ensonhaber.com

Milli Eğitim Bakanlığı’na Erasmus projeleri hakkında uyarı
geldi. Uyarıyı yapan Ulusal Ajans projelerin düşük kaltede ve yetersiz olması
sebebiyle kurumlar denetlendi.

Türkiye Ulusal Ajansı Milli Eğitim Bakanlığı ile paylaştığı
metinde Erasmus projeleri kapsamındaki okullar başta olmak üzere bakanla bağlı
tüm kurumlarda her yıl 45 milyon Euro hibe desteği tahsis edilmekte olup bu
tutar on binlerce öğrenci öğretmenin yurtdışında faaliyetlerini sürdürmesine
yardımcı olduğunu paylaştı.

Öğrenci ve öğretmenlerin yurtdışındaki eğitimleri için
ayrılan bütçeler, kaliteli standartları sürdürebilmeleri ve yeme içme gibi
hizmetleri alabilmeleri için yeterli düzeyde olmasına rağmen, bu uygulamada
projelerin, hizmet kalitesinden uzak ve yetersiz bir şekilde sunulduğu iddia
ediliyor. Bu durumun, proje sahibi kurumların ayrılan hibeleri kar amacı güden
firmalara devretmelerinden kaynaklandığı anlaşıldı.

Proje için ayrılan bütçenin büyük bir kısmı, danışmanlık
hizmetlerine yönlendirilerek organizasyon tarafından harcanıyor. Ancak, bu
noktada projenin yönetimi danışmanlık ve organizasyon firmalarına bırakıldığı
için, okullarda görev yapan personelin bu firmalarla bir şekilde menfaat
ilişkisi içinde olduğu izlenimi yaratıyor.

Organizasyon danışmanlıklarına sert uyarı

Ulusal Ajans yapmış
olduğu açıklamada temel hedeflerinin, proje faaliyetlerinin ülke ve eğitim
politikalarına uygun şekilde icra edilmesi gerektiğini ve verilen tüm hibelerin
doğru şekilde kullanılmasının olduğunu paylaştı. Hibe yönetimi adına kar amacı
güden üçüncü taraflar için ise bu amaca ulaşmayı engel oldukları belirtildi. Bu
kapsam ile birlikte bakanlık tarafından tedbirler alınması gerektiği ve alınacak
tedbirlerin neler olduğu paylaşıldı. Tedbirlerin uygulanması ile birlikte
kurum, öğrenci ve öğretmenlerin hibelerden gerçek oranda fayda elde etmeleri
mümkün olacak. Eğer bu uyarılar dışında yapılmaya devam edilirse projeler
usulüne uygun olarak gerçekleştirilememiş sayılacak. Ve böylece Milli Eğitim
Bakanlığı Ulusal Ajans’ın yapmış olduğu açıklama ile bu şekilde uyarılmış oldu.

İHA

Erzurum’da dünya evine giren Halit Sincar’ın düğününde eğlenceli anlar yaşandı.

Düğünün töreninin ortalarında sunucu, pistin ortasına bir sandalye bırakıp damattan oturmasını istedi.

Gelin ve arkadaşlarının geleceğini düşenin damadın etrafı bir anda yöresel kıyafetler giyinen kadınlarla doldu.

Damadın arkadaşları kadın kıyafetiyle dans etti

Çalan müzik eşliğinde davetlilerin ilginç bakışları arasında damadın etrafında oynayarak dönen beş erkek arkadaşı bazen kucağına oturdu bazen de yanağından öptü.

Damat ve davetlilerin ne olduğunu anlamaya çalıştığı sırada pistten koşar adımlarla uzaklaşan erkekler, soyunma kabinine girdiler. Kendilerini yere atan damadın şakacı arkadaşları dakikalarca kahkaha atarak güldüler.

“Güzel bir anı oldu”

Düğününde kadın kılığına giyinen arkadaşlarının geceye renk kakttığını söyleyen Halit Sincar, “Eşimin ve arkadaşlarının geleceğini düşünürken karşımda farklı kişileri görünce şaşırdım. Ama arkadaşlarım olduğunu hemen anladım. Güzel bir anı oldu. Geceye renk kattılar. Hepsine teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

ensonhaber.com

Avrupa’da silahlı kuvvetlerin zayıflaması konusunda endişeler artıyor.

Kıta genelindeki ülkelerin ordularının sahip olduğu cephaneliklerin boş kalmaya başladığı belirtiliyor.

Bu durum, birçok ülkenin ordularında ve sahip oldukları askeri araç gereçlerle kendini gösterdi.

İngiliz ordusunun 150 konuşlandırılabilir tankı var

ABD’nin önde gelen askeri müttefiki ve Avrupa’nın savunmaya en fazla harcama yapan ülkesi olan İngiliz ordusunun konuşlandırılabilir yalnızca 150 tankı ve az sayıda uzun menzilli topçu silahı olduğu bildirildi.

Wall Street Journal’ın haberine göre, cephanelerin oldukça boş olduğu, İngiliz ordusunun geçen yıl Ukrayna’ya “müzelerden çok sayıda roketatar tedarik etmeyi düşündüğü” ancak bu fikirden vazgeçildiği kaydedildi.

Fransa’nın elindeki sayı

Avrupa’da askeri alanda en çok harcama yapan ikinci ülke olan Fransa’nın ise 90’dan az ağır topçu silahına sahip olduğu; bunun da Rusya’nın Ukrayna’da her ay kaybettiği miktara denk olduğuna dikkat çekildi.

Alman ordusunun iki günlük mühimmatı var

Danimarka’da ise ağır toplar, denizaltılar ve hava savunma sistemlerinin bulunmadığı, Alman ordusunun iki günlük savaşa yetecek mühimmatının olduğu bilgisi paylaşıldı.

‘ABD’ye bel bağladılar’ yorumu

Haberde, Avrupa’da görülen askeri zayıflığın nedeninin ABD’nin verdiği destek olduğunun altı çizildi.

Batılı hükümetler, yıllardır Avrupa ordularının zayıflamasını sineye çektiler. Çünkü ABD, NATO’nun ve Avrupa’daki savunma politikasının omurgasıydı.

Avrupa’da endişe artıyor

ABD’nin “izolasyoncu” bir pozisyon benimseye başladığı ve bu durumun Avrupa’da kaygılara neden olduğu ifade edildi.

Öte yandan, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının, bu ülkenin Avrupa’ya yönelik “potansiyel tehdidini” ortaya çıkardığı savunuldu.

“Bütçe kesintileri silahlı birliklerin altını oydu”

Kıtada oluşan büyük güvenlik açığından şu sözlerle bahsedildi:

Bütçe kesintileri ve aşınmış silah endüstrisi silahlı birliklerin altını oydu. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, riskleri gözler önüne seriyor.

ensonhaber.com

Dilan Polat’ın cezaevi ile sonuçlanan süreci sonrasında tüm sosyal medya fenomenleri mercek altına alındı.

Bu isimlerden biri de Amerika’da yaşayan Eylül Öztürk.

Amerika’da 10 evinin bulunduğunu söyleyen Öztürk, dikkatleri üzerine çekti.

Hakkındaki iddialardan aklanmayı bekleyen Öztürk, sosyal medya platformunda bir video yayınladı.

Öztürk bu videoda bir e-ticaret firmasından sağladığı kazançları sıraladı.

İşte fenomenin öne çıkan cümleleri;

Benim bir hikayemin günlük ortalama izlenme oranı 816 bin. Bana günlük en az 5 farklı markadan reklam teklifi geliyor. Kullanmadığım bir ürünü önermem, hiçbir zaman insanları kandırmadım.

“Aylık kazancımı göstermek zorundayım”

Bu zamana kadar kimseyle paylaşmadım ama sizinle aylık kazancımı paylaşacağım. Bunu göstermek zorundayım. Eğer ben bunu yapmazsam hırsızlıkla, kara para aklamakla ve bunun gibi yüz kızartıcı suçlarla anılmaya devam edeceğim. Geçen sene 1 Aralık-31 Aralık tarihinde bir e-ticaret platformuna 626 bin 490 kişi getirmişim, 21 bin 925 kişi alışveriş yapmış. Ben o ay işbirliklerinden 216 bin lira kazanmışım. Link vererek de bu platforma 1 milyon 127 bin lira ciro yaptırmışım. Bunun karşılığında da 168 bin lira kazanmışım. Yani totalde o platformdan o ay 384 bin 815 lira kazanmışım.

Bir ayda 2 milyon TL kazandı

1-30 Kasım’da ise 2 milyon 46 bin TL kazanmışım, platforma da 1 milyon 769 bin lira ciro yaptırmışım. 1-30 Eylül’de 1 milyon 88 bin TL kazanmışım. Bu sadece tek bir platform üzerinden. 1-31 Temmuz da ise 557 bin TL kazandım. 1-31 Ağustos’ta ise 603 nin 746 TL. İşler bu noktaya geldiği için çok özür diliyorum. Bu şekilde anıldığım için. İnsanların hayal edemediği bir sistemin içinde olduğum için.

Televizyon kanalından daha çok izleniyorum”

Ben bir televizyon kanalından çok daha fazla izlenerek para kazanıyorum. Biri dirseğine kadar bilezik takar biri kafasına dolar… Bu işten nasıl para kazandığınız size kalmıştır. Bütün e-ticaret platformlarından kazançlarım belli, franchising şubelerimden aldığım cirolar belli, akademimizden para kazanıyoruz, kendi markamızdan para kazanıyoruz.

“Hayatımın bir döneminde parasızlıkla, şimdi de parayla sınanıyorum”

Bunların hepsi bende evraklı ve belgeli. Bu kazanca rağmen beni parayla alakam bile olmadı. ben hayatımın bir döneminde parasızlıkla, şimdi de parayla sınanıyorum.

ensonhaber.com

HDP hakkındaki kapatma davasına ilişkin süreç devam ediyor.

Bu kapsamda HDP, dava nedeniyle genel seçimlere Yeşil Sol Parti adıyla girdi.

Seçim sonrası yapılan kongrede ise bir kez daha isim
değişikliğine gidildi ve partinin yeni adının Halkların Eşitlik ve Demokrasi
Partisi olduğu duyuldu.

Yargıtay’dan döndü

Kısaltılmasının ise HEDEP olmasına karar verildi.

Ancak alınan karar Yargıtay’dan döndü. Nedeni ise HEDEP’in,
1992 yılında kapatılan HADEP kısa adını andırması.

Kısaltılışının değişmesi istendi

Bunun üzerine benzerlik nedeniyle değişiklik yapılmasına
karar verildi. Karar HEDEP’e bildirilince partiden yeni bir kısaltmanın
bulunması istendi.

Son olarak parti cephesinden açıklama geldi.

HEDEP, DEM Parti oldu

Hafta sonu kısaltma değişikliği için tüzük kurultayı
düzenlendi ve parti isminde herhangi bir değişiklik yapılmazken ‘demokrasi’
kelimesi kısaltmaya taşındı.

Böylelikle Halkların Eşitlik ve Demokrasi Parti’nin yeni
kısaltması HEDEP’ten DEM Parti’ye çevrildi.

İHA

İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Şişli ve Beyoğlu ilçelerinde 3 Aralık ve 7 Aralık tarihleri arasında meydana gelen 9 ayrı kapkaç için çalışma yürüttü.

Olayın meydana geldiği çevredeki kameraları inceleyen ekipler, siyah kıyafetli, siyah kasklı şahsın her kapkaçı gri ve beyaz renkli motosikletle güzergah tersi istikametinden gelerek gerçekleştirdiğini tespit etti.

Yaklaşık 10 kilometre mesafe içerisinde kapkaçı gerçekleştirdiği tespit edilen şüphelinin, kimliğinin belirlenmesine yönelik yapılan çalışmalarda bölgedeki toplam 53 farklı kamera görüntüsü incelendi.

9 ayrı kapkaç yaptı: Kamera görüntüleri incelenince ortaya çıktı

53 kamera görüntüsünü inceleyen polis ekipleri yüzünü kaskla gizleyen şüphelinin önce kapkaçı gerçekleştirdikten sonra kullandığı güzergahı öğrendi.

Güzergah üzerindeki güvenlik kameralarını da detaylı incelemeye alan ekipler, Fatih’te plakasız motosikleti park eden şüphelinin yüzünün kapüşonunu düzeltirken kameraya yansıması üzerine kimliği belirledi.

Şüphelinin kimliğini E.Ç.(22) olarak belirleyen ekipler, kapkaççıyı 8 Aralık tarihinde Şişli’de yeni bir kapkaç gerçekleştireceği sırada suçüstü yakaladı.

27 suç kaydı var: Cezaevinden izin alarak çıktı

Gözaltına alınan şüphelinin 27 suç kaydının olduğu ve kapkaç suçundan tutuklu bulunduğu cezaevinden 30 Kasım’da izin alarak çıktığı belirlendi.

Gözaltına alınan şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

İHA

Türkiye’nin her yeri ayrı bir güzelliğe sahip…

Özellikle Artvin’in doğal harikası Borçka ve Şavşat Karagölleri, son zamanların en popüler yerleri arasında yer alıyor.

Bahar ve yaz aylarında yeşilin, sonbaharda ise sarı,
turuncu, kırmızı ve kahverenginin onlarca tonunu sergileyen tabiat parkları
kışın ise beyaz gelinliğiyle yağlı boya tablolarını andırıyor.

Ziyaretçi rekoru kırdı

Göl etrafında bulunan yürüyüş alanları, ladin ve çam
ağaçları arasında eşsiz görüntüsü ile dikkat çeken Karagöller, görenleri adeta
büyülüyor.

Günlük hayatın stresinden uzaklaşmak için arkadaşları ve
ailesiyle Karagöllere gelenlerin bu yılki sayısı oldukça fazla.

Doğa Koruma Milli Parklar Şube Müdürlüğü tarafından edinilen
bilgilere göre, bir yıl içerisinde Şavşat Karagöl Sahara Milli Parkı’nı 68 bin
342 kişi ziyaret ederken, Borçka Karagöl Tabiat Parkı’nı ise 517 bin kişi
ziyaret etti.

İçerisinde cam seyir terasını yer aldığı Hatila Vadisi Milli
Parkı’nı ise 11 bin 380 kişi ziyaret ederken, kente yerli ve yabancı ziyaretçi
sayısı her gecen gün arttığı ifade edildi.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

AA

Küresel elektrik üretiminde temiz kaynaklara dönüşüm için veriden yola çıkan analizler gerçekleştiren düşünce kuruluşu olan Ember’e göre, Türkiye’nin çatılarındaki güneş enerjisi potansiyeli, elektrik tüketiminin yüzde 45’ini karşılayacak kapasiteye ulaştı.

Kurumun yayınladığı rapora göre ise çatı üstü elektrik üretimi potansiyeli, Konya’da faturalanan elektrik tüketiminin yüzde 113’ünü, Ankara’da yüzde 88’ini ve İzmir’de yüzde 76’sını karşılayabilir güçte.

Türkiye’nin çatı tipi güneş enerjisi potansiyelinin en az 120 gigavatlık kapasite oluşturulmasını sağlayabileceği ve böylece toplam elektrik tüketiminin yüzde 45’inin çatılarda kurulabilecek güneş enerjisi santralleriyle karşılanabileceği tespit edildi.

Dünyada çatı tipi kurulumları, yeni güneş kapasitesinin yarısını oluşturdu. Türkiye’de de güneş enerjisinde mevcut kurulu gücün 10 katına yakın çatı potansiyeli var.

En büyük potansıyel İstanbul’da

Çalışma kapsamında hesaplanan toplam 120 gigavatlık çatı tipi güneş enerjisi potansiyelinde şehir bazında, İstanbul 10,4 gigavat, Ankara 10,1 gigavat ve İzmir 9,3 gigavatla ilk sırada yer aldı.

Bu potansiyel Manisa’da 3,1 gigavat, Afyon’da 2,8 gigavat, Kocaeli’de 2,5 gigavat ve Tekirdağ’da 1,9 gigavat olarak ölçüldü.

Çatı tipi güneş enerjisi potansiyeli kullanılarak üretilebilecek 148 teravatsaat elektrik üretiminde ise şehir bazında ilk sırada 12,5 teravatsaatle Ankara ve 12,4 teravatsaatle İzmir yer aldı, bu kapasite İstanbul için 11,4 teravatsaat olarak belirlendi.

Üretim potansiyeli Konya’da 8,6 teravatsaat, Manisa’da 6,4 teravatsaat, Bursa’da 5,4 teravatsaat, Afyon’da 5,3 teravatsaat ve Balıkesir’de 4,7 teravatsaat olarak hesaplandı.

Antalya’da 5,5 teravatsaat üretim potansiyeli var

Üretim potansiyeli Antalya’da 5,5 teravatsaat ve Muğla’da 4,5 teravatsaat olarak tespit edildi.

İllere göre çatı tipi güneş enerjisi üretimi potansiyelinin faturalanan elektrik tüketimini karşılama oranına bakıldığında, bu oranın Konya’da yüzde 113, Ankara’da yüzde 88 ve İzmir’de yüzde 76 olduğu tahmin edildi.

Kuzeyde daha az güneş alan, sanayileşmiş ve elektrik tüketimi yüksek olan büyük illerden İstanbul’da söz konusu oran yüzde 27 ve Bursa’da yüzde 42 olarak hesaplandı.

Türkiye’de güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payı: Yüzde 4,7

Türkiye’de güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payı 2022’de yüzde 4,7 oldu. Güneşin elektrik üretimindeki payı bu yılın ilk yarısında ise yüzde 5,7 olarak hesaplandı.

Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü kasım sonu itibarıyla 11,2 gigavata yükseldi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2022 sonunda açıkladığı Ulusal Enerji Planı’na göre, Türkiye 2035’e kadar güneş enerjisi kurulu gücünü 52,9 gigavata yükseltmeyi planlıyor.

2028 sonunda Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücün hedefi: 30 gigavat

Ekim 2023’te yayımlanan 12. Kalkınma Planı’na göre ise 2028 sonunda Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücünün 30 gigavata ulaşması hedefleniyor. Bu kapasiteye ulaşılması için 2024-2028 döneminde Türkiye’de her yıl 3,4 gigavat güneş enerjisi kurulu gücü inşa edilmesine ihtiyaç duyuluyor.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

ensonhaber.com

İstanbul’da yer alan barajların doluluk oranları son dönemde vatandaşlar tarafından merakla takip ediliyor.

İSKİ, İstanbul’da bulunan barajların doluluk oranlarına ilişkin verileri paylaşmaya devam ediyor.

Bilindiği üzere İSKİ resmi internet sitesi üzerinden barajların doluluk oranlarını günlük olarak aktarıyor.

İstanbul’da bulunan tüm barajlardaki su miktarının 11 Aralık Pazartesi günü itibariyle %39.62 olduğu açıklandı.

Peki, İstanbul’da bulunan barajların doluluk oranı ne? İşte 11 Aralık 2023 İstanbul baraj doluluk oranları..

Barajların doluluk oranları

11 Aralık 2023 Pazartesi günü itibariyle İstanbul’da bulunan barajların doluluk oranları şu şekilde;

– Elmalı : % 88,38

– Ömerli : % 64,4

– Darlık : % 56,86

– Alibeyköy : % 50,89

– Istrancalar : % 40,47

– Büyükçekmece : % 25,05

– Terkos : % 23,67

– Sazlıdere : % 21,08

– Kazandere : % 13,53

– Pabuçdere : % 10,8

İHA

İstanbul’da son dönemlerde göze çarpan bir problem de otopark ücretleri.

Artan otopark fiyatları sürücülerin ceplerini yakıyor.

Bahçelievler Yenibosna Kuyumcukent çevresinde araç sürücüleri, yüksek otopark fiyatları nedeniyle araçlarını çalıştıkları AVM’de park edemiyor.

Araçlar yol kenarına park ediliyor

Sürücüler, bu nedenle araçlarını yasak olmasına rağmen trafik sıkışıklığına neden olarak yol kenarlarına park ediyor.

Araçların çekilme riskine aldırış etmeden yollara park eden vatandaşların yol kenarlarını otoparka çevirmesi havadan çekilen görüntülere yansıdı.

Sabah işe giriş ve çıkış saatlerinde ise yolların neredeyse kilitlenmesine neden olan hatalı park eden araçlar zaman zaman çekilse bile sürücüler, bu riski göze alarak park etmeye devam ediyor.

5-10 saat arası 120 TL

AVM’de 15- 24 saat arası araç park etme bedeli küçük araçlar için 350 büyük araçlar için ise 450 TL oldu.

5 ila 10 saat arası küçük araçlar 120, büyük araçlar ise 350 TL.

Çalışanların ise yüksek fiyatlara tepki göstererek otoparkları boş bırakması, havadan çekilen görüntülere yansıdı.

“Çok pahalı baş edilecek gibi değil”

Yüksek otopark fiyatları yüzünden işe arabayla gelmeyi bıraktığını ifade eden Fikret Engin, “İstanbul’da çok araç sayısı var ancak yeterli park yeri olmadığı için yol üzerine park ediyorlar. İBB otoparklarına zam yapılmıştı, İstanbul Havalimanı Gümrüğü’ndeki otopark da çok pahalı, baş edilecek gibi değil. Ben genelde TİM’in içerisine doğru park ediyorum. Artık arabayla işe gelmeyi bıraktım toplu taşıma kullanıyorum.” diye konuştu.

” Park eden araçlar yüzünden benim otobüs durağımın yeri değişti”

Hatalı araç parkları yüzünden otobüs durağının yerinin değiştiğini ifade eden Oktay Bayatlı, şu cümleleri kullandı;

Bu araçlar buraya park etmese benim otobüs durağım yukarıdaydı. Park eden araçlar yüzünden benim otobüs durağımın yeri değişti, 300 metre fazladan yol yürüyorum. Otobüsler çok fazla trafik oluyor diye herhalde durağı neredeyse Kuyumcukent’e taşıdılar. Yanlış park eden araçlar yüzünden daha fazla yol yürüyorum.

“Bu arabaya biniyorsa o otopark ücretini vermesi gerekiyor”

Park edilmez tabelası olmasına rağmen araç sürücülerinin yine de park ettiklerinin altını çizen Ali Yazar, “ Kurallara önem veren insanların buraya park etmemesi lazım. Bence bu arabaya biniyorsa o otopark ücretini vermesi gerekiyor. Ben aracımı evimin önüne bıraktım. İşe yürüyerek geliyorum çünkü otopark sorunu var.” diyerek sözlerini tamamladı.

“Ödeyeceği cezaya bir ay otoparkta park yapabilir”

Yanlış parkın yüzünden bir çok sorun oluştuğunu ifade eden Ercan Damgacı, “ Hatalı park yapan sürücüler, otopark ücreti vermeyerek kendilerini kâr etiklerini düşünüyorlar ama millete çok zararı var. Vatandaşlar mecburiyetten buraya park ediyor. Sürücüler yediği cezayı hesaba katmıyor. Araç çekiyorlar ödeyeceği cezaya bir ay otoparkta park yapabilir. Bu olay tamamen mantıksız olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)