2019 yılında dağa kaçırılan oğlu için oturma eylemini sürdüren baba, “Bizim çocuklarımızı HDP götürmüş. Dağdaki terörist şehre gelip de adam götüremez.” dedi.
İHA
Binlerce aileye umut olan evlat nöbeti kararlılıkla devam ediyor.
İlk olarak 3 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’da başlayan eylem, Van, Muş ve Hakkari’deki aileleri de harekete geçirdi.
Farklı kentlerden gelerek dağa kaçırılan evlatlarına seslenen ailelerin nöbeti, bin 309’uncu güne ualştı.
Ramazan’da da eylemlerine devam ediyorlar
Yaz-kış demeden HDP il binası önündeki çadırda bir araya gelen anne ve babalar, Ramazan ve bayram bilmiyor.
İnançla her gün çadıra gelen ailelerden biri de 5 Mayıs 2019’da dağa kaçırılan Yusuf’un babası Celil Begdaş.
“Dağdaki terörist şehre gelip de adam götüremez”
Oğlunun montunun HDP il binasından çıktığını belirten Begdaş, şu ifadeleri kullandı:
Benim oğlum 5 Mayıs 2019 tarihinde HDP il binasından kandırılarak dağa götürüldü. Oğlumun montu ve kimliği HDP binasından çıktı. Gece gündüz burada evladım için nöbet tutuyorum. Ramazan ayında da sahur ve iftarımı burada yapıyorum.
Bizim çocuklarımızı HDP götürmüş. Dağdaki terörist şehre gelip de adam götüremez. Bunun da aracısı HDP’dir. HDP’ye buradan vicdana gel diye sesleniyorum. Ben de bir Kürdüm. Ama siz Kürtlere zulüm yapıyorsunuz. Sizin bu memlekette Kürtlere yaptığınız zulmü kimse yapmadı.
“Kim gelirse gelsin biz HDP önünden kalkmayacağız”
Evladına ‘teslim ol’ çağrısında bulunan Begdaş, şunları kaydetti:
Oğlum gelin çifte bayram yaşayalım. Biz buradan siz gelene kadar kalkmayacağız. Bütün anneler ve babalar kararlı bir şekilde oturma eylemlerini sürdürüyor. Madem ki HDP suçlu değil, niye il binasını kapatıp kaçtı gitti? Niye kaçıyor bizden? Biz Kürt değil miyiz? Sanmayın biz buradan kalkacağız. Kim gelirse gelsin biz HDP önünden kalkmayacağız. Ya benim ölümüm ya da oğlum.
Fransız yazar Emile Zola 183 yaşında. Zola, natüralizm akımın temsilcilerindendir. Ünlü romancı toplumsal olaylara olan duyarlılığıyla bilinirken, aynı zamanda pek çok eseri de dünya edebiyatına kazandırdı.
ensonhaber.com
Fransız yazar Emile Zola 2 Nisan 1840 tarihinde Paris’te dünyaya geldi. Bugün yazarın 183’üncü doğum yılı. Emile Zola’nın toplumsal olaylara olan duyarlılığı onu bu alanda eserler vermeye itti. Meyhane, Suçluyorum, Nana gibi çok okunan ve bilinen kitaplara imza attı. Babası Venedik göçmeni mühendis François Zola, annesi Fransız Émilie Aubert’di. Zola, babasının bir kanal ve baraj inşa ettiği Aix-en-Provence’ta büyüdü. Bu yer yazarın Rougon-Macquart romanlarındaki Plassans kasabasına ilham kaynağı olacaktı. Babası François, Zola yedi yaşındayken aniden hayatını kaybetti.
Collège Bourbon’a yatılı olarak giren Zola, burada Jean-Baptistin Baille ve empresyonizmin babalarından Paul Cézanne ile arkadaş oldu. Üç kafadar, okulda “les trois inséperables” (ayrılmaz üçlü) adıyla biliniyordu.
1858 yılında annesiyle Paris’e taşınan Zola, ailenin tanıdıkları sayesinde Lycée Saint-Louis’ye girdiyse de, bakaloryasını vermekte iki kere başarısız oldu. Paris rıhtımındaki vergi dairesinde mübeyyizliği denedi; iki ay sonra bırakarak Quartier Latin’de yazarlıkla uğraşmaya başladı.
Yazar 1862’de yeni kurulan Hachette yayınevine yükleme memuru olarak girdi. Burada birbiri ardına terfiler aldı ve yayınevinin tanıtımlarından sorumlu kişi haline geldi. 1866 yılında buradan ayrılarak sadece yazarlık yapmaya karar verdi. Bu sırada ilk öykü derlemesi Contes à Ninon (Ninon’a Öyküler) ve ilk romanı Claude’un İtirafları yayımlanmıştı. 1867 yılında Thérèse Raquin’i yayınladı.
Edebiyatının dönüm noktası
1871 yılında Zola edebiyatında bir dönüm noktası olan, Fransa’nın yakın tarihini çeşitli karakterler, sınıflar ve çevreler üzerinden izleyen Rougon-Macquart dizisinin ilk romanını kaleme aldı. 1877 yılında yazdığı, işçi sınıfında alkolizmi masaya yatırdığı Meyhane ile edebi şöhret ve varlık elde etti, ailesiyle Rue de Boulogne’da bir apartman dairesine taşındı. Dizinin diğer önemli romanları arasında Germinal, Eser ve Toprak bulunur.
Emile Zola öldü
1893’te tamamladığı diziden sonra yazdığı eserleri aynı ilgiyi görmemişse de, Dreyfus Olayı sırasında kaleme aldığı Suçluyorum! ile Fransa’yı salladı. 1870 yılında evlenen Zola, ailenin biçki-dikiş işlerini yapan Jeanne Rozerot’yla ilişki yaşadı ve çocuk sahibi oldu. 29 Eylül 1902’de yatak odasındaki ocağın bacasının tıkanması sonucu karbonmonoksit zehirlenmesi geçirerek öldü.
Sayfa: 531
“İnsan bilincinde evrensel anı”
Ölümünde Dreyfus düşmanlarının parmağı olduğunu düşünenler vardır. Paris’te Cimetière Montmartre’da yapılan cenazesine elli bin kişilik bir kalabalık katılmış, naaşı 1908 yılında Panthéon’a taşınmıştır. Anatole France, cenazesinde Émile Zola için “İnsan bilincinde evrensel bir anı teşkil ediyordu” demiştir.
Adıyaman’da esnafın bir anlık dalgınlığı faciaya neden olacaktı. Bir anda parlayarak alev alan tüp korku dolu anlara neden oldu.
İHA
Adıyaman’ın merkez Sümer Meydanı yakınlarında bulunan dönercide iş yeri çalışanları tarafından tüp değişimi yapılmak istenildi.
Tüp değişimi esnasında tüpün üst kısmında ateşli ekmek sacındaki alevler tüpe sıçradı.
Bir anda parlayan tüp alev alarak yanarken iş yeri çalışanları bir anlık panikle kendilerini dışarıya attı.
Islak bezle söndürmeye çalıştı
Saniyeler sonra iş yerine geri dönen çalışanlar gördükleri bezleri ıslatarak tüpü söndürmeye çalıştı.
Bez kalmadığını anlayan bir çalışan üzerindeki tişörtü indirerek ıslatıp tüpün üzerine attı.
Yangın tüpüyle söndürüldü
Dökülen sular ve ıslak bezlere rağmen sönmeyen tüpe bu defa yangın söndürme tüpleriyle müdahale edildi.
Ölen yada yaralanın olmadığı olay anları kameralara saniye saniye yansıdı.
O anları anlatan iş yeri çalışanı Yusuf Kaya, şunları söyledi:
Tüp değişimi yapıyorduk. Tüpün başlığını çıkartmamıza rağmen gaz durmadı. Yani biz başlığı söktük ama gaz çıkmaya devam ediyordu. Şurada gördüğünüz sac farklı bir tüpe bağlıydı onun ateşiyle beraber yangına sebep oldu. Yangın tüplerimizle söndürdük.
DSİ’nin amaçları içinde bulunan su kaynaklarına erişimi sağlayacak çalışmalar geçen yıl da devam etti.
AA
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, 2022 yılında yaptığı faaliyetleri ve sonuçları örnekleriyle ortaya koydu.
Genel Müdürlük geçen yıl 62 baraj, 19 gölet ve
bent, 50 yer altı depolama ve suni besleme tesisi, 72 sulama tesisi, 21
toplulaştırma projesi, 16 içme suyu ve atık su tesisi, 10 HES ve 146 taşkın
kontrol tesisini tamamladı. Böylece toplam 396 tesis hizmete sunuldu. Ayrıca
sınıfında dünyanın en yüksek 5’inci barajı Yusufeli Barajı ve HES’te 22 Kasım
2022’de su tutulmaya başlandı.
Kişi başına düşen yıllık su miktarında düşüş
Türkiye’de kişi başına düşen yıllık su miktarı 2000 yılında
1652 metreküp iken geçen yıl 1.322 mereküpe geriledi.
DSİ tarafından 2022 sonu itibarıyla 992 baraj ve 709 gölette toplam 182,79 milyar metreküp su depolandı.
Hidroelektrik
potansiyelinin enerjiye dönüştürülmesi sürecinde kamu-özel sektör işbirliğiyle
tamamlanan hidroelektrik santrallerinde 32 bin 334 megavat kurulu güç ve 112
milyar kilovatsaatlik üretim gerçekleştirildi.
1963 hektar alan taşkınlardan korundu
İçme suyu sektöründe ise tamamlanan 386 tesis ile 5,03
milyar metreküp içme, kullanma ve sanayi suyu temin edildi. Tarım sektöründe
ise yaklaşık 7 milyon hektar alanın suyla buluşmasına imkan sağlandı.
DSİ’nin taşkınların önlenmesi ve zararlarının azaltılmasıyla
ilgili faaliyetleri, yapısal önlemler içeren projeli faaliyetler ve yapısal
önlemler içermeyen faaliyetler olarak iki ana başlıkta sınıflandırılıyor.
Yapısal önlemler çerçevesinde, 2022 yılında 146 tesis bitirilerek 204 meskun
mahal ile 1963 hektar alan taşkınlardan korundu.
Aynı zamanda 10 bin 413 taşkın kontrol tesisi ve 24 atık su
tesisinin yanı sıra yaklaşık 6,8 milyon hektar alanda toplulaştırma tamamlandı.
DSİ’nin sorumluluk alanları
Türkiye’de su kaynaklarının geliştirilmesine ilişkin
faaliyetlerden sorumlu en etkin kuruluş olan DSİ, tarımsal sulama, bitkisel
üretim, taşkın, enerji ve diğer kamusal içme suyu ve kırsal alan sektörlerinde,
enerji arz güvenliği verimliliği ve enerji piyasası, çevre ve iklim
değişikliği, toprak ve su kaynaklarının kullanımı ve yönetimi ile yönetim ve
destek programlarında faaliyetlerini sürdürüyor.
DSİ, her bölgenin özellikleri, ihtiyaçları ve potansiyeli çerçevesinde geliştirilen Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ve Konya Ovası Projesi (KOP) gibi çalışmalarla yerelden ülke geneline uzanan bir refah zinciri oluşturmayı hedefliyor.
Türkiye, kişi başına kullanılabilir su potansiyeline bakıldığında, su stresi yaşayan ülkeler arasında yer alıyor. Bu nedenle suyun tasarruflu ve optimum kullanılması için DSİ, depolamalı tesisler yapılması suretiyle su kaynakları potansiyelinin değerlendirilerek çok maksatlı kullanılmasına yönelik çalışmalar yürütüyor.
Bir Şef Gibi, mutfak sanatlarının sınır tanımazlığına övgüde bulunurken gurmelerin ağzını sulandıracak, koleksiyonluk bir kitap. İngiliz yazar Benoît Peeters’ten…
ensonhaber.com
Çocukluğundan beri yemek yapmaya ilgi duyan Benoît Peeters’ın yaşamına dayanan Bir Şef Gibi, gastronomi ve mutfak sanatlarının yarım asırlık dönüşümünü edebiyat, felsefe ve toplumbilimden beslenerek ele alan, çarpıcı bir grafik roman. Troisgros’dan El Bulli’nin son akşam yemeğine kadar dünyanın en önemli restoranlarına, ‘devrimsel’ mutfak akımlarına, ezber bozan şeflere ve eşsiz zarafetteki yemek tabaklamalarına göndermelerde bulunan kitap, renkli anekdotlarla anlatısını güçlendiriyor.
Mutfak olarak tanımladığımız şeyin gerçekte ne olup olmadığına dair okuru sorgulamaya iten eser; çizer Aurélia Aurita’nın iştah kabartıcı desenleri eşliğinde 70’lerden günümüze Avrupa’nın toplumsal, kültürel ve siyasi bir panoramasını da ortaya koyuyor.
Yemek kültürünün ve alışkanlıklarının hızla değişip dönüştüğü bir dönemde kariyerini inşa etme mücadelesi veren bir aşçının portresini çizen Bir Şef Gibi mutfak sanatlarının sınır tanımazlığına övgüde bulunurken gurmelerin ağzını sulandıracak.
Benoît Peeters, aşçılığın henüz görünmez bir meslek olduğu yıllarda gönlünü mutfağa kaptırır. Damak tadı geliştikçe yemeklerin insana kendini iyi hissettirdiğini ve rahatlattığını keşfeder.
70’li yıllarda Fransa’nın en ünlü restoranı Troisgros Kardeşler’de yemek yedikten sonra ise kendini tutkuyla mutfak sanatlarını öğrenmeye adar. Mutfağa duyduğu hayranlık neredeyse edebiyata duyduğu kadardır artık. Klasik tatlardan sofistike lezzetlere uzanırken sözlerle anlatılmayacak rafinelikteki tariflerin cazibesine kapılır.
Soğuk ve acımasız yüz
Ve hatta ilk yemeğini hocası da olan yaşayan bir efsaneye; Roland Barthes’a hazırlama onuruna erişir. Mutfak artık büyük özen isteyen ciddi bir iştir onun için ve belki de hayatını bundan böyle bu yoldan kazanmalıdır.
En büyük hayali, kız arkadaşı Marie-Françoise’la birlikte restoran açmak olan genç adam, bu zorlu hedeften önce şansını evlerde aşçı olarak çalışmakta aradığında ise, hayatın soğuk ve acımasız yüzüyle karşılaşacaktır.
Sayfa: 216
Uyanma vakti…
Aşkla yemek yaptığını düşünen kişi; aşçı mıdır, şef midir yoksa bir saadet zanaatkârı mıdır? Bıçak sırtı bir yolda ilerleyen Benoît için geç de olsa artık uyanma vaktidir…
TÜİK tarafından her ay açıklanan enflasyon oranı Mart ayı için de belli oldu. Saat 10.00’da kamuoyu ile paylaşılan enflasyon oranı sonrası Nisan ayı kira zammı da merak edildi. Peki Nisan ayı kira artış oranı ne kadar oldu?
Her ayın sonunda TÜİK tarafından enflasyon oranları açıklanıyor. 3 Nisan Pazartesi günü TÜİK tarafından Mart ayı enflasyon oranları paylaşıldı. Gelişme sonrası pek çok vatandaş Nisan kira artış oranını merak edip sorgulamaya başladı. Enflasyon verilerinin kira zammı üzerinde belirleyici rol oynadığı bilinmekte.
Nisan ayı kira zammı ne kadar oldu?
Adalet Bakanlığı kararı sonrası kira artışının bir süredir sabit oranda tutulduğu biliniyordu. Düzenlemenin geçerliliğinin bu sene içinde sonlanması bekleniyor.
Açıklanan enflasyon verilerine göre ise enflasyon aylık bazda yüzde 2,29 yıllık bazda ise yüzde 50,51 olarak gerçekleşti. Ayrıca Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %62,45, aylık %0,44 oranında yükseliş gösterdi.
Yİ-ÜFE (2003=100) 2023 senesinin Mart ayında geçtiğimiz Şubat ayına göre %0,44, bir önceki senenin Aralık ayına göre ise %6,25 artış gösterdi. Yine 2022’nin aynı ayına göre %62,45 ve on iki aylık toplam ortalamalara göre de %113,73 oranında yükseliş gösterdi.
Kira artış oranı belirlendi
Buna göre Nisan ayı kira artış oranı da %70,20 olarak belirlendi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, konu hakkında yaptığı açıklamada “1 Temmuz 2023’e kadar yenilenecek kira sözleşmelerinde bir önceki kira yılının yüzde 25’ini geçmemek koşuluyla yapılacak artışların geçerli olduğuna dair bir geçici hüküm, Adalet Komisyonu’nda Borçlar Kanunu’na eklenecek. Böylelikle konut kiralarında bir yıl süreyle bir önceki yılın kira bedelinin yüzde 25’ini geçmeyecek şekilde artış yapılabilme imkanı getiriliyor.” şeklinde konuşmuştu.
Çevre Şehircilik ve İklim Murat Kurum proje sonunda 132 bin 500 ağaç olacak Atatürk Havalimanı Millet Bahçe’sinde sona gelindiğini açıklayarak açılışın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapılacağını ifade etti.
ensonhaber.com
Türkiye projelerine her geçen gün bir yenisini ekliyor…
Yapılan çalışmalar kapsamında kentlerin yeşil kalınmasına da önem veriliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda yeni millet bahçeleri yapılıyor.
Bu kapsamda millet bahçelerinin en büyüğü ise megakente kazandırılıyor.
İstanbul’a nefes aldıracak millet bahçesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde harekete geçilmişti.
132 bin 500 ağaç olacak
Proje tamamlandığında dünyanın en büyük yeşil alanlarından biri olacak millet bahçesinde, 132 bin 500 ağaç olacak.
“En büyük şehir parkı için gün sayıyoruz”
Çalışmaların hız kesmeden devam ettiği millet bahçesinde geri sayım başladı.
Çevre Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum şöyle konuştu:
Ülkemizin en büyük şehir parkı için gün sayıyoruz. İstanbul’umuza nefes olacak Atatürk Havalimanı Millet Bahçemizin ilk etabının açılışını Cumhurbaşkanımız @RTErdogan ile yapacağız. Son durumu yerinde inceledik.
“Afet toplanma alanı oluşturuldu”
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre şu ifadelere yer verildi:
Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi 2 milyon metrekare alan üzerine kurulu, yeşil alanları, 70 bin metrekareye yakın kapalı alanları ve sosyal donatıları ile büyük bir şehir parkı olacak.
Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde ayrıca afet toplanma alanları da oluşturuldu. Herhangi bir afet durumunda yaklaşık 165 bin kişinin barınabileceği 40 bin çadır kapasitesine sahip olacak.
“Doğal yaşam köyünde vatandaşlar doğal ürünler yetiştirebilecek”
Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’ne 9 ayrı noktadan girilebilecek. Bu girişlerde seralar ve bostanlar olacak. Bu seralarda doğal ürünler yetiştirilebilecek. Vatandaşlar isterlerse buradan doğal ürünler temin edebilecek.
Güney-kuzey yönünde yaklaşık 2 buçuk kilometre uzunluğunda Ab-ı Hayat Suyu denilen bir yapay dere bulunacak. Ayrıca dere kenarlarında seyir terasları, burada piknik yapılabilecek alanlar, dinlenme alanları oluşacak.
Sosyal alanlar olacak
Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi güney-kuzey istikametinde 2 buçuk kilometrelik bir uzunluğa sahip olduğu için bu alanda da bisiklet ve yürüyüş yolları bulunacak.
Millet Bahçesindeki oyun alanları, tenis kortları, basket, voleybol sahaları, kay-kay pistleri, sosyal tesislerdeki sergi sarayları, aş evi, kütüphaneler, millet kıraathaneleri yer alacak. Yine seyir terasları, gezinti alanları, insanların dinlenebileceği sosyal alanlar oluşturulacak.
Altyapı çalışmaları tamamlandı
Bakanlıktan yapılan açıklamada Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’ndeki altyapı çalışmalarının tamamlandığı, yeşil alanlar ve ağaç dikim faaliyetlerinin devam ettiği bilgisi de verildi.
Suudi Arabistan, Ramazan ayının ilk 10 günü 9 milyondan fazla Müslüman’ın Kabe’de ibadet ettiğini duyurdu. Aynı dönemde 10 milyondan fazla Müslüman, Mescid-i Nebevi’yi ziyarete gitti.
AA
Suudi Arabistan’ın Mekke şehrindeki Mescid-i Haram
içerisinde yer alan Kabe’ye, bu yıl milyonlarca kişi gitti.
Özellikle Ramazan ayında son yılların en kalabalık günleri
yaşandı.
Adım atacak yer yok
Kutsal mekanın avlusunda adım atacak yer kalmadı.
Kabe’yi gören balkonlar bile dolup, taştı.
İlk 10 günlük rakam: 9 milyon 357 bin 853
Suudi Arabistan Haremeyn İşleri Başkanlığı da, Ramazan
ayının ilk 10 günlük bilançosunu açıkladı.
Açıklamada, Mescid-i Haram’da Ramazan ayının ilk 10 gününde
9 milyon 357 bin 853 Müslüman’ın umre yaptığı ve namaz kıldığı kaydedildi.
10,3 milyon Müslüman, Mescid-i Nebevi’yi ziyaret etti
Mescid-i Nebevi Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada da, Ramazan’ın
ilk on gününde 10,3 milyon Müslüman’ın Mescid-i Nebevi’yi ziyaret ederek,
ibadet ettiği belirtildi.
Sadece 1 kez umre kararı
Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı, 26 Mart’taki
açıklamasında, “daha fazla kişiye ibadet fırsatı vermek için” Ramazan
ayında herkesin sadece bir kez umre yapabileceğini duyurmuştu.
Şubat ayında Xbox Live Gold abonelerine ücretsiz olarak sunulacak oyunlar açıklandı. Nisanda, platformdaki oyunseverleri 2 farklı oyun bekliyor.
ensonhaber.com
Microsoft’un Xbox kullanıcılarına özel oyun abonelik sistemi Xbox Live Gold, her ay abonelere bazı oyunları ücretsiz bir şekilde sunuyor.
Xbox Live Gold abonelerinin, nisan ayında sahip olacağı ücretsiz oyunlar belli oldu.
Xbox Live Gold nisan oyunları
Xbox Live Gold şubat ayı oyunları, Xbox One ve Xbox 360 konsolları için yayınlanacak. Ancak geriye uyumluluk sayesinde tüm oyunlar Xbox Series X ve Xbox Series S üzerinden de oynanabilecek.
Out of Space: Couch Edition (1 Nisan – 30 Nisan)
Peaky Blinders: Mastermind (16 Nisan – Mayıs)
Verilen oyunları parantez içinde belirtilen tarihlerde hesabınıza eklerseniz, Xbox Live Gold üyeliğiniz olduğu sürece ücretsiz olarak oynayabilirsiniz.
Gebze’de 78 suç kaydı olan dolandırıcının ağına düşürdüğü kişiye söylediği yalanlar, film senaryolarını aratmadı.
İHA
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yaşayan inşaat işçisi Himmet Yıldız’ı telefonla arayan dolandırıcı, kendisini polis olarak tanıttı.
Telefonun ucundaki dolandırıcı, inşaat işçisini ikna etmek için, aile fertlerinin ismini ve TC kimlik numarasını tek tek söyleyerek, “Senin TC kimlik numaranla dolandırıcılık yapıyorlar.” dedi.
Neye uğradığını şaşıran Yıldız, bir süre daha dolandırıcı ile konuşmaya devam etti.
“Bana bacanak diye hitap et”
Dolandırıcı, Yıldız’a, hesabındaki parasının kullanılarak dolandırıcılık yapıldığını söyleyerek, “Bankaya gidip hesabındaki parayı söylediğimiz hesaba gönder. Bankaya gittiğinde ise bana ‘Bacanak’ diye hitap et. Banka müdürü FETÖ’cü olabilir” yalanını söyledi.
Yıldız’ın buna inanmaması üzerine “Polisim” diyen şüpheliden sonra kendisini savcı olarak tanıtan dolandırıcı Yıldız ile konuşmaya başladı.
“Devlet parayı geri gönderecek”
özde savcı, Himmet Yıldız’ı korkutarak, “Senin bilgilerin ve hesabındaki para kullanılarak dolandırıcılık yapılıyor. Bankaya git, hesabındaki parayı çek ve bize gönder. Devlet parayı tekrar hesabına gönderecek.” dedi.
50 bin lira gönderdi
Telefonda konuştuğu dolandırıcıya inanan Yıldız, korkuyla hesabındaki 50 bin lirayı çekerek, dolandırıcılara gönderdi. İnşaat işçisi, dolandırıcıların tekrardan para istemesi üzerine polis merkezine gitti.
Olayı anlatan inşaat işçisi, burada dolandırıldığını anladı.
78 suç kaydı çıktı
Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri olayın ardından harekete geçti. Polis ekiplerinin araştırmaları neticesinde E.G isimli şahıs operasyonla gözaltına alındı.
Dolandırıcılık suçundan 78 kaydı bulunan ve 25 farklı olaydan aranan şahıs, emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
“Bana panik yaptırdım”
Başından geçenleri anlatan Himmet Yıldız, şunları söyledi:
Beni arayan kişi, ‘Ben karakoldan arıyorum’ dedi. Benim ve ailemin isimlerini söyledi. ‘İki dolandırıcı senin TC kimlik numaran ile dolandırıcılık yapıyor. Senin gelmen lazım. Merkez bankasında hesabın dondurulmuş, hemen arabana bin gel. Bizim sivil polislerimiz bankada bekliyor. Onları yakalayabilmemiz için seni hemen bekliyoruz, gel. Sana bir hesap numarası vereceğiz. Hesap numarasına bu parayı atman lazım. Devlet parayı tekrardan hesabına aktaracak’ dedi. Ben de güvendim, devletim bana söylerse gideriz tabii ki dedim.
“Bana ‘Beni aradığın zaman bacanak diye hitap et. Şifremiz, kodumuz budur. Telefon açık olsun, kimseyle konuşmuyorsun. Banka müdürü FETÖ’cü olabilir’ dedi. ‘Ben böyle şeylere pek inanmıyorum, içime sinmiyor’ dedim. O da ‘Ben seni 155’e bağlayacağım’ dedi. 155 ile konuşuyorum, telsiz sesleri de açık. Devletimin karakolu diye güvendim, insan güvenmez mi devletine?
Bu sefer ‘Seni savcılığa bağlıyorum’ dedi. Savcı olduğunu söyleyen biriyle görüştüm. O da bana ‘Sen ne yapıyorsun ne ayaksın?’ ‘Yoksa sende mi FETÖ’cü ayaklarındansın’ diyerek beni panik yaptırdı. Bana bir banka hesap numarası verdi ve ‘Çabuk git paraları yatır’ dedi. ‘Bu hesaba 50 bin TL yatırman lazım. Hatta başka bankada paran varsa onları da yatırman lazım’ dedi. Bankaya gittim, o hesaba parayı yatırdım. Bankadan çıktıktan sonra bana ‘Başarılar diliyorum. Devletin için görevini yaptın’ dedi
“O parayı 1 yılda kazanamam”
Dolandırıcıların yeniden kendisinden para istediğini vurgulayan Yıldız, şu ifadeleri kullandı:
Ben hemen karakola gittim. Polis memuru arkadaşlara anlattım. Orada dolandırıldığımı anladım. Polisler ‘Bunlar dolandırıcı’ dedi. Daha sonra şahıslar hakkında suç duyurusunda bulundum ama bizi perişan ettiler. Şu anda o paraları alabilmem için inşallah devletimiz peşine düşer bekliyorum. Çok mağdur duruma düştüm. Paraların çoğu benim değildi, emanet olanlar vardı. Ben inşaatçı adamım. O parayı 1 yılda kazanamam. Devletimizden Allah razı olsun. Allah başımızdan eksik etmesin. Sonradan öğrendim, bu şahıs yakalanmış. Parayı da geri alabilseydik iyi olurdu. Şu anda çok mağdurum.
