DHA

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, Twitter hesabından muayenehanesinin önüne ‘dana dili’ bırakılarak ölümle tehdit edildiği yönünde paylaşım yaptıktan sonra geçen yıl temmuz ayında polis merkezine giderek, şikayetçi oldu.

Şenol’un kendisini tehdit ettiğini ileri sürdüğü Mustafa Yücel, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı ile Eskişehir’de gözaltına alındı. Yücel, ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Soruşturma sonunda Yücel hakkında, Ankara 10’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde, ‘tehdit’ suçundan dava açıldı. Yargılama sırasında sanık hakkında, adli kontrol tedbirlerini ihlal ettiği gerekçesiyle tutuklamaya yönelik yakalama kararına hükmedildi. Hakim ayrıca sanığın savunmasının mahkemece alınmasına karar verdi.

Tahliye talep etti

Davanın bugün görülen karar duruşmasına sanık Yücel, tutuklu bulunduğu Eskişehir Cezaevinden, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile bağlanırken, ​Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol katılmadı. Savunmasını yapan sanık, “Bir sakatat ile bir insanı tehdit etmem aklımın ucundan geçmez. Müşteki ile benim şahsi hiçbir problemim yoktur. Ağustos ayında kliniğine gittiğimde limonata gönderdiğimde bile benimle görüşmemiştir. Kendisi ailemle ve çocuklarımla ilgili paylaşım yaptı. Ben mahkeme huzurunda özür diliyorum. Ailemdeki bir kadının canı ne kadar kıymetliyse diğer kadınların da canı bir o kadar değerlidir. Eğer bir hatam olduysa cezamı çekmeye razıyım. İddia edildiği şekilde poşetlerin içinde dana dili yoktu. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.

5 yıl 6 ay ceza aldı

Mahkeme heyeti, sanık Mustafa Yücel’e, ‘tehdit’ suçunu zincirleme olarak işlendiğinden 4 yıl 6 ay, ‘ısrarlı takip’ suçundan da 1 yıl olmak üzere toplam 5 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Sanığın ‘3 ay süre ile ikamet adresinin bulunduğu Eskişehir’i terk etmemesi’ şeklinde adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmedildi.

Düzensiz adet dönemleri, uzunluk, süre veya akış açısından
tutarsız olan adet döngülerini ifade ediyor.

Kadınların hayatlarının bir noktasında, özellikle ergenlik,
perimenopoz veya menopoz döneminde düzensiz adet görmeleri alışılmadık bir
durum değil.

Bununla birlikte, düzensiz adet görmenize neden olan altta
yatan bir sağlık sorununuz varsa, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.

Bazı zamanlarda ise mevsim geçişleri, sinir stres, beslenme
düzeni gibi durumlar adet düzensizliğine sebep olabiliyor.

Adet döneminizi düzene sokacak bazı doğal çözümler var. Biz
de bu çözümlerden bazılarını sizler için derledik.

1- Akupunktur

Akupunktur, kan
akışını iyileştirerek ve stresi azaltarak adet döngülerini düzenlemeye yardımcı
olabilir.

2- Egzersiz

Düzenli egzersiz hormonları düzenlemeye ve genel sağlığı
iyileştirmeye yardımcı olabilir. Günde en az 30 dakika egzersiz yapmayı
hedeflemeniz önerilir.

3- Sağlıklı beslenme

Sağlıklı ve dengeli bir beslenme, hormonları düzenlemeye ve
genel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Diyetinize bol miktarda meyve,
sebze, kepekli tahıllar ve yağsız proteinler ekleyin.

4- Kilo yönetimi

Sağlıklı bir kiloyu korumak, hormonları düzenlemeye ve genel
sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Bu da adet döneminize yansıyacaktır.

5- Bitkisel takviyeler

Bazı bitkiler hormonları ve adet döngülerini düzenlemeye
yardımcı olabilir. Bununla birlikte, herhangi bir bitkisel takviye almadan önce
bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

İHA

Zonguldak’ta Fikret B. idaresindeki midibüs, Çatalağzı beldesinde 100 metreden uçuruma yuvarlandı.

Kazada 18 öğrenci yaralanırken, 15 yaşındaki Büşra Akın hayatını kaybetti.

Kalp krizi geçirmesi nedeniyle kaldırıldığı hastanede stent takılan sürücü Fikret B., yoğun bakımdaki tedavisinin ardından Zonguldak Adliyesine sevk edildi.

Kararı duyunca bayıldı

Sürücü Fikret B. hakkında, sevk edildiği adli makamlarca “taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma” suçundan tutuklama kararı verildi. Kararı duygunca baygınlık geçiren sürücü, Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Fikret B., buradaki tedavisinin ardından cezaevine gönderildi. Araç sahibi olduğu tespit edilen Ramazan A. da tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Ramazan A.’nın babası Müslüm A.’nın da tutuksuz yargılandığı olayda Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan iddianame, mahkemece kabul edildi.

Sürücü ve araç sahibi tahliye edildi

1. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk duruşma öncesi Fikret B. ve araç sahibi Ramazan A.’yı tahliye etti.

İtiraz üzerine tekrar tutuklandılar

Yapılan itirazların ardından dosyayı inceleyen 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Fikret B. ve Ramazan A.’nın tutuklanmasına karar verdi.

Üç şüpheli hakkında 15 yıla kadar hapis cezası talep edilirken sanıkların önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkması bekleniyor.

ensonhaber.com

Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 2 ay geçti.

Unutulmaz yaralar açan asrın afetinde, şehirlerin yeniden ayaklanması ve depremzedelerin acılarını hafifletmek için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.

50 bini aşkın can kaybının yaşandığı afetten geriye ise gözü yaşlı aileler ve hayata tutunan vatandaşların hikayeleri kaldı.

Bunlardan bir tanesini gazeteci Adem Metan, duyurdu.

Metan, Adıyaman’da bulunan bir Ford araç bayisi sahibi Mustafa Dicle ile röportaj gerçekleştirdi.

“Tüm araçları dışarı çıkartarak burayı vatandaşlara açıyor”

Deprem sırasında bayideki iş yerlerini dışarı çıkartarak, mağdur vatandaşları içeri alan Mustafa Dicle, aynı zamanda bölgedeki aş evlerinin de maliyetlerini karşılıyor.

Mustafa Dicle’ye teşekkür eden Metan, “Teşekkürler başlamak istiyorum, çünkü sizin gibi iyi kalpli insanların hala var olması bence çok değerli bir şey bu zor süreçte. Mustafa ağabey, depremin olduğu gün tüm araçları dışarı çıkartarak burayı vatandaşlara açıyor. Binanın arkasında konteynerler var, kendisi ailesi ve personeliyle birlikte burada yaşıyor. Buradaki bazı aş evlerinin de maliyetini karşılıyor.” diyerek sözü Mustafa Dicle’ye verdi.

“Depremin yaşandığı ilk hafta çok soğuktu, kaloriferli ortam yarattık”

Yaptığı yardımları anlatılmasından yana olmadığını ancak Adem Metan’ın ısrarı sonucu konuşan Mustafa Dicle, şu ifadeleri kullandı:

Aslında ben bunu basınla paylaşmak istemem. Bu bizim insani görevimiz. Bizim yaratılış amacımız zaten insanlığa faydalı olmak. Bu dar zamanda insanlara sıkıntılı döneminde yardımcı olmamız bizim görevimizdi. Biz de kapımızı açtık, tanıyıp tanımamız hiç önemli değil.Herkesi içeri aldık çünkü ilk hafta hava çok soğuktu. Kaloriferli ortam yarattık. Showroom’u yatakhane yaptık, çoluk çocuk orada yattı. Bu kadar acının içerisinde bu bizi mutlu etti. Mutlu olabildiğimiz bir şey bulabildik. 

Biz hiç bir zaman “Adıyaman’ı terk edip, başka bir yere yerleşelim’ gibi bir düşüncemiz olmadı. Çünkü biz sorumluluk sahibi insanlarız. Çalışanlarımız var, bizden medet bekleyen insanlar var, garibanlar var, kimsesizler var.

“Biz yaptıklarımızın duyulmasına gerek duymuyoruz, Allah bilir yeter diyoruz”

Benim kızlarım İstanbul’da okuyor, ben kızlarımı ölenlerin 40’ı çıktıktan sonra görmeye gittim. Hatta artık kızlarım bana ‘Baba biz seni çok özledik’ diye sitem etmeye başladı. Biz Adıyaman’ı terk edemeyiz. 

Biz yaptığımız şeyleri kimsenin bilmesine gerek duymuyoruz, Allah bilir yeter diyoruz.

İHA

Türkiye’nin onayı ile Finlandiya, artık NATO üyesi…

Finlandiya’nın NATO üyeliğini onayladığına dair belge, Türkiye tarafından 1949 tarihli Kuzey Atlantik Antlaşması’nın saklayıcısı ABD’ye teslim edildi.

İsveç ile birlikte başvuruda bulunan İskandinav ülkesi, 31’inci üye olarak ittifaktaki yerini aldı.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Brüksel’deki NATO Karargahı’nda NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesinde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile basın açıklaması gerçekleştirdi.

Putin’e teşekkür

Bakan Blinken konuşmasında, Finlandiya’nın NATO’ya katılmasını “tarihi bir gün” olarak nitelendirdi ve bunun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş nedeniyle olduğunu söyledi.

“Başlattığı savaş, Finlandiya’nın NATO’ya üye olmasına yol açtı”

Blinken, şu ifadeleri kullandı:

Birazdan Finlandiya’yı NATO’ya, masadaki koltuğuna davet edeceğiz. Bunun belki de Sayın Putin’e teşekkür edebileceğimiz tek şey olduğunu söylemek istiyorum.

Çünkü o burada bir kez daha Rusya’nın saldırganlığıyla engellemek istediğini iddia ettiği bir şeyi hızlandırdı ve birçok ülkenin kendi savunmalarını korumak ve ileriye dönük muhtemel Rus saldırganlığını caydırabileceklerinden emin olmak için daha fazlasını yapmaları gerektiğine inanmasına yol açtı.

“ABD ile Avrupa arasında son 30 yılın en büyük yakınlaşmasını gördük”

Blinken ayrıca, “ABD ile Avrupa arasında son 30 yılda gördüğüm en büyük yakınlaşmayı gördük” diyerek bugünün gerçekten tarihi bir gün olduğunu vurguladı.

AA

Estonya, Rusya’nın Belarus’a taktik nükleer silah yerleştirme planına tepki gösterdi.

Açıklama, Dışişleri Bakanı Urmas Reinsalu’dan geldi. Estonyalı Bakan, Moskova’nın adımını tehdit politikasının devamı olarak gördüklerini söyledi.

1997’de imzalanan anlaşmanın iptalini istediler

Reinsalu, NATO ülkelerini, 1997’de ittifakın Rusya sınırına askeri birlik ve teknolojiler yerleştirmemeye ilişkin imzalanan anlaşmayı “çöp kutusuna” atmaya çağırdı.

“Ukrayna’yı da NATO üyesi olarak göreceğiz”

NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı için geldiği Brüksel’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Reinsalu, Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğinin çok güzel bir gelişme olduğunun altını çizdi ve şöyle dedi:

Yakın zamanda İsveç’i de NATO üyesi olarak görmek istiyoruz. Bir gün gelecek ve Ukrayna’yı da NATO üyesi olarak göreceğiz.

“Kendilerinde bir sürü tank ve obüs var”

Reinsalu, Finlandiya’nın NATO’ya katılımının avantajlarının sorulması üzerine ise şöyle konuştu:

Kendilerinde bir sürü tank ve obüs var. Baltık Denizi artık tam anlamıyla bir NATO denizi oluyor. Bu da bölgede büyük fark yaratacak.

“NATO’ya girmeyi hak ettiler”

Avrupa’da bir savaş daha çıkmaması için güvenlik konusunun gündemde olması gerektiğini vurgulayan Reinsalu, “Ukrayna da NATO’ya girmeyi hak etti. Özgürlüğü tüm NATO ülkeleri kadar seven ve sahiplenen bir Ukrayna var.” değerlendirmesinde bulundu ve şunları söyledi:

“Anlaşmayı çöp kutusuna atmaya çağırıyorum”

NATO ülkelerini, 1997’de NATO’nun Rusya sınırına askeri birlik ve teknolojiler yerleştirmemeye ilişkin imzalanan anlaşmayı çöp kutusuna atmaya çağırıyorum.

Bu belge artık geçersiz ve her bir maddesi Rusya tarafından ihanete uğramış durumda. O nedenle çöp kutusunda olmayı hak ediyor. Rusya, Avrupa’nın güvenliği için bir tehlike ve stratejik bir düşman.

İHA

Düzce’de dün film gibi bir olay yaşandı…

Ayrılan bir çiftin arasında çocuk için anlaşmazlık yaşandı.

Eski eşi S.Ş. ile görüşmesinin ardından 14 yaşındaki oğlunu aracına bindiren A.O.Ş., bölgeden uzaklaştı.

Bunun üzerine genç kadın engellemek için her yolu denedi. Son olarak aracın kaputuna tutundu.

Buna rağmen kararından vazgeçmeyen A.O.Ş. ise eski eşinin kaputuna tutunduğunu gördüğü halde durmadan devam etti.

“Ben cani baba değilim”

Baba Ali Osman Şentürk, oğlunu kaçırmadığını, olayın yanlış anlaşılmadan ibaret olduğunu belirterek, “Ben cani baba değilim.” dedi.

“İstanbul’da babam ve babaannemle birlikte yaşıyorum”

Babası tarafından kaçırıldığı iddia edilen genç ise “Ben İstanbul’da babam ve babaannemle birlikte yaşıyorum. Aynı zamanda okulum da orada.” diye konuştu.

“‘Oğlumu kaçırıyorlar’ diyerek kendisini kaputun üzerine attı”

Olaya ilişkin açıklamalarda bulunan Ali Osman Şentürk şöyle konuştu:

Konu haberlerde çıktığı gibi değil. Adana’dan oğlumla birlikte misafirlikten geldiğimiz sırada oğlum, kardeşlerini görmek istedi. Her hafta oğlumu Düzce’ye gönderiyordum.

Bolu Dağı’nda oğlum annesini aradı ve ‘Anne ben kardeşlerimi özledim, görmeye geliyorum. Bir saat kardeşlerimi göreyim’ dedi. Düzce’ye girdik. Evin 30 metre yakınında hava yağışlı olduğu için oğluma arabayı verdim.

Eve gönderdim. Aradan 10-15 dakika geçince oğlum beni aradı ve kapıyı üzerine kilitlediklerini söyledi. Ben daha önce de sıkıntılar çıktığı için yalnız geldim de demiştim.

Sonra oğlumu polise teslim edeceğiz diye tehdit ediyorlar. Oğlum beni tekrar aradı. Telefonun hoparlörünü açtırdım ve ‘Oğlum ben arabanın yanına geçiyorum. Sen de kardeşlerinle vedalaş gel’ dedim.

O sırada annesi ‘Oğlumu kaçırıyorlar’ diyerek kendisini kaputun üzerine attı. Bütün mahalleyi ayağa kaldırdı.

“Ben 2 kızımla görüşemiyorum”

Ali Osman Şentürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu bana kurulan komplo daha önce de İstanbul’da birkaç defa yaşandı. Mahallelileri üzerime saldı. Biz can havliyle arabaya bindik. Çocukların psikolojisi bozuluyor diye yalvarmama rağmen kaputtan indiremedim.

Oradan ayrıldık. İzimizi kaybettirdik sandım ama arkamızda 6 araç bizi takip ederek yaklaşık 11-12 kilometre taciz ettiler. Ben polisi arayarak yardım talep ettim.

Can güvenliğimizin olmadığını, peşimizde 30 kişinin olduğunu söyledim. Düzce’nin ara sokaklarında ‘İn’ diye yalvardım indiremedim.

Araçlar bizi takip etti. Peşimizdeki araçlar ve 30 kişi otoyolda Gölyaka sapağına kadar bizi taciz ederek takip etti. Elimde bilgi ve belgeler var. Devletin savcı ve polisiyle irtibat halindeyim.

Ben kimseden kaçmadım. Bu haber tamamen yanlış. Daha önce de İstanbul’da 2 defa daha saldırdılar. Oğlum onlarla rahat bir şekilde görüşüyor ancak ben 2 kızımla görüşemiyorum.

Ben cani baba değilim. Polis ekibi beni durdurmadı, ben can güvenliğimden dolayı durdum. Ben oğlumu kaçırmadım. Oğlum benimle İstanbul’da yaşıyor. Her hafta görüşüyorlar. Ben kızlarımla 3 senedir görüşemiyorum.”

“Sonra karışıklık çıktı, kavga oldu”

Kaçırıldığı iddia edilen 14 yaşındaki Ecirhan Şentürk ise şunları ifade etti:

Ben İstanbul’da babam ve babaannemle birlikte yaşıyorum. Aynı zamanda okulum da orada. Ben İstanbul’a geçerken kardeşlerimi özlediğim için onları görmek istedim.

Babam da beni bıraktı. Sonra karışıklık çıktı, kavga oldu. Biraz tatsızlık yaşandı. Benim kaçırıldığım söylenmiş ama ben kaçırılmadım. Babamın yanına da kendi isteğimle gidiyorum.

ensonhaber.com

Son dönemde muhafazakar kesime yönelik saldırılar artmaya başladı.

Seçim yaklaştıkça laik kesimden hakaretin ve saldırıların dozajı arttı.

Geçtiğimiz günlerde Kadıköy’deki bir sokak röportajına katılan kadının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki ağza alınmayacak kin ve nefret dolu sözleri gündem olmuştu.

Bu kez başörtülü vatandaşlar hedef alındı.

Başörtülü kadınlara saldırdı

Kamuoyunda kendilerini ‘laik’ olarak tanımlayan kadınlardan biri başörtülü vatandaşlara saldırdı.

Çevredekilerin müdahale ettiği saldırgan kadın bu kez saldırısını engelleyenlere tepki gösterdi.

Ağza alınmayacak küfür ve hakaretler eden kadının o anlarını olaya müdahale eden vatandaş görüntüledi.

“Başörtülü or..pular”

Saldırgan kadın, kendisini görüntüleyen vatandaşın üzerine, “Başörtülü or..pular. İrancılar! İran’da kadınları öldürüyorlar. İran öleceksin. Ne kadar doktor varsa hepsi öldü Antep’te. Senin anan da ölecek.” sözleriyle yürüdü.

Sosyal medyada bir anda yayılan görüntülere tepki yağdı.

Köylünün ürettiği ürünleri sattığı pazar, Ramazan’da eski kalabalık günlerini arattı.

Yozgat’ta vatandaşların Ramazan ayı öncesi mutfak alışverişlerini tamamlaması nedeniyle köylü pazarında oluşan yoğunluk yerini sakinliğe bıraktı.

Köylü pazarı her hafta salı günü açılıyor

Yozgat Belediyesi Kapalı Pazar Yeri ve Sosyal Tesisleri’nde her hafta salı günü köy ürünlerinin satıldığı köylü pazarı kuruluyor.

Mevsimine göre üretilen sebze ve meyve satılıyor

Pazarda vatandaşlar, mevsimine göre ürettikleri sebze ve meyvenin yanı sıra yoğurt, peynir, tereyağı ve bal gibi ürünleri satarak aile bütçelerine katkı sağlıyor.

Peynirin kilogramı 80 ila 100 lira arasında

Köylü pazarında peynirin kilogramı 80 ila 100 lira arasında, çökeleğin kilogramı 70 liradan, tereyağın kilogramı 200 liradan, balın kilogramı da 80 ila 150 liradan satışa sunuluyor.

“Vatandaşın alım gücü azaldı”

Pazarda fiyatların yükselmesi nedeniyle vatandaşın alım gücünün azaldığını söyleyen esnaf Abdullah Alataş, şu bilgileri verdi:

.

Bu Ramazan ayında pazarımız boş kaldı, sabahtan beri çok nadir iş yapıyoruz. Geçen yıl Ramazan’da işlerimiz daha iyiydi, bu sene bir durgunluk var. Geçen yıla oranla ürünler iki katına çıktı. Pazarımızda da zaten birkaç esnaf arkadaş kaldık. Gelen müşterilerle de biz ilgileniyoruz. Umarım önümüzdeki haftalarda eski yoğunluk oluşur.

Vatandaşlar fiyat artışından şikayetçi

Pazar alışverişi yapan Nebahat Altın ise fiyatların yüksekliğinden yakınarak birçok ihtiyacını alamadan döndüğünü söyledi.

Süper Lig’in 27. haftasında Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nda Fenerbahçe ile Beşiktaş karşı karşıya gelmişti. Sarı-lacivertliler, 1-0 öne geçtiği ve Beşiktaş’ın 10 kişi kaldığı mücadelede rakibine 4-2 mağlup olmuştu.

Taraftar tepki gösterdi

Bu mücadelede 68 yaşındaki teknik direktör, Alanyaspor maçında kırmızı kart gördüğü gerekçesiyle kulübede yer almamıştı.

Karşılaşmanın ardından ise Jorge Jesus ve Başkan Ali Koç, Fenerbahçe taraftarının tepkisini çekmişti.

Kayserispor maçında takımın başında olacak

Fenerbahçe’de alınan kötü sonuçların ardından başkan Ali Koç, teknik direktör Jorge Jesus ile görüşme gerçekleştirdi.

TRT Spor’un haberine göre Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, teknik direktör Jorge Jesus ile bir araya geldi. Toplantıdan devam kararı çıktı.

Portekizli çalıştırıcı, 6 Nisan Perşembe günü Ziraat Türkiye Kupası’nda oynanacak Kayserispor maçında takımın başında olacak.

Başkan Ali Koç, idmanı izledi

Fenerbahçe, Başkan Ali Koç ile Teknik Direktör Jorge Jesus’un zirve sonrası Samandıra’dan fotoğraflarını yayınladı.

Fenerbahçe’den yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Başkanımız Ali Y. Koç ve Yönetim Kurulu Üyemiz Selahattin Baki, antrenman öncesi teknik heyet ve takımımızla bir araya geldi. Takıma ve teknik ekibe desteklerine ileten Başkanımız Ali Y. Koç, çalışmanın bir bölümünü de izledi.”