ensonhaber.com

İklim değişikliğinin sebep olduğu buzların erimesi nedeniyle yeni topraklar açığa çıkarken, petrol ve doğalgaz şirketleri yeni açığa çıkan kara ve denizden trilyonlarca dolar kazanmaya hazırlanıyor.

Science dergisinde yayınlanan yeni bir makale, Kuzey Kutbu’ndaki erime bölgelerinin zengin kaynaklara sahip olduğunu ortaya çıkardı.

ABD Jeoloji Araştırması (USGS), Arktik’te keşfedilmemiş 90 milyar varil petrol bulunduğunu ve bunun yüzde 84’e kadarının açık denizlerde olduğunu tahmin ediyor.

Değeri 7 trilyon dolar

Brent petrolün bu yazının yazıldığı sırada yaklaşık 80 dolar olarak fiyatlandırıldığı düşünülürse, Kuzey Kutbu’ndaki petrolün değeri kabaca 7 trilyon dolara kadar çıkabilir.

USGS’nin tahminlerine göre, bu bölgede ayrıca 1.669 trilyon metreküp doğal gaz ve 44 milyar varil sıvı doğal gaz bulunuyor.

Petrol devi Exxon Mobil, bölgeyi ‘petrol açısından en umut verici ve en az keşfedilen bölgeler’ olarak tanımladı.

Çevre grubu Greenpeace, Kuzey Kutbu’ndaki buzların erimesinin iklim değişikliğinin maliyetinden ziyade bir iş fırsatı olarak görülmesinin ‘acı bir ironi’ olduğunu söylüyor.

Norveç, Kanada, Danimarka, ABD ve Rusya, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) kapsamında ‘genişletilmiş kıta sahanlığı’ talep etti.

Kuzey Kutbu’nun yaklaşık yüzde 40’ı karadan oluşuyor, diğer üçte biri ise 500 metreden daha az su altında bulunan geniş kıta sahanlıklarından meydana geliyor.

Kuzey Kutbu ülkeleri (ABD, Kanada, Grönland, Norveç, İzlanda ve Kanada) kendi topraklarında sondaj yapma hakkına sahip. Öte yandan, Rusya da Arktik bölgelerde sondaj çalışmalarına başladı.

Çevreciler Norveç’i şikayet etti

Çevre aktivistleri, Norveç hükümetini Kuzey Kutbu’nda petrol aramalarına izin vermesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) şikayet etti.

USGS, keşfedilmemiş petrol kaynaklarının yüzde 70’inin Arktik Alaska, Amerasia Havzası, Doğu Grönland Rift Havzaları, Doğu Barents Havzaları ve Batı Grönland-Doğu Kanada’da olduğunu tahmin ediyor.

NASA istatistiklerine göre, Arktik yaz deniz buzları, insan kaynaklı iklim değişikliğinin neden olduğu artan sıcaklıklar nedeniyle her on yılda bir yüzde 12,2 oranında küçülüyor.

2020’nin sonlarında Sibirya’nın sıcak hava dalgasından dolayı deniz buz örtüsü 3,74 kilometre kareye küçüldü.

Kuzey Kutbu’ndaki sıcaklıklar geçen yıl ortalamanın 8 derece üzerindeydi ve araştırmacılar, 2050 yılına kadar yaz deniz buzunun kalmayacağını tahmin ediyor.

ABD hükümeti, dünyanın yılda 30 milyar varil petrol kullandığını tahmin ediyor.

Araştırmacılar, eriyen buzların yalnızca deniz seviyesinin yükselmesine neden olmakla kalmayıp, şirketlerin bu alanlarda sondaj yapmasıyla somon gibi türlerin yok olabileceğini söylüyor.

DHA

Yerel seçimler yaklaşırken siyasi partilerin özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük illerde aday belirleme süreci devam ediyor.

Siyasi partiler aday belirleme çalışmalarını yürütürken deprem uzmanlarından da özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylarına yönelik kritik uyarılar geldi.

Türkiye’nin önde gelen deprem ve afet uzmanları Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Prof. Dr. Ahmet Ercan, İstanbul’da 7’nin üzerinde olması beklenen depreme ilişkin dikkat çeken ifadeler kullandı.

Uzmanlar, İstanbul’da beklenen büyük depremin siyaset üstü bir mesele olduğunu vurgularken adayların bu konuda mutlaka proje üretmeleri, danışmanlarını da buna göre seçmeleri gerektiğini dile getirdi.

“Adayın yaşadığı yeri deprem dirençli yapacak planı, programı, fikri yoksa oy vermeyin”

İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Naci Görür, “13 milyon seneden beri depremlerin devam ettiği daha da devam edeceği bir ülkede yaşıyoruz. Depremleri durduramayız ama on binlerce insanı de kaybedemeyiz. Geleceğimiz için yapmamız gereken deprem dirençli kentlere sahip olmalıyız. Depremin ne zaman olacağını konuşmanın bir anlamı yok. Bugün olmazsa yarın ya da öbür gün 7’nin üzerinde büyük bir deprem olur, kendi insanımız ölür. Siyasetçiyi deprem dirençli yaşam alanlarında yaşamamız için yatırıma ikna etmemiz lazım. Vatandaşın elinden çok şey gelir çünkü oy veriyor. Deprem siyaset üstü bir meseledir. Hangi partiyi istiyorsa bağrına bassın ama adayın yaşadığı yeri deprem dirençli yapacak planı, programı, fikri olsun. Eğer bu yoksa oy vermesin. Halk bunu isterse düzeltiriz. Siyasetçi halka bakıyor, oy almak için o kadar anket yapıyorlar” dedi.

“Sosyal bilimcinin deprem konusunda başkanı yönlendirmesi doğru değildir”

İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Cenk Yaltırak ise “Beklenen deprem sadece İstanbul’un değil Marmara Bölgesi’nin bir sorunudur. O yüzden nasıl bir anlayışla önlem alınabilir sorusunu sormalıyız. Önlem almak için de bilimin konuştuğu dilden haberdar olmanız lazım. Örneğin kentsel dönüşüm sözü veriliyor, yapıldığı iddia ediliyor. Ancak bilim insanları kentsel dönüşümün nerede yapılacağının önceliklendirilmesi gerektiğini söylüyor. Bunun hangi deprem senaryosuna göre yapılacağı da önemli. Bu çok şeyi değiştirir eğer yöneticiler bunun farkında değilse bir şey yaptıklarını düşünürler ama yapamazlar. Yöneticiler açık fikirli olmalı, farklı görüşleri dinlemeli ve bunu bir süzgeçten geçirmelidir. Belediye başkanından daha ziyade etrafındaki danışmanlar önemli belki de çünkü onlar karar veriyor. O yüzden belediye başkanlarının bu konuyu bilen, deprem uzmanı danışmanlarının olması lazım. Sosyal bilimcinin deprem konusunda başkanı yönlendirmesi doğru değildir” diye konuştu.

“Bütün adayların aynı fikirde olması lazım, farklı fikirde olmaları beklenemez”

Prof. Dr. Yaltırak, “İstanbul bir müteahhit problemi değil, mühendislik problemidir. İstanbul’da yaşamanız için riskleri ortadan kaldırmanız gerekiyor. Riski ancak bilimsel kriterlerle yönetebilirsiniz. Seçeceğimiz yöneticiler eğer bilimsel kriterlerle İstanbul ile ilgili bir şeyler söylüyorsa bence değerlidir. İnsanların şunu anlaması lazım İstanbul’da olacak bir deprem bütün seçmenleri etkileyecek. O nedenle siyasi görüş, ekonomik seviye ayırt etmeyecek. Herkesin ortak sorunuyla karşı karşıyayız. Bütün adayların aynı fikirde olması lazım, farklı fikirde olmaları beklenemez. Adaylar kısıtlı danışman çevreleriyle hareket ederse çok fazla bir şey değişmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“İstanbul’a seçilecek belediye başkanı yeşil şehir seven, doğa, iklim ve insan dostu olmalıdır”

İTÜ Meteoroloji Mühendisliği’nden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu da “İstanbul’a seçilecek belediye başkanı yeşil şehir seven, doğa, iklim ve insan dostu olmalıdır. Afetlerden etkilenmeyecek bir şehir düşünmelidir. Ranttan çok toplumun refahı üzerine kafa yormalıdır. İstanbul’u depreme hazırlayacak vizyon olmazsa biz bir kat atarız belediye başkanı bize göz yumar ama tonlarca betonun altında kalır ölürüz. Belediye başkanı bir şey demezse dere yatağında bina yaparız bodrum katı satar para kazanırız ama birileri gelir orada oturur bir gece yağmur yağar insanlar boğularak ölür” dedi.

“Belediye başkanı seçilecek kişinin yer bilimci, jeofizik mühendisi, inşaat mühendisi, mimar, şehir plancısı olmasında çok büyük yarar görüyorum”

Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan ise “Türkiye’deki depremleri 1970’den beri inceliyorum. Yüzde 60’ı yerin 40’ı ise yapıların kötülüğünden kaynaklanıyor. İstanbul’da ya da Kuzey Marmara’da beklenen deprem Avrupa Yakası’nda daha çok hissedilecek. İstanbul’un en kötü yer yapısı Avrupa Yakası’nda Sarayburnu’ndan Çatalca’ya kadar olan kısım deprem güvensiz yerdir. İstanbul’da da en kötü yapılaşmanın olduğu yerler Marmara kıyılarıdır. Belediye başkanı bu yer bilimsel ve yapısal gerçekleri çok iyi bilmesi gerekiyor. Kentsel dönüşümü, İstanbul’da yapılaşma türünü iyi bilmesi lazım. Hangi semtte nasıl önlem almak gerektiğini çok içselleştirmiş olması lazım. Belediye başkanı seçilecek kişinin yer bilimci, jeofizik mühendisi, inşaat mühendisi, mimar, şehir plancısı olmasında çok büyük yarar görüyorum. İstanbul’un en büyük sorunları deprem ve ulaşımdır. Seçilecek adayın afet yönetimini çok iyi bilmesi lazım” açıklamasında bulundu.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

DHA

Atatürk Havalimanı’nda sabah saatlerinde tehlikeli anlar yaşandı.

Bodrum’dan İstanbul’a gelen Mavi Gök firmasına ait Cessna tipi TC-ART saat 11.20’de Atatürk Havalimanı’na iniş yaptı.

Uçak iniş yaptıktan kısa bir süre sonra pisten çıkarak yeşil alana çıktı.

Hava trafiğine kapatıldı

Kaza sonrası uçakta bulunan iki pilot kazayı yara almadan atlatırken, yeşil alana çıkan uçak ekipler tarafından kurtarıldı.

Uçağı kurtarma çalışmaları sırasında pist hava trafiğine kapatıldı.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

İHA

Manisa’nın kavunuyla ünlü Kırkağaç ilçesindeki tarıma katkı sağlayacak Çobanlar Barajı’nda geri sayım başladı.

Çobanlar Barajı tamamlandığında 4 bin 940 dekar araziye can suyu verilecek.

Çobanlar Barajı’nda yeni yılla birlikte su tutulacak ve projenin 2024 yılı sonunda vatandaşın hizmetine sunulması bekleniyor.

Bölge üreticisi 2023 yılı rakamlarıyla yılda ortalama 24 milyon 700 lira ek gelire kavuşacak.

İnşaatta yüzde 65 fiziki gerçekleşme oranına ulaştıklarını açıklayan DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, şu açıklamayı yaptı:

Kırkağaç, Bakırçay Havzası’nın en verimli bölgelerinden biri. İlçeyi, bölge ve ülke tarımında hak ettiği yere taşımak hedefiyle başlattığımız Çobanlar Barajı inşaatında şu ana kadar kret ve vana odası ulaşım yolu, sıyırma kazıları, enjeksiyon imalatları, derivasyon kondivisi ve gövde dolgusu ile dolusavak kazısını tamamladık. Su alma yapısı, Vana Odası ve dolusavak betonarme imalatlarımız ise devam ediyor. Aralık ayı içerisinde vanamızı takarak yeni yıl ile birlikte barajda su tutmayı hedefliyoruz.

Gövde dolgusu tamamlandı

Kırkağaç Çobanlar Barajı’nda 2 milyon 600 bin metreküp su depolanacağını belirten DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, kil çekirdekli kaya dolgu tipinde projelendirilen barajın gövde yüksekliğinin temelden 40 metre olduğunu söyleyerek şu bilgilendirmede bulundu:

Çobanlar Barajı’nın gövdesi için yaklaşık 270 bin metreküp dolgu yaptık ve çalışmalarımızı bitirdik. Yakında kret düzenlemesine başlayacağız. 2024 yılının ilk ayları ile birlikte barajdaki imalatlarımızı tamamlayarak, 2024 yılında sulama şebekesi inşaatına ağırlık vermeyi planlıyoruz.

Üreticiye yılda 24 milyon 700 bin lira ek gelir

Kırkağaç Çobanlar Barajı’nın tamamlandığında 4 bin 940 dekar araziyi borulu basınçlı sistem ile sulayacağını kaydeden Balta, şu açıklamayı yaptı:

Sulama şebekemiz sayesinde bölgedeki yeraltı sularının kullanımı azalacak. Tarlalar daha kaliteli ve daha az maliyetli su ile buluşacak. Ürün verimliliği artacak. Bölge ekonomisi kalkınacak. Çobanlar Barajı ve Sulaması Projesi sayesinde bölge üreticisi 2023 yılı rakamlarıyla 24 milyon 700 bin lira ek gelire kavuşacak.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

İHA

İzmirliler dün bir kez daha yağmurla imtihan oldu.

Her yağış sonrası büyük bir zararın ortaya çıktığı kentte, sabah erken saatlerde başlayan yağışların ardından deniz suyu taştı.

Ana erterlerde de biriken suyla birlikte ev ve iş yerlerini su bastı.

Bölge halkının eşyaları da yağmur sularına kapıldı.

“Elektronik malzemelerimizin çoğu çalışmıyor”

Zararlarının bulunduğunu ve toparlanmaya çalıştıklarını söyleyen esnaf Fatih Ufak, şu ifadeleri kullandı.

Gece 5 dakika içerisinde deniz taştı ve sular bulunduğumuz alana kadar gelip iş yerlerimize girdi. Elektronik malzemelerimizin çoğu çalışmıyor. Toparlanmaya çalışıyoruz, zararımız var. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Elimizden geldiğince dükkanımızı temizlemeye çalışıyoruz.

“2 milyon TL değerinde zararım var”

Hem lağım hem de deniz suyunun evinde biriktiğini belirten Mehmet Kahraman, “Gece saat 2- 3 sıralarında yağış başladı. 5 dakika gibi çok kısa bir sürede ev su ile doldu. Bir şey yapamadık, kaçtık canımızı kurtardık. Karşıda arabam vardı o çok hasar aldı, çektirdim. 2 milyon TL değerinde zararım var. Evimdeki buzdolabı bile yıkılmış. Eşyalarım kullanılamaz halde. Çok zor durumdayız. Hem lağım hem deniz suyu birlikte evin içinde birikti. Yetkililerden yardım bekliyoruz.” dedi.

“Yetkililer yardım ederse seviniriz”

Birçok eşyasının kullanılamaz hale geldiğini söyleyen berber Sedat Arabacı da, “Mobilyalarımızın içine kadar su gelmiş. Muhtemelen mobilyalarımız şişer. Buzdolabı ve kurutma makinemiz de su alarak kullanılamaz hale gelmiş. İki tane beyaz eşyam kullanılamaz hale geldi. Mobilyalarım da aynı şekilde. 70-80 bin TL civarında zararımın olduğunu düşünüyorum. Yetkililer yardım ederse seviniriz.” şeklinde konuştu.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

DHA

Sağanağın etkili olduğu İzmir’de su baskınları kaçınılmaz bir sona dönüşüyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce yapılan uyarının ardından, İzmir’de dün yağış ve fırtına etkili oldu.

Konak ilçesi Alsancak semti ile Karşıyaka ilçesi Mavişehir ve Yalı Mahallerinde deniz taştı.

Mahsur kalanlar botla kurtarıldı

Denizden taşan su, kaldırımla birleşince iş yerlerini, otoparkları zemin kattaki evleri ve bahçeleri su bastı. Mahsur kalanlar botlarla kurtarıldı.

Fırtınanın dün etkisini azaltmasıyla birlikte deniz suyu büyük oranda çekildi. İzmir Büyük şehir Belediyesi’nden alınan bilgiye göre kent genelinde bini aşkın ev ve iş yerinin taşan deniz suyundan etkilendiği belirtildi.

İtfaiye ve İZSU ekipleri su basan noktalarda çalışmalarını sürdürürken, vatandaşlar da kendi imkanlarıyla suyu tahliye etmeye devam ediyor.

Araçlar çekiliyor

Kordonboyu’nda suda kalan araçların çekiciyle bulundukları yerden alınması için çalışmalar devam ediyor.

Sabahın erken saatlerinden itibaren başlayan çalışmaların sürmesine rağmen hem Kordonboyu’nda hem de Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde birçok iş yeri, meydana gelen hasar sebebiyle kepenk açamadı.

Kordonboyu’ndaki bazı apartmanların zemin katları da su altında kaldı.

“Canımı zor kurtardım”

Kordonboyu’nda bir apartmanın zemin katında oturan Yılmaz Koçtürk, canını zor kurtardığını ve hala evine giremediğini söyledi.

Koçtürk, şöyle devam etti;

Uyuyordum. Saat 03.00 sıralarında su damlaması sesini duydum. Kameralara baktığımda suların yükseldiğini gördüm. Telefonumu alıp terlikle çıktım. Ev tavana kadar suyla doldu. Canımı zor kurtardım. Allah’tan hayatımı kurtardım. Ekiplerin gelip suyu tahliye etmelerini bekliyorum. Geceyi bir kafede sandalye üzerinde yatarak geçirdim. Her şeyim gitti. Bittik. Allah kimsenin başına vermesin.

“Mağduriyet çok büyük daha fazla önlem alınması lazımdı”

Otomobili su altında kalan Oya Erol ise “Arabam koltuklara kadar su içindeydi. Hasarımız çok büyük. Tüm aksamları da gitmiş. Mağduriyet çok büyük. Daha fazla önlem alınması lazımdı. Aracım hiçbir şekilde çalışmıyor. Belediyenin bu taşkın işini işi çözmesi lazım. Altyapının daha iyi olması gerekir” diye konuştu.

“Evdeki eşyaların hiçbiri artık kullanılmaz durumda”

Kordonboyu’ndaki bir apartmanın güvenlik görevlisi olan Mehmet Kahraman, “Saat 03.00 sıralarında denizden su geldi ve 5 dakikada her yer doldu. Hiçbir şey yapamadık. Canımızı kurtardık. Sabah suyu çektirdik ama yine doldu. Cadde kenarında park halindeki otomobilim de zarar gördü. Şu ana kadar bir yetkili gelip de kapımızı çalmadı. Buzdolabım bile yan yatmış. Evdeki eşyaların hiçbiri artık kullanılmaz durumda” ifadelerini kullandı.

Yağış ve fırtına nedeniyle denizin taştığı bir diğer yer olan Karşıyaka’nın Mavişehir ve Yalı mahallelerinde ise sular çekildi.

Ekiplerin tıkanan rögarları açıp, vidanjörler ve iş makineleriyle aralıksız yürüttüğü çalışmalarla suyla dolan yollar, iş yerleri ve apartmanların bahçelerindeki su tahliye edildi.

Yağışın etkisini kaybetmesi ve denizi çekilmesiyle de her iki mahallede hayat normale döndü.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

ensonhaber.com

İyi Parti’de sular durulmuyor…

Peş peşe gelen istifaları yolsuzluk iddialarının takip ettiğim İyi Parti’de işler daha çok karışacak gibi duruyor.

İlerleyen günlerde istifaların devam edeceği kesinleşen İyi Parti’den ayrılan isimlerle görüşüldüğüne dair iddialar hakkında
konuşan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, kapılarının sonuna kadar açık olduğunu söyledi.

Bazı isimlere partilerine katılmalarına yönelik görüşmelerin gerçekleştiğini belirten Destici, sürece dair olumlu gelişmeleri kamuoyuyla paylaşacaklarını belirtti.

“Benim görüştüğüm kişiler var”

Destici, şunları kaydetti;

Aynı partide birlikte siyaset yaptığımız, aynı ocaklarda görev yaptığımız ve bugün İyi Parti’nin içinde bulunduğu durumdan rahatsız olan arkadaşlarımızdan elbette ki BBP’ye katılmak isteyen olursa kapımız sonuna kadar açıktır.

Eski dostlukları olan özellikle benim de görüştüğüm arkadaşlarım var İyi Parti içerisinde. İstifa edenlerden de var. İstifa edecek olanlardan da var. Benim de görüştüklerim var. Bunların hepsiyle görüşüyoruz.

Ben kolay kolay İyi Parti’de suların durulacağını görmüyorum. Orada artık bir kopuş daha doğrusu bir çöküş başlamıştır. Bu devam edecektir.

“Cumhur İttifakı yoluna devam ediyor”

Destici, Cumhur İttifakı’nın genişleyerek yoluna devam
ettiğini de anlatarak, şöyle konuştu:

Karşı ittifak son seçimden sonra adeta tuz buz oldu. Dağılmadık, kırılmadık, dökülmedik bir tarafları kalmadı. Cumhur İttifakı ise ilk günkü azim, kararlılık ve birlik beraberlik ruhuyla devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin birliğini önceleyerek yoluna devam ediyor. Elbette ki yine bu hassasiyeti de muhafaza ederek kararlarımızı alıyoruz ve yolumuza da bu şekilde devam ediyoruz.

“Sivil, demokratik bir anayasa”

BBP’nin hep demokratik ve yeni bir anayasadan taraf olduğunu
savunan Destici, bu konuda atılan tüm adımları desteklediğini vurgulayarak,
“Türkiye’nin behemehal 1980 darbecilerinin, cuntanın yaptığı 82
Anayasası’ndan kurtulması, tam demokratik hukukun üstünlüğünü, milletin
birliğini esas alan ve devletin varlığı, ülkenin bölünmez bütünlüğünü muhafaza
edeceği, bu milletin kültürü, inancıyla ters düşmeyecek, sivil demokratik bir
anayasaya kavuşması bizim de en büyük siyasi hedeflerimizden bir
tanesidir” dedi.

Yerel seçimlere ilişkin

Partilerinin yerel seçimlerde bugüne kadar kazandığının
hepsinden daha fazla belediye başkanlığı kazanacağına inancını dile getiren
Destici, şöyle konuştu:

Dün akşam bunun çalışmalarını da burada yaptık. Dolayısıyla Büyük Birlik Partisi seçimlere hazırdır. Aday adaylığı müracaatlarımız 18 Aralık’a kadar devam edecek. Yoğun bir şekilde illerimize belediye meclis üyelikleri ve il genel meclis üyelikleri için parti genel merkezimize de belediye başkanlıkları için müracaatlar devam ediyor.

AA

Türkiye kış sezonuna girdi.

Yurdun dört bir yanında sağanak ve fırtına etkili oluyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü Tahminler Dairesi Başkanı Yüksel Yağan, bu kış hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde olacağını ve bu ayların bol yağışlı geçeceğini bildirdi.

Yağan, ocak ve şubat aylarında beklenen hava durumuna ilişkin bilgi verdi.

Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde olacak

Meteoroloji Genel Müdürlüğü olarak, üç aylık periyotta hava sıcaklığı ve yağışlarla ilgili meteorolojik değerlendirmeler yaptıklarını dile getiren Yağan, şöyle devam etti;

Bu değerlendirmelerimize göre hava sıcaklıklarının, aralık, ocak ve şubat aylarında yurdumuz genelinde mevsim normallerinin biraz üzerinde olacağını tahmin ediyoruz. Ancak bu iç kesimlerde biraz daha fazla hissedilecek. Mevsim normallerinin 1-3 derece üzerinde bir durum söz konusu olacak.

Yağışlar artacak

Yağan, kışın yağış açısından geçen yıllara göre biraz daha şanslı olunacağını vurgulayarak, “Geçtiğimiz hafta ve bu hafta gibi ülkemizi yağışlı sistemlerin ziyaret edeceğini tahmin ediyoruz. Geçtiğimiz yıllara nazaran aralık ayında biraz daha az olmak üzere ocak ve şubat aylarında yağış yönünden daha şanslı olunacağını değerlendiriyoruz.” diye konuştu.

“Mevsim normallerinden daha ılık bir kış olacak”

Yağışların Doğu Anadolu’da, iç kesimlerde ve yüksek kotlu illerde kar, düşük kotlu ve sahil illerinde yağmur olarak görüleceğini belirten Yağan, “Bu sene yağış yönünden geçtiğimiz yıllara nazaran biraz daha iyi bir kış geçireceğiz. Mevsim normallerinden daha ılık bir kış olacak.” tahmininde bulundu.

“MGM’nin sosyal medya hesaplarını takip edin”

Yağan, sosyal medyada “sorumsuz” bir şekilde “kar yağacak, kuvvetli meteorolojik hadiseler gerçekleşecek” yönünde paylaşımlar yapıldığını belirterek, genel müdürlük olarak, en uygun zamanda doğru ve gerekli tahminleri ve meteorolojik uyarıları yaptıklarını vurguladı.

Sosyal medyada “yanıltıcı” uyarılarda bulunanların, “yanıldık” deyip, hesaplarını kapatabildiğini belirten Yağan, şunları kaydetti:

Bizim öyle bir açıklama yapmamız ya da sosyal medya hesabımızı kapatmak gibi bir durumumuz söz konusu değil. Vatandaşlarımız bilsinler ki biz sosyal medyanın bütün platformlarında varız. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün sosyal medya hesaplarını takip etmeleri kendi faydaları açısından son derece önemli. Özellikle bu kuvvetli meteorolojik hadiselerin ardı ardına yaşandığı kasım ayının son günlerinde.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

AA & Ensonhaber

İsrail’in yeni yasa dışı yerleşim planı, Avrupa’da tepkiyle karşılandı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Tel Aviv’in girişimine karşı çıktı.

“Öğrendiğimde dehşete düştüm”

Borrell, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada şöyle dedi:

İsrail hükümetinin, savaşın ortasında daha fazla yasa dışı yerleşim yeri inşa etmek için yeni fonlar ayırmaya hazır olduğunu öğrendiğimde dehşete düştüm.

“İsrail’i daha güvenli hale getirmeyecek”

Böyle bir adımın meşru müdafaa anlamına gelmediğini söyleyen Borrell, şöyle devam etti:

Bu, İsrail’i daha güvenli hale getirmeyecektir. Yerleşimler ciddi bir Uluslararası İnsan Hakları ihlalidir.

İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria hedefi

İngiltere merkezli Financial Times, “Cesaretlenen İsrailli yerleşimciler, Batı Şeria’daki hakimiyetini sağlamlaştırmak istiyor.” diye yazdı.

Habere göre, işgal altındaki Filistin toprakları, 7 Ekim’den bu yana yaşanan şiddette büyük bir artışa tanık oldu.

Yerleşimcilerin, Batı Şeria’yı İsrail topraklarının bir parçası olarak gördüğüne dikkat çekildi.

ensonhaber.com

5 Mart’ta Bahreyn Grand Prix’si ile start alan Formula 1 sezonu, toplamda 23 yarışlık maraton ile 26 Kasım 2023 tarihinde gerçekleştirilecek Abu Dhabi Grand Prix’si ile tamamlanan yarışlara Engin Altan Düzyatan’da katıldı.

İzleyicisinin çok olduğu Formula 1’de final yarışlarının seyirci koltuğunda Hollwood yıldızı Chris Hemsworth ile Türk televizyonlarının sevilen dizisi Diriliş Ertuğrul’un baş rolü Engin Altan Düzyatan da görüntülendi.

Düzyatan, Chris Hemsworth ve Irina Shayk ile bir araya geldiği anları sosyal medya hesaplarından paylaşarak unutulmaz deneyimini sevenleriyle paylaştı.