AA

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen kentlerde çalışmalar devam ediyor.

Toplam 11 ili kalkındırmak adına büyük bir mücadele ortaya koyuldu.

Bir yandan enkazlar kaldırılırken bir yandan da deprem konutları için vakit kaybetmeden çalışmalar başladı.

Bakanlık harekete geçti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki afetlerde olduğu gibi konutların 1 yıl gibi kısa sürede teslim edilmesi yönünde talimat verdi.

Bunun üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde TOKİ yöresel ve mimari yapıya uygun konutlar için planlamalara başladı.

Bu süreçte Bakan Mehmet Özhaseki de vatandaşların deprem konutlarından kolayca faydalanabilmesi adına projeler hayata geçirdi.

Elazığ’ın deprem konutlarında sona gelindi

Bölgede çalışmalar devam ederken kimi kentlerde konutlarda sona gelindi.

Depremlerin etkilediği Elazığ’da Aşağı Demirtaş ve Yemişlik bölgesi, ilçelerde de Karakoçan, Palu, Sivrice ve Baskil’de etaplar halinde afet konutları yükseliyor.

İlde yapımı süren 2 bin 936 konuttan kaba işlemleri tamamlanan bin 374’ünün dış cephe işlemleri yapıldı.

Konutların, kapı, pencere ve mutfak dolaplarının takılması ile çevre düzenleme çalışmaları sürüyor.

“Vatandaşlarımızı huzurlu ev ortamlarına kavuşturacağız”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdür Yardımcısı Fatih Önalan, Elazığ’da depremin etkilerini ortadan kaldırmak, izlerini silmek ve vatandaşları yeni konutlarına kavuşturmak için çalıştıklarını söyledi.

Deprem konutlarının yapımının hızla ilerlediğini ifade eden Önalan, “Gerek yerinde dönüşüm projesi gerekse rezerv alanda yaptığımız konutlarla vatandaşlarımızı bir an önce güvenilir, huzurlu ev ortamlarına kavuşturacağız.” dedi.

“Halkımızın rahat edebileceği site özelliğine sahip”

Konutları lokasyon olarak şehrin en iyi yerlerine yaptıklarını anlatan Önalan, “Konutlar, 3+1 şeklinde güvenli tünel kalıp sistemiyle yapılıyor. Parkları, yürüyüş yolları, bisiklet yolları gibi alanlarıyla halkımızın rahat edebileceği site özelliğine sahip yerler inşa ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Bunları ay sonuna kadar teslim edeceğiz”

Merkezde yapılan 1887 konutun fiziki gerçekleşme oranının yüzde 75 civarında olduğunu dile getiren Önalan, “Bunlardan 1374’ünde yüzde 99’lardayız, inşallah bunları ay sonuna kadar teslim edeceğiz. İlçelerde ise fiziki gerçekleşme oranı yüzde 65 civarında. Bunları da kısa sürede tamamlayarak teslim etmeyi hedefliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

İHA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2016 yılında yapımına başlanan Ataköy-İkitelli metrosu nedeniyle Sanayi Caddesi trafiğe kapatılmıştı.

Aradan geçen 7 yıla rağmen inşaat bir türlü tamamlanamadı.

İlk başta yapım işini alan Bayburt inşaat 2019 yılında inşaatı bitirme taahhüdünde bulunsa da inşaat bir türlü bitmedi. Sonrasın da Aga enerji firmasına devredilen metro inşaatı hala tamamlanamadı.

Metro inşaatı bir türlü tamamlanamadı

Bölgenin en yoğun caddelerinden biri olan Sanayi caddesi bir çok yolun da kesişim noktası durumunda hal böyle olunca sabah ve akşam saatlerinde trafik durma noktasına geliyor.

Yaşanan bu durum vatandaşların da tepkisine neden oluyor.

Cadde üzerinde işyerleri bulunan vatandaşlar sabah ve akşam saatlerinde cadde açık olsa 5 dakika da varacakları iş yerlerine 30 dakika da zor varabildiklerini belirtiyor.

“Yapılan hiçbir şey yok oluşan aşırı bir trafik var”

2018 yılımdan itibaren cadde üzerinde bulunan bir iş yerinde çalıştığını belirten Burak Gençtürk “2018 yılından beri fili olarak burada çalışıyorum. Yapılan hiçbir şey yok oluşan aşırı bir trafik var. Bunun sonucunda işe gidip gelmelerimiz çok fazla uzadı. Neden yapılmıyor, niçin yapılmıyor hiçbir bilgim yok. Yapılan da hiçbir şey göremiyorum. Yetkililerden bir an önce orayı bitirmelerini rica ediyorum. Orada aşırı bir trafik var. İnsanlar güvenli bir şekilde gidip gelemiyor. Benim bildiğim 7 yıl belki daha uzun bir süre bilmiyorum bir bekleyiş var orada” diye konuştu.

“Uzun yıllardır metro inşaatı bir türlü yapılamadı”

Motokurye olarak bölgede çalıştığını ve caddede yapılan ve bitmeyen inşaat çalışması nedeniyle zor anlar yaşadığını belirten Emre demir “Bu bölgede aktif olarak araç ve motosiklet kullanıyoruz. Uzun yıllardır metro inşaatı bir türlü yapılamadı. İş makinaları çalışıyor yolu sürekli kirletiyor, yolları bozuyor. Çok trafik yaşanıyor. Bu soruna bir an önce çözüm bulunmasını istiyoruz. İki, üç arkadaşımız kaza yaşadı” dedi.

Öte yandan bölgede yaşanan yoğunluk havadan drone ile de görüntülendi.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

AA

Türkiye’nin ulaşım alanında son 20 yılda ürettiği projeler devrim niteliğinde…

Ülkeyi doğudan batıya, kuzeyden güneye ulaşım projeleriyle adeta birbirine yaklaştıran projelerden biri olan, İstanbul trafiğini rahatlatmak dışında transit geçişi de kolaylaştıran Avrasya Tüneli bunların başında geliyor.

İstanbul Valiliği’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, 20 Aralık 2016’da resmi törenle açılışı yapılan tünele ilişkin 7 yıllık veriler açıklandı.

7 yılda 123 milyon geçiş

Tünelden bu süreçte 7 milyon kullanıcı tarafından 123 milyon geçişin sağlandığı aktarılan paylaşımda, günlük geçiş rekorunun 87 bin 400 araçla 15 Kasım 2023’te kırıldığı kaydedildi.

Günlük geçiş rekoru 15 Kasım’da kırıldı

Paylaşımda, tünelden günlük ortalama 70 bin araç geçişinin olduğu belirtilerek, kullanıcılarına yönelik 172 milyon saat zaman ve 218 bin ton yakıt tasarrufu, 91 bin ton emisyon azalımı, 492 milyon araç/kilometre azalımı ve kaza maliyeti tasarrufu sayesinde tünelin ülke ekonomisine toplam 1,5 milyar dolar katkı sağladığı vurgulandı.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

DHA

Fransa’da Ulusal Meclis’de yapılan oylamada, tartışmalara neden olan göç yasası 186 hayır oyuna karşı 349 evet oyuyla kabul edildi.

Kabul edilen göçmenlik yasası ile ilgili olarak İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, “Parlamento göçmenlik metni üzerinde anlaşmaya vardı. Bu iyi bir şey: Fransızları koruyan önlemler, suçlu yabancılara karşı gerekli katılık ve küçüklerin gözaltına alınmasının (tarihi) sona erdirilmesi veya işçiler için yasal düzenleme gibi adalet önlemleri bulunuyor.” ifadelerini kullandı.

Söz konusu yasa tasarısı, 11 Aralık’ta göçmenlere karşı sert yaptırımları içermesi sebebiyle yapılan oylamada, muhalefet partileri tarafından reddedilmişti.

Le Pen: Tarihi bir zafer

Ulusal Birlik Partisi Lideri Marine Le Pen, yasanın kabul edilmesini ‘ideolojik bir zafer’ olarak gördüğüne dikkat çekerek, “Bu akşam oylanan metin küçük bir adımdır. Bu, göçün gerçek kontrolü için gerekli olan anayasa değişikliğinden çok uzaktır, ancak Ulusal Birlik için tartışmasız bir ideolojik zaferi temsil etmektedir.” dedi.

Cumhuriyetçi Parti’nin Lideri Eric Ciotti, ise oylama ile ilgili “Kitlesel göçle mücadeleye yönelik Cumhuriyetçi yasa, Ulusal Meclis’te geniş çapta kabul edildi. Bu zafer sağ açısından tarihi bir zaferdir.” ifadelerini kullandı.

“Hükümet aşırı sağcılara teslim olmuş durumda”

Sosyalist Parti Milletvekili Boris Vallaud yaptığı açıklamada, Ulusal Birlik Partisi’nin geçtiğimiz oylamada tasarıyı reddedip dün kabul etmesi hakkında, “Göçmenlik: Her şeyden vazgeçtiler ve Ulusal Birlik buna oy verdi! Anlaşma ofiste kapalı kapılar ardında müzakere edildi Başkanlık çoğunluğunun en kötü sağ ve aşırı sağcılara teslim olduğunu gösteriyor.” ifadelerine yer verdi.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

AA

Cumhuriyet’in 100’üncü yılı şerefine Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından anlamlı bir adım atıldı.

Ülkemizin tarihi bir anını simgeleyen özel 5 Türk Lirası değerindeki 100 milyon hatıra parası tedavüle sürüldü.

Maliye Bakanlığı, bu hatıra paranın Resmi Gazete’de duyurulduğunu açıkladı.

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, bu özel paranın 5 liralık banknotla birlikte kullanılacağını belirtti.

100 milyon adet basıldı

Sadece bir kez üretilen bu madeni paradan tam 100 milyon adet basıldı.

Çapı 28,15 milimetre, kalınlığı 1,70 milimetre, ağırlığı ise 8,25 gram olarak belirlenen paraların ön yüz desenine, dış halkada 8 köşeli Selçuklu yıldızı motifi ve bu motifin dış kontörünün tekrarı kullanılarak derinlik kazandırıldı.

Ortada ‘Türkiye Yüzyılı’ logosu

Ön yüzde halka ve göbeğin birleşim yerinde ay yıldıza, ortada “Türkiye Yüzyılı” logosuna yer verildi.

Logonun solunda 5 rakamı, altta “Türk lirası” yazısı ve yazının altında “2023” ibaresi bulunuyor.

Atatürk rölyefi

Arka yüz deseninde ise Cumhuriyet’in Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün rölyefi, altta Cumhuriyet’in 100. yılı logosu ve çevrede “Türkiye Cumhuriyeti” yazısı yer alıyor.

Atatürk rölyefi tartışma çıkarttı

Ancak son dönemlerde Atatürk’ün madeni para üzerindeki rölyefi tartışmaya neden oldu.

Bazı sosyal medya kullanıcıları yeni madeni 5 TL üzerindeki Atatürk görselinin Atatürk’e benzemediğini belirterek duruma tepki gösterdi.

Darphane’den açıklama geldi

Tartışmalara ilişkin resmi açıklama ise Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nden geldi.

Dolaşıma giren 5 liralık hatıra paraları Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nde görüntülendi.

“İddialar gerçek değil”

Darphane yetkilileri, son günlerde sosyal medyada ve bazı basın-yayın organlarında yer alan “5 liralık hatıra paralardaki Atatürk rölyefinin benzemediği”ne ilişkin iddiaların doğru olmadığı belirtildi.

“Resim gerçeği yansıtmamaktadır”

Yapılan açıklamada, “Kamuoyunu yanıltmak amacıyla kasıtlı olarak para üzerindeki Atatürk rölyefi ile oynanarak algı çalışmaları ve dezenformasyon yapılmaktadır. İddia ve yorumlar tamamen asılsız olup paylaşılan resim gerçeği yansıtmamaktadır.” ifadeleri kullanıldı.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

ensonhaber.com

Prof. Dr. Naci Görür, Gebze Ticaret Odası (GTO) ve Türk
Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) iş birliğinde “Marmara Depremi
ve Sanayide Deprem Etkisi” hakkında yapılan panele katıldı.

Panele oda başkan ve yöneticileri, mühendis ve mimarlarla
birlikte sanayicilerde katıldı.

Beklenen büyük İstanbul depremi hakkında konuşan Görür
konuşmasında, “Diyorlar ki ‘İstanbul’da o olmayacak, bu olmayacak bilmem
ne.’ Şimdi şöyle düşünün, İstanbul’da depremin olduğu jeolojik süreçlerin
dışında tarihi süreç de bile var. Yani İstanbul’da 1509 depremini Osmanlıca
kitaplar yazıyor. Bizans dönemindeki depremler Bizans kayıtlarında var. 1506’da
var, 1706’da var, 1894’te var, yakında 1999’da var. Yani Marmara Denizi bir
deprem denizi, o denizi çalışan insanlar olarak biliyoruz. Var oluşunun nedeni
fay. O fay çalıştığı için bu deniz olmuş. Bir de hiç depremi bilmeyen bir
tarihçi size hangi depremlerin olduğunu söyler. Hatta Osmanlı kayıtlarında
‘zelzele’ derler. ‘Zelzele oldu, padişah şu kadar bilmem ne dağıttı. Padişah
kalktı, Edirne’ye gitti’ veya ‘o zelzeleden dolayı şuna şu kadar para verildi,
şu kadar mal gönderildi’ diye kayıtlar da var. Yani İstanbul’un tarihinde
deprem var. Ne oldu ki şimdi ‘İstanbul’da deprem yok’ deniliyor. Yani ‘o fay
kırıldı, bu fay kırıldı, Naci Görür yalan söyledi, yanlış söyledi’ önemli
değil. İstanbul’da deprem var. Dün varsa günün birinde yine olacak demektir.
Yani ‘İstanbul’da depreme hazır olun’ demenin neresi yanlış da kalkıp insanlara
‘deprem olmayacak’ diye pozlar veriyorsun? Bırak insanlar hazırlansın. Bırak da
devlet, hükümet gereğini yapsın. Bilgileri kendinden menkul, kendilerine bir
paye çıkartmak isteyen bilim fukaralarına hiç rağbet etmeyin, gereği yok” dedi.

Deprem kaçınılmaz…

“Marmara’da deprem olmak zorunda” diyen Prof. Dr. Görür, “Bu
ülkenin bilim insanları olarak Marmara’da 14 sene bütün uluslararası gemilerle,
Fransız, İtalyan ve 2 Türk gemisiyle yapılan bütün araştırmaların Türk
tarafının başkanı olarak söylüyorum Marmara tehdit altında, Marmara’da deprem
olmak zorunda. Ne kadar gecikirse daha ağır geliyor demektir. Daha fazla hallaç
pamuğu gibi atacak demektir. Deprem olacak” ifadelerini kullandı.

Tek çare depreme hazırlıklı olmak…

Tek yapmamız gereken işin depreme hazırlanmak olduğunu aktaran
Prof. Dr. Görür konuşmasına şu şekilde
devam etti:

‘1999 bir milattır. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi
olmayacak.’ Şimdi gülesim geliyor. Ne oldu? Kaç sene geçti? Milat bitti. Şimdi
de yeni milat. 6 Şubat’tan sonra eskisi gibi olmayacaktır. Bize yakışmıyor.
Millet olarak yakışmıyor. Yani siyaset yakıştırsa bile milletin yakıştırmaması
lazım. Mülkün sahibi milletin kendisidir. Sizin oylarınızla ya ben bir yere
gelirim veya sizin oylarınızla giderim. Ülkenin sorumluluğu sizin sırtınızda.
İstediğinizi, istediğiniz zaman yaptırabilirsiniz. Sizin istediğinizi yapmayanı
da siz görmezsiniz, çeker gider. Bu işin şakası yok. Çocuk olmayın. Size ne
hangi fay kırıldı, hangisi kırılacak, kaç sene geçti ne olacak? Siz yer bilimci
misiniz? Vazgeçin bundan. Sizin bilmeniz gereken Marmara bir deprem tehdidi
altında. Bilim dünyası bunu söylüyor. Bizim yapacağımız iş depreme hazırlanmak,
bizi yönetenleri depreme hazırlamak için kentimizi, bulunduğumuz yeri onlardan
talep etmek, zorlamak. Bize düşen görev bu” dedi.

Artık aklımızı başımıza toplayalım…

Depremin siyaset üstü olduğunu belirten Prof. Dr. Görür
“İstediğimiz hangi parti olursa ona oy verelim ama oy vereceğimiz partiye
diyelim ki ‘benim yaşadığım yerleri deprem dirençli hale getireceksin. Benim
yaşadığım alanları, kentimi deprem dayanımlı hale getireceksin.’ Bunu yapacak
fikrin, zikrin, iraden, niyetin varsa planın, programın varsa benim oyumu
alırsın. Eğer yoksa seni sandığa gömerim. Deprem siyaset üstüdür. Biz göçük
altında yavrularımızı, kadınlarımızı, insanlarımızı bu CHP’li, bu AK Partili,
bu MHP’li diye toplamıyoruz. Kendi insanımız. Aklımızı başımıza toplayalım. Tek
yapacağımız ne biliyor musunuz? Öyle uzun uzun mücadele değil, oy kullanırken
sandığa giderken bunu iste, talep et. Bunu yapan bir millet değiliz. Ne oldu bu
millete? Bu nedir onu anlamıyorum. Bu nedir, nasıl bir hava?” diye konuştu.

“Millet olarak ciddiye alamıyoruz”

“EYT’liler kadar olamıyor muyuz?” diyen Görür,
“Cumhurbaşkanı seçimleri oldu. O seçimlerde cumhurbaşkanı adayları tartıştı.
Binlerce, yüzlerce toplantı yaptılar. Oralarda çıkıp da 3 kişi, 5 kişi ‘deprem
dirençli kent istiyoruz’ diye bir pankart kaldırmadı. Bir TV’ye çıktım, ‘bunu
yapın’ dedim. Yani Van’da mı konuşuyor bir aday? ‘Deprem dirençli Van
istiyoruz.’ Elazığ’da mı konuşuyor? ‘Deprem dirençli Elazığ istiyoruz.’ Bunu
siz kaldırsaydınız emin ol cumhurbaşkanı adayları bunu gündemlerine alırdı.
EYT’lilere Cumhurbaşkanı ne dedi? ‘Ben bilsem ki dedi iktidarı kaybedeceğim,
EYT’lilere yani tabiri caizse zırnık bile vermem.’ Ne oldu sonra? Verdi değil
mi? EYT’liler kadar olamıyor muyuz? Kendi geleceğimizi, neslimizi, çoluk
çocuğumuzun can güvenliğini neden millet olarak ciddiye alamıyoruz? Bu da bana
dert oluyor” dedi.

ensonhaber.com

Türkiye’de miras davaları ciddi bir oranda…

Mahkemelerde aktif dosyaların önemli bir bölümünü, ebeveynin vefatı ya da yaşlılık durumunda yaşanan miras tartışmaları oluşturuyor.

Kardeşler arasında miras konusunda yaşanan anlaşmazlıkların çözümü için mahkemeye başvurulurken, istisnai durumları düzenleyen yeni değişiklikler hayata geçmeye devam ediyor.

Halihazırda yürürlükte olan Türk Medeni Kanunu, cinsiyet, dil, ırk ayrımı yapılmaksızın ebeveynin vefatı halinde varlıklarının tüm kardeşler arasında eşit dağılımını öngörüyor.

Ancak istisnai durumlarda bazı evlatlar mirastan daha yüksek pay alabiliyor.

Öte yandan bazı evlatların mirastan hiçbir hak elde edemediği durumlar da dahil edilmekte.

“Hayırlı evlat” payı

Mirasa konu olan mal varlığının sahibi ebeveynin yaşlılık durumunda bakım işlemlerini üstlenen, halk arasında ‘hayırlı evlat’ olarak anılan evlatlara yönelik pozitif ayrımcılık içeren uygulamalar, yeni düzenlemeler sonrasında kanunen de uygunluk taşır hale geldi.

Onlara miras yok

Türk Medeni Kanunu 510. Madde hükmü uyarınca, bazı çocuklar mirastan çıkarılabilir.

Sebepleri arasında miras bırakanın ölümüne sebep olma veya aile hukukundan kaynaklanan görevlerini yerine getirmeme sayılabilir.

ensonhaber.com

Süper Lig’in 17. haftasında Fenerbahçe, Kayserispor ile deplasmanda karşı karşıya gelecek.

Kadir Has Stadyumu’ndaki mücadele saat 17.00’de başlayacak. Karşılaşmada hakem Zorbay Küçük düdük çalacak.

Avrupa’da grubundan lider çıkan, ligde de son 3 karşılaşmasından galibiyetle ayrılan Fenerbahçe, 18. haftada Galatasaray ile oynayacağı derbiye puan kaybı yaşamadan çıkmayı hedefliyor.

Teknik direktör İsmail Kartal’ın ekibi, ligde 40 puan ve averajla Galatasaray’ın önünde lider durumda bulunuyor.

Kayserispor ise topladığı 29 puanla ligde 3. sırada yer alıyor.

Muhtemel 11’ler

Kayserispor: Bilal, Gökhan, Attamah, Hosseini, Hasan Ali Kaldırım, Ramazan Civelek, Karimi, Kemen, Cardoso, Morte, Thiam

Fenerbahçe: Livakovic, Osayi, Serdar, Djiku, Ferdi, İsmail, Fred, İrfan Can, Szymanski, Tadic, Batshuayi

ensonhaber.com

Süper Lig’in 17. haftasında Galatasaray, sahasında Fatih Karagümrük’ü konuk edecek.

Ali Sami Yen’deki mücadele saat 20.00’de başlayacak. Karşılaşmada hakem Tugay Kaan Numanoğlu düdük çalacak.

Ligin geride kalan bölümde 13 galibiyet, birer beraberlik ve yenilgi yaşayan sarı-kırmızılılar, 40 puan topladı. Fenerbahçe’nin aynı puanla liderlik koltuğunda oturduğu ligde Galatasaray, averajla ikinci sırada yer alıyor.

Fatih Karagümrük ise ligde çıktığı maçların 4’ünü kazanırken, 5’inde berabere kaldı ve 6’sını kaybetti. Kırmızı-siyahlı takım, topladığı 17 puanla 13. sırada bulunuyor.

Muhtemel 11’ler

Galatasaray: Günay, Sacha Boey, Nelsson, Abdülkerim, Barış Alper, Kaan Ayhan, Torreira, Ziyech, Kerem, Zaha, Icardi.

Fatih Karagümrük: Emre, Veseli, Ceccherini, Biraschi, Levent, Shukurov, Mendes, Feghouli, Eysseric, Can Keleş, Güven Yalçın

ensonhaber.com

Çalıkuşu setinde tanışan Fahriye Evcen ve Burak Özçivit, uzun süren aşklarını nikah masasıyla taçlandırdı.

Evlenen ve bu evlilikten Karan ile Kerem adında iki çocukları olan çiftin aşkı, son hızla devam ediyor.

Mutluluklarıyla herkese örnek olan çift, geçtiğimiz gece bir ödül töreninde boy gösterdi.

Törende eşi Burak Özçivit ile boy gösteren Fahriye Evcen,
etkinlikte basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Aşk tatiline çıkıyorlar

Evcen, “Burak’ın sürekli yurt dışında olmasından hiç
rahatsız değilim. Burak bana ve çocuklarına geri kalan bütün vaktini organize
ediyor” derken araya giren Özçivit; “Aileme sürekli zaman ayırıyorum.
İki gün sonra Fahriye ile baş başa gideceğim yurt dışına” dedi.