Büyükekşi, “Suudi Arabistan ile 5 yıllık süper kupa maçlarını dörtlü bir turnuva olarak düzenleme formatı için görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Bu modeli, İtalyanlar ve İspanyollar da kral kupası maçlarıyla yapıyor.” dedi.
ensonhaber.com
Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi (GCC)-Türkiye Ekonomik Forumu’nda “Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi (GCC) ve Türkiye’de Spor Sektörü ve Ekonomi” başlıklı panel gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü Yönetici Spor Yapımcısı ve Sunucusu Ahmad Sondos’un yaptığı, FIFA 2022 Katar Dünya Kupası İcra Kurulu Başkanı Nasser Fahad Al-Khater, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, Suudi Arabistan Spor Bakan Yardımcılığı, Stratejik Planlama ve Yatırım Danışmanı Naif I. AlDossary, İtalyan Futbol Federasyonu Başkanı Gabriele Gravina’nı konuk olduğu panelde sporun, ülkelerin ekonomileri ve kültürleri arasında oluşturduğu güçlü bağlar masaya yatırıldı.
Dünyanın hemen hemen bütün ülkelerinde futbolun son derece etkili olduğunu o yüzden ülkelerin tanıtımı açısından da bu etkinin büyük önem kazandığını ifade eden Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Dünyada en çok sevilen spor dalı olan futbolun milyarlarca seyircisi var. Geçtiğimiz dönem Katar’da yapılan ve başarılı geçen bir dünya kupası organizasyonu oldu. Biz de bu şampiyona öncesinde dostluk amaçlı ülkelerin birbirine yakınlaşması açısından süper kupa maçını Katar’da oynadık.” dedi.
“Kral Kupası” modeli
Suudi Arabistan’ın futbola çok büyük yatırım yaptığını kaydeden Büyükekşi, “Yaptığı dünyaca ünlü transferlerle de önemli bir pozisyon alıyorlar. Almanya, Abu Dabi ve Suudi Arabistan ile görüştük. Suudi Arabistan bizim için önemliydi çünkü dünyanın gözü Suudi Arabistan’da. 2034 yılında dünya kupası için başvurularını yaptılar. Biz de bu çalışmalarında kardeş ülkemizin yanınızdayız. Aynı zamanda Suudi Arabistan ile 5 yıllık süper kupa maçlarını dörtlü bir turnuva olarak düzenleme formatı için de görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Bu modeli, İtalyanlar ve İspanyollar da Kral Kupası maçlarıyla yapıyor.” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet’in 100. yılına özel kutlama
Cumhuriyet’in 100. yılı dolayısıyla Türkiye Futbol Federasyonu olarak süper kupa kutlamalarını tüm dünyada yaparak Türkiye’yi tanıtmak istediklerini belirten Büyükekşi şöyle konuştu:
Dünyada birçok televizyon kanalında gösterilmesini sağlayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı kutlamalarını tüm dünyaya göstermiş olmayı hedefliyoruz. Hedefimiz dünya sıralamasında süper ligin 6. sıraya yerleşmesi. Ligimiz çok çekişmeli ve önemli maçlara sahne oluyor. Bunu yurtdışında da sergilemek istiyoruz. Takımlarımızın dünya markası olmalarını tüm dünyadan taraftarları olmasını hedefliyoruz.
2032’deki ortak şampiyona
2023 Avrupa şampiyonasını İstanbul’da çok başarılı bir organizasyonla gerçekleştirdiklerinin altını çizen Büyükekşi şöyle konuştu:
Tüm şartlarımızın yeterli olduğunu tüm dünya görmüş oldu. Antalya, Alanya, Bolu ve Afyon gibi birçok şehrimize tüm dünyadan kamp yapmak için futbolcular geliyor. 2032 yılında Avrupa Şampiyonası’nı İtalya ile ortak olarak Türkiye’de düzenleyeceğiz. Alt yapımız, otellerimiz hazır, biz de bu 9 yıl içinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Öncesinde biz bu etkinliği yapacağımız için büyük bir avantajımız olacak. Bu organizasyonlardaki eksiklikleri de görerek iş birliğiyle başarılı bir organizasyon yapılacağına inanıyorum. Suudi Arabistan ile güvenlik, inşaat gibi pek çok konuda iş birliği yapmaya hazırız.
“Özelleşmeyi önemsiyoruz”
Kulüplerin şirketleşip kurumsallaşmasını önemsediklerini ifade eden Büyükekşi, “Özellikle Fransa, ABD ve İngiltere’de birçok kulübe yabancı yatırımcılar yatırım yapmış durumda. Türkiye’de de Göztepe ile bir ilk başlamış oldu. Bu konuyu önemsiyoruz.” dedi.
ABD’li yazar ve aktivist Lucas Gage, İsrail’i Gazze’deki sivil ölümler nedeniyle eleştirdiği için ölüm tehdidi aldığını belirterek, “Susmayacağım. Dünyanın duyması için gerçekleri söylemem gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
AA & Ensonhaber
İsrail, hamas’ın 7 Ekimde düzenlediği Aksa Tufanı baskınını bahane ederek Gazze’ye başlattığı karşı saldırıda, 37 gündür sivilleri katlediyor. 12 bine yakın Filistinlinin can verdiği saldırılarda 30 binden fazla insan da yaralandı.
Gazze’de Filisitnlilere yaşam hakkı tanımayan İsrail’i batı dünyasından da eleştirenler giderek artıyor.
ABD Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapmış eski asker, yazar ve aktivist Lucas Gage, savaş hukuku kapsamında İsrail’in abluka altındaki Gazze’ye 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırılarını ve bu saldırılara tepki gösterdiği için aldığı ölüm tehditlerini anlattı.
“Katliamlara dikkat çektiğim için Yahudi düşmanı ve ırkçı oldum”
Sosyal medya paylaşımlarında Filistinli sivillere yapılan katliama dikkati çektiği için “Nazi, ırkçı ve Yahudi düşmanı” şeklinde yaftalandığını aktaran Gage,
Ben ateşkes çağrısı yapıyorum. Filistin ya da Hamas yanlısı değilim. Hiçbir şekilde İsraillilerin başına gelenlerin normal olduğunu söylemeye çalışmıyorum. Bence durum trajik ancak bu pozisyon bile Siyonistleri ve bu üstünlükçüleri kızdırıp bana bu tarz isimler takmalarına ve saldırmalarına yetiyor.
ifadesini kullandı.
“Beni ve ailemi öldürmekle tehdit ediyorlar”
Gage, bazı sosyal medya kullanıcılarından aldığı ölüm tehditlerine ilişkin suç duyurusunda bulunacağını dile getirerek,
‘Çocuklarınız için üzgünüm’ gibi birçok mesaj geliyor ki bu mesajlar çocuklarımı öldüreceklerine dair ölüm tehdidi içeriyor. ‘Yahudi düşmanı, senin peşinden geleceğim. Seni bulana kadar bekle. Seni izliyoruz. Dikkatli ol. Geliyoruz’ gibi ölüm tehditleri alıyorum.
diye konuştu.
Dünyanın duyması için gerçekleri söylemem gerekiyor”
Bu tür tehditlerin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gage, “Bunlar gözdağı verme taktikleri ve beni rahatsız etmiyor. Susmayacağım. Dünyanın duyması için gerçekleri söylemem gerekiyor.” diye konuştu.
“İsrail gözlerimizin önünde soykırım yapıyor”
Gage, İsrail-Filistin çatışmasının yeni başlamadığını, olayların 1948’de Filistinlilerin zorunlu göçe tabi tutulduğu Büyük Felakete (Nekbe) dayandığını kaydederek,
Gördüğümüz şey, nasıl geliştiği, izlenen yol, hepsi onlarca yıldır bir ileri bir geri gidip geliyor. İsrail, her zaman ateşkesi bozuyor, sözlerini tutmuyor ve yerleşimlerini genişletmeye devam ediyor. Filistinliler giderek daha küçük toprak parçalarına itiliyor.
şeklinde konuştu.
“Başlı başına savaş suçu”
İsrail’in çatışmaların başladığı 7 Ekim’den bu yana Gazze’de savaş suçu işlediğinin altını çizen Gage,
İsrail’in Filistinli sivillere karşı işlediği suçlar savaş suçu. Her şeyden önce toplu cezalandırma. Birkaç kişinin eylemleri yüzünden tüm halkı cezalandırmak başlı başına savaş suçu. Halkın yakıtını, elektriğini, suyunu ve gıdasını kesmek başlı başına savaş suçu. Sivillere saldırmak başlı başına savaş suçu.
görüşünü paylaştı.
“Gözlerimizin önünde bir soykırım yapılıyor”
Gage, İsrail’in eylemlerinin sadece savaş suçu kapsamında değerlendirilmesinin eksik kalacağına vurgu yaparak, şöyle devam etti:
Filistinliler, diğer askeri güçler gibi karşı koyamıyor çünkü orduları yok. Hava kuvvetleri yok. Hamas roket fırlatmaktan başka bir şey yapamıyor. İsrail ise üstün teknolojiye sahip ve canı istediğinde Filistin halkına soykırım uyguluyor. İsrail, askeri güçleriyle, hava kuvvetleriyle, Amerikan silahları ve desteğiyle Filistinlilere tam anlamıyla soykırım uyguluyor. Bu, tam anlamıyla gözlerimizin önünde gerçekleşen bir soykırım.
İsrail’in, hastaneler dahil Filistinli sivillerin yaşadığı binaları bombalarken, “Hamas’ın buralarda saklandığını ve sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını” iddia etmesinin gerçekçi olmadığını ifade eden Gage, şu değerlendirmede bulundu:
İsrail, kiliseleri, camileri bombalıyor ve sivillerin orada olduğunu bildiği halde bunu yapıyor. Hamas’ın hastane ve camilerde sivillerin arasında saklandığına inanmak, bunu kasten kendi insanlarını öldürmek için yaptıklarını düşünmek kesinlikle gülünç. Bu, İsrail’in herkesi öldürmeyi meşrulaştırmak için kullandığı bir propaganda çünkü her şeyi bombalıyorlar. Hepsi İsrail’in tekrarladığı vahşet propagandası.
“Biden’ın ziyareti, İsrail lobilerinin ABD dış politikası üzerindeki kontrolünü kanıtlıyor”
Gage, ABD Başkanı Joe Biden’ın 18 Ekim’de İsrail’e yaptığı ziyareti “soykırıma açık destek” şeklinde niteleyerek, “Bu durum, İsrail lobilerinin ABD dış politikası üzerinde nasıl mutlak kontrole sahip olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Aynı şey Avrupa Birliği (AB) için de geçerli.” dedi.
Biden’ın yanı sıra Avrupalı liderlerin de İsrail’e açık destek verdiğinin altını çizen Gage, şu ifadeleri kullandı:
Peki gidip ne yapıyorlar? (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’ya sakin olmasını, çocukları bombalamaktan vazgeçmesini mi söylüyorlar? Hayır. Ona ‘Ne yapman gerekiyorsa yap, ne olursa olsun seni destekliyoruz’ diyorlar. Bu beklenen bir şey. Dolayısıyla bu insanların İsrail’e gidip bir bakıma gerçek patronları olduğunu düşündüğüm Bibi’ye (Netanyahu) boyun eğdiklerini görmek benim için şaşırtıcı değil. İsrailliler ve Siyonistler Batı üzerinde o kadar büyük güce, o kadar büyük etkiye sahip ki bu jeopolitikten anlayan hiç kimse için sürpriz değil.
Gage, ABD medyasının İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin tutumuna da değinerek, ABD’de 11 Eylül saldırıları sonrası yapılan haberlerde Müslümanların hedef gösterildiğini, benzer yaklaşımın İsrail yanlısı haberlerle tekrarlandığını ve bunun ülkedeki Müslüman karşıtlığını artırma potansiyeli taşıdığını söyledi.
ABD’de 16 Ekim’de Müslüman olduğu için 26 kez bıçaklanarak öldürülen 6 yaşındaki Filistinli çocuğu anımsatan Gage, sözlerini
Medya bunu teşvik ettiğinde olacak olan budur. Ne yazık ki öldürülen o çocuk medyanın kurbanı oldu. İsrail’in Gazze’deki soykırımını meşrulaştırmak için muhtemelen korku tacirliği yapmaya devam edecekler.
Uzun yıllardır kanserle mücadele eden sosyal medya fenomeni Ayşenur Parlak hayatını kaybetti. Mücadeleci ruhu ve neşesiyle herkese umut ışığı olan Ayşenur Parlak’ın kim olduğu ve hastalığıyla ilgili detaylar merak ediliyor.
ensonhaber.com
Küçük yaşlardan itibaren kanserle verdiği mücadele ve
pozitif enerjisiyle tanınan Ayşenur Parlak, 12 yaşında kemik kanseri teşhisi
alarak hayatının en büyük savaşına girişti.
Kansere karşı örnek bir direniş sergileyen Parlak, umut
ışığı olma misyonuyla çevresindeki herkesi etkilemişti.
Ancak, Parlak’ın son sağlık durumuyla ilgili eşi Savaş
Parlak’tan yapılan açıklama, sevenlerini derin bir üzüntüye boğdu.
Ayşenur Parlak, 12 yaşında başlayan ve farklı evrelerde
karşılaştığı dört farklı kanser türüne karşı verdiği savaşta, karaciğerinde
tespit edilen kanserle mücadelesini kaybetti.
Eşi Savaş Parlak, acı haberi sosyal medya üzerinden duyurdu.
Acı haber, takipçilerini yasa boğdu.
Peki, Ayşenur Parlak kimdir?
Ayşenur Parlak kimdir?
1986 yılında İzmir’de doğan Ayşenur Parlak, kanser
mücadelesiyle birçok kişiye umut ışığı olmuştu.
Kemik kanseri, meme kanseri, lenfoma ve son olarak dördüncü
evre kolon kanseriyle baş etmeye çalışan Parlak, yaşadığı zorluklara rağmen
pozitif enerjisi ve hayata karşı duruşuyla tanındı.
Parlak, 12 yaşındayken kemik kanseriyle tanışarak eğitimine
ara verdi ancak azmi ve kararlılığı sayesinde liseyi tamamladı.
İstanbul’da üniversite eğitimine devam eden Parlak,
uluslararası ilişkiler bölümünden mezun olduktan sonra ihracat uzmanı olarak
kariyerine atıldı.
Aşık olduğu adamla nişanlandı, ancak nişanlıyken meme
kanserine yakalandı. Hızlı bir kararla evlendi ve tedavisine başladı.
Eğitimini tamamlayan Parlak, vergi memuru olarak kariyerine
devam ederken bir mucize gerçekleşti ve hamile kaldı.
Ancak, bu mutluluklarına rağmen hayat ona bir sınav daha
sundu. Hamilelik sürecinin ardından üçüncü evre lenfoma teşhisi konulan
Ayşenur, bu zorlu süreci de adeta bir zaferle atlattı.
Ayşenur Parlak, “10 Amazon Yüksek Doz Yaşam”
kitabının yazarlarından biri olarak da biliniyordu. Lohusalıktan çıkmadan
üçüncü evre lenfoma teşhisi alması, yaşadığı zorluklara rağmen yazdığı kitap ve
paylaşımlarıyla pek çok insana ilham kaynağı oldu.
33 yaşında dördüncü evre kolon kanseri teşhisi alan Parlak,
sosyal medya hesabından tedavi süreçlerini paylaşarak destek arayanlara umut
oluyordu. Acı haber eşinden geldi.
Sosyal medyada ‘Atatürk’e hakaret’ suçlamasıyla tutuklanan Mustafa Atmaca isimli şahıs, sağlık sebebi gerekçe gösterilerek serbest bırakıldı.
ensonhaber.com
Erzurum’da faaliyet gösteren dönerci dükkanın sahibi olan Mustafa Atmaca,‘Hacı’nın yağ akımı’adı altında TikTok’ta açtığı 650 bin takipçisi bulunan sayfasında, canlı yayında bir takipçisiyle tartıştı.
Atmaca, Atatürkve silah arkadaşlarını işaret ederek tepki çeken ifadelerde bulundu.
Mustafa Atmaca, tartışma sırasında“Sen gideceksin bizim toprağımız burası. Arabistan’a da savaşmaya gideriz. Bura da Yemen de Kudüs te bizim toprağımız. Siz İsrail’e gideceksiniz. Osmanlı kaybetmedi, laik denen köpekler kaybetti o toprakları. Laikliği getiren köpekler, onlar kaybetti”ifadesini kullandı.
Bunun üzerine Mustafa Atmaca, Atatürk’e hakaretettiği suçlamasıyla ErzurumEmniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı.
Serbest bırakıldı: Hastalığı gerekçe gösterildi
Yaşananların ardından bugün konuyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı.
Geçtiğimiz gün gözaltına alınan Atmaca, iki gün cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı.
Tutuksuz yargılanan Atmaca’nın verem hastalığı gerekçesiyle serbest bırakıldığı öğrenildi.
Şahane Hayatım dizisi, yeni bölümüyle yine seyirciyi ekran başına kilitleyecek. Şebnem ve Melisa’nın kapışması, izleyenleri iki tarafa bölecek.
ensonhaber.com
Ay Yapım imzalı, ilk bölümü 1 Kasım 2023 tarihinde
yayınlanan, yönetmenliğini Çağrı Bayrak’ın üstlendiği, senaryosunu Meriç
Acemi’nin kaleme, başrollerini Hilal Altınbilek, Onur Tuna, Yiğit Özşener,
Serkan Keskin, Nesrin Cavadzade ve Sumru Yavrucuk’un canlandırdığı Şahane Hayatım, iyi bir başlangıç yaptı.
Herkesi heyecanlandıran dizi, yeni fragmanını da kısa süre içerisinde görücüye çıkardı.
Yayınlanan fragmanda Nesrin Cavadzade’nin Şahika karakterine yeniden büründüğü görüldü.
Şebnem ve Melisa restleşmesi!
Şebnem’in rakibi Melisa, hazırlanıp harekete geçti. Mesut’un Şebnem’i köşeye sıkıştırması artarken, Melisa ise avının peşinbe düştü.
Onur’u elde etmek için Aysel ile iş birliği yapan Melisa’nın hamleleri merak edilirken, Şebnem ise her şeyi öğrendi.
Dört çocuk annesi Chrissy Teigen, geçtiğimiz akşam katıldığı bir galada elbisesi yüzünden zor anlar yaşadı.
ensonhaber.com
John Legend ile mutlu giden evliliğini geçtiğimiz aylarda
dördüncü çocuk ile taçlandıran model ve sunucu Chrissy
Teigen, geçtiğimiz akşam katıldığı bir galada elbisesi yüzünden zor
anlar yaşadı.
Fermuarı patladı
Teigen’ın terci ettiği siyah, askısız
ve ön kısmında çapraz olarak uzanan süslü bir çiçek aksesuarı bulunan
elbisesinin fermuarı patladı.
Neyse ki güzel modelin elbisesindeki
sıkıntı, kırmızı halıda yürüyüp galanın devam ettiği mekanın içine girdikten
sonra gerçekleşti.
Bu
anları sosyal medya hesabında paylaşan Chrissy Teigen, talihsiz olayı “Oh
lol” notuyla paylaştı.
Geceye devam
42.7 milyon takipçisi bulunan Instagram hesabından
yırtılan fermuarı yüzünden açıkla kalan sırtını paylaşan Chrissy, bu durumun
etkinliğin tadını çıkarmasına engel olmasına izin vermeyerek galada çektiği
fotoğraf ve videoları gece boyunca yayınlamaya devam etti.
Avrupa Uzay Ajansı, evrenin ilk tam renkli görüntülerini yayınladı ve en iyisinin henüz gelmediğini söylüyor.
ensonhaber.com
Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Euclid sondasından alınan çarpıcı yeni fotoğraflar, evreni ‘büyüleyici’ ayrıntılarla gösteriyor.
Temmuz ayında Florida’dan havalanan Birleşik Krallık destekli uzay aracı, Dünya’dan yaklaşık 1.6 milyon km uzaktaki görüş noktasından çektiği fotoğrafları gönderdi.
Bunların arasında, 250 milyon ışık yılı uzaklıktaki Kahraman Kümesi’ndeki 1000 gökadanın görüntüsü ve Orion takımyıldızındaki Atbaşı Bulutsusu’nun görüntüsü yer alıyor.
Ayrıca büyüleyici bir sarmal galaksi, bir ‘düzensiz cüce galaksi’ ve küresel bir küme (yaklaşık 400.000 eski yıldızdan oluşan yoğun bir top) var.
Yayınlanan ilk beş görüntü, Euclid’in evrenin şimdiye kadarki en kapsamlı 3 boyutlu haritasını oluşturma yönündeki altı yıllık misyonunun ilk adımı.
ESA, başka hiçbir teleskopun gökyüzünün bu kadar geniş bir bölümünde bu kadar keskin astronomik görüntüler oluşturamadığını söyledi.
Sabit noktadan evreni izliyor
Temmuz ayında bir SpaceX roketiyle fırlatıldığından beri Euclid, uzayın ‘ikinci Lagrange noktası’ olan L2’de bulunuyor. Burası, uzayda Dünya ile güneş arasında, oraya gönderilen nesnelerin sabit kalma eğiliminde olduğu bir konum.
L2, güneşten bakıldığında Dünya’nın doğrudan 1,5 milyon km ‘arkasında’ yer alır; bu, Ay’dan neredeyse dört kat daha uzaktadır.
Gelin şimdi uzay aracının gönderdiği fotoğraflara daha yakından bakalım.
Perseus kümesi
Yukarıdaki görüntü, Yunan mitolojik kahramanının adını taşıyan takımyıldızdaki bir gökada kümesi olan Kahraman Kümesi’ne ait 1000 gökadayı gösteriyor.
Bu 1000 gökada, görüntüdeki en parlak gökadalardır, ancak arka planda daha sönük görünen 100.000’den fazla ek gökada da bulunmakta.
Bu sönük gökadaların çoğu daha önce görülmemişti ve bazıları o kadar uzakta ki ışıklarının bize ulaşması 10 milyar yıl sürdü.
Dünya’dan 240 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alan Perseus, evrende bilinen en büyük yapılardan biridir; genişliği yaklaşık 11 milyon ışık yılıdır ve geniş bir sıcak gaz bulutunun içine gömülmüş binlerce galaksiyi içerir.
Atbaşı Bulutsusu
Orion takımyıldızında bizden yaklaşık 1.375 ışıkyılı uzaklıkta bulunan Atbaşı Bulutsusu, genç, sıcak yıldızların içeriden aydınlattığı iyonize gaz bulutundan oluşur.
Bulutsular, yıldızlar arasındaki boşluğu kaplayan ve yeni yıldızlar için bir ‘bebek odası’ görevi gören devasa toz ve gaz bulutlarıdır.
Yukarıdaki görüntüde, at başının üzerindeki Sigma Orionis adı verilen çok parlak bir yıldızdan gelen UV radyasyonu, at benzeri figürün arkasındaki bulutların hafifçe parlamasına neden oluyor.
Bu arada at başının kalın bulutları doğrudan arkasından gelen ışığı engeller ve bu da başın karanlık görünmesine neden olur.
ESA, bulutsunun kendisinin büyük ölçüde soğuk moleküler hidrojenden oluştuğunu, bunun çok az ısı yaydığını ve hiç ışık yaymadığını söyledi.
İkonik Atbaşı Bulutsusu, bir asırdan fazla bir süre önce keşfedilmesinden bu yana astronomi kitaplarını süsledi, ancak bu onun şimdiye kadarki en iyi fotoğrafı.
Gizli galaksi
IC 342 veya Caldwell 5 olarak da bilinen ve yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz ‘Gizli Galaksi’, yaklaşık 11 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan sarmal bir galaksidir.
Adını Samanyolu’ndan gelen toz ve gaz katmanlarının arkasında olmasından alıyor; ancak Euclid teleskobu, gelişmiş hassasiyeti ve optikleri sayesinde öncekilerden daha keskin bir görüntü yakalamayı başardı.
Uzay sondası, tozların arasından bakmak ve galaksinin kütlesine hakim olan birçok soğuk ve düşük kütleli yıldızdan gelen ışığı ölçmek için yakın kızılötesi cihazını kullandı.
Düzensiz cüce galaksi
Dördüncü çekim, Yay takımyıldızında yaklaşık 1,6 milyon ışıkyılı uzaklıkta bulunan ve onu Samanyolu’nun en yakın komşularından biri yapan bir cüce galaksiyi gösteriyor.
NGC 6822 olarak adlandırılan bu yıldızın 1884 yılında keşfedildiği ve çapının yaklaşık 7.000 ışık yılı olduğu biliniyor.
Cüce galaksiler birkaç milyar yıldızdan oluşan küçük galaksilerdir, ancak NGC 6822 aynı zamanda şekli nedeniyle ‘düzensiz’ olarak da tanımlanmaktadır.
Küresel küme
Son olarak, NGC 6397 adı verilen küresel bir küme, gece gökyüzünde inanılmaz bir ateşböcekleri kümesi veya bir ‘mücevher kutusunun’ içindekiler gibi sayısız parlak yıldızı gösteriyor.
Küresel kümeler, yer çekiminin etkisiyle bir arada tutulan yüz binlerce yıldızdan oluşan koleksiyonlardır ve yıldızların en yüksek konsantrasyonu merkezlerine doğrudur.
NGC 6397 yaklaşık 400 bin yıldız içerir, ancak bazı küresel kümelerde bir milyon yıldız bulunur.
Yukarıdaki muhteşem çekimde, NGC 6397 kümesinin, kendilerini parlatan hidrojen yakıtlarını tükettikleri için ömürlerinin sonuna yaklaşan mavi yıldızları dikkat çekiyor.
Şimdi çekirdeklerinde helyumu enerjiye dönüştürüyorlar, helyum daha yüksek sıcaklıkta kaynaşıyor ve mavi görünüyor.
Bu arada, kırmızımsı parıltı, hidrojen yakıtlarını tüketen ve boyutları genişleyen kırmızı dev yıldızlardan kaynaklanırken, küçük beyaz nesneler arasında Güneşimiz gibi yıldızlar da yer alıyor.
Şehirlerarası otobüs terminalinde kendinden geçmiş halde bulunan genç adamın, otobüste uyuşturucu madde kullandığı öğrenildi. Yolcuyu araçtan indiren otobüs firmasına para cezası uygulandı.
DHA
Aksaray’da ilginç bir olay yaşandı.
Saat 10.30 sıralarında şehirlerarası otobüs terminalinde çevredekiler, peronda bekleyen bir vatandaştan şüphelendi.
Şahsın kendi eşyalarının üzerinde kendinden geçmiş halde oturması dikkat çekti. Bunun üzerine vatandaşlar terminaldeki polis ve zabıta ekiplerine haber verdi.
“Bir madde içtim”
Ekipler, kendisine gelmesini sağladıkları kişinin Gökhan G. olduğunu belirledi. Gökhan G. ekiplere, ‘‘Ne içtiğimi kendim de hatırlamıyorum. Bir madde içtim, sadece onu hatırlıyorum’.’ dedi.
Araçta uyuşturucu kullanınca indirildi
Ekiplerin yaptığı araştırmada Gökhan G.’nin yolcu otobüsüyle İstanbul’dan Adana’ya giderken, araçta uyuşturucu madde kullandığı iddiasıyla şoför ve muavin tarafından indirildiğini tespit etti.
Otobüs firmasına para cezası
Zabıta ekipleri, Gökhan G.’yi terminalde bırakıp giden otobüs firmasına bin 200 lira idari para cezası uyguladı.
Ayakta durmakta güçlük çeken Gökhan G.’nin de bir süre dinlendikten sonra başka bir otobüsle Adana’ya gönderileceği belirtildi.