Kategori: Uncategorized

65648eb2e7ed1183.jpg
Uncategorized

Booker Ödülü’nü kazanan yazar Paul Lynch, 50 bin sterlinin de sahibi oldu

Dünyanın en prestijli edebiyat ödüllerinden biri olan 2023 Booker Ödülü’nü, Prophet Song adlı kitabı ile İrlandalı yazar Paul Lynch kazandı. Yazar aynı zamanda 50 bin sterlin de kazandı.

Booker Ödülü'nü kazanan yazar Paul Lynch, 50 bin sterlinin de sahibi oldu

AA

Dünyanın en prestijli edebiyat ödüllerinden biri olan 2023 Booker Ödülü’nü, “Prophet Song adlı kitabı ile İrlandalı yazar Paul Lynch kazandı.

Booker Ödülü elli yılı aşkın süredir kurgu türünde yazılan eserler için tanınma, ödül ve okuyucu kitlesi oluşturmakla beraber dünyanın herhangi yerinden İngilizce olarak yazılan ve Birleşik Krallık ve/veya İrlanda’da yayınlanan kurgu eserleri için dünyanın en önemli ödüllerinden biri.

Ödül komitesinin başkanı Esi Edugyan, Prophet Song’u “Ruh parçalayıcı ve gerçek” olarak nitelerken, romanın “Çağımızın sosyal ve siyasi anksiyetelerini yakaladığını” ifade etti.

Kanadalı yazarı Edugyan, ödül kararının oybirliğiyle alınmadığını ve sonuca varılması için birkaç tur tartışma ve oylama yapılması gerektiğini ifade etti. Karar sürecinin cumartesi günü yaklaşık 6 saat sürdüğü bildirildi.

“Mutluluk verici”

Ödülü aldıktan sonra Lynch, “Booker’ı memleketim İrlanda’ya götürüyor olmak bana çok büyük mutluluk veriyor” dedi.

Eski bir film eleştirmeni olan Lynch,

“İyi ki de yapmışım”

“Yıllar önce Sicilya’da tatildeyken ani bir aydınlanma yaşadım, yazmam gerektiğini biliyordum ve hayatımın bu yola girmesi gerekiyordu. Yön değiştirme kararı aldım ve yöne değiştirdim. İyi ki de yapmışım” diye konuştu.

Para ödülünü de alacak

Lynch, Booker’ı alarak 50 bin sterlinlik para ödülünü de kazanmış oldu.

Prophet Song, alternatif bir Dublin’de geçiyor. Giderek otoriterleşen hükümetin kurduğu yeni gizli polis servisi, mikrobiyolog Eilish’in evine gelip Öğretmenler Sendikası’nda üst düzey bir yetkili olan eşiyle görüşmek ister.

Eilish’in eşi kısa süre sonra yüzlerce diğer siville birlikte kaybolur. Eilish, iç savaş çıkarken dört çocuğunu ve yaşlı babasını bir arada tutmaya çalışır. Kitap henüz Türkçe olarak yayınlanmadı.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

Kaynak

6564883cf26c6105.jpg
Uncategorized

7 Ekim’den sonra her şeyden mahrum bırakıldık

İsrail ile Hamas arasındaki esir takası kapsamında serbest kalan Filistinli en eski tutuklu kadınlardan Meysun Musa el-Cibali, İsrail hapishanelerindeki Filistinli kadınların 7 Ekim’den sonra zor günler geçirdiklerini belirtti.

Filistinli en eski tutuklu kadın: 7 Ekim'den sonra her şeyden mahrum bırakıldık

AA & Ensonhaber

İsrail, 7 Ekim’deki Hamas baskını sonrası misilleme amacıyla Gazze’de 50 gündür sivilleri katlediyor.

15 bine yakın Filistinli öldürüldü

Gazze Şeridi’nde 6 bin 150’den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 14 bin 854 kişi öldürüldü.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 239 Filistinli hayatını kaybetti.

Esir takasında 39 Filistinli serbest bırakıldı

İsrail ile Hamas arasında yapılan esir takası mutabakatı kapsamında İsrail hapishanelerindeki 33’ü çocuk 6’sı kadın 39 Filistinli esir gece saatlerinde serbest bırakıldı.

8 yılık esareti son buldu

İşgal altındaki Batı Şeria’nın Beytullahim kentinde 1995’te dünyaya gelen Cibali, 29 Haziran 2015’te kent yakınlarındaki bir kontrol noktasında İsrailli bir kadın askeri yaralama suçundan tutuklanarak 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İsrail hapishanelerindeki en eski tutuklu kadın olarak bilinen Cibali, özgürlüğüne kavuşmasının ardından açıklamalarda bulundu.

“Tutuklu kadınları her şeyden mahrum bıraktılar”

İsrail’in 7 Ekim’den itibaren hapishanelerdeki Filistinli tutuklulara farklı davranmaya başladığına işaret eden Cibali,

İsrail makamları, 7 Ekim’den sonra Filistinli tutuklu kadınları her şeyden mahrum bıraktı. Kadınlar darp ve gaz bombalarına maruz kalmalarının yanı sıra tek kişilik hücrelere konuldular.

dedi.

“7 Ekim’den sonra zor günler yaşadık”

Kadın mahkumların daha fazla baskıyla tehdit edildiklerini kaydeden Cibali, “Hatta gardiyanlar, Filistinli tutuklulara istediklerini yapabilecekleri yönünde yetki aldıklarını söylediler.” diye konuştu.

Serbest bırakılan Filistinli kadın, dışarıda yaşananlar konusunda fazla bilgi alamadıklarını ifade ederek, “7 Ekim’den sonra zor günler yaşadık.” dedi.

Cibali, kendilerine gönderilen yemeklerin dahi kısıtlandığını vurgulayarak, 80 kadın esir için 10 kişilik yemek gönderildiğini dile getirdi.

“Bu kadar ağır bedelle çıkmak istemezdik”

Hapishanede lisans diplomasını almayı başardığını söyleyen Cibali, büyük hayalleri olduğunu belirterek, eğitim hayatını sürdürmeyi hedeflediğini kaydetti.

Filistinli genç kadın, İsrail Gazze saldırılarında çoğu çocuk ve kadın binlerce kişinin öldürülmesine dair ise “Kana bulanmış bu kadar ağır bir bedelle hapishaneden çıkmak istemezdik.” ifadelerini kullandı.

Çatışmalarda 4 günlük insani ara

Cibali ve 30’dan fazla Filistinli esir, İsrail hapishanelerinden serbest bırakıldıktan sonra Batı Şeria’nın El-Bire kentinde yüzlerce kişi tarafından karşılandı.

Karşılamaya gelen Filistinliler, Filistin bayraklarının yanı sıra Hamas ve Fetih hareketlerinin bayraklarını taşıdı.

İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün insani ara verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00’de (TSİ 08.00) uygulamaya girmişti.

Uzlaşıya göre Hamas’ın elindeki 50 İsrailli esire karşılık, İsrail hapishanelerindeki 150 Filistinli serbest bırakılması konusunda mutabakat sağlanmıştı.

Şu ana kadar abluka altındaki Gazze Şeridinden 26 İsrailli kadın, çocuk, İsrail hapishanelerinde tutuklu 78 Filistinli kadın ve çocuk esir serbest bırakıldı.

Kaynak

65648f14c6307967.jpg
Uncategorized

Kokusuna değil faydasına bakın! Aç karnına sarımsak çayı içerseniz…

En doğal antibiyotik olarak bilinen sarımsak, çay olarak tüketildiğinde faydasını daha hızlı gösteriyor. Her gün aç karnına sarımsak çayı içmek, bakın ne işe yarıyor.

Kokusuna değil faydasına bakın! Aç karnına sarımsak çayı içerseniz...

ensonhaber.com

Soğangiller familyasına ait olan sarımsak, güçlü bir antiseptik ve antibiyotiktir.

Dünya genelinde çok sayıda mutfakta kullanılan ve tıbbi amaçlar için de kullanılan sarımsak, vücuda oldukça faydalıdır.

Keskin bir aroması olan sarımsak, yoğurtlara ve yemeklere katılarak tüketilir. Çiğ veya pişmiş fark etmeksizin birçok olumlu etkisi vardır.

Sarımsağı tüketmenin en yararları yollarından birisi de çay haline getirmektir.

1-2 diş sarımsağı kaynatıp suyunu içmek, kronik rahatsızlıkları dahi engelleyebilir.

Sarımsak çayı aç karnına günde 1 kez içildiğinde vücudu yenilemeye yardımcı olarak hastalıklardan uzaklaştırır.

İşte sarımsak çayının inanılmaz faydaları…

Sarımsak, içerdiği antioksidanlar ve antimikrobiyal özellikler nedeniyle bağışıklık sistemini destekleyebilir. Soğuk algınlığı gibi enfeksiyonlara karşı koruyucu olabilir.

Sarımsak çayı, kan basıncını düşürebilecek nitrik oksit üretimini artırabilir. Bu da hipertansiyon riskini azaltabilir.

Sarımsak, vücuttaki serbest radikallere karşı savaşan antioksidanlar içerir. Bu, hücre hasarını azaltabilir ve yaşlanma sürecini yavaşlatabilir.

Sarımsak çayı, iltihaplanma ile mücadelede yardımcı olabilecek anti-inflamatuar özelliklere sahiptir. Bu, özellikle eklem rahatsızlıkları gibi inflamatuar durumlarla ilişkilendirilen sorunlara karşı yardımcı olabilir.

Bazı araştırmalar, sarımsağın, özellikle mide, kolon ve meme kanseri gibi bazı kanser türleri riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini öne sürmektedir.

Kaynak

65648caf46221326.jpg
Uncategorized

Garip Akımı’nın temsilcisi, usta bir şairin ölüm yılı: Melih Cevdet Anday

Türk şiirinin usta şairlerinden olan Melih Cevdet Anday, 21 yıl önce hayatını kaybetti. Şair, Türk şiirinde derin izler bırakan Garip Şiir Akımı’nın önde gelen temsilcilerinden sayılıyor.

Garip Akımı'nın temsilcisi, usta bir şairin ölüm yılı: Melih Cevdet Anday

ensonhaber.com

Türk şiirinin önemli dönüm noktalarından sayılan Garip Şiir Akımı’nın temsilcilerinden olan Melih Cevdet Anday, İstanbul’da Birinci Dünya Savaşı atmosferinde 1915’te dünyaya geldi.

Usta şair 2002’de hayatını kaybetti.

Melih Cevdet Anday’ı sevgi ve saygıyla anıyoruz.

Ankara Gazi Lisesi’nden mezun olan Anday’ın en yakın arkadaşları ise Oktay Rifat ve Orhan Veli’ydi…

Sosyoloji eğitimi için 1938’de Belçika’ya gitti, fakat patlak veren İkinci Dünya Savaşı’nda karışan Avrupa’da eğitimini yarıda bırakarak yurda döndü. Gazi Lisesi’inde arkadaşları olan Orhan Veli Ve Oktay Rifat’la Sesimiz adında bir duvar gazetesi çıkarttı.

Şiirle başlayan edebi hayat

Lise yıllarında şiirle başlayan edebi hayatı, daha sonra başka türlerle devam etti. Farklı bir şiir anlayışını benimseyerek tüm kuralları elinin tersiyle itip, kendine yeni biçim ve öz oluşturdu. Sokaktaki sıradan insanı şiirine konu yaptı, ustalıkla kullandı.

Şiiri belli basmakalıplardan kurtararak şairin tamamen şiirin içinde olması gerektiğini savundu. Usta şair, şiirde kullanılan süslü anlatımların, ses uyumlarının şiirin ahengini bozduğunu ileri sürdü.

Melih Cevdet Anday’ı Garip Akımı’ndan ayrı düşünmek olanaklar dışında olsa bile, bu yönde tartışmalar mevcuttur.

Yazı geçmişi…

Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğü’nde danışmanlık, Ankara Kitaplığı’nda memurluk, gazetecilik yaptı. Daha sonra İstanbul’a yerleşti. Akşam, Büyük Gazete, Tanin ve Cumhuriyet gazetelerinde fıkra yazarlığı, sanat sayfası yöneticiliği yaptı, denemeler yazdı.

Ukde adlı ilk şiiri 1936’da Varlık dergisinde çıktı. İlk şiirlerinde Hececiler’in biçim ve tema özelliklerini benimsedi. Gizemci denebilecek bir duyarlılıkla nesneleri sıralayan, çevresine çocuksu bir şaşkınlıkla bakan bu şiirlerin ayırıcı yanı, uyaklı yazılmalarına rağmen uyağa bağlı olmamaları.

Orhan Veli

Garip Akımı

Orhan Veli ve Oktay Rifat’la ortak eserleri 1941’de yayınlanan Garip’teki şiirlerinde çocuksu şaşkınlığın bilince dönüştüğü, uyakların aşıldığı ve ölçünün kırıldığı görülür.

İlk etapta yakın arkadaşı Orhan Veli ve Oktay Rifat ile aynı şiir çizgisini benimsemiş olsa da, daha sonra duygu yoğunluğu bakımından ayrı bir yöntem denedi.

Telgrafhane ve Yan Yana kitaplarındaki şiirlerle bu kez, toplum ve insan değerlerini savunan, kavgacı şiire yöneldiği dikkat çekti. Melih Cevdet, şiir dışında roman, deneme, oyunlar kaleme aldı, diksiyon öğretmenliği yaptı.

Oktay Rifat

Melih Cevdet Anday öldü

Cumhuriyet dönemi şairlerinden Anday, eserlerinde yoksulluğu, köyden kentte göçü, devlet erklerinde yaşanan başıboşluğu, sosyal ve siyasal olgularla açıklığa kavuşturdu.

Yazdığı eserlerden dolayı çeşitli kovuşturmalara maruz kaldı ama daha sonra beraat etti. Şiirimizin toplumcu gerçekçi kalemlerindendir. Anadolu ve Yunan kültürünü harmanlayarak bir metafor olarak kullandı. Anday, 28 Kasım 2002’de aramızdan ayrıldı.

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com

Kaynak

65648dfd14d3a298.jpg
Uncategorized

Pençe Şehidi Necdet Çalış’ın naaşı memleketine getirildi

Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan Piyade Astsubay Üstçavuş Necdet Çalış’ın naaşı, defnedilmek üzere memleketi Adana’ya getirildi. Gözü yaşlı şehit eşinin bitkin hali yürek burktu.

Pençe Şehidi Necdet Çalış'ın naaşı memleketine getirildi

AA

Türkiye şehitlerini uğurluyor.

Milli Savunma Bakanlığı acı haberi dün duyurdu.

Pençe Kilit operasyon bölgesinde hain teröristlerce gerçekleştirilen saldırı sonucunda 3 askerimiz şehit düştü.

Bölgede şehit olan Piyade Astsubay Üstçavuş Necdet Çalış’ın naaşı, defnedilmek üzere memleketi Adana’ya uğurlandı.

Şehit cenazesi memleketine ulaştı

Çalış’ın Türk bayrağına sarılı cenazesi, Şırnak 23. Piyade Tümen Komutanlığı’nda düzenlenen törenin ardından askeri uçakla Adana Havalimanı’na ulaştırıldı.

Tören mangasınca uçaktan alınan Çalış’ın naaşı, cenaze aracına konuldu.

Havalimanında düzenlenen karşılamada şehit Çalış için dua edildi.

Şehidin cenazesi, ikindi vaktinde toprağa verilmek üzere Ceyhan ilçesine uğurlandı.

Ailesi gözyaşlarına boğuldu

Karşılamaya şehidin ailesi ve yakınları, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam, Vali Yavuz Selim Köşger, mülki ve idari erkan katıldı.

Bir diğer yandan şehidin eşi ve yakınlarının gözü yaşlı halleri yürekleri burktu.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

Kaynak

65648de95a311158.jpg
Uncategorized

TBF Başkanı Hidayet Türkoğlu, 21 yıl önce kendisine mektup yazan genci ağırladı

Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Başkanı Hidayet Türkoğlu, 21 yıl önce kendisine mektup yazan hayranı ile bir araya geldi.

TBF Başkanı Hidayet Türkoğlu, 21 yıl önce kendisine mektup yazan genci ağırladı

ensonhaber.com

İçinizi ısıtacak güzel bir hikayemiz var…

Zafer Morova, İstanbul’da ilkokula giderken 22 Ekim 2002’de PTT’nin “2023’e Cumhuriyet’imizin 100. Yılına Mektup Kampanyası” kapsamında 11 yaşındayken Hidayet Türkoğlu’na mektup yazdı.

Mektubunda o dönem NBA takımlarından Sacramento Kings’te forma giyen Türkoğlu’na hayranlığını kaleme alan Morova, hedefinin kendisi gibi bir basketbolcu olmak olduğunu belirtti. Basketbolun yanı sıra yüzmeyle de uğraşan Zafer Morova, bu hayalini gerçekleştirmek için çok çalışacağını kaydetti.

Basketbolcu olduktan sonra Hidayet Türkoğlu ile tanışma, hatta birlikte çalışma hayalini aktaran Zafer Morova, bir başka hayalinin de Gençlik ve Spor Bakanı olmak olduğunu anlattı.

Hidayet Türkoğlu’na ulaştı

Yaklaşık 21 yıl önce 11 yaşındaki Zafer Morova’nın yazdığı mektup, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıl dönümünde şimdinin Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu’na ulaştı.

TBF Başkanı Türkoğlu, Sinan Erdem Spor Salonu’nda gerçekleştirilen buluşmada Zafer Morova ile uzun süre sohbet etti.

Türkoğlu, mektubun hikayesini ve sonrasında hayatında neler yaptığını dinlediği Morova’ya imzaladığı Türkiye Milli Basketbol Takımı formasını hediye etti.

“Çok şaşırdım ve duygulandım”

Buluşmayı görüntüleyen AA’ya özel açıklamalarda bulunan TBF Başkanı Hidayet Türkoğlu, mektubu ilk gördüğünde çok şaşırdığını ve duygulandığını söyledi.

Milli sporcu olarak Türk halkının sevgisini kazandığı için mutlu ve gururlu olduğunu dile getiren Türkoğlu, “Ekip arkadaşlarımız bu mektubu bana söylediğinde hem şok oldum hem de duygulandım. Yaptığımız işten dolayı halkımızın sevgisini ve takdirini kazanmak bizim için en büyük mutluluk. 11 yaşındaki bir kardeşimizin duygularını kağıda dökmesi ve ileride benimle tanışmak istemesi güzel duygular yaşattı.” diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yaşında olduğunu hatırlatan TBF Başkanı, “Bu proje vesilesiyle Cumhuriyet’imizin 100. yılını tekrar kutluyorum. Buna aracı olan PTT’ye de teşekkür ediyorum. Zafer’e ve Zafer gibi o an duygularını kağıda dökemeyen birçok genç arkadaşıma hem saygılarımı hem de sevgilerimi iletiyorum. Bir sporcu olarak hem örnek alınmam hem de ileride benimle tanışmak istenmesi beni çok duygulandırdı.” ifadelerini kullandı.

“İnsanın hedefinin olması güzel”

Zafer Morova’nın mektubunda yazdıklarından örnekler veren Türkoğlu, gençlere tavsiyede bulunarak şunları kaydetti:

Zafer’in mektubunu şimdiki gençlere göstermek gerekir. O yaşta kendisine hedef belirliyor ve onun için çok çalışması gerektiğini ifade ediyor. Yüzmeyle de uğraşırken basketbolcu olmak istiyor. Sonrasında basketbolu bıraktıktan sonra sporun içinde kalıp Spor Bakanı olmak istediğini de belirtiyor. İnsanların hedeflerinin olması çok güzel. Ben de gençliğimde kendime hedefler koydum. Çok şükür doğru insanlarla çalışma fırsatı bulup bu noktaya geldim. Gençlerin kendilerine hedefler belirlemeleri, daha iyi yerlere gelmelerine vesile olacaktır. Zafer’in 21 yıl önce hedef koyması ve onlara ulaşmaya çalışmış ama bazen yol içinde küçük talihsizliklerle karşılaşmış. Ancak mücadelesi ve azmi örnek alınması gerek. Bunun için bir spor adamı olarak kendisini kutluyorum.

Zafer Morova: “Çok heyecanlıyım”

Morova ise yıllar önce hayranı olduğu Hidayet Türkoğlu ile tanıştığı için çok heyecanlı olduğunu dile getirdi.

Türkoğlu’ndan etkilenerek basketbol oynadığını anlatan Morova, sözlerini şöyle sürdürdü:

Kapıya kadar iyiydim ama sonrasında heyecanlandım. Çok duygulandım ve onore oldum. Cumhuriyet’imizin 100. yılına mesaj olarak küçük yaşta yazdığım mektup Hidayet Türkoğlu ile tanışmama vesile oldu. O zamanlar hayranıydım, hala hayranım. Kendisini idol olarak görüyordum. Basketbola başladım, yüzme yaptım. Basketbol oynarken hareketlerini ve şutlarını izliyordum, kendisini örnek alıyordum. Bu şekilde tanıştığım için onurlandım. Çok heyecanlıyım. Bu çok özel bir an. İnsanların başına böyle şeyler genelde filmlerde gelir. Bunu yaşadığım için çok mutluyum.

Şu anda fitness antrenörlüğü yaptığını ve sporun her zaman hayatında olduğunu aktaran Morova, “Asıl içimde yatan basketboldu ama yüzmede devam ettim. 17 yaşımdayken dirseğimi kırdım. O zaman 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları için yüzme seçmeleri vardı. O yüzden onu kaçırdım. Sonra üniversite bitene kadar yüzmeye devam ettim. Sporu hep sevdim. Şimdi de fitness eğitmenliği yapıyorum. Spor hayatımın bir parçası. İnşallah böyle devam etmek istiyorum. Mektubumdaki bakanlık isteği biraz iddialı olmuş ama zaman gösterecek.” ifadelerini kullandı.

Hidayet Türkoğlu’na mektup

Zafer Morova’nın 21 yıl önce kaleme aldığı mektup şöyle:

Sevgili Hidayet Abi!

Ben Zafer Morova, 11 yaşındayım. F.M.V Özel Işık İlköğretim Okulu 6. sınıfta okuyorum.

Okulda, ‘En sevdiğiniz, istediğiniz birine mektup yazın, 23 yıl sonra cevabını alacaksınız.’ dediler. Çok anlamadım ama benim ilk aklıma gelen siz oldunuz. Çünkü ben sizi çok seviyorum ve ileride sizin gibi bir basketçi olmak istiyorum. Bu arada tabii boş durmuyorum. Hem lisanslı yüzücüyüm hem de okul takımında basketbol oynuyorum. Yüzmeye devam edip etmeyeceğime daha karar vermedim ama baskete devam etmeye kesinlikle kararlıyım. Bilmiyorum neden ama basket oynarken sanki başka biri oluyorum. Kendimi bile unutuyorum. Bu nasıl oluyor? Sanırım bunun cevabını siz biliyorsunuzdur. Ancak şunu biliyorum ileride sizin gibi büyük bir yıldız olacağım. Nasıl mı? İşte onu da bilmiyorum.

1- Önce çok seviyorum daha da seveceğime eminim.

2- Çok çalışacağım.

Eksik bir şey var mı? Cevabını 23 yıl sonra alacağım. Olsun… O zaman da işe yarar belki.

23 yıl sonra 34 yaşında olacağım (İnşallah). O zaman belki sizinle çalışıyor olurum. Ne dersiniz? Belki de birlikte basketbolcu yetiştiriyor oluruz. Ama ben ileride Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olmak istiyorum. Gülme abi ciddiyim. Yani basketi bıraktıktan sonra. Bütün bunlar için çok çalışmam lazım çoook.

En büyük dileğim sizinle tanışmak. Umarım bunun için 23 yıl beklemem. Sizi seviyorum ve yanaklarınızdan öpüyorum.

Yerinize aday küçüğünüz Zafer.

Kaynak

65648d1022c18998.jpg
Uncategorized

Kepçe operatörü iş makinesiyle kovaladı

İzmir’in Konak ilçesinde, işçiler arasındaki yük taşıma tartışması sonrasında çıkan kavgada kepçe operatörü, işçileri kepçeyle ölümüne kovaladı. O anlar kameraya yansırken, kavgada yaralanan 2 işçi hastanelik oldu.

İzmir'de işçilerin kavgası: Kepçe operatörü iş makinesiyle kovaladı

İHA

İzmir Konak’taki bir inşaat şantiyesinde inşaat işçileri, yük taşıma nedeniyle kendi aralarında tartıştı.

Tartışma bir anda kavgaya dönüşürken, bu sırada kepçe operatörü, iş makinesine binerek işçileri kovaladı.

Dakikalarca işçilerin üzerine iş makinesini süren operatör, şantiye kapılarını yerinden söktü.

2 işçi yaralandı

Arkadaşları tarafından zor sakinleştirilen kepçe operatörünün, iş makinesiyle mesai arkadaşlarını kovaladığı anlar kameralara yansıdı.

Öte yandan, kavgada hafif yaralanan 2 işçi ise hastanede tedavi altına alındı.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

Kaynak

65648b7016ea6345.jpg
Uncategorized

Hrant Dink’in katili Ogün Samast hakkında yeni karar…

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katili olan ve geçtiğimiz günlerde tahliye edilen Ogün Samast hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçundan açılan yeni dava dosyası, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava dosyasıyla birleştirildi. Samast’ın 6 Aralık’ta hakim karşısına çıkması bekleniyor

Hrant Dink'in katili Ogün Samast hakkında yeni karar...

İHA

Agos
Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katili olan ve geçtiğimiz günlerde
tahliye edilen Ogün Samast hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmamakla
birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçundan açılan yeni dava dosyası, İstanbul
Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava dosyasıyla birleştirildi. Samast’ın 6 Aralık’ta
hakim karşısına çıkması bekleniyor.

AYRINTILAR GELİYOR…

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

Kaynak

656485e2e944f415.jpg
Uncategorized

İsrail’in zulmü durmuyor! 150 Filistinliyi serbest bırakıp, 3 binden fazlasını gözaltına aldı

İsrail, 4 günlük ateşkes anlaşmasını ihlal etmeye devam ediyor. 150 Filistinli vatandaşı bırakan İsrail, 3 binden fazla kişiyi bu sürede gözaltına alarak işlediği savaş suçlarına yenisini ekledi.

İsrail'in zulmü durmuyor! 150 Filistinliyi serbest bırakıp, 3 binden fazlasını gözaltına aldı

AA

7 Ekim’den bu yana Gazze’ye saldıran İsrail, binlerce masum Filistin vatandaşını öldürdü.

Gazze’nin dünyayla iletişimini kesen ve açık hava hapishanesine çeviren İsrail, ateşkes anlaşmasına sıcak bakmadı.

Katar, Mısır ve ABD’nin araya girmesiyle ateşkes anlaşmasına onay veren İsrail, bu sürede uzun süredir zindanlarında tuttuğu bazı Filistinli vatandaşları bıraktı.

İsrail’in elinden esir takasıyla kurtulan Filistinliler yaşadıkları zulmü anlatırken, İsraili esirler ise “kibar” davranıldığını söyledi.

Esir takasının devam etmesi için insani aranın uzamasına yönelik süreç sürerken İsrail, 3 bin kişiyi daha gözaltına aldı.

Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te gözaltına alınan Filistinlilerin sayısı 3 bin 260

İsrail güçlerinin işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu
Kudüs’te 60 Filistinliyi gözaltına aldığı bildirildi.

Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamada,
İsrail güçlerinin işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te gece ve sabah
erken saatlerde evlere baskınlar düzenlediği belirtildi.

İsrail güçlerinin, çoğunluğu El Halil ve Ramallah’tan olmak
üzere 60 kişiyi gözaltına aldığı ifade edildi.

Açıklamada, İsrail güçlerinin 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria
ve Doğu Kudüs’te gözaltına aldığı Filistinlilerin sayısının 3 bin 260’a çıktığı
kaydedildi.

İsrail askerlerinden Yatma beldesine baskın

Filistin resmi ajansı WAFA’nın haberine göre, İsrail
askerleri Nablus kentine bağlı Yatma beldesinde baskın düzenledi.

Baskın sırasında İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu ağır
yaralanan Filistinli Udey Misbah Sanavber (30) hayatını kaybetti.

Gece saatlerinde İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı
Şeria’ya düzenlediği baskında 5 Filistinli öldürülmüş, 4 kişi de yaralamıştı.

Filistin Sağlık Bakanlığı verilerine göre, işgal altındaki
Batı Şeria ve Kudüs’te 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin
saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 238’e yükseldi.


Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

Kaynak

65648a1664de4469.jpg
Uncategorized

Evde kuş besleyenler dikkat! Bakın ne alametiymiş…

Evde muhabbet kuşu, papağan, saka ve benzeri kuş türlerini beslemenin caiz olup olmadığı tartışma konusu olurken, fakirliğe sebep olduğu da iddia edildi.

Evde kuş besleyenler dikkat! Bakın ne alametiymiş...

ensonhaber.com

Kanatları sayesinde cihanı turlama yetisine sahip olan kuşlar, zamanla evcilleştirilmiştir.

Muhabbet kuşu, papağan, güvercin gibi kuş türleri, hayvanseverler tarafından evde beslenmektedir.

Evde kafes içinde kuş beslemenin dini olarak hükmü sıklıkla araştırılmaktadır.

Caiz midir değil midir merak konusu olurken, kuş beslemenin fakirlik getirdiği de iddia edildi.

Evde muhabbet kuşu beslemek, İslam’da caizdir. Ancak, muhabbet kuşunun kafeste tutulması ve bakımının iyi bir şekilde yapılması şarttır. İslam’da, hayvanlara eziyet etmek ve onları gereksiz yere hapsetmek haramdır.

Peki, fakirlik getirir mi? İşte detaylar…

Batıl inanç

Kuş besleyenlerin dikkatini çeken bilgi sosyal medyada hızla yayıldı.

“Kafeste kuş beslemek fakirlik göstergesidir ve kuşun ahı tutar” sözleri dikkatleri çekti.

Batıl bir inanç olan bu durumun nesnel bir dayanağı bulunmamaktadır.

Kaynak