Kahramanmaraş merkezli
iki büyük depremin ardından Hatay’da da meydana gelen felaketler, tüm
Türkiye’yi derinden etkiledi.

 İlk günden beri afet bölgesindeki çalışmalara
katılan oyuncu Bestemsu Özdemir, yaşananları korku filmine benzetti.

Ünlü oyuncu, bölgeye
gidip fotoğraf paylaşan ünlüleri de sert bir dille eleştirdi:

“Gölcük depreminden bin kat daha kötü”

17 Ağustos 1999 depreminde evimiz yıkıldı. Anneannemlerle Yalova’da yaşıyordum. Köpeğimiz kaybolduğu için o gece anneannemlerle annemin yanına gittik. Köpeğin kaybolması bizim kaderimizi değiştirdi. Binamızdan kimse sağ çıkamadı. Şu anki deprem, Gölcük depreminden bin kat daha kötü”

“İnsan gibi yardım ettik”

“İki kadın gittik. Herkes, ‘Orada ne işiniz var?’ dedi. Birilerinin gitmesi lazımdı. Topladığımız yardımları dağıtmak için her gün 5-6 köy dolaştık. İnsan gibi dağıtım yaptık. Başkaları gibi önlerine yemek atmadık. Fazla fazla götürüp, kıyafetleri kendilerinin seçmelerini istedik. ‘Sana bu renk yakışır, yakışmaz’ gibi sohbetler ettik. Bu insanlar aciz değiller, sadece depremzedeler… Onların önüne kıyafet atamazsınız. Vicdanımızı kaybetmişiz, bu durum beni çok üzdü.

“Orası sirk değil”

Sosyal medyada paylaşım yapmakla kahraman olmuyorsunuz. Oradaki insanların durumunu paylaşmak çok ayıp… Orası sirk değil. Mevzu kahramanlık hiç değil! İnsanların motivasyona, sarılıp ağlamaya ihtiyacı var. Köylerde bizimle dizi muhabbeti yapıp, deşarj oldular.”

“Tüm ülke destek almalı”

 Psikolojisinin
bozulduğunu ve acılarını yaşadıktan sonra tüm ülkenin destek alması gerektiğini
sözlerine ekleyen oyuncu, şöyle devam etti:

“Geçen gün arkadaşıma rastladım, her an deprem olabilir diye elinde düdükle dolaşıyor. O düdüğü görmek bile insanı sarsıyor. Marmara depremiyle ilgili sürekli uyarı yapılıyor. Ailem Fethiye’de müstakil evde yaşıyor. Benim evim deniz kenarında olduğu için anneme ‘Depremde evim yıkılırsa, beni siz çıkarırsınız’ diyorum. Annem kendimi toparlamam gerektiğini söyledi. Birkaç depremzede aileyi Fethiye’ye yerleştirmeye çalışıyorum. Hayvanlarını bırakmak istemedikleri için onları da götüreceğiz. Ortak yayında beni arayan ve iş isteyen bir kızımıza da iş bulmaya çalışıyoruz.”

Deprem felaketiyle uğraşan Türkiye yaralarını sarmaya çalışıyor.

11 ilimizde büyük hasar meydana gelirken, binlerce canımız hayatını kaybetti.

Yaşananların ardından ekipler bir yandan bölgeyi kalkındırmakla uğraşırken, muhalefet de siyasi hesaplarını sürdürüyor.

Son olarak geçtiğimiz haftalarda bir televizyon programına katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı CHP’li Yaşar Okuyan, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu.

Akşener’i tehdit etmişti 

Akşener’i tehdit eden Okuyan, “Eğer Meral Akşener masayı dağıtırsa elimde belgeler var onu sokağa çıkarmam.” demişti.

Okuyan ayrıca, “Çünkü Meral Akşener ve yanı başında olan 2-3 kafadarın ucuz politika ve zikzaklarıyla giden bir durum var. Şu anda Kılıçdaroğlu kazanamaz algısını yaratan kim? Partisi yüzde 10 aldı, kendisi ise yüzde 7’de kaldı. Meral Akşener masayı dağıtır, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına terslik yaparsa bunun bir bedeli olur, elimde belgeler ve dosyalar var hepsini açıklarım. Hepsi de İçişleri Bakanlığı dönemine ait belgeler. Konuşturtmasın beni. İhanettir.” ifadelerini kullanmıştı.

Okuyan Akşener’e yönelik ifadeleri sonrası sürpriz bir şekilde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü.

İyi Parti’den görüşmeye tepki geldi 

Elinde bir dosya ile görüşmeye giden Okuyan’la ilgili İyi Parti cephesinden bir tepki geldi.

İBB İyi Parti Grup Başkan Vekili İbrahim Özkan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yaşar Okuyan’la görüşmesine sert tepki gösterdi.

İyi Partili Özkan, “Bu yalancının Genel Başkanıma iftirası ortada dururken, bu görüntüyü kabul etmiyorum.” ifadelerini kullandı.

Millet İttifakı’nda yaşanan Yaşar Okuyan krizi bu kez de yeni bir boyut kazandı.

İhraç edildi 

Siyasete MHP’de başlayan ve daha sonra ANAP’ın kurucuları arasında yer alan Yaşar Okuyan, 2019 yılının şubat ayında CHP’ye katılmıştı.

Okuyan’ın CHP’den ihraç edildiği açıklandı.

Spor Toto 1. Lig’de geleceğe dönük transferler yapan Göztepe’nin altyapısında forma giyen genç sol bek Doğukan Tuzcu, A takıma yükselmeden Süper Lig’e transfer oldu.

Sarı-kırmızılıların U19 takımında oynayan 19 yaşındaki futbolcu Medipol Başakşehir’in yolunu tuttu. Somaspor’dan keşfedilip sarı-kırmızılıların altyapısına transfer olan Doğukan, Göztepe’de profesyonel olmadan yuvadan uçtu.

9 maça çıktı

Doğukan Tuzcu, Göztepe U19 takımında bu sezon 9 karşılaşmaya çıktı.

Galatasaray, bugün iki hazırlık maçı yapacak. Sarı kırmızılı ekip ilk olarak saat 14.00’te Ankara ekibi Gençlerbirliği ile karşı karşıya gelecek.

Süper Lig’e verilen arada hazırlık maçları ile çalışmalarına devam eden Galatasaray’ın Pendikspor ile oynayacağı hazırlık maçının detayları araştırılmaya başladı.

Galatasaray – Pendikspor maçının saat kaçta oynanacağı ve hangi kanalda yayınlanacağı futbolseverler tarafından araştırılmaya başladı.

Galatasaray ile Pendikspor’un karşı karşıya geleceği maç taraftarlara ve basın mensuplarına kapalı olarak oynanacak.

Peki Galatasaray’ın bugün oynayacağı ikinci hazırlık maçı saat kaçta başlayacak ve hangi kanalda yayınlanacak? İşte cevabı..

Galatasaray – Pendikspor maçı ne zaman oynanacak?

Galatasaray – Pendikspor maçı 22 Şubat Çarşamba (bugün) günü saat 19.00’da oynanacak. Mücadelenin yayıncı kanalı bulunmuyor..

AKUT görevlisi Berk İşbilir, Hatay’da arama kurtarma çalışmalarına katıldı.

İşbilir, enkaz altında yürüttüğü çalışmalar sırasında yavru kedilere rastladı.

Aydın’ın Efeler ilçesinde yaşayan 34 yaşındaki İşbilir, görevinin son gününde, ekip arkadaşlarıyla iki kedi yavrusunu kurtardı. Yavrularından birini İşbilir, diğerini de bir başka arama kurtarma gönüllüsü sahiplendi.

Kediyle Aydın’a döndü

Yaklaşık 16 saat süren kara yolculuğunda kucağından bir an olsun ayırmadığı kediyle Aydın’a dönen İşbilir, yavruya Brezilyalı yazar Jose Mauro de Vasconcelos’un “Şeker Portakalı” romanındaki bir karakterden esinlenerek “Zeze” ismini verdi.

Berk İşbilir, arama kurtarma çalışmalarında deprem bölgesinde birçok acı olaya tanık olduğunu belirtti.

“Kardeşiyle birlikte enkazdan çıkardık”

Depremde hayvanların da enkaz altında kaldığını anlatan İşbilir, şöyle konuştu:

Kardeşiyle birlikte enkazdan çıkardık. Sonrasında yapacak bir şey yok; o da bir can. Orada bırakabileceğimiz, ilgilenebilecek kimse yoktu. Çıkardığımızda yaklaşık 5 haftalık gibi bir durumdaydı. Sahiplendim. Daha önceden de tekir kedim vardı. ‘İyi kötü birazcık herhalde bakabilirim’ dedim.

“Göz temasını kurunca ‘benle geliyorsun’ dedim”

İşbilir, kurtarma esnasında insan çıkarmaya odaklansalar da hayvanları unutmadıklarını belirterek, “Zeze fazla oyuncu, çok yaramaz. Zeze ile göz temasını kurunca, ‘Benle geliyorsun başka çaren yok’ dedim. Aldım ve getirdim.” ifadesini kullandı.

“Rüyalarımda bile canlandıramayacağım bir tablo”

Deprem bölgesinde hayatı boyunca unutamayacağı manzaralarla karşılaştığını kaydeden İşbilir, şunları söyledi:

Bu duyguların, gerçekten orada olmadan tarifi çok zor. Dile dökmek de çok zor. Çünkü hiç beklemediğiniz, bu ana kadar hiç görmediğiniz, belki rüyalarımda bile canlandıramayacağım bir tablo vardı. Orada ilk izlenimim şu oldu, Allah korusun bir şehre bomba atılsa bu kadar zarar, bu kadar kıyım olamazdı.

Zaten her yerde elektrikler kesik. İnsanlar sokaklarda ateş yakmışlar, hemen hemen her enkazın başında bir yandan ısınmaya çalışıyorlar hem umutlu gözlerle bakıyorlar. ‘Acaba enkazdan çıkan bizim akrabamız mı, bizim tanıdığımız mı?’ diye. O tablo çok vahim bir tablo.

“Zeze, umut da veriyor”

Zeze’nin de kendisine deprem bölgesinde yaşadıklarını hatırlattığını kaydeden İşbilir, şöyle dedi:

Zeze, orayı hatırlatırken umut da biraz keyif de veriyor. Bir nebze de olsa unutturmaya çalışıyor oraları. İyi ki bulmuşuz orda. Ömrü yettiğince, bizim ömrümüz yettiğince onu yaşatmaya çalışacağız.

Arka Sıradakiler, Eşkıya
Dünyaya Hükümdar Olmaz, Ben Bu Cihana Sığmazam gibi yapımlardan tanıdığımız iki çocuk annesi oyuncu Pelin Akil, deprem sonrası hissettiklerini paylaştı.

İstanbul depremini düşünmekten kendini alamayan Akil, uyku
ilacı içmesine rağmen uyuyamadığını, geceleri uyandığını anlattı:

“Kendime hak görmüyorum”

“Ben mi nasılım? Özellikle akşam olunca uyku ilaçları + yatıştırıcı çaylarla birlikte hala uyuyamayan, evde en son uyuyan kişi olmaktan son derece korkan, uykuya şans eseri dalarsam da 04.00 civarlarında uyanıyorum, ya kabuslarla ya da aniden avize sallanıyor mu diye dik dik tepeye kitlenip bakarak ve hava aydınlanana kadar öylece kalarak… Sonra üstüm örtülüyse üşüsem de açıyorum neden? Çünkü hak görmüyorum, şanslıysa çadırı o da varsa üşüyerek uyumaya çalışan onca depremzede varken…

“Depremden sonrasını düşünüyorum”

Uyandıktan sonra da deprem bekliyorum, beklenir mi ya deprem? Hadi oldu, hadi şanslıysak kurtulduk bir şekilde, kurtulmak? İstanbul yangın yeri… Yollar binalardan kapanmış, ulaşım yok, telefon çekmiyor, açlık, sefalet, şiddet, öfke… Kurtuluş mu olur bu?

“Şuraya bir uyku çizelim”

Beklenen, ben kafamı avizeye dikip beklemesem de gelecek, hiçbir önlem yok, önlemden bahseden bile yok, ha a4 kağıdına çizilen hayali evler yeni şehirler dışında…
O zaman şuraya da bir uykuyu çizelim. Hoop gittim ben, 04.00 gibi görüşürüz, sonrası mı? Sonrasını biliyorsunuz işte.”

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan merkezlerinde gerçekleşen 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki depremler sonrası Hatay’da da 6.4 ve 5.8 büyüklüklerinde depremler yaşanmıştı. Ülkemizde yaşanan depremler sonrası pek çok kişi depremlerin önceden tahmin edilip edilmeyeceğini araştırmaya başladı. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS), herkesin merak ettiği soruları yanıtladı.

Depremler önceden tahmin edilebilir mi?

Kurum, bu soruya “Hayır.” yanıtını verdi. “Ne “biz” ne de diğer bilim insanları bir depremi tahmin edemedi. Bunun bir yolu yok. Öngörülebilir gelecekte “depremlerin önceden tahmin edilmesini” de beklemiyoruz.” diyen ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu, “Bilim insanları yalnızca belirli bir alanda belirli bir yıl içinde önemli bir deprem meydana gelme olasılığını tahmin edebilir.” ifadelerini kullandı.

İnsanlar deprem olacağını önceden hissedebilir mi?

Kurum bazı insanların depremden önce sahip olduklarını iddia ettikleri semptomların bilimsel bir açıklaması olmadığını ve pek çok kez semptomların ardından deprem olmadığını ifade etti.

Deprem meteorolojik olaylardan ve havadan tahmin edilebilir mi?

Kurum bunun için de “Hayır.” yanıtını verdi. Böyle bir ilişkiyi kurduracak bilimsel gözlem yapılmadığını söyleyen kurum, bu tarz bir kanıta ulaşılmadığını belirtti. Yalnızca Aristotales, MÖ 4. yüzyılda depremlerin yer altı mağaralarında hapsolmuş rüzgarlardan kaynaklandığını ifade etmişti.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hatay Eğitim Araştırma Hastanesi bahçesine kurulan sahra hastanesi konteynerinde açıklamalarda bulundu.

Asrın felaketinin ardından depremden etkilenen 11 ilde çalışmaları yakından takip eden Bakan Koca, son durumu aktardı.

“Bir süre daha tankerlerle getirilen suyu kullanacağız”

Fahrettin Koca, deprem bölgelerinde içme suyu kullanımı ile ilgili şu ifadeleri aktardı;

İçme ve temizlik için kullanılan suları düzenli olarak inceliyoruz. Bir süre daha tankerlerle getirilen suyu kullanacağız. Tekrar hatırlatıyorum. Musluk suyumuzu ne zaman içebileceğimizi Hatay Valiliği veya Kaymakamlığımız duyuracak. Musluk/şebeke sularını asla içme suyu olarak kullanmıyoruz.

“Endişemiz doğru çıktı, 6 kişi hayatını kaybetti”

İlk olarak Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’a yaşanan şiddetli depremlerden 14 gün sonra Hatay’da yaşanan 2 depreme de değinen Bakan Koca’nın geri kalan açıklamaları;

Binaların boş olduğunu biliyorduk. Ancak afet sebebi ile yeni can kaybı haberine dayanacak gücümüz olmadığı bir günde maalesef endişemiz doğru çıktı. Hatay’da 4’ü olay yerinde 2’si hastanede olmak üzere 6 kişi hayatını kaybetti. 562 kişi ise yaralandı.

Bir afet anında bilhassa da yaraları daha yeni sarılmakta olan bir afetten sonra yaşanan olayda gözlerin sağlık kurumlarına çevrilmesi en tabi bir durumdur. Bilgi merak konusu değil bir haktır. Fakat unutmamalı ki iyi niyetlerine rağmen haber kaynakları her zaman sağlam olmayabilir. Kaynağında adeta mühendis aklı olması gereken haberin dayanağı sağduyu testinden geçmemiş bir kaygı olabiliyor.

“Acil müdahale üniteleri kurulacak, sağlık hizmetleri aksatılmaycak”

Bu sözlerimin arkasından size Hatay’da yaşanan son depremler sebebiyle gündeme getirilen sağlık kurumlarımız hakkında bilgi vermek istiyorum. Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi acil ve ana bina, Samandağ Devlet Hastanesi, Reyhanlı Devlet Hastanesi, İskenderun Devlet Hastanesi’nin B Bloğu ve Kırıkhan Devlet Hastanemiz ilgili bakanlık yani Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan yeni hasar tespitinde hafif hasarlı ve kullanılabilir durumdadır. Buna rağmen kısmen tahliye edilmiştir. Buralarda acil müdahale üniteleri kurularak sağlık hizmetleri aksatılmadan devam etmektedir.

Tedavisi süren bazı yoğun bakım hastalarımız Ankara, Adana ve Dörtyol Hastanelerine nakledilmiştir. Söz konusu hastaların sayısı ise 95’tir. Buralarda kendilerine çok daha iyi durumlarının gerektirdiği tıbbi hizmeti vereceğiz. Bu hastanelerimiz ise yakında tam kapasite ile hizmet verecektir.

“Kaynağı sağlam olmayan haberlerin faturasını teyitsiz ihbarlarda az ödemedik”

En kesin bilgilere sahip kişi olarak oluşan hassasiyetleri yine de anlıyorum. 17 gündür buradayım. Fakat unutmamalı ki yayılan haberler bir bir özveri ile buralarda çalışan doktorlarımızı, hemşirelerimizi, teknik ekiplerimizi de endişeye sürüklüyor. Çok dikkatli olmak gerekmez mi? Afetlerin etkisinin paniğe yol açan şeylerle devam ettiğini bilmiyor değiliz. Kaynağı sağlam olmayan iyi niyetli endişelerin dilden dile yaydığı haberlerin faturasını teyitsiz ihbarlarda az ödemedik. Oysa zaman demek can demektir.

“Uzmanımızla, ekibimizle, ilacımızla sahadayız”

Bahsi geçen konuda ayrı bir başlık açıyor en açık şekliyle bilgileri bizzat sunuyorum. Adana Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesinde yeni depremler akabinde orta düzeyde hasar tespit edilmiştir. Vakit kaybetmeden hastalarımızı Adana Şehir Hastanesi ve Yüreğir Devlet Hastanesi başta olmak üzere uygun hastanelerimize naklettik. Yeni ve deprem izolatörlü inşa edilen Güney Seyhan Hastanemize şimdilik ihtiyaç duymadık. Bu hastanemiz ise kapasitesi ile göreve her an hazır. Şundan emin olun, bu acılı halkımızın yaralarını saran doktor eli mahir sağlık sistemi güçlüdür. Hataylı kardeşlerim, tüm ilçeleri ile bu şehirde merkezinden köylerine kadar sağlık hizmetlerini eksiksiz sizlere ulaştırmak için uzmanımızla, ekibimizle, ilacımızla sahadayız.

Son 17 günde sadece Hatay’da yaklaşık bin cerrahi müdahale gerçekleşti. 212 bin 345 muayene yaptık. Sağlık hizmetlerimiz ihtiyaçlara cevap verecek bir muntazamlıkta devam ediyor. Sağlık konusunda emin olun ki, bize güveneceğiniz her şeye sahibiz. Sahra hastanemizde tomografi cihazı dahil her şey var.

Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımı, Euroleague Kadınlar Avrupa Ligi A Grubu’nun 13. hafta mücadelesinde İspanya’nın Valencia Basket ekibiyle karşı karşıya gelecek.

Euroleague Kadınlar A grubunda lider olan temsilcimiz Fenerbahçe Alagöz Holding oynadığı 12 maçta 10 galibiyet 2 mağlubiyet aldı.

Valencia Basket ise oynadığı 12 maçta aldığı 8 galibiyet 4 yenilgi ile A grubunda 3. sırada bulunuyor.

İki takım arasından oynanan ilk maçı temsilcimiz Fenerbahçe Alagöz Holding deplasmanda 72-66 kazandı.

Peki Fenerbahçe Alagöz Holding – Valencia Basket  maçı ne zaman oynanacak ve hangi kanalda yayınlanacak? İşte maçın detayları..

Fenerbahçe Alagöz Holding – Valencia Basket maçı ne zaman?

Fenerbahçe Alagöz Holding – Valencia Basket maçı 22 Şubat Çarşamba (bugün) günü saat 19.00’da oynanacak. Ataşehir Metro Enerji Spor Salonu’nda oynanacak maç Fenerbahçe Televizyon’undan naklen yayınlanacak.

Gelinim Mutfakta yarışması uzun bir süredir, Nursel Ergin’in
sunumu ile devam ediyor.

Bugüne kadar en az 4 defa sunucu değiştiren yarışma, gündüz
kuşağında iyi bir izlenme oranı elde ediyor ve reytinglerde hatırı sayılır bir
konumda…

Her gün yeni bölümleriyle ekrana gelen yarışma, en iyi yemek
yapan gelin adayını çeyrek altınla ödüllendiriyor.

Saat 13 suralarında başlayan yarışma, yemek yapımının
dışında da heyecanlı anlara sahne oluyor.

Yarışmayı gün içinde izleme şansı bulamayanlar ise
“Gelinim Mutfakta çeyrek altını kim kazandı?” sorusunu gündeme
getirdi.

Bazı gelinler istediği puanı alamazken, en iyi puanı alan
bir gelin adayı ise çeyrek altın alarak, günü birinci olarak tamamladı.

Peki, Gelinim Mutfakta kim birinci oldu? 22 Şubat 2023
Gelinim Mutfakta günün birincisi kim oldu? İşte detaylar..

Gelinim Mutfakta günün kazananı

Kanal D ekranlarının sevilen programı Kahramanmaraş’ta
meydana gelen büyük depremin ardından bir süredir ekranlarda yer almıyor. 22
Şubat günü de Kanal D yayın akışında yer almayan program yeni bölüm
yayınlamayacak.