Geçtiğimiz hafta Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremler 10 ilimizde
ağır yıkımlara neden oldu.

Şarkıcı Yeliz
Yeşilmen’in anne ve babasının kaldığı Adana’daki
evleri de deprem ağır hasar aldı.

Ailesinin taşınma işleriyle ilgilenen Yeşilmen, nakliye
firmalarından aldığı fiyatlara da sessiz kalamadı. Firmaların fırsatçılık
yapmasına tepki gösteren Yeşilmen, isyanını şötle dile getirdi:

“İnanamıyorum”

“Nakliye şirketlerine inanamıyorum. Normalde çok cüzi rakama yapılan şeyleri bile öyle rakamlara çıkardılar ki… Sanırsın motosiklet ve araba alıyoruz. Neden böyle zamanlarda çok zorlaştırıyorlar bilmiyorum”

Anne ve babasını kendi yanına getiren şarkıcı, Instagram
hesabından ailesinin kaldığı evdeki hasara göstererek yıkım kararı alındığını
söyledi. Şarkıcı daha sonraki paylaşımında da şunları yazdı:

“İçinden bir iğne alamadık”

“Vah ki vah. Anılarım yıkılmak üzere. Adana’daki annemlerin yaşadığı eve yıkım kararı alındı ve her an yıkmaya gelebilirler. İçinden bir iğne bile alamadık. İşte hayat böyle… Hiçbir şey bize ait değil. Şimdi anneme babama yeni bir ev, yeni bir hayat kurmak zorundayım. Çok şükür yaşıyor olmaları bir mucize. Her şeyi sıfırdan yapma sorumluluğu herkes için zor. Allah hepimizin yardımcısı olsun”

Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş depremleri, binaların yapısal ve zeminsel sağlamlığının ne kadar önemli olduğunu acı tecrübelerle bir kez daha gösterdi.

Depremin ardından beton testleri başvuruları yoğunlaşırken, bazı betonların içinde olmaması gereken materyallere rastlandı.

Beton numuneler, özel makinelerle test ediliyor

Kadıköy Belediyesi’ne ait beton ve zemin laboratuvarında, ilçede inşaat faaliyetlerine devam edilen yapıların ve ilçe sakinlerinin başvuruları sonucu binalarından alınan numunelerin deprem risk tespitine yönelik incelemeleri gerçekleştiriliyor. İnşaat faaliyetleri devam eden binalardan alınan beton numuneler, su dolu havuzlarda 7-28 gün bekletildikten sonra, özel makinelerle test ediliyor.

Laboratuvarda eski binalara dair örnekler de ilçe sakinlerinin başvuruları üzerine inceleniyor. Merkezde, çoğunluğu eski binalardan alındığı görülmüş numunelerdeki deniz kabuğu, deniz taşı ve bazı hatalı uygulama gerçekleştirilmiş yeni inşaatlara dair örneklerde gazete kupürü, strafor köpüğü, tahta gibi malzemelere rastlandığı görüldü. Laboratuvar yetkilileri, başvuruların eski binaların yanı sıra yeni binalarda da arttığını bildirdi.

Deprem sonrası inceleme talepleri yüzde 90 arttı

Kadıköy’deki çalışmalar ve incelemelerle bilgi veren Kadıköy Belediyesi Beton ve Zemin Laboratuvarı sorumlusu Menekşe Perdi, şunları söyledi:

“Depremden sonra genel olarak bir inceleme talebi artışı var. Eski yapılardan olduğu gibi yeni yapılardan da vatandaşlarımız tedirgin olmuş durumda bizlere müracaat ediyorlar. Şu anda bize gelen inceleme taleplerinde yüzde 90’lık anormal bir artış var. Yeni yapılan binalarda oturan vatandaşların yapıları iskân belgeli ve beton denetimleri, zemin etütleri yapılmış, bu süreçte bir yapı denetim şirketinde denetlenmiş ve ilgili bakanlıkta belgeli halde ise, korkmamaları gerekiyor.

“Vatandaşımız başvuru yaptığında sahadaki belediye ekiplerimiz binaya ait belirli noktalardan beton örnekleri alıyor. Daha sonra burada çalışma yapılarak dosya haline getiriliyor. Biz bunları bakanlık sistemine eğer riskli yapı ise, taranıp Tapu Müdürlüğü’ne teslim edip, gerekli bilgileri veriyoruz. Riskli ve yıkım gerekiyorsa başlıyor.”

Eski yapılarda deniz kabuğu ve deniz kumu daha fazla

“Kat sayısına göre değişiklik gösterse de genelde yapıların bodrum ve giriş katlarından örnek alıyoruz”

diyen Perdi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yapılarında ciddi anlamda çatlak, betonda patlama görenler dilekçe ile müracaat ettiklerinde, yetkililer noktada inceleme gerçekleştiriliyorlar. Eski binalarda, standartlara uygunluk söz konusu değil.

“Bu yapılarda c8-c10 gibi beton yapılarıyla karşılaşıyoruz. Yeni inşaatlarda ise minimum c25 tipi beton kullanılıyor. Kadıköy’de ise bu ortalama c35-40, oluyor. Eski yapılarda ve mevcut binalara dair numunelerde c8-c10 beton tiplerinde, deniz kumu, deniz kabuğu gibi parçalara sıklıkla rastlıyoruz. Şu anda deprem bölgesi dediğimiz yerlerde kullanılması gereken beton sınıfı minimum c25’tir. Bu c8 ve c10 gibi sınıflandırmalar, betonun taşıma gücünü ifade ediyor.”

Ağrı’da, Valilik ve İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) koordinesinde yürütülen kampanya kapsamında, yardımların tır ve kamyonlarla deprem bölgesindeki illere gönderilmesine devam ediliyor.

Öğrenciler, varillerden soba yapıyor

Eleşkirt ilçesinde bulunan Mesleki ve Anadolu Lisesindeki usta öğreticiler, öğrencilerin de yardımıyla depremlerden etkilenenlerin ısınma ihtiyacına katkı sunmak için varilleri sobaya dönüştürüyor.

İl merkezindeki Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin Kimya Teknolojisi Bölümü öğrencileri de depremzedeler için dezenfektan, sıvı sabun, çamaşır suyu ve bulaşık deterjanı gibi hijyen malzemeler üretiyor.

Üretilen sobalar ve hijyen malzemeleri, Valilik koordinesindeki kabul deposuna teslim edilerek tırlarla deprem bölgesine gönderiliyor.

İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek, gazetecilere yaptığı açıklamada, depremden etkilenen illere çeşitli yardımlarda bulunduklarını söyledi.

280 soba gönderdiler, 200’ü de hazırlanıyor

Kurum olarak her zaman depremzedelerin yardımına hazır olduklarını belirten Kökrek, şöyle konuştu:

“Eleşkirt ilçemizde bulunan meslek lisemizde depremin ilk gününden itibaren 37 bin ekmek üretip bölgeye sevk ettik. Akabinde de günlük 10 bin ekmek üreterek deprem bölgesine sevkiyatlarını yaptık. Ayrıca aynı okulumuzda deprem sonrası vatandaşlarımızın ısınma ihtiyaçlarını gidermek için soba üretiyoruz. Şu ana kadar 280 soba üretip teslim ettik. 200 sobamızın da üretimi devam ediyor ve en kısa zamanda bunların da teslimatı gerçekleştirilecek.”

Şanlıurfa’da meslek lisesinde depremzedeler için çadır yapılıyor

Siverek Ahmet Koyuncu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Metal Teknolojisi Alanı’na ait atölyede başlayan üretime okulun öğretmenleri ile bir grup öğrenci katılıyor.

Yapılan çadırlar, barınmaları amacıyla depremden etkilenen illerdeki depremzedelere ulaştırılacak.

Günde 30 çadır üretecekler

Okul Müdürü Mehmet Sadık Kıran, günlük 30 çadır üretim kapasitesine sahip olduklarını söyledi.

Ülkenin büyük bir felaketle karşı karşıya kaldığını anlatan Kıran, birlik olma zamanı olduğunu aktardı. Kıran, şöyle konuştu:

“Devletimiz ve kamu kurumları elinden gelen bütün yardımı yapıyor. Biz de hem kamu kurumu hem de vatandaşlar olarak deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ilk günden beri farklı çalışmalar yapıyoruz. İlk günlerde gıda yardımı gibi öncelikli olan ihtiyaçlara göre çalışmalarımızı yaptık. Çadır ihtiyacının fazla olduğu bilgisi üzerine depremzede vatandaşlarımız için metal atölyesinde çadır yapımına başladık. Günlük ortalama 30 çadır yapmayı planlıyoruz.”

Çadır yapımına farklı kesimlerden destek geldiğini belirten Kıran, hayırsever vatandaşların desteği, öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla çadır yapımının sürdüğünü bildirdi.

Kıran,

“Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın hayatlarını normale döndürebilecek zamana kadar yardımların devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda vatandaşlarımızın normal hayata dönmelerini sağlayabilecek şekilde gerekli yardımların yapılması gerekiyor.”

ifadelerini kullandı.

Öğrenci Medet Büyükçay da çalışmalara gönüllü olarak katıldığını dile getirerek,

“Şu an büyük bir felaket yaşıyoruz. Acımız çok büyük. Arkadaşlarımızla gönüllü olarak çalışmalara katıldık. Dayanışma içerisinde yaraların sarılması amacıyla atölyede çalışıyoruz.”

dedi.

Kütahya

Kütahya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Metal İşleri Bölümü öğretmen ve öğrencileri, “asrın felaketi” olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenenler için soba üretimi gerçekleştiriyor.

Erzurum

Erzurum’da meslek lisesi öğrencileri, Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen illerdeki en büyük ihtiyaçlardan mobil tuvalet ve banyo üretiyor.

“Asrın felaketi” olarak nitelenen depremlerden etkilenenlerin yaralarının sarılması amacıyla Erzurum’da başlatılan yardım çalışmaları devam ediyor.

Horasan ilçesindeki Şehit Uğur Gülmez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, öğretmenleriyle gönüllü olarak bir araya geldikleri okul atölyesinde, mobil tuvalet ve banyo üretimine başladı.

Okul müdürü Nihat Çetinkaya, metal, mobilya, makine bölümlerinin ortak çalışmasıyla seyyar tuvalet ve banyo yapmak için çalıştıklarını, üretimleri atık ve sıfır malzemeleri kullanarak yaptıklarını ifade ederek,

“Bu yapımlarda görev alan gönüllü öğretmen ve öğrencilerimizin hepsine teşekkür ediyorum. Bizlere katkı sunan bir öğrencimize harçlık teklif ettik ancak öğrencimiz, tamamen gönüllü geldiğini ve herhangi bir ücret kabul etmeyeceğini söyledi.”

dedi.

Öğrencilerden Ömer Budak ise deprem bölgesindeki ihtiyaçları karşılamak için arkadaşlarıyla gönüllü çalıştıklarını anlattı.

Muş

Muş’ta meslek lisesi öğrencileri, öğretmenleriyle birlikte Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremden etkilenenler için soba üretiyor. Okulun Metal Bölümü atölyesinde temin edilen malzemelerle çadırda kullanıma uygun üretilen sobalar, AFAD koordinasyonunda deprem bölgelerine gönderiliyor.

Ankara

Ankara’nın Çubuk ilçesinde meslek lisesi öğretmen ve öğrencileri, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen depremzedeler için soba üretimi yapıyor.

Şehitkamil ilçesinde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İnayet Topçuoğlu Hastanesi’nde görevli hemşire Şeyma Alakuş, büyük yıkıma neden olan deprem sırasında kaçmak yerine hasta çocukları kurtardı.

Sosyal medyada da gündem olan görüntülerde sarsıntı devam ederken Şeyma hemşirenin, dış kapının aksine servise koşarak kucakladığı çocuğu bina dışına çıkarması yer aldı. O anları anlatan Şeyma hemşire, kaçmak yerine hastalara koştuğunu belirtti.

“Kaçsaydım, vicdanımı kaybetmiş olurdum”

25 yaşındaki Hemşire Şeyma Alakuş, şunları söyledi:

“Daha önce hiç deprem yaşamamıştım. Ani bir panik oluştu. Servisimde çocuk hastalarım vardı. Girdiğim oda da 3 tane çocuk hasta vardı. Annenin o çocukları çıkartamayacağını düşündüğüm için direk oraya hiçbir şey düşünmeden servisime koştum. Odaya girdiğimde anne uyanmıştı ve panik halindelerdi. Anne diğer çocukları tutmaya çalışıyordu. Bende diğer kız çocuğunu kucağıma aldım. Daha sonra bir hastam daha vardı. Onun güvenliğini sağladıktan sonra oğlunun yanına bıraktım ve diğer küçük çocukla hastaneden çıkış yaptım. Hayatım boyunca hiç böyle şeylerden kaçan bir insan olmadım. O anda görevim vardı onlar bana emanetlerdi. Eğer onları bırakıp gitseydim eğer kendi vicdanımı kaybetmiş olurdum. Kaçmak yerine servisimdeki çocukları düşünmek benim için daha iyi oldu.”

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Brüksel’deki NATO karargahında yapılan NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın bitiminde basın toplantısı düzenledi.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerinin birlikte veya ayrı ayrı onaylanması hakkındaki görüşü sorulan Stoltenberg, iki ülkenin birlikte başvuru yaptığını, Türkiye ile muhtıra imzaladıklarını, kendisinin de Türkiye’ye iki ülkenin üyeliğini birlikte onaylama çağrısı yaptığını hatırlatarak şunları söyledi:

“Benim pozisyonum değişmedi. İsveç ve Finlandiya’nın onaylanmak için aynı durumda olup olmadığı konusunda Türkiye’de farklı değerlendirmeler olduğunu görüyoruz. Bu, Türkiye’nin kararıdır. Türkiye’nin elinde iki belge var. Biri Finlandiya, diğeri İsveç ile yapılan katılım protokolleri. NATO müttefikleri olarak almamız gereken tüm kararlar alınmış durumda. 30 müttefik, İsveç ve Finlandiya’yı davet etti. 30 müttefik katılım protokollerini onayladı. Şimdi her bir müttefik ülkenin (üyeliğe) onay vermesi gerekiyor. 28 ülke halihazırda onay vermiş durumda. Türkiye ve Macaristan onay vermedi. Bu nedenle iki ülkeyi birlikte onaylama, ki ben bunu tavsiye ettim, veya yalnızca bir katılım protokolünü onaylama kararı sadece Türkiye’ye aittir. Bu NATO kararı değil, Türkiye’nin kararıdır.”

Stoltenberg, İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğe hazır olduğu yönündeki pozisyonunun devam ettiğini, Türkiye ve Macaristan dahil 30 ülkenin üyelik onayı verdiğinde sürecin tamamlanmış olacağını hatırlatarak iki ülkenin NATO üyesi olacağına inandığını belirtti.

Stoltenberg,

“En önemli mesele sıralama değil. En önemli şey İsveç ve Finlandiya’nın yakında ittifakın üyeleri olmaları. Bunun için bastıracağım. Yarın Türkiye’ye gideceğim. Ele alacağım konulardan biri de bu olacak.”

dedi.

Silah ve mühimmat üretimi artırılacak

Stoltenberg, iki gün süren NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda ele alınan konularla ilgili bilgi verirken de bakanların Ukrayna’ya desteğin artırılmasını görüştüklerini, ayrıca silah ve mühimmat üretiminin artırılması konusunda anlaştıklarını aktardı.

Stoltenberg, savunma sanayisi kapasitelerinin artırılması için üreticilerle temasların olduğunu hatırlatarak Ukrayna’daki savaşta çok ciddi miktarlarda mühimmat kullanımı bulunduğunu, müttefiklerin Ukrayna’ya sevk ettikleri silah ve mühimmatın yerine yenilerinin koyulmasının önem taşıdığını vurguladı.

Bakanların ayrıca NATO’nun savunma planlaması çerçevesini de onayladığını aktaran Stoltenberg, Rusya’nın saldırgan tavrı, terör tehdidi, Çin’in ortaya koyduğu sınamalara karşı NATO’nun savunma planlamasının gelecek yıllar için imkan ve kabiliyetlerdeki değişimi yönlendireceğini ifade etti.

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen ve 10 ilimizde büyük yıkıma neden olan 7.7 ve  7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından tüm Türkiye, yardım için seferber oldu.

Türkiye’yi yasa boğan afetlerin ardından, hem ülkemizden hem dünyanın dört bir yanından depremzedeler için yardımlar toplanıyor.

Ortak yayınla depremzedeler için yardım toplandı

Bugün düzenlenen ve 200’ü aşkın televizyonda ekranlara gelen ortak yayın ile depremde zarar gören vatandaşlarımız için yardım kampanyası gerçekleştirildi.

Arnavutluk Başbakanı da kampanyaya katıldı

“Türkiye Tek Yürek” isimli yardım kampanyasına dünyanın dört bir yanındanda bağışlar geliyor. Bu gece yapılan kampanyaya yardım yapanlar arasında Arnavutluk Başbakanı Edi Rama da vardı.

1 milyon Euro bağışladı

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama “Türkiye Tek Yürek” yardım kampanyasına telefon ile bağlanarak ülkesi adına 1 milyon Euro bağışladıklarını açıkladı.

Pazartesi günü ulusal yas ilan ettiler

Yaşanan vahim olaydan Arnavutluk olarak büyük üzüntü duyduklarını kaydeden Rama, pazartesi günü ulusal yas ilan ederek, ülkede bayraklarını yarıya indirdiklerini hatırlattı.

“Türkiye’nin bize yaptığı yardımları unutmadık”

Ülkelerinde birlik ve beraberlik çağrısı yaptıklarını aktaran Rama,

“Elimizden gelen yardımı yapmak için yardım ekiplerimizi ve askerlerimizi gönderdik. Biliyoruz bizler küçük bir ülkeyiz. Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 depreminde bizler için yaptığını unutmadık. Türk halkını desteklemek için elimizden geleni yapmaya hazırız. Türkiye’nin fantastik çabaları sayesinde her şeyin başarıya ulaşacağından eminim.”

diye konuştu.

Rama,

“Çok olmadığını, çok daha fazlasına ihtiyaç olduğunu biliyorum. Şu an elimizden gelen bu. Önemli olan kalplerimizin bir olması ve elimizden geleni yapmamız.”

ifadelerini kullandı. 

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hatay Sahra Hastanesi’nde depremzedelere hizmet veren sağlık personeliyle bir araya geldi. Burada sağlık çalışanları ile ateş başında konuşurken Koca’nın yanında kor patladı.

O anları Adem Metan paylaştı

Hatay’da bulunan gazeteci Adem Metan,

“Biraz önce sağlık personelini ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ateş başında ısınan sağlık personeli ile sohbet ederken yaşadığımız an”

ifadeleriyle sosyal medya hesabından paylaştı.

Metan, Koca’nın ekibiyle görüştüğünü, herhangi bir sorun olmadığını söylediklerini aktardı.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş ve Hatay olmak üzere Adıyaman, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Kilis’i etkileyen depremler sonrası Türkiye’nin tek yürek olduğu canlı yayın, pek çok televizyon kanalının ortaklığıyla ekrana geliyor. Yayına bağlanıp bağış yapan isimlerden biri Emre Belözoğlu oldu.

Emre Belözoğlu’ndan depremzedelere dev bağış!

Emre Belözoğlu bağlandığı ortak yayında 1 yıllık maaşını depremzedelere bağışladığını duyurdu. 

Deprem ortak yayını hangi kanallarda yayınlanıyor?

Türkiye’nin gündeminde olan ortak yayında sanat, iş ve spor dünyasının önde gelen isimleri depremzedelere yardımcı oluyor. 

Çarşamba akşamı saat 20.00’de başlayan “Türkiye Tek Yürek” yardım kampanyası ATV, FOX, Kanal D, Kanal 7, Show TV, Star TV, TRT 1 ve TV 8 kanallarının ortaklığıyla yayınlanıyor. Programda sevilen dizi ve program yüzleri yardımlar toplarken, toplanan yardımlar AFAD ve Kızılay’a bağışlanacak.

Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından depremzedeler için yardım kampanyaları düzenlenmeye devam ediyor. Türkiye Tek Yürek adı altında depremzedelere destek olmak amacıyla bağış gecesi düzenlendi.

Deprem ortak yayınında birçok marka ve hayırsever kişiler bağış yapacağını duyurdu. Bu isimlerden biri de Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş oldu.

Diyanet İşleri Başkanı’ndan büyük bağış!

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, depremzedeler için düzenlenen bağış gecesinde canlı yayına bağlanarak bağış miktarını açıkladı. Erbaş, 310 milyon TL ve 3 maaşını bağışlayacağını duyurdu.