Kategori: Uncategorized

65709a464e89f627.jpg
Uncategorized

Hollanda hükümeti, İsrail’in savaş suçlarına yardım ediyor

İsrail’e F-35 parçaları satılması nedeniyle Hollanda’da geçici hükümetin Başbakanı Mark Rutte ve iki bakanı hakkında suç duyurusunda bulunan avukat Reinout Sterk, “Savaş suçlarının delilleri uzaktan da açıkça görülüyor.” dedi.

Hollandalı avukat Sterk: Hollanda hükümeti, İsrail'in savaş suçlarına yardım ediyor

AA & Ensonhaber

İsrail’in 7 Ekim’de Gazze’de başlattığı sivil katliamda 16 binden fazla Filistinli hayatlarını kaybetti.

Bölgeyi yaaşanmaz hale getirmek isteyen, Filistinlileri saldırıları artırarak göçe zorlayan ve adım adım Gazze’yi işgal eden İsrail’in uluslararası hukuka ayrıkı tüm ihlalleri belgeleniyor.

Hollanda da İsrail’in insanlık suçlarına ortak oldu

Bunlardan biri de, Hollanda’nın İsrail’e F-35 parçaları satarak işlenen insan hakları ihlaline ortak olması.

Hollanda’daki “Müslüman Hakları İzleme Grubu” adına, İsrail’e F-35 parçaları satılarak ülkenin işlediği savaş suçlarına iştirak edildiği gerekçesiyle geçici hükümetin Başbakanı Mark Rutte ve iki bakanı hakkında suç duyurusunda bulunan savaş hukuku uzmanı avukat Reinout Sterk, değerlendirmelerde bulundu.

Hukuk eğitiminden sonra Hollanda donanmasında iki yıl silahlı çatışmalar hukuku alanında eğitim gören Sterk,

Bu iki yıl içinde uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası ceza hukuku alanında eğitimler aldım. Sonrasında, İtalya Sanremo’daki Uluslararası İnsancıl Hukuk Enstitüsüne ve Almanya’nın Oberammergau kentindeki NATO okulunda kurslara gönderdiler. Ondan sonra dokuz yıl daha orduda kaldım.

diye konuştu.

Sterk, Birleşmiş Milletler Mali Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonunun (MINUSMA) hukuk danışmanı olarak 2015’te Mali’ye gittiğini ve uluslararası insancıl hukukta aldığı uzmanlığına binaen, “Filistin’deki durumun uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu” kaydetti.

İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarında muhtemel savaş suçu işlediğine dair yaptığı uyarılara rağmen hükümetin İsrail’e F-35 savaş uçağı malzemeleri gönderdiğini, dolayısıyla bu suçlara iştirakten sorumlu olduğunu belirten Sterk, bu nedenle Başbakan Rutte, Dışişleri Bakanı Hanke Bruins Slot ve hamilelik sebebiyle 4 Aralık itibarıyla görevinden ayrılan eski Dış Ticaret ve Kalkınma ve İşbirliği Bakanı Liesje Schreinemacher hakkında ceza davası açılması için suç duyurusunda bulunduğunu anlattı.

“Savaş suçlarının delilleri uzaktan da açıkça görülüyor”

Reinout Sterk, Gazze’deki saldırılara ilişkin olay yerine ve delillere erişilememesi sebebiyle kesin ifadelerle konuşmanın güç olduğunu belirterek

Fakat İsrail tarafından yapılan birçok uluslararası insancıl hukuk ihlallerinin, bu mesafeden ve tüm delillere ulaşmadan bile oldukça açık olduğunu düşünüyorum.

ifadelerini kullandı.

İsrail’in Gazze’deki sivillerin bulunduğu yaşam alanlarını ve binaları bombaladığını hatırlatan Sterk, “Uluslararası insancıl hukukta sivil zayiatı her ne kadar yasaklanmasa da askeri bir komutan olarak orantılılık testi yapmanız gerekir.” dedi.

Sterk, bir hedefe yapılan saldırıdan önce meydana gelebilecek sivil kayıplarının da hesaplanması gerektiğine işaret ederek, saldırı sonucundaki sivil kaybı, askeri faydadan fazlaysa bu saldırının “orantılılık ilkesi”ne ters düşeceğini söyledi.

“İsrail uluslararası insancıl hukuku açıkça ihlal ediyor”

İsrail’in sivil alanlara, mülteci kamplarına ve hastanelere yaptığı saldırıların gerekçesi olarak Hamas komutanlarını göstermesi, bombalamalarını bu sebeple yapması ve savaş hukukuna uygun olduğu şeklindeki savunmalarının geçerli bir hukuki argümana dayanmadığını vurgulayan Reinout Sterk, şöyle devam etti:

Gazze’deki tüm bu konutlara yönelik saldırıların her birinde Hamas komutanlarını hedef aldığını söyleyemezsiniz. Tüm bu saldırılarda elde edilebilecek muhtemel askeri avantajın sivil zayiatının önüne geçeceğine inanmıyorum.

İsrail’in orantılılık değerlendirmesini dikkate almadığını belirten Sterk, İsrail’in uluslararası insancıl hukuku açıkça ihlal ettiğinin altını çizdi.

Avukat Sterk, “Savaş suçları delilleri uzaktan da açıkça görülüyor ve orantılılık ilkesinin ihlali bunlardan sadece biri, daha başka ihlaller de var.” dedi.

“Amaç, askeri teknolojileri ve parçaları İsrail ordusuna teslim etmelerini engellemek”

Sterk,

Hollanda hükümeti İsrail’e istihbarat ve en azından şu anda jet uçaklarının parçalarını sağlıyor. Yani Hollanda hükümeti, İsrail hükümetine askeri teçhizat ve askeri bilgi sağlıyor ve İsrail’in bu şekilde uluslararası insancıl hukuku ihlal ettiği açık olduğuna göre, Hollanda hükümeti bu ihlallere yardım ve iştirak ediyor.

diye konuştu.

Amacının, İsrail’e bu şekilde yapılan desteğin hukuken cezalandırılabilir bir eylem olduğunu kamuoyuna göstermek olduğunun altını çizen Sterk, şunları kaydetti:

Hollanda Başbakanı, Hollanda Dışişleri Bakanı ve Hollanda Dış Ticaret Bakanı aleyhine açılacak davanın amacı elbette onları hapse atmak değil. Amaç, bu askeri teknolojileri ve askeri parçaları İsrail ordusuna teslim etmelerini engellemek. Böylece, uluslararası insancıl hukuk ihlallerine katkıda bulunmayız ve bu yasa dışı işlere katkıda bulunmayız.

“Hollanda hükümeti, İsrail’e silah sağlamanın güvenli olmadığını bilmeliydi”

Avukat Sterk, İsrail’e silah tedarikine devam edilmesi durumunda, Hollanda hükümeti yetkililerinin İsrail’in savaş suçlarından sorumluluklarının doğabileceği hususunda uyarıldığını aktardı.

Hollandalı yetkililerin, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiğini bilmeleri gerektiğini gösteren en az üç noktanın olduğunu vurgulayan Sterk, şöyle devam etti:

En sonuncusu, az evvel söylediğim üzere, İsrail’in yaptığı tüm bu yıkımın görüntüleri, ambulansların, sağlık personelinin ve hastanelerin hedef alınması. Diğeri, Gazze Şeridi’nin abluka altına alınması ve Gazze’ye hiçbir ekipmanın girmemesi de uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali.

Sterk,

Ancak bundan önce, Hollanda hükümeti zaten kendi yetkilileri tarafından, hukuk departmanı tarafından İsrail’in ihlalde bulunma riskinin çok yüksek olduğu konusunda uyarılmıştı. Bu sebeple, Hollandalı yetkililerin bilmesi gerekiyordu.

ifadelerini kullandı.

İsrail’in, 7 Ekim’den öncesinde de hukuka riayet etmediğinin ve umursamadığının açık olduğunu anlatan Sterk,

Çünkü Batı Şeria’daki yerleşimcilerin yıllardır, Filistinlilerin topraklarını çaldığını görüyoruz. İsrail hükümeti bunu sadece bilmekle kalmıyor, aslında destekliyor.

dedi.

Sterk,

Bu açıdan bakıldığında İsrail hükümetinin Filistinlilerin haklarını gerçekten umursamadığı oldukça açık. Bu yüzden Hollanda hükümeti, İsrail hükümetine silah sağlamanın güvenli olmadığını zaten bilmeliydi.

diye konuştu.

“Amerikan politikalarını takip etmek Hollanda’nın ekonomik çıkarlarına hizmet ediyor”

Sterk, İsrail’in hukuk ihlallerini öngörmesinin gerekmesine ve bu konuda uyarılmalarına rağmen Hollanda hükümetinin İsrail’e F-35 parçaları göndermesinin gerekçesi olarak şunları söyledi:

Bence, Amerikan çıkarlarını ve Amerikan politikalarını takip etmek Hollanda’nın ekonomik çıkarlarına hizmet ediyor, bu sebeple gönderdiklerini düşünüyorum.

Sterk, Hollanda’nın İsrail’e karşı ABD’yle benzer tutum göstermesini şöyle değerlendirdi:

Bence Rutte, NATO Genel Sekreteri olmak istiyor ve bu bağlamda ABD’yle dost kalması gerek ve bildiğimiz gibi ABD her zaman İsrail’in yaptıklarını takip ediyor. Sorunun bir diğer kaynağı olarak da bunun olduğunu düşünüyorum.

“Asıl amaç, Hollanda hükümetinin savaş suçlarına yardım ve iştirak ettiğini duyurmak”

Rutte ve diğer bakanların ceza alma ihtimaline ilişkin de Sterk şunları söyledi:

Umarım, bölge savcısının dava açmasını kabul eder fakat amaç bu insanları (Rutte ve bakanlar) parmaklıklar ardına tıkmak değil. Asıl amaç, Hollanda hükümetinin savaş suçlarına yardım ve iştirak ettiğini duyurmak ve insanların İsrail’in Filistinlilere karşı yürüttükleri savaşın yanlış olduğunu düşünmeye başlamalarını sağlamaktır.

Sterk, insanların Rutte ve bakanlara açılan ceza davasının başarıya ulaşma ihtimalini düşük gördüklerini belirterek Hollanda’da bulunan iklim savunma örgütü ‘Milieudefensie’ tarafından Shell firmasına ve Urgenda Vakfı tarafından Hollanda devletine karşı açılan davaların da başta başarılı olmayacağı düşünülmesine karşın davacı grupların önemli sonuçlar elde ettiğine dikkati çekti.

Sterk,

Kimse başta onlara bir şans vermedi ama kazandılar. Bu, şunu kanıtlıyor; iyi argümanlarınız ve iyi bir hukuki dayanağınız varsa kazanabilirsiniz. Ben, iyi bir hukuki dayanağımız olduğuna inanıyorum. İyi argümanlarımız var, bu yüzden aslında kazanacağımızı düşünüyorum.

diye konuştu.

“Kanıtlar çok açık”

Sosyal medya sayesinde İsrail’in işlediği savaş suçlarını gösteren çok sayıda görüntünün bulunduğunu belirten Sterk, İsrailli yetkililerin de medyaya yaptıkları açıklamalarda uluslararası insancıl hukuka uymadıklarını açıkça ifade ettiklerini vurguladı.

Sterk,

Sosyal medya aracılığıyla tüm bu videoları izleyebilirsiniz. Deliller bu mesafeden bile görünür durumda. Hukuku biliyorsanız, dünyanın öbür ucundan bile hukuku ihlal ettiklerini çok net bir şekilde görebilirsiniz.

ifadelerini kullandı.

Sterk, şöyle devam etti:

İsrail ordusu okulları, camileri, birkaç kez mülteci kamplarını, ambulansları, sağlık personelini hedef aldı ve ayrıca sanırım iki farklı olayda nüfusun yoğun olduğu bölgelerde fosfor bombası kullandılar ki bu, açıkça yasaklanmıştır.

Davayı “Müslüman Hakları İzleme Grubu” adına açtığını kaydeden Sterk, “Ayrıca dava dilekçesini imzaya açık tuttuk. Şu anda 6 binden fazla kişi imzaladı ve hala imzalanmaya devam ediyor” dedi.

Sterk, Bölge Başsavcılığının ceza davası için şikayet dilekçesinin işleme alındığını ve hükümet yetkilileri hakkında dava açılıp açılmamasına karar vereceklerini kendisine ilettiğini aktardı.

Başsavcılığın ya Rutte ve bakanlar hakkında ceza davası açılmasına izin vereceğini ya da suç duyurusunun reddedileceğini ifade eden Sterk, savcılığın kararının “dava açılamayacağı” yönünde olması durumunda, itiraz yolunun açık olduğunu vurguladı.

“Hollanda halkı Yahudilere olanlardan dolayı suçluluk hissediyor”

Hollanda medyasının Rutte ve bakanlar aleyhine yaptığı başvuruya henüz yeterli ilgiyi göstermediğini kaydeden Sterk, bunun nedeni olarak, şu değerlendirmeyi yaptı:

Bence, bunun (İsrail’in desteklenmesi) nedeni, Hollanda halkının büyük bir kısmının Holokost ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa’daki Yahudilerin başına gelenlerden dolayı hala büyük bir suçluluk duyması. Bunun sonucunda Hollandalılar, Yahudilere ve buna paralel olarak İsrail’e karşı konuşmakta çok isteksizler ki bunun çok ironik ya da karanlık bir sonucu var. Bu sonuç, böyle yaparak bir kez daha, büyük bir vahşete gözlerimizi kapatıyor olmamız.

Sterk’in ceza davası açılması yönündeki başvurusuna ek olarak Hollanda’da; Oxfam Novib, Uluslararası Af Örgütü, PAX ve The Rights Forum gibi insan hakları örgütleri, İsrail’e F-35 parçalarının ihracatının, İsrail’in Gazze’de işlediği “muhtemel savaş suçlarına” Hollanda’nın ortak olması anlamına geldiği gerekçesiyle Hollanda hükümetine karşı hukuk mahkemelerinde açtığı davanın duruşmaları 4 Aralık’ta görüldü.

Kaynak

6570a86a55d9d278.jpg
Uncategorized

Özge Özpirinççi’nin cesur pozları beğenildi! “Sende ne cevherler varmış”

Sandık Kokusu dizisinin Karsu’su Özge Özprinççi, fit görüntüsüyle genç kızlara taş çıkarttı.

Özge Özpirinççi'nin cesur pozları beğenildi!

ensonhaber.com

Kavak Yelleri, Melekler Korusun, Deli Saraylı, Tatar Ramazan, Aşk Yeniden, Kadın gibi yapımlarda rol alan Özge Özpirinççi, başarılı bir kariyere sahip oldu.

37 yaşındaki Özge Özpirinççi, şimdilerde Sandık Kokusu ile ekranda.

Karsu karakterini canlandıran Özpirinççi, izleyicilerin merceğine girdi.

Meslektaşı Burak Yamantürk ile evli olan ve Mercan adında bir kızı olan Özge Özpirinççi, sosyal medyayı da aktif kullanıyor.

İddialı pozlar

Kısa sürede doğum kilolarından kurtulan ve fit bir görünüme kavuşan ünlü oyuncu, güzelliğiyle yaşıtlarına taş çıkartıyor.

Cesur pozlar vermekten çekinmeyen Özge Özpirinççi, her karesiyle büyülüyor.

Tarzını konuşturan güzel oyuncu, takipçileri tarafından da övgü yağmuruna tutuluyor.

Kaynak

6570a6a353ac7212.jpg
Uncategorized

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un 5 yıllık kentsel dönüşüm planını anlattı

Kanine sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un 5 yıllık kentsel dönüşümüne dikkat çekerek, bu süreçte tüm engelleri ortadan kaldırarak hızlandıracaklarını, dönüşümün sulandırılmasına izin vermeyeceğklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un 5 yıllık kentsel dönüşüm planını anlattı

AA & Ensonhaber

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’de toplandı.

3 saat 15 dakika süren toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarda bulundu.

Kentsel dönüşüme dair bilgilendirmelerde de bulunan Erdoğan, Marmara bölge ve İstanbul’da kentsel dönüşümün Türkiye için hayatı olduğuna, özellikle İstanbul’daki kentsel dönüşümün yavaşlatılmaya çalışıldığına vurgu yaparak şunları söyledi:

Güvenli şehirler için tek çare kentsel dönüşümdür

Bilindiği gibi Türkiye en fazla deprem riski taşıyan beşinci ülkedir. 6 Şubat depreminde 50 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. Bu coğrafyada yaşamak demek deprem gerçeğiyle yüzleşmek, tehlikeyi kabullenmek ve ona göre hareket etmek demektir. Depreme dayanıklı binalar yapmak tek çözüm yoludur. Kentsel dönüşüm dediğimiz adımı attık. Maalesef ülkemiz uzunca süre bu toprakların hakkını vermek yerine hakkına giren anlayışla yönetildiği gibi deprem tehlikesi de gözardı edilmiştir. 1999 felaketi bu meselenin yeniden gündeme gelmesine vesile oldu.

Biz de bu süreci ileri taşıyarak 2012 yılında kentsel dönüşüm yasasını çıkardık. Konuyla ilgili mevzuatı güncelledik, geliştirdik. Kentsel dönüşüm yasasının çıktığı tarihten bugüne kadar 480 milyar liralık yatırımla 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşünü tamamladık.

Yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam ediyor. 31 milyon konut ve 5 milyon ticari alandan oluşan bağımsız bölüm var. 6 milyonu deprem riski altındadır. Güvenli şehirler için tek çare kentsel dönüşümdür.

İnancımızda tedbir tevekkülden önce gelir

Bu hakikatı görmezden gelmek, ertelemek, siyasi çıkarlar için istismarına yeltenmek ülkemize ihanet etmek demektir. Kentsel dönüşüm Türkiye için tartışmasız beka meselesidir. Bu konu siyaset üstü, siyasi partiler üstü konudur.

İnancımızda tedbir tevekkülden önce gelir. Kentsel dönüşüm konusuna ilk günden beri bu zaviyeden baktık. Vatandaşlarımızı gecekondu denilen sağlıksız yapılardan kurtararak modern, güvenlik, dayanıklı binalarda yaşamaya hedefledik.

İftiraya varan kampanyalarla projelerimize sürekli takoz oldular

TOKİ başkanlığımız sürecin öncüsü olarak kritik bir rol üstlendi. Onca haksız insafsız eleştirilere rağmen 1.3 milyon konutu tamamladık, hak sahiplerine teslim ettik. Attığımız her adımda tamamen ideolojik saiklerle hareket eden bir kesimi karşımızda bulduk. Akla hayale gelmedik bahanelerle, iftiraya varan kampanyalarla projelerimize sürekli takoz oldular.

Kanundaki boşlukları kullanarak yalan ve yanlış bilgilerle insanımızın aklını bulandırarak kentsel dönüşüm projelerimizi sabote ettiler. Bunun acısını depremin yıktığı birçok şehirde yaşadık. Geçtiğimiz Eylül ayında geniş katılımla deprem gerçeği ve kentsel dönüşüm şurası düzenledik. Ortaya çıkan teklifler diğer çalışmalar ışığında yeni bir kentsel dönüşüm yasası hazırladık. Kanun teklifimiz geçtiğimiz ay başında Meclisimizden onay aldı ve yürürlüğe girdi.

Tek gaye, kentsel dönüşüm sürecinde engelleri ortadan kaldırmak

Muhalefet ve malum çevreler hemen tezvirata başladı. Düzenlemenin tek gayesi vardır, o da kentsel dönüşüm sürecinde engelleri ortadan kaldırmak ve dönüşüm sürecini hızlandırmaktır.

Bir binada oturanların yüzde 50’sinden bir fazlası onay verdiği zaman kentsel dönüşüm ve inşaat ruhsatı alınabilmesi mümkün hale getirildi. Tebligatların yapıların kapısına asılabilmesi, elektronik devlet üzerinden bildirilmesi, muhtarlıklarla ilan edilmesiyle süreç hızlandırıldı.

İstanbul’daki kentsel dönüşüm için yarısı bizden kampanyası için yasaya mali yardım hükmü de eklendi. Anlaşmazlıkların çözümü için arabuluculuk sisteminin devreye alınmasından, ihtisas mahkemelerine kadar çeşitli mekanizmalar getirildi.

Amacımız, İstanbul’da 5 yılda acil dönüşüm gerektiren tüm binaları yenilemek

Kentsel dönüşüm projelerine kamu desteği için yöntemler geliştirildi. Kentsel dönüşümü hızlandırarak milletin ve şehirlerimizin can ve mal güvenliği sağlamak amaçtır. Kentsel dönüşüm projelerin geciktirilmesinin önüne geçilmesi ancak bu şekilde mümkündür. Herhangi bir rant amacı, hak sahiplerinin başka bir bölgeye gönderilmesi sözkonusu değildir. Kim bunun aksini iddia ediyorsa müfteridir, yalancıdır, bu milletin iyiliğini istemiyor demektir.

Süreci diğer şehirlerimizde yönetmek nispeten kolaydır ancak İstanbul’un içinde yer aldığı Marmara’da yaşanacak felaketin Allah korusun tüm Türkiye’ye ağır bedeli olacaktır. Amacımız İstanbul’da 5 yıl içinde acil dönüşüm gerektiren tüm binaları yenilemektir.

Kentsel dönüşümün yavaşlatılmasına izin vermeyeceğiz

İnşasına başlanan 250 bin bağımsız bölümden 46 binini yılbaşından önce hak sahiplerine deprem bölgesinde teslim edeceğiz. Vatandaşlarımızdan gelen taleplere kulak vererek yerinde dönüşümü kolaylaştıracak hibe ve kredi desteklerinde yeni modelleri devreye aldık.

2024 bütçemize depremzede şehirlerimiz inşasında 1 trilyon lira kaynak ayırdık. Sadece konut yapmakla kalmıyor bu şehirlere kimliğini veren ticari alanları, kültürel yapıları yeniden ayağa kaldırıyoruz.

Depremde zarar gören yollar ve ulaştırma yatırımıyla ilgili sorunları yine biz giderdik, biz gideriyoruz. Şu an yapım süreci devam eden yeni yolların uzunluğu 180 kilometreyi buluyor. 81 vilayetimizin tamamında yol, otoyol, köprü, tünel, viyadük ve metro projelerimiz devam ediyor. Hava ve demiryolu ulaşımında açılışa hazır devasa yatırımlarımız var.

Hiç kimsenin ülkemizi depreme hazırlamadaki en önemli aracımız olan kentsel dönüşüm projelerini yavaşlatmasına, sulandırmasına, izin vermeyeceğiz.

Kaynak

6570a46f44797205.jpg
Uncategorized

Sandık Kokusu’nun Filiz’i Demet Akbağ kimdir, kaç yaşında, evli mi?

Yeni dizisi Sandık Kokusu ile ekrana gelen Demet Akbağ, seyircilerin merak konusu oldu. Akbağ’ın yaşı, evliliği, memleketi ve hakkındaki bilgiler araştırılıyor. İşte Demet Akbağ biyografisi…

Demet Akbağ biyografisi: Sandık Kokusu'nun Filiz'i Demet Akbağ kimdir, kaç yaşında, evli mi?

ensonhaber.com

Uzun zamandır ekranlarda yer almayan Demet Akbağ, yeni dizisiyle gündemde.

“Sandık Kokusu” adlı dizi ile el sıkışan Akbağ, “Filiz” karakterini canlandırıyor.

Tiyatro ve sinema kariyeri ile Türkiye’nin başarılı oyuncularından olan Demet Akbağ, izleyicilerin merak konusu oldu.

Kariyeri ve özel hayatına dair bilgiler araştırılan ünlü oyuncu, seyircilerin radarına girdi.

Peki, Demet Akbağ kimdir, nasıl ünlü oldu? Demet Akbağ nereli ve kaç yaşında? Evli mi? İşte biyografisi…

Sandık Kokusu Filiz karakteri

Yeni doğum yapan kızı Karsu’ya yardıma gelen ve torunu Kuzey’i İstanbul’a getirirken torununu kaybeden Filiz’in hayatı bütünüyle değişecek. Kızıyla çalkantılı ilişkisinin ve geçmişin izlerini taşıyan hikâyesindeki mücadele başlayacaktır.

Demet Akbağ kimdir

Demet Akbağ, 23 Aralık 1959 tarihinde İzmir, Türkiye’de dünyaya geldi.

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden mezun olduktan sonra, tiyatro ile profesyonel kariyerine adım attı. Devlet Tiyatroları bünyesinde çeşitli oyunlarda sahne aldı.

1983 yılında Ferhan Şensoy’un yazıp oynadığı “Ortaoyunu Şerif ve Yeraltı Ormanları” adlı oyunla profesyonel tiyatro kariyerine başladı. Bu dönemde tiyatro sahnelerinde pek çok önemli projede yer aldı ve tiyatro dünyasında tanınmaya başladı.

Sinema kariyerine ise 1985 yılında “Mazi Kalbimde Bir Yaradır” filmiyle adım attı. Daha sonra “Vizontele,” “Vizontele Tuuba,” “Eyyvah Eyvah” gibi önemli Türk filmlerinde başarılı performanslar sergiledi. Türk sinemasının önemli oyuncularından biri olarak kabul edilen Akbağ, birçok farklı türde filmde rol almış ve geniş bir hayran kitlesi edinmiştir.

Televizyon dünyasında da başarıyla yer aldı. “Bizim Evin Halleri,” “Bir Demet Tiyatro,” “Elveda Rumeli” gibi dizilerde önemli roller üstlendi.

Demet Akbağ, kariyeri boyunca pek çok ödül kazandı ve Türkiye’nin saygın sanatçıları arasında yer aldı. Hem komedi hem de dramatik rollerdeki başarılı performansları, onu Türk sinemasının ve televizyonunun önde gelen isimlerinden biri haline getirdi.

Demet Akbağ evlilikleri

Demet Akbağ, 1980 yılında birinci evliliğini İskender Akbağ ile yaptı. 1984 yılında boşandı. Bodrum’da yaptığı ikinci evliliğini ise ancak sekiz ay sürdürebildi.

Demet Akbağ, üçüncüsünde 19 Eylül 1999 tarihinde Zafer Çika ile Milano’da evlenmiştir. Ali (d.2000) adında bir oğlu vardır.

Demet Akbağ,2008 yılında , Kanal 1’de yayınlanan “Süper Aile” adlı yarışma programının sunuculuğunu yapmıştır.

2013 yılında Show TV’de yayınlanan “Benzemez Kimse Sana “ yarışmasının sunuculuğunu Murat Başoğlu yaptığı, juri koltuğunda ise Seyfi Dursunoğlu, Erol Evgin ve Demet Akbağ oturdu.

Demet Akbağ’ın oğlu

Demet Akbağ’ın oğlu Ali Çika, kocaman delikanlı oldu.

2000 yılında dünyaya gelen ve Akbağ’ın boyunu geçen Ali, sosyal medya kullanıcılarından övgü ve maşallah dolu yorumlar alıyor.

Kaynak

6570978f4d2b3765.jpg
Uncategorized

Sandık Kokusu’nun yıldızı Metin Akdülger’in fenomen aşkına bakın! Pozlarını gören iç geçirdi…

Yeni dizisi ile ekrana gelen Metin Akdülger, seyircilerin merak konusu oldu. Özel hayatı araştırılan Metin Akdülger’in fenomen isimle aşk pozları, görenleri mest etti.

Sandık Kokusu'nun yıldızı Metin Akdülger'in fenomen aşkına bakın! Pozlarını gören iç geçirdi...

ensonhaber.com

Show TV’nin yeni dizisi Sandık Kokusu, yayın hayatına başlıyor.

Çarşamba günleri yayınlanacak olan dizi, konusu ve oyuncu kadrosuyla ilgi çekiyor.

Dizi, 3 çocuk annesi Karsu’nun yaşadığı büyük bir travmanın ardından Adana’dan İstanbul’a gelişini ve yaşananları anlatıyor.

Sandık Kokusu dizisinde Metin Akdülger; Özge Özpirinçci, Demet Akbağ ve Necip Memili ile başrolleri paylaşıyor.

Seyirciler, “Sandık Kokusu Atilla” hakkında araştırmalar yapıyor. Atilla karakterine Metin Akdülger hayat veriyor.

Performansı ve karizmasıyla beğeni toplayan Metin Akdülger, Medcezir, Muhteşem Yüzyıl, Şahsiyet, Atiye, Kulüp gibi dizilerde de rol aldı.

Özel hayatı merak konusu olan Akdülger, 2021 yılından beri sosyal medya fenomeni güzel isimle birliktelik yaşıyor.

“Metin Akdülger evli mi”, “Metin Akgülder’in sevgilisi kim” sorularının yanıtı haberimizde…

İşte sevgilisi

35 yaşındaki Metin Akdülger, yaklaşık 3 yıldır Influencer olarak tanınan Cansu Akın ile birliktelik yaşıyor.

Akdülger ve Akın, herkesi imrendiren aşklarını gözlerden uzak yaşamayı tercih ediyor.

Ünlü çift, sık sık birbirleri ile paylaşım yapmaktan da çekinmiyor.

İşte görenleri imrendiren aşk pozları…

Kaynak

6570a0e82e4c0195.jpg
Uncategorized

Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun çarptığı kurye yaşamını yitirdi

İstanbul’da Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun karıştığı kazada ağır yaralanan motosikletli kurye, 6 günlük yaşam savaşını kaybederken, Mohamed Hassan Shekh Mohamud’un ifadesi alındıktan sonra serbest kaldığı belirtildi.

Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlunun çarptığı kurye yaşamını yitirdi

DHA

İstanbul’un Fatih ilçesinde, Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun karıştığı kazada yaralanan motosikletli kurye Yunus Emre Göçer, kaldırıldığı hastanede 6 gün sonra hayatını kaybetti.

Yavaşlayan kuryeye Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu otomobiliyle çarptı

Kaza, Avrasya Tünel çıkışı Kennedy Caddesi Zeytinburnu istikametinde 30 Kasım Perşembe Günü öğlen saatlerinde meydana geldi. 16 AFL 804 plakalı motosiklet sürücüsü Yunus Emre Göçer (38) sahil yolunda seyir halindeyken motosikletinin hızını yavaşlatarak yol kenarında duraklamak istedi.

Aynı istikamette 06 CD 4581 plakalı otomobiliyle ilerleyen Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Mohamed Hassan Shekh Mohamud, motosiklete arkadan çarptı. Çarpmanın etkisi ile yola savrulan Göçer ağır yaralandı.

İfadesinin ardından serbest bırakıldı

İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ağır yaralı motosiklet sürücüsünü ambulans ile Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü ve Göçer yoğum bakımda tedavi altına alındı. Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu ise polis merkezindeki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

Ağır yaralı kurye, 6 gün sonra hayatını kaybetti

Kaza anı saniye saniye güvenlik kamerasına yansırken, biri engelli iki çocuk babası Yunus Emre Göçer, 6 gün sonra hastanedeki yaşam mücadelesini kaybetti. Göçerin cenazesi Adli Tıp Kurumundaki incelemelerinin ardından ailesine teslim edildi. Göçerin arkadaşları Adli Tıp Kurumu önünde motosikletleriyle cenaze götürülürken eşlik etti.

“Fren dahi yapmadan arkadaşımıza çarpıyor”

Yunus Emre Göçer’in cenazesi Gümüşsuyu Cemevi’nde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verilecek. Göçer’in arkadaşı Yusuf Özsoy, şunları söyledi:

Yasal süreçler devam ediyor, arkadaşımızı bugün defnedeceğiz. Olay yerine gelen trafik polisi ekipleri hiçbir görüntü izlemeden motosikletlinin direksiyon hakimiyetini kaybetmiş sonrada kaldırıma vurarak aracın önüne düşmüş diye tutanak tutmuş. Avukatımız aracılığıyla ulaştığımız görüntülerde otomobilin fren dahi yapmadan arkadaşımıza arkadan gelip çarparak yaralanmasına ve daha sonra da ölümüne sebep olduğu görünüyor. Çarpan kişi hiçbir şekilde tutuklanmadı.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

Kaynak

65709e5145102662.jpg
Uncategorized

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kabine sonrası açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kabine sonrası açıklamalar

ensonhaber.com

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi bugün yoğun gündemle toplandı.

3 saat 15 dakka süren toplantı sona erdi.

Gazze, enflasyon ve asgari ücret ile Yunanistan ziyaretinin görüşüldüğü toplantının ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamalarda bulundu.

Erdoğan’ın açıklamalarından önemli ayrıntılar..

Teröristlerin kümelendiği alanları eninde sonunda temizleyeceğiz

Geçtiğimiz hafta yaptığımız grup toplantısında hem ülkemizin güncel siyasetine dair konuları, hem de mahalli idareler seçimiyle ilgili hazırlıklarımızı değerlendirdik. Bir fetret dönemi yaşayan muhalefetin yönetimindeki belediyeleri inşallah merkezindeki hizmet, eser, yatırımın olduğu gerçek belediyecilikle yeniden buluşturacağız.

MGK toplantısında terörle mücadeleden bölgemizdeki konuları ele aldık. Suriye’nin kuzeyinde teröristlerden temizlediğimiz bölgelerde huzur ve güven iklimi hakim. Tel Rıfat başta olmak üzere teröristlerin kümelendiği alanları inşallah güvenli hale getireceğiz. Irak’ta Pençe harekatıyla bölücü terör örgütünü sınırlarımızdan uzaklaştırdık.

AYRINTILAR GELİYOR

Kaynak

65702a8e2b74e473.jpg
Uncategorized

Erzurum’da 16 sonra çözülen cinayete müebbet hapis cezası verildi

16 yıl sonra cinayete kurban gittiği anlaşılan Recep Akpınar davasının son duruşmasında karar çıktı. Mahkeme iki sanığa müebbet hapis cezası verdi.


İHA

Erzurum’un Aşkale ilçesinde 31 Ağustos 2006’da kaybolan 27 yaşındaki Recep Akpınar’ın cinayete kurban gittiği anlaşılmıştı.

Önce kayıp olarak aranan daha sonra cinayete kurban gittiği düşünülen Akpınar dosyasında daha önce yapılan araştırmalar sonuçsuz kalmıştı.

Soruşturma yeniden açıldı

Erzurum İl Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği bünyesinde kurulan özel ekibin devreye girmesiyle soruşturma ve inceleme yeniden açıldı.

2022 yılında özenli ve dikkatli bir çalışma yürüten ekipler, Recep Akpınar’ın kaybolmadan bir gün önce şüpheli Mehmet G. ve Necmi A. ile görüştüğünü belirlemişti.

Cinayet işledikleri ortaya çıktı

Recep Akpınar’a borçları olan sanıkların, borcun vadesi yaklaşırken parayı ödeyecek ekonomik güçleri olmadığından genç adamı araçla araziye götürüp silahla vurarak öldürdükleri ortaya çıkmıştı.

Sanık Mehmet G.’nin yer göstermesi ile Recep Akpınar’a ait kemikler, Erzurum-Bayburt Karayolu üzerinde Kop Dağı eteklerinde gömülü halde bulundu.

Son kez hakim karşısına çıktılar

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan şüpheliler, dün son kez hâkim karşısına çıktı.

İlk duruşmada Recep Akpınar’ı kendisinin vurduğunu itiraf eden sanık Mehmet Göktürk, karar duruşmasında ise Necmi Acar’ın vurduğunu söyledi.

Müebbet hapis cezası verildi

Ancak bu beyanlar durumu değiştirmedi ve iki sanık da aynı cezayı aldı.

Mahkeme iki sanığa da müebbet hapis cezası verdi.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

Kaynak

657042b3ec699909.jpg
Uncategorized

Muğla’da kaçak göçmen operasyonu… 3 Rus organizatör yakalandı

Bodrum ilçesinde Avrupa ülkelerine gitmeye çalışan 81 kaçak göçmen ile 10 organizatör yakalanırken organizatörlerden 2’si kadın 1 erkeğin Rus uyruklu olduğu belirlendi.


DHA

Türkiye’de kaçak göçle mücadele devam ediyor.

Sahiller ve sınırlar güvenlik güçlerinin denetiminde…

Bu kapsamda Muğla’da Sahil Güvenlik Komutanlığı, 4 Aralık saat 19.10, 19.25 ve 21.50’de Bodrum açıklarına kaçak göçmen olduğu bilgisini aldı.

81 göçmen yakalandı

Harekete geçen ekipler, Avrupa ülkelerine gitmeye çalışan 81 kaçak göçmeni yakaladı.

Ekiplerce karaya çıkarılan kaçak göçmenler İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne teslim edildi.

Öte yandan, jandarma ekiplerince karada yapılan çalışma sonucunda göçmen kaçakçısı 10 organizatör gözaltına alındı.

10 organizatörün 3’ü Rus

Bodrum ilçesinde jandarma ekiplerinin karada yaptığı çalışmada gözaltına alınan 10 organizatör, yoğun güvenlik önlemi altında adliyeye sevk edildi.

Şüpheliler arasında 2’si kadın 1 erkeğin Rus uyruklu olduğu ve organizatörlerin, göçmenleri İzmir üzerinden organize edip kaçak yollarla yurt dışına çıkarmaya çalıştıkları belirtildi.

Kişi başı 8 bin euro

Bu arada organizatörlerin, kaçak göçmenlerden kişi başı 3 bin ile 8 bin euro arasında para aldıkları kaydedildi.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

Kaynak

65709ad27b593603.jpg
Uncategorized

HEDEP’ten yerel seçim itirafı! ‘2019’da Mansur Yavaş’a bile oy verdik’

HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, yerel seçimlerde sağcı ve milliyetçi bir adayı asla desteklemeyeceklerini vurgulayarak “Biz 2019’da Mansur Yavaş’a bile oy verdirttik fakat bu seçim 2019 ile aynı olmayacak” dedi.

HEDEP'ten yerel seçim itirafı! '2019'da Mansur Yavaş'a bile oy verdik'

ensonhaber.com

Genel seçimlerden mağlubiyetle ayrılan muhalefette yerel seçim hazırlıkları devam ediyor..

Bu kapsamda CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kayyumlara karşı olduğunu söyleyerek HEDEP’e göz kırptı.

CHP özellikle büyükşehirlerde ittifak yapmak isterken, Genel Başkan Özgür Özel geçtiğimiz günlerde İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bir görüşme gerçekleştirdi.

İyi Parti’ye yerel seçimde iş birliği teklifinde bulunan Özel, GİK toplantısından çıkacak kararı bekliyordu.

İyi Parti’den ‘hayır’ yanıtı alan CHP’de bir beklenti de HDP’den idi.

HEDEP de yerel seçimlerde kendi adaylarıyla seçime gideceklerini açıkladı..

HEDEP: Sağcı milliyetçi adaya oy yok

Yaşananların ardından bugün HEDEP Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen bir basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bakırhan, yerel seçimlerde sağcı ve milliyetçi bir adayı asla desteklemeyeceklerini belirterek 2019’daki seçimlerde CHP’nin adayına verdikleri desteği itiraf etti.

“2019’da Msnsur Yavaş’a bile oy verdirttik”

Önceki seçimlerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a oy verdirttiklerini vurgulayan Bakırhan, şu ifadeleri kullandı:

Destekleyeceğimiz aday eğer olursa kapsayıcı, Türkiye’deki mozaiğe saygı gösterecek bir aday olmalı. Sağcı, milliyetçi ve ırkçı bir adaya ne olursa olsun tabanımız oy vermeyecektir.

Biz 2019’da Mansur Yavaş’a bile oy verdirttik fakat bu seçim 2019 ile aynı olmayacak.

Kaynak