Ramazan ayının içerisinde bulunduğumuz şu günlerde oruç ibadeti hakkında aramalar hız kazandı.

Oruç hakkında merak ettiklerini internette araştıran vatandaşlar bazı konularda meraklarını gidermek Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu’na bu soruları yöneltiyorlar.

Vatandaşlar “Oruç tutulması yasak olan günler hangileridir?” sorusuna yanıt aramaya başladı.

Bilindiği üzere oruç tutmanın yasaklandığı veya hoş karşılanmadığı bazı günler bulunmaktadır. Vatandaşlar konu hakkında merak ettikleri bir soruyu Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun resmi internet sitesi üzerinden sordu.

Din İşleri Yüksek Kurulu’nun sitesinde yer alan sıkça sorulan sorular kısmında yer alan “Oruç tutulması yasak olan günler hangileridir?” sorusunun cevabını sizler için derledik.

İşte Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bu soruya verdiği yanıt..

Soru

Oruç tutulması yasak olan günler hangileridir?

Din İşleri Yüksek Kurulu’nın cevabı

Dinimizde, oruç tutmanın emredildiği veya tavsiye edildiği günler olduğu gibi, oruç tutmanın yasaklandığı veya hoş karşılanmadığı günler de vardır. Yasağın mahiyetine ve ağırlık derecesine göre, bugünlerin bir kısmında oruç tutmak haram veya tahrîmen mekruh, diğer bir kısmında ise tenzîhen mekruhtur. Oruç tutmanın yasak olduğu günlerin başında bayram günleri gelir. Hz. Peygamber (s.a.s.) iki vakitte oruç tutulmayacağını bildirmiştir ki, birisi Ramazan bayramının birinci günü, diğeri kurban bayramı günleridir (Buhârî, Savm, 66-67). Ramazan bayramının sadece birinci gününde ve kurban bayramının dört gününde oruç tutmak yasaktır (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 395-396). Bu günlerde oruç tutmanın yasak oluşunun nedeni, bayram günlerinin yeme, içme ve sevinç günleri olmalarıdır. Ramazan bayramı, bir ay boyunca Allah için tutulan orucun arkasından verilen bir “genel iftar ziyafeti” hükmündedir. Bundan dolayı, ona “fıtır/iftar bayramı” denilmiştir. Ramazan bayramının ilk günü bu yönüyle bir aylık Ramazan orucunun iftarı olmaktadır. Böyle toplu iftar gününde oruçlu olmak, Allah’ın sembolik ziyafetine katılmamak anlamına gelir ki bunun en azından edep dışı olduğu ortadadır. Allah için kurbanların kesildiği kurban bayramı günleri de ziyafet günleridir. Hz. Peygamber (s.a.s.), teşrik günlerinin yeme, içme ve Allah’ı anma günleri olduğunu belirtmiştir (Ebû Dâvûd, Savm, 49). Hacıların, oruç tuttukları takdirde güçsüz ve yorgun düşme ihtimalleri bulunduğu takdirde, Zilhicce’nin 8. “terviye” ve 9. “arefe” günlerinde oruç tutmamaları daha uygun olur. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), arefe günü Arafat’ta olanların oruç tutmalarını yasaklamıştır (Ebû Dâvûd, Savm, 64). Çünkü hac ibadetini yaparken daha zinde ve canlı olmaları, öncesinde nafile oruç tutmuş olmalarından daha hayırlıdır. Bunların dışındaki bazı günlerde oruç tutmak ise çeşitli sebeplerle mekruh sayılmıştır. Mesela; sadece âşûrâ gününde (Muharrem ayının 10. gününde) oruç tutmak, yahudilere benzemek ve onları taklit etmek anlamını içerdiği için mekruh görülmüştür (Ebû Dâvûd, Savm, 66). Şek günü (Şaban ayının sonuna gelip, Şaban’dan mı yoksa Ramazan’dan mı olduğunda şüphe edilen gün) oruç tutmak mekruhtur. Hz. Peygamber (s.a.s.), Ramazan’ı bir veya iki gün önceden oruç tutarak karşılamayı yasaklamıştır (Buhârî, Savm, 11, 14; Müslim, Sıyâm, 21; Ebû Dâvûd, Savm, 11). İki veya daha fazla günü, arada iftar etmeksizin birbirine ekleyerek oruç tutmak mekruhtur. Buna visâl orucu (savm-i visâl) denir. Hz. Âişe’nin belirttiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s.) visâl orucu tutmalarını yasaklamış; kendisinin bu şekilde oruç tuttuğu hatırlatılınca da “Siz benim gibi değilsiniz; beni Rabbim yedirir, içirir.” (Müslim, Sıyâm, 55-58) diye cevap vermiştir.

İHA

Antalya’da gece saatlerinde Kepez İlçesi Yukseliş Mahallesi 2127 sokak üzerinde bir kişi, önce etrafı kontrol etti.

Kimsenin olmadığını gören şahıs, bir apartmanın bahçesinde bulunan kedi kulübesini kucaklayarak hızla uzaklaştı.

Apartman sakinleri büyük üzüntü yaşadı

Sabah uyandığında kedi kulübesinin yerinde olmadığını gören apartman sakinleri büyük üzüntü yaşadı.

Diğer taraftan hırsızlık anları ise saniye saniye güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.

“Keşke deseydi de ben bir tane yaptırıp ona verseydim”

Yaşanılanlara tepki gösteren mahalle muhtarı Memduh Aydıncan, “14 yıldır mahallemde görev yapıyorum. Hırsızlar bazen vatandaşlarımıza ati ayakkabıları çalıyorlar bazen de evlerin klimalarını sökerek götürüyorlar. Kedi kulübesinin götürüldüğünü görünce şoke oldum. Nasıl olur da götürür? Bizim de kedilerimiz var burada bakmış olduğumuz. Böyle şeyler yaşanmasın. Mahalleli vatandaşlarımız hayvanlara çok sevgi duyarlar. Bizim mahallemizde kedi köpek çoktur. Onlar da görünce çok üzülmüş. Keşke deseydi de ben bir tane yaptırıp ona verseydim” dedi.

İHA

Samsun’un Kavak ilçesi 19 Mayıs Mahallesi’nde ikamet eden 46
yaşındaki Murat D., ailevi sorunlardan dolayı tartıştığı 6 yıllık 32 yaşındaki eşi
Yasemin D.’yi sırtından bıçakladı.

3 bıçak darbesi alan 1 çocuk annesi kadın, ağır yaralandı.

Durumu kritik

Olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırılan talihsiz
kadın, tedavi altına alındı.

Yasemin D.’nin ameliyata alındığı ve durumunun kritik olduğu
belirtildi.

Kızını alıp kaçacaktı, yakalandı

Öte yandan eşini bıçakladıktan sonra yanına 5 yaşındaki kızı
A.D.’yi alıp aracıyla Ordu’nun Ünye ilçesine kaçmaya çalışan cani koca ise Samsun’da
kovalamaca sonucu yakalandı.

“Eşim eşyaları kesiyordu”

Murat D.’nin ilk ifadesinde, “Eşim eşyaları kesiyordu. Ben
de elinden bıçağı alıp, onu yaraladım.” dediği öğrenildi.

Kavak İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde işlemleri tamamlanan zanlı,
bugün Kavak Adliyesi’ne sevk edildi.

Tutuklandı

Zanlı, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak Samsun Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

AA & Ensonhaber

Rusya’nın taktik nükleer silah konuşlandıracağı Belarus’ta hareketli saatler yaşandı.

Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Belarus’a taktik nükleer silah yerleştireceğiz. Burada olağan dışı bir şey yok.” demişti.

Savaşa hazırlık denetimi

Bu ifadelerden günler sonra açıklama yapan Belarus Savunma Bakanlığı, orduda savaşa hazırlık denetlemesinin yapıldığını duyurdu.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, denetleme faaliyetlerinin karmaşık karaktere sahip olduğu belirtildi.

Askeri birlikler mercek altında

Denetlemenin, en yüksek derecede savaşa hazırlık durumuna geçildiğinde komutanların alt askeri birimlerinin yeteneklerini belirlemeye yönelik eylemlerini içerdiği aktarıldı.

Askeri birliklerin, amaçlarına uygun görevleri zamanında yerine getirmeye hazır olup olmadığının kontrol edildiği ifade edildi.

Belarus üzerinden saldırı söylentileri

Denetim sırasında askeri teçhizatın hareketinin, kamuya açık yollarda ve arazilerde sivil araçların hareketini geçici olarak kısıtlayabileceği kaydedildi.

Rus ordusunun, bahar aylarında Ukrayna’ya yeni bir saldırı dalgası başlatabileceği ve bunun için Belarus üzerinden harekete geçebileceği konuşuluyor.

Ukrayna: Provokatif adım

Kiev yönetimi, Putin’in Belarus’a nükleer silah yerleştirme kararının uluslararası güvenlik sistemini baltaladığını ve provokatif bir adım olduğunu söylüyor.

Ukrayna’dan yapılan açıklamada ayrıca, “Belarus, nükleer anlamda rehin alındı.” denilmişti.

AA

İtalyan ressamın insanlık tarihinin en başarılı tablosu olarak gösterilen en önemli eseri Mona Lisa olarak bilinir. Da Vinci, 1503 tarihinde sfumato tekniğiyle yaptığı 77×53 cm büyüklüğündeki tabloyu, yapım aşamasında hiç yanından ayırmayarak, gittiği her yere götürdü. Piramit ve geometrik şekillerin kullanılmasıyla oluşan tablodaki kadın yüzünün nasıl bir duygu ifadesi içerdiği halen tartışılıyor.

İtalya’nın Floransa kenti yakınlarındaki Anchiano köyünde 15 Nisan 1452 tarihinde dünyaya gelen Da Vinci, en çok ressam kimliğiyle tanınsa da aynı zamanda astronom, matematikçi, heykeltıraş, filozof, mimar, mühendis ve bilim insanı olarak yaptığı çalışmalarla biliniyor.

Kariyerinin neredeyse tamamını İtalya’da yapan Da Vinci, daha sonra bu ülkede kendisine gereken değerin verilmediğini düşünerek, dönemin Fransa Kralı 1. Fransuva’nın davetiyle 64 yaşında Amboise’ye taşınmış ve hayatının son yıllarını buradaki Clos Luce Kalesi’nde geçirmişti.

Mona Lisa…

Ünlü ressamın en bilindik ve ikon haline gelen meşhur tablosu: Mona Lisa…

Son Akşam Yemeği

Milano Dükü Lodovico Sforza’nın talebi üzerine Da Vinci yaptığı Son Akşam Yemeği, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesinde önce yediği son akşam yemeğini anlatır. Milano’daki Santa Maria delle Grazie Kilisesi’nde bulunan boyutu 4,5×8,8 metre olan dünyaca ünlü fresk, İsa’nın havarileriyle birlikte yemek yiyip, şarap içerken tasvir edilmesi sebebiyle Hristiyan dünyasında uzun yıllardır tartışma konusu olagelmiştir.

Beşaret Tablosu

Da Vinci’nin Beşaret adlı tablosu İncil’den esinlenerek yapılan bir tablo olup, Cebrail meleğinin Meryem Ana’nın karşısında diz çökerek bir haberi müjdelemesini içerir. Tablo Floransa’daki Uffizi Galerisi’nde sergilenmektedir.

Vitruvius Adamı Venedik

Anatomi alanında da çalışmalar yapan ve insan kadavralarını inceleyen Da Vinci, Vitruvius Adamı adını verdiği çizimiyle insan vücudunun oranlarını ön plana çıkarmıştır. 1492’de yapıldığı tahmin edilen çıplak erkek figürü olan Vitruvius Adamı Venedik kentindeki Akademi Galerisi’nde sergileniyor.

Da Vinci, Fransa’ya giderken kendisinin en çok sevdiği 3 eserini (Mona Lisa, Kayalıklar Bakiresi, Meryem ve Çocuk İsa Azize Anna ile) yanında götürürken, bu eserler bugün Paris’teki Louvre Müzesi’nde sergileniyor.

ensonhaber.com

AFAD basın açıklamasında bulundu:

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“6.02.2023 tarihinde meydana gelen deprem afetleri nedeniyle yaşanan yıkım ve can kayıpları üzerine, 11 ilimiz ve Sivas ili Gürün ilçemiz Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi olarak kabul edilmiştir.

Söz konusu depremler 11 ilimiz dışındaki bazı illerimizi de etkilemiş olup, hasar tespit çalışmaları neticesinde; Bingöl, Kayseri, Mardin, Tunceli, Niğde ve Batman illerimizde yer alan bazı yerleşim birimlerinde az, orta veya ağır derecede hasar gören binalar olduğu tespit edilmiştir.

Bu nedenle, bahsi geçen illerimizde hasar meydana gelen binaların bulunduğu yerleşim yerleri de Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi kabul edilmiştir.”

AYRINTILAR GELİYOR…

ensonhaber.com

Windows 10’un daha geliştirilmiş bir sürümü olarak karşımıza çıkan Windows 11 işletim sistemi, 2021 yılında kullanıma sunulmuştu.

Windows 10’un kullanıcı deneyimini ve tasarımını büyük ölçüde değiştiren yeni Windows 11, kullanıcıların hoşuna gitmeyecek bir özelliği devreye aldı.

Windows 11 Başlat menüsünde reklam devri

Microsoft, Windows 11 için yayınladığı yeni önizleme güncellemesi ile işletim sisteminin Başlat menüsüne reklam bildirimleri ekledi.

Microsoft’un geçtiğimiz yıldan bu yana test ettiği Başlat menüsü reklamları, şu anda kademeli olarak bazı kullanıcılara ulaşmış durumda.

KB5023778 güncellemesi ile gelen reklamlar, Windows 11 kullanıcılarının pek de hoşuna gitmedi.

Microsoft ise reklamların sınırlı sayıda kullanıcının karşısına çıktığını ve toplanacak geri bildirimlerle bir karar vereceğini söylüyor.

Windows 11 Başlat menüsü reklamları, önümüzdeki aylarda daha geniş bir kitleye dağıtılacak.

AFAD tarafından Konya’da yaşayan vatandaşlara gönderilen mesajda kuvvetli fırtına uyarısı yapılarak vatandaşlar uyarıldı.

Meteoroloji’den alınan bilgiye göre 4 Nisan 2023 Salı günü Konya’da kuvvetli fırtına bekleniyor.

AFAD tarafından gönderilen mesajlarda “Meteorolojiye göre yarın Konya’da kuvvetli fırtına bekleniyor. Ağaç ve direk devrilmesi, çatı uçması ve baca gazı zehirlenmelerine karşı tedbirli olun” ifadelerine yer verildi.

AA

Kültür ve Turizm Bakanlığının yürüttüğü çalışmalarla uzun süren davalar sonucu Türkiye’ye iade edilen Anadolu kökenli 12 tarihi eserden tetrarkh başının, Antalya Müzesi’ne getirilmesinin ardından vücuduyla birleştirilmesi için çalışma yapıldı.

Vücuduyla birleştirilen tetrarkh başı, iade edilen diğer eserle beraber, yarın Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla yapılacak törenin ardından sergilenmeye başlanacak.

“Önce temizlendi”

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda,

“Amerika’dan geldi, önce temizlendi, sonra yıllardır ayrı durduğu vücuduyla birleşti. İadesini sağladığımız 12 eserden biri, Perge kökenli tetrarkh başı. Yarınki törenle birlikte Antalya Müzemizde” ifadelerini kullandı.

İade edilen tarihi eserler

Burdur, Konya, Şanlıurfa, Çanakkale, Manisa, Antalya gibi Türkiye’nin farklı bölgelerine ait 12 tarihi eserin listesi şöyle:

“Tunç boğa arabası (2 adet), Roma dönemi askeri diploma, Neolitik Hacılar Ana Tanrıça figürü, Urartu dönemi terakota vazo, Roma dönemi bronz büst taçlı erkek başı, Killia tipi mermer idol, Hydai Antik Kenti kökenli oinokhoe, Çatalhöyük kökenli taş heykelcik, Roma dönemi tetrarkh heykel başı, Perge Tiyatrosu’ndan heykel başı, Bubon bronz kol ve Septimius Severus heykeli.”

AA

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinasyonuyla gerçekleştirilen Kütüphane Konuşmaları başlıklı söyleşi, Başakşehir Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi’ndeki Mustafa Kutlu Kütüphanesi’nde yapıldı.

Mustafa Kutlu, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı’nın yönettiği programda, kitaplardan öte, hayatı daha çok önemsediğini söyledi.

Evinde bir kütüphanesinin olmadığını, kitap biriktirmekten ziyade okuduktan sonra dağıttığını dile getiren usta edebiyatçı, “Bu çok iftihar edilecek bir şey değil. Sizler kitaplık kurun, kitaplarla baş başa hemhal olun. Benim gibi biraz başı dışarıda adam olmayın. Ben yazı masası olmayan, yazdıklarımı da kahvede yazan bir adamım. Hayatım da bahçelerde, kahvelerde böyle geçti. Buralarda yazıp, okudum.”

“Hikayelerimin yüzde 99’unu bir defada yazarım”

Birçok yazarın ilham almak için gecenin sessizliğini beklediğini ama kendisinin tam tersine kalabalıklar içerisinde, dışarıda yazılar yazdığını aktaran usta yazar;

Ben hikayelerimin yüzde 99’unu bir defada yazarım. Oturup küçük hikayeleri yazar, kalkarım. Hatta kendine güvenen biri olarak da bir daha yazdığımı okumam, gönderirim. Bu yüzden de çok hata yaptığımı biliyorum. Bir iki kere hatalarımı düzeltmeye çalıştım. Hatalarımı düzeltince baktım daha kötü bozuluyor, bırak dağınık kalsın dedim. Bu tamamen bana has bir durum. Kimseye de tavsiye etmiyorum. Benim yazdığım kitaplar bile elimde değil, hatıra olarak hikayecilere vermişimdir.”

“Koltuğumun altında kitap eksik olmaz”

Usta yazar, gençken koltuğunun altından hiç kitap düşmediğini ifade etti. Kutlu şöyle devam etti;

“Mutlaka tenha yerlere gider, kitaplarla baş başa kalırdım. Yatsı vakti başladığım kitabı, bitirmeden yatmıyordum. Gözüme uyku gelmiyordu. Çok kitap canlısı biriydim gençken. Dolayısıyla kitaplara muhabbetim, ilgim çok var ama saklama, biriktirme muhabbetim yok.”