Kategori: Uncategorized

hemsire-bandi-cikarirken-bebegin-parmagini-kesti-sorusturma-bas_eaab0.jpg
Uncategorized

Diyarbakır’da bebeğin parmağını kesen hemşireye soruşturma

Ergani ilçesinde bebeğin başparmağını, tedavisinin ardından açılan damar yolunu sabitlemek için kullanılan yapışkan bandı makas kullanarak çıkarmak isterken kesen hemşire hakkında soruşturma başlatıldı.

Diyarbakır'da bebeğin parmağını kesen hemşireye soruşturma

DHA

Diyarbakır’da 6 aylık kız çocuğu H.B., dün gece saatlerince rahatsızlanınca ailesi tarafından Ergani Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı.

Serum için damar yolu açılan bebeğin tedavisinin ardından, hemşire damar yolunu sabitlemek için kullanılan yapışkan bandı çıkarmak istedi.

Başparmağını kesti

Bandın çıkmaması üzerine makas kullanan hemşire, bebeğin başparmağının uç kısmını kesti.

Parmağı kesilen bebek, hastanedeki ilk müdahalenin ardından Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi El Cerrahisi Bölümü’ne sevk edildi.

Soruşturma başlatıldı

Bebek, parmağın kopan kısmının kurtarılması amacıyla ameliyata alınırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Hemşire bandı çıkarırken bebeğin parmağını kesti, soruşturma başlatıldı #1
Hemşire bandı çıkarırken bebeğin parmağını kesti, soruşturma başlatıldı #2
Hemşire bandı çıkarırken bebeğin parmağını kesti, soruşturma başlatıldı #3
Hemşire bandı çıkarırken bebeğin parmağını kesti, soruşturma başlatıldı #4

Kaynak

yeni-haber-basligi_eaa07100.jpg
Uncategorized

Knut Hamsun’un kendi yaşam öyküsünü anlattığı sefil bir hayatın romanı: Açlık

Norveçli büyük romancı Knut Hamsun’un kişiliğini ve ününü oluşturan en büyük romanı Açlık’tır. Ünlü bir yazar olma sevdasıyla yanıp tutuşurken, bir yanda da açlıkla pençeleşen bir gencin, gerçekten duygulandırıcı öyküsü olan bu kitap, dünya edebiyatının başyapıtları arasında anılmaktadır

Knut Hamsun'un kendi yaşam öyküsünü anlattığı sefil bir hayatın romanı: Açlık

ensonhaber.com

Usta kalem Knut Hamsun’un başyapıtı olan Açlık romanı, yazar olma hevesiyle yanıp tutuşan Andreas Tangen’nin etkileyici hikayesini konu alıyor. Bir yandan yazar olma aşkıyla yanıp tutuşurken, öbür yandan açlık ve sefaletle boğuşan bir adamın duygulandırıcı öyküsü.

Dünya edebiyatının en kıymetli isimlerinden Norveçli yazar Knut Hamsun’un bu romanında, kendini keşfetme yolunda ilerleyen genç bir adamın verdiği mücadelelere tanık oluyoruz. Varoluşsal savaşlar, içsel çelişkiler, yaratıcı ifade arzusu, hırs ve gurur, kitabın derinden ele aldığı konulardan yalnızca birkaçı.

Açlık duygusunu etkileyici bir üslupla anlatan Hamsun, romanın kahramanı da bizzat kendisidir. Ünü çok az yazara nasip olmuştur.

Yazarın otobiyografini oluşturan eser 19. yüzyılın önemli eserlerindendir. 1890 yılında yayınlanan roman Hamsun’a, 1920’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandırdı. Öte yandan Milli Eğitim Bakanlığı’nın 100 Temel Eser’i arasında da bulunur.

İyi bir yazar olmak için çırpınan Andreas, bunun için doğup büyüdüğü kentten çıkıp yayıncıların çok olduğu başka bir şehre gitmeye karar verir. Burada verdiği konferanslarla az da olsa kazandığı parayla geçimini sürdürmeye çalışır. Parası bittiğinde açlık duygusuyla baş başa kalır.

Gazetelere yazı ve makaleler yazarak bu sıkıntılı süreçten kısa süreli de olsa kurtulmaya çalışarak karnını doyurur. Düzenli bir geliri olmayan genç yazar, hayat ve açlığa karşı verdiği savaşta yediği her darbede biraz daha yaralanır. Elbette sergilediği onurlu davranış onu yükseltecektir de… Kira parasını bile ödemekte zorlanan Andreas, gazeteye yazdığı yazıları çoğu zaman ya bir bahçede ya bir parkta yazar.

Sayfa: 236

Sefil bir hayat…

Son derece kötü şartlarda yaşamını sürdürmeye çalışan idealist yazar, açlık dediğimiz o amansız duyguyla pençeleşmektedir. Dili ağır olduğu gerekçesiyle yazıları patronaja uğrar ve yayın engeliyle karşılaşır.

Buradan kazandığı üç beş kuruşla günü kurtaran Andreas, artık çok daha çaresizdir. Üzerindeki giysileri değerinden az bir fiyata rehincilere satarak açlığını bastırır.

Kitabın ortalarında rehinciyle arasında geçen bir diyalog, yazarın müşkül durumun fotoğrafıdır. Yırtık pırtık elbiseleriyle bir dilenciden farkı yoktur.

“Kitabını basamayız…”

Yazar, elindeki eserini bastırmak için birçok yayıncıyla görüşmüş ama hepsinden ret cevabı almıştır. Yazdığı satırlara bağladığı umutları, her “Basamayız” cevabından sonra iyice tükenir. En son Politiken gazetesiyle görüşmeye gider.

Kolunun altındaki kâğıt tomarlarını gazetenin yazı işleri sorumlusuna uzatır. Karşısında oldukça çaresiz olan bu gence acıyan gazete sorumlusu Edvard Brandes, yazarla olan karşılaşmasını şöyle anlatacaktır:

“Ondan daha düşkün bir başka insan pek az görmüşümdür! Düşkünlüğü elbisesinin yırtık olmasından değildi yalnız. Ya o yüzü! Müsveddeyi geri veriyordum kendisine, çok uzundu. Ama birdenbire kelebek gözlüğü gerisinde gözlerini, gözlerindeki ifadeyi gördüm. Geri çeviremezdim, hiçbir şey diyemedim!”

Çağdaş dünya eseri

Edvard, kitabın çok tutmayacağını söylese de bu öngörüsünden yanılacağını tahmin edemezdi herhalde. Çünkü roman basıldığında kısa sürede en çok okunan kitapların önüne geçer. Daha sonra sınırlarını da aşarak dünya edebiyatında yerini alarak adından sıkça söz ettirecektir.

Kitap hakkında görüşler…

“Hamsun, bu büyük romancı 1859’da Norveç’te doğdu. Gezdi, yaşadı, sevdi, yazdı. Hamsun’u çevirmek benim için şiir yazmak gibi bir şey.”

Behçet Necatigil

“Çağımızın yazarları arasında, orijinal yaratıcılık yönünden Hamsun’u kenara itebilecek tek bir kişi bile göremiyorum. Üslubu dış görünüşüyle ihtişam ve süsten uzaktır. Güzellik onun sadeliğinde gizlidir… Anlatırken felsefe yapar. Ama onun önceden ne diyeceğini kestirmeye çalışmak boşunadır… Ahlaki bir dogma, sosyal bir hipotez ortaya atmaz. Onun düşünceleri bir ideal kadar hürdür.”

Maksim Gorgi

O, ansızın bir uçuruma yuvarlanabilir, bir kavgada ölebilir yahut insanlardan uzak, tenha bir fiyortta boğulabilir veya bir çilingir sofrasında yığılıp kalabilir. Ama öyle ormanlar içinde sessiz, sakin ren geyiklerini seyrederken çıkıp gitmesi dünyadan… Hayır, hayır gönlüm bu sonu Hamsun’a yakıştıramaz.”

Hermann Hesse

Ergül Tosun

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com

Kaynak

yeni-haber-basligi_ea697215.jpg
Uncategorized

Alanya, yenidünya hasadına erken başladı

Antalya’nın Alanya ilçesinde nerede ise her evin bahçesinde bulunan coğrafi işaretli meyvesi yenidünyada 3 bin ton rekolte bekleniyor.

Alanya, yenidünya hasadına erken başladı

AA

Havaların ısınması nedeniyle “Malta eriği” veya “muşmula” olarak da bilinen meyvenin hasat zamanı geldi.

Antalya’nın Alanya ilçesinde, yenidünya meyvesinin hasadına havaların sıcak gitmesi
dolayısıyla erken başlandı.

Coğrafi işaretli

Bölgede yenidünya
için 2018’de “Alanya yenidünyası” olarak coğrafi işaret alındı.

Hasadı 2 ay sürüyor

İlçede
yetiştirilen ve hasadı 2 ay kadar süren yenidünyalar, kalitesine göre
ayrıldıktan sonra iç piyasa için paketleniyor.

Anavatanı Çin

Alanya Hal Komisyoncuları Derneği Tropik Meyvelerden Sorumlu
Yönetim Kurulu Üyesi Hilmi Sevilgen, anavatanı Çin olan
yenidünyanın ilçede neredeyse her evin bahçesinde bulunduğunu söyledi.

“Havalar sıcak gittiği için erken
olgunlaştı”

Yenidünyanın bu yıl havalar sıcak gittiği için erken
olgunlaştığını belirten Sevilgen, bu nedene hasada 20-25 gün erken başlandığını
ifade etti.

Yeni düny

“Rakibinin
olmaması üretici için bir avantaj”

Sevilgen, yenidünyanın neredeyse meyve olarak rakibinin
olmadığı bir dönemde hasadı yapıldığından üreticisine avantaj sağladığını
vurguladı.

Alanya

Rekolte beklentisi 3 bin ton

Alanya’da bu yıl 2 bin 100 dekar alandan 3 bin ton yenidünya
toplanmasını beklediklerini kaydeden Sevilgen, ürünün kilogram fiyatının,
kalitesine göre 15-30 lira olarak değiştiği bilgisini verdi.

Alanya, yenidün

“Eskisi kadar ekonomik getiri elde edemiyoruz”

Yaklaşık 30 dönüm alanda yenidünya yetiştiren çiftçi Mehmet
Yoz ise yenidünyadan eskisi kadar ekonomik getiri elde edemediklerini ifade
etti.

A

“Avokadoya yönelim var”

Yoz, üreticilerin daha kârlı olan avokado gibi meyvelere yöneldiğini dile
getirdi.

Alanya, yenidün
Alanya, yeni
Alanya, yen
Alanya
Alanya, yen
Alanya, yenid
Alanya, y
Alanya, y

Kaynak

fahrettin-altun-genclerimizi-ideolojik-arka-bahce-olarak-gormuyoruz_ea869987.jpg
Uncategorized

Gençlerimizi ideolojik arka bahçe olarak görmüyoruz

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, gençleri Türkiye’nin bugününün ve geleceğinin teminatı olarak gördüklerini belirterek, “Biz aynı zamanda gençlerimizi birilerinin düşündüğü gibi ideolojik olarak arka bahçe olarak görmüyoruz” dedi.

Fahrettin Altun: Gençlerimizi ideolojik arka bahçe olarak görmüyoruz

İHA

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca millet ve devlet arasındaki iletişimi güçlendirmek ve gençlere devlet tarafından sunulan kamu hizmetlerini anlatmak amacıyla düzenlenen “Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri”nin 14’üncüsü, 6-7 Nisan tarihlerinde Ankara’da gerçekleştiriliyor.

ATO Congresium’da düzenlenen etkinlikte, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı koordinasyonunda kariyerini planlamak veya girişimci olmak isteyen gençler ile destek, hibe, burs sağlayabilecek kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri bir araya getiriliyor.

2021 yılında başlatılan ve bugüne kadar 13 şehirde gerçekleştirilen “Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri”nde bakanlıkların, bakanlıklara bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşların, Cumhurbaşkanlığına bağlı başkanlıklar, ofisler ile kuruluşların aralarında bulunduğu 40’ın üzerinde kamu kurum ve kuruluşunun stantları yer alıyor.

Kurumların gençlere sundukları proje desteği, hibe, burs, teşvik, fon, eğitim desteği ve diğer girişimcilik faaliyetlerinin tanıtılmasına imkan sağlayacak söz konusu etkinlikte ayrıca 6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilerini azaltmak için yürütülen faaliyetler de anlatılıyor.

Gençleri devlet kurumlarının temsilcileriyle tanıştıran proje

Fuar alanında afet yönetimi hakkında bilgiler verilerek, afetle ilgili yapılan çalışma ve projeler de tanıtılıyor.

Etkinliği ilk gününde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da ziyaret etti.

Stantları tek tek gezerek projelere ilişkin bilgi alan Altun, yaptığı konuşmada gençlerin teşvik günlerine ciddi teveccüh gösterdiklerini dile getirerek, “Gençlerimiz, Ankara’da gerçekleştirdiğimiz Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri’ne akın ediyor. Bugüne kadar Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri’ne 750 binin üzerinde genç kardeşimiz katıldı. Bu genç kardeşlerimiz Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri’nde doğrudan devlet kurumlarımızla devlet kurumlarımızın temsilcileri ile bir araya geldiler” diye konuştu.

Fahrettin Altun: Gençlerimizi ideolojik arka bahçe olarak görmüyoruz

“Gençlerimiz Türkiye’nin geldiği bu noktadan en fazla istifade edebilen toplum kesimleri olsun”

Altun, “Her şeyden önce bu tanıtım günleri devletimizin bakanlıklarının, Cumhurbaşkanlığına bağlı başkanlıklarının, ofislerinin, önemli kurumlarının gençlerimize hibelerini, teşviklerini, kredilerini, burslarını, stajlarını, bunlarla ilgili bütün imkanlarını anlattıkları bir platform. Bu büyük kamusal iletişim platformunda doğrudan devlet-millet iletişiminin yüz yüze gerçekleştirildiği bir ortamı bulabiliyor gençlerimiz. Burada bütün kurumlarımız, bugüne kadar gerçekleştirdikleri icraatları, özellikle gençlerle ilgili olan icraatları doğrudan gençlere anlatıyorlar. Diğer taraftan bundan sonra gençlere ne tür imkanlar sağladıklarını ve gençlerin bu imkanlar sayesinde hayatlarına nasıl katkı sağlayacaklarını, nasıl kariyer imkanı elde edeceklerini gösteriyorlar. Türkiye son 20 yılda çok ciddi bir büyüme gerçekleştirdi. Ülkemiz büyüdü, zenginleşti, güçlendi. Bu zenginleşmede gençlerimizin çok önemli bir payı var. Diğer taraftan da gençlerimizin bu zenginleşmeden pay alması, kamunun devletin en önemli arayışlarından biridir. Gençlerimiz Türkiye’nin geldiği bu noktadan en fazla istifade edebilen toplum kesimleri olsun. Gençlerimiz bu dönemde bu imkanlardan faydalandıklarında özgüvenleri, birikimleri artacak” dedi.

Fahrettin Altun: Gençlerimizi ideolojik arka bahçe olarak görmüyoruz

“Gençlerimizi birilerinin düşündüğü gibi bir ideolojik arka bahçe olarak görmüyoruz”

Gençleri Türkiye’nin geleceğinin teminatı olarak gördüklerini ifade eden Altun, “Fakat sadece geleceğimizin teminatı olarak görmüyoruz, aynı zamanda bugünümüzün teminatı olarak görüyoruz. Bugünün güçlü Türkiye’sinin teminatı olarak görüyoruz. Biz aynı zamanda gençlerimizi birilerinin düşündüğü gibi bir ideolojik arka bahçe olarak görmüyoruz. Biz gençlerimizi bütün renklilikleri ile bütün sosyolojik farklılıkları ile değerlendiriyoruz. Gençleri yekpare bir toplum kesimi olarak da değerlendirmiyoruz. Gençlerimiz farklı kültürel arka planlardan, farklı toplumsal arka planlardan gelen ve çok geniş bir sosyolojiyi barındıran toplum kesimleridir” ifadelerini kullandı.

Fuar, 7 Nisan’da da devam edecek.

Fahrettin Altun: Gençlerimizi ideolojik arka bahçe olarak görmüyoruz
Fahrettin Altun: Gençlerimizi ideolojik arka bahçe olarak görmüyoruz
Fahrettin Altun: Gençlerimizi ideolojik arka bahçe olarak görmüyoruz
Fahrettin Altun: Gençlerimizi ideolojik arka bahçe olarak görmüyoruz

Kaynak

istanbul-chp-il-binasina-saldiri-valilik-aciklama-yapti_ea5ba221.jpg
Uncategorized

İstanbul CHP İl binasına saldırı! Valilik açıklama yaptı

İstanbul Valiliği CHP İl binası saldırı iddiası hakkında yaptığı açıklamada “Ali Sami Yen Spor Kompleksi Nef Stadyumundan TEM Otoyolu Edirne istikametine otoyolun ikinci şeridinde hızla seyreden bir araçtan havaya ateş edildiği tespit edilmiştir.” ifadelerine yer verildi.

İstanbul CHP İl binasına saldırı! Valilik açıklama yaptı

ensonhaber.com

İyi Parti İstanbul İl Başkanlığı’na geçen hafta isabet eden kurşun gündeme gelmeye devam ediyor.

Kısa sürede açıklığa kavuşan olayın aslının gece inşaata giren hırsızları korkutmak için ateş açan bekçinin silahından çıktığı belirlenmişti.

Yaşanan gelişmeler siyasi arenada tartışmaya devam ederken bugün de bir başka haber CHP’den geldi.

“Bir silahlı saldırı gerçekleşmiştir”

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’na bir saldırı olduğunu düşünerek sosyal medya hesabından paylaşım yaptı.

Kaftancıoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

Bugün saat 05.00 sularında TEM Otoyolu Seyrantepe mevkiinde bulunan CHP İstanbul İl Başkanlığımıza yönelik düzenlendiği düşünülen bir silahlı saldırı gerçekleşmiştir.
Binada görev yapan nöbetçi polis memuru ile binanın bulunduğu alandaki özel güvenlik görevlisinin ifadelerine göre olayda 6-7 el ateş edilmiştir.

İlk belirlemelere göre İl Başkanlığımıza isabet eden mermi bulunamamış, olay mahalinde boş kovanlar bulunmuştur. Olayla ilgili savcılık tahkikatı devam etmektedir.

“Hızla seyreden bir araçtan havaya ateş edildi”

Olayın aslı kısa sürede ortaya çıktı.

Konuya ilişkin İstanbul Valiliği’nden bir açıklama yapıldı.

Yapılan açıklamada, Ali Sami Yen Spor Kompleksi Nef Stadyumundan TEM Otoyolu Edirne istikametine otoyolun ikinci şeridinde hızla seyreden bir araçtan havaya ateş edildiği belirtildi.

“Yol kenarında 9 mm çapında 2 adet kovan bulunmuştur”

İstanbul Valiliğinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

İstanbul Valiliği CHP İl binasına düzenlenen saldırı hakkkında açıklama yaptı.

İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamaya göre; Bugün saat 04.00 sıralarında Sarıyer İlçemizde bulunan CHP İl Başkanlığı Binasında görevli Polis Memuru tarafından 112 Acil Çağrı Merkezine TEM Otoyolunda silah sesleri duyulduğu yönünde ihbarda bulunulmuştur.

Olay yerine sevk edilen güvenlik güçlerimiz tarafından yapılan incelemeler ve binanın güvenlik görevlileriyle yapılan görüşmelerde; TEM Otoyolu Edirne istikametinden 5-6 el silah sesi duydukları beyan edilmiş, il başkanlığı binası ve çevresindeki kontrollerde herhangi bir olumsuzluğun bulunmadığı anlaşılmıştır.

Elde edilen kamera görüntülerinde Ali Sami Yen Spor Kompleksi Nef Stadyumundan TEM Otoyolu Edirne istikametine otoyolun ikinci şeridinde hızla seyreden bir araçtan havaya ateş edildiği tespit edilmiştir.

Yapılan çalışmalarda, yol kenarında 9 mm çapında 2 adet kovan bulunmuştur. Konuyla ilgili başlatılan incelemeler devam etmektedir.

AYRINTILAR GELİYOR…

Kaynak

iyi-partiden-bakanlik-cikisi-bu-bakanliklar-kesinlikle-bize-veril_ea5ff433.jpg
Uncategorized

Bu bakanlıklar kesinlikle bize verilmeli

İyi Parti Ankara İl Başkanı Faruk Köylüoğlu, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı konusunda tereddütlerin ortadan kalkması için İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın İyi Parti’ye verilmesi gerektiğini söyledi.

ensonhaber.com

Türkiye, 14 Mayıs günü kader seçimlerinden birisini gerçekleştirecek.

Partiler bir yandan il il milletvekili adaylarını belirlemeye çalışırken, bir yandan da seçim çalışmalarını hızlandırdı.

Muhalefet liderlerince oluşturulan Millet İttifakı’nda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıkarıldı.

6’lı masada aday belirleme süreci aylarca devam ederken, gelinen son eşikte krizler baş gösterdi.

Kılıçdaroğlu’nun adaylığını onaylamayan ve 3 günlüğüne masadan ayrılan İyi Parti Lideri Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş için Cumhurbaşkanı Yardımcılığı teklifinde bulundu.

7’li Cumhurbaşkanı yardımcılığı

Bu teklifin ardından diğer parti liderlerinin küsmemesi için masadaki tüm genel başkanların, seçimi kazanmaları durumunda Cumhurbaşkanı Yardımcısı olması kesinleştirildi.

İyi Parti’den bakanlık çıkışı

Bu gelişmeler sürerken Millet İttifakı cephesi üyesi olan İyi Parti’den dikkat çeken bakanlık çıkışı geldi.

İyi Parti Ankara İl Başkanı Faruk Köylüoğlu, tv100 Ankara temsilcisi Deniz Gürel’e konuştu.

“İyi Parti’de Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çekinceler var”

Faruk Köylüoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı için İyi Parti tabanında bazı çekincelerin ve taleplerin olduğunu söyledi.

“Seçmenimizin yüzde 40’ında Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı çerçevesinde bazı çekinceler var.” diyen Köylüoğlu, seçmenlerin talebi olarak iki bakanlığın kesinlikle İyi Parti tarafından yönetilmesi gerektiğini belirtti.

İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlığı şartı

Köylüoğlu, seçmenlerin ikna edilebilmesi için İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın İyi Parti’ye verilmesi gerekir dedi.

“İyi Parti tabanında bazı çekinceler var”

İyi Parti Ankara İl Başkanı Faruk Köylüoğlu, bakanlık çıkışı yaptığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

CHP ile geliştirdiğimiz ittifak modeli yerel seçimlerde sonuca ulaştı. Şimdi daha kapsamlı bir ittifakla tek adam rejimini değiştirmek istiyoruz. Genel Başkanımız Meral Akşener’in ‘son gücünüze kadar Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için çalışın’ talimatı doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Ancak yaptığımız bilimsel çalışmalar ile geçtiğimiz hafta sonu üyelerimiz arasında yapılan temayül yoklaması çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz sonuçlar gösteriyor ki seçmenimizin yüzde 40’ında Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı çerçevesinde bazı çekinceler var.

“Genel Başkanımızın İçişleri Bakanlığı tecrübesi kullanılmalı”

Burada iktidarın Millet İttifakı’nın seçimi kazanması halinde devletin üniter yapısıyla ilgili asılsız iddialarını çürütmek için tabanımızdaki ve pek çok seçmendeki beklenti Genel Başkanımızın geçmişteki İçişleri Bakanlığı tecrübesi ve eğitimci kimliğinden faydalanılması.

Bir takım çekinceleri olan seçmenlerimizin ve milletin sesi İçişleri Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı gibi bir takım iddiaların odağındaki bakanlıkların İYİ Parti tarafından yönetilmesi olduğuna yönelik tespitlerimiz var.

Elbette liderlerin takdirleri sonucu belirleyecek olsa da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının firesiz bir şekilde desteklenebilmesi için bu beklentinin gerçekleşmesinin mühim olduğunu düşünüyorum.

İyi Parti'den bakanlık çıkışı: Bu bakanlıklar kesinlikle bize verilmeli

Bol keseden bakanlık dağılımına tepki

Geçtiğimiz günlerde AK Parti Grup Toplantısı’na katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6’lı masanın Cumhurbaşkanlığı yardımcısı ve bol keseden bakanlık dağıtma kararına yönelik tepkide bulunmuştu:

“İttifakları at pazarlığına dönüştürmek pespayeliktir”

İktidar uğruna yapılan kirli pazarlıklara da tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tepkisinde şu vurgularda bulundu:

Cumhurbaşkanlığı seçiminin, yardımcılıklarının, milletvekillerinin, bakanlıklarının, ‘Ne vereyim abime’, ‘seç beğen al mantığı’ ile dağıtıldığı bir işporta tezgahına döndürülmesinden rahatsızız. Seçimlerde ittifak haktır ama devletin yönetim kademelerini ayağa düşürmek, at pazarlığına çevirmek pespayeliktir.

Kaynak

willian-arao-jorge-jesusun-brezilyanin-basina-gececegine-inaniyoru_ea3fb146.jpg
Uncategorized

Jorge Jesus’un Brezilya’nın başına geçeceğine inanıyorum

Fenerbahçe’nin deneyimli orta saha oyuncusu Willian Arao, Brezilya basınına Jorge Jesus hakkında konuştu.

Willian Arao: Jorge Jesus'un Brezilya'nın başına geçeceğine inanıyorum

Fenerbahçe’nin sezon başında Flamengo’dan 3 milyon Euro’ya transfer ettiği Willian Arao, ESPN podcast yayınında açıklamalarda bulundu.

31 yaşındaki Brezilyalı oyuncu, Jorge Jesus’un çalıştığı en iyi teknik adam olduğunu vurguladı.

Willian Arao, Jorge Jesus’un Flamengo ve Brezilya Milli Takımı ile adının geçmesini de değerlendirdi.

“Jesus ile Flamengo’yu konuşuyoruz”

İşte Brezilyalı orta saha oyuncusunun sözleri…

“Jesus ile Flamengo hakkında sohbet ediyoruz. Elbette insanlar da Flamengo’dan bahsediyor. Takımın aldığı sonuçları tartışıyoruz. Golü gördün mü gibisinden muhabbetimiz oluyor. Orada çok arkadaşlarım var. Çalışanlar ve taraftarlar da tabii ki…”

“Ben Jesus’un Brezilya’nın başına geçebileceğine inanıyorum”

“Jesus’un adı da hem Flamengo hem de Brezilya Milli Takımı’yla anılıyor. Bunları biz de duyuyoruz. Flamengo iddiaları yeniden güç kazandı. Bunun sebebi de taraftarların sosyal medyada bazı durumları dile getirmesi. Ama ben Jesus’un Brezilya Milli Takımı’nın antrenörü olabileceğine inanıyorum.”

“Jesus, Brezilya’ya çok şey katar”

Arao, Portekizli çalıştırıcının tecrübesiyle ve yeteneğiyle Brezilya Milli Takımı’na çok şey katacağını söyledi.

Deneyimli orta saha son olarak şunları söyledi:

“O harika bir teknik direktör. Elbette bağlantılı olan başka büyük isimler de var (Ancelotti, Guardiola, Mourinho) ama onun yeteneğini ve bizim takımımıza ve ülkemize çok şey katacağını biliyorum. Bu takıma uygun bir oyun tarzı var. Agresif, bu yüzden milli takımın başına geçerse kesinlikle çok başarılı olacağına inanıyorum.”

Kaynak

diyarbakirda-hasarli-bina-coktu-cevre-sakinleri-gozyaslari-icin_e9f94388.jpg
Uncategorized

Çevre sakinleri gözyaşları içinde panikledi

Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar gören ve boşaltılan binanın çöküş anı ve yaşanan panik cep telefonu kameralarına yansıdı.

DHA

Depremin vurduğu Diyarbakır’da dün akşam saatlerinde hareketli dakikalar yaşandı.

Kayapınar ilçesinde bulunan ve depremlerde ağır hasar alarak boşatılan 7 katlı Diyar Gap Sitesi B Blok’tan sesler geldi.

İhbar üzerine bölgeye AFAD, itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Ekiplerin gelmesinin ardından çevresi boşaltılan binanın bir kısmında çökme meydana geldi.

Arama kurtarma çalışması yapıldı

Apartmanın bulunduğu yol güvenlik şeridi çekilerek trafiğe kapatılırken, çevresindeki binalar ise tahliye edildi.

Enkazda biri ya da birileri olma ihtimaline karşı ekipler, arama- kurtarma köpeği ile çalışma yaptı.

Diyarbakır'da ağır hasarlı binanın bir kısmının çöküş anı kamerada #5

Panikleyen vatandaşlar gözyaşlarına boğuldu

Yan binalarda oturanların bazıları sabah saatlerinde gelerek bazı eşyalarını alırken, bazıları da gözyaşları içinde bekledi.

Bir kısmı çöken binanın yıkım çalışmaları yapılacak planlamanın ardından başlayacak.

O anlar ve vatandaşların yaşadığı panik cep telefonu kameralarına da yansıdı.

Diyarbakır'da ağır hasarlı binanın bir kısmının çöküş anı kamerada #9

“Kendi imkanlarımızla vatandaşlara bağırdık”

Yan binada balkonda oturan ve sesler gelmesi üzerine panikle aşağı inerek çevredekileri uyarmaya çalışan Ali Taşkın, o anları cep telefonu kamerasına kaydetti.

Toz bulutları arasında koşarak insanları uyarmaya çalıştığını söyleyen Taşkın, “Aşağı atlamamızla aynı an da oldu her şey. Dumandan dolayı Yolumuzu bulamıyorduk. Kendi imkanlarımızla vatandaşlara bağırdık. Meraktan dolayı yaklaşan insanlar da vardı. Onları uzaklaştırdık. 2 aydır dışarıdayım, ailemle mağdurum. Evim ağır hasarlı ve arabam kullanılamaz hale geldi. Sadece 10 bin TL yardım aldım.” dedi.

Diyarbakır'da ağır hasarlı binanın bir kısmının çöküş anı kamerada #8
Diyarbakır'da ağır hasarlı binanın bir kısmının çöküş anı kamerada #6
Diyarbakır'da ağır hasarlı binanın bir kısmının çöküş anı kamerada #10
Diyarbakır'da ağır hasarlı binanın bir kısmının çöküş anı kamerada #1

Kaynak

batmanda-gneli-havann-ardndan-balayan-yamur-cadde-ve-sokaklar_ea000973.jpg
Uncategorized

Batman’da güneşli havanın ardından başlayan yağmur cadde ve sokakları sele çevirdi

Öğle saatlerinde başlayan sağanak yağmur, seli de beraberinde getirdi. Ekipler yağış nedeniyle kapanan yolarda çalışma başlattı.

İHA

Yurt genelinde yağışlı hava etkisini göstermeye devam ediyor.

Nisan ayıyla birlikte bahar havası beklenirken, kış mevsiminden kalma son günler hakim oluyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü de bu kapsamda kentlere sarı ve turuncu kodlu uyarıda bulunuyor.

Önce güneş, sonra yağmur ve sel

Bir yağmur haberi de Batman’dan geldi.

Sabah güneşli havanın etkili olduğu Sason ilçesinde, öğle saatlerinde sağanak yağış başladı.

Yağış kısa sürede sele dönüştü.

Ekipler çalışma başlattı

Yoğun gök gürültüsü ile birlikte ilçeyi adeta karanlığa çeviren yoğun yağışın ardından meydana gelen sel nedeniyle birçok köy yolu ulaşıma kapandı.

Göle dönen köy yollarında çalışma başlatan özel idare ekipleri, yolları yeniden ulaşıma açtı.

Batman'da güneşli havanın ardından başlayan yağmur cadde ve sokakları sele çevirdi
Batman'da güneşli havanın ardından başlayan yağmur cadde ve sokakları sele çevirdi
Batman'da güneşli havanın ardından başlayan yağmur cadde ve sokakları sele çevirdi
Batman'da güneşli havanın ardından başlayan yağmur cadde ve sokakları sele çevirdi

Kaynak

o-ulke-covid-19-salgininin-sona-erdigini-duyurdu-maske-zorunlulugunu_e9e53583.jpg
Uncategorized

O ülke Covid-19 salgınının sona erdiğini duyurdu! Maske zorunluluğunu kaldırıyorlar..

Almanya Sağlık Bakanı Karl Lauterbach yaptığı bir açıklama ile Almanya’da Covid-19 salgının sona erdiğini açıkladı.

O ülke Covid-19 salgınının sona erdiğini duyurdu! Maske zorunluluğunu kaldırıyorlar..

Almanya Sağlık Bakanı Karl Lauterbach yaptığı açıklama ile Almanya’da Covid-19 salgının sona erdiğini açıkladı.

Karl Lauterbach yaptığı açıklamada Covid-19 varyantlarının, aşıların ve halen devam eden klinik vakaların durumunun göz önüne alındığında salgında sona gelindiğini açıkladı.

O ülke Covid-19 salgınının sona erdiğini duyurdu! Maske zorunluluğunu kaldırıyorlar..

Almanya’nın pandemi ile başarılı bir şekilde başa çıktığını belirten Lauterbach, salgın döneminde okul ve kreşlerin ülke çapında kapanışlarının gerekli olmadığını düşündüğünü söyleyerek, virüsün yayılmasını önlemek için alınan önlemlerin doğru kararlar olduğunu ifade etti.

Almanya’da 7 Nisan itibariyle maske zorunluluğu tamamen sona erecek.

Kaynak