James Bond’u canlandıran İngiliz aktör Daniel Craig’ın depremden sonra yardım çağrısı yaptığı İngiltere merkezli yardım kuruluşları 101,5 milyon sterlin topladı.
Türkiye 6 Şubat sabahı felakete uyandı.
11 ilimizi vuran Kahramanmaraş depremi Türkiye’yi yıkıp yasa boğsa da tüm dünya ülkemize yardım için elini uzattı.
Devletler bazındaki yardımların yanında yardım kuruluşları ve yurt dışından sivil inisiyatifler de de yardım kampanyası düzenlemeye başladı.
James Bond’dan yardım çağrısı
Sinema tarihinin en ikonik karakterlerinden biri olan James Bond’u canlandıran İngiliz aktör Daniel Craig da yardım için kolları sıvayanlardan biri oldu.
Ünlü oyuncu İngiltere’deki on dört yardım kuruluşunu bir araya getiren Disasters Emergency Committee (DEC) ile koordineli çalışan ünlü oyuncu Türkiye ve Suriye için yardım kampanyası çağrısı yapmıştı.
101 milyon sterlin topladı
54 yaşındaki ünlü aktör, depremlerden bu yana toplanan miktar hakkında bilgi verdi.
Craig 101,5 milyon sterlin topladığını duyurdu.
Dünyaca ünlü yıldız, toplanan yardımlara ilişkin bir teşekkür mesajı yayınladı.
Özalp ve Saray ilçelerinde yürütülen çalışmalar sonucunda 232 kaçak göçmen yakalandı.
Ülke genelinde düzensiz göçle mücadele devam ediyor.
Van Valiliği mücadele kapsamında bilgilendirme faaliyetinde bulundu.
Valilikten yapılan açıklamada son iki günde Saray ve Özalp ilçelerinde düzenlenen operasyonlarda 232 kaçak göçmen yakalandı.
“Arazide geçiş yapmaya çalışan toplam 232 kaçak göçmen yakalandı”
Van Valiliği’nden yapılan açıklamada, göçmen kaçakçılığının önlenmesine yönelik yürütülen çalışmaların devam ettiği belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:
Van İl Jandarma Komutanlığı’nca 23-24 Şubat 2023 tarihleri arasında Saray ve Özalp ilçelerinde operasyonlar düzenlendi. Van İl Jandarma Komutanlığı tarafından göçmen kaçakçılığının önlenmesine yönelik yürütülen operasyonlarda Saray ve Özalp ilçelerinde arazide geçiş yapmaya çalışan toplam 232 kaçak göçmen yakalanarak, adli ve idari işlemlerinin ardından geri gönderme merkezine sevk edildi. Düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile etkin mücadele edilebilmesi amacıyla halkın güveni ve huzuru için faaliyetler devam edecektir.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan deprem bölgesinde kullanılan şebeke suyu hakkında önemli bir açıklama geldi. Koca, depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta incelemelerde bulunmuştu. Peki deprem bölgesinde şebeke suyu içmek riskli mi?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, deprem bölgesinde incelemelerde bulundu. Koca, Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürü Ali Nuri Öksüz ve beraberindeki heyet ile Karacasu Konteynerkent, MSB Sahra Hastanesi, Necip Fazıl Şehir Hastanesi’ni ziyaret etti ve hastanede Cuma namazını kıldı. Sonrasında basın açıklaması düzenleyerek şebeke suları hakkında da konuştu.
Deprem bölgesinde şebeke suyu içmek riskli mi?
Bakan Koca, konuşmasında yetkili kurumlardan açıklama yapılana dek şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılmamasını ifade etti ve sözlerine şu şekilde devam etti:
“Depremin ilk günlerinden itibaren su klorlama çalışmalarını, bakiye klor ölçümlerini düzenli olarak yapıyoruz. Aldığımız bin 533 su numunesinden bin 354’ünde klor oranının yeterli olduğu, 179 numunede ise yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Su numunelerinin mikrobiyolojik ve kimyasal analizleri burada, Kahramanmaraş Merkez Halk Sağlığı Laboratuvarımızda yapılmaktadır. Bu analizler, şebeke suyunun Içme Suyu olarak kullanılmasının riskli olduğunu ortaya koymaktadır. “
“Şebeke suyunu içme suyu olarak kullanmayalım”
Koca, ayrıca alınan su örneklerinden 176’sının uygunsuz bulunduğu söyleyerek “Bir kısmı mikrobiyolojik veya kimyasal uygunsuzluktur. Bilimsel tespitlerden hareketle gerekli önlemler alınmaktadır. Israrlı uyarımı burada da tekrarlamak istiyorum. Valilik ve kaymakamlıklar açıklama yapana kadar, şebeke suyunu içme suyu olarak kullanmayalım. Su hayattır, hep öyle kalsın ve hastalık sebebi olmasın. Daha önce yaptığım açıklamalarda belirttiğim gibi, mevcut şartlar itibarıyla halk sağlığını tehdit edici bir durum şu ana kadar yoktur. Şartların gerektirdiği tedbirlere uymak bunun güvencelerinden biridir.” dedi.
ABD’de Los Angeles mahkemesi, 2013’te bir kadın oyuncuya tecavüz ve cinsel saldırıyla suçlanan Hollywood’un önde gelen yapım şirketlerinden Miramax’ın kurucusu Harvey Weinstein’e, 16 yıl ek hapis cezası verdi.
Hollywood’un önde gelen yapım şirketlerinden Miramax’ın
kurucusu Harvey Weinstein’in 2013 yılında bir kadın oyuncuya tecavüz ve cinsel
saldırı bulunduğu iddiasıyla dava açıldı.
23 yıla ek, 16 yıl daha aldı
Los Angeles Mahkemesi, 19 Aralık’ta mahkeme jürisi
tarafından kimliği gizlenen ve “Jane Doe 1” takma adı verilen bir
kadın oyuncuya tecavüz ve cinsel saldırıdan suçlu bulunan Weinstein’e ilişkin
kararını açıkladı.
Karar kapsamında, 70 yaşındaki Weinstein’e Şubat 2020’de New
York’ta verilen 23 yıl hapis cezasına ek olarak 16 yıl daha ceza verildi.
Suçlamaları reddetti
“Jane Doe 1” takma adlı kadın oyuncu mahkemede, “O geceye kadar çok mutlu ve kendine güvenen bir kadındım. Sanık bana
acımasızca saldırdıktan sonra her şey değişti. Verilen zararı telafi edecek
kadar uzun bir hapis cezası yok.” diye konuştu.
Kurbanı tanımadığını söyleyen Weinstein ise suçlamaları
reddetti.
‘Masumum, bu bir tuzak’
Karardan önce, “Lütfen beni ömür boyu hapis cezasına
çarptırmayın. Bunu hak etmiyorum.” şeklinde konuşan Weinstein, masum
olduğunu savundu ve “tuzağın” kurbanı olduğunu iddia etti.
Weinstein, “Jane Doe 1” takma adı verilen kadın
oyuncuya Şubat 2013’te şehirdeki bir film festivali sırasında otel odasında
saldırmakla suçlanmıştı.
Jüri karara varamamıştı
Ayrıca, aynı davada başka bir davacının cinsel taciz
suçlamasından beraat eden Weinstein, Kaliforniya Valisi Gavin Newsom’un eşi
Jennifer Siebel Newsom’un da dahil olduğu diğer üç cinsel saldırı suçlamasında
ise jürinin karara varamaması sonucu ceza almadı.
Weinstein, Şubat 2020’de New York’taki mahkemede çok sayıda
kadına tecavüz ve cinsel taciz suçlarından 23 yıl hapis cezasına
çarptırılmıştı.
Kampanya başlatıldı
Weinstein hakkındaki iddiaların ortaya çıkması ardından
kadınların, uğradıkları cinsel tacizleri sosyal medyada “#MeeToo” etiketiyle gündeme getirmesi, dünyada kampanyaya dönüşmüştü.
#MeToo” kampanyasıyla birlikte Weinstein, aralarında
ünlü oyuncuların da bulunduğu çok sayıda kişi tarafından tacizle suçlanmıştı.
Weinstein, New York Times gazetesinin haberiyle gündeme
gelen taciz iddialarının ardından, ortağı olduğu yapım şirketinin yönetim
kurulunca görevden alınmıştı.
Antalyaspor ile sözleşmesini fesheden Ruud Boffin, sosyal medyadan yaptığı açıklamayla futbol kariyerini noktaladığını açıkladı.
2012 yılında İngiltere Premier Lig ekibi West Ham United’dan Eskişehirspor’a transfer olan ve ardından Antalyaspor’un yolunu tutan Ruud Boffin, kariyeri hakkında yeni bir karar aldı.
35 yaşındaki kaleci, sosyal medyadan yaptığı açıklamayla futbolu bıraktığını duyurdu.
“Futbol oynamayı bırakmaya karar verdim”
Tecrübeli kaleci yaptığı açıklamadı şunları söyledi:
“Hayatımda yeni bir bölüm zamanı. Antalyaspor ile sözleşmemi feshettim. Ve aynı zamanda futbol oynamayı bırakmaya karar verdim. Verdikleri destek için herkese, tüm başkanlara, Yönetim Kurulu üyelerine, sponsorlara ve taraftarlara teşekkür etmek istiyorum. Çocuklar harikaydınız.”
2017’den beri Antalyaspor’un kalesini koruyor
2017’den bu yana Antalyaspor’un kalesini koruyan Belçikalı kaleci, Süper Lig’de 268 maçta görev aldı.
Depremlerden etkilenen 11 ilde ilk etapta 199 bin 739 kalıcı konut ile 73 bin 972 köy evi yapılacak. Zemin artı 3-4 katı geçmeyecek konutlar, brüt 105 metrekare, net 85 metrekare ve 3 artı 1 olarak planlanıyor.
Türkiye, asrın felaketini aynı gün iki büyük depremle yaşadı…
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler, binlerce canın yitip gitmesine neden oldu.
Yine binlerce kişi enkaz altından çıkarılarak kurtarıldı.
Süreç başladı
Afetin yaralarını sarmak için harekete geçen devlet, öncelikle maddi yardımlarına başladı.
“Hane Başına Destek Ödemesi” kapsamında depremzedelerin hesaplarında 10 bin lira yatırılırken, yıkılan evler için de en az 1 yıl süre istendi.
Ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı
TOKİ ve Emlak Konut Genel Müdürlüğü eliyle kalıcı konutlar için süreç başlatıldı.
199 bin 739 konut inşa edilecek
Bu kapsamda, belirlenen yeni alanlarda TOKİ eliyle ilk
etapta Kahramanmaraş’ta 45 bin 67, Malatya’da 44 bin 770, Hatay’da 40 bin 426,
Adıyaman’da 25 bin 882, Gaziantep’te 18 bin 544, Osmaniye’de 9 bin 550,
Diyarbakır’da 6 bin, Elazığ’da 3 bin 750, Şanlıurfa’da 3 bin, Adana’da 2 bin
200 ve Kilis’te 250 konut olmak üzere 199 bin 739 konut inşa edilecek.
Konutlar nasıl olacak?
Konutlar, merkeze yakın, şehrin sosyolojisine, kültürel
yapısına, demografik yapısına ve vatandaşın ihtiyacına göre belirlenen rezerv
alanlarda yapılacak.
Zemin artı 3-4 katı geçmeyecek konutlar, balkonlar hariç 105
metrekare brüt, 85 metrekare net, 3 artı 1 olarak planlanıyor.
Köylerde ikamet eden, evleri yıkılan veya acil yıkılacak
durumda olan depremzedelere de yöresel mimariye uygun, verandalı, net 93
metrekare 3 artı 1 köy konutları yapılacak.
Etap etap artırılacak
Bu kapsamda Malatya’da 17 bin 990, Hatay’da 15 bin 59,
Kahramanmaraş’ta 13 bin 16, Adıyaman’da 9 bin 896, Gaziantep’te 9 bin 536,
Diyarbakır’da 2 bin 927, Şanlıurfa’da 2 bin 81, Kilis’te 1002, Adana’da 701,
Elazığ’da 386, 73 bin 972 köy konutu inşa edilecek.
Bakanlıkça mart ve nisan aylarında şehir merkezi ve köylerde
270 bin konutun yapımına başlanması, daha sonra etap etap bu sayının
artırılması planlanıyor.
İlk kazma vuruldu
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, depremzede
vatandaşların bir yıl içinde kalıcı konutlara yerleştirilmesi hedefiyle düğmeye
bastı.
Zemin etüt çalışmaları biten yerlerde Gaziantep’in Nurdağı
ve İslahiye ilçelerinde 855 konut için ilk kazma vurulurken farklı bölgelerde
14 bin 597 konut için sözleşme süreci başladı.
28 Şubat’a kadar bu konutlar
için imza süreci tamamlanacak.
İlçelere göre dağılım
Buna göre, sözleşme süreci başlayan konutların ilçelere göre
dağılımı şöyle:
“Kahramanmaraş Dulkadiroğlu’nda 1490, Elbistan’da 1452,
Pazarcık’ta 1097, Afşin’de 501, Malatya Batalgazi’de 1073, Doğanşehir’de 349,
Adıyaman Örenli’de 580, Hatay İskenderun’da 492, Altınözü’nde 364, Hassa’da
376, Payas’ta 821, Gaziantep İslahiye’de 399, Nurdağı’nda 456, Nizip’te 921,
Şanlıurfa Birecik’te 534, Eyyübiye’de 363, Diyarbakır Kayapınar 595, Adana
Sarıçam’da 590, Osmaniye Toprakkale’de 152 konut ile Adıyaman genelinde 250 köy
konutu.”
Büyük yıkımların yaşandığı depremlerde, cami bahçesinde bulunan 400 yıllık çınar ağacının ayakta kaldığı görüldü.
Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ilde hasara sebep oldu.
Evlerin enkaza dönüştüğü depremin ardından iş yerleri kullanılamaz hale geldi.
Bunun yanı sıra onlarca tarihi eser de büyük hasar aldı.
Ağaç ayakta kaldı
Depremin birçok yeni ve tarihi yapıları yerle bir ettiği Adıyaman’da, Eskisaray Camisi’nin bahçesinde bulunan cami depreme meydan okudu.
Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından 2022 yılında korumaya alınan 400 yıllık çınar ağacı, minaresi yerle bir olan caminin bahçesinde depremde sağlam kaldı.
“Ağaç yerinden bile oynamadı”
Asırlara meydan okuyan çınar ağacının ayakta kalmasına şaşırdıklarını söyleyen Şirin Yılmaz şu şekilde konuştu:
Yıllardır bu ağaç caminin içerisinde bulunuyor. Depremde birçok yer ile caminin minaresinin yıkılmasına rağmen bu ağaç yerinden bile oynamamış ve dimdik ayakta durmuş.
Depremlere ilişkin konuşan CHP’li Faik Öztrak, “Coğrafya kaderse bu kadere vatandaşlarımızı teslim etmemek için aklın, bilimin gerektirdiği her türlü tedbiri alacağız” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, bugün Kahramanmaraş merkezli depremlerin 19’uncu günü olduğunu hatırlattı.
Bugüne kadar 43 bin 556 kişinin depremde hayatını kaybettiğini belirten Öztrak, “Cenazelerimizin gerçek sayısını ise hala bilmiyoruz. Acımız, üzüntümüz çok büyük. Ruhlarımız yaralı. Yüreklerimiz yangın yeri. Yüreklerdeki bu yangın da kolay kolay küllenmeyecek.” ifadesini kullandı.
“Genel başkanımız Suriye halkının acısını paylaştı”
Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifa dileyen Öztrak, şöyle devam etti:
Bu deprem felaketi bir kez daha gösterdi ki milletimiz çok büyük bir millettir. İnsanımızın karakteri asildir. Felaketi duyar duymaz, çıplak elleriyle tırnaklarıyla enkaza koşan, taş kaldıran, binlerce gönüllüye aslan parçası gençlerimize şükran borçluyuz. Yine bölgeye yardım için yarışan, gecesini, gündüzüne katan sivil toplum kuruluşlarına, uykuyu unutan devlet kurumlarımızın fedakar personeline ve elbette güvenlik kuvvetlerimize müteşekkiriz.
Yine ülkemize arama kurtarma ekiplerini gönderen, adını tek tek sayamayacağımız 88 ülkeye, ayrımsız, istisnasız şükranlarımızı sunuyoruz. Tabii kendi acımızdan, komşumuzun acısını paylaşmaya fırsat bulamadık. Deprem bizimle beraber, Suriye Arap Cumhuriyeti’ni de vurdu. Dün Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a bir taziye mektubu göndererek, Suriye halkının acısını paylaştı.
Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilen 2018’den bu yana iki büyük krizi iç içe yaşadığını savunan Öztrak, bir tarafta devlette yönetim krizi, diğer tarafta da ekonomik krizin millete çok ağır bedeller ödettiğini ileri sürdü.
Öztrak, “2018’den bu yana yaşanan her acı olayda, devlet yönetimindeki zafiyet kendini daha da gösteriyor. Milletimizin canına, malına mal oluyor. Ekonomi yönetimindeki zafiyet ve kusurlar ise milletimizin cüzdanını, mutfaktaki tenceresini boşaltıyor.” dedi.
“Sağlık Bakanlığının açıkladığından, 5 bin vefat daha fazla”
Kovid-19 salgınında hükümetin ilk işinin millete IBAN numarası atmak olduğunu iddia eden Öztrak, salgında binlerce kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Öztrak, “Milletimiz, depremin acılarıyla boğuşurken, dün 2020 ve 2021 yıllarında, 87 bin 334 yurttaşımızı salgında kaybettiğimizi açıkladılar. Bu Sağlık Bakanlığının açıkladığından 5 bin vefat daha fazla.” diye konuştu.
20 yıldır ülkeyi yönetenlerin, milleti güvenli şehirlerde yaşatamadığını ileri süren Faik Öztrak, şöyle devam etti:
İnsanların bütün birikimlerini verip satın aldıkları evler vatandaşlarımıza mezar oldu. ‘Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın.’ Bu ülkede kimliksiz, kefensiz, on binlerce insanımızı sıra, sıra toprağa verdik. İşte 20 yıllık bir yönetimin milletimize reva gördüğü son bu oldu. On binlerce yurttaşımız ‘itibardan tasarruf olmaz’ diyen deprem için hiçbir hazırlık yapmayan, yaşadığımız kentlerin güvenliğini sağlamayan, evlerimizi depreme dayanıklı hale getirmeyen elindeki görülmemiş imkanları kentsel dönüşüme değil, ranta ve şatafata harcayan, oy almak için imar afları çıkaran bu sorumsuz hükümet yüzünden canından oldu. Bu ülkede tasfiye etmemiz gereken, çürümüş zihniyet işte budur. Siyaset zenginleşme makam ve mevki için değil, millete hizmet için yapılmalıdır. Ama 20 yıldır siyasetinin finansmanını siyaset-inşaat-rant üçgeninde yapan bir zihniyet bunları anlayamaz. On binlerce vatandaşımız sarayın, liyakat değil sadakat diyen anlayışı sonucunda, doğru düzgün bir afet müdahale planı yapamadığı için öldü. 6 Şubat 2023 Pazartesi günü bu topraklarda ‘İşleneceği önceden açıkça duyurulan failini ve maktulünü herkesin bildiği bir cinayet’ yaşandı. Şimdi bu cinayetin failleri, kendilerinden başka herkesi suçluyor. ‘Asrın felaketi’ diyerek suçlarının, kabahatlerinin, sorumluluklarının üstünü örtmeye çalışıyorlar. Yaşadığımız asrın felaketi değildir, asrın ihmalidir.
“İnsani kayıplarımız kadar maddi kayıplarımız da büyük”
Koordinasyonsuzluk nedeniyle depremdeki en kritik altın saatlerin heba edildiğini iddia eden Öztrak, “Beyler hazırlıklı olmasalarmış kaos yaşanırmış. Ne kaosu, milletimize kıyameti yaşattınız. İlk gün itiraf ettiğiniz gibi yaşadıklarımız, herhangi bir afeti yönetecek bir hazırlığınız olmadığını gösterdi. O zaman ne yapacaksınız? Elinizi tutan yok, istifa mektubunuzu yazacaksınız.” açıklamasını yaptı.
“Coğrafya kaderse biz bu kadere teslim bayrağı çekmeyeceğiz”
Coğrafya kaderse biz bu kadere teslim bayrağı çekmeyeceğiz. Bu kadere vatandaşlarımızı teslim etmemek için aklın, bilimin gerektirdiği her türlü tedbiri alacağız. Kültürümüzü, estetiğimizi, akılla bilimle liyakatle birleştireceğiz. Coğrafyamızın gerçekleriyle uyumlu, hem güzel hem de güvenli şehirler inşa edeceğiz. Depreme dayanıklı binalar yapacağız. Deprem ve sonrasında kimseden izin, icazet ve talimat beklemeden derhal hareket edebilmek için hangi kurumların neleri, nasıl, ne zaman yapacağını önceden belirleyen protokolleri hazırlayacağız. Kısa vadeciliği, köşe dönmeciliği, rant hırsını bu topraklarda bitireceğiz.
İnsani kayıplarımız kadar maddi kayıplarımız da büyük. Ama dün baktık Merkez Bankası, faizi yüzde 9’dan yüzde 8,5’e çekerken depremin olası ekonomik etkilerini de küçümsüyor. Deprem yakın dönemde, ekonomik aktiviteyi olumsuz etkilese de orta vadede ekonomik performans üzerinde kalıcı etki yaratmazmış. Ne diyelim, Allah şunlara verdiği aklı bir günlüğüne bize de verse de en azından bir gece rahat rahat uyuyabilsek. Depremin toplam maliyeti 100 milyar doları aşıyor. Bunlar bizim ilk tespitlerimiz. Ama hiçbir vatandaşımızın kaygısı olmasın. Elbette depremde yitirdiğimiz canları geri getiremeyiz. Sayılı gün kaldı, bu depremde vatandaşlarımızın kaybettiği ne kadar mal varsa evinden, arabasına, ev eşyasına, enkaz altında kalan alyansına kadar, yitirdiği her şeyi biz yerine koyacağız. Deprem bölgesine yönelik kapsamlı bir bölgesel kalkınma stratejisini, seçimden hemen sonra uygulayacağız.
Soruları yanıtladı
Açıklamalarından sonra soruları yanıtlayan Öztrak, İYİ Parti Genel Başkanı Genel Başkanı Meral Akşener’in bugün katıldığı bir programdaki Saraçhane mitingiyle ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine, “Millet İttifakı’nın sözcülerinin Millet İttifakı’nın Genel Başkanlarının sözlerini yorumlamak ya da onlara cevap vermek gibi bir usulü yok.” dedi.
RTÜK’ün bazı televizyon kanallarıyla ilgili ihlal kararlarına ilişkin soruya Öztrak, “Bu yönetim, kendi sorumlulukları ortaya çıkmasın, hataları konuşulmasın, algı yönetimlerini istedikleri gibi serbestçe yapabilsinler diye muhalif televizyonların üzerinde RTÜK sopasını sürekli sallıyor. Biz, her zaman özgür medyadan yanayız, özgür medyayı yönetenlerin millet tarafından denetlenmesini de demokrasinin teminatı olarak görüyoruz.” yanıtını verdi.
Başakşehir çalıştırıcısı Emre Belözoğlu, Konferans Ligi son 16 turunda eşleştikleri Gent hakkında, İyi bir takımla eşleştiğimizi düşünüyorum. Kaliteli oyuncuları var. Kolay bir kura olmadı bizim için” dedi.
İsviçre’nin Nyon kentindeki UEFA Genel Merkezi’nde düzenlenen kura çekiminde Konferans Ligi son 16 eşleşmeleri belli oldu.
Kuraya seribaşı olarak katılan temsilcimiz Başakşehir’in rakibi ise play-off turunda Karabağ’yı eleyen Belçika ekibi Gent oldu.
Oluşan eşleşmenin ardından Başakşehir’in çalıştırıcısı Emre Belözoğlu, Gent eşleşmesiyle ilgili görüşlerini TRT SPOR’a aktardı.
“Zor bir kura çektik”
Emre Belözoğlu, rakip takımın iyi futbolculara sahip olduğunu söyledi.
“Avrupa kupalarında mücadele edecek tüm takımlarımıza başarılar. Bu grupta bizim beklediğimiz hemen her takım dişli takımdı. İyi bir takımla eşleştiğimizi düşünüyorum. Kaliteli oyuncuları var. Kolay bir kura olmadı bizim için. Ama biz hem lig hem kupa hem de Konferans Ligi’nde yolumuza devam etmek istiyoruz. Turu geçebilecek güçte olduğumuzu düşünüyorum. Sözlerim kolay bir maç gibi algılansın istemem. Zor bir kura çektik.”
“Avrupa kupalarında ülkemizin bayrağını en yükseğe çekebilmek adına ayrı bir motivasyon olması gerekiyor”
Ülkemizde yaşanan deprem faciası hakkında konuşan Belözoğlu, şunları dedi:
“Futbolu yorumlayıp başladık ama acımız çok taze. Çok da futbola konsantre olduğumuzu söyleyemem. Hepimizin kalbi serçe yüreği gibiyken, futbola konsantre olmak kolay olmayacak. Bizler de insanız. Ülkemiz zorlu bir süreç yaşadı. Belki yüzyılın en büyük felaketini ülkemiz yaşadı. Bunu atlatacağımıza inanıyorum. İnşallah bunu hep beraber aşabileceğimize inanıyorum. Ama bizim adımıza kolay değil. Antrenmana gidiyoruz, bir an duruyoruz, biz neye hazırlanıyoruz diye. Çok büyük bir felaket yaşadı ülkemiz. Bizler de derinden yaşadık. Ama hayatın da devam ettiğini gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor. Avrupa kupalarında ülkemizin bayrağını en yükseğe çekebilmek adına ayrı bir motivasyon olması gerekiyor. Trabzonspor maçı çok iyi bir örnekti. Onlar adına dün üzüldüm. Elenmeyi hak etmediler. Bizler de inşallah hem ülke puanını hem de ülkemizde insanların çektiği sıkıntıları bir nebze unutturabilecek akşamlar yaşatırız. En büyük isteğimiz bu.”
“Aynı oyunu oynamak istiyoruz, aynı felsefeyi sahaya yansıtmak istiyoruz bütün kulvarlarda. Bizim adımıza işler iyi gidiyor bence. Önemli işler yapıyoruz. Daha iyi olabilirdi ama kolay değil. 30 küsur maç oynadık ligde, sezona ilk giren, en çok maç oynayan takımız. Ufak tefek dalgalanmalar oldu ama yine üstesinden gelmeyi başardık takım olarak. Belçika takımı çıktı, aşinayız dedim ama o sezon başıydı. Artık takımlar oturdu. Biz deprem felaketi nedeniyle uzaklaştık ama buna bir an önce dönmemiz gerekiyor. Bizim için kolay olmayacak. Ama ben iyi bir takım olduğumuzu düşünüyorum. Eleyebilecek güçte olduğumuzu düşünüyorum. Hedefimiz sonuna kadar gitmek. Bunu başarmak için elimizden geleni yapacağız.”