Kanal D ekranlarının sevilen dizisi Yargı, yeni bölümüyle izleyicileri ekran başına kilitleyecek. Dizinin yeni bölüm fragmanı yayınlandı. Ceylin ve Ilgaz’ın ölümü, Ilgaz’ı kahredecek. İşte Yargı 74. bölüm fragmanı…
ensonhaber.com
Televizyon dünyasının dikkat çeken yapımlarından biri olan Yargı dizisi, başlangıcından beri geniş bir hayran kitlesi tarafından ilgiyle
takip ediliyor.
Yapımcılığını Kerem Çatay’ın üstlendiği ve usta yönetmen Ali
Bilgin’in yönetmen koltuğunda olduğu dizi, sürükleyici hikayesiyle izleyicileri
ekran başına kilitlemeye devam ediyor.
Kaan Urgancıoğlu, Pınar Deniz ve Uğur Polat gibi deneyimli
oyuncuların yer aldığı dizi, son bölümüyle nefes kesmişti.
Google, 2 yıldır kullanılmayan hesapları yarın kapatmaya başlayacak. Kullanıcılar, bu süreç içerisinde hesaplarında oturum açtıkları takdirde silinme tehlikesi yaşamayacak.
ensonhaber.com
Google’ın etkin olmayan kullanıcılarla ilgili kurallarını değiştirmesi nedeniyle milyonlarca Gmail hesabı, yarından itibaren silinmeye başlanacak.
Üç haftadan itibaren, iki yıldan uzun süredir kullanılmayan tüm Gmail hesapları silinecek.
Yakın zamanda etkin olmayan Google Drive, Dokümanlar, Takvim, Meet ve Google Fotoğraflar hesapları da tüm içerikleriyle birlikte silinmiş olacak.
Kullanıcılara bildirim gidecek
Silinme riski altındaki hesaplara, kaldırılmalarından önceki aylarda birden fazla bildirim gönderilmişti.
Google, etkin olmayan hesapların suçlular tarafından ele geçirilip spam veya diğer kötü amaçlı içerikler için kullanılması riskini azaltmak için bu değişikliğin gerekli olduğunu söylüyor.
Unutulan veya gözetimsiz hesapların ele geçirilme olasılığı, aktif olarak tutulan hesaplara göre çok daha yüksektir.
Bunun nedeni, eski hesapların genellikle güncel olmayan veya yeniden kullanılmış şifrelere dayanması ve iki faktörlü kimlik doğrulama kurulumuna sahip olma ihtimalinin on kat daha az olmasıdır.
Son analizler, saldırıya uğramış Gmail hesaplarının darkweb’de 60 dolara satıldığını gösteriyor .
56 yaşındaki yıldız Julia Roberts, ikiz çocuklarının doğum gününe özel paylaşım yaptı.
ensonhaber.com
Dünyaca ünlü oyuncu Julia Roberts bu hafta, Instagram hesabında ikizleri Hazel ve Phinneas ile birlikte çekilmiş eski bir fotoğrafla gündem oldu.
Bu Salı günü, ikizlerinin 19. yaş gününü kutlamak için küçük sevinç birlikte siyah beyaz bir çocukluk anısını paylaştı.
Her iki ikiz de annelerinin kucağına otururken görülen bu görüntüye yorum yağdı.
Geçen yıl bir dergiye verdiği röportajda, çocukları olduğundan bu yana daha az çalıştığına dair getirilen yorumlara cevap vermişti.
“ilgimi çeken bir şey”
Özellikle böyle bir şey yapmadığını söyleyen yıldız, “ilgimi çeken bir şey” gelmedi diye cevapladı. Sonunda ise “Yılların ne kadar çabuk geçtiğine şaşırdığını” söylemişti.
Ev hanımı oldu
Ailesiyle birlikte evde olmaktan, kendisini ev hanımı olarak görmekten büyük bir gurur duyduğunu söyleyen Roberts, aynı zamanda çocuklarının okul programı, yaz tatilleri ve eşinin çalışma programına göre de hayatın düzenlediğini açıklamıştı.
Dünya genelinde yüksek hızlı internet erişimini sağlama amacı taşıyan uydu ağı oluşturmayı hedefleyen Starlink Uyduları, Ensonhaber’de tartışıldı. Eski bakan yardımcısı Bülent Aksu, oluşturabileceği riskleri anlattı.
ensonhaber.com
EnsonhaberYouTube kanalı önemli konuklarını ağırlıyor.
İlker Koç’un sunumuyla abonelerinin karşısına çıkan kanalda, dünyadan ve Türkiye’den gelişmeler ele alınıyor.
Magazinden siyasete çok sayıda konuğun katıldığı programda bu kez farklı bir içerik hazırlandı.
Türk Dünyası İş Konseyi Sözcüsü Onur Arvas ve eski bakan yardımcısı Bülent Aksu, Koç’un stüdyo konuğu oldu.
Gündeme dair değerlendirmeler yapılırken, iletişim konusu da ele alındı.
SpaceX’in Starlink Uyduları, Türkiye’de de görülmesinin ardından son zamanlarda sık sık merak konusu oldu.
“Finansal sağlıkları açısından büyük bir risk oluşturuyor”
Yayında da konu tartışılarak Starlinkler’in bir güvenliği açığı oluşturup oluşturmayacağı araştırılırken Arvas, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
Yerle operatörlere rekabet oluşturabilecek yeni bir hizmet sunumuyla karşı karşıyayız. Milli güvenlik açısından operatörlerin uzun vadeli yatırımları, gelirleri, aynı zamanda finansal sağlıkları açısından büyük bir risk oluşturuyor. Vergi gelirleri açısından da önemli bir riskle karşı karşıya olduğumuzu ifade etmek isterim. Bu bir risk… Ama bu riski bertaraf edebilecek bilgi birikimine insan kaynağına ve teknolojiye sahibiz.
“Düşük yörünge hizmet sunumunu hep beraber yaparız”
Kendi uydularımızı uzaya fırlatıp, uydu üzerinden yerli paydaşlarla beraber vermemiz gerekmektedir. Bu işin içerisinde dost ve kardeş ülkeler de dahil olur. Düşük yörünge hizmet sunumunu hep beraber yaparız. Bu uzak ve yapılamayacak bir teknoloji değil. Aynı TOGG’da başardığımız gibi bunu da başarabiliriz.
“Uydu üzerinden iletişim sağlayabilir hale gelecek”
Koç, 5G’nin sorması üzerine Aksu şöyle yanıt verdi:
Aslında 5G teknolojisi henüz kullanım alanları belli olmayan bireylerden ziyade, endüstriyel kullanıma yönelik olarak tasarlanmış bir teknoloji. Düşük yörünge uydularla beraber 5G teknolojisi de gelirse elimizdeki telefonların çoğu uydu üzerinden iletişim sağlayabilir hale gelecek.
Çocuklarının HDP’liler tarafından kandırılarak dağa kaçırıldığını iddia eden Baba Necmettin Biçer, “Biz buraya geldikten sonra HDP’liler partiyi kapatıp kaçtılar. Çocuklarımızı kaçıranlar HDP’nin mensuplarıydı. Onlar nereye kaçarlarsa biz onların kapısından hiçbir yere ayrılmayacağız” dedi.
İHA
3 Eylül 2019 tarihinde farklı kentlerden Diyarbakır’a
gelerek oturma eylemi başlatan aileler, bin 549 gündür HDP il binası önünde
evlat nöbetine devam ediyor.
Çocuklarını HDP’den isteyen aileler, kavuşana kadar da bu eylemi sürdüreceklerini belirtiyor.
Bazı aileler mutlu sona ulaşarak çocuklarına kavuşurken, bazılarının ise umutlu bekleyişi hala sürüyor.
Çocuklarının HDP’liler tarafından kandırılarak dağa
kaçırıldığını iddia eden Baba Necmettin Biçer de, dağa giden bütün çocukların
dönmesi için çağrıda bulundu.
“Dağdaki evlatlara sesleniyoruz..”
Çocuklarının kaçırıldığı yerde nöbetlerine devam ettiklerini
belirten Biçer, “2019 yılından beridir Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde
evlat nöbeti tutmaya devam ediyoruz. Buraya Türkiye’nin 4 bir yanından gelip
çocuklarını isteyen aileler var. Biz buraya geldikten sonra HDP’liler partiyi
kapatıp kaçtılar. Çocuklarımızı kaçıranlar HDP’nin mensuplarıydı. Onlar nereye
kaçarlarsa biz onların kapısından hiçbir yere ayrılmayacağız.
Allah’a şükür
peyderpey çocuklarımız dağlardan geliyor, aileleriyle evlerinde yaşıyorlar.
Buradan dağdaki evlatlarımıza sesleniyorum; vakit kaybetmeyip gelip güvenlik
güçlerimize teslim olsunlar. Bak sizleri kaçıranların çocukları yurt dışlarında
okuyup tatil yapıyor sizlerin ellerine de silah vermişler ya öl ya öldür
diyorlar” dedi.
Fenerbahçe’nin eski kaptanı Altay Bayındır, “Galatasaray’da oynarım” diyerek sarı-lacivertlileri kızdırmıştı. Sarı-kırmızılı yönetim ise milli kaleciyi, Muslera’nın ayrılma ihtimaline karşı transfer radarına aldı.
ensonhaber.com
Ensonhaber.com Spor Servisi – Özel Haber
Fenerbahçe’den 5 milyon euro karşılığında Manchester United’a transfer olan Altay Bayındır için çılgın bir iddia ortaya atıldı.
Muslera’nın ayrılmaya ilk kez bu kadar yaklaşması yönetimi düşündürürken, Muslera’nın kendisine sorulan sözleşme sorularına kaçamak yanıt vermesi de Dursun Özbek ve kurmaylarını arayışa itti.
Uruguaylı eldivenin, sezon sonu ayrılma ihtimalini düşünen Galatasaray yönetimi kaleye milli file bekçisini düşünüyor.
“Galatasaray’da oynarım” demişti
Manchester United’da aradığı fırsatı bir türlü bulamayan 25 yaşındaki kalecinin geçtiğimiz aylarda yaptığı bir röportajda “Galatasaray’da da oynarım. Ben profesyonelim.” demesi de bu transfer için bir sebep oldu.
Ben profesyonel oyuncuyum. Her olaya profesyonel yaklaşırım. Fenerbahçe’nin yeri bende bambaşka ama sonuçta bizler profesyonel oyuncularız, hayatımıza o şekilde bakmamız gerekiyor
Sezon sonu gelebilir
Devre arasında ilk girişimi yapması beklenen sarı-kırmızılıların sezon sonunda Altay Bayındır’ı transfer etmesi olası gözüküyor. Milli kaleci de aradığı şansı bulamazsa Galatasaray’a gelebilir.
Filistin’e destek veren Sanchez, bağımsız Filistin devletinin tanınması gerektiğini söyledi. “İsrail’in sistematik bir şekilde Filistin’in topraklarını, Batı Şeria’yı işgal ettiğini gördük” diyen İspanyol başbakan, “Şimdi de Gazze’de olanları görüyoruz” ifadesini kullandı.
AA
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İsrail’e tepkisini dile getirmeye devam ediyor.
Sanchez, hükümet olarak Hamas’ın saldırılarını kınadıklarını söyledi.
Devlet televizyonu RTVE’ye konuşan Sanchez, “Hamas’ın elindeki rehineleri koşulsuz ve hemen serbest bırakması gerektiğini her zaman söyledik.” dedi.
Sanchez, “Aynı şekilde İsrail’e de yaptığı eylemleri insan hakları temellerine dayandırması gerektiğini söylememiz gerekir.” ifadesini kullandı.
İsrail’e tepki: Bende şüphe bırakıyor
İspanyol lider, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırılarına atıfta bulunarak şu şekilde konuştu:
İzlediğimiz görüntüler ve özellikle kız, erkek çocukların ölümleri, İsrail tarafından uluslararası insan haklarının yerine getirilmesinde açıkçası bende şüphe bırakıyor.
İsrail ve Filistin arasındaki krizin sonlandırılması için siyasi bir çözümün zorunlu olduğunu bunun da Filistin devletinin tanınmasından geçtiğini kaydeden Sanchez, sözlerine şöyle devam etti:
Dünyada 140’dan fazla ülke mevcut durumda Filistin devletini tanımış durumda. Bunu tanımayan ülkeler tırnak içinde Batı diye tabir edilen ülkeler. ABD ve bazı AB ülkeleri. Çünkü AB üyesi olmadan önce Filistin devletini tanıyan 7-8 ülke var. Bir de AB üyesi iken uzun zaman önce tek taraflı olarak tanıyan İsveç.
Ancak şu anda durumun değiştiğine inanıyorum. Çünkü Arap ülkeleriyle konuştuğumuzda bize ‘Üzerinde anlaşılıp daha sonra yerine getirilmeyen konuları konuşmak için bir barış konferansına katılmayız. Somut adımlar atılmalı’ diyorlar. Bu somut adım Batı’nın, Avrupa’nın Filistin devletini tanımasıdır.
“İsrail’in, Filistin topraklarını işgal ettiğini gördük”
Arap ülkelerinin tepkilerine hak verdiğini ifade eden Sanchez, şöyle dedi:
İsrail’in sistematik bir şekilde Filistin’in topraklarını, Batı Şeria’yı işgal ettiğini gördük. Şimdi de Gazze’de olanları görüyoruz. Bizim için ‘İspanya, Avrupa’nın en Filistin yanlısı hükümeti’ diyenler var. Bence bu doğru değil. Biz Avrupa yanlısı bir hükümetiz ve bunun (Filistin yanlısı olmanın) bir Avrupa meselesi olduğuna inanıyoruz. İlk olarak ahlaki açıdan bunu yapmalıyız.
Çünkü gördüklerimiz kabul edilemez. Ayrıca bu şiddet sarmalının bitmesinden sonra İsrail’in Gazze’de yapacakları kabul edilemez. İkinci olarak bu konu Avrupa’nın jeopolitik çıkarınadır. Bölgenin istikrarı önemlidir. Çatışmalar, Lübnan’a, Ürdün’e, Mısır’a yayılırsa, bizim için çok önemli olan Akdeniz de tehlikeye girer.
İspanya Başbakanı, Avrupa’nın kuzeyde Ukrayna ve güneyde Orta Doğu’da iki çatışma bölgesi açılmasına izin vermemesi gerektiğini, bunu önlemek için diplomatik yolları zorlamasının şart olduğunu, hükümetinin de bunu yapmaya çalıştığını söyledi.
Sağanak yağışın etkili olduğu kentte, Kazdağları’ndaki karların ani erimesi katılınca Edremit
ilçesinde Zeytinli Çayı ve Kızılkeçili Çayı’nda taşkınlar meydana geldi.
Onlarca tekne batarken, yüzlerce ev ve iş yerini ise su bastı.
Altınkum sahili çöpe döndü
Sabah saatlerinden
itibaren fırtına etkisini kaybederek, yerini sakin bir havaya bıraktı. İlçenin
önemli turizm merkezlerinden Altınkum plajı ise yaşanan fırtınanın ardından
derelerin denize taşıdığı tonlarca çöp ve ağaç parçaları ile doldu. Bu yaşanan
çevre olayı dron ile havadan görüntülendi.
Ekipler, hava şartlarının normale dönmesinin ardından
Altınkum plajında temizlik çalışmalarının en kısa sürede başlayacağını ifade
ettiler.
“Fatih Terim Fonu” olarak anılan olayın ortaya çıkmasını sağlayan ilk şikayeti yaptığı ifade edilen iş adamı Atilla Baltaş’ın Avukatı Ümit Karadağ, yaşananları detaylarıyla anlattı.
Fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando
Muslera gibi ünlü isimlerin de olduğu çok sayıda kişiyi dolandıran Seçil Erzan,
tutuklandı.
Erzan’ın tutuklanmasının ve ifade vermeye başlamasının ardından ise detaylar iyice ayyuka çıktı.
Dolandırıcılık yapmadığını söyleyen ve işin içine Denizbank’ı da dahil eden Erzan’ın nasıl enselendiği belli oldu.
“Fatih Terim Fonu” olarak anılan olayın ortaya çıkmasını
sağlayan ilk şikayeti yaptığı ifade edilen iş adamı Atilla Baltaş’ın Avukatı
Ümit Karadağ yaşananlara ilişkin konuştu.
Para vermekten vazgeçti, olay çözülmeye başlandı
Karadağ, Baltaş’ın teslim ettiği ve Semih Kaya’ya ulaşan
çantada GPS bulunmasına ilişkin iddialara da yanıt verdi. Avukat Karadağ,
GPS’in geçmişte yaşanan bir hırsızlık dolayısıyla çantada bulunduğunu
anlatırken, o hırsızlığa ilişkin şikayet dilekçesine ise İhlas Haber Ajansı
ulaştı. Müvekkilin Erzan’a yaklaşık 5 milyon dolar daha vermeye hazırlandığını
ancak kendilerinin bu fikirden vazgeçirdiğini söyleyen Karadağ, Baltaş’ın
arkadaşı bir başka iş adamının ise son anda para vermekten vazgeçtiğini aktardı.
Seçil Erzan: Bir para gelecekti olaylar
olmayacaktı
Yaşananlara ilişkin konuşan iş adamı Atilla Baltaş’ın
Avukatı Ümit Karadağ, “Müvekkil Fatih Terim’i tanımaz, sadece banka müdürünün
böyle bir söylemi neticesinde Fatih Terim Fonu varmış gibi hareket etmiş.
Müvekkilim muhafazakar bir kişiliğe sahip ve bugüne kadar gerek kendi gerek
şirketi adına hiçbir vadeli, faiz getirili hesabı yok. Seçil Erzan da bunu
biliyor ve fon getirisi olarak söyleyerek böyle ikna ediyor. Savcılığa
sunduğumuz belgelere dikkat edilince basına yansıdığı gibi yüzde 253 fonlar ya
da 500 getiriler böyle oranlar yok. 1,5 milyon dolarlık verilmiş bir para
sadece 23 bin dolar vade sonunda getirisi.
BDDK raporunda da aslında buna bir işaret var, herkesin
somut durumu ayrı. Nisan ayının başında müvekkillerimi ziyaret ederim, orada
müvekkilim bu konuyla ilgili danıştı. Verdiği evrakları avukat olarak inceledim
hatta şöyle de bir gelişme oldu; 5 milyon dolara yakın para da tarafıma
teslimle bankaya teslim edilmek üzere böyle bir girişimi oldu fakat biz bunu
kabul etmedik. Seçil Erzan’ın ilk duruşmada ‘Bir para gelecekti o para gelseydi
bu olaylar ortaya çıkmayacaktı’ dediği para da oydu. Bu şekilde müvekkilimin
mağduriyetinin aslında büyümesinin de önüne geçmiş olduk.
Daha sonra müvekkilimin parayı çekmek istemesi, bankanın
vermemesiyle parayı alamadık. Başka bir banka şubesinden teyit alamadık ve
böyle bir fonun olmadığı aslında bunun Seçil Erzan’ın bir hayal ürünü olduğunu
anlamamız üzerine 7 Nisan günü gerek bankaya bir ihtar yollayarak bankayı
bilgilendirdik gerekse de aynı gün Cumhuriyet Savcılığı’na müracaat ederek suç
duyurusunda bulunduk. Bülent Çeviker isimli mağdur da meslektaşımızdan
aldığımız bilgiye göre aslında 7 Nisan Cuma günü Savcılığa geliyor fakat mesai
saatlerine yetişemiyor. Kendisi de 11 Nisan itibariyle suç duyurusunda bulunmuş
oluyor.
Birçok kişi açısından bu olayı ortaya çıkararak mağdur olmalarının
önüne geçtiğimizi düşünüyoruz. Müvekkilimin paralarını alamadığını geçenlerde
Arda Turan’ın olduğu söylenen bir ses kaydı ve bunun dökümü dosyaya yansıdı,
‘Parasının çoğunu alamadı’ gibi bir söylemde bulunuyor. Atilla Baltaş konusunda
tefeci mi başka bir şey mi şeklinde karalayıcı paylaşımlar da oldu müvekkilim kesinlikle
tefeyi bırakın faiz getirisi dahi olan bir hesap sahibi değildir” dedi.
“GPS’yi çantanın içinde görmemesi zaten söz konusu değil”
Atilla Baltaş’ın verdiği para dolu çantada GPS’in bulunması
ve çantanın Semih Kaya’ya ulaşması konusuyla ilgili konuşan Avukat Karadağ,
“GPS çok konuşuldu, benim müvekkilimin Seçil Erzan’ın parayı ne yapacağı ya da
kime vereceğiyle ilgili ‘Acaba ne olacak’ gibi bir şüpheyle yaptığı bir olay
değil. Hem GPS’yi hem önceki suç duyurumuzu beraber savcıya sunacağız,
müvekkilimin bir çantası çalındı. O olay sonrasında daha yüklü bir para, daha
büyük bir mağduriyete neden olmasın çünkü müvekkilim iş adamı ve
restoranlardan, fabrikalardan para toplanıyor. Bir bilgi kirliliği oldu sanki
GPS’yi müvekkil bu olayı biliyor da şüphelenmiş gibi adeta değerlendirildi bunu
bütün kamuoyuna iletmiş olalım. Bir önceki olay nedeniyle tamamen tedbir
amacıyla konulmuş bir cihaz. Bunu gizli şekilde yapsaydık zaten GPS’in üstünde
marka ibaresi var, bunu bir kişinin çantanın içinde görmemesi zaten söz konusu
değil” şeklinde konuştu.
“Sevgili iddiasını Seçil Erzan’a sorduk”
GPS’in bulunması üzerine Seçil Erzan’ın eski futbolcu Semih
Kaya’ya Baltaş ile sevgili olduğunu söylediği iddiaları üzerine konuşan Avukat
Karadağ, “Semih Kaya GPS’yi fark edince tabi takip edildiğini düşünmüş o da
müvekkilimle Seçil Erzan üzerinden iletişime geçmiş. Muhtemelen Semih Kaya’yı
ikna etmek için böyle bir şey söyledi ama biz bunu Seçil Erzan’a meslektaşımız
vasıtasıyla da sorduk. O da böyle bir şeyi kesinlikle söylemediğini, asla böyle
bir söylemde bulunmadığını belirtti. Biz kimseye bir ithamda bulunmamak üzere
Semih Kaya’ya ya o anki durumu idare etmek için Seçil Erzan söyledi, Seçil’in
iddiasına göre de ‘Ben asla böyle bir şey söylemedim’ ki zaten böyle bir şey
mümkün değil. Ben Hakan Ateş veya Mehmet Aydoğdu’nun bu işin içinde
olabileceğine ihtimal vermiyorum.
Benim müvekkilim ne futbolcuları ne Fatih Terim’i tanır,
şahsi görüşüm Fatih Terim’in de burada lekelendiğini düşünüyorum. Seçil
Erzan’ın ne diyeceği, kimin fazla para aldığı önemli, tefecilik iddiasında
bulunduğu kişilerin gerçekten tefeci olup olmadıklarının araştırılması
anlamında önemli. Paranın nereye gittiğiyle ilgili çeşitli söylemler var, İsviçre’ye
Bulgaristan’a gittiği belli şekillerde aklandığı şeklinde. Fatih Terim ile
ilgili şikayetçi olup olmaması tabi ki Fatih Hoca’nın kendi takdirindedir,
zararını belki de hala tespit edemedi bilemiyorum” ifadelerini kullandı.
“Para teslim edilseydi süreç devam edecekti”
Müvekkilin vermeyi planladığı yaklaşık 5 milyon doların
verilmemesinin hem kendi hem de başka insanların mağduriyetinin önüne geçtiğini
söyleyen Avukat Karadağ, “Daha önce böyle bir yatırım yapmamış, müvekkil
aslında oradan yanılıyor. Hiç tecrübeli olmadığı bir yatırım alanı, diğer
yandan da kendisi arkadaşlarına söylüyor. Seçil Erzan ‘Parası olan varsa onlar
da katılabilir’ şeklinde söylüyor. Hatta bir arkadaşı geliyor, tam ikna olmak
üzereyken vazgeçiyor. Biz bu tanıklarımızı da savcılığa sunacağız. Fakat başka
getiren ya da bu fon adı altındaki olaya para veren tanıdığımız yok. Vazgeçen
kişi de bir iş adamıydı, orada tereddütler olduğundan değil o an belki de
müsait değildi yoksa müvekkilim bir de oradan mahcubiyet yaşayacaktı.
Müvekkilim eğer o parayı teslim etmiş olsaydı 5 milyon dolar, muhtemelen bu
süreç sadece biraz daha devam edecekti alacaklılar kimse atıyorum; Bülent
Çeviker’in 2 milyon dolar civarında alacağı vardı diye hatırlıyorum, o
şikayetçi olmayacaktı çünkü parasını tahsil etmiş olacaktı. Muhtemelen süreç
birkaç ay daha devam edebilirdi, yeni insanlar mağdur olabilirdi. Ben iş
insanları bir banka müdürüne güvenmeyecek de kime güvenecek diyorum, banka
müdürünün tavsiyesi onlar için de değerli olmuş. Belki de daha başka konular da
var, ortaya çıkmadı bilemiyoruz” dedi.
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)
