Kategori: Uncategorized

israil-ordusu-yedek-savas-pilotlari-ve-iha-operatorlerini-goreve-ca_02a99378.jpg
Uncategorized

İsrail ordusu, yedek savaş pilotları ve İHA operatörlerini göreve çağırdı

İsrail, Lübnan’dan atılan roketlere karşılık abluka altındaki Gazze’ye başlattığı saldırının ardından savaş pilotları, insansız hava aracı operatörleri ve hava savunma sistemi uzmanlarının da yer aldığı yedek askerlerine görev çağrısında bulundu.

AA

İsrail polisi, Mescid-i Aksa’daki Müslümanlara ses bombası,
kauçuk kaplı mermi ve coplarla orantısız güç kullanarak iki gece üst üste
müdahale etti.

Bu müdahale, işgal altındaki Doğu Kudüs’te gerilimi tırmandırdı,
olayların çıkmasına yol açtı.

İsrail ordusu, Lübnan’dan ülkenin kuzey bölgelerine bir dizi
roket atıldığını ve ülkenin kuzey bölgelerinde uyarı sirenlerinin devreye
girdiğini duyururken, İsrail Dışişleri Bakanlığı da, saldırıda 34 roket
fırlatıldığını bildirdi.

Gazze’ye saldırı

Çok geçmeden Lübnan’dan İsrail’in kuzeyine üç havan mermisi
atıldığını açıklanırken, acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı, saldırılarda
şarapnel isabet eden bir İsraillinin hafif, bir kişinin de sığınağa kaçarken
yaralandığını paylaştı.

Roket saldırılarının, Hamas’ın Lübnan’da konuşlu unsurları
tarafından düzenlendiğini belirten ve Hamas’ı sorumlu tutan İsrail, bunu fırsat
bilerek Gazze’ye saldırı başlattı.

Gazze’den de İsrail yönüne roketler fırlatılarak karşılık
verildi.

İsrail ordusu, yedek savaş pilotları ve İHA operatörlerini göreve çağırdı

İsrail’de dikkat çeken toplantı

İşgal altındaki Batı Şeria’nın Ürdün Vadisi bölgesinde
Yahudi yerleşim yeri yakınında bu sabah düzenlenen silahlı saldırıda ise iki
yerleşimci öldürüldü, biri ağır yaralandı.

Her yıl olduğu gibi yine saldırmak için Ramazan ayını bekleyen
İsrail ordusunun zulmü, dünyanın gözü önünde cereyan ederken, İsrail medyasında
dikkat çeken bir haber yayınlandı.

Buna göre Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, güvenlik otoriteleriyle
durum değerlendirmesi amacıyla toplantı yaptı.

İsrail ordusu, yedek savaş pilotları ve İHA operatörlerini göreve çağırdı

Yedek askerler göreve çağrıldı

Halevi, katıldığı toplantının ardından çok sayıda yedek
askerin göreve çağrılması yönünde talimat verdi.

Birliklerine teslim olması istenen yedek askerlerin çoğunun
hava savunma sistemi uzmanları, savaş pilotları ve İHA operatörleri olduğu
aktarıldı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da İsrail İç Güvenlik
Teşkilatı Şin-Bet (Şabak), Dış İstihbarat Teşkilatı Mosssad ve ordu komuta
kademesiyle yaptığı görüşmenin ardından ülke genelinde güvenlik önlemlerinin
artırılması talimatını verdi.

Gallant’ın işgal altındaki Batı Şeria’da iki Yahudi
yerleşimcinin öldürüldüğü silahlı saldırı hakkındaki soruşturmaya ilişkin
bilgilendirildiği kaydedildi.

İsrail ordusu, yedek savaş pilotları ve İHA operatörlerini göreve çağırdı

Kaynak

zonguldakta-elbisesi-tutusunca-agir-yaralanan-kadin-yasam-savasi_02e85323.jpg
Uncategorized

Zonguldak’ta elbisesi tutuşunca ağır yaralanan kadın, yaşam savaşını kaybetti

Sobayı yakmak için kullandığı jelin üzerine sıçrayıp, elbiselerini tutuşturması sonucu yaralanan genç kadın, tedavi gördüğü hastanede bir ay sonra yaşamını yitirdi.

Zonguldak’ta elbisesi tutuşunca ağır yaralanan kadın, yaşam savaşını kaybetti

DHA

Zonguldak’ın Ereğli ilçesine bağlı Hasbeyler köyündeki ailesiyle
birlikte yaşadığı evde, 6 Mart günü sobayı yakmak isteyen 30 yaşındaki Semra
Ergenekon Tikici, jel kullandı.

Tikici, jelin üzerine sıçrayıp elbiselerini tutuşturması
sonucu yaralandı.

Ailesinin ihbarı üzerine Tikici, adrese sevk edilen
ambulansla Ereğli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

1 aylık yaşam
savaşını kaybetti

Tedaviye alınan Semra Ergenekon Tikici, 1 aylık yaşam
savaşını kaybetti…

Bu sabah yaşamını yitirin Semra Ergenekon Tikici, Hasbeyler
köyünde cuma sonrası kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.

Kaynak

necla-gngr-kragas-kadn-takmlarmz-da-byk-stadyumlarm_02ed1542.jpg
Uncategorized

Kadın takımlarımız da büyük stadyumlarımızda oynamalı

A Milli Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Necla Güngör Kıragası, Türkiye Futbol Federasyonu’nun aldığı kararların ve Süper Lig’deki takımların da kadın şubesi açmasıyla kadın futboluna ilginin arttığını söyledi.

Necla Güngör Kıragası: Kadın takımlarımız da büyük stadyumlarımızda oynamalı

İHA

A Milli Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Necla Güngör Kıragası, milli takımın durumu, hedefleri ve Türkiye’deki kadın futbolunun son dönemdeki yükselişi hakkında açıklamalarda bulundu.

“Çok keyifli başladık”

Azerbaycan ile oynanacak özel maçların hazırlıklarının iyi gittiğini belirten Kıragası, şunları söyledi:

“Çok keyifli başladık. Çünkü depremden dolayı yapmamız gereken FIFA takvimi arasında kampımızı yapamadık, iptal ettik. O yüzden birbirimizi çok özlemişiz. Oyuncular birbirini çok özlemişler. Milli takımın havası her zaman olduğu gibi bambaşka olduğu için çok keyifli başladık, sakatsız bir şekilde devam ediyoruz.”

Necla Güngör Kıragası: Kadın takımlarımız da büyük stadyumlarımızda oynamalı

“Uluslar Ligi ilk defa kadınlar için bu sene uygulamaya geçecek”

Azerbaycan maçlarıyla yeni dönemin startı vereceklerini açıklayan Necla Güngör Kıragası, şu şekilde konuştu:

“Uluslar Ligi ilk defa kadınlar için bu sene uygulamaya geçecek. C Ligi’nden başlayacağız. Bizim için çok kıymetli bir serüven de başlayacak. Hedeflerimiz C Ligi’nden çıkıp, kendimizi iyi liglere atıp oradan da şampiyonayı görebilir miyiz, onun mücadelesini vereceğiz.”

“Milli Takım ne olursa olsun çok kutsal bir yer”

Türkiye’deki kadın futbolunun durumunun sorulması üzerine 41 yaşındaki teknik direktör, şu şekilde cevap verdi:

“5-8 yaş arasındaki kız çocukların futbolla tanışmasıyla ilgili projeler üretiyoruz. O projeden çıkacak kızlar 10 sene içerisinde istenilen noktaya geldiği zaman emin olun çok daha iyi yerlere geleceğiz. Mevcut durum olarak ise çok güzel bir ivme kazandık. Son 3 senedir özellikle Türkiye Futbol Federasyonumuzun vermiş olduğu kararlarla beraber, Süper Lig’deki takımların kadın şubesi açması, büyük camiaların büyük destekleriyle beraber güzel bir yolda ilerlemeye başladık. Milli Takım ne olursa olsun çok kutsal bir yer. Herkesin desteklediği, ülkeyi tamamen tek vücut haline getiren en kıymetli ögelerden biri. Biz de görevin bilincini ve ağırlığının farkında olarak da en iyi yerlere getirmeye çalışıyoruz.”

Necla Güngör Kıragası: Kadın takımlarımız da büyük stadyumlarımızda oynamalı

“Sağ olsun bizi çok destekliyor”

A Milli Erkek Futbol Takımı Teknik Direktörü Stefan Kuntz ile iyi bir iletişimleri olduğunu aktaran Necla Güngör Kıragası, şunları dedi:

“Sağ olsun bizi çok destekliyor. Çok da yakından ilgileniyor. Kendisi ile oyun kurguları anlamında hem fikir alışverişlerinde bulunuyoruz. Aynı zamanda da iletişimimizi hiç koparmıyoruz. Sadece Kuntz ile ilgili bir durum değil, bundan önceki bütün teknik direktörlerimizle de çok sıkı bağlarımız vardı. Teknik insanlar olarak da fikir alışverişini yapmaya çalışıyoruz.”

Necla Güngör Kıragası: Kadın takımlarımız da büyük stadyumlarımızda oynamalı

“Milli takım arasından sonra play-off’lar başlayacak”

Bu sezonki Kadın Futbol Süper Ligi’ni de değerlendiren Kıragası, şu açıklamada bulundu:

“Milli takım arasından sonra play-off’lar başlayacak. Herkesin takip etmesini tavsiye ediyorum. Kıran kırana, seyir zevki yüksek maçlar izlemeye başlayacağız. Bu sene, geçen seneye göre ligin kalitesi çok daha arttı. Çünkü ligimize çok iyi yabancılar gelmeye başladı. Bilinirlik arttığı için taraftarların hem desteği hem de baskısı kızları da çok ciddi anlamda motive eden bir durum. Öyle olunca da çok keyifli bir süreç olacağını düşünüyorum. En büyük isteğim şampiyon olan takımımızın Şampiyonlar Ligi’nde son 16’yı görmesi, son 8’i görmesi. Bizim için çok kıymetli olacak. Oradan alacağımız ülke puanı her şeyi değiştiren unsurlar. Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek için sadece milli takım ayağı değil, lig taraftaki ayakta da çok güçlü olmamız lazım. Bütün kulüplerimiz de ciddi anlamda yatırım yaptı. Şampiyonlar Ligi’ne giden hangi takımımız olursa olsun en iyi şekilde temsil edecek.”

“Elimizdeki oyuncu profiline göre oyun kurgularını yapmak bizim görevimiz”

Taktik anlayışı hakkında da bilgi veren Necla Güngör Kıragası, şöyle konuştu:

“Ben çok garanticiyim aslında. Savunma ağırlıklı değil ama elinizde hangi malzeme var, ona göre yemek yaparsınız dimi, bizim de kadın futbolundaki durumumuz bu. Elimizdeki oyuncu profiline göre oyun kurgularını yapmak bizim görevimiz. Uluslar Ligi’ne kadar oynadığımız dönemde gruplarda Almanya, Hollanda ve Portekiz ile karşılaştık. Bunlar Avrupa’da kadın futboluyla özdeşleşen ülkeler. Bu ülkelerle karşılaştığınız için ister, istemez seviye birbirinden farklı. Oyun mantalitem her zaman topa sahip olan, topa sahip olduktan sonra da hızlı geçişleri yapabilen takım kurgusu üstünde gitmeye çalışıyorum. Azerbaycan ile karşılaşacağız, o karşılaşmamızda önde baskı yapıp, topa sahip olup, 2-3 tane üzerinde durduğumuz varyasyonlar var. Onlarla beraber sonuçlandırma yapmak istiyoruz. Hangi rakiple oynadığımız burada çok kıymetli. Eğer Almanya, Hollanda ve İngiltere gibi çok güçlü rakiplerle oynuyorsanız daha savunma ağırlıklı, kazandığın topla hızlı geçişlerle bitirmeye çalışıyorsun. O biraz oynadığınız takım, oyuncu grubunun özellikleriyle çok bağdaşan bir durum.”

Necla Güngör Kıragası: Kadın takımlarımız da büyük stadyumlarımızda oynamalı

“Klopp benim için çok özel”

Liverpool’un Alman Teknik Direktörü Jürgen Klopp ile ilgili düşüncelerini açıklayan Kıragası, şu şekilde konuştu:

“Jürgen Klopp’a bayılıyorum. Klopp benim için çok özel. Biyografisinden tutun, oyun mantalitesi, anlayışı, tarzı ve oyuncularla iletişimi benin için kıymetli. Bu aralar kötü gitse de her zaman kalbimde.”

Necla Güngör Kıragası: Kadın takımlarımız da büyük stadyumlarımızda oynamalı

“Algı tamamen değişti”

Büyük kulüplerin kadın futbol şubeleri kurmasının etkilerinden bahseden 41 yaşındaki teknik direktör, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Algı tamamen değişti. Kadın oyuncular şimdiye kadar görmedikleri ilgiyi, profesyonel ortamı görmeye başladı. Böyle olunca oyuncu da kendine çeki düzen veriyor. ‘Benim kendime bakmam lazım. Çünkü ben büyük bir camianın oyuncusuyum’ diyor. Büyük camiaların formalarını da giyince o sorumluluğu almaya başladılar. Önceden bizler yetenekli gördüğümüz kız çocukları için anne ve babayı ikna etmeye çalışıyorduk. ‘Ne olursunuz kızınızı gönderir misiniz? Bir ışık var, bu çocuktan çok iyi futbolcu olur’ dediğimiz aileler şimdi tam tersi, ‘Ne olursunuz hocam, sol ayağı da var. Bizim kızı değerlendirir misiniz?’ demeye başladılar. Geldiğimiz noktada ne kadar keyifli, aslında bir şeyleri başardığımızın, taşın artık yolda yuvarlanmaya başladığının emareleri.”

“Galatasaray – Fenerbahçe maçı muhteşem oldu”

Bu sezon Kadın Süper Ligi’ndeki hangi maçların aklında kaldığıyla ilgili soruya Kıragası, şunu dedi:

“En son oynanan Beşiktaş – ALGspor maçı çok kıyasıya geçti, son dakikada atılan gol çok güzeldi. Galatasaray – Fenerbahçe maçı muhteşem oldu. Tam istediğimiz tempo yakalandı. En son izlediğim en güzel maçlardan biri, Galatasaray – FOMGET”

Necla Güngör Kıragası: Kadın takımlarımız da büyük stadyumlarımızda oynamalı

“Kadın takımlarımız da büyük stadyumlarımızda oynamalı”

Son olarak Türk halkını Kadın Milli Takımı’nın maçlarına davet eden Necla Güngör Kıragası, sözlerini şöyle tamamladı:

“Uluslar Lig kurası için mayıs ayında gideceğiz. Sonra da milli takım takvimimiz açıklanacak. Buradan tüm halkımızı, ülkemizde oynadığımız maçlara davet ediyoruz. Onlarsız gerçekten eksiğiz. Biz en son İsrail ile Mersin’de maç oynadık. Taraftarımız olmasaydı mağlup olabileceğimiz maçı taraftarımızın desteğiyle son dakikada attığımız golle kazandık. O yüzden onların desteği çok önemli. Milli maçlarımıza bekliyoruz. Düşünsenize ortaya bir ürün koyuyorsunuz, ürünün izlenebilirliği, görünebilirliliği kadar motive oluyorsunuz. Bizim oyuncularımız da ister istemez iş görünür olursa, taraftar desteğini görürse, rakip takımın taraftarı bile olsa o sizin için motivasyon aracı. O yüzden kıymetli olduğunu düşünüyorum. Kadın takımlarımız da büyük stadyumlarımızda oynamalı.”

Necla Güngör Kıragası: Kadın takımlarımız da büyük stadyumlarımızda oynamalı

Kaynak

her-gun-22-bin-cocuk-yoksulluktan-oluyor-100-milyondan-fazla-cocuk-so_02c32876.jpg
Uncategorized

Her gün 22 bin çocuk yoksulluktan ölüyor, 100 milyondan fazla çocuk sokakta yaşıyor

Yetim Vakfı, her yıl ramazan ayının 15. günü idrak edilen Dünya Yetimler Günün münasebetiyle yaşadığımız çağın insanlık karnesini gözler önüne serdi. Vakfın Başkanı Murat Yılmaz tarafından açıklanan Sokak Çocukları Raporu’na göre dünyada her gün 22 bin çocuk yoksulluktan ölürken 100 milyondan fazlası sokaklarda yaşıyor.

ensonhaber.com

Yetim Vakfı Başkanı Murat Yılmaz tarafından kamuoyuna
duyurulan ‘Sokak Çocukları Raporu’ dünyanın dört bir yanında yaşanan insanlık trajedisini
rakamlarla gün yüzüne çıkardı. Rapora
göre, dünyada her gün 22 bin çocuk yoksulluk sebebiyle vefat ederken 100
milyondan fazlası sokaklarda yaşıyor, 200 milyonu aşkın çocuk ise işçi olarak
çalışıyor. Başkan Murat
Yılmaz, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğündeki Mavi Salon’da düzenlenen basın
toplantısında, dünya üzerinde her dört çocuktan birinin savaş, çatışma ve
felaketlerden etkilenen ülkelerden birinde yaşadığını, 1 milyar çocuğun çok
boyutlu yoksullukla yüz yüze olduğunu söyledi.

200 MİLYON ÇOCUK
ÇALIŞMAK ZORUNDA

Başkan Yılmaz, dünyada yaklaşık 200
milyona yakın çocuğun çalışmak zorunda kaldığını, sayıları 80 milyona varan
mültecilerin yarısını da yine çocukların oluşturduğuna dikkati çekerek
sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu başlıklara dahil olan çocukların önemli bir
kısmı da sosyal yetimler olarak adlandırılmaktadır. Bu şekilde bakıldığında 2,5
milyarlık dünya çocuk nüfusunun yüzde 40’ını oluşturan 1 milyar çocuğun yetim
statüsünde olduğunu söyleyebiliriz.”

ACI TABLO YOK SAYILIYOR

Yılmaz, raporun hazırlık sürecinde
araştırmacıların net rakamlara ulaşmakta zorlandığına dikkati çekerek dünya
genelinde adeta çocuklara yaşatılan acıların yok sayıldığını üzülerek
gördüklerini vurguladı. Vakfı olarak böylesi bir duruma asla katlanamayacakları
için dünyada yaşanan drama dikkat çekmek amacıyla sokak çocuklarına
odaklandıklarını belirten Başkan Yılmaz raporda, çocukları sokağa iten
sebepleri, sokakta karşılaştıkları problemleri, dünyada ve Türkiye’de sokak
çocuklarının içinde bulunduğu şartları, sivil toplum kuruluşlarının ve
devletlerin bu konuda neler yaptıklarını araştırmaya çalıştıklarını ifade etti.

4,5 MİLYON DEPREMZEDE
ÇOCUK

Diğer yandan Başkan Yılmaz, Kahramanmaraş
merkezli depremlerden 4,5 milyon çocuğun etkilendiğini kaydeden Yılmaz, şöyle
devam etti: “Enkaz altında vefat eden çocuklarımız olduğu gibi
ebeveynlerini kaybederek yetim ve öksüz kalan çocuklarımızın sayıları da az
değildir. Bununla birlikte koruyucu aile olabilmek için Aile ve Sosyal
Hizmetler Bakanlığına yapılan 350 bin başvuru, çocuklarımıza sahip çıkma
anlamında oldukça manidardır. Yetim Vakfı olarak bizler de acil insani
yardımlar ve psiko-sosyal destek anlamında ilk günden beri deprem bölgelerinde
yaraları sarmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar 30 milyonda TL değerinde yardım malzemesi bölgeye ulaştırdık. Bölgedeki çocuklara yönelik psikososyal destek
etkinliklerimiz ise 5 ayrı noktada haftalardır aralıksız sürüyor. Her şey
normale dönünceye kadar bölgede olacağız.”

YETİM
VAKFI SOKAK ÇOCUKLARI RAPORUNDAN BAZI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ:

Birey
Olarak Ne Yapılabilir?

Sokak çocuklarının maruz kaldıkları
sözel ve psikolojik şiddeti önlemek için birey olarak kendimizden başlayarak
yakın çevremizi bilgilendirebiliriz.

Sokak çocukları için devlet eliyle veya
sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülen iyilik çalışmalarına destek
olabiliriz.

Sivil
Toplum Kuruluşları Olarak Ne Yapılabilir?

Çocukların sokakta maruz kaldıkları
sözel ve psikolojik şiddet konusunda kamuoyunu bilgilendirme çalışmaları
yürütülebilir.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’yla
birlikte koruyucu ve önleyici müdahalelerin yanı sıra sokak çocuklarının
problemlerine yönelik ülke genelinde projeler geliştirilebilir ve başlangıç
olarak büyük şehirler tercih edilebilir.

Sivil toplum çalışmalarının projeleri
çeşitlendirilebilir. Sokak tabanlı, koruyucu önleyici ve savunuculuk
faaliyetleri arttırılabilir. Sivil toplum kuruluşları ve devlet işbirliğiyle
çocuk destek merkezleri iyileştirilebilir.

Sokak çocuklarının topluma entegrasyonu
sağlanabilir. Bu konuda akademik çalışmalar yapılabilir.

Devlet
Olarak Ne Yapılabilir?

Çocukları sokağa iten sebeplere engel
olunarak ilk başta koruyucu önleyici çalışmalar yapılmalıdır.

Sokak çocukları hakkında güncel ve
nitelikli çalışmalar yürütülebilir. Bu ihtiyacın giderilmesi için sokak
çocukları hakkında il yönetimlerince araştırma yapılarak bu çocukların
sayıları, yaşam alanları, ihtiyaçları ve durumları tespit edilebilir ve her il
için sivil toplum kuruluşları işbirliğiyle eylem planları yapılabilir.

Yurtlarda çalışan görevlilere, çocuk
psikolojisi ve dezavantajlı gruplarla çalışmak konularında hizmet içi eğitimler
verilebilir.

Sokak çocukları yaşadıkları olumsuz
ortam ve maruz kaldıkları zorluklar sebebiyle psikolojik güçlükler, fiziksel
hastalıklar yaşayabilmektedir. Bununla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı ve sivil
toplum kuruluşları işbirliğiyle tarama ve tedavi çalışmaları yapılabilir.

Çocukların sokakta çalışmasının önüne
geçebilmek için maddî durumu yetersiz ailelerin çocukları takip edilip bu
konuda kendilerine maddî destek ve eğitim desteği verilebilir.

Aile içi şiddet, boşanma ve ebeveyn
kaybı yaşayan çocuklar “okul, öğretmen ve muhtarlık” işbirliğiyle tespit edilip
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından takip edilerek desteklenebilir.

Çocukların sokakta kaldıkları izbe,
terkedilmiş yerler denetlenerek burada kalmalarının önüne geçilebilir.

Çocukları suça ve madde kullanımına iten
çete ve mafyavari oluşumlara engel olunabilir.

Madde bağımlılığı olan çocuklar tedavi
edilebilir.

Yaşları büyük çocuklar istedikleri
meslek kurslarına yönlendirilebilir ve istihdam edilebilir.

Bu çocuklar, maddî durumu yetersiz, tek
ebeveynli, çok çocuklu ailelerden başlamak üzere psikolog, psikolojik danışman,
psikiyatrist ve sosyal hizmet uzmanları tarafından düzenli olarak takip edilip
desteklenebilir.

Büyük şehirlere göçü önleyecek
çalışmalar planlanabilir ve düzensiz kentleşme, göç ve ekonomik şartlara bağlı
olarak çocukların sokağa düşmeleri engellenebilir.

Sokaktaki çocukların aileleri tespit
edilerek aile sorunlarının çözülmesi konusunda kendilerine danışmanlık hizmeti
verilebilir.

Kaynak

yeni-haber-basligi_02cc8282.jpg
Uncategorized

Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin 3’üncü toplantısı Murat Kurum başkanlığında başladı

Şehirlerin doğal afetlere karşı hazır hale getirilmesi için 13 kuruldan oluşturulan Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin yeni toplantısı için yetkililer ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde bir araya geldi.

Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli'nin 3'üncü toplantısı Murat Kurum başkanlığında başladı

DHA

Türkiye’nin 6 Şubat’tan bu yana mücadelesini sürdürdüğü yıkıcı depremlerin ardından yaralar sarılmaya başlandı, şehirlerin yeniden ayaklanması için çalışmalar hızlandırıldı.

Bu süreçte bir ilke de imza atıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin oluşturulacağını duyurdu.

Şehirlerin doğal afetlere daha hazırlıklı hale getirilmesi için oluşturulan projenin ilk toplantısı ise 3 Mart’ta İstanbul’da Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde gerçekleştirildi.

Türkiye afetlere hazır hale getiriliyor

Yetkin bilim insanları, ilgili kurumların teknik ekiplerinin yanı sıra yabancı uzmanların da destek vereceği çalışmada yer alacak kurul üyeleri belirlendi.

Son olarak, projedeki çalışma gruplarının görev alanları belli oldu.

İkinci toplantı ise 10 Mart’ta Gaziantep’te Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum koordinasyonunda gerçekleştirildi.

Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli'nin 3'üncü toplantısı Murat Kurum başkanlığında başladı

13 kurul oluşturuldu

Kurum, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, şehirleri afetlere karşı dirençli hale getirecek kurulların, “Destek Hizmetleri ve Sosyal Politikalar”, “Deprem ve Yer Bilimleri”, “Hasar Tespit” “Enkaz ve Atık Yönetimi”, “Şehirleri İnşa ve İhya”, “Kentsel ve Kırsal Dönüşüm”, “Mekansal Planlama”, “Yeni Yapı Teknolojileri”, “Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Akıllı Şehirler”, “İklim Dostu Yeşil Dönüşüm”, “Kentsel ve Kırsal Altyapı”, “Tarihi ve Kültürel Miras” ve “Kriz Yönetimi ve İletişim” isimleriyle oluşturulduğunu bildirdi.

Murat Kurum başkanlığında toplantı başladı

Son olarak 3’üncü toplantı ise bugün İstanbul’da Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde başladı. Toplantı öncesi değerlendirmelerde bulunan, Deprem ve Yer Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak, değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli'nin 3'üncü toplantısı Murat Kurum başkanlığında başladı

“Bütün yaptığımız hesaplamalar üç boyutlu”

İstanbul ve Marmara Bölgesinin önemli bir gündem olduğunu belirten Prof. Dr. Cenk Yaltırak’ın açıklamaları şu şekilde:

Benim de o paralelde yürüttüğüm çalışmalar var. Onları izleyeceğiz. Yani bakanlık neler yapıyor? O konuda bilgi alacağız. Büyük ihtimalle bir yol haritası gösterilecek. Onun üzerinden, biz de kendi yaptıklarımızı, neler yapılması gerektiği yönündeki görüşlerimizi Bakanlığa ileteceğiz. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yürütülen bir çalışma sonucu yeni bir fay haritası yapıldı. 2022 yılında da dünyanın en iyi dergilerinden birinde yayınladık bunu. Bu fay haritası daha önceki haritalardan daha çok veri kapsıyor. Yani 22 bin kilometre sismik veriden yapılmış bir harita. Daha önceki haritalar 2001 yılında işte bin 630 kilometre ve ona katkıda bulunan bir miktar, yani 2 bin 500’ü bulan kilometre bir veriye sahipti.

Şu anda elimizde çok büyük bir veri setinden yapılmış bir fay haritası var. Bütün yaptığımız hesaplamalar üç boyutlu, daha öncekilerin hepsi iki boyutluydu. Zaman bağımlı olarak yapıyoruz. Aynı zamanda elimizde oluşturduğumuz, Marmara Bölgesi’ndeki zeminlerin özel bir haritası var. O özel haritaya göre de ivmeler, tasarım ivmeleri, spektral ivmeleri hesaplayabiliyoruz. Şimdilik çok büyük bir veri ile uğraştığımız için 120 bin noktada 750’ye 750 metrelik pikseller içinde her zeminin davranışını biliyoruz.

Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli 3. toplantısı başladı #2

“Hastanın hangi hücreleri tehlikeliyse onları alacağız”

Eskiden olmuş yani 2019 depremleri, bu en son Düzce’de olan depremde de modelimizi test ettiğimiz zaman yaptığımız hesaplamaların yüzde 95 başarılı olduğunu görüyoruz. Bu çok önemli bir şey çünkü Marmara’da 100 tane istasyon var. Rastgele bu istasyonlar ve biz 750 metreye 750 metre piksellerde hesapladığımız veriler ve koyduğumuz algoritmayla görülüyor ki yüzde 95 başarımlı. Yani bunlar yüz metreye, yüz metre inse de büyük ihtimalle başarım oranı, bu oranlar içinde kalacak. Bu çok önemli, büyük bir şey. Daha henüz farkında da değiller. Bu bütün yaklaşımları değiştiriyor, çünkü bu ilkelere göre aynı sokaktaki bir binaya hasar atayabilirsiniz, birine atamayabilirsiniz. Çünkü binayı da bu işin içine kattığınız zaman, kentin topluca yıkılması gerekmiyor.

İstanbul’u baştan aşağı yenilemek gerektiği söyleniyor. Biz de öyle değil diyoruz. Laparoskopik cerrahiyle müdahale gibi, hastanın hangi hücreleri tehlikeliyse onları alacağız. Büyük bir ekonomik açmazın içine sürükleyebilecek bir yapılaşmaya karşı; çünkü malzeme yok, insan yok, kısa zamanda yapmak da mümkün değil. Yanlış yerden başlarsanız doğru yapılması gereken yeri de yapmamış olacaksınız. Onun için bu anlayışı değiştirilmesine çalışıyoruz.

Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli 3. toplantısı başladı #1

“Karar vericilere bir öneriler silsilesi hazırlamış bulunuyoruz”

Prof. Dr. Haluk Özener ise, şu ifadeleri kullandı:

Bu toplantı buradaki üçüncü toplantı olabilir ama bu grubun üyeleri olarak defalarca uzaktan bağlantı yaparak biz belirli toplantılar yaptık ve sonucunda karar vericilere bir öneriler silsilesi hazırlamış bulunuyoruz. Özellikle deprem ve yer bilimleri çalışma grubu üyeleri olan jeofizik, jeodezi, jeologlar, yer bilimciler yani deprem mühendisleri, inşaat mühendisleri ve tarihçiler de var. Özellikle, faylardaki deprem tekrarlama aralıkları, sakınım zonları ve deprem zararlarının azaltılması konusunda üzerimize düşen hangi görevler olabilir ve karar vericilere ne gibi öneriler sunabiliriz, bunları yazılı hale getirdik. Cumhurbaşkanlığımıza, dolayısıyla da bugün burada Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum Beyefendiye takdim edeceğiz.

Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli'nin 3'üncü toplantısı Murat Kurum başkanlığında başladı
Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli'nin 3'üncü toplantısı Murat Kurum başkanlığında başladı

Kaynak

yeni-haber-basligi_022ff750.jpg
Uncategorized

Hande Sarıoğlu cüretkarlığını konuşturdu! Barbie akımına uydu, o pozu nefes kesti: “Yapıyorsun bu sporu”

Güzel sunucu Hande Sarıoğlu, yine cesurluğunu konuşturdu. Sarıoğlu Barbie akımına uydu. Havalı tarzıyla poz veren güzel spiker sosyal medyadaki yorumlara “Şimdi Ken’ler düşünsün” yanıtını verdi.

Hande Sarıoğlu cüretkarlığını konuşturdu! Barbie akımına uydu, o pozu nefes kesti:

19 Eylül 1988 tarihinde Düzce’nin Akçakoca ilçesinde dünyaya gelen Hande Sarıoğlu, i İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü’nden mezun oldu.

Başarılı isim mezun olduktan sonra okuduğu bölümden farklı bir yön çizdi ve Aşk-ı Memnu dizisinde konuk oyuncu olarak yer aldı.

Spikerlik yapan başarılı isim Habertürk ekranlarından ise dans videosu nedeniyle gönderildiğini açıkladı.

Sarıoğlu, sosyal medya hesabından yayınladığı dans videosu ile ünlendi ve uzun süre de konuşuldu.

Şimdilerde Ertan Süzgün ile Youtube üzerinden yayınlar yapan Sarıoğlu, sosyal medya paylaşımlarıyla da dikkati çekiyor.

Son olarak Barbie pozu veren Hande Sarıoğlu, sosyal medyayı bir kez daha salladı.

Barbie Hande

Arkadan pozlar olsun, dekoltem olsun. Taytlarım olsun
filan pozumu veririm. Arayıştayım sananlar oluyor. Bir kere adımı duydunuz mu?
Ben istesem, o yalılar, arabalar onları elimi sallasam ellisi” d
iyerek
iddialı açıklamalarda bulunan Hande Sarıoğlu son olarak Barbie akımına uydu.

Siyah transparan elbisesiyle kıvrımlarını sergileyen spiker
“Hem harbi hem Barbie” dedi.

Hayranlarından beğeni yorumları alan Hande Sarıoğlu bir
takipçisine de “Şimdi Ken’ler düşünsün” yanıtını verdi.

Kaynak

yeni-haber-basligi_032d8472.jpg
Uncategorized

Bursa’da alacak verecek meselesinde kan aktı

Bağ evine davet ettiği arkadaşıyla tartışan Ali Hamdi Bayrak, av tüfeği ile kafasından vurularak öldürüldü. Bunun ardından jandarma ekiplerini arayarak cinayet işlediğini itiraf etti.

Bursa'da alacak verecek meselesinde kan aktı

İHA

Bursa’nın İznik ilçesinde Yenişerefiye Mahallesi’nde korku dolu anlar yaşandı.

Edinilen bilgiye göre, Ali Hamdi Bayrak (46), bağ evine çağırdığı arkadaşı İ.G. (60) ile alacak verecek sebebiyle tartışmaya başladı.

Tartışmanın büyümesi üzerine İ.G., yanında bulundurduğu tüfeği ile Bayrak’ı kafasından vurdu.

Cinayeti itiraf etti

Kafasından vurulan Bayrak, hayatını kaybederken, arkadaşı ise jandarma ekiplerini arayarak cinayet işlediğini itiraf etti.

Zanlı gözaltına alınırken, Bayrak ise yapılan incelemenin ardından morga kaldırıldı.

Bursa'da alacak verecek meselesinde kan aktı
Bursa'da alacak verecek meselesinde kan aktı
Bursa'da alacak verecek meselesinde kan aktı

Kaynak

bakan-yanik-bugune-kadar-89-milyon-urun-dagittik-5_0326c.jpg
Uncategorized

Bugüne kadar 89 milyon ürün dağıttık

Bakan Derya Yanık, depremin ilk gününden itibaren 3 bin 259 ASYA personeli ve 574 araçla depremzedelerin yaralarını saraya çalıştıklarını belirterek, “64 kalemde yaklaşık bugüne kadar 89 milyon adet ürün dağıttık” dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık: Bugüne kadar 89 milyon ürün dağıttık

DHA

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Kahramanmaraş’ta AK Parti ve MHP il teşkilatlarını ziyaret ettikten sonra Şehit İdare Ateşe Galip Özmen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bahçesine kurulan sosyal marketin açılışını gerçekleştirdi.

Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun’un ile milletvekillerinin de eşlik ettiği Bakan Yanık, marketi gezip personelden bilgi aldı.

Ardından açıklamalarda bulunan Bakan Yanık, depremzedelerin yaralarının sarılması için üzerlerine düşen bütün sorumluluğu yerine getirme gayreti içinde olduklarını kaydetti.

“Bugüne kadar 89 milyon ürün dağıttık”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın afet ve acil durum kapsamında psikososyal ile ayni bağış ve depo yönetimi olarak iki temel sorumluluğu bulunduğunu ifade eden Bakan Yanık, şöyle konuştu:

Ayni yardımlarla alakalı son durumumuz halihazırda bugüne kadar 3 bin 259 ASYA personelimizle 574 araçla deprem bölgesinde 11 ilde hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Hava seferi olarak 445 helikopter, 42 uçak toplam 487 hava seferi yapmışız bugüne kadar. An itibarıyla toplamda 71 depomuz var. Biliyorsunuz depoları deprem bölgesinde belleği lojistik merkezler olarak oluşturduk ve buralara şu anda içerde gördüğünüz malzemeler de dahil olmak üzere sarf malzemelerini depolayarak ihtiyaç duyulan bölgelere o depolardan dağıtımlarını yapıyoruz. Yurt dışından gelen yardımlar içinde daha çok gümrük kapılarına yakın kurduğumuz depolarımız var. 16 yurt dışı depomuz halihazırda faaliyet gösteriyor. Toplamda 87 depomuz halihazırda aktif olarak kullandığımız depolarımız. Bugüne kadar sadece bakanlık olarak bizim yönettiğimiz kısımda 20 bin 651 TIR boşaltmışız. Bunun dışında diğer kurumlarımızdan gelen yardımlarla beraber hakikaten gerek yurt içinden gerekse yurt dışından çok yoğun bir yardım seferberliği içinde olduk, olmaya devam ediyoruz. 6 Nisan 2023 Perşembe itibarıyla deprem bölgesinde toplam 203 sosyal market kurduk. Deprem bölgesi dışında da özellikle depremzede vatandaşlarımızın yoğun olarak transfer oldukları tahliye noktalarına da 94 adet sosyal market kurduk. Buralardan vatandaşlarımız ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Bunun dışında sosyal marketlere erişimde güçlük çeken yaşlarımız, engellilerimiz, küçük çocuklu ailelerimiz, kırsalda çeperlerde olan aileler olabilir. Bunlar içinde 11 mobil sosyal marketimiz halihazırda sahada deprem bölgesi içerisinde toplamda görev yapıyor. Tabii 64 kalemde yaklaşık bugüne kadar 89 milyon adet ürün dağıtmışız. Bunları tek tek saymak mümkün değil ama bir kanaat oluşturması bakımından birkaç veriyi sizinle paylaşacağım. Bugüne dek deprem bölgesinde 3 milyon 270 bin adet battaniye dağıtmışız. 1 milyondan fazla yatak ve yorgan dağıtmışız. 350 binden fazla elektrikli ısıtıcı dağıtmışız. 2 milyon 700 bin gıda kolisi dağıtmışız ve önümüzdeki süreçte de özellikle ramazan boyunca da dahil olmak üzere bu hizmetlerimizi devam ettireceğiz.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık: Bugüne kadar 89 milyon ürün dağıttık

“1 milyon 481 bin psikososyal destek görüşmesi yapıldı”

Bakanlık olarak afet kapsamında sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına bugüne kadar 1 milyar 399 milyon 650 bin lira acil durum ödeneği gönderdiklerini sözlerine ekleyen Bakan Derya Yanık, şöyle devam etti:

Psikososyal destek çalışmalarımızla alakalı deprem bölgesinde bugüne kadar 4 bin 808 personelle 1 milyon 481 bin 367 görüşme gerçekleştirmişiz. Psikososyal destek çalışmalarını önemsiyoruz. Çünkü afet ve acil durum sebebiyle günlük rutini, günlük hayatı bozulan vatandaşlarımızın tekrar o günlük yaşamlarına dönebilmeleri için ihtiyaçları olan bütün süreci planlama çalışmaları psikososyal destek çalışmaları kapsamında yapılıyor. Biz de bu süreci çok önemsiyoruz. Şu anda afet durumu içerisinde yaptığımız psikososyal destek çalışmalarının dışında önümüzdeki 2 yılı bütün paydaş kuruluşumuzla beraber ilgili bakanlıklarımızla beraber 2 yılı akut dönemmişçesine psikososyal destek çalışmaları kapsamında planladık. Acil eylem planımızı oluşturduk ve sahaya göndererek uygulanmasına başladık. Deprem bölgesi dışında 5 bin 213 personelimizle 649 bin 673 görüşme gerçekleştirmişiz bugüne kadar. Alo 183 hattımıza gelen çağrılarda 15 personelimiz 911 görüşme gerçekleştirmiş. Deprem bölgesinden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne giden vatandaşlarımız var.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık: Bugüne kadar 89 milyon ürün dağıttık

“1783 çocuk ailesine teslim edildi”

Depremde hastanelere kaldırılan refakatsiz çocukların son durumlarıyla ilgili de bilgiler aktaran Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, şunları söyledi:

Depremzede vatandaşlarımız arasında çocuklarımız çok önemli bir yer tuttu. Bizim de çok hassasiyette ve dikkatle takip ettiğimiz refakatsiz çocuklarımızla ilgili de son durumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bugüne kadar bakanlığımıza ulaşan refakatsiz çocuk sayısı 1915. Son zamanlarda bu sayıyı özellikle aynı tekrarladığımızı duyuyorsunuz. Bunun sebebi şu açıklığa kavuşturmak isterim. Depremin ilk zamanlarında belli bir süre Sağlık Bakanlığımız bizim Bakanlığımız ve İçişleri Bakanlığımız Emniyet Genel Müdürlüğümüz ile beraber refakatsiz olan çocukların tamamı bizim kayıtlarımıza girmekte ve sonrasında kimliklendirme ve ailelerine teslim süreçlerini biz takip etmekte idik. Ancak yaklaşık bir aydır refakatsiz çocukların kimliklendirme işlemleri asayişi ilgilendirdiği için doğrudan doğruya Emniyet Genel Müdürlüğümüz İçişleri Bakanlığımız uhdesine geçti. Biz şu anda bakanlığımızın kayıtlarına girmiş 1915 çocuğumuzun, hali hazırda kimliği bilinmeyen yahut ailesine ulaşılması gereken kısmıyla ilgili çalışmaları sürdürüyoruz. O yüzden özellikle hatırlatmak istiyorum. Çünkü son açıklamalarımızda 1915 üzerinden hiç bu sayı değişmiyor mu deniyor. Aslında değişiyor ama şu anda takip eden asayiş kısmı sorumluluğu Emniyet Genel Müdürlüğü’müzde kolluk güçlerimizde olduğu için onlar o işlemlere devam ediyorlar. Kurum bakımına ihtiyacı olan çocuklar varsa onlar bizim kurumlarımıza geliyorlar. Orada herhangi bir sorun yok. Şu ana kadar 1915 çocuğumuzdan ailesine teslim edilen çocuk sayısı 1783, hastanede takibi yapılan çocuk sayısı 47, hastanede tedavisi devam ederken vefat eden çocuk sayısı maalesef 7, kuruş bakımına alınan çocuğumuz 78, kuruluş bakımında olup da halihazırda kimliği henüz tespit edilememiş çocuk sayımız da 23. Bu çocuklarımızın dışında ayrıca 472 çocuğumuzun, ailelerin aradığı çocuklar içerisinde 472 çocuğumuzun da vefat ettiği bilgisini paylaşmak isterim.

Bakan Yanık: Bugüne kadar 89 milyon ürün dağıttık #2
Bakan Yanık: Bugüne kadar 89 milyon ürün dağıttık #3
Bakan Yanık: Bugüne kadar 89 milyon ürün dağıttık #7

Kaynak

yeni-haber-basligi_03386737.jpg
Uncategorized

Tekirdağ’da terör operasyonu: FETÖ üyesi tutuklandı

Yapılan başarılı operasyon kapsamında silahlı terör örgütü üyesi bir kişi kıskıvrak yakalandı. Adliyeye sevk edilen FETÖ üyesi tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Tekirdağ'da terör operasyonu: FETÖ üyesi tutuklandı

İHA

Yurt genelinde terörle mücadele hız kesmeden devam ediyor…

Ülke içersinde terör mensubuna geçiş verilmiyor.

Tekirdağ’ın Muratlı ilçesinde yeni bir operasyon yapıldı.

Aşağısevindikli Mahallesi’nde operasyon yapan jandarma ekipleri, hakkında Fetullahçı Terör Örgütü Üyeliği’nden kesinleşmiş yaklaşık 10 yıl ağır hapis cezası bulunan firari Ö.K.’yi kıskıvrak yakaladı. Muratlı Jandarma Karakolu’ndaki işlemleri tamamlanan Ö.K., ardından sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Muratlı Adliyesi’ne sevk edildi.

Adliyeye sevk edildi

‘Silahlı Terör Örgütü’ne Üye Olma’ ve ‘Kamuyu Dolandırıcılık’ suçlarından Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne çıkarılan Ö.K., hakkında alınan ceza kararının yüzüne okunmasının ardından tutuklanarak cezaevine sevk edildi.

Öte yandan, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün faaliyetlerinin engellenmesi ve örgüt mensuplarının yakalanmasına yönelik çalışmalar sürüyor.

Tekirdağ'da terör operasyonu: FETÖ üyesi tutuklandı
Tekirdağ'da terör operasyonu: FETÖ üyesi tutuklandı

Kaynak

yeni-haber-basligi_02d9a772.jpg
Uncategorized

Afyonkarahisar’da yamaçtan kopan parçalar yerleşim yerine düştü

Kentte yamaçtan kopan kaya parçaları yerleşim yeri yakınına düştü. Bir evin kayaların altında kalmasının önüne istinat duvarı geçerken, köylüler büyük korku yaşadı.

İHA

Türkiye’de yaşanan felaketler vatandaşın yüreklerini ağza getiyor…

Son iki aydır doğal afetlerde binlece vatandaş hayatını kaybetti.

Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde son günlerde etkili olan sağanak yağış nedeniyle yamaçtan kopan kaya parçaları bir evin yakınına düştü.

Bir evin kayaların altında kalmasının önüne istinat duvarı geçerken, köylüler büyük korku yaşadı.

“Birkaç gün geçtikten sonra kaya bu şekilde yere düştü”

Köy sakinlerinden Süleyman Altındağ, kayaçtaki aşınmanın birkaç ay önce meydana geldiğini ifade ederek şöyle konuştu:

Daha önce bu kaya çatlaktı, biz muhtarımızla birlikte kaymakamlığa dilekçe verdik. Dilekçeden sonra inceleme başlatıldı. İş makineleri gelmedi, aradan birkaç gün geçtikten sonra kaya bu şekilde yere düştü.

Biz ev sakinleri olarak kopan kaya parçalarının kaldırılmasını istiyoruz. Çok şükür olayda ölen ya da yaralanan olmadı.

O anlar kaydedildi

Öte yandan, kopan kaya parçalarının ortaya çıkardığı görüntü ise görenleri ürküttü.

Afyonkarahisar’da yamaçtan kopan parçalar yerleşim yerine düştü
Afyonkarahisar’da yamaçtan kopan parçalar yerleşim yerine düştü

Kaynak