Üç Aylar’ın mutluluğunu yaşayan Müslümanlar, Regaip Kandili geride bıraktı ve sırada Miraç Kandili var.

Peygamberimizin, Mescidi Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan da semaya yaptığı ve Yüce Yaratan’ın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa ettiği hikmet yüklü yolculuğu ifade eden Miraç Kandili, Recep ayının 27. gecesi idrak edilecek.

2023 yılında Miraç Kandili 17 Şubat Cuma gününe denk geliyor.

Kutsal günlerde ibadetlerini yerine getirecek olan İslam alemi, Miraç Kandili’ni oruçlu geçirmek farz mıdır merak ediyor.

Dini günlerde oruç tutanlar, “Miraç Kandili’nde oruç tutulur mu, farz mı”, “Miraç Kandili’nde oruç tutmanın sevabı nedir” gibi başlıklara yanıt arıyor.

Peki, Miraç Kandili’nde oruç tutulur mu? İşte konunun ayrıntıları…

Miraç Kandili’nde oruç tutulur mu?

Üç Aylar’da ve kandil günlerinde oruç tutmak oldukça faziletli ve sevaptır. Miraç Kandili’ni de oruçlu geçirmek isteyenler, farz olmamakla birlikte tutabilir. 

Ramazan ayında oruç tutmak farzdır (Bakara, 2/184-185). Recep ve Şaban aylarında ise; Hz. Peygamberin (s.a.s.) diğer aylara oranla daha fazla nafile oruç tuttuğu, ancak Ramazan’ın dışında hiçbir ayın tamamını oruçlu geçirmediği hadis kaynaklarında yer almaktadır. (Buhârî, Savm, 52-53; Müslim, Sıyâm, 173-79).

Miraç orucunun sevabı

“Receb’in yirmi yedinci günü oruç tutan kimse için (Allah Teala) altmış ay oruç tutmuş sevabını yazar. Ve o gün Cebrâil -aleyhisselâm-‘ın Nebiyy-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- üzerine peygamberlik vazîfesini indirdiği ilk gündür.” (Gunye 1/182)

Yine Ebû Hüreyre ve Selmân-ı Fârisî -radıyallâhu anhümâ- bildirmişlerdir; Rasûlullah -s.a.v- Efendimiz buyuruyorlar:

“Receb’de bir gün ve bir gece vardır ki, o günde oruç tutan ve o gece namaz kılıp (o geceyi ihyâ eden) kimse için, yüz sene oruç tutmuş ve yüz sene gece namaz kılmış (geceyi ihyâ etmiş) gibi sevap verilir.”

“O gün Receb’in (bitmesine) üç gün kalan gündür. Ve o gün, Nebiyy-i Ekremimiz -Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem- Efendimizin peygamber olarak tâyin olunduğu gündür.” (Gunye 1/183)

Türkiye, deprem felaketi sonrası yaralarını sarıyor…

6 Şubat Pazartesi günü, Kahramanmaraş merkezli art arda yaşanan iki deprem, 10 ilde büyük bir yıkıma neden oldu.

32 bine yakın vatandaşın enkaz altında hayatını kaybettiği depremde yaralılar kurtarılmaya devam ediyor.

AK Parti Afyonkarahisar Gençlik Kolları üyesi Mustafa Akyıldız, deprem felaketinin ardından gönüllü olarak yardım ve kurtarma faaliyetlerine katılmak üzere Adıyaman’a gitti.

Orada koordinasyon merkezi tarafından Ahmet Hoca köyüne yönlendirildi.

100 bin liralık altın ve para buldu

Burada depremde göçen bir ağılda en kaz çalışması yapan Akyıldız, enkaz çalışmaları sırasında 40 adet keçiyi canlı olarak kurtarırken, enkazda altında kalan bir çanta para, 20 adet ata lira ve 25 adet çeyrek altın buldu.

Elleriyle teslim etti

Genç Mustafa Akyıldız bulduğu altın ve parayı evin sahibi Hüseyin Yalçın’a elleriyle teslim etti.

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler, 10 ili etkiledi.

Yıkılan binlerce binanın altında kalanlar için herkes seferber oldu, kurtarılan yaralılar ise hastanelere kaldırıldı.

Bir yandan yıkılan binalarda arama çalışmaları sürerken, diğer yandan da depremin yaraları sarılıyor.

Diyarbakır’da da tüm imkanlar seferber edildi

Depremin etkilediği illerden biri olan Diyarbakır’da da devlet tüm imkanlarıyla seferber oldu.

Çöken binalardan birinde çalışmalar devam ederken bir vatandaşın isyanı dikkat çekti.

Depremzede vatandaş bölgeye gelen HDP’li vekillere tepki gösterdi.

“Garo Paylan gelmiş burada resim çekiyor, vatandaşla konuşmuyor”

Özellikle HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’a tepki gösteren depremzede, “Garo Paylan gelmiş burada resim çekiyor, vatandaşla konuşmuyor.” dedi.

“Sen Diyarbakır’ın çöpü olamazsın”

Paylan’a yönelik sözlerine devam eden vatandaşımızın, “Bir de Diyarbakır milletvekili olacaksın. Sen Diyarbakır’ın çöpü olamazsın” sözleri ise dikkatlerden kaçmadı.

“Sabah 5’ten beri buradayım, devlet bana bakıyor sen bana bakmamışsın”

Depremzede vatandaşın tepki gösterirken söyledikleri şu şekilde:

Devlet bize bakıyor, ekmek veriyor su veriyor her şeyi veriyor. Siz kimsiniz buraya geldiniz. Garo Paylan gelmiş burada resim çekiyor, vatandaşla konuşmuyor. Bir de Diyarbakır milletvekili olacaksın. Sen Diyarbakır’ın çöpü olamazsın. Sabah 5’ten beri buradayım, devlet bana bakıyor sen bana bakmamışsın. Geliyorsun burada resim çekiyorsun. Adam orada diyor ki bu Kürttür. Ben Kürdüm ama Kürtçü değilim, milletvekili bana kızıyor.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, transfer dönemini ikinci kez uzatmak için FIFA’ya başvurduklarını açıkladı.

Ülkemizde meydana gelen depremin ardından 18 Şubat’a kadar uzatılan transfer dönemi için Türkiye Futbol Federasyonu’ndan bir hamle daha geldi.

5 Mart’a uzatılacak

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, transfer döneminin 5 Mart’a kadar uzatılması için FIFA’ya başvurduklarını duyurdu.

“Ligden çekilen takımların oyuncuları uzatılan transfer dönemi boyunca başka takımlara transfer olabilir. Transfer döneminin 5 Mart’a kadar uzatılması için FIFA’ya yazı gönderdik.”

Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından bölgede yıkılan binaların enkazında arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.

Zonguldak’tan bölgeye giden Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesinde çalışan maden işçileri, Antakya’daki çalışmalara destek veriyor.

Hasar gören bir binada arama yapan madenciler, köpek sesi duydu.

3 saatte çıkarıldı

Bunun üzerine çalışmalara başlayan ekipler, yaklaşık 3 saat süren uğraşlar sonucu depremden 204 saat sonra köpeği bulunduğu yerden çıkararak hayvanseverlere teslim etti.

Köpeğe, madenciler ve vatandaşlar tarafından su ve yiyecek verildi.

Hatay’ın Antakya ilçesinde deprem sonucu yıkılan binanın enkazında 2 aylık bebek mahsur kaldı.

Zamana karşı yarışan ekipler, enkaz altındaki bebeğe 128’inci saatte ulaştı.

Bild: Mucize kız

Kurtarılan bebeğin çevresindekilere bakışı, dünyanın gündemine oturdu. Almanya basınından Bild gazetesi, “mucize kız” olarak tanımladığı bebeği, Adana’da tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti:

“Bu küçük kız tam bir savaşçı”

İlk önce kocaman gözleriyle kurtarıcılarına teşekkür etti. Artık 2 aylık bebek güvende ve süt içerken ebe Merve’ye sokuluyor. Bu küçük kız tam bir savaşçı! Binanın enkazında 128 saat boyunca inanılmaz bir şekilde hayatta kaldı. Neredeyse zarar görmedi. Onu tezahüratlarla gün ışığına çıkardılar.

“Kendi çocuğum gibi bakıyorum!”

Merve adındaki ebenin, depremden beri gönüllü olarak yürütülen çalışmalarda yer aldığı belirtildi.

Gözünü bir an olsun bebekten ayırmak istemeyen Merve, “Bu çocuğa kendi çocuğum gibi bakıyorum!” dedi. Haberin devamında şunlar aktarıldı:

“Mucize kız henüz isimsiz”

Kızın ailesi hâlâ kayıp. Kurtarma ekipleri, bebeği çıkardıkları molozların altında olduklarından şüpheleniyorlar. Başlarına ne geldiği kesinleşene kadar bu mucize kız isimsiz kalmaya devam ediyor.

Asrın felaketi, Türkiye’nin 10 ilini vurdu…

Pazarcık’ta 7.7, Elbistan’da ise 7.6’lık depremler Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya’da büyük yıkıma yol açtı.

Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından devletin en üst kademesinden en alt kademesine kadar el birliğiyle yaralar sarılmaya çalışılıyor.

Kabinenin tek gündemi deprem felaketi

Bugün düzenlenecek kabine toplantısı AFAD Genel Merkezi’nde düzenleniyor ve tek gündem maddesi deprem felaketi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı önce AFAD koordinasyon Merkezi’nde günlerdir yoğun bir gayretle mesai harcayan çalışanlara hitap etti.

“Bu millet bu felaketin de üstesinden gelir”

Hedefin bir yıl içinde yıkılan binaların yeniden inşa edilmesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu millet bu felaketin de altından kalkar, bunu da üstesinden gelir. Mücadelemizi hep birlikte sonuna kadar vereceğiz.” ifadelerini kullandı.

“Asrın felaketi ifadeleri mübalağa değil”

Depremin verdiği zarar hakkında da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu asrın felaketi şeklinde ifade ediliyor. Bu aslında çok çok mübalağa değil. Dünyadaki tüm deprem üzerinde söz sahibi olanlar, tüm deprem konusunda sözü olanlar, gerçekten bu felaketi bu şekilde ifade ediyorlar.” dedi.

“Gece-gündüz demeden devam eden bir mücadele”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Bu büyük felaketin başından itibaren AFAD olarak tüm birimlerinizle büyük bir mücadeleyi sürdürdünüz, sürdürüyorsunuz. Gece-gündüz demeden devam eden bir mücadele. Bu felaket, asrın felaketi şeklinde de ifade ediliyor. Bu çok çok mübalağalı da bir ifade değil. Dünyadaki tüm Deprem konusunda konuşacak sözü olanlar, bizdeki bu felaketi bu şekilde ifade ediyorlar. Ölenlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza şifa diliyoruz.

“Hastane ziyaretimde anne ve babalardaki metaneti gördüm”

Dün İstanbul’da Çam Sakura Hastanesi’ni ziyaret ettim. Bu felaket esnasında doğumu gerçekleşen anneleri ziyaret ettim. Orada gerek annelerdeki gerek babalardaki metaneti gördüm. İki aylık, bir aylık yavrular var. Daha doğumu yeni gerçekleşmiş olanlar vardı. Büyük bir felaket, takip ediyoruz. Hedefimiz 1 yıl içinde bu konutları yeniden inşa ve ihya. Tüm vatandaşlarımın ilk söyledikleri şey konut. ‘Benim evlerim ne olacak?’ ilk sözleri bu.

“Biz size güveniyoruz, endişemiz yok”

Daha önce Van’da, Bingöl’de, İzmir’de, sel afetlerinde nasıl kısa zamanda bunları inşa ettiysek burada da aynısını gerçekleştireceğiz. Hiç endişeniz olmasın.

Millete vereceğimiz sinyallerle, morallerle, milletimiz de AFAD’dan aldığı sinyallerle umutlu olacaktır. Biz size güveniyoruz, endişemiz yok. Milletimle beraber bunun üstesinden geleceğiz. Çok teşekkür ediyorum, eliniz dert görmesin.

Tüm Türkiye 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında yasa büründü. 

Binlerce ev toz bulutuna dönüştü. 

Bunun yanı sıra kentlerde bulunan tarihi mekanlarda da büyük hasar oluştu. 

500 yılık camide çatlaklar oluştu 

Aksaray’a bağlı Eskil ilçesinde bulunan Ulu Cami depremden etkilenen yapılardan birisi oldu.

Caminin duvarlarında meydana gelen bazı çatlaklıklar nedeniyle 28 Ekim 2020 tarihinde ibadete kapatılan cami, tadilatın başlamasını beklerken Kahramanmaraş depremiyle birlikte hasar daha da yüksek seviyelere çıktı.

Yıkım tehlikesi taşıyor 

Caminin iç ve dış duvarında, zemininde ve tavanında derin yarıkların oluştuğu gözlemlenirken bir süredir ibadete kapalı olan caminin tadilat işlemlerinin aksamasından dolayı yıkılmasından endişe ediliyor.

Kahramanmaraş depreminden sonra camideki yarıklar biraz daha açılmış

Ulu Caminin Selçuklu mimarisine ait çok önemli bir eser olduğunu belirten Eskil İmam Hatip Lisesi Kurucu Müdürü Yahya Kemal Güdendede şu ifadeleri kullandı: 

Eskil Ulu Cami bizim tarihi özellikleri olan, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde altından pınar akan tarihi yapı, güzel bir mescit diye bahsettiği yapıdır.

Selçuklu mimarisidir. Ama yıllardır kapalı, bizde inşallah restorasyon yapılacak, cami ibadete açılacak diye bekliyorduk. Şu son Kahramanmaraş depreminden sonra camideki yarıklar biraz daha açılmış.

Bayağı bâriz hale gelmiş. İnşallah zayi olmadan restorasyonu yapılırsa Eskil’imiz tarihi bir eser kazanmış olur. Bu şekilde tarihi mimarisi olan bir eserimizi kaybetmeyelim diye bir gayret var.

“Bitirilip, ibadete açılması gerekiyor”

Cami cemaatlerinden Cevdet Yalvaç ise şöyle dedi: 

Bizim bu camimiz 3 yıldır kapalı duruyor. 3 sene önce yarıldı hele şu depremden bu tarafa yarıklar büyümeye başladı. Bir an önce camimizin tadilatının bitirilip, ibadete açılması gerekiyor.

Türkiye, depremin yaralarını sarmaya çalışıyor.

Bir yandan çalışmalar sürerken diğer yandan da depremden yaralı kurtulan vatandaşların tedavileri yapılıyor.

Asrın en büyük deprem felaketini en şiddetli şekilde yaşayan Hatay’ın İskenderun İlçesi’nde yerel bir gazetede çalışan Akın Bodur, yaşadığı anları tedavi gördüğü hastanede anlattı.

“Büyük afetlerde yardımların nasıl gelip gelmediğini bilen birisi olarak o anda bir karar vermem gerekiyordu”

Bodur, “1990 yılından beri gazetecilik yapıyorum. Bu dönem çerisinde büyük deprem olmasa da küçük depremler gördük. Selleri gördük. Suriye savaşını gördük. İnsanların büyük afetlerde çaresizlik içinde nasıl dram yaşadıklarını gördük. Büyük afetlerde yardımların nasıl gelip gelmediğini bilen birisi olarak o anda bir karar vermek gerekiyordu. Mesleğin vermiş olduğu tecrübe ile bu kararı verdim. Bileği kopardık, ama hayatımı kurtardım” dedi.

Enkazdan bileği kesilerek çıkarıldı

Bodur’un enkazdan bileği kesilerek çıkarıldığını daha sonra da hastanede yapılan operasyon ile sol kolunu kaybettiğini belirtti.