Bankalardan 2023 yılında zaman aşımına uğrayacak hesaplarla ilgili önemli bir duyuru yapıldı. Bu duyurunun ardından vatandaşlar, bankalara akın etmeye başladı. Gitmeyenler ise elini çabuk tutmalı!
Bankalarda hesabı olan bazı vatandaşlar, uzun süre bu hesaplarını kullanmayabiliyor ve işlem yapmıyor.
Ancak bir zaman sonra bu hesaplar zaman aşımına uğrayabiliyor. Bankalar ise vatandaşların sıkıntı yaşamaması için duyuru yapıyor.
Bankalarda hesabı olan vatandaşların 10 yıl içerisinde
hesaplarında işlem yapmamaları durumunda hesapları zaman aşımına uğradığı ifade
edilerek Yapı Kredi Bankası müşterilerine bu konuda bir duyuru yaptı.
Banka tarafından yapılan duyuruda YTM’ye devredilmek üzere 01.01.2023 – 31.12.2023
tarihleri arasında zamanaşımına uğrayacak emanet ve alacaklar listesinin belli
olduğu da paylaşıldı.
Bankada hesabı olanlar bu duyuru size!
Banka tarafından yapılan duyuruda on yıl içinde talep ve
tahsil edilmemesi halinde hesapların zamanaşımına uğrayacağı bildirildi. Bu
zamanaşımında ise YTM’ye devredileceği aktarıldı.
Yapı Kredi 2023 YTM Zaman Aşımı Listesi kapsamında İsim
Soyisim, Güvenlik Kodu girilerek sorgulama yapılacak. Bu sorgulamada ismi
olanların ise hesaplarının zaman aşımına uğrayacağı bildirildi.
Yapı Kredi bankası tarafından yapılan duyuruda ise şu
ifadelere yer verildi:
“6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunun 83. Maddesine
göre; yatırım hizmetleri ve faaliyetleri veya yan hizmetlerden kaynaklanan her
türlü emanet ve alacaklar ile bunlara bağlı faiz, kar payı ve diğer getiriler, hesap sahibinin yaptığı en son talep, işlem veya herhangi bir şekilde verdiği
yazılı talimat tarihinden, yatırım fonu ve değişken sermayeli yatırım
ortaklıkları için ise tasfiye tarihinden başlayarak on yıl içinde talep ve tahsil
edilmemesi halinde zamanaşımına uğrar ve YTM’ye gelir kaydedilir.
Bankamızda 2023 yılında zamanaşımına uğrayacak yatırım
hizmetleri ve faaliyetleri veya yan hizmetlerden kaynaklanan her türlü emanet
ve alacaklar listesine zamanaşımı sorgulama ekranından ulaşılabilir. Listede
bilgileri bulunan müşterilerimizin YTM’ye devir yapılacak tarihten önce
şubelerimize başvurmaları gerekmekte olup, listede belirtilen tarihe kadar
işlem yapılmaması halinde söz konusu kıymetler ilgili yönetmeliğin 24. Maddesi
uyarınca yatırım hesaplarındaki her türlü emanet ve alacaklar ile bunlara bağlı
faiz, kar payı ve diğer getiriler Yatırımcı Tazmin Merkezi hesaplarına
devredilecektir.”
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardında 184 bina sorumlusu tutuklanırken ve 179 kişinin de yağmalamalardan dolayı tutuklandığını duyurdu.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardında 184 bina sorumlusu tutuklanırken ve 179 kişinin de yağmalamalardan dolayı tutuklandığını duyurdu.
Kahramanmaraş merkezli depremler, 11 ili yerle bir etti, tüm Türkiye’yi de yasa boğdu. 7’den 70’e herkes tek yürek olurken, devlet tüm kurumlarıyla sahadaydı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Yunanistan’ın önde gelen gazetelerinden Kathimerini’ne hem devlet hem de millet olarak afet sonrası yapılanları anlattı.
Türkiye, yüzyılın felaketini yaşadı…
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde, binlerce kişi can verdi.
Yine binlercesi enkaz altından kurtarılarak, yaşama tutundu.
Hatay ile bir kez daha yıkıldık
Devlet yaraları hızla sarmaya çalışırken, bu kez Hatay’dan üzen haberler geldi.
6,4 ve 5,8 büyüklüğündeki iki deprem sonrası zaten yerle bir olan Hatay, bir kez daha alt üst oldu.
Ve bugün o iki büyük depremin üzerinden 19 gün geçti.
Yunan gazetesine Türkiye’deki durumu anlattı
Tüm şehirlerde arama kurtarma bitti, enkaz kaldırma çalışmalarına hız katıldı.
Bir taraftan da yeni yapılacak konutlar için etüt çalışmaları gerçekleştirildi.
Dünyanın gözü önünde büyük bir afeti geride bırakmaya çalışan Türkiye’yi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Yunanistan’ın
önde gelen gazetelerinden Kathimerini’ne anlattı.
“Marmara’dan daha büyüktü”
“Asrın felaketi” olarak nitelendirilen depremlerle ilgili sorularını
yanıtlayan Altun, Türkiye’de 1939’dan beri yaşanan en büyük iki depremin
yaklaşık 9 saat arayla gerçekleştiğini ve ülkenin iki çok büyük depremle
sarsıldığını vurguladı.
Altun, “Bu depremlerin ikisi de 1999’da Marmara
bölgesinde yaşadığımız depremden daha büyüktü. Üstelik 11 ilimiz ayrı ayrı bu
durumdan etkilendi. Milletimiz de yaşanan bu depremleri ‘asrın felaketi’ olarak
adlandırdı.” değerlendirmesini yaptı.
“Devletimiz var gücüyle yaraları sarıyor”
Bu süreçte arama-kurtarma personelinden güvenlik güçlerine
ve sağlıkçılara kadar herkesin insanüstü bir çaba gösterdiğinin altını çizen
Altun, şunları kaydetti:
Ancak hem yaşanan afetin boyutunu hem de ilk andan itibaren sahada hayat kurtaranların emek ve fedakarlığını göz ardı etmek isteyenler var. Devletimiz var gücüyle depremzedelerin yaralarını sarıyor. Vatandaşlarımız da AFAD başta olmak üzere, yardım faaliyetlerinde bulunan kurumlara maddi ve ayni desteklerini esirgemiyor. Gerçekten de Türkiye’nin devleti ve milletiyle birliğini, bütünlüğünü bu zor dönemde açıkça ortaya koyduk. Şu anda hükümetimizin vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak ve depremden etkilenen şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak dışında bir önceliği bulunmuyor.
“Seçim gündemimizde yok”
Türkiye’de seçimlerin ertelenmesi konusunun gündemde olup
olmadığının sorulması üzerine Altun, “Bizim böyle bir gündemimiz yok. Şu
anda bir numaralı önceliğimiz, yaraları bir an önce sarmak. Depremde
kaybettiklerimiz ve yaralılarımız var. Tek derdimiz yaralılara, yakınlarını
kaybedenlere, depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza devletin şefkatli elini
uzatmak. Elbette acımız büyük. Fakat devlet-millet birlikteliğiyle bu zor
günleri de aşacağız.” yanıtını verdi.
Dezenformasyonla mücadele
Arama kurtarma sürecinde Twitter’ın çalışmaması ya da ağır
çalışması tartışmalarının hatırlatılması üzerine ise Altun, son yıllarda
dezenformasyonla mücadelenin, yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada öncelikli
bir mesele haline geldiğinin altını çizdi.
Bu kapsamda Twitter gibi küresel
şirketlerin devletlerle nasıl bir ilişki kurması gerektiğinin de tartışıldığına
dikkati çeken Altun, depremin ardından sosyal medya üzerinden birçok sahte
ihbar yapıldığını tespit ettiklerini belirtti.
“Birkaç saat sonra kısıtlamalar kaldırıldı”
Altun, “Bunun kasıtlı olup olmadığını veya
arama-kurtarma çalışmalarını sabote etmek isteyen iç ve dış unsurlarca mı
yapıldığını soruşturuyoruz. Dolayısıyla idari bir karar alındı. Twitter da
endişelerimizi anladığını söyledi ve somut adımlar atarak kaygılarımızı
giderdi. Zaten birkaç saat sonra da kısıtlamalar kaldırıldı.” ifadelerini
kullandı.
“İnşaatların başlaması gerçekçi bir hedeftir”
“Deprem bölgelerinde mart ayında bina inşaatlarının
başlayacağı söyleniyor. Bu bir realist vaat mi?” şeklindeki soru üzerine
de Altun, şunları aktardı:
Kesinlikle gerçekçi bir hedeftir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir. Ciddi bir kapasiteye sahiptir. Nitekim dünyanın dört bir yanında güvenli binalar inşa eden, dev projelere imza atan bir ülkeden bahsediyoruz. En önemlisi de Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımız gibi güçlü bir lidere sahiptir. Maalesef hükümetin attığı her adımı eleştirmeyi siyaset veya entelektüelite zannedenler var. Bizim bunların her eleştirisine cevap vererek kaybedecek vaktimiz yok. Daha önce yaşanan afetlerde vatandaşımızı nasıl mağdur etmediysek bugün de yaraları gecikmeden saracağız. Vatandaşlarımızı güvenli ve kaliteli barınma alanlarına kavuşturacağız.
Yunanistan ile yeni bir sayfa açılır mı?
Yunanistan’ın ilk andan itibaren hem destek mesajı
yayınladığı hem de arama kurtarma ekibiyle çalışmalara katıldığı
hatırlatılarak, bunun Türkiye ile Yunanistan ilişkilerinde “yeni bir
sayfa” açıp açmayacağının sorulması üzerine Altun, Türkiye’nin ilk büyük
depremin ardından derhal uluslararası yardım çağrısında bulunduğunu ve bu
kapsamda onlarca ülkeden arama-kurtarma ekibinin Türkiye’ye geldiğini
hatırlattı.
Bunların arasında Yunanistan’ın da bulunduğuna işaret eden
Altun, şunları kaydetti:
“Türk milleti, kendisine uzatılan dost elini hiçbir zaman havada
bırakmamıştır”
Elbette Yunanistan’a ve destek veren tüm ülkelere müteşekkiriz. Yunanistan ile ilişkilerimiz konusunda şunu söyleyebilirim; biz, tüm komşularımızla her zaman iyi ilişkilere sahip olmak isteriz. Devletler arasında zaman zaman anlaşmazlıklar olması da doğaldır. Bu anlaşmazlıkları, uluslararası hukuka uygun olarak, anlamlı ve samimi diyalog ve hakkaniyet zemininde çözmemiz gerekir. Türk milleti, kendisine uzatılan dost elini hiçbir zaman havada bırakmamıştır.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde Belediye Başkanı Ökkeş Kavak yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındı.
11 ili vuran Kahramanmaraş merkezli depremler, büyük yıkımlara yol açtı.
44 bini aşkın canın gittiği afette, çok sayıda vatandaş da yaralı kurtuldu.
Bölgede çalışmalar devam ederken, yıkılan binalara ilişkin de incelemeler başlatıldı.
Bu süreçte birçok binadaki ihmalkarlıklar gözler önüne serildi.
Başlatılan soruşturma kapsamında birçok kişi gözaltına alınarak tutuklanırken, aranan isimler de tek tek yakalanıyor.
Depremlerden etkilenen ve ilçenin tamamının yıkılmasına karar verilen Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde önemli bir gelişme yaşandı.
Belediye başkanı hakkında gözaltı kararı verildi
İslahiye Cumhuriyet Başsavcılığınca ilçede depremlerde yıkılan binalarla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak hakkında gözaltı kararı verildi.
İşlemleri sürüyor
Talimatın ardından polislerce gözaltına alınan Ökkeş Kavak’ın adliyedeki işlemleri sürüyor.
Meclis üyesi tutuklanmıştı
Daha önce yürütülen soruşturmalar kapsamında ilçede yaptığı bütün binalar yakılan CCK inşaatın sahibi belediye meclis üyesi Yunus Kaya da soruşturma kapsamında tutuklanmıştı.
Türkiye’nin tek Ermeni yerleşkesi olan Hatay’ın Samandağ ilçesi Vakıfköy Mahallesi’ndeki 113 yıllık Meryem Ana Ermeni Kilisesi, 20 Şubat’ta Hatay’da meydana gelen 6.4 ve 5.8 büyüklüklerindeki depremlerde ağır hasar aldı ve ibadet yapılamayacak hale geldi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük
depremden yoğun olarak etkilenen Hatay’da binlerce bina yerle bir oldu.
Samandağ ilçesindeki ülkenin tek Ermeni yerleşkesi olan
Vakıfköy Mahallesi’nde ise büyük çapta bir yıkım yaşanmadı.
130 nüfusu yerleşkede depremde can kaybı da olmadı.
İbarete kapatıldı
Ancak Hatay’da 20 Şubat akşamı 3 dakika arayla olan Defne ve
Samandağ merkezli depremlerde, Vakıfköy’de çok sayıda kişinin evi ağır hasar gördü, yerleşkenin simgesi olan 113 yıllık Meryem Ana Ermeni Kilisesi’nin de
birçok bölümü yıkıldı.
İlk depremde dış duvarları kısmen zarar gören tarihi kilise,
20 Şubat’taki depremlerin ardından kullanılamaz hale gelince ibadete kapatıldı.
‘Acımızın tarifi yok’
Meryem Ana Ermeni Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Misak
Hergel, 20 Şubat’ta art arda gelen depremlerin yaşadıkları yere oldukça fazla
zarar verdiğini belirtti.
Hatay halkı olarak yaşadıkları acının tarifinin olmadığını
belirten Hergel, şöyle konuştu:
“Her iki kilisemiz de uzun
süre ibadet yapılamayacak hale geldi”
Yine de şükrediyoruz ki bu büyük yıkımda köyümüzden, mahallemizden bir can kaybı yaşanmadı. Yıkıma uğrayan kilisemiz 1910’da hizmete açıldı. Simge olan asırlık bir yapıydı. 1997’de köklü bir onarım çalışması yapılmıştı. O zaman yapılan açılışla köyümüzün adı duyulmuştu ve ilgi odağı haline gelmişti. Kilisemiz 6 Şubat’ta çok ufak bir zarar görmüştü. Ama 20 Şubat’taki depremlerde yıkıntı haline geldi. Hatay’da iki tane faal Ermeni Kilisesi var. Biri burası, diğeri ise İskenderun’da. Her iki kilisemiz de uzun süre ibadet yapılamayacak hale geldi.
Depremlerde arama kurtarma çalışmalarına katılan İnsani Yardım Vakfı, Hatay’da yaşadıkları anlatırken dairenin bulunduğu binanın yıkılması sonucu yaralanan ailenin, komşularıyla enkaz altında tanışarak, birbirlerine moral verdiğini anlattı.
Kahramanmaraş merkezli depremde büyük hasar alan Hatay’da arama kurtarma çalışması günlerce sürdü.
Tüm vatandaşların yardım için akın ettiği bölgelerde geriye onlarca hikaye kaldı.
İlk gün saat 16.00 civarında arama kurtarma çalışmalarına başlayan 28 kişilik İHH ekibi, merkez ve ilçelerde çok sayıda enkazda görev aldı.
Depremi telefonla öğrendiler
Antalya’ya dönen ekibin lideri Ali Uygur, Antalya’nın Lara bölgesinde yaşayan bir üyelerinin depremi hissettiğini ve bir yerde deprem olduğunu kendisi gece telefonla arayarak söylediğini anlattı.
Uygur, Kahramanmaraş’a gitmek için yola çıktıklarını ancak genel merkez tarafından Hatay’a yönlendirildiklerini vurguladı.
Enkazların sıcak dışarısının soğuk olduğunu ifade etti
İlk gün gece dolu ve yağmurun etkili olduğunu dile getiren Uygur, enkazın içinde terlediklerini, dışarı çıkınca da ıslanarak üşüdüklerini söyledi.
“Çıkardık, dakikalarca kalp masajı yaptım ama döndüremedim”
Beşer kişilik guruplar halinde enkazlarda görev aldıklarına değinen Uygur yaşalanları şöyle dillendirdi:
200’ün üzerinde depremzedeyi sağ çıkardık. Arama kurtarma çalışmalarında ilginç şeyler de yaşadık.
Anne ile kızını kurtarmak için mücadele ettik. Bilincini yüksek tutmak için konuşturuyorduk. Saatler sonra anneye ulaştık, çıkardık.
Arkasındaki 8 yaşındaki kızına tam ulaşacağımızda sesi kesildi. Çıkardık, dakikalarca kalp masajı yaptım ama döndüremedim.
“Komşular birbirleriyle enkazın altında tanışmışlar”
Uygur, günde 21 saat çalışıp, 2-3 saat dinlendiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
İskenderun’da 5 katlı binanın birinci katından 101. saatte arka arkaya 6 kişiyi kurtardık. Bu bize büyük moral oldu.
Arkasından komşuları olan 2 kişiyi kurtardık. Komşularıyla enkazda kalmışlar, morallerini yüksek tutmak için birlikte şarkılar, marşlar söylemişler. Kaç yıldır aynı binada oturuyorlar, birbirleriyle enkazın altında tanışmışlar.
Kurtarma sırasında çok samimiydiler, diyalog halindeydiler. ‘Çaya, çorbaya bekleriz, tatlı ısmarlayalım. Abi size kek yapacağız.’ diyenler oldu. Onlarla sürekli sohbet ederek bilinç seviyelerini ölçmeye çalıştık.
“Enkaz altında binanın yıkıldığından haberi yok”
Bir taraftan da enkaz altındakilere moral vermeye çalıştıklarını ifade eden Uygur, enkazın altındakilerin sadece kendisinin evinin yıkıldığını sandığını söyledi.
Yakınlarını kaybedenlere, vefatları söylemediklerini belirten Uygur, şöyle devam etti:
Arkadaşlara, ‘Kesici delici alet getirin.’ diyorum. Sesimi duyan enkazın altındaki amca, ‘Aşağıda Turkcell bayisi var, orada kesici alet var.
Benim çocuğa söyleyin, getirsin.’ diyor. Binanın yıkıldığından haberi yok, ortada ne bayi ne bir bina var. Çocuğu da enkazın altında. ‘Tamam söyleriz.’ diyorum. Enkazın altında vücudu buzdolabına sıkışmış, ‘Beni bırakın, annemi babamı kurtarın.
“Beş kişilik aile, birbirlerine sarılarak vefat etmiş”
Deprem anında daha çok “çök, tutun, kapan” yaparak yaşam üçgeni oluşturanların kurtulduğuna dikkati çeken Uygur şu şekilde konuştu:
Ölenlerin büyük bölümü birbirine sarılmıştı. Beş kişilik aile, birbirlerine sarılmışlar, geniş yer kapladıkları için hepsi vefat etmiş. Ayrı ayrı kapansalar kurtulma şansları var.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesindeki vatandaşların kalacak yer konsunda mağdur edilmeyeceğini ifade ederek, “Konteynerlerden sonra prefabrik ve tuğla evlerimiz de hazır.” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 20 gün geçti.
11 ilde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler 14 milyon kişiyi etkiledi.
44 binden fazla vatandaşın hayatını kaybettiği depremde binlerce ev enkaza dönüştü.
Evi hasar alan ve evsiz kalan vatandaşlar için geçici yaşam alanları oluşturulmaya başlanıldı.
Konteyner kentlerin yanı sıra Evim Evin olsun kampanyası ve KYK yurtlarına yerleştirilen vatandaşlar geçici konutlarında misafir ediliyor.
1.280 geçici alanı paylaştı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kalıcı konutlarla ilgili çalışmalarını aralıksız sürdürürken diğer taraftan da geçici barınma alanlarının inşasında son aşamaya geldi.
Bakan Murat Kurum, Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde yığma tuğla ile inşa edilen 1.280 adet geçici yaşam alanı ile ilgili sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
“Vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz”
Bakan Kurum sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
Kalıcı konutlarımızı tamamlayana kadar vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz. Konteynerlerden sonra prefabrik ve tuğla evlerimiz de hazır.
Bakanlığa bağlı Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Genel Müdür Yardımcısı Alim Kaplaner de geçici yaşam alanıyla ilgili bilgi verdi.
“Sıcak bir ortamda yaşayacaklar”
Kaplaner şu ifadeleri kullandı:
Geçici yaşam alanlarımızda minimal ölçülerde bir ailenin kullanabileceği tüm ihtiyaçlar olacak. Sıcak bir ortamda yaşayacaklar.
Sıcak suları akacak, tuvaleti, banyosu, mutfağı, salonu ve yatak odası var. En kısa sürede hazırlayıp teslim etmeyi planlıyoruz. Bunun için de var gücümüzle çalışıyoruz.
Depremden en çok etkilenen ilçelerden biri olan Defne’de, yaklaşık 10 gündür faaliyette olan çadır kentte vatandaşların tüm ihtiyaçlarının karşılanması için alanlar bulunuyor.
Asrın felaketinde 20’nci güne girildi…
Merkez üssü Kahramanmaraş olan 2 şiddetli deprem, geniş bir coğrafyada hissedildi.
Toplamda 11 ili etkileyen afette binlerce binanın yıkılmasıyla 44 binin üzerinde can kaybı yaşandı.
Devletin tüm kurumları ilk andan itibaren afet bölgesinde hummaları çalışmalar yürütüyor.
Bu kapsamda yurdun dört bir yanından gönüllüler, dernekler, gencinden yaşlısına binlerce insan depremzedelerin yaralarını sarmak için mücadele ediyor.
Şehir enkaza döndü
Konut, beslenme, tıbbi malzeme gibi yardım seferberliği devam ederken, barınma için de çadır ve konteyner kentler yapılıyor.
Depremden en çok etkilenen illerden biri de Hatay oldu. Turistik şehir adeta enkaza döndü.
AFAD ekipleri de bölgede gece gündüz bir çalışma yürüterek, vatandaşlar için çadır kurulumunu hızlandırdı.
Kentin tüm ilçelerinde depremzedelerin tüm ihtiyaçları göz önünde bulundurularak kapsamlı çadır kentler planlanıyor.
Defne ilçesi de depremden büyük ölçüde etkilenen ve çadır kurulumunun yapıldığı ilçelerden biri.
Daha önce muhalefet kanadının, bölgeye çadır gönderilmediği iddiaları gündeme gelirken, yapılan çalışmalar bir kez daha söylenenlerin asılsız olduğunu ortaya koydu.
“Burada yaklaşık 313 bin bölgede çadır dağıtıldı”
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şu ifadeleri kullanmıştı:
Alevi kardeşlerimiz var, Sunni kardeşlerimiz var, herkes var. burada şöyle bir ayrım yapmak ne kadar insanlık dışı. Oraya çadır veriyorlar, buraya çadır vermiyorlar. Dikkat edin her geldiğinde bir Samandağ ve Defne’ye farklı bir bakışla bakıyoruz. Bir insanın bunu söylemesi ayrımcılıktır. Bunun yapılması da insanlık dışıdır. Burada yaklaşık 313 bin bölgede çadır dağıtıldı. En çok çadırın geldiği yer Hatay vilayeti. Her çadır her ilçeye ulaştırılıyor.
Bizim bunlarla mı uğraşmamız lazım yoksa bu insanların her gün karşılaştığı travmayı atlatmaları için el birliği ile yardımcı mı olmamız lazım…
İhtiyaç alanları yer alıyor
Bu kapsamda yaklaşık 10 gündür faaliyette olan çadır kentte, yemekhane, duş, tuvalet, çamaşırhane, eczane, sosyal market, berber, çocuk oyun alanı, okul öncesi eğitim alanı ve psikososyal destek birimi bulunuyor.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Aydınlık, depremin hemen ardından Başkan Tahir Büyükakın’ın yemek tırı ile günlük 20 bin sıcak ekmek çıkaran ekmek tırının bölgeye gönderilmesi talimatını verdiğini söyledi.
“Kanalizasyon tesisatı, elektrik çekme sonradan yapıldı”
AFAD ve koordinatör valilerle Defne’de kurulacak çadır kentlerin alanlarının belirlendiğini vurgulayan Aydınlık, şu ifadeleri kullandı:
Buraların çoğu ekin tarlasıydı. Buraların su tesisatı, kanalizasyon tesisatı, elektrik çekme… Bunların hepsi sonradan yapıldı. Yine bölgedeki kurum, kuruluşlarla beraber herkes üzerine düşeni yaptı.
“Burada çadır kentte konaklanmaya başlayalı 10 gün oldu”
Aydınlık, bölgede çadır kurulumunun da yapıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile sosyal marketleri kurduk. Gönüllü doktorlarla beraber şu arkamızda görülen 24 saat faaliyette olan reviri kurduk. Kocaeli Eczacılar Odası ile sahra eczanesini depremden iki gün sonraki çarşamba gününden itibaren faaliyete geçirdik. Şu an halihazırda 491 doksan çadır kurulu. İhtiyaç oldukça kurulmaya devam ediyor. Konteyner kent çalışması da arkada devam ediyor, altyapı çalışmaları. Buraya Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Tiyatrosu da geldi. Hayatı normalleştirmek adına çocuklara tiyatro sergiliyorlar. Çizgi film izletiyorlar, etkinlikler yapıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığımız geldi, intikal etti, burada etüt merkezi kurdular.
T3 Vakfı burada bilim merkezi kuracak. Onlara 50 metrekarelik bir çadır ayırdık. Yine çocuklar için oyun parkı mevcut. Çocuklar o anda başkanımızdan futbol sahası istedi. O gün içinde o da tamamlanmış oldu. Her gün üzerine bir adım, bir adım daha koyarak devam ediyoruz. Burada çadır kentte konaklanmaya başlayalı 10 gün oldu. 10 gündür burada tuvaletiyle, hijyen şartlarıyla, duşlarıyla çamaşırhanesiyle hizmet veriyoruz.
“İhtiyaçların giderilmesi için çalışmalar devam ediyor”
Defne’deki çadır kentte 10 gündür depremzedelerin misafir edildiğinin altını çizen Aydınlık, şu ifadelere de yer verid:
Başka kurum, kuruluşlar da var. Herkes burada, devlet burada, sivil toplum kuruluşları burada. Berberler odamız geldi burada. Buradaki depremzedeleri tıraş etti. Ama ihtiyaçlar elbette var. Bu ihtiyaçların giderilmesi için çalışmalar devam ediyor. Biz şu anda 350 konteynerlik yaşam alanı kuruyoruz ama konteyner kurduğumuzda tuvalet banyosu var içinde, onların altyapılarını hazırlamak lazım. Bu hafta sonu buraya da konteyner kent kurulmaya başlanacak. Vatandaşlarımızı çadırlardan konteynerlere çıkaracağız.
En büyük yıkıma neden olan 7.7’lik deprem anı, marketin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, raflardaki tüm ürünlerin sarsıntıyla düştüğü görülüyor.
Kahramanmaraş merkezli 11 ilde büyük yıkıma neden olan depremlerin 20’nci gününde, o dehşet analarına ilişkin yeni görüntüler ortaya çıkmaya devam ediyor.
Yeni görüntü felaketin merkez üssü Kahramanmaraş’tan.
O anlar market kamerasında
Meydana gelen 7.7 büyüklüğünde ilk deprem anı Dulkadiroğlu ilçesi Yavuz Selim Mahallesi 73005’inci Sokak’taki market kamerasına yansıdı.
Marketin iç ve dış bahçesindeki güvenlik kamerası görüntülerinde, saat 04.17’de olan depremde raflardaki ürünlerin yere düştüğü görülüyor.
Sarsıntının şiddeti tüm çıplaklığı ile hissediliyor.
