Geçtiğimiz haftalarda deprem nedeniyle yeni bölümü yayınlanmayan Gönül Dağı’nın akıbeti belli oldu. Peki, bu hafta Gönül Dağı yeni bölüm var mı? İşte 25 Şubat 2023 Cumartesi TRT1 yayın akışı…
TRT1’in sevilen dizisi Gönül Dağı, deprem nedeniyle yayın hayatına ara vermişti. Televizyon ekranlarında deprem özel programları yer almıştı. Şimdilerde felaketin yaraları sarılırken, yayın akışları da normale dönüyor.
Berk Atan, Semih Ertürk ve Cihat Süvarioğlu’nun başrollerini üstlendiği Gönül Dağı bu hafta yayınlanacak mı merak ediliyor.
Anadolu’nun bağrını ekranlara taşıyan dizi, her cumartesi akşamı milyonları hem güldürüyor hem hüzünlendiriyor.
İzleyiciler, “Gönül Dağı bu akşam yayınlanacak mı” sorusunu gündeme taşıdı.
Peki, Gönül Dağı var mı, yok mu? İşte 25 Şubat Cumartesi TRT1 yayın akışı…
Gönül Dağı 86. bölümüyle 25 Şubat 2023 Cumartesi günü saat 20:00’da TRT 1 ekranlarında yayınlanacak.
ATV ekranlarında yayınlanan Kardeşlerim dizisi, Kahramanmaraş ve 10 ilimizi etkileyen depremler sonrasında ekranlara ara vermişti. Peki Kardeşlerim dizisi bu akşam var mı? Kardeşlerim dizisi yeni bölüm ne zaman?
Cumartesi akşamları yayınlanan Kardeşlerim dizisi geçtiğimiz haftalarda Kahramanmaraş depremi sonrası ekrana ara vermişti. Pek çok dizi ve program yayına ara verirken, izleyiciler “Kardeşlerim bu akşamvar mı?” sorusunu sorgulamaya başladı.
Kardeşlerim dizisi bu akşam var mı?
ATV’nin ilgiyle izlenen Kardeşlerim dizisi yeni bölümüyle bu akşam 20.00’de yayınlanacak.
Kardeşlerim dizisi yeni bölümde neler olacak?
Dizinin yeni bölümünde Ömer büyük bir öfkeyle konaktan ayrılırken, Şevval korku dolu bir halde depoda kilitli kalmış olacak. Tolga, Zehra’yı içinde bulunduğu zor durumdan kurtarmak için evlenme yolunda ilerlerken, genç kızın yokluğu fark edilecek, abisi Şeref peşine düşecek. Şengül çok para kazanacağını düşündüğü bir yatırıma girişmeye karar verecek.
Bu esnada Akif’in birtakım şüpheli tavırları, Suzan’ı harekete geçirirken, Doruk ve Berk cephesinde oldukça önemli gelişmeler yaşanacak. Sonrasında Akif, beklenmedik bir hamleyle Şevval’i köşeye sıkıştırırken, söz konusu durum hiç umulmadık bir sonuç doğuracak.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde sosyal medya üzerinden provokasyon içerikli paylaşım yapan 985 hesap yöneticisinden 570’i hakkında adli işlem başlatıldı.
Emniyet Genel Müdürlüğü, depremin ardından sosyal medya üzerinden korku ve panik yaratmak amacıyla paylaşım yapan hesaplara ilişkin açıklama yaptı.
“985 hesap yöneticisi tespit edildi”
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Meydana gelen depremlere ilişkin sosyal medya platformlarında, vatandaşlarımız üzerinde korku ve panik yaratmak amacıyla provokatif paylaşımlarda bulunduğu değerlendirilen 985 hesap yöneticisinin tespiti yapılarak ilgili birimlere gönderilmiş, 570 hesap yöneticisi hakkında adli işlem başlatılmış, Cumhuriyet Başsavcılıklarından alınan talimat doğrultusunda 140 şahıs gözaltına alınmış, 27’si tutuklanmıştır.
Öte yandan, depremzedelere yardım yapmak isteyen vatandaşlarımızın iyi niyetlerini suistimal etmek amacıyla oluşturulmuş; 81 adet Oltalama (Phishing) dolandırıcılığına yönelik hazırlanan internet sitesinin kapatılması sağlanmış, resmi kurumların adını kullanarak/taklit ederek vatandaşlardan para talep eden 15 adet sosyal medya platformu hesabı ile ilgili gerekli işlemler yapılmış, ayrıca ‘deprem yardımı’ teması kullanılarak para yatırılması talep edilen 6 adet kripto varlık cüzdan adresi tespit edilerek cüzdanların dondurulması sağlanmıştır.
Depremlerde büyük hasar alan Hatay’da kent merkezini terk eden vatandaşlar Reyhanlı’da bulunan bir köyün nüfusunu yüzde arttırarak tersine göç yaşanmasına sebep olundu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından binlerce ev enkaza döndü.
11 ili etkileyen depremin ardından yaralar sarılmaya çalışılıyor.
Tüm Türkiye’nin tek yürek olduğu depremlerin ardından vatandaşların yaraları sarılmaya çalışılıyor.
Köyler doldu
Yaşanan depremlerde büyük hasar alan Hatay’da tersine göç yaşandı.
Depremler nedeniyle şehir merkezleri ağır hasar alınca daha dağlık, zemini sağlam olduğu nedeniyle evlerin yıkılmadığı köylere akın oldu.
Köyün nüfusu yüzde 25 arttı
Hatay Reyhanlı’nın önceden köy olan ve kırsal olarak geçen Bükülmez Mahallesi’nin nüfusu depremden sonra yüzde 25 arttı.
“Her evde 4-5 aile yaşıyor”
Bükülmez Mahallesi’nin muhtarı Hüseyin Dolgun, son durumu şöyle anlattı:
Köyümüzde deprem sırasında herhangi bir bina yıkılmadı, zemin sağlam ama dışarıdan çok göç oldu. Genelde Antakya’dan evleri yıkılanlar, hasar alanlar daha sağlam ve güvenli diye köyüne döndü. 400 haneli köyümüzün nüfusu bin 500’dü, 2 bin oldu daha da geliyorlar. Her evde 4-5 aile yaşıyor, o nedenle çadıra ihtiyacımız var.
“Köyümüz güvenli, evler tek katlı ve zemin sağlam”
Kızı, eşi ve çocuklarıyla yanına sığınan 62 yaşındaki Hasan Dolgun da şu şekilde konuştu:
İlk defa böyle bir şey yaşadık, çok sallandık. Köyümüz güvenli, evler tek katlı ve zemin sağlam. Kızım eşi ve çocuklarıyla Antakya’ya yaşıyordu, daha güvenli ve sağlam diye bize sığındılar. İstedikleri kadar kalabilirler bir yere gitmelerine izin vermiyorum
“Tamamen atlatmamız uzun sürecek gibi duruyor”
Eşi ve çocuklarıyla Antakya’dan kayınpederinin köyüne göçen 43 yaşındaki Zekeriya Kızgın ise şu şekilde konuştu:
Sallantıya uyandık hemen çocukları güvenli bir yere almaya çalıştık. Ama yan bina bizim üstümüze yıkıldı o nedenle evden çıkamadık, 9 buçuğa doğru anca çıktık. Zor bir süreçti çocukları kurtarmamıza dua ediyoruz.
8 katlı binanın ikinci katında oturuyoruz kolonlar ve bina sağlam ama yan bina üzerimize yıkılınca evin yarısını götürdü. Yan binanın enkazından hiçbir şey görmüyorduk, mutfaktan bir ışık gördüm dışarı çıkabilen komşularımız da bizi kurtarmak için sesleniyordu.
Çocukları mutfağın balkonu vardı çarşafla bağlayıp sarkıtarak çıkardık. Biz de yan binanın enkazından aşağıya atladık. 9 yaşındaki kızım çok etkilendi atlatamadı. Tamamen atlatmamız uzun sürecek gibi duruyor.
Köyün güvenli olduğunu öğrenince buraya geldik. Şimdilik buradayız ama çocuğumuzun okulu için mecbur bir yere gideceğiz.
Birikim yapmak hem maddiyat hem maneviyat gerektirir. Paranızı ayırmak kadar birikmesine sabretmek de önemlidir. Para biriktirmek bana göre değil diyenleri bile etkileyen bu yöntemle, pes etmezseniz 10 bin liranız oluyor.
Maddi birikim, hayatta her ihtimale karşı bir güvence sağlamanıza yarar. Giderlerinizden arta kalanı kenara koymak, ilerleyen zamanlarda refahınızı arttırmaya vesile olur. Birikmiş olan para, insana huzur ve güven duygusu da verir.
Aylık yapılan harcamalar ve birikim için ayrılan miktar, kişinin gelirine ve harcama alışkanlıklarına göre değişiyor. Yapılan birikimler, genellikle ev ve araba gibi değerli taşınır ve taşınmazları almak için kullanılabiliyor.
Ancak para biriktirmek konusunda her insan başarılı olmayabiliyor. “Para biriktiremiyorum” sorunsalı birçok kişide mevcuttur. Biriktirmek bir yana, ay sonunu dahi göremeyenler vardır.
Birikim yapmak konusunda başarısız olanlar isteklidir ancak harcamalarını kontrol edemezler. Bu noktada para biriktirme alışkanlığı kazanmak için çeşitli yöntemler denerler.
Para biriktirmek bir sabır işi olsa da, motivasyon da çok önemlidir. “Damlaya damlaya göl olur” felsefesiyle ilerlemek gerekir. İşte, para biriktirmek isteyenler için hem eğlenceli hem ideal bir sonuç tavsiyesi…
Hedef kutusu ile biriktirin
Son günlerde “parabox” olarak geçen kumbaralar popüler hale geldi.
Ahşap kumbaranın üzerinde toplam 10 bin liraya denk gelecek farklı rakamlar yer alıyor.
Kutunun üzerindeki tablonun sayesinde atmış olduğunuz para miktarını çizerek karalayarak kullanılıyor.
Kutucuklar tamamen karalandığından 10 bin liranız olmuş oluyor. Bazen 3, bazen 5 lira, bazen de 200 lira atarak birikim yapmaya start verebilirsiniz.
UEFA ülke puanı sıralamasında 12. sıraya kadar yükselen Türkiye, gözünü 11. sıraya dikti. 900 puan almamız durumunda Sırbistan’ı geçerek 11. sıraya yükseleceğiz.
UEFA Ülke Katsayı Sıralaması’nda Türkiye, tarihinde ilk kez Avrupa Kupaları’nda şubat ayını 4 takımla görmüştü. Ancak Trabzonspor’un, Konferans Ligi play-offunda Basel’e elenmesi sonrası Avrupa’da an itibarıyla son 16 turlarında Avrupa Ligi’nde Fenerbahçe, Konferans Ligi’nde Başakşehir ve Sivas kaldı.
Sırplar ve Avusturyalılar elendi
İki sezon sonrasındaki Avrupa Kupaları’na katılımımızı ilgilendiren 2022-23’te, şu an 31.500 puanla 12. sıradayız.
Sezonu ilk 11 içinde tamamlarsak, 2024-25’te Süper Lig şampiyonumuz Devler Ligi’ne direkt katılacak.
Hemen üstümüzdeki 32.275 puanlı Sırbistan ve 34.000 puanlı 10. Avusturya’nın Avrupa’da artık temsilcisi kalmadı.
900 puan yetebilir ama…
3 takımımız, Son 16’da toplamda 6 maça çıkacak. Türkiye, UEFA’da beraberliğe 200, galibiyete 400 puan alıyor.
Buradan 900 puan çıkarırsak, 11.’liği kapabiliriz. 10. sırayı almak için en az 6 galibiyet ve 1 beraberlik lazım. 3 takımla olmamız büyük avantaj ve bu fırsatı kaçırmamalıyız.
Ancak hemen arkamızda 29.675 puanlı İsviçre, Trabzonspor’u eleyen Basel’le (Kupa 3’te rakibi S.Bratislava), 14. 29.300 puanlı Ukrayna da Shakhtar Donetsk’le (Kupa 2’de rakibi Feyenoord) yoluna devam ediyor.
Elbette dileğimiz, biz hedefe doğru ilerlerken, Basel ile Shakhtar’ın puansız bir şekilde elenmeleri yönünde olacak.
(Not: (*) Şampiyonlar Ligi Şampiyonu, söz konusu sezonda kendi liginde Kupa 1’e direkt gidiş biletini kaparsa, bir sonraki sezonda 11. ülkenin lig şampiyonu, direkt gruplara kalmaya hak kazanıyor.)
2023-2024 sezonu için 20. sırada tamamlamıştık
Lig şampiyonumuz: Şampiyonlar Ligi 1. ön eleme turu.
Lig ikincimiz: UEFA Konferans Ligi 2. ön eleme turu.
Türkiye Kupası şampiyonu: UEFA Konferans Ligi 2. ön eleme turu.
Lig üçüncümüz: UEFA Konferans Ligi 2. ön eleme turu.
Dün akşam yeni bölümüyle yine izleyiciyi ekrana kilitleyen Yalı Çapkını, 22 bölümde neler olacak merak ettirdi. Yayınlanan yeni bölüm fragmanına Ferit ile Seyran’ın yakınlaşması damga vurdu.
Star TV’nin bu sezon başarıyı yakaladığı Yalı Çapkını, deprem nedeniyle yayınlanmamıştı.
Gülseren Budayıcıoğlu’nun eserinden ekrana uyarlanan dizi, yeni bölümüyle dün akşam ekrana geldi.
Reytinglerde yine kendini gösteren Yalı Çapkını, Afra Saraçoğlu, Mert Ramazan Demir, Emre Altuğ, Çetin Tekindor gibi isimlere yer veriyor.
21. bölümü yayınlanan Yalı Çapkını’nda dün akşam fırtınalar koptu. Halis Ağa’nın her şeyi öğrenmesi üzerine yalıda beklenmedik gelişmeler yaşandı. Ancak Seyran ile Ferit arasındaki yakınlaşmalar ise izleyenleri gülümsetti.
Seyirciler, heyecanla 22 bölümü beklerken, fragman da geldi.
3 Mart Cuma günü yayınlanacak olan Yalı Çapkını 22. bölümün fragmanı ağızları açık bıraktı.
Fragmana Seyran ile Ferit’in yakınlaşma sahnesi damga vurdu. Üstüne, Seyran’ın ablası Suna’ya ‘Ferit seni seviyorum dedi’ sözleri dikkat çekti.
Fenerbahçe Futbol A Takım Teknik Menajeri Mehmet Aurelio, UEFA Avrupa Ligi’ndeki Sevilla eşleşmesini değerlendirdi.
UEFA Avrupa Ligi son 16 turunda İspanya’nın Sevilla ekibi ile eşleşen Fenerbahçe’nin Futbol A Takım Teknik Menajeri Mehmet Aurelio, Sevilla’yı geçmişte olduğu gibi yine eleyebileceklerini söyledi.
Kulüp televizyonuna açıklamalarda bulunan Mehmet Aurelio şu ifadelere yer verdi:
“Avrupa Ligi’nde grup aşamasındaki rakiplerimizi güzel geçtik. Biz de takımda konuştuğumuzda Sevilla ve Manchester United’ı düşünmüştük ve Sevilla çıktı güzel de oldu.”
“Daha önce eledik”
Fenerbahçe’nin Sevilla’yı 2008’de Şampiyonlar Ligi son 16 turunda elediğini hatırlatan Aurelio, şöyle konuştu:
“2008’de Sevilla ile iki maç yaptık, ilk maçı Kadıköy’de kazanmış, orada da rakibimizi penaltılarla geçmiştik. İnşallah iki maçı da kazanacağız ve turu geçeceğiz. Sevilla’yı biliyoruz, oradaki havaya da hakimiz. İnşallah tekrar sevinen taraf oluruz ve turu geçeriz. Takım içerisinde o günleri de konuşacağız ve Fenerbahçe olarak o günkü başarıyı tekrar edip, turu geçeceğiz. Evet, zor olduğunu da biliyoruz ama avantajımız da var. İnşallah ilk maçı güzel bir skorla kazanacağız, sonra da final niteliğinde bir maç oynayacağız. Penaltılara kalmadan inşallah güzel bir skorla kazanacağız.”
Kahramanmaraş’ta depremde çöken binanın enkazından 6 saat sonra sağ çıkarılan 10 yaşındaki kız çocuğundan ailesi, 19 gündür haber alamıyor. Kızının ardından kendisi de enkazdan sağ kurtarılan baba, hastane, adliye, bakanlık, başvurmadığı yer kalmadığını; ancak kızına ulaşamadığını söyledi.
Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesinde oturdukları apartmanın
depremde çökmesi sonucu Aktaş ailesinin bireyleri enkaz altında kaldı.
Abdullah Aktaş 10, kızı Mukaddes Erva 6 saat sonra enkazdan
sağ çıkarılırken, eşi Ayşe Betül (30), kızı Zümra (4), kız kardeşi Özlem Aktaş
(22) ve kuzeni İkra Süme (22) hayatını kaybetti.
Mukaddes Erva’dan bir daha haber
alamadı
Abdullah Aktaş, kendisinden 4 saat önce enkazdan çıkarılan
ve komşuları tarafından hastaneye götürülürken yolda sağlık görevlilerine
teslim edildiği söylenen 10 yaşındaki kızı Mukaddes Erva’dan bir daha haber
alamadı.
Abdullah Aktaş, kızı ile enkazda aynı yerde olduklarını belirterek,
şunları söyledi:
“Enkazda 5 saat beraber
konuştuk”
Erva’nın sadece yüzünü göremedim; ama enkazda 5 saat beraber konuştuk. Sağlığının gayet yerinde olduğunu söyledi, ‘sadece ayağımı oynatamıyorum’ dedi. Enkazdan çıktığımda benim iki alt komşum Mehmet ağabeyin eşinin kardeşi, ‘Ambulans olmadığı için çocuğu arabaya aldım hastaneye götürmek için. Yolda giderken trafik kapalıydı’ dedi. Gelen ambulansın önüne geçip çocuğu ambulansa verdiğini söyledi. Kızım bir de araçta istifra etmiş, istifra edince direkt ambulansa veriyorlar. Ambulans ile çocuğun gittiğini söyledi komşumun akrabaları.
“Benim kızım yok”
Abdullah Aktaş, o gün akrabaları ile Kahramanmaraş’taki tüm
hastanelere baktıklarını ve kızını bulamadıklarını söyleyerek, şöyle devam
etti:
Tüm hastanelerde hastaların tek tek yüzlerine baktım. Orada tekrar doktora sordum. Doktor da ‘Ortopedik vakaları Kayseri’ye gönderdim’ dedi. Çocuğumdan hiçbir haber alamadım. Adana, Eskişehir, Kayseri, Mersin tüm devlet hastanelerini gezdim, yok. Ben kendi çabalarımla DNA testimi verdim. Sonucum dün itibarıyla çıktı. Hiçbir eşleşme bulamadım. Çocuğumdan hiçbir iz bulamadım. Akrabalar sosyal medya üzerinde paylaşım yaptılar. Aile Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı’na gittim. Kahramanmaraş Adliyesi’nde defnedilen otopsisi alınmış çocukların fotoğraflarına baktım tek tek. Ama benim kızım yok.
Aile Bakanlığı araştırıyor
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan alınan bilgiye göre;
kimlik tespiti yapılamayan çocukların kimlik tespitinin yapılabilmesi için
parmak izlerinin alınması, fotoğraflarının çekilmesi, ayırıcı fiziki
özelliklerinin belirlenmesi gibi çalışmalar yürütülüyor.
Ayrıca oluşturulan ekipler tarafından çocukların enkazdan
çıkarılma ve hastane süreçleri dahil tüm takipleri yapılıyor, gerekirse tedavi
süresince refakat hizmetleri sağlanıyor.
Eşleştirme yapılıyor
Tedavi sürecinde yakınlarına ulaşılamayan kimliksiz ve/veya
kendini ifade edemeyen ve tedavisi tamamlanan çocuklar, Aile ve Sosyal
Hizmetler İl Müdürlüklerince devletin bakım ve gözetimine alınıyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve Bakanlıkta
kurulan merkez tarafından ABS Afet Yönetim Modülü ve diğer bilgi kaynakları
kullanılarak çocukların aile/yakınlarına ulaşılabilmesi için tarama/eşleştirme
çalışmaları yapılıyor.
Tutanakla teslim ediliyor
Tarama-eşleşme çalışmaları kapsamında eşleşme olması halinde
aileye ulaşılıyor.
Aile ve yakınlarını sunduğu kanıtlayıcı bilgi ve belgelerle
çocuğun teslimi tutanakla gerçekleştiriliyor.
Talimat gitti
Henüz yakınlarına ulaşılamayan, kimliksiz veya kendini ifade
edemeyen çocuklar için yürütülecek süreçlere ilişkin AFAD, Adalet Bakanlığı,
İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile koordinasyon
sağlandığı, 81 il valiliğine ve ilgili Bakanlıklara konuyla ilgili bir talimat
yazısı yazıldığı da kaydedildi.
1405 çocuk ailesine teslim edildi
Öte yandan 23 Şubat itibarı ile 1.890 refakatsiz çocuktan 1.405’i
ailelerine teslim edilirken, 380’inin hastanede takibi gerçekleştiriliyor,
105’inin ise bakanlık çocuk evleri sitelerinde bakımı sağlanıyor.
Malatya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işletmeler, gerekli kontrollerin ardından faaliyete geçmeye başlarken, çalışanlar da görevlerinin başına dönüyor. Bölgede faaliyet gösteren bir et işleme tesisi, sınırlı kapasiteyle de olsa üretime geçti ve deprem sonrasında ilk ihracat tırını Irak’a yolladı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerden
Malatya’da, ticaretin canlanması ve şehrin tekrar ayağa kaldırılmasına yönelik
çabalar sürüyor.
Tesislerdeki değerlendirmelerin ardından faaliyetlerinde
sakınca bulunmayan işletmelerde ekonomik faaliyetler başladı. Konutları ve
aileleriyle ilgili belirsizlikler ortadan kalkan çalışanlar da görevlerinin
başına dönüyor.
Bir bir açılacak
Fabrikalarını çalışanlarına açan ve onlara barınabilecekleri
koşullar oluşturan işletmeler, yurt içi ve dışındaki müşterilerinin
ihtiyaçlarına yönelik üretimler gerçekleştiriyor.
Malatya Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan birçok işletme
de yakın zamanda aşamalı olarak faaliyete başlamaya hazırlanıyor.
Faaliyete geçenler var
Orta Doğu, Kuzey Afrika ile Orta Asya ülkelerine yaptığı
ihracatla Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun en önemli ihracatçıları arasına giren
İstanbul Piliç, bölgede deprem sonrasında tekrar faaliyete geçen ilk
firmalardan oldu.
Deprem anı şirketteki güvenlik kameralarına yansıyan
işletmede, ofis bölümünde hasar oluştu.
Şirketin yönetim kurulu başkanı ve gıda mühendisi Bilal
Yıldırım, deprem dolayısıyla hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara
acil şifalar diledi.
260 personel çalışıyor
İstanbul Piliç’in et işleme tesisi olarak deprem öncesinde
260 personelle görev yaptığını anlatan Yıldırım, kırmızı et ve tavuk etiyle
işlenmiş ürünler ürettiklerini söyledi.
Üretimlerinin yüzde 95’ini ihraç ettiklerini dile getiren
Yıldırım, şöyle konuştu:
“Malatya’nın tekrardan
kalkınması için çalışmamız gerekiyor”
Depremle beraber biraz etkilendik ancak 2 hafta gibi kısa sürede Allah’ın izniyle tekrardan toparlanmaya başladık. 260 personelimizin şu anda 120 tanesini tekrardan getirdik ve beşinci gündür üretimimize devam ediyoruz. Bu saatten sonra yaraları sarma zamanıdır. Yaralarımızı saracağız. Ülke ekonomisi, Malatya ekonomisi, Malatya’nın tekrardan kalkınması için çalışmamız gerekiyor. Eskisinden daha çok çalışmamız gerekiyor. Personelimizin birçoğu başka illere gitmişti. Bingöl’e, Yozgat’a, İstanbul’a gidenler vardı. Orada bir şekilde ailelerini bırakıp geldiler, Allah razı olsun. Şu anda üretimimize devam ediyoruz. Malatya inşallah Beydağı gibi tekrardan dimdik ayağa kalkacak, küllerimizden tekrardan yeşereceğiz ve çalışmaya devam edeceğiz.
“Devletimizin gücünü sahada gördük”
AFAD ve yetkililere fabrikaların bulunduğu yerlere çadır
kentler kurulmasına yönelik taleplerini ilettiklerini ancak henüz bir gelişme
olmadığını ifade eden Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
Personel ve aileleri için çadır ve konteyner kentler kurulursa toparlanmamız daha kolay olur. Onların bütün iaşelerini, yemeklerini, diğer ihtiyaçlarını da biz karşılamayı önerdik. Böyle bir talebimiz var. Bu sağlanabilirse işlerimize daha sağlam kafayla bakabiliriz. Çadır ve konteyner noktasında devletimiz bize yardımcı olursa seviniriz. Onun dışında devletimizin varlığını, gücünü sahada görüyoruz, hissediyoruz. Bizleri de arayıp sordular, ihtiyaçlarımızı sordular. Fabrikamıza da baktılar. İhracat için herhangi bir sıkıntının olup olmadığını sordular. İhracatımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz bugün tırlarımızı yükledik, Irak’a gönderiyoruz. Büyük bir afetti, yüzyılın afetiydi ama devletimizin gücünü sahada gördük. Çevre illerden, teşkilatlardan, Kızılay’dan, AFAD’dan, hükümetten aynı şekilde bütün desteklerini görüyoruz.
