Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kenani, Filistin konusunda Ankara’nın önemli bir role sahip olduğunu vurguladı.
AA & Ensonhaber
Türkiye, Gazze’ye yönelik İsrail saldırılarının durdurulması için diplomatik girişimlerini sürdürüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İranlı mevkidaşı İbrahim Reisi ile görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmede, İsrail’in Gazze’ye yönelik hukuksuz saldırıları, Filistinlilere yönelik insani yardım faaliyetleri ve bölgede kalıcı ateşkese ulaşmak için atılabilecek adımlar değerlendirildi.
Türkiye vurgusu yaptı
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Filistin topraklardaki duruma ilişkin açıklamada bulunurken, Türkiye’nin rolüne dikkati çekti.
Sözcü Kenani, Hamas’ın elinde bulunan İsrailli esirlerin serbest bırakılması konusunda İran ile Türkiye’nin işbirliğinin önemini vurguladı.
“Filistin meselesinde önemli role sahip”
Ayrıca, Filistin davasının İran ve Türkiye dahil birçok ülke nezdinde önemli konulardan biri olduğunu ifade etti.
Açıklamasında Kenani, “Türkiye, Filistin meselesinde önemli bir role sahip ve etkin roller oynayabilir.” dedi.
“İnsani yardımlar sürekli hale getirilmeli”
İranlı sözcü, ülkesinin İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının durdurulması ve “insani aranın” sürekli hale getirilmesini istediğini de söyledi.
Başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiren Kenani, İsrail’in saldırılarında öldürülen 66 gazetecinin fotoğraflarının yer aldığı Filistin haritası ve 6 binden fazla çocuğun öldürüldüğünün yazıldığı afişin yanında soruları cevapladı.
“ABD sorunun parçası”
Kenani, ABD’nin İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ve sorunun bir parçası olduğunu belirterek, verdiği siyasi ve askeri destekle saldırıların kısa sürede bitmesini engellediğini ifade etti.
Hamas ile İsrail arasında varılan “insani ara” mutabakatının bugün son günü olduğunu hatırlatan Kenani, İran’ın da diğer ülkeler gibi bu sürecin devam etmesini ve İsrail’in saldırılarının sona ermesini arzuladığını kaydetti.
Kenani, bölgedeki sorunun çözümü için, “Geçici ateşkesin sürdürülebilir bir sürece girmesi ve Siyonist rejimin Filistin ve Gazze halkına karşı işlediği suçların tekrarlanmaması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Yaptıkları görüşmelerde bu konuyu ciddiyetle takip ettiklerini aktaran Kenani, “Devam eden müzakereler, geçici ateşkesin kalıcı hale getirilmesini amaçlıyor.” diye konuştu.
Bölgesel Amatör Lig 5’inci Grup’ta Burdur Maküspor ile deplasmanda karşılaşan Manavgat Belediyespor’da kaptan Tugay Tiryaki takım arkadaşıyla yaşadığı tartışma sonrası kırmızı kart gördü. Duruma sinirlenen Manavgat Belediyespor Teknik Sorumlusu Ercan Kul oyundan çıkan futbolcusunu tokatladı.
DHA
Bölgesel Amatör Lig 5’inci Grup’ta mücadele eden Burdur Maküspor ile Manavgat Belediyespor, Burdur Gazi Atatürk Stadı’nda karşılaştı.
Ankara bölgesinden Havva Nur Demir, Taner Kıtmır ve Oğuz Akgün hakem üçlüsünün yönettiği karşılaşmanın 38’inci dakikasında bir pozisyon sonrası takım arkadaşı Kürşat Kara’yla tartışma yaşayan Manavgat Belediyespor kaptanı Tugay Tiryaki’ye karşılaşmanın hakemi kırmızı kart gösterdi. Kürşat Kara’yı da sarı kartla cezalandırdı.
Saha komiseri gerginliği yatıştırdı
Manavgat Belediyespor Teknik Sorumlusu Ercan Kul, sahayı terk eden Tugay Tiryaki’yi tokatladı. Tiryaki ile Kul arasındaki gerginliği yedek kulübesindeki futbolcular ve saha komiseri yatıştırdı. Manavgat tribünündeki taraftarlar da kendi oyuncularına tepki gösterdi.
Maküspor ilk yarısı 0-0 biten karşılaşmanın 90+4’üncü dakikasında Cihan Mercan’ın attığı golle rakibini 1-0 yenerek galibiyet serisini üç maça çıkardı. Maküspor bu galibiyetle puanını 11’e çıkararak 7’nci sıraya yerleşti.
Diğer yandan önümüzdeki hafta Uşak Sivaslı Belediyespor’a konuk olacak Maküspor’da Kulüp Başkanı Cihat Çavuşoğlu galibiyet serilerinin devam edeceğini bildirdi.
Yaptığı paylaşımlarla İsrail katliamına destek veren, ‘Tek yol İsrail’ ifadeleri ile hesabını adeta İsrail bayrakları ile donatan YouTuber Recep Baltaş, paylaşımlarının manipüle edildiğini söyledi.
ensonhaber.com
70 yıllık zulüm 7 Ekim’de yeniden alevlendi.
Filistinliler, bir kez daha İsrail ordusunun acımasız darbesiyle karşı karşıya kaldı.
Yaklaşık 50 gün süren bombardımanlarda Gazze Şeridi’nde 15 bine yakın sivil hayatını kaybetti.
4 günlük ateşkesin son gününe girilirken, çoğunu çocukların oluşturduğu can kayıplarının ileriki günlerde artıp artmayacağı merak konusu.
YouTuber’in İsrail sevgisi
İsrail’in bu süreçte başta ABD olmak üzere en büyük destekçisi Batı oldu. Türkiye’de ise kitleler halinde büyük kalabalıklar İsrail protestoları düzenlerken ‘içimizdeki İsrail sevicileri’ de kendini belli etti.
Bebeklerin katledilmesi karşısında yutkunmakta dahi zorlanan milyonların yanında İsrail’e bu vahşet için açıkça destek vermekten utanmadılar.
“Tek yol İsrail”
Onlardan sadece bir tanesi de YouTuber Recep Baltaş, oldu.
‘Technopat’ isimli YouTube kanalında yayın yapan Baltaş, İsrail’n katliama başlamasının ardından, “Tek yol İsrail” şeklinde paylaşımlar yaparak İsrail bayraklarıyla adeta hesabını süsledi.
İslamiyet karşıtı paylaşımlar da yapan Baltaş, dini inancı yüzünden insanlarla dalga geçti, inançlarını aşağıladı.
“Paylaşımlarım manipüle edildi”
Büyük tepki çeken Baltaş, sosyal medya hesabından özür diledi.
Açıkça, İsrail’i ve katliamlarını destekleyen, insanların inançları ile dalga geçen Baltaş, paylaşımlarının manipüle edildiğini savundu.
Bltaş, “Bundan böyle insanların inançlarıyla ilgili yaptığım yorumlarda daha dikkatli olup daha duyarlı bir tutum sergilemeye çalışacağım.” dedi.
İki çocuk annesi Diana, 1997’de 36 yaşındayken Paris’te sevgilisi Dodi el Fayed ile birlikte şüpheli bir trafik kazasında ölmüştü. Diana’nın nişan portresinde giydiği bluz satılacak.
ensonhaber.com
Ölümüyle tüm dünyayı yasa boğan Galler Prensesi Diana’nın 1981’de çekilen nişan portresinde giydiği bluz, açık artırmayla satılacak.
Kraliyet fotoğrafçısı Lord Snowden’ın çektiği fotoğrafta Diana’nın üzerinde olan açık pembe bluz, Julien’s Auctions tarafından düzenlenen, ünlülerin kıyafetlerinin yeni sahiplerini bulacağı bir müzayedede yeni sahiplerini bulacak.
Bluzun değerin 80 bin ila 100 bin Sterlin arası
Bluzun değerin 80 bin ila 100 bin Sterlin arası olarak belirlendi. Bluz, daha sonra Diana’nın gelinliğini de tasarlayan David ve Elizabeth Emanuel tarafından üretilmişti.
Bluz daha önce “Diana: Onun Moda Hikayesi” sergisi kapsamında Londra’daki Kensington Sarayı’nda sergileniyordu.
Diana’nın nişan portresi, Vogue dergisinde 1981’de; Prens Charles ve Diana’nın nişanlandıklarını açıkladıkları tarihte yayımlanmıştı.
Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Burak Çağlan Kızılhan, Fatih Karagümrük maçı sonrası resmi siteden bir açıklama yayınladı.
ensonhaber.com
Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Burak Çağlan Kızılhan gündemle ilgili açıklamalarda bulundu.
İşte Kızılhan’ın açıklamaları:
“Futbol Takımımızın Süper Ligin 13. haftasında VavaCars Fatih Karagümrük ile oynadığı maçta yaşanan bir pozisyona dair oluşan gündemi yakınen takip ediyoruz.
Karşılaşmada yaşanan kritik pozisyonlara dair spor kamuoyunun yorumlarına saygı duymakla birlikte Galatasaray Spor Kulübü’nün dün maçımıza dair aldığı pozisyonu ‘gülümseyerek’ izledik.
Sezonun ilk haftasından itibaren hemen hemen tüm kritik anlarda ve gri pozisyonların neredeyse tamamında aleyhimize kararlar verildiği kamuoyunun malumudur.
Bu durum dün akşam oynanan VavaCars Fatih Karagümrük maçımızın 33. dakikasında da değişmemiş, penaltı verilmesi gereken pozisyonumuz serbest vuruş şeklinde değerlendirilmiştir.
Takımımız adına verilmeyen net bir penaltı pozisyonu es geçilmişken, sadece rakibimizin haklı penaltı beklentisi üzerinden tüm maçın kamuoyu gündemine getirilmesi yıllardır süregelen algı çalışmasına yeni bir örnektir.
Bu yolla, Fenerbahçe kayrılıyor manipülasyonu yapılması, takımımıza haftalardır verilen aleni zararları manipüle etmek demektir.
Galatasaray Spor Kulübü’nün DNA’sından kaynaklanan bu gündemi kullanma refleksine, haftalardır Fenerbahçe aleyhine kendileri lehine atılan tüm adımları yok sayarak şark kurnazlığı ile algı yaratmasına izin vermeyeceğiz.
Türk futbol literatürüne bir daha silinmemek üzere girmiş yegane sözcük olan “Ofsaytımsı”nın adresi olan, sistemdeki elleri vasıtasıyla her konuyu “kullanışlı hale” getiren, elimizde kanıtlı belgeli olaylar var diyerek kanal kanal gezen ama sonunda ortaya hiçbir şey koyamayan, sosyal medya ve medyadaki manipülasyonlarıyla gündem belirlemeye çalışan kulübün ikiyüzlülüğü ortadadır.
Tüm bu gerçeklerden hareketle;
Dokuz ‘9’ sezondur şampiyon olmamasına rağmen, geride kalan 9 sezonda ‘şampiyon yapılacak’ diye hakkında sayısız hurafe üretilmiş, yarıştan koparılmış, aleyhine kamuoyu oluşturulmuş, Fenerbahçe Futbol Takımı ve camiası olarak; bu sezonun ezberlediğiniz sezonlar gibi olmayacağını açıkça söylüyoruz.
Takımımızın oynadığı son maçtaki pozisyondan biri olan 52.dakikadaki penaltı pozisyonunun ve istenirse tüm maçın VAR kayıtlarının açıklanmasını bekliyoruz.
Sezon başından bu yana hemen hemen her hafta fahiş hatalara maruz kalan taraf olarak, rakiplerimiz de dâhil olmak üzere, tüm tartışmalı pozisyonların VAR kayıtlarının açıklanması konusunda yüreği yeten herkesi bu çağrıyı desteklemeye davet ediyoruz.
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak; rakibimiz Vavacars Fatih Karagümrük Takımı’nın da onay vermesi halinde dün akşam oynadığımız müsabakayı yeniden oynamaya da hazır olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz.
Bununla birlikte bazı verileri de kamuoyunun takdirine sunarız.
·Süper Lig yayıncı kuruluş beIN SPORTs’ta yer alan TRIO programının verilerine göre 13 hafta itibariyle Fenerbahçe’nin 5 (beş) aleyhine, Galatasaray’ın 1 (bir) lehine hakem kararı verilmiştir. (Penaltı, kırmızı kart ve gol kararları üzerinden hazırlanan verilerdir.)
Ayrıca ilk 13 haftalık lig yarışına ilişkin sarı kart kırmızı kart verileri de aşağıdaki şekildedir.
Aralarında futbol dünyasından Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan gibi isimlerin de bulunduğu dolandırıcılık davasında tutuklu olan Seçil Erzan’dan ikinci ifade geldi. Erzan ifadesinde, “Koluma serumlar takılarak bana bu işi banka dışında yaptın diye söylettirdiler” dedi.
DHA
Türkiye günlerdir, spor camiasında büyük ses getiren vurgun davasını konuşuyor…
Fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando
Muslera gibi ünlü isimlerin de olduğu çok sayıda kişiyi dolandıran Seçil Erzan, tutuklandı.
Erzan’ın tutuklanmasının ardından futbolcuların verdiği ifadelerle detaylar ortaya çıkmaya başladı.
Özellikle bütün servetini Erzan’a veren Arda Turan’ın açıklamaları gündeme düşerken, Erzan ikinci kez ifade verdi.
Seçil Erzan’in verdiği ikinci ifadede, Çorlu’daki evinden korumalar eşliğinde alındığını ve Zincirlikuyu’daki Denizbank Genel Müdürlüğü’ne götürüldüğünü söylemesi dikkati çekti.
“Bu işi banka dışında yaptın diye söylettiler” dedi
İfadesinde Erzan, banka korumaları tarafından Çorlu’daki evinden
alınarak Zincirlikuyu’daki genel merkeze getirildiğini anlatarak,
“Öncelikle evimde çıkan not kağıtları benim tarafımdan tutulmuştur. Bu not
kağıtlarını yazan meblağlar doğrudur ancak detaylarını sormanız halinde teker
teker açıklarım. Fakat şu hususları da belirtmek isterim ki bu not
kağıtlarından bizzat benim yazdıklarım doğrudur. 8 Nisan Cumartesi günü
Denizbank Avrupa 1 Bölge Müdürü Şermin Hanım Çorlu’daki evime beni görmeye
geldi. Yanında koruma gibi birileri vardı. Daha doğrusu evimin önünde 4-5 tane
adamın beklediğini gördüm. Geldikleri araçlar bankanın araçlarıydı. 8 Nisan
günü Çorlu’daki evimde Sermin hanım benimle görüştükten sonra gitti.
Bir
sonraki gün 9 Nisan’da beni korumalar eşliğinde Zincirlikuyu’daki Denizbank
Genel Müdürlüğü’ne götürdüler. Koluma serumlar takılarak bana bu işi banka
dışında yaptın diye söylettirdiler. Bu şahıslar 8 Nisan Cumartesi günü sabahtan
akşama kadar benim yanımdaydılar. Bu şahıslar bana sürekli ‘olayda zimmet yok,
evet senin bankacılık hayatın biter belki ama hayatına bir şekilde devam
edersin, bu olay zimmet değil’ şeklinde sözler söyleyip bana baskı kurdular.
Hatta bana o kadar iyi davranıyorlardı ki tam olarak durumun ne olduğunu dahi
anlayamamıştım” dedi.
“Koluma serum taktılar…”
Erzan ifadesinin devamında,“9 Nisan Pazar günü akşam saatlerinde bu sefer Hakan Ateş bankaya geldi. Bulunduğumuz toplantı salonuna girerek ‘kızım biz zaten insanların parası vereceğiz ama ortada bir enkaz var, kimden ne aldıysan söyle zaten bu bir zimmet değil, zimmet olsa sen yıllarca içeride çürürdün, bu sebeple de kendin banka dışında ne aldıysan onları söyle, sen bizi koru biz de seni koruruz, hemen bir avukat tutalım, avukatını ben tutacağım, Sağlık Sigortanı iptal etmeyelim, annenin hastalığı ile de ilgileneceğim’ dedi.
Zaten orada bulunan herkes aynı sözleri söyleyip olayın zimmet olmadığını bana söylediler. Sonra aynı gün benim İstanbul Göktürk’teki ikametime beni yolladılar.
O sırada Sermin Tekin de benimle birlikte geldi. Sermin Tekin bana evde detaylı arama yap, beni seni 3-4 saatte olsa beklerim. Bütün notlarını, kağıtlarını bana getir’ dedi. Ben de evde her yeri arayıp evde ajandamı ve notlarımı bulup Sermin Hanım’a verdim. Sonra tekrar akabinde aynı gün beni Çorlu’ya korumalar eşliğinde tekrar gönderdiler”diye konuştu.
“Zorla benden ses kaydı oluşturmamı istedi”
Birkaç gün sonra tekrar genel müdürlük binasında getirildiğini anlatan Erzan, “10 Nisan Pazartesi günü ben tekrar korumalar eşliğinde tekrar beni Zincirlikuyu’daki Genel Müdürlüğe getirdiler. Hem 9 Nisan Pazar günü hem de 10 Nisan Pazartesi günü Denizbank’ta benimle birlikte Sermin Tekin, Ali Murat Dizdar, Cenk İzgi, Tanju Kaya ile bir liste oluşturduk. Bu listede kimin ne kadar para verip ne kadarını geri aldığını yazdım. O esnada yanımda bulunan şahıslar zaten sürekli birileriyle iletişim halinde olup benimle konuşup durumu başkalarına aktarıyorlardı. Ayrıca özellikle şunu belirtmek isterim ki 8 Nisan Cumartesi günü Sermin Tekin Çorlu’daki evime yanıma geldiğinde zorla benden ses kaydı oluşturmamı istedi.
Bana şahsi telefonunu konuşma sırasında açarak sesimi kaydetti. Benden o esnada ‘Seçil’cim ben senin uzun zamandır böyle sorunlar yaşadığını biliyordum. Keşke daha önce söyleseydin. Sen bize yardımcı ol ki biz de sana yardımcı olalım.
Bankada para almadığını, senin yaptığın eylemlerin bankada olmadığını söylemen gerek. Bu adamlar nasıl olur da hala bankadan para istiyorlar. Eğer sen sadece banka dışında bu eylemleri yaptığını söylersen bu güveni kötüye kullanma şeklinde olur, bankada olduğunu söylersen zimmet olur, ömrün çürür’ dedi. Aynı gün bankada Ali Murat Dizdar da bana “Olay kesinlikle zimmet değil, sen bu olayları banka dışında yaptın, sana en iyi avukatı tutuyoruz, sana iki tavsiyem var, bir avukatın sözünden asla çıkmayacaksın, o ne derse onu yapacaksın, iki tutuklanmayacaksın fakat olur da tutuklanırsan itirazını biz yapacağız” dedi. Hatta Ali Murat bana bunları unutmamam için bir kağıda bana yazdırdı” ifadelerini kullandı.
“Bu tablolar banka tarafından oluşturuldu”
Ortaya çıkan tabloları bankanın oluşturduğunu iddia eden Seçil Erzan, “Bu olay güveni kötüye kullanma olursa cezası küçük ama zimmet olursa cezası büyür. Bu ses kaydını bana karşı ellerinde sakladıklarını düşünüyorum. Bu ses kaydı alındığı sırada benim evimde Nilgün Arabacı, Gül Sanal Bayırova, akrabamız olan Sermin Eligül de yanımızda bulunuyordu. Tabloları ben yapmadım. Şöyle ki ben kimden ne kadar para aldıysam bunu kağıtlara not almıştım. 9 Nisan Cumartesi günü yukarıda isimlerini saydığım şahıslar beni alıp bankaya götürdüklerinde benim not kağıtlarımı da aldıklarını yine yukarıda söylemiştim.
Bu kağıtları alıp sonrasında bu tabloları Sermin Tekin, Ali Murat Dizdar, Cenk İzgi, Tanju Kaya isimli şahıslar oluşturmuştur. Sonrasında da bana verdiler. Bende bunları alıp evime götürmüştüm. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 10 Nisan Pazartesi günü Çorlu’daki ikametim arandığında bankanın oluşturduğu bu tablolar ikametimde eve geçirilmiştir. Yani bu tablolar aslında banka tarafından oluşturulmuş tablolardır. Bu tabloda aslında banka tam olarak şunu yapmak istiyordu; alacak ile vereceği eşitleyip borcu minimuma indirmek istediler” şeklinde konuştu.
El yazısıyla, banka kaşesi olmayan kağıtlar verdi
Müşteki Bülent Çeviker’in yüksek fon vaadiyle Seçil Erzan’a 2 milyon 185 bin dolar verdiği, Seçil Erzan’ın ise bunun karşılığında Çeviker’e el yazısıyla yazdığı ve imzaladığı banka kaşesi olmayan bir kağıt verdiği ortaya çıktı. Vade sonunda parasını alamayan müşteki Seçil Erzan’a bunu sorduğunda Erzan yine el yazısı ile yazmış olduğu bir kağıdı müştekiye verdi.
Seçil Erzan, bazı müştekilere banka antetli ve kaşesi olmayan buruşuk küçük kağıtlar verdiği görüldü. Bazı kağıtların ise not kağıtlarına yazılarak verildiği görülüyor. Kağıtların bazılarında banka kaşesi görülürken diğerlerinde ise sadece Erzan’ın ıslak imzası var.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)
