Kontrolden çıkan taksinin aydınlatma direğine çarptığı kazada sürücü dahil 2 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi de yaralandı.
DHA
04:50 sıralarında Kilimli istikametine Teoman Duralı Tüneli çıkışında, Ahmet Ç. idaresindeki plakası öğrenilemeyen ticari araç kontrolden çıktı. Ardından refüje çıkarak aydınlatma direğine çarpan ticari araç takla atarak durabildi.
Araç hurdaya döndü, sürücü dahil 2 kişi can verdi
Otomobil adeta kâğıt gibi katlanırken sürücü Ahmet Ç. olay yerinde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtulamadı.
Araçta bulunan B.B. ve M.K. sağlık ekiplerin müdahalesinin ardından Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi, İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, kuraklık nedeniyle kullanım ve tarım suyu ihtiyacını karşılayan barajların alarm verdiğine dikkat çekti.
DHA
İzmir’in su ihtiyacı Tahtalı, Balçova, Ürkmez, Güzelhisar, Gördes ve Alaçatı Kutlu Aktaş barajlarından ve yer altı kaynaklarından karşılanıyor. Ancak bu yıl havanın soğuk geçmesi nedeniyle yeterli yağış olmadı. Yaşanan kuraklık sebebiyle de barajlardaki su oranlarında düşüş gözlendi.
Tahtalı’da su oranı yüzde 40’larda
İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü verilerine göre, özellikle İzmir’in ana içme suyu kaynağı olan, kentin yüzde 44’lük su ihtiyacının karşılandığı Tahtalı Barajı’nda geçen yıl yüzde 70 olan su doluluk oranı bu sene yüzde 41,17’ye düştü.
Kullanma ve tarımsal su kullanımı tehlikede
DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi, İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar Tahtalı Barajı’ndaki düşüşe dikkat çekerek,
İzmir’in ana suyunu aldığımız baraj Tahtalı. Doluluk oranı 2021’in Mart ayında yüzde 75’ti. 2022’nin aynı döneminde bu oran, yüzde 70’e düştü. Bu sene ise yüzde 41’lerdeyiz. Bu yıl kasım ayına kadar bizi zor bir dönem bekliyor. Yalnızca kullanma suyu değil, tarımsal anlamda da tehlike var.
dedi.
“Bizi çok tehlikeli bir yıl bekliyor”
Nisan yağmurlarının doluluk oranını artırmada etkili olmayacağını ifade eden Prof. Dr. Doğan Yaşar,
Barajlar devasa hacimli yapılar. Nisan yağışları en fazla yüzde 3 ile 4 oranında arttırır doluluk oranlarını. Hem tarımda hem kullanma suyunda, bu yıl çok ciddi bir su sıkıntısı çekeceğiz. Ankara yüzde 20’lerde, İstanbul yüzde 30’larda. Bizi çok tehlikeli bir yıl bekliyor.
diye konuştu.
“Göller bölgesini, çöller bölgesine çevirdik”
Suyun dikkatli kullanımına dikkat çeken Prof. Dr. Yaşar,
20 yıldır kuraklığın geleceğini biliyoruz, bu nedenle hazırlıklı olmalıyız. Suyumuzu kullanmayı maalesef bilmiyoruz. Hala vahşi sulamayla tarım yapıyoruz. Bunun yanında ürün desenini devletin belirlemesi lazım. Hangi bölgede ne ekilecek, suyun ve yerin potansiyeline göre tespit edilecek. 70’lerden beri büyük hatalar yapıyoruz. Göller bölgesini, çöller bölgesine çevirdik. Konya Ovası’nı, Obruk ovasına çevirdik. Sıra burada mı? Gediz ve Menderes’te de obruklar var artık. Öncelikle suyu nasıl kullanmamız gerektiğini öğrenmeliyiz.
dedi.
Suyun verimli kullanılması gerektiğin vurgulayan Prof. Dr. Yaşar,
İlk olarak suyu tarım alanlarına kapalı ortamlarda getireceğiz. Yüzde 65 oranında tasarruf elde edeceğiz. İkinci olay ise uygun olan her yere baraj yapılması gerekiyor. Dünya nüfusu artıyor. Ülkemizdeki nüfus artış oranı ise daha fazla. Yer altı barajları da oluşturulmalı. Zor bir yaz geçireceğiz ama korkulacak bir şey yok. Suyu dikkatli kullanalım.
Taşköprü Belediye Başkanı Abdullah Çatal ise gençlerin spor yapmasını her zaman desteklediklerini söyledi.
20 ilden 40 takım katılıyor
Kastamonu Gençlik ve Spor İl Müdürü Reşat Asrak da
Kastamonu ilimizin spor şehri olması yolunda hızla ilerliyoruz. Kastamonu birçok spor müsabakalarına ev sahipliği yapmış bir şehrimizdir. Bugün de burada 20 ilden 40 takımın katılmasının mutluluğu içerisindeyiz. Kastamonu sporcuların yetiştiği müsabakaların yapıldığı bir spor şehri olma yolundadır. İleride inşallah ülkemizi milli takımlarda temsil edecek sporcularımız Kastamonu’dan Taşköprü’den geçmiş olacak.
diye konuştu.
Organizasyon 5 Nisan Çarşamba günü çeyrek final, yarı final ve final müsabakalarıyla sona erecek.
Konya’da tırın dorsesine çarpan otomobildeki 2 kişi yaralandı. Otomobil sürücüsünnü daha önce de aynı yerde kaza yaptığı öğrenildi.
İHA
Konya’nın Kulu ilçesinde saat 23.00 sıralarında, Kulu’dan
Makas Kavşağı istikametine gitmekte olan Hamdi Erdoğan’ın (25)
kullandığı 42 AEM 135 plakalı otomobil, Dinek Mahallesinde önünde seyir
halinde olan Halil Ertekin idaresindeki 42 AIF 316 tırın dorsesine
arkadan çarptı.
Sürücüler yaralandı
Kazada otomobil sürücüsü Hamdi Erdoğan ve yanında
bulunan İbrahim Baltacı (27) yaralandı. 112 Acil Çağrı Merkezine yapılan kaza ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
Yaralılar ambulanslarla Kulu Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kazayı duyan
yaralıların yakınları da hastaneye geldi.
Otomobil sürücüsü daha önce de aynı yerde kaza yaptı
Durumu ağır olan sürücü Hamdi
Erdoğan burada yapılan ilk müdahalenin ardından Konya’ya sevk edildi.
Hamdi Erdoğan’ın daha önce de aynı yerde trafik kazası geçirdiği
öğrenildi.
Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Kayseri’de 5 yaşındayken sol kolunu buğday makinesine kaptırdıktan sonra ampute olan Dilber Akel, geçen yıl başladığı tekvandoda Paralimpik Türkiye Şampiyonası’nda 3’üncü oldu. Akel, “Yaş spora engel değil” dedi.
DHA
Kayseri’nin İncesu ilçesinde yaşayan 27 yaşındaki Dilber Akel, 5 yaşındayken sol kolunu buğday makinesine kaptırdı. Akel’in sol kolu ampute edildi. Akel, ilerleyen süreçte Erciyes Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. Sonrasında ampute tekvandocu Sevim Nur Türkmen’in başarılarını gören Akel, 1 yıl önce tekvandoya başladı.
Akel, 18 Ocak’ta ilk kez katıldığı Paralimpik Türkiye Şampiyonası’nda 3’üncü oldu. Çalışmalarına ara vermeyen genç sporcu, dünya şampiyonasına hazırlanıyor.
Yaşadıklarını anlatan Akel,
Biz küçükken köyde kalıyorduk. Yaz tatilinde kuzenlerim bize geldi. Ben de onlarla oyun oynarken buğday makinesine kolumu kaptırdım. Sol kolumu kaybettim. O zamanın şartları gereği diktirilememiş. 5 yaşında kolumu kaybettim. O yıldan sonra kendimi köyde geliştirdim ama bir yandan da sınırlandırdım. Kolumu sakladım. Biri benimle dalga geçer diye hep bir burukluk yaşadım. Ama hiç pes etmedim. Erciyes Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandım ve bitirdim. Üniversitede insanların bakışları beni çok rahatsız ediyordu. O yüzden proteze başvurdum. Kimse kolumu fark etmiyordu. Sevim Nur Türkmen arkadaşımız da iki kolunu makineye kaptırmıştı. Onu bir arkadaşım görmüş ve bana iletti. Yaşım gereği, ‘acaba geç mi kaldım?’ diye düşündüm. Çok şükür başladım. Keşke 10 yıl önce başlamış olsaydım. Şu an daha farklı bir konumda olabilirdim. Yaş spora engel değil.
18 Ocak’ta Konya’da yapılan Paralimpik Türkiye Şampiyonası’nda 3’üncü oldum. Ardından İstanbul’da düzenlenen dünya sıralamasına adımızı yazdırdığımız iki maça da katıldım. 1 yıllık tecrübem ile 12 yıllık rakiplerimle karşılaştım. Ama ben yine de pes etmedim ve karşılarına çıktım. İnşallah olimpiyatlara doğru adımlar atacağım. Aynı zamanda öğretmenim ve atama bekliyorum. Hem eğitimi hem sporu bir arada yürüteceğim. Engelli kardeşlerim kabuklarından çıksın. Spor ile tanışsınlar. Spor yaş ve engel tanımaz. Üniversiteyi bitirdikten sonra protezimi bırakma kararı aldım. Sadece insanlar için takıyordum. Bu beni çok yoruyordu ve rahatsız ediyordu. Üniversite bittikten sonra protezimi çıkardım ve insanların bakışlarına alıştım. Umursamamaya başladım. Buradan arkadaşlarıma sesleniyorum. İnsanlar için kendinizi kasmayın ve yıpratmayın. ‘Keşke o protezi takmasaydım, onun esaretine yenilmeseydim’ dedim.
ifadelerini kullandı.
“BİZ ONDA BU IŞIĞI GÖRÜYORUZ”
Milli Takım Antrenörü Yavuz Sayan ise,
Dilber kızımızla sosyal medyada tanıştık. Bana, ‘hocam 25 yaşındayım yapacağımız branşa engel olur mu?’ diye sordu. Biz de kendisini davet ettik. Çok kısa zamanda adaptasyonunu çok güzel sağladı. İlk girdiğimiz Türkiye Şampiyonası’nda Türkiye 3’üncüsü olarak milli takımda ülkemizi temsil etme hakkı elde etti. Olimpiyatlarda ülkemizi temsil ederek altın madalyayı kazanıp İstiklal Marşı’nı okutmasını istiyoruz. Biz onda bu ışığı görüyoruz.
Nevşehir’de ticari taksi ile otomobilin karıştığı trafik kazasında 3 kişi yaralandı.
İHA
Nevşehir’de
gece saatlerinde Güzel Yurt Mahallesi Zübeyde Hanım Caddesi Jandarma
Kavşağında, Onur Sekmen’in kullandığı 50 T 0038 plakalı
ticari otomobil ile Gökhan Üzümcü’nün kullandığı 50 ABA 982 plakalı
otomobil çarpıştı.
Sürücüler ve yolcu yaralandı
Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine kaza yerine
sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
Kazada yaralanan araç sürücüleri ile araçta yolcu olarak bulunan
bir kişi yaralandı.
Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı
Yaralılar Nevşehir’deki çeşitli hastanelerde tedavi
altına alındı.
Kaza nedeniyle kapanan karayolu araçların çekilmesiyle tekrar
trafiğe açıldı. Polis ekipleri kaza ile ilgili soruşturma başlattı.
Depremlerde bir kısmı yıkılan Hatay’daki özel hastaneden kurtarılan ve tedavisinin ardından devlet korumasına alınan 3 aylık Sima bebek, DNA testiyle belirlenen ailesiyle 53 gün sonra buluştu.
AA & Ensonhaber
Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan Suriye uyruklu Abdürrezzak ve Meyse Hacbekir çifti, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depreme uykuda yakalandı.
Hasar gören evden 4 çocuklarıyla ayrılan çift, 9 Ocak’ta erken doğumla dünyaya geldiği için kuvöze alınan bebekleri Sima’dan haber almak için Özel Akademi Hastanesine gitti.
Bir kısmı yıkılan hastanedeki bebeklerine ulaşamayan aile, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından yardım istedi.
Yapılan araştırma sonucu Sima’nın tedavisinin sürmesi için Mersin Şehir Hastanesine sevk edildiği, 14 Mart’ta taburcu olmasının ardından da Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Davultepe Çocuk Evleri Sitesi’nde bakım ve korumaya alındığı tespit edildi.
Anne ilk kez kucağına aldığı bebeğine doyasıya sarıldı
Aile, DNA örneklerinin bebekle uyuşmasının ardından Çocuk Evleri Sitesi’ne davet edildi.
Depremden 53 gün sonra yavrularıyla buluşmanın mutluluğunu yaşayan aile, sevinç gözyaşları döktü. Doğumun ardından kuvöze alındığı için kucaklayamadığı bebeğine ilk kez doyasıya sarılan anne Meyse, kızını defalarca öptü.
“Sanki önceden ölüydük şimdi yaşadık”
Baba Abdürrezzak Hacbekir, üzüntüyle geçen günlerin ardından büyük sevinç yaşadıklarını söyledi.
Kızıyla buluşmasını sağlayanlara teşekkür eden Hacbekir,
Depremde evdeydik ama bebeğimiz kuvözde kaldı. Bebeğimiz için doktoru aradık ancak hastanenin bir tarafının yıkıldığını duyduk, çok korktuk. Allah razı olsun, kızımıza kavuştuk. Çok mutluyuz. Allah bu ekiplerden, herkesten razı olsun. 2 aydır göremiyorduk, çok değişmiş. Kuvözdeydi, çok küçüktü. Kardeşleri heyecanla onu bekliyor.
diye konuştu.
Anne de bebeğine kavuştuktan sonra yeniden hayata döndüğünü ifade ederek,
Çok mutluyum, anlatamıyorum. Depremde Antakya’daydık, çok korkunçtu. Allah herkesten razı olsun, çok teşekkür ederim. Çok mutluyum, şimdi rahat ettim. Sanki önceden ölüydük şimdi yaşadık.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkıma neden olduğu Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde yaşayan depremzede Ahmet Doğan, 14 dönümlük arsasını konteyner kent kurulması için tahsis etti.
AA & Ensonhaber
6 Şubat’taki depremlerin en fazla etkilediği ilçelerden biri olan Doğanşehir’de, depremzedelerin barınma sorununun çözülmesi için çalışmalar sürüyor.
İstanbul’da grafikerlik yapan ve 11 yıl önce doğduğu topraklara dönen Ahmet Doğan da (43) hemşehrilerinin Doğanşehir’i terk etmemesi için ilçe merkezindeki arsasını konteyner kent kurulması için verdi.
Doğan, 1986 Malatya, 17 Ağustos 1999’da Marmara ve son olarak Kahramanmaraş merkezli depremleri yaşadığını belirterek, son afette de evinin yıkıldığını söyledi.
Eşinin enkazdan kurtarıldığını, yaşanan bu felaketten büyük üzüntü duyduklarını dile getiren Doğan, “Allah’a şükür canımız sağ. Hayatımızı idame ettirmeye çalışıyoruz.” dedi.
Tahsis ettiği arsaya konteynerler yerleştiriliyor
Ata toprağında bağ, bahçe işleriyle uğraştığını anlatan Doğan, depremin ardında insanların barınma sorununun ortaya çıktığını belirtti.
Doğan, şöyle konuştu:
Deprem çiftçiliğe ara vermemize neden oldu. Doğu Mahallesi’nde 14 dönümlük arsamız vardı. Burası şehir merkezine, alt yapıya, şebeke suyuna daha yakın olduğu için halkımızın hizmetine sunduk. Elimizde olan araziyi vatandaşlarımızı Doğanşehir’den gitmesin diye konteyner kent kurulması için verdik. Araziyi tahsis ettiğimizi duyanlar ‘Allah razı olsun, ölmüşlerinizin hayrı olsun.’ diyorlar. Güzel tepkiler alıyoruz.
Bazı depremzedeler ilçeye dönüyor
Depremde evi yıkıldıktan sonra 2 kızıyla Karaman’a giden Yeliz Karabıyık (35) da yeniden memleketine döndü.
Şu anda AFAD aracılığıyla bahçelerine kurulan çadırda yaşayan Karabıyık,
Depremden 3 gün sonra Karaman’a gittik, bir ay kadar orada kaldık ama eşim ve hayvanlarımız burada olduğu için geri dönmek zorunda kaldık. Çok zor günler de yaşadık ama çok şükür çoğu zorluğu atlattık. Allah razı olsun devletimizden, milletimizden. Sabır gerektiren bir şey. Hemen her şey olmuyor, çok hasar var. Bize de sabretmek düşüyor.
Kazada,
otomobil hurdaya dönerken 2 kişi yaralandı. Haber verilmesi üzerine olay
yerine sağlık, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.
Yaralılar tedavi altında
Yaralılar,
olay yerinde yapılan müdahalelerin ardından ambulanslarla hastaneye
kaldırılarak tedavi altına alındı.
Jandarma ekipleri olay yerinde inceleme yaptı.
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nın iftar programında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, “Rahmetli Erbakan’ın çok sık kullandığı bir söz var. Hak gelecek batıl zail olacak.” dedi.
İHA
Türkiye 14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanı seçimlerine hazırlanıyor…
Millet İttifakı’nın adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu da bu kapsamda partililerle buluşmalarını sürdürüyor.
Kılıçdaroğlu bu kez İstanbul Yenikapı’da bulunan Avrasya Kadir Topbaş Gösteri Merkezi’nde, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından vatandaşlar için düzenlenen iftar programına katıldı.
Saadetlilerin iftar yemeğine katıldı
Programda Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da yer aldı. Programda iftar öncesi dua okundu. Ezanın okunmasıyla oruçlar açıldı.
“Salon kalabalıktı, yerdeki seccadeyi görmedim”
Kılıçdaroğlu konuşmasına, geçtiğimiz gün seccadenin üzerinde ayakkabılarıyla poz verdiği görüntülere değinerek başladı.
Kılıçdaroğlu konu hakkında şunları söyledi:
“Dün akşamdan bu yana saldırı malzemesi ettikleri fotoğraf karesi ile ilgili iki kelam edeceğim. İftar organizasyonuna katıldığımız restoranda oldu bu olay. Fotoğraf çekilmek istediler. Ben kimseyi kırmam, herkesi kucaklarım ve saygı duyarım. Salon kalabalıktı, yerdeki seccadeyi görmedim. Şimdi o kare üzerinden operasyon yapıyorlar. Ben onların operasyonunu umursamam. Samimi olarak üzgünüm. Ailem, eşim, çocuklarımız asla hiçbir kutsala saygısızlık etmez. Böyle iftiralardan siz samimi Müslümanlara sığınıyorum.”
“Hak gelecek ve batıl zail olacak”
Kılıçdaroğlu sözlerinin sonunda ise Necmettin Erbakan’ın bir sözüne değinerek, “Rahmetli Erbakan’ın çok sık söylediği bir sözü var, onunla bitireyim isterseniz. Hak gelecek ve batıl zail olacak. Herkes buna inansın. Hakkı, hukuku ve adaleti ne pahasına olursa olsun, bu güzel ülkeye beraber getireceğiz.” dedi.
