Uncategorized

İki devletli çözüme olan bağlılığımızı sürdürüyoruz

G7 ülkelerinin Gazze için yaptığı ortak açıklamada, “Hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin adil, kalıcı, güvenli ve barış içinde yaşamalarını sağlayacak iki devletli bir çözüme olan bağlılığımızı sürdürüyoruz” denildi.

G7'den Gazze açıklaması: İki devletli çözüme olan bağlılığımızı sürdürüyoruz

İHA

Abluka altındaki Gazze Şeridi’nde İsrail’in zulmü sürüyor..

İki aydır süren bombardımanlar sebebiyle 16 binden fazla sivil İsrail tarafından vahşice katledildi.

Çeşitli birliklerin Gazze’ye yönelik açıklamaları da süreç içerisinde devam ediyor.

“Uluslararası barış, refah ve sürdürülebilir kalkınma..”

ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Kanada ve Japonya’dan oluşan G7 ülkelerinin liderleri, küresel zorlukları ele almak ve daha iyi bir gelecek için bir rota çizmek üzere çevrimiçi olarak bir araya geldi. Görüşmeye Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky de katıldı.

Görüşmenin ardından yayınlanan ortak açıklamada şöyle denildi:

“Tüm ulusları, özellikle de savunmasız olanları koruyan hukukun üstünlüğünün yanı sıra dünyanın her yerinde küresel güvenlik ve insan onurunu koruma konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz. Uluslararası barış, refah ve sürdürülebilir kalkınma arayışında her zamankinden daha fazla birlik içindeyiz ve G7’nin ötesinde uluslararası ortaklarla olan bağımızı güçlendirdik”

Orta Doğu

Filistin ve İsrail arasında 7 Ekim’den bu yana devam eden
çatışmalara değinilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

“ABD, Katar, Mısır ve bölgedeki diğer ülkelerin liderliğinde sağlanan, esirlerin serbest bırakılmasına ve Gazze’ye hayati önem taşıyan insani yardımların girmesine olanak tanıyan son duraklamayı memnuniyetle karşılamakla birlikte askeri operasyonların yeniden başlamasından derin üzüntü duyuyoruz”

Kalan tüm esirlerin ön koşulsuz olarak derhal serbest bırakılması
çağrısında bulunulan açıklamada şu cümleler kullanıldı:

“Gazze’de giderek kötüleşen insani krizin ele alınması ve sivil kayıpların en aza indirilmesi için daha acil adımlar atılması gerekmektedir. Bunu sağlamak üzere daha fazla insani yardım arası verilmesini destekliyor ve teşvik ediyoruz”

Gazze Şeridi’nde daha fazla insanın yerinden edilmesini önlemek ve
sivil altyapıyı korumak için daha etkili adımlar atılması gerektiği
belirtilen açıklamada, şöyle denildi:

“Sivillere yönelik insani yardımın engelsiz ve sürekli bir şekilde sağlanması için her türlü çaba sarf edilmelidir. Nüfus giderek daha savunmasız hale gelmektedir ve kış yaklaşırken, ilave geçişlerin açılması da dahil olmak üzere, sahadaki ihtiyaçların tam olarak karşılanabilmesi için Gazze’ye insani yardım akışını arttırmaya devam etmeliyiz”

“Uluslararası toplumu BM’nin acil çağrısını tam olarak finanse etmeye çağırıyoruz”

Tarafların uluslararası insancıl hukuka uyması gerektiğine dikkat
çekilen açıklamada, “BM kuruluşları ile diğer insani yardım aktörleri de
dahil olmak üzere Filistin halkına 600 milyon dolardan fazla yardım
yapılacağını duyurduk. Uluslararası toplumu BM’nin acil çağrısını tam
olarak finanse etmeye çağırıyoruz”
denildi.

Batı Şeria’da aşırılık yanlısı İsrailli yerleşimcilerin
Filistinlilere yönelik şiddet eylemleri kınanan açıklamada, “Suç
işleyenlerden hesap sorulmalıdır”
denildi.

Orta Doğu’daki bölgesel aktörlerin istikrarı bozucu faaliyetlerine
son vermesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, “Özellikle İran’ı,
Hamas, Hizbullah, Husiler ve diğer devlet dışı aktörlere destek
vermekten kaçınmaya ve bu gruplar üzerindeki nüfuzunu bölgesel gerilimi
azaltmak için kullanmaya çağırıyoruz. Bölgedeki ortaklarımızla birlikte
çatışmanın daha fazla tırmanmasını ve daha geniş bir alana yayılmasını
önlemek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz”
denildi.

“İki
devletli bir çözüme olan bağlılığımızı sürdürüyoruz”

Kızıldeniz’de ticari gemilere yönelik saldırıların kınandığı
açıklamada, “Husilere özellikle sivillere yönelik saldırıları ve
uluslararası deniz yolları ile ticari gemilere yönelik tehditleri derhal
durdurmaları çağrısında bulunuyoruz. Husiler tarafından
gerçekleştirilen saldırıların İran tarafından desteklendiğine inanmak
için sebepler bulunmaktadır”
denildi.

İsrail ve Filistin arasındaki çatışmanın başlangıcından bu yana
dünya genelinde nefret dolu söylemlerin artığına değinilen açıklamada,
“Antisemitizm ve İslamofobinin her türlüsünü kategorik olarak
reddediyoruz”
denildi.

İsraillilerin ve Filistinlilerin güvenlik, onur ve barış içinde
yaşama konusunda eşit hakka sahip olduğu vurgulanan açıklamada, “Gazze
için sürdürülebilir uzun vadeli çözümlerin koşullarının oluşturulmasına
yardımcı olmak üzere ortaklarımızla yakın işbirliği içerisinde çalışmaya
kararlıyız. Ayrıca daha geniş kapsamlı bir barış sürecine geri
dönüldüğünü görmemiz gerekiyor. Hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin
adil, kalıcı, güvenli ve barış içinde yaşamalarını sağlayacak iki
devletli bir çözüme olan bağlılığımızı sürdürüyoruz”
denildi.

Ukrayna

Ukrayna’ya olan desteğe vurgu yapılan açıklamada, “Ukrayna’nın
bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğü için verdiği mücadeleyi
destekleme konusundaki kararlılığımız sarsılmazdır. Savaş alanında
kullanılanlar da dahil olmak üzere, Rusya’nın ordusu ve endüstrisi için
kritik olan tüm öğelerin ihracatını kısıtlama yönündeki taahhüdümüz
devam ediyor ve üçüncü tarafları da eşdeğer eylemde bulunmaya
çağırıyoruz”
denildi.

Rusya’nın Ukrayna’ya Dünya Bankası’na göre bugüne kadar 400 milyar
doları aşan zararın bedelini ödemesi gerektiğine dikkat çekilen
açıklamada, “Hukuk sistemlerimiz, uluslararası hukuka uygun olarak
Ukrayna’nın Rusya’dan tazminat almasına yardımcı olmak için mümkün olan
tüm yolları araştıracak. İlgili bakanlarımıza bir sonraki toplantımızda
bu konu üzerinde çalışmaya devam etmeleri yönünde talimat veriyoruz”

denildi.

Rusya’nın sorumsuz nükleer söylemi, stratejik gözdağı tutumu ve
silah kontrol rejimlerini baltalaması kabul edilemez olduğu vurgulanan
açıklamada, “Rusya’nın, Ukrayna’ya yönelik savaşı bağlamında nükleer
silah kullanması bir yana, Rusya’nın nükleer silah kullanma tehdidi bile
kabul edilemez”
denildi.

Çin

Çin ile samimi ilişkiler kurmanın ve endişeleri doğrudan Çin’e
ifade etmenin öneminin bilincinde olunduğu ifade edilen açıklamada, “Çin
ile yapıcı ve istikrarlı ilişkiler kurmaya hazırız. Uluslararası
toplumdaki rolü ve ekonomisinin büyüklüğü göz önüne alındığında, küresel
zorluklar ve ortak çıkar alanları konusunda Çin ile işbirliği yapılması
gerekmektedir”
denildi.

G7 ülkelerinin izledikleri politikaların Çin’e zarar vermek veya
Çin’in ekonomik ilerlemesini ve kalkınmasını engellemek amacında
olmadığı belirtilen açıklamada, “Uluslararası kurallara göre oynayan,
büyüyen bir Çin küresel açıdan ilgi çekici olacaktır. Ayrılmıyoruz veya
içe dönmüyoruz. Aynı zamanda, ekonomik dayanıklılığın riskten arındırma
ve çeşitlendirme gerektirdiğinin de farkındayız. Bireysel ve kolektif
olarak kendi ekonomik canlılığımıza yatırım yapmak için adımlar
atacağız. Kritik tedarik zincirlerimizde aşırı bağımlılığı azaltacağız”
denildi.

Doğu ve Güney Çin Denizlerindeki durumla ilgili ciddi endişelerin
sürdüğü ifade edilen açıklamada, “Güç veya baskı yoluyla statükoyu
değiştirmeye yönelik tek taraflı girişimlere şiddetle karşı çıkıyoruz.
Uluslararası toplumda güvenlik ve refah için Tayvan Boğazı’nda barış ve
istikrarın vazgeçilmez olduğunu bir kez daha teyit ediyoruz. Belirtilen
Çin politikaları da dahil olmak üzere G7 üyelerinin Tayvan’a ilişkin
temel pozisyonlarında herhangi bir değişiklik yok. Boğazlar arası
sorunların barışçıl çözümü için çağrıda bulunuyoruz”
denildi.

Açıklamada, “Çin’i Hong Kong’un haklarını, özgürlüklerini ve
yüksek düzeyde özerkliğini koruyan Çin-İngiliz Ortak Deklarasyonu ve
Temel Kanun kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmeye çağırıyoruz”

denildi.

Çin’e Rusya’nın Ukrayna’dan çekilmesi için baskı yapması
çağrısında bulunulan açıklamada, “Çin’i, Rusya’ya askeri saldırganlığını
durdurması ve askerlerini Ukrayna’dan derhal, tamamen ve koşulsuz
olarak geri çekmesi için baskı yapmaya çağırıyoruz”
denildi.

Kuzey Kore

Kuzey Kore’ye tüm kitle imha silahlarını ve balistik füzelerini
tamamen, doğrulanabilir ve geri dönülemez şekilde imha edilmesi
çağrısında bulunulan açıklamada, “Devam eden balistik füze
fırlatmalarını, 21 Kasım 2023’te gerçekleştirilen balistik füze
teknolojisi kullanılarak yapılan son fırlatmayı ve ilgili BMGK kararını
doğrudan ihlal eden Kuzey Kore’den Rusya’ya silah transferini şiddetle
kınıyoruz. Kuzey Kore’yi insan haklarına saygı duymaya ve uluslararası
insani yardım kuruluşlarının erişimini kolaylaştırmaya çağırıyoruz”

denildi.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

Kaynak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir