Türkiye için “kardeş ülke” vurgusu yapan Seul yönetimi, deprem bölgesine yardımlarını sürdürüyor.

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, ülkesinin mevcut tüm kaynaklarının seferber edilmesini istemişti.

Milletvekili maaşlarından bağış için adım atıldı

Son olarak Güney Kore Ulusal Meclisi, milletvekilleri maaşlarının yüzde 3’ünün Türkiye ve Suriye’deki depremzedeleri desteklemek için bağışlanmasını öngören kararı onayladı.

Afetzedelere hızlı destek

Yonhap haber ajansına göre, Türkiye ve Suriye’deki afetzedeler için hızlı destek önlemlerini içeren karar, Meclis Genel Oturumu’nda 229 milletvekilinden 228’inin onayıyla geçti.

Kararın içeriği belli oldu

Karar, iki ülkedeki arama kurtarma ve restorasyon çalışmalarının desteklenmesi, deprem bölgesindeki Koreli göçmenler, öğrenciler ve turistler için güvenlik önlemleri alınması, depremzedeleri desteklemek için milletvekilleri maaşlarının yüzde 3’ünün bağışlanmasını içeriyor.

Seul yönetiminin, ilave destek ekibinin yanı sıra 150 çadır ve 2 bin 200 battaniyeyi 16 Şubat’ta askeri uçakla yollayacağı; 29’u bir haftada olmak üzere toplam 372 sağlık çalışanının Türkiye’ye gönderileceği belirtilmişti.

Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki
depremlerde 10 ilimizde ağır yıkımlar meydana geldi.

 Oyuncu Çağrı Çıtanak’ın annesi de, yaşanan depremde enkaz altında kalmıştı. 9 gündür enkaz altında olan Nevber Yurdal
Çitanak’tan acı haber geldi.

Çağrı Çıtanak, çocukluğunun
geçtiği Hatay’daki evin adresini vermiş ve yardım istemişti:

“Annem oradaydı! Bu bina en yüksek ve haliyle en çok oturanı olan binasıdır. Lütfen daha fazla insanın kurtulması için ulaşın ve yardım edin”

Kahramanmaraş’ta yaşanan art arda depremler, koca bir bölgeyi yerle bir etti.

İkinci depremin merkez üssü Elbistan’da da yer yerinden oynadı.

 6 bloklu Yıldızkent Sitesi’nin girişindeki BİM markette depreme yakalanan 23 yaşındaki Melisa Ülkü, hayatta kalmayı başardı.

2 gün önce saat 09.57’de bölgede arama kurtarma çalışması yapan polis arama kurtarma ve AFAD ekipleri, 6 bloklu Yıldızkent Sitesi enkazında ses fark etti.

 Melisa Ülkü’ye ulaşan ekipler, korkmamasını ve bütün ekiplerin yanında olduğunu ifade etti.

Saat 16.40 sıralarında enkazdan çıkarılan Melisa Ülkü, hastanede tedavi altına alındı.

“Babama annemin cenazesini söylemem gerek”

Melisa Ülkü’nün kurtarıldığı anlara dair görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde, Melisa’nın kendisini kurtarmaya gelen ekiplere söylediği sözler duygusal anlara neden oldu.

Ülkü, ekiplere şu ifadeleri sarf etti;

Babam burada değil, kardeşim burada değil. Ulaşmam gerek, annemin cenazesini söylemem gerek.

Türkiye asrın felaketini yaşıyor…

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ilde yıkıma neden olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlere ilişkin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nda (AFAD) basın toplantısı düzenledi.

Fuat Oktay, gündemi tamamen Kahramanmaraş merkezli depremler ve alınacak tedbirler olan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin yarın toplanacağını açıkladı.

“250 market oluşturulacak”

Ayni yardımlar için 250 marketin açılacağını duyuran Oktay, “Ayni yardımlar için Alo 144’ü arayarak yönlendirme alabilirsiniz. Ayni yardımlara rahat ulaşım için 250 market oluşturulacak. Bunların 100’ü çadırlarda, 150’si okullarda oluşturulacak.” açıklamasında bulundu.

“Hedefimiz 200 bin konteyner sayısına ulaşmak”

Konteyner kent kurulum çalışmalarının devam ettiğini aktaran Oktay, “257 noktada çadır kent kurulumu tamamlanmıştır. Konteyner kent olarak 27 bin konteyner altyapısı tamamlanmıştır. 10 binin üzerinde konteyneri sevk etmeye başladık. 4 bin 900 kurulu konteynerimiz var. Yaklaşık 20 bin kişi konteynerlerde kalmaktadır. Hedefimiz 200 bin konteyner sayısına ulaşmak.” dedi.

Oktay, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

Beslenme konusunda bir sorunumuz yok. 2 milyon 200 bin depremzedeye 3 öğün verebilecek bir altyapıya sahibiz. Barınma konusunda çadır ve konteyner sevki için çalışıyoruz. Milyonlarca battaniyeyi sahaya göndermiş durumdayız. Elimizdeki tüm çadırları sahaya gönderiyoruz. Ulaşımla ilgili bir sorunumuz yok. Doğal gaz ve elektrik konusunda kontrollü vermeye devam ediyoruz. Haberleşme ile alakalı bize iletilen ciddi bir sorun yok.

Ankara’nın Sincan ilçesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı, Kayı Caddesi Kavşağı’nda saat 14.40’da, Hasan Yiğit kontrolündeki 06 CKY 379 plakalı kamyon ile Bülent Karadoğan kontrolündeki 06 COS 693 plakalı kamyon çarpıştı.

Yaralıların durumu iyi

İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kazada 2 şoför yaralandı.

Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından 2 yaralı hastaneye kaldırıldı.

Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde Adıyaman-Malatya kara yolunun birçok noktası tamamen kullanılamaz hale geldi, istinat duvarları çöktü.

Yollar onarılıyor

Karayolları Genel Müdürlüğü, yardımların kente daha rahat ulaşımını sağlamak için çöken kara yolunun onarılması için çalışma başlattı.

Birçok iş makinesiyle bölgeye gelen Kayseri Karayolları 6. Bölge Müdürlüğü ekipleri, hasar gören kısımları doldurduktan sonra yeniden asfaltladı.

Aynı kara yolu üzerinde bulunan ve 2017’de ulaşıma açılan 1816 metre uzunluğundaki Erkenek Tüneli’nin bir tüpü hasar gördüğü için geçici olarak ulaşıma kapatıldı. Tünelde ulaşım tek tüpten sağlanıyor.

Gölbaşı ilçesindeki Göksu Çayı da depremden sonra çamur akmaya başladı, akarsu üzerindeki taş ocağı işletmelerinde hasar oluştu.

“Yolların tümünde tahribatlar var”

Karayolları Şantiye Şefi Çağatay Naz, AA muhabirine, yolların bir an önce onarılması için birçok ekiple çalışma yürüttüklerini söyledi.

Depremin yollarda ağır hasar oluşturduğunu anlatan Naz, şunları kaydetti:

“Depremden hemen sonra bölgeye geldik. İlk günden beri buradayız. İnsanların sağlıklı bir şekilde ulaşım sağlaması için çalışıyoruz. Yolların durumu çok kötü. Deprem büyük hasara yol açmış. Yolların tümünde tahribatlar var. Bizler de ulaşım ağını kesintisiz hale getirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Kısa sürede yolların tamamını onaracağız.”

Sivil toplum kuruluşları ile hayırseverlerden gelen yardımlarla Gümüşhane Üniversitesinin ahşap mobilya atölyesi ile Bağlarbaşı Sanayi Sitesi’ndeki Ağaçkakan Ahşap Atölyesi’nde üretilen evler, deprem bölgesine ulaştırılacak.

Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Görevlisi Serkan Eryılmaz, gazetecilere, Ağaçkakan Ahşap Atölyesi sahibi Ali Soydaş ile proje tasarladıklarını ve depremzedelerin barınacağı ahşap evler ürettiklerini söyledi.

Sahibi atölyesini açtı, malzemeleri yardımla topluyorlar

Yardımseverlerin desteğiyle çalışmaların hızlı şekilde devam ettiğini belirten Eryılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sahibi, atölyesini bize bütün ekipmanlarıyla açtı. Biz de yardımseverlerin desteğiyle bunu yapmaya çalışıyoruz. İsteyen kişi bizimle iletişime geçerek malzemeyi alıp geliyor. Malzeme aldığımız yerlerde adımıza bir hesap açtık. Yardım etmek isteyen gidip orada hesabın belli bir kısmını kapatabiliyor, şehir dışında olanlara da malzeme aldığımız yerin hesap numarasını veriyoruz. İsteyenler yardımlarını bize ulaştırıyor.”

“AFAD’ın belirlediği yerlerde kurulacak”

Eryılmaz, yaptıkları evlerin 3 metreye 3 metre boyutlarında toplam 9 metrekare olduğunu ifade ederek,

“AFAD ile görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Evleri, AFAD’ın deprem bölgesinde belirlediği bir yere götürüp kuracağız ve oradaki afetzedelerin kullanımına bırakacağız. Malzeme sizden, işçilik bizden, kullanım da deprem bölgesindeki insanlardan olacak.”

dedi.

“Toplamda 20 tane yapacağız”

Şu ana kadar 14 ahşap evi tamamladıklarını aktaran Eryılmaz,

“Toplamda 20 tane yapacağız. Gecelere kadar çalışıyoruz. Perşembe gününe kadar 20 taneyi tamamlamayı planlıyoruz. Projeyi bitirdiğimizde AFAD’a bilgi vereceğiz. AFAD bize malzemenin taşınmasıyla ilgili tır yardımı yapacağını söyledi, hem de orada bir yer belirleyecek.”

diye konuştu.

Eryılmaz, çalışmaların iki atölyede devam ettiğini kaydederek,

“İçerisine köpüklü yalıtım malzemesi koyuyoruz. Üzerini kapattıktan sonra elektriği orada bağlayacağız. Kapı ve penceresini de aynı şekilde oraya gittiğimizde takıp kullanıma hazır hale getireceğiz.”

ifadelerini kullandı.

Süper Lig’de lider durumda bulunan Galatasaray, transfer döneminde Roma’dan 23 yaşındaki futbolcu Nicolo Zaniolo’yu kadrosuna katmıştı.

15 milyon euro karşılığında kadroya katılan oyuncunun annesi Francesca Costa, transfer süreciyle ilgili İtalyan basınına açıklamalar yaptı.

“Oğlum deli ya da hain değil”

Oğlunun hain olmadığını söyleyen Costa, şunları söyledi:

“Oğlum deli ya da hain değil, olmadığı biri gibi gösterildi. O bir çocuk, her insan gibi o da hata yaptı. Başkaları da yapıyor, hepimiz yapacağız ama olay anlatıldığı gibi değil. Daha önce Roma’da uzun süre kalabileceğimize inanıyorduk ama geçen ay bunun olmayacağını anladık.”

 “Artık projenin bir parçası olmadığını fark etmeye başladı”

Roma’nın Zaniolo için 50-60 milyon euro talep ettiğini belirten anne açıklamlarına söyle devam etti:

“Konferans Ligi finalindeki golünün ardından ayrılma olasılığını düşündük. Kulüple konuştuk ve onun için 50-60 milyon euro talep ettiler. Zaniolo’ya hiçbir zaman böyle bir teklif gelmedi ve biz de Roma’da mutlu bir şekilde kaldık. Nicolo maaşında iyileştirme bekliyordu. Takımdaki diğer oyuncuların sözleşmeleri yenilendi ama nedense onun ki için bir girişimde bulunulmadı. Haftalar geçtikçe Nicolo artık projenin bir parçası olmadığını fark etmeye başladı.”

“Zaniolo, Milan ya da Tottenham’a transfer olmak için maaşını düşürmeye hazırdı”

Francesca Costa, Roma’nın Zaniolo’ya adil davranmadığını söyledi.

“Roma ona haziran ayında kendisini satmak istediklerini bildirdi. O andan itibaren kendini dışlanmış hissetti. Aslında her şey böyle şekillendi. Kulüp ona karşı hiç adil davranmadı. Bournemouth’un ona 5 milyon euro etklif ettiği doğru değil. Zaniolo, Milan ya da Tottenham’a transfer olmak için maaşını düşürmeye hazırdı ama kulüpler Roma ile anlaşamadı.”

 “Zaniolo yeniden doğmak için Galatasaray’ı seçti”

Galatasaray’ı seçme nedenlerini söyleyen Costa, şunları kaydetti:

“Galatasaray’ı seçtik çünkü Roma onu yarı yolda bıraktıktan sonra Zaniolo’ya istendiğini çok iyi hissettirdiler. Zaniolo yeniden doğmak için Galatasaray’ı seçti. Ne ben, ne oğlum, ne de ailem taraftarlara kızgın değiliz. Romalılara her zaman minnettar olacağız. Bizi çok eleştirdiler ama bu onların suçu değil. Kendilerine söylenene inandılar.”

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 9 saat arayla meydana gelen depremlerden 10 il etkilendi.

Büyük yıkımın yaşandığı şehirlerde büyük bir seferberlikle arama kurtarma çalışmaları başlatıldı. 

Şanlıurfa ve Kilis’in ardından Adana’da da arama kurtarma çalışmaları tamamlandı. 

Kentteki ekipler de başka illere yönlendirildi.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Adana’da arama kurtarma çalışmalarının tamamlandığını belirterek, kentte enkazlardan 34 kişinin çıkarıldığını, 418 vatandaşın da ahirete irtihal ettiğini bildirdi.

Kirişci, Adana’daki arama kurtarma çalışmalarına ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.

“34 vatandaşımızı çıkardık”

Bakan Kirişci, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

Adana’mızda arama kurtarma çalışmaları tamamlandı. Enkazlardan 34 vatandaşımızı çıkardık. 418 vatandaşımız ahirete irtihal etti.

Rabb’im rahmetiyle muamele eylesin. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Tüm depremzede kardeşlerimiz için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Türkiye’nin yaşanan 2 büyük depremin ardından acısı büyük…

Tüm yurt kenetlenerek Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkisini hafifletmeye çalışıyor.

Yurtdışından da onlarca ülkenin yardımları sürüyor.

İlk uluslararası yardım yollayan ülke ise kardeş ülke Azerbaycan olmuştu.

Yardım tırlarından birinin şoförünün söylediği sözler ise herkesi duygulandırdı.

“Biz vatanın borcunu getirdik gardaşlar”

“Türkiye’ye ne için geldiniz?” sorusunu cevaplayan tır şoförü şu ifadeleri kullandı:

“Ömer abimizin, Ömer Halisdemir’in borcunu getirdik. Kazım Karabekir başkumandanımızın borcunu getirdik. Ferit Ahmetoğlu’nun borcunu getirdik. Biz buraya yardım getirmedik. Biz vatanın borcunu getirdik gardaşlar.”

“Bizim Azerbaycan’da içimiz yandı”

“Biz bir ananın bir babanın çocukları olarak geldik buraya. Bizim orda içimiz yandı. Sabaha kadar kimse uyumadı evlerinde. İnşallah bu da geçer, bunu da atlatırız. Düşmanlarımız sevinmesin. Başın sağ olsun Türkiye.”