İHA

Asrın felaketi en büyük yıkımı Hatay’da oluşturdu.

Ağır hasar alan yapıların ekseriyeti 20 Şubat’taki Defne depremiyle yerle bir oldu.

Yıkımın ve can kaybının fazla olduğu mahallelerden biride Elektrik oldu.

Bin 200 kişi hayatını kaybetti

Mahalledeki yapı stoğunun büyük kısmı ya zarar gördü yada yıkıldı. 5 bin 200 kişinin yaşadığı mahallede yaklaşık bin 200’e yakın kişi hayatını kaybetti.

Mahallede enkaz kaldırma çalışmaları yoğun bir şekilde devam ederken, muhtar Nihat Derviş, hem çalışmaları takip ediyor hem de başka yerlere taşınan mahalle sakinlerinin ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor.

Hatay’da en fazla yıkımlarından birinin kendi mahallesinde olduğunun altını çizen Derviş, görüntülerinde bunu doğrular nitelikte olduğunu söyledi.

“Hepsi yıkılacak”

Mahallede sadece 3 yada 4 binanın az hasarlı şekilde kalacağını dile getiren Derviş, şunları söyledi:

5 bin 200’e yakın nüfusumuz vardı. 2019’da 4 bin, 4 bin 200’e yakın seçmenimiz vardı. Seçmen listeleri şu an askıda 3 bine kadar düşmüşüz. İl dışına çıkanlar var, kırsala gidenler var. Binin üzerinde ölümüz var. Bin 100 metrelik bu cadde üzerinde 204 kişi vefat etti. Az hasarlı 3-4 bina dışında hiçbir şey kalmadı. Hepsi yıkılacak.

“Bizim devletimiz çok güçlü”

20 yıldır muhtarlık yaptığı mahallesinin gözlerinin önünde enkaza dönüşünü boğazı düğümlenerek anlatan Derviş, şu ifadeleri kullandı:

Mahallede kalan benden başka kimse yok, birkaç arkadaşla süreci yürütüyoruz. Mahallemin yarısı kırsalda, yarısı il dışına çıktı. Yakınlarında, çadırlarda, seralarda yaşıyorlar. Biz onların ihtiyaçlarını buradan karşılamaya çalışıyoruz. Yardım kolisi geliyor hepsini dağıtıyoruz. Sıkıntılıyız çok. Biz buradan bir yere gitmeyeceğiz. Bizim devletimiz çok güçlü, bizde güçlüyüz. Biz burada kalacağız, insanlarımızı yeniden buraya alacağız. Fay hattı buradan geçmiş olabilir, devletimizde izi o hatta göre yapılar inşa eder. Gidecek yerimiz yok. Biz 3 kişi ile gitmiyoruz. Binlerce kişi var. Hızlı bir enkaz kaldırma çalışması var. Mahallelim pijamayla çıktı gitti, geri dönmedi.

“Çok acı veren bir görüntü”

Mahalledeki tek katlı sağlam yapılardan birinin sahibi Ahmet Yüce, şunları söyledi:

Gece sarsıntıyla uyandık. Hepimiz dışarı çıktık. Evimiz tek katlı sağlam bir yapıydı, şoku atlattıktan sonra tekrar içeri girdik. Hava aydınlanmaya başlayınca bütün şehrin yıkıldığını gördük. Mahallede sağlam kalan 3-4 yapıdan biriyiz. Yaparken biraz sağlam yapmıştık ama çevremizdeki tek katlılar bile yıkıldı. Depremden sonrada biz vatandaşlarımızı evimizde ağırladık. Evimizi, dostlarımızı kaybettik, ona çok üzülüyorum. Her gün mahalleyi dolaşıyoruz. Mahallenin her yeri yıkılıyor. Çok acı veri veren bir görüntü. Etrafımızdaki evler yıkılacak ama evimizi değiştirmeyeceğiz. Depremde bizi korudu.

Uzun süredir ortalarda görünmeyen Fatih Terim, 1905 Galatasaraylı Yönetici ve İş İnsanları Derneği’nin (GSYİAD) iftar yemeğinde boy gösterdi.

Oldukça samimi bir ortamda geçen yemekte Başkan Dursun Özbek ile Sportif AŞ Başkanvekili Erden Timur, tecrübeli teknik direktörü, Fenerbahçe ile oynanacak ligin son maçına davet etti.

Erden Timur’u tebrik etti

Uzun aradan sonra Galatasaray’ın bir etkinliğine katılan Fatih Terim’e salonda ilgi çok büyüktü. Sarı-kırmızılı kulübün efsane hocasından iftarda şu anki çalıştırıcısı Okan Buruk’a destek geldi.

Terim’in masadaki sohbette eski öğrencisine destek verdiği belirtildi. Okan Hoca’yı başarılı bulduğunu söyleyen Fatih Terim’in futbol ekonomisi üzerine de değerlendirmelerde bulunduğu kaydedildi.

Terim, Erden Timur’u başarılı transferleri nedeniyle tebrik etti. Özellikle Zaniolo’nun çok iyi bir seçim olduğunu ve transfer edilmesinin İtalya’da fırtınalar kopardığını söyledi.

Fatih Terim’den büyük iddia: Son maça kalmaz

Ünlü çalıştırıcı Başkan Özbek’e de “Galatasaray yeni bir döneme girdi. Umarım bundan sonra her şey daha güzel olacak.” diyerek Ali Sami Yen’de oynanacak ligin son maçı olan Fenerbahçe derbisinde olma sözü verdi.

Öte yandan Fatih Terim’in Okan Buruk’a motive edici konuşması bununla da kalmadı. Sarı-kırmızılıların efsane ismi öğrencisine “Şampiyonluk son haftaya kalmaz erkenden bitiririz bu işi.” dediği öğrenildi.

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), geçtiğimiz
günlerde koronal delik olarak adlandırılan bir kara leke tespit ettiğini
duyurdu.

Güneş’in yüzeyinde oluşan bu kara deliğin etkisiyle güneş
rüzgarlarının oluşması ve Dünya’ya ulaşması bekleniyor.

Dünya’ya doğru ilerleyen ve gerçekleşmesine kısa bir zaman
kalan güneş fırtınasının az şiddetli olacağı tahmin ediliyor.

Bu güneş rüzgarları dünyaya ulaştıktan sonra bilim insanları
bazı bölgelerde kuzey ışıklarının ortaya çıkabileceğini belirtti.

Güneş fırtınası yaklaşıyor. Vatandaşlar güneş fırtınasının
bırakacağı etkileri merak ediyor. Peki güneş fırtınası nedir? Güneş fırtınası
etkileri nelerdir? Güneş fırtınası ne zaman gelecek? İşte merak edilenler…

Güneş fırtınası nedir?

Güneş fırtınası, Dünya’nın manyetik alanıyla etkileşime
giren bir güneş rüzgarı şok dalgası ve veya manyetik alan bulutunun neden
olduğu, Dünya’nın manyetosferinin geçici olarak bozulması olayıdır.

Güneş yüzeyindeki koyu renkli “güneş lekeleri”nde,
Güneş’in manyetik alanında oluşan bir nevi kısa devre sonucu ışın ve plazma
patlamaları meydana gelir.

Uzmanlar, büyük bir patlamanın ise milyarlarca ton maddeyi
uzayın milyonlarca kilometre derinliğine saçabileceğini belirtiyor.

20 ila 30 Dünya’ya eşdeğer kara delik

Bugün Dünya’yı vurabilecek bir güneş fırtınasına neden
olabilecek olan koronal delik yaklaşık 300.000 ila 400.000 kilometre çapında.
Uzmanlar koronal deliğin boyutunun, arka arkaya dizilmiş yaklaşık 20 ila 30
Dünya’ya eşdeğer olduğunu söyledi.

NASA’nın uyardığı güneş fırtınasının bugün gerçekleşeceği bekleniyor. Peki güneş fırtınası ne gibi etkiler yaratacak?

Güneş fırtınası etkileri

Uzmanlar, bugün gerçekleşmesi beklenen şiddetli bir güneş
fırtınasının Dünya’daki elektrik ve iletişim ağlarını bile çökertebileceğini
kaydediyor.

Güneş fırtınaları haberleşme ve GPS uydularının
çalışmalarını, kutuplara yakın bölgelere sefer yapan uçaklarla telsiz bağlantılarını
olumsuz yönde etkiliyor.

AA

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın DHKP-C’li teröristlerce şehit edilmesinin üzerinden 8 yıl geçti.

31 Mart 2015’te yaşan saldırına şehit olan Kiraz anılıyor.

Kiraz için İstanbul Adliyesi’nde tören düzenlendi.

İstanbul Adalet Sarayı atrium alanında düzenlenen tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, törende, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın deprem bölgesinde görevde olması nedeniyle anma törenine katılmadığını ancak başsağlığı mesajlarını ilettiğini ifade etti.

“Adalet sancağının ölümsüz bir timsali”

Birkan, Mehmet Selim Kiraz’ın şerefli adalet sancağının ölümsüz bir timsali olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Aziz hatırası şehadetinden bu yana unutulmamış ve merhum Mehmet Selim Kiraz adalet teşkilatının kahramanlık sembolü olmuştur. Mehmet Selim Kiraz bu vatanın vefakar ve kahraman bir evladıdır. Ömrünü devletine, milletine hizmete ve adaletin tecellisine adamıştır.

O gün şehit savcımızı hedef alan kurşunlar aynı zamanda yargıya, adalete, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye sıkılmıştır. Bu menfur saldırıda ömrünü adalet uğruna adamış bir kahramanı hedef alanların asıl gayesi bellidir. Şehit savcımızın şahsında milletimizin ve bütünlüğüdür. Adalet teşkilatının gözünü korkutmak ve yıldırmaktır.”

“İyi bir adalet hizmeti sunarak savcımızın aziz ruhunu yad etmiş oluruz”

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, 2 ay önce meydana gelen Kahramanmaraşlı merkezli depremlere dikkati çekerek, doğrudan etkilenmeseler de İstanbul’da görev yapan hakim, savcı ve personelin de yakınlarını kaybettiğini ifade etti.

Savcı Kiraz’ın 8 yıl önce görevi sırasında haince bir saldırıyla şehadete kavuştuğunu ifade eden Başsavcı Yılmaz, “31 Mart adliyemizin, İstanbul’un hatta yüreği bizimle atan herkesin birlik olduğu, kenetlendiği bir gündür. Bugün tüm terör örgütlerine, vatan ve millet düşmanlarına birlik beraberlik içinde olduğumuzu gösteriyoruz, buradan haykırıyoruz. Mehmet Selim Kiraz gibi masum kardeşlerimizi hedef alarak husumeti, düşmanlığı körükleyen terör örgütlerine bu amaçlarına ulaşamadıklarını göstermek için buradayız.” dedi.

Yılmaz, adliyeye Mehmet Selim Kiraz yerleşkesi adı verildiğini hatırlatarak, “Savcımız bir adalet şehididir. Bıraktığı en büyük miras olan adalete daha güçlü şekilde sahip çıkmak zorundayız. Uğradığı haksızlığa karşın adalete sığınan vatandaşımızın derdine bir an evvel derman olmak zorundayız. İyi bir adalet hizmeti sunarak savcımızın aziz ruhunu yad etmiş oluruz.” ifadelerini kullandı.

“Şu anda hepinizi bir ‘Selim’ olarak görüyorum”

Şehit savcı Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz ise şunları söyledi:

“Gerçekten şu anda hepinizi bir ‘Selim’ olarak görüyorum. Allah sizlere zeval vermesin, Allah bu millete de bu devlete de zeval vermesin. O gün 31 Mart 2015 günü sabahleyin kalkıp giderken takvim yaprağını koparır benim de okumam için masaya koyardı.

O günkü takvim yaprağındaki dua aynen şöyleydi: ‘Rabbim beni, annemi, babamı, mümin olarak evime giren mümin erkekleri, mümin kadınları bağışla. Zalimler topluluğunu da daima kahr-u perişan et.’ Aynen o günkü takvim yaprağındaki dua budur.

O da okurdu masama koyardı. Onun için Allah bu millete devlete zeval vermesin. Bizim birlik ve beraberliğimiz olduktan sonra sayın bakanımız ve başsavcımın da buyurduğu gibi bu milletin sırtını hiç kimse yere getiremez, inşallah da yere getiremeyecekler.”

Odada Kur’an-ı Kerim okundu

Konuşmaların ardından törene katılanlar, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın görevi başında terör örgütü DHKP-C üyelerince şehit edildiği adliyenin 6’ncı katındaki makam odasına geçti.

Vali Ali Yerlikaya, Başsavcı Yılmaz, şehit savcı Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz ve beraberindekiler, Kiraz’ın fotoğrafı ile isminin yer aldığı odadaki çalışma masasına karanfil bırakırken, odada Kur’an-ı Kerim okundu.

Törene, Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek, Adalet Komisyonu Başkanı Okan Albayrak, İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topcu, Adli Tıp Kurumu Başkanı Hızır Aslıyüksek, İstanbul’daki diğer adliyelerin başsavcıları, başsavcı vekilleri, hakimler, savcılar, avukatlar ve adliye personeli katıldı.

ensonhaber.com

Türkiye’de seçim sürecinde hareketlik devam ediyor.

Cumhurbaşkanı adaylarının Resmi Gazete’de kesinleşmesinin yanı sıra milletvekili adayları da konuşulmaya devam ediyor.

İttifak hareketlerinde yoğunluklar yaşanırken gündem sık sık değişiyor.

Partilerin milletvekili aday listelerinin belirlenmesi için çalışmalar sürüyor ittifak süreçlerinde hareketliliğe ünlü isimlerde katıldı.

Seçim hareketliliğinden etkilenen ünlülere farklı cephelerden milletvekili adaylığı teklif edildi.

İşte o ünlüler…

AK Parti’nin adayı Gazeteci Hulki Cevizoğlu

Yeşil Sol Parti adayı ise Kerem Fırtına

Candan Erçetin Cumhuriyet Halk Partisi adayı

Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir adayı ise Cem Seymen oldu.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde ünlü olarak vekil adayı olarak gösterilen bir kişi de Onur Akın oldu.

Gökhan Zan İyi Parti’den aday gösterildi.

Şarkıcı Davut Güloğlu Yeniden Refah Partisi’nden aday oldu.

Mehmet Aslantuğ ise TİP’ten aday olan ünlü isim olarak kaydedildi.

Oyuncu ve sunucu kimliğiyle tanınan Pelin Batu ise İyi Parti’den milletvekili adayı oldu.

Safiye Soyman’ın hayat arkadaşı Faik Öztürk, Elazığ İyi Parti İl Başkanlığına yaptığı başvuruyla milletvekili aday adayı oldu.

Ünal Karaman ise İyi Parti’den aday olan bir başka ünlü isim oldu.

Gazeteci İrfan Değirmenci ise TİP’ten milletvekili adayı oldu.

Milletvekili adaylığıyla daha önce de gündeme gelen Şarkıcı İbrahim Tatlıses ise 5’inci defa AK Parti’den milletvekili adayı oldu.

Kadir İnanır’ın ise HDP’den milletvekili adayı olacağı iddialar arasında yer aldı.

Türkiye’de kiracı ve ev sahibi arasında tartışmalar devam ediyor.

Son yıllarda artan fahiş kira zamları sonrasında konut fiyatlarında dengesizlikler yaşanmaya başladı.

Kiracılarını evden çıkartmak için çeşitli yollar deneyen ev sahiplerinin bir yolu da evi satmaya çalışmak oldu.

Konuya ilişkin konuşan emlakçılar, konut satışının zorlaştığını, alıcıların ilk olarak evin dolu olup olmamasına baktığını belirtti.

“Taahhütname imzalanıyor”

Öte yandan tahliye problemlerinde uygulanan tahliye taahhütnamesi sıklıkla uygulanmaya başlandı.

Daireler taahhütname imzalanmadan kiraya verilmiyor.

Kiracı olan daire satılmakta zorlanıyor

Evlerini satmak isteyen mal sahipleri kiracılarının çıkmamasından dolayı zorluk yaşıyor.

Alıcılar ise kiracısı olan evi, kiracıyı çıkartamama ihtimalinden dolayı almak istemeyebiliyor.

Bu sebeple emlakçılar kiracılı evleri satmanın zor olduğunu söylüyor.

“Kiracıyı çıkartmak isterse altı ay süre sonrası çıkması için bildirimde bulunabilir”

Ev sahipleri ile kiracılar arasında yaşanan uyuşmazlıklardan bahseden emlakçı Şerafettin Başaran şöyle konuştu:

’Ev sahipleri kiracısı olan dairesini satmak istediğinde evi alacak kişinin kiracı ile anlaşması gerekiyor. Tapu değiştiği takdirde evin yeni sahibi kiracıyı çıkartmak isterse altı ay süre sonrası çıkması için bildirimde bulunabilir.

Alıcılar kiracıların evden çıkmama sorunu ile karşılaşmamak için boş daireleri satın almak istiyor. Bu sebeple kiracısı olan daireleri de satmak son dönemde zorlaştı.

Tahliye taahhütnamesi yaygınlaşıyor

Ev sahipleri kiracıyı çıkartmak için tahliye taahhütnamesi yöntemine başvurmaya başladı.

Evlerini kiraya vermek isteyen bazı mal sahipleri kiracılara sözleşme imzalatarak kontrat bittiğinde çıkarılmayı taahhüt etmesini istiyor.

Noter onaylı imzalanan taahhütname ile ev sahipleri evlerini satmak veya başka sebeplerle kiracıyı çıkartmak istediklerinde bu taahhütnameyi devreye sokuyor.

“Tahliye taahhütnamesini devreye sokarak kiracısını çıkartmak isteyebiliyor”

Mal sahiplerinin kiracılarını çıkartmak için çeşitli yöntemlere başvurduğunu söyleyen Başaran şu şekilde konuştu:

’Mal sahipleri, kiracılardan kira kontratının yanında tahliye taahhütnamesi de imzalamasını istiyor. Ev sahipleri kira kontratı sözleşmesi bittiğinde, istediği zaman kiracıyı çıkarmak için tahliye taahhütnamesini imzalatıyorlar.

Ev sahipleri hukuki güvence olarak kiracıların ‘tahliye taahhütnamesi’ imzalamasını istiyor.

Son dönemde kiralar çok yükseldi, evlerini yüksek fiyattan kiraya vermek isteyenler de tahliye taahhütnamesini devreye sokarak kiracısını çıkartmak isteyebiliyor.

İHA

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının koordinesinde yürütülen istihbari çalışmalar neticesinde, Bornova ilçesi Karacaoğlan Mahallesi’nde bulunan bir kimya fabrikasında kaçak/sahte alkollü içki üretiminde kullanılan Denatonyum Benzoat isimli kimyasal maddenin çeşitli makinelerde kullanılarak ayrıştırıldığı ve elde edilen etil alkolün sahte/kaçak alkollü içki yapımında kullanılmak üzere piyasaya sürüldüğüne yönelik bilgi elde edildi.

İzmir İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından belirlenen adrese operasyon düzenlendi.

Ele geçirilenler

Fabrikada yapılan aramada 52 bin litre etil alkol, 2 adet elektronik arıtma makinesi,3 adet ambalajlama makinesi, 3 adet karıştırma kazanı, bir adet dolum makinesi, çok sayıda muhtelif ambalaj ve bidon ele geçirildi.

İşletme sorumlusu M.H.H. hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında yasal işlem başlatıldı.

İHA

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçimi kazanmasında pay sahibi olan HDP’ye borcunu personel alımlarında gösterdi.

Terör örgütü mensupları tarafından 31 Mart 2015 tarihinde şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz ile ilgili sosyal medya hesabından “Adalet, adalet sarayında böyle sağlanır” şeklinde paylaşım yapan Eda Ezgi Yıldız’ın adresi tespit edildi.

Gözaltına alındı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Eda Ezgi Yıldız isimli şahıs, ‘terör örgütü propagandası yapma’ suçundan yakalanarak gözaltına alındı.

Eda Ezgi Yıldız’ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştirak şirketlerinden biri olan İSYÖN’de insan kaynakları uzmanı olduğu öğrenildi.

Şüpheli aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi’nin parti meclis üyesi Gökhan Gündoğdu’ya yardımcı olarak işlerini takip ettiği de öğrenildi.

İşine son verildi

Daha önce de birçok kez İBB çalışanının terörü öven paylaşımları çıkmıştı. İlk kez savunmaya geçmeyen İBB yönetimi, yaptıkları şu açıklamayla işine son verildiğini duyurdu:

Şehit Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kiraz’ı ölüm yıl dönümünde saygıyla anıyoruz. Bir iştirak şirketi personelimizin 8 yıl önce şehidimizle ilgili yaptığı paylaşım asla kabul edilemez. Çalışanın iş akdi 30.03.2023 tarihi itibariyle feshedilmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

On bir ayın sultanı olarak kabul edilen Ramazan ayı, 23 Mart’ta başladı.

Ramazan’da oruç ibadetini yerine getiren Müslümanlar, ardından Ramazan Bayramı’nı kutlayacak.

Ramazan ayında günler geride kalırken oruç tutan vatandaşlar, son oruç tarihini merak ediyor.

Ramazan ayının ne zaman biteceği ve Ramazan Bayramı’nın hangi güne denk geldiği araştırılıyor.

Peki, Ramazan ne zaman bitecek? Bayrama kaç gün kaldı? Ramazan Bayramı ne zaman? İşte 2023 son oruç tarihi…

2023 Ramazan ne zaman bitecek?

Ramazan ayı, bu yıl 29 gün sürecek ve 20 Nisan Perşembe günü sona erecek.

Son sahura 28’i 29’una bağlayan gece kalkılacak ve 20 Nisan Perşembe akşamı son iftar yapılacak, son teravih kılınacak.

Ramazan Bayramı’ndan bir gün öncesi olan 20 Nisan aynı zamanda ‘arife günü’ olarak adlandırılırken 21 – 23 Nisan 2023 Ramazan Bayramı olarak kutlanacak.

ensonhaber.com

Engin Hepileri ve Beyza Şekerci, ‘İntikam’
dizisinin setinde başlayan aşklarını, Mayıs 2015’te Sait Halim Paşa Yalısı’nda
düzenlenen törenle nikah masasına taşımıştı. Ekim 2018’de Can’ı kucaklarına
alan oyuncu çiftten Engin Hepileri, Ahmet Mümtaz Taylan’ın programı
“Empati”ye konuk oldu.

Oyuncu, 5 yaşındaki oğlu Can ile ilişkisini anlattı:

“Üçgenimizi kuruyoruz”

“Ailemizin direği şu an Can. Hayatın anlamı ailede… İşlerden vakit bulup Beyza (Şekerci) ve Can’la aile üçgenimizi kuruyoruz. Telefonlarımızı bırakıp Can’ın odasına geçtiğimizde gerçek hayatın orada olduğunu görüyoruz. Orada çok mutlu olduğumu hissediyorum. Çimentomuz Can, o bizi yönlendiriyor.”

Hepileri,
apartman dairesinde kedi ya da köpek beslemenin de doğru olmadığını söyledi:

“Hayvanların özgürlüğünü kısıtladığımı düşünüyorum. Toprağa basmayan bir hayvan kendi yetilerinden uzaklaşacakmış gibi… Onu, 5 saat sokağa çıkartabilecek zamanım ya da bahçeli bir evim olsa kesinlikle köpeğim olurdu.”