İHA

İngiltere Kralı III. Charles, tahta çıkmasının ardından ilk yurt dışı ziyaretini Almanya’ya düzenledi.

Kral III. Charles, eşi Kraliçe Camilla ile Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve eşi Elke Büdenbender’in davetine üzerine başkent Berlin’e geldi. Kraliyet ailesinin uçağı öğle saatlerinde Berlin’e indi.

Kral III. Charles ve eşini, Cumhurbaşkanı Steinmeier ile eşi Elke Büdenbender, tarihi Brandenburg Kapısı önünde askeri törenle karşıladı. Brandenburg Kapısı önünde tarihte ilk kez düzenlenen büyük çaplı törende iki ülkenin milli marşlarının çalınmasından sonra Kral III. Charles, kendilerini karşılamaya gelen halkla bir süre sohbet etti.

Kendisine verilen hediyeleri de kabul eden Kral III. Charles, nezaket göstererek çok sayıda kişiyle el sıkıştı.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda karşılama

Kral III. Charles ve eşi Kraliçe Camilla için Cumhurbaşkanlığı Sarayı Bellevue’de de karşılama töreni yapıldı. Cumhurbaşkanı Steinmeier ve eşi, kraliyet mensubu dostlarını bu kez daha küçük bir törenden sonra Bellevue Sarayı’nda ağırladı.

Kral III. Charles ve eşi Kraliçe Camilla saraydaki ziyaretçi defterini imzaladıktan sonra Bellevue Sarayı’nda, siyaset, araştırma, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla “Enerji Geçişi ve Sürdürülebilirlik” konulu bir resepsiyona katıldı. Steinmeier, Kral III. Charles onuruna yaklaşık 130 davetlinin katılacağı bir akşam yemeği verecek. Kral III. Charles’in, yemek sonrası konuşmasının bir bölümünü Almanca yapması bekleniyor.

Güvenlik önlemleri artırıldı

Daha önce prens olarak defalarca Berlin’e gelen III. Charles, kral olarak ilk kez Almanya’nın başkentine geldi. İngiltere kraliyet ailesinin ziyareti sırasında Berlin’de çok büyük güvenlik önlemleri alındı.

Şehirde yaklaşık bin polis çeşitli noktalara konuşlandırıldı. Pek çok anayol trafiğe kapatıldı. Diğer eyaletlerden ise 20’ye yakın patlayıcı tespit edebilen özel eğitimli polis köpeği Berlin’e getirildi.

Ziyaretin süresi 3 gün

İngiltere kraliyet ailesinin Almanya ziyareti 3 gün sürecek. Kral III. Charles, Almanya ziyaretinin ikinci gününde Federal Meclis’te bir konuşma yapacak. Daha sonra eşiyle birlikte eski Tegel Havalimanı’nı ziyaret edecek ve orada kalan Ukraynalı mültecilerle görüşecek. Kraliyet çifti, yarın öğleden sonra Brandenburg’a geçerek Brodowin eko-köyünü ziyaret edecek ve burada peynir yapacak.

Kral III. Charles ve Kraliçe Camilla, cuma günü ziyaretlerinin son gününde, Hamburg’a geçecek. Kral III. Charles ve eşi Camilla’nın cuma günü Almanya’dan ayrılması bekleniyor.

ensonhaber.com

Geri dönüşüm sürecinin yaygın olarak kullanıldığı çağımızda sosyal medyaya yansıyan bir video hayrete düşürdü.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir metrobüs, kepçe tarafından parçalandı.

Geri dönüşüm umursanmadı

Videoda İBB’ye ait kepçenin metrobüsü parçaladığı ve hiçbir geri dönüşüm hizmeti yapılmadığı görüldü.

Phileas marka metrobüsün, İBB ekiplerince kepçe ile parçalanması kameralara böyle yansıdı.

Tepki topladı

İBB tarafından metrobüslerin neden parçalandığına dair bir açıklama yapılmadı.

Öte yandan paylaşıma yapılan yorumlarda, kamu malı olan metrobüsün en azından bir Anadolu iline tahsis edilebileceği belirtildi.

DHA

Ankara’da yaşanılan müzisyen şiddetinde yargılanma süreci başladı.

Çankaya ilçesindeki bir eğlence mekanında, geçen yıl 14 Aralık’ta konser veren, rock müzik grubu ‘Piiz’in davulcusu Mehmet Dudarık, konserin ardından sahneden inerek, izleyiciler arasında bulunan çocukluk arkadaşı Oğuzhan Oğuz ile dans etmeye başladı.

Bu sırada Bilge Kaan Korkmaz, kalabalık arasında kız arkadaşının ayağına bastığı gerekçesiyle Dudarık’a tepki gösterdi.

Yumruklarla saldırdı

Kısa süreli gerginliğin ardından Dudarık, dışarı çıktı. Dudarık, eğlence mekanının önünde telefonla konuşurken dışarı çıkan Bilge Kaan Korkmaz’ın yumruklu saldırısına uğradı.

Tutuklandı

Başına aldığı yumruk darbesiyle düşen Dudarık, yerde de defalarca yumruklandı. Ağır yaralanan Dudarık, hastaneye kaldırıldı.

Oğuzhan Oğuz’u da darbeden Bilge Kaan Korkmaz, gözaltına alınıp, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.

Hakim karşısına çıktı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma tamamlanarak, Bilge Kaan Korkmaz hakkında Dudarık ve Oğuz’a karşı eylemleri nedeniyle ‘kemik kırığına sebebiyet verecek ve hayati tehlike oluşturacak şekilde kasten yaralama’ suçundan 13 yıl 6 aya kadar hapis talebiyle dava açıldı.

Ankara 65’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü ilk duruşmasına; tutuklu sanık Korkmaz, mağdurlar Dudarık, Oğuz ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme hakimi, iddianamedeki suçlamaları hatırlattıktan sonra savunma yapması için sanık Korkmaz’a söz verdi.

“Kendimi korumak için yumuk attım”

Olay tarihinde sevgilisinin doğum gününü kutlamak için arkadaşlarıyla eğlence merkezine gittiklerini belirten Korkmaz, ilerleyen saatlerde hava almak için dışarı çıktığını, yeniden içeri girdiğinde arkadaşları ile müştekilerin tartıştıklarına şahit olduğunu ifade ederek, şu ifadeleri kullandı:

Oğuzhan Oğuz, masamıza gelerek bizi rahatsız etti. Ben de karşı tarafa ‘neden böyle yapıyorsunuz’ diye sorduğumda bana ‘hakaret’ ve ‘küfür’ içeren ifadeler kullandılar. Güvenlik bizi yukarı çıkardı, bu esnada Oğuzhan bana doğru geldi, kendimi korumak için yumruk attım. Dışarı çıktığımızda Mehmet Dudarık’ı gördüm, telefonda biriyle konuşuyordu, bulunduğumuz yeri tarif ediyordu, birilerini çağırdığını düşündüm. Ona da yumrukla vurdum, yere düşerken de birkaç kez daha vurdum.

Yaşanılanlardan dolayı pişman olduğunu ve bundan dolayı müştekilerden özür dilemek istediğini belirten Korkmaz, tahliyesini talep etti.

“Özür dilediğim halde darbedildim”

Mehmet Dudarık da ‘Piiz’ müzik grubunun davulcusu olduğunu, konser için Eskişehir’den Ankara’ya geldiklerini, gösterileri bittikten sonra çocukluk arkadaşı Oğuzhan Oğuz ile buluşmak için aynı eğlence mekanında kalmaya devam ettiğini belirterek, “Oğuzhan ile eğlenceye devam ettiğimiz esnada sanık Bilge Kaan Korkmaz, arkadaşı Erdinç Ö.’nün ayağına bastığım için beni uyardı. Ben de ‘ayağınıza basmadım ama farkında olmadan olduysa özür dilerim’ dedim. Bunun üzerine Oğuzhan ile yer değiştirdik, bir süre sonra tatsızlık olmasın diye mekandan ayrılmaya karar verdik. Çantamı almak için üst kata çıktım, sonra dışarıda Oğuzhan’ı beklemeye başladım. O gelmeyince telefonla aradım, bu esnada yüzüme darbe geldi, sonrasını hatırlamıyorum. Darbenin etkisiyle 4 gün yoğun bakımda kaldım, tedavim hala devam ediyor. Sanıktan şikayetçiyim” diye konuştu.

Oğuzhan Oğuz da tartışmanın büyümemesi için mekandan ayrılacakları sırada sanık Korkmaz’ın kendisine yumruk attığını, darbenin etkisiyle yüzünde kalıcı izler kaldığını söyledi.

Savcının tahliye talebi reddedildi

Ara karara yönelik mütalaa sunan savcı, sanık Korkmaz’ın adli kontrol şartıyla tahliye edilmesini istedi. Beyanların ardından ara kararı açıklayan mahkeme hakimi, tahliye taleplerini reddederek sanık Korkmaz’ın tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Ayrıca duruşma, 25 Nisan’a ertelendi.

ensonhaber.com

Spor Toto Süper Lig’de MKE Ankaragücü ile Beşiktaş arasında 4 Eylül 2022’de Ankara Eryaman Stadı’nda oynanan futbol müsabakasının bitiş düdüğünün ardından kale arkası tribününden atlayarak sahaya giren Berkay Ö, Beşiktaşlı futbolculara tekme atmıştı.

Olayla ilgili soruşturmayı yürüten Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, Berkay Ö. hakkında 3 yıla kadar hapis istemi ile dava açmıştı.

Sanık Berkay Ö., hakim karşısına çıktı.

Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasına sanık Berkay Ö. ve taraf avukatları katıldı.

1 yıl 3 ay hapis ceza verildi

Beyanların ardından hükmü açıklayan mahkeme, Berkay Ö’nün 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’a muhalefet suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.

Sanığı kasten yaralama suçundan da 5 ay hapisle cezalandıran mahkeme, 1 yıl 8 aylık cezayı ertelemedi ve tedbire çevirmedi.

1939 yılından 1945 yılına kadar süren İkinci Dünya Savaşı, binlerce kişinin ölümüne neden oldu. Oldukça acı ve kanlı bir savaştı…

Dünyanın en güçlü ülkelerinin katıldığı bu savaş, askeri personelden çok sivil kayıpların verildiği bir dönem olarak kayıtlara geçti.

Bu savaşın en karanlık yüzü ise Adolf Hitler oldu. Savaşı kazanmaya yönelik hamleler yapan Hitler’in sonu acı oldu.

Hitler savaşı kazanamadığı gibi kendi sonunu da kendisi hazırladı…

Sahip olduğu insanlık dışı ideolojisiyle, binlerce insanın
dayanılmaz acılar çekmesine ve sayısız insanın ise yaşamını kaybetmesine neden
olan Hitler, Almanya’nın savaşı kaybettiği anlaşıldığında intihar ederek
yaşamına son verdi.

Adolf Hitler öldü ölmesine ama arkasında da merak edilen binlerce soru bıraktı. Bu sorulardan birisi ise ailesine yönelik oldu.

Herkesin aklında şu soru var aslında, “Adolf Hitler’in ailesine ne oldu?”

Bu konuda bazı kaynaklar detaylı bilgiler veriyor. En azından geride kalanların olduğunu söylemek mümkün.

Peki, Adolf Hitler’in ailesine ne oldu? İşte detaylar….

Adolf Hitler öldü… Ya ailesi?

Kayıtlara göre Hitler ailesinden geriye sadece beş kişi kaldı. Zaten Adolf Hitler ve kardeşinin çocuğu yoktu.

Geirye kalan aile üyelerinin ismini verelim öncelikle; Peter Raubal, Heiner Hochegger ve Alexander, Louis ve Brian Stuart-Houston…

Bu aile üyeleri ise birbirinden tamamen farklılar. Peter bir mühendisti, Alexander bir sosyal hizmet uzmanıydı. Louis ve Brian ise peyzaj işindeydi.

Aile hakkındaki detaylara geçecek olursak;

Adolf Hitler’in babası Alois Hitler, Adolf’un annesi Klara
ile evlenmeden önce Franni adında bir kadınla evliydi. Alois’in bu evlilikten
Alois Jr. ve Angela isimli iki çocuğu oldu. Yani Adolf Hitler’in bir değil, üç
kardeşi vardı.

Alois Jr., savaştan sonra adını değiştirdi. William ve
Heinrich adında iki çocuğu oldu ve Hitler’in ablası Angela ise Leo; Geli ve
Elfriede isimlerini verdiği üç çocuk dünyaya getirdi.

Adolf Hitler, intihar etmeden önce Eva Braun ile sadece 45
dakika evli kaldı ve kız kardeşi Paula ise hiç evlenmedi. Adolf’un bir Fransız
gençten gayri meşru bir çocuğu olduğu söylentilerinin yanı sıra, ikisi de
çocuksuz öldü.

Ancak Hitler ailesi genişlemeye devam etti. Hitler
ailesinin mensupları yeni ve farklı isimlerle yaşamaya devam etti. Hitler’in Leo isimli yeğeninin, Peter adını verdiği bir çocuğu
oldu. Elfriede ise çocuğuna Heiner ismini verdi.

Adolf Hitler’in Almanya ile birlikte tüm dünyayı felakete
sürüklediği yıllarda yanında olan akrabaları, savaşın ardından Almanya’yı terk
etmek zorunda kaldı.

Hitlerin, William isimli yeğeni (Hitler tarafından “iğrenç
yeğenim” olarak isimlendiriliyordu) savaş yılları boyunca Adolf Hitler’in gücünden faydalandı.

Parasından ve gücünden faydalanmak için gittiği her yerde yeğeni olduğunu söyledi.

Ancak amcasının gerçek niyetini öğrenen William, Amerika’ya kaçtı ve adını dahi değiştirdi. Hitler ile anılmak istemiyordu.

Long Island’a taşınan William, gerçek bir Amerikalı gibi davrandı ve orada evlendi. Biri trafik kazasında ölen
dört oğlu oldu.

William çocuklarına Adolf Hitler’den asla bahsetmedi. Buna rağmen ailenin geri kalanı atalarına dair gerçekleri zamanla öğrendiler.

Üç çocuk, Hitler ailesinin geçmişini öğrenir öğrenmez bir
anlaşma yaptı. Hiçbirinin çocuğu olmayacaktı ve aile soyu onlarla bitecekti. Avusturya’daki kuzenleri olan diğer Hitler torunları da aynı
şekilde davranmayı seçti.

Hem Peter Raubal hem de Heiner Hochegger hiç evlenmedi ve
çocukları yok.Yapılan anlaşmaya bağlı kaldıklarını söyleyebiliriz.

2004 yılında Heiner’in kimliği ortaya çıktığında,
torunlarının Adolf Hitler’in Mein Kampf adlı kitabından telif alıp almayacağı
merak konusu olmuştu. Yaşayan tüm mirasçılar, bunun bir parçası olmak
istemediklerini söyledi.

Peter, bir Alman gazetesi olan Bild am Sonntag’a “Evet,
Hitler’in mirasıyla ilgili tüm hikayeyi biliyorum” dedi. “Ama bununla
ilgili bir şey yapmak istemiyorum. Bu konuda hiçbir şey yapmayacağım. Ben
sadece yalnız kalmak istiyorum.”

Hitler ailesinin son ferdi yakında
ölecek. Beşlinin en küçüğü 48, en yaşlısı 86 yaşında.Gelecek yüzyılda, Hitler
soyundan yaşayan tek bir kişi kalmayacak.

KAYNAK 1

İHA

İstanbul’da yaşanılan feci kazada, bir kişi can verdi…

Sancaktepe ilçesi İmam Rabbani Caddesi üzerinde saat 16.15 sıralarında meydana gelen olayda, caddede seyir halinde olan 34 UV 5823 plakalı Isuzu markalı kamyonet ile 34 BOA 863 plakalı Ford markalı beton mikseri kafa kafaya çarpıştı.

Kamyonetin şoförü hayatını kaybetti

Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kamyonet içerisinde sıkışan şoför hayatını kaybetti.

Beton mikserinin şoförü ise hafif yaralandı. Kamyonet şoförünün cenazesi, itfaiye tarafından sıkıştığı yerden çıkarıldı.

Kaza nedeniyle yolda trafik bir süreliğine aksadı.

ensonhaber.com

6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler, yürekleri dağladı.

Geniş bir coğrafyada hissedilmesiyle 11 ilde 50 bini aşkın can kaybına neden olan afet, asrın felaketi olarak kayıtlara geçti.

Büyük bir acının içinden geçilen günlerde, tek yürek olarak yaralar sarılmaya başlandı.

Bu süreçte en büyük görev ise sağlık çalışanlarına düştü.

Sağlıkçılardan afet bölgesinde büyük mücadele

İlk andan itibaren sahada büyük bir mücadele ortaya koyan sağlıkçılar, kurulan sahra hastanelerinde her cana ulaşarak adeta şifa oldu.

Çalışmalar devam ederken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından bir video yayınladı.

Depremzedelerden sağlık hizmetlerine yorum

Paylaşımda, Hataylı depremzedelere, “Hatay’daki sağlık hizmetlerinden memnun musunuz?” sorusu soruldu.

Vatandaşların soruya verdikleri yanıtlar şu şekilde:

-Allah’a çok şükür ilacımızı yazdı.

-Şimdi bakım, sağlık var ya dört dörtlük.

-Ateşi var sürekli, ne zaman gitsem ilgileniyorlar.

-Çok da güzel muayene ettiler, ilacımı da verdiler, aldık geldik.

-Allah razı olsun devletimizden.

-Burada iki kere iğne yaptılar bana. Çok şükür geldim, tansiyonumu ölçtüler, iyi baktılar bize. Memnunum, çok şükür. Çok memnunuz.

-Allah razı olsun devletimizden, milletimizden. Sağ olsunlar.

-İyi de ilgileniyorlar sağlık ocağında.

-Allah devletimize zeval vermesin.

-İlgileniyorlar, Allah razı olsun.

-Bugün götürdüm, kontrollerini yaptılar. 

-Memnunuz. İlaçlarımız var, veriyorlar bize.

-Allah devletimizi başımızdan eksik etmesin daha ne diyelim?

-Şurup verdiler, yardımcı oldular sağ olsunlar.

-Gidin hangi köşeye, ilaç gördüğümüz yerde, diyoruz abi hangisi diyor, şudur diyoruz. Çıkarıyor veriyor adam.

İHA

Yurdun birçok noktasında kar yağışı etkili oluyor.

Gece saatlerinde başlayan yağışın ardından gün içerisinde çok sayıda kent beyaza büründü.

Bolu’da da dün etkili olan sağanak gece yerini kar yağışına bıraktı.

Kar, Anadolu Otoyolu’nun Abant Kavşağı, Bolu Dağı Tüneli ve viyadükler kesimi ile D-100 kara yolunun Yumrukaya, Abant kavşağı, Bakacak, Karanlıkdere ve Seymenler mevkiinde etkili oldu.

Ekipler görev başında

Kar kalınlığının 5 santimetreye ulaştığı bölgede, Karayolları ekipleri kar küreme ve tuzlama çalışması yapıyor.

Trafik ekipleri ise sürücüleri yolda dikkatli ilerlemeleri ve takip mesafesini korumaları ile hatalı sollama ve aşırı hız yapmamaları konusunda uyarıyor.

Tır kontrolden çıktı

Bu sırada Elmalık mevkiinde yoğun kar yağışı nedeniyle kontrolden çıkan bir tır, yolda kayarak yolu kapattı.

Kayan tırın nedeniyle D-100 karayolunun Bolu Dağı geçişi İstanbul istikameti trafiğe kapandı.

Polis ekipleri tarafından araçlar geri döndürülerek TEM otoyoluna yönlendiriliyor.

ensonhaber.com

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kala muhalefette beklenen görüşme gerçekleşti.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 100 bin imza toplayan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu partisinin genel merkezinde ağırladı.

Basına kapalı olan görüşme 1 saat sürdü.

Görüşme sonrası kameraların karşısına geçtiler

Muhalefete gidecek oyları böldüğü iddiasıyla adaylıktan çekilmesi istenen Muharrem İnce ve Kemal Kılıçdaroğlu görüşmenin ardından kameraların karşısına geçti.

İlk sözü alan Kemal Kılıçdaroğlu, “Lütfedip bizi kabul ettiği için kendisine ve arkadaşlarına teşekkür ederim. Türkiye’nin pek çok sorununu görüştük. Halil İbrahim Sofrası’nı büyütmeye çalışıyoruz. Türkiye’nin sorunlarına ben ne kadar duyarlıysam Sayın İnce de o kadar duyarlı.” dedi.

“İlkelerimizden asla taviz vermeyiz”

Kılıçdaroğlu’nun ardından bu kez de İnce konuştu.

Muharrem İnce, “Bizler Memleket Partisi olarak ittifaklar olmalıdır siyasette. Ancak menfaat değil ilke ittifakı olmalıdır. İlkelerimizden asla taviz vermeyiz. Bu Erdoğan gitmelidir. Erdoğan yorgundur.“ ifadelerini kullandı.

Adaylıktan çekilecek misiniz diye soruldu: Hayır öyle bir şey demedim

O anlarda bir gazeteci Muharrem İnce’ye, “Erdoğan gönderilmelidir derken, adaylıktan çekilecek misiniz?” diye sordu.

İnce ise, “Hayır öyle bir şey demedim, biz döne döne Köroğlu gibi savaşıyoruz. Bütün PKK’lılar, kaçak FETÖ’cüler ateş ediyor bize sağdan soldan. Biz de Köroğlu gibi döne döne vuruşmaya devam edeceğiz.” şeklinde yanıt verdi.

İHA

Dolandırıcı hikayelerine her geçen gün bir yenisi ekleniyor.

Yaşanan dolandırıcılık hikayelerine Zonguldak’ta yenisi eklendi.

Zonguldak merkezli 5 ilde dolandırıcı şebekeleri tespit edildi.

Gerçek görünümlü sahte internet siteleri kurarak buradan çekilişle telefon kazanma kampanyası yapan, ağlarına takılan mağdurları da telefon, fatura, gümrük vergisi adı altında binlerce lira dolandıran zanlıların, birbirleriyle hiç telefon görüşmesi yapmadığı ortaya çıktı.

Bir mağdurdan 400 bin lira aldılar

Zonguldak merkezli Eskişehir, Kahramanmaraş, Osmaniye ve İzmir illerinde yakalanan şebekenin, sadece bir mağdurdan 400 bin liraya yakın para aldığı ortaya çıktı.

Dijital dokümanlarda yapılan incelemede, şebekenin yalnızca WhatsApp üzerinden yazışarak dolandırıcılık yaptığı tespit edildi.

12 kişilik şebekenin, birbirleriyle de hiç telefon görüşmesi yapmadığı tespit edildi.

ATM’lerden para çekildi

Günlük yüklü miktarda hesap hareketleri gerçekleştiren şebekenin, mağdurların yatırdığı paraları anında farklı finans sistemlerine aktardığı ve güvenlik kamerası olmayan banka ATM’lerini tercih ederek buralardan çektiği tespit edildi.

11 kişi tutuklandı

Zonguldak Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Bürosu ekiplerinin 2,5 aylık teknik takibi sonucu yakayı ele veren 12 dolandırıcılık şüphelisinden 11’i, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.