Tem Otoyolu’nda kontrolden çıkan tırın emniyet şeridinde park halindeki kamyonete çarpması sonucu kamyonetten saniyeler önce inen çift kazayı çizik almadan atlattı.
İHA
Edirne’de saniyelerle facianın eşiğinden dönüldü.
Kapıkule’de oto yıkama işi yapan Sürücü M.G. ile eşi A.G. yakıtın bitmesi sebebiyle kamyonetlerini güvenlik şeridinin olduğu noktaya çekti.
Bu sırada Hamzabeyli Sınır Kapısı üzerinden Romanya’ya gitmek üzere yola çıkan tır sürücüsü M.A. direksiyon hakimiyetini kaybetti.
Tır şoförü hakimiyetini kaybetmesi sonucu park halindeki kamyonete çarptı.
Kamyonet parçalandı
Direksiyon hakimiyetini kaybeden tır sürücüsü M.A. çarpmanın etkisiyle kamyoneti sürükleyerek paramparçalanan kamyonet hurda yığınına döndü.
Tır ise ancak yan yattıktan sonra durabildi. Kazada canlarını kurtaran ve birbirine sarılan çift, duygularına hakim olamadı.
“Kendimizi yolun kenarına attık”
Yakıt bittiği için yol kenarında durduklarını söyleyen Kamyonet sürücüsü M.G., “Dörtlüleri yaktık. O anda yola bakarken anlamadım geldi biçti bizi. Eşim ve ben aracın dışındaydık. Kendimizi yolun kenarına attık.” dedi.
Çift kazadan son anda kurtuldu
Kazada tır sürücüsü M.A., ve kamyonetteki M.G. ve eşi A.G. yara almadan kurtuldu.
Bariyerlere sıkışan kamyonet de kullanılamaz hale geldi.
Ekipler olay yerine geldi
İhbar üzerine bölgeye polis ve 112 acil sağlık ekipleri sevk edildi. Yol tek şeride düşürüldü. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
Depremlerin ardından kentte kiralık daire kalmazken, fahiş kira sıkıntısı başladı. Emlakçılar, “Kira fiyatlarını depremden önceki fiyatlar ve depremden sonraki fiyatlar diye ikiye ayırmalıyız” diye tabir ettiler.
İHA
6 Şubat tarihinde meydana gelen yıkıcı depremlerden sonra birçok ilde yaşanan kiralık ev ve fahiş fiyat sıkıntısı, Diyarbakır’da da başladı.
Kentte depremzede vatandaşların bazıları Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarına, bazıları ise çadırlara yerleştirilirken, birçoğu da kiralık ev arayışına girdi.
Bu süreçte fahiş kiralara rağmen Diyarbakır’da kiralık daire kalmadı.
Depremden sonra özellikle dubleks villaların 12 bin lira olan kira fiyatının 25-30 bin lira bandına çıktığını belirten DİEM-DER Başkanı Mustafa Koç, yetkililerin serbest piyasaya acil müdahale etmesi gerektiğini söyledi.
“Kiralık ev fiyatları kat kat arttı”
Korsan emlakçılar ve mal sahiplerinin kiracıları acımasızca ezdiğini söyleyen Mustafa Koç şöyle devam etti:
Kira fiyatlarını depremden önceki fiyatlar ve depremden sonraki fiyatlar diye ayırmalıyız. Burada zaman zaman fahiş fiyatlar, korsanlar devreye giriyor ve mal sahipleri acımasızca kiracıları eziyor. Bunu rahatlıkla belirtebiliriz. Resmi rakamlara göre normalde depremden önce 2 odalı konutlar 3 bin lira iken, depremle beraber 7 bin liraya çıkarıldı. 3 odalı evler, 4 bin liradan 9 bin bandına çıkarıldı. Bunlar bizim araştırmamız sonucu ortaya çıkan veriler. 4 odalı daireler ise 11 bin liraya dayandı. 5 odalı evler 6 bin lirayken, 13 bin liraya kadar da çıktı. Dubleks evler ise depremden önce 12 bin lira iken, depremden sonra 25-30 bin bandına dayandı. Normalde 2+1 daireler 3 bin 500 olması gerekiyor, ideal rakam bu. Ama şu anda bu fiyatlar kat kat artmış.
“Diyarbakır’da 70 binin üzerinde konut açığı bulunmakta”
Özellikle yaşanan yıkıcı depremden sonra halkın yararı için inşaat malzemelerinde düşüş yaşanması gerektiğine vurgu yapan Koç, şunları kaydetti:
Depremin 2’nci haftası vergi dairesinde daire başkanıyla toplantı yaptık. Bu konuları ele aldıktan sonra bütün internet sitelerindeki kiralık daire ilanlarını kaldırdılar. Bunlar az da olsa minimalize edildi. Depremle beraber Diyarbakır’da 70 binin üzerinde konut açığı ortaya çıktı. TOKİ’nin yapacağı 27 bin konut ile bu açık kapanmaz. Devlet acilen tarım arazilerini dikkate alarak, kıraç yerleri acilen imara açmalı. İnşaat malzemelerinin düşük olması hasebiyle bütün vatandaş ev sahibi olabiliyordu. O dönemin inşaat malzeme fiyatları tekrar dönmezse, bugün vatandaş daire sahibi olamaz. Öte yandan müteahhitler desteklenmeli. Kendilerine imar alanları açılmalı ve yüzdelik oranları düşürülmeli.
“Diyarbakır’da kiralık daire kalmadı”
Diyarbakır merkez ve ilçelerinde dahi kiralık dairenin bulunamadığını belirten Koç şöyle devam etti:
Diyarbakır’da şu anda kiralık daire yok. İlçelerimizi arıyorum orada bile kiralık daire bulunmuyor. Olanlar da artık ilana çıkarmıyor. Mal sahipleri el altından ticaret yapıyor. Bu da nereye kadar sürer bilinmiyor. Böylelikle fahiş kiralar da ortaya çıkıp, gördüğümüz gibi yüzde 150’lilik bir artış oluyor. Kira artışlarının emlakçılarla bir ilgisi yok. Mal sahibi emlakçıya evini teslim eder, ‘bu fiyata sat’ diye şart koyar. Kira sorunu takibe alınmalı.
Malatya’da, Van Valiliği koordinasyonunda yaralar sarılmaya çalışılırken, çocukların eğitimden geri kalmaması için de konteyner okullar hızla tamamlanıyor.
DHA
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkımın olduğu kentlerden biri de Malatya’ya.
Kentte İçişleri Bakanlığı tarafından görevlendiren Van Valisi Ozan Balcı ve kentten bölgeye giden ekipler, yaraların sarılması için çalışmalarını sürdürüyor.
Ekipler, Malatya’da arama kurtarma, acil sağlık, psikososyal destek, altyapı çalışması, yaşam malzemelerinin halka ulaştırılması, enkaz kaldırma, sıcak yemek, hayvanların tedavi ve bakımları, yaşlı, çocuk ve engellilerin talep ve ihtiyaçlarının karşılanması gibi alanlarda aralıksız çalışıyor.
Ayrıca depremden etkilenenlerin geçici barınmaları amacıyla çadır ve konteyner kentler de kuruldu.
Malatya’da öğrencilerin eğitimden geri kalmaması amacıyla Van Valiliği koordinesinde çalışma başlatıldı.
Konteyner kentte öğrencilerin dersbaşı yapması hedefiyle eğitim merkezleri kuruldu, sınavlara hazırlananlar için de etüt merkezleri oluşturuldu. Van’dan gönderilen 305 konteynerle 5 ilçede 15 ‘konteyner okul’ ve donatıları kuruldu.
Sınıfları kısa sürede hazırlanan konteyner okullarda öğrenci ve öğretmenlerin iyi bir eğitim dönemi geçirmeleri için uygun ortam oluşturuldu.
Uzaktan eğitime geçilmesiyle öğretim görevlisi, çevrim içi yapılacak olan sınavda, “Kulaklarınız ve yüzünüz sınav boyunca şapka veya başörtüsü ile örtülmeyecek” uyarısında bulundu. Sosyal medyada tepki çeken olayın ardından ODTÜ, soruşturma başlatıldığını açıkladı.
ensonhaber.com
Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) yeni bir skandala imza atıldı.
Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasında yer alan ODTÜ, artık öğrencilerin karıştığı olaylarla gündeme geliyor.
Sık sık siyasi olayların ve terör propagandalarının yapıldığı ODTÜ’de, şimdi de 28 Şubat hortladı.
Deprem nedeniyle uzaktan eğitime geçilen öğrenim sürecinde, sınavlar da online olarak gerçekleştiriliyor.
Çevrim içi sınava başörtüsü yasağı
Bu kapsamda Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümü öğretim görevlisi Doç. Dr. Serkan Sarıtaş da sınav öncesi öğrencileriyle yönergeyi paylaştı.
28 Şubat sürecinde başörtülü öğrencilere uygulanan yaptırımlara yer veren öğretim görevlisi, şu ifadelere yer verdi:
“Kulaklarınız ve yüzünüz sınav boyunca şapka, herhangi başka bir şey veya başörtüsü ile örtülmeyecek şekilde görünür olması gerekmektedir.”
Öte yandan yine 28 Şubat sürecinde dayatılan, ‘çene altı’ ve
‘tavşan kulak’ şeklindeki örtünme şekli önerildi.
Bu durum ise okul bünyesinde tansiyonun yükselmesine neden oldu.
Bunun üzerine Orta Doğu Teknik Üniversiteliler Derneği (ODTÜBİRDER) duruma tepki göstererek sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulundu.
Paylaşıma ise şu not eklendi:
ODTÜ’de 2023 yılında, başörtüsü sorunu kalmadı dediğimiz bir dönemde, online sınavda başörtüsü yasağı!
Herhangi bir dinsel sembolün başta olamayacağını dikte ederek, aba altından başörtüsüne gösterilerin sopayı şiddetle kınıyoruz.
“Yapılan açıklama maalesef yanlış anlaşılmalara yol açmıştır”
Kısa sürede sosyal medyada gündem olan nabızları yükselten olayın ardından, bölümden de açıklama geldi.
Özür mesajına yer verilen açıklamada şöyle denildi:
Bir dersimiz kapsamında o dersi alan öğrencilerden bilgi ve talep toplamak, sonrasında da taleplere ve ihtiyaçlara göre uygulamaları belirlemek için gerçekleştirilmiş olan ankette, online sınav kuralları olarak dünyaca kabul gören uluslararası standartlara atıf verilerek yapılan açıklama maalesef yanlış anlaşılmalara yol açmıştır. Bu yanlış anlaşılmaya neden olunduğu için tüm öğrencilerimizden ve kamuoyundan özür dileriz. Amaç kimseyi hiçbir konuda mağdur etmeden mümkün olduğunca adil bir ortamda sınav süreçlerini tamamlamak olmuştur. Online sınavlar için üniversitemizdeki kurallar çerçevesinde gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
“Soruşturma başlatıldı”
Son olarak Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) de konuya ilişkin yazılı açıklamada bulundu ve şu ifadeleri kullandı:
Üniversitemizde 2022-2023 Akademik Yılı Bahar Dönemi yapılacak olan çevrim içi sınavlar ile ilgili olarak bazı öğretim elemanları tarafından paylaşılan yönergeler hakkında yayımlanan haberlere dair kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerekliliğinden yola çıkarak bir açıklama yapılması zorunlu hale gelmiştir.
Öncelikle belirtmek isteriz ki, ODTÜ olarak; tüm dünyayı etkileyen COVID-19 pandemisi döneminde YÖK tarafından verilen talimatlarla başlayan çevrim içi sınav koşullarının sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla 2020 yılı bahar döneminden bu yana, öğrencilerimizin bu süreci en rahat ve problemsiz şekilde geçirebilmesi için, gerekli alt yapıyı ve koşulları sağlamak için yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Üniversitemizde hiçbir uygulama esasında veya sınav yönetmeliğinde bahsi geçen uygulama yer almamakta ve dolayısıyla üniversitemizde hiçbir çevrim içi sınavda bu tip bir kısıtlama uygulanmamaktadır. Dolayısıyla bahsi geçen dersteki sınav yönergesi üniversite yönetiminin aldığı kararlar esasında yazılmamıştır. Yaklaşık üç yıldır dünyaca kabul gören uluslararası standartlarda çevrim içi sınav kurallarına uygun, adil koşullarda sınav süreçlerimizi başarıyla sürdürüyoruz. Bugüne kadar buna benzer başka bir olumsuzluk yaşanmamış olması da bu durumun ispatı niteliğinde değerlendirilebilir.
Ayrıca, ODTÜ; 85’ten fazla ülkeden öğrenciye ev sahipliği yaparken temel ilke ve değerleri doğrultusunda hak ve özgürlükleri dikkate alıp korur, her türlü ayrımcılığa karşı çıkar ve insana saygı temelinde tüm ilişkilerinde önyargısız, eşitlikçi bir yaklaşım sergiler. Bu doğrultuda, kurumumuz bünyesinde görev yapan herhangi bir çalışanımızın öğrencilerimizin inanç ve değerlerine saygısız davranması gibi bir durum kabul edilemez. Bu çerçevede gerekli soruşturmanın başlatıldığını kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.
Kayseri-İstanbul seferini yapan yolcu uçağının motoruna kalkıştan kısa bir süre sonra kuş çarptı. Uçağın motorunda alev görülmesi üzerine Kayseri’ye geri dönen pilotlar acil iniş kararı aldı.
İHA
Türk Hava Yolları’nın önceki gün gerçekleştirdiği TK2015 sefer sayılı Kayseri-İstanbul seferini yapan TC-JYP kuyruk tescilli Boeing tipi yolcu uçağı, Erkilet Havalimanı’ndan 18.15’de kalkış yaptı.
Uçağın kalkışının ardından kısa süre sonra yolcular tarafından uçakta ilk olarak patlama sesi duyuldu.
Patlama seslerine bağlı olarak uçağın kanadının altındaki motorlardan birinde alevler görülmesiyle kabin ekibi durumu pilotlara haber verdi.
Acil iniş izni istedi
Olay üzerine Kayseri’ye geri dönüş kararı alan pilotlar hava trafik kontrol kulesi ile irtibata geçerek acil iniş izni istedi.
Uçak güvenli bir şekilde Erkilet Havalimanı’na inmeyi başardı.
Kuşun çarptığı öğrenildi
Öte yandan, yapılan incelemelerde, patlama sesine ve alevlerin çıkmasına sebep olan şeyin uçağın motoruna çarpan kuş olduğu öğrenildi.
Mersin polisinin, limana gelen bir konteynerde narkotik köpeği ‘Miror’ ile yaptığı aramada 97,5 kilo kokain ele geçirilirken şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı.
DHA
Güvenlik güçlerinin uyuşturucu ticaretine yönelik operasyonları devam ediyor.
Mersin ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlükleri ekiplerinin ortak çalışmasının ardından Mersin Limanı’nda operasyon düzenlendi.
97,5 kilo kokain ele geçirildi
Operasyonda, Ekvador’un Guayaquil Limanı’ndan gelen bir konteynerde narkotik köpeği ‘Miror’ ile arama yapıldı. Aramada 86 paket halinde toplam 97,5 kilo kokain ele geçirildi.
Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, şüphelilerin yakalanması için çalışmaların devam ettiği bildirildi.
Asrın felaketinden önemli ölçüde etkilenen Hatay’da yıkılan İbrahim Elif Apartmanı’nın müteahhidi ve yapı denetim yetkilisinin savcılık ifadeleri ortaya çıktı. Müteahhit, binada herhangi bir eksiklik veya kusur olmadığını ileri sürdü.
AA & Ensonhaber
Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 2 ay geçti.
Bu süreçte yaralar hızlıca sarılırken, afet konutları için de temeller atılı ve çalışmalar hızlandırıldı.
Şehirler hızlıca ayağa kaldırılırken, 50 bini aşkın vatandaşın ölümünden sorumlu olan müteahhitler tek tek yakalanmaya başladı.
2 sorumlu tutuklandı
Bunlardan biri de Hatay’da yıkılan İbrahim Elif Apartmanı’nın yapı müteahhidi M.T. ve yapı denetim yetkilisi H.Y. oldu.
“Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan tutuklanan M.T, kentte birden fazla bina yaptığını belirtti.
“Yapıda herhangi bir eksiklik veya kusur yok”
İbrahim Elif Apartmanı’nı 2012-2013 yıllarında yaptığını bildiren M.T, şunları iddia etti:
Bahse konu binanın zemin etüdü yapılmıştı. Bu yapıyı projeye uygun yaptım. Yapıda herhangi bir eksiklik veya kusur yoktur. Yapının yıkılmaması gerekiyordu ancak yıkıldı ve niçin yıkıldığını bilemiyorum. Damadımdan duyduğum kadarıyla bahse konu İbrahim Elif Apartmanı’nın yanında bulunan binada yaşayan Fatih adında kişi binada kolon kesildiğini ve kreş açıldığını söylemiş. Fatih’in söylediğine göre 5 akrabası da binada can vermiş. Binanın yapımında herhangi bir kusurum yoktur. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.
Benim kullandığım demir ve betonu aldığım kişiler kayıtlarda bellidir. Bu kişiler de sorulduğunda binanın projeye uygun olduğunu ve sağlam malzeme kullanıldığını söyleyeceklerdir. Ayrıca kreş yapılırken iş yerinde asma kat olarak bulunan yerleri büyütmek için kiriş ve kolonları kırdıklarını duydum. Bu sebeple de binaya zarar vermiş olabilirler. Binada bulunan dubleks dairelerin bağımsız ayrı daireye çevrildiğini duydum. Bu da binanın statik hesaplarını etkiler, bu da binaya zarar vermiş olabilir.
“Evraklarda bir usulsüzlük ya da hata görmedim”
‘Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan tutuklanan yapı denetim yetkilisi H.Y. de binanın ilk yapı denetimcisinin başka bir firmadan olduğunu, bu firmanın 2014 yılında ceza alarak kapatıldığını, kendisinin de orada çalıştığını anlattı.
Kendi firmasını kurarak yıkılan binanın yapı denetim işini aldığını kaydeden H.Y, “Söz konusu binanın kaba inşaatı ben devraldığımda bitmişti. Dolayısıyla daha önceki yapı denetim firmasının sadece evraklarını inceledim. Evraklarda bir usulsüzlük ya da hata görmedim. Akabinde de yine mevzuata uygun şekilde işleri tamamlayıp yapı kullanım iznini aldık.” ifadesini kullandı.
‘Kreş yapımında kolon kırdılar’ iddiası
H.Y, işleri 1 yıl ceza aldıktan sonra tekrar açılan ilk yapı denetim firmasına devrettiğini belirtti.
Arsa sahibinin kreş yaparken kolon kırdığı bilgisini binada vefat edenlerin yakınlarından duyduğunu ileri süren H.Y, bu konudan önceden haberinin olmadığını kaydetti.
2006 yılında yayınlanan Acemi Cadı dizisinde kötü kalpli Tuğçe karakterini canlandıran Billur Yazgan, seneler sonra değişimiyle dikkat çekti. Evlendikten sonra oyunculuk kariyerine ara verdiği bilinen ismi görenler “Bir insan hiç mi değişmez?” yorumunda bulundu.
Acemi Cadı dizisinin kötü karakteri Tuğçe’yi canlandıran Billur Yazgan, yıllar sonra değişimiyle dikkat çekti. Ünlü oyuncunun evlendikten sonra oyunculuk kariyerine ara verdiği biliniyordu. Oğlunun bakımıyla kendi ilgilendiği bilinen oyuncu Billur Yazgan şimdilerde ekranlardan uzakta bambaşka bir hayat sürüyor.
Acemi Cadı’nın Tuğçe’sini gören bir daha bakıyor!
Daha önce genç ismin merhum sanatçı Ercan Yazgan’ın kızı olduğu iddia edilmiş ve Yazgan iddialara yanıt olarak “Basında benim Ercan Yazgan’ın kızı olduğuma dair hatalı bir bilgi dolaşıyor. Ama bu durum sadece zamanında verdiğim bir röportajda soyadı benzerliğinden faydalanarak tamamen yalan haber yapan kendini bilmez bir gazeteciden kaynaklanmaktadır… Ercan Yazgan babam değildir! Allah rahmet eylesin gerçek çocuklarına, ailesine ve sevenlerine sabır versin…” açıklamasında bulunmuştu.
Acemi Cadı’nın Tuğçe’si olarak akıllarda yer eden Billur Yazgan’ın son hali ise sosyal medyada çokça konuşuldu.
1 Ekim 1985 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldiği bilinen Yazgan, şimdilerde 36 yaşında.
7 ayrı hırsızlık suçundan aranan 2 şüpheli, yakalanıp, tutuklandı. Hırsızların çaldığı malzemeler ise sahiplerine teslim edildi.
DHA
Elazığ İl Jandarma Komutanlığı Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ekipleri, Güneykent Mahallesi’nde farklı tarihlerde meydana gelen 7 hırsızlık olayıyla ilgili aranan 2 şüpheli için çalışma başlattı.
Şüpheliler, belirlenen adreslerine yapılan operasyonla gözaltına alındı.
Malzemeler sahiplerine teslim edildi
Evlerdeki aramalarda ele geçirilen, hırsızlıkla elde ettikleri malzemeler de sahiplerine teslim edildi.
Şüpheliler tutuklandı
Jandarmadaki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler, tutuklanarak Elazığ Kapalı T ve E Tipi Ceza İnfaz kurumlarına teslim edildi.
İttifakların ve siyasi partilerin birleşik oy pusulasındaki yerlerinin belirlenmesi için YSK’da kuralar çekildi…
AA
14 Mayıs’ta yapılacak 28. Dönem Milletvekili Genel
Seçimi’nde ittifakların ve siyasi partilerin birleşik oy pusulasındaki
yerlerinin belirlenmesi için YSK’da kura çekimi yapıldı.
Buna göre Cumhur İttifakı’nın pusuladaki yeri 8 oldu.
