ABD merkezli Forbes dergisi tarafından Forbes 2023 Milyarderler Listesi yayınlandı. Listede dünya çapında yılın milyarderleri yer alırken, Türkiye’nin de en zengin ismi belli oldu. Peki Türkiye’nin en zengini kim? İşte Türkiye’nin en zengini ve mesleği…
ABD merkezli Forbes dergisi tarafından bu sene 37’nci kez ‘Milyarderler Listesi’ yayınlandı. Listede Türkiye’den toplamda 26 isim yer aldı. Bu yıl Türkiye’nin en zengini olan isim ise merak edildi.
Türkiye’nin en zengini kim?
Senelerdir Türkiye’nin en zengin ismi unvanını Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker taşıyordu. Bu seneki listede Ülker, yerini Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu’na bıraktı. Listede yer alan bilgilere göre Erdemoğlu, 5,3 milyar dolarlık servetiyle Türkiye’nin en zengin ismi oldu.
Erdemoğlu ayrıca dünyanın 497’nci en zengin insanı oldu. Erdemoğlu Holding’in bünyesinde SASA Polyester, Merinos Halı, Dinarsu ve Padişah Halı gibi kurumlar bulunuyor.
Murat Ülker listede ikinci oldu
Türkiye’nin en zengin ikinci ismi olan Murat Ülker ise, servetini geçen seneye göre arttırdı ve 5 milyar dolar servete sahip oldu.
Forbes’e göre Türkiye’den giren ilk on isim şöyle oldu:
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, üçlü toplantı gerçekleştirdi.
DHA
Uluslararası ilişkilerde 2023 dönüm noktalarının yaşandığı bir yıl oluyor.
Orta Doğu’daki gelişmelerin yanında küresel anlamda da Çin-ABD-Avrupa üçgeninde de önemli gelişmeler yaşanıyor.
Bu kapsamda Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, üçlü toplantı gerçekleştirdi.
“Küresel meselelerde işbirliğini değerlendirmek için bir fırsat”
Toplantıya ilişkin açıklama yapan Avrupa Komisyonu Başkanı Leyen, “Başkan Şi ile ortak toplantımız, ekonomik ilişkilerimizdeki dengesizlikleri ele almak, Rusya’nın savaşı ve küresel değişim iklimi gibi acil küresel meselelerde işbirliğini değerlendirmek için bir fırsattır” dedi.
Marcon ise görüşmeden önce sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Çin’in barışın inşasında önemli bir rol oynayacağına inanıyorum. Bu konuyu görüşmek ve bu konuda ilerleme kaydetmek için geldim. Başkan Şi Cinping ile ayrıca işletmelerimiz, iklim ve biyoçeşitlilik ve gıda güvenliği hakkında da konuşacağız” demişti.
Çin-Rusya ilişkileri
Çin Devlet Başkanı Cinping, 21 Mart’ta Rusya’nın başkenti Moskova’da mevkidaşı Vladimir Putin ile bir araya gelmişti. Kremlin’den yapılan açıklamada, “Kapsamlı ortaklığın daha da geliştirilmesi ve Rusya ile Çin arasındaki stratejik etkileşimin güncel konuları, uluslararası arenada işbirliğinin derinleştirilmesi konuları görüşülecek” denilmişti.
Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin üçüncü toplantısı, yarın İstanbul’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum koordinasyonunda gerçekleştirilecek.
İHA
Türkiye’de şehirlerin afetlere daha hazırlıklı ve dirençli hale getirilmesi için, Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli toplantıları yapılmaya başlandı.
Bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ilki İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ikincisi Gaziantep’te Bakan Kurum’un başkanlığında düzenlenen Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin üçüncü toplantısının, yarın saat 15.00’te İstanbul Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde yapılacağını bildirdi.
Uzmanların, bilim insanlarının ve akademisyenlerin katılımıyla Bakan Kurum başkanlığında gerçekleştirilecek toplantı çerçevesinde, çalışmalarına 3 Mart tarihinde başlanan proje çerçevesinde yapılan hazırlıkların, nisan ayı sonuna kadar kamuoyuna sunulması hedefleniyor.
Afet risk yönetimine uygun çalışmalar yönetilecek
Bu çerçevede kurul tarafından Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ortaya çıkan durumun yönetimi, yeniden inşa sürecinde uygulanacak politikalar ile dirençli şehirlerin oluşturulması ve Türkiye’de afet risk yönetimine ilişkin çalışmalar yürütülecek.
İnşaat mühendisi, jeolog, şehir planlamacısı, sosyolog, mimar, kentsel dönüşüm, atık yönetimi, iklim bilim ve iletişim uzmanlarından oluşan akademisyenlerin de bulunduğu kurulda, deprem dışında birçok afetle mücadele noktasında da politikaların belirlenmesinde aktif rol oynayacak.
Yarın gerçekleştirilecek toplantıda şehirlerin ihya ve inşası, mekansal planlama, hasar tespit, tarihi ve kültürel mirasın korunması, akıllı şehirler, atık yönetimi, iklim dostu şehirler, kriz iletişimi gibi farklı alanlarda uzmanlar ve bürokratların yer alacağı çalışma gruplarının oluşturulması bekleniyor.
Ulusal Risk Kalkanı Modeli üçüncü toplantısında, alınan ve uygulamaya konulacak kararlar da açıklanacak.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da bilimin ışığında hazırlanan Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin tüm dünya için örnek bir çalışma olacağını belirterek, “Ulusal Risk Kalkanı Modeli tüm bu yönleriyle, büyük ülke Türkiye’ye yakışan, 360 derece düşünülmüş, halkımıza güven verecek dev bir projedir. Kurul üyelerimiz deprem bölgesinde saha incelemesi yaptı. Yarın yapacağımız toplantıyla kanaatlerini, yapacaklarımızı konuşacağız. Yükselen Anadolu, KÖK çalışmaları ve Ulusal Risk Kalkanı projelerimiz, hem Türkiye’mizin hem de büyük bir deprem riskiyle karşı karşıya olan İstanbul halkının geleceğe güvenle bakmasını sağlayacak bir çözüm reçetesi olarak hazırlanmaktadır” ifadelerini kullandı.
Bakan Kurum, paylaştığı mesajında, “Yükselen Anadolu’muz için tüm dünyaya örnek olabilecek bir çalışmayla Ulusal Risk Kalkanı Modeli çatısında bilim insanlarımızla her türlü afete karşı tedbirler için çalışıyoruz. Kurul üyelerimiz deprem bölgesinde saha incelemesi yaptı. Yarın yapacağımız toplantıyla kanaatlerini, yapacaklarımızı konuşacağız” dedi.
“Tüm problemlerin net olarak ortaya konulması gerekiyor”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Risk Kalkanı Modeli Üyeleri, ileride oluşabilecek risklerin yönetilebilmesi için tüm problemlerin net olarak ortaya konulması gerektiğine dikkati çekti.
Risk Kalkanı Modeli Üyesi olan Japon Yüksek Mimar ve Yüksek İnşaat Mühendisi Yoshinori Moriwaki, kolon ve beton incelemelerinde bulunmasının ardından inşaat enkazındaki sıkıntıları tespit ederek gerekli bilgileri verdi.
Bir dönem ekranlara damga vuran Akasya Durağı dizisinde Osman Ağa’nın biricik kızı Dilek’e hayat veren Pelin Sönmez sırra kadem basmıştı. Yıllar içindeki değişimiyle olay yaratan Pelin Sönmez’in son halini gören gözlerine inanamıyor. İşte Dilek’in son hali…
2008-2012 yılları arasında Kanal D ve Star TV ekranlarını
süsleyen, izleyicileri kahkahaya boğan Akasya Durağı dizisi, oyuncularıyla
gündeme gelmeye devam ediyor.
Oyuncu kadrosunda Zeki Alasya, Levent Ülgen, Aslı Altaylar,
Onur Şan gibi başarılı oyuncuların yer aldığı dizi, o dönemin en sevilenleri
arasındaydı.
Dizide Osman Ağa karakterinin kızı Dilek’i canlandıran Pelin
Sönmez de dikkat çeken isimlerden biri oldu.
Obayana ile yaşadığı aşkla ve babası Osman Ağa’dan
çektikleriyle oldukça konuşulan Dilek, son haliyle gündeme geldi.
O dönemlerde hem oyunculuk yapan hem de şarkıcılık yapan
Pelin Sönmez, ekranlardan uzak bir hayat sürdürüyordu.
Şimdilerde evli olan Pelin Sönmez’ın yıllar içindeki
değişimi takipçilerini büyüledi. Güzelliğine güzellik katan ünlü isme yorumlar
da çığ gibi geliyor.
Güzelliğiyle nefes kesti!
Akasya Durağı’nda Dilek karakteriyle hafızalara kazınan Pelin Sönmez yıllar içindeki değişimiyle gündeme geldi.
35 yaşındaki güzel oyuncu güzelliğiyle ve fit haliyle takipçilerini büyüledi. Son haline beğeni ve yorum yağmuru geldi.
27 Nisan 1988 yılında dünyaya gelen Pelin Sönmez, Kocaeli
Üniversitesi Derbent Meslek Yüksek Okulu Turizm ve Seyahat İşletmeciliği Bölümü’nden
mezun oldu.
Kariyerine müzikle başlayan 35 yaşındaki Pelin Sönmez, daha
sonra oyunculuğa başladı. Şimdilerde mutlu bir evlilik sürdürüyor.
Halit Ergin, 18 yaşındayken işe girmek için sağlık raporu almaya gittiği hastanede kanser olduğunu öğrendi. 4 yıl boyunca tedavi gören hasta, kız kardeşinden yapılan ilik nakli sonrasında hayata tutundu.
İHA
İstanbul’da bundan 4 yıl önce işe girmek için istenen rutin sağlık raporunu almak için hastaneye giden 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Halit Ergin, kemik iliği kanseri olduğunu öğrendi.
4 yıl ilaç tedavisi gören Ergin, sonrasında kız kardeşinden yapılan ilik nakli sonrası hayata tutundu.
Küçük yaşlardan itibaren babasının yanında oto sanayi, akaryakıt istasyonu gibi kimyasal maddelerin yoğun kullanıldığı işlerde çalışan Ergin’in yoğun kanserojen maddelere maruz kaldığı için kansere yakalandığı öğrenildi.
Genellikle 70’li yaşlarda görülen, kemik iliği yetmezliği sonucu oluşan miyelofibrozis hastalığına yakalandığı öğrenilen genç hastanın sağlığına kavuşması, rutin kontroller sonrası erken teşhis ile mümkün oldu.
“Hastamız çocuk yaşlardan itibaren uzun süre sanayide kanserojen maddelere maruz kalmış”
Kemik iliği kanseri ile ilgili bilgi veren İSÜ Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi İç Hastalıkları ve Hematoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Köroğlu, rutin kontrollerin ve erken teşhisin önemine dikkat çekti.
Doç. Dr. Mustafa Köroğlu, ”Kemik iliği hastalıkları lösemi, lenfoma, miyelofibroz gibi çeşitli şekillerde ortaya çıkabiliyor. Bizim hastamızda da miyelofibroz adı verdiğimiz kemik iliği yetmezliği ile ortaya çıkan bir hastalık söz konusuydu. Bu duruma sebep olan çeşitli faktörler hastamızda mevcuttu. Hastamız çocuk yaşlardan itibaren uzun süre sanayide kanserojen maddelere maruz kalmıştı ve bunun sonucunda bu hastalık ortaya çıkmıştı. Bu durum tesadüfü olarak tarama testlerinde belirlendi. Hastamıza ilk etapta ilaç tedavisi uygulandı. Hastalık ilerleyince kemik iliği nakli yapıldı. Başarılı bir nakil gerçekleştirildi. Hastamızın günlük hayatına dönmesi bizi sevindiriyor” dedi.
“Hastalık geç fark edilseydi lösemiye dönüşebilirdi”
Kemik iliği yetmezliğinin belirtilerine değinen Doç. Dr. Köroğlu, ”Kemik iliği yetmezliğinin vücutta morluk, dalak büyümesi, diş etlerinde kanamalar gibi belirtileri oluyor. Hastamızda herhangi bir belirti yoktu. Tesadüf olarak öğrenildi. Bu durumda rutin kontrollerin de ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş olduk. Hastamız hastalığını öğrendiğinde erken evredeydi, bu sebeple birkaç yıl ilaç tedavisi uygulandı. Ardından da kemik iliği nakli yaptık. Daha geç fark edilseydi kemik iliği yetmezliği nedeniyle beyin kanaması, iç kanama, ölümcül seyrederek ciddi enfeksiyon gibi komplikasyonlar ile ortaya çıkabilirdi veya lösemiye dönüşebilirdi. Erken teşhisin önemi bir kez daha ortaya çıktı” dedi.
Saimbeyli ilçesinde heyelan nedeniyle kayalar yola devrildi. Kayalardan biri otomobilin üzerine düştü. Otomobildeki 4 öğretmen yaşamını yitirdi.
AA
Adana’nın Saimbeyli ilçesinde Himmetli İlk ve Ortaokulu’nda görevli öğretmenler Pınar Kılıç, Dilek Altıparmak, Ümmühan Dilbilir ve Rahime Topak’ın bulunduğu otomobilin üzerine Feke yolunda heyelan nedeniyle kaya devrildi.
Kaya altında kalan otomobildeki 4 öğretmen hayatını kaybetti.
Öğretmenlerin okuldaki derslerinin ardından, yaşadıkları Feke ilçesine dönmek üzere yola çıktıkları öğrenildi.
Öte yandan, Karayolları Genel Müdürlüğü de Tufanbeyli-Saimbeyli-Feke yolunun 71,6’ncı kilometresinde heyelan meydana geldiğini, güzergahın tedbiren trafiğe kapatıldığını açıkladı.
Seçimlere 38 gün kala Cumhur İttifakı’nın ortak listeyle seçime girip girmeyeceği konusu netleşti. Ali İhsan Yavuz, Cumhur İttifakı’ndaki tüm partilerin kendi listeleriyle seçime gireceklerini söyledi.
ensonhaber.com
14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne 38 gün kaldı.
İttifak ve partilerle ilgili gelişmeler ise yakından takip ediliyor.
Milletvekilliği aday listelerinin Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslimi için süre 9 Nisan Pazar günü saat 17.00 itibarıyla bitiyor.
Cumhur İttifakı ortak liste yapacak mı?
Millet İttifakı’nda ortak lise kararı gelirken benzer bir kararın Cumhur İttifakı’ndan gelip gelmeyeceği merak ediliyordu.
Merak edilen konuyu AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz cevaplandırdı.
“81 ilin tamamında kendi listemizi çıkaracağız”
NTV canlı yayınında Funda Görey’in sorularını yanıtlayan Ali ihsan Yavuz, “Biz 81 ilin tamamında kendi listemizi çıkaracağız.” dedi.
“Diğer partilerin de kendi listeleriyle seçime gitmek gibi bir düşünceleri var”
“Cumhur İttifakı ortak liste yapacak mı?” sorusuna yanıt veren Yavuz şu ifadeleri kullandı:
81 ilin tamamında kendi listemizi çıkartacağız. Cumhur İttifakı’nın içinde yer alan partilerinde böyle bir yaklaşımı var. Onların da kendi listeleriyle seçime gitmek gibi bir düşünceleri var. Şu anda geldiğimiz noktada böyle bir yerdeyiz. Bunun aksini tartışmadık ve düşünmedik. Kendi kişisel logolarıyla kendi tüzel kişilikleriyle girmelerini daha uygun olacağını düşündüler. 4 günlük süreç içerisinde ihtiyaç hasıl olursa her ihtimalin söz konusu olabileceğini de söylemem mümkün. Daha 4 gün var bundan sonra ne olur ne olmaz bilmem. Gidişat o ki partiler kendi logoları ile seçime girecek gibi hareket ediyorlar.
“Kuralın kapsamı genişletilecek”
“3 dönem kuralı işletilecek mi?” sorusuna ilişkin Ali Yavuz şöyle konuştu:
Değişim katsayısının yüksek olması bekleniyor. Tam bir karar vermiş değiliz şu anda. 3 dönem kuralının tüzüğün öngördüğünün ötesinde kapsamı daha da genişletilerek uygulanma ihtimalinin söz konusu olabileceğini öngörüyorum.
“HÜDA PAR’a kaç vekil verilecek”
HÜDA PAR’a verilecek milletvekili sayısı hakında da konuşan Ali İhsan Yavuz 8-9 vekil iddialarına ilişkin şunları söyledi:
Hayır o kadar değil. Ondan çok çok daha az olacak şekilde. Hem onları tatmin edecek hem bize de uygun gelecek bir sayıda anlaştık.