Şanlıurfa’da motosikletle ilerleyen 2 kişi, bindikleri motosikletin üstüne başka bir motosiklet yükleyerek yolculuk yaptı.
İHA
Görüntüler, önceki gece saatlerinde Şanlıurfa-Diyarbakır otoyolu Şanlıurfa Havalimanı yol ayrımında kaydedildi.
07 BDA 754 plakalı motosiklette yolculuk eden 2 kişi, motosikletin üzerine başka bir motosiklet yükleyerek trafikte ilerledi.
Trafikteki başka bir sürücü tarafından kaydedilen görüntülerde motosikletteki 2 kişinin kask takmadığı da görüldü.
Bir başka motosiklet sürücüsü de kayda aldı
Bu sırada motosiklet üzerinde güçlükle duran bir kişi ise dengesini sağlamakta zorlandı.
Motosiklet üzerinde motosiklet taşıyan kişilerin hem kendilerini hem de trafiği tehlikeye attığı anlar ise bir başka motosiklet sürücüsü tarafından saniye saniye kaydedildi.
Vücudumuzun herhangi bir yerinde bir kesik oluştuğunda, akan kanın kırmızı olduğunu biliyoruz. Peki kanın akışını sağlayan damarlar neden mavi-mor karışımı bir renkte görünüyor? Gelin bu sorunun yanıtına birlikte bakalım.
Özel İçerik
Kanın damarlarda mavi, atardamarlarda ise kırmızı olduğu bir efsanedir. Tıbbi diyagramlarda damarlar mavidir; bunun nedeni insan kanının rengi olması değil, sadece damarları atardamarlardan ayırmaktır.
Damarlardaki kan, atardamarlardaki daha parlak kırmızı kanla karşılaştırıldığında biraz daha koyu kırmızıdır.
Peki, eğer kan kırmızıysa, neden deriden görünen damarlar mavi veya mor görünüyor? Derideki damarların rengi de kırmızı olması gerekmez mi?
Her şey cildin ışığı emme şekline bağlı
Derinin ve damarların ışığı emme, yansıtma ve dağıtma şekli nedeniyle derideki damarlar gözümüze mavi görünüyor.
Eğer bir toplardamara veya atardamara tek başına bakma fırsatınız olursa, her iki kan damarının da beyaz olduğunu göreceksiniz.
Sinirler bile beyazdır ve aslında, ışığın belirli bir dalga boyunu emen ve diğer tüm dalga boylarını yansıtan bir pigmente sahip olmadıkları sürece çoğu doku öyledir.
Beyaz ışık, gökkuşağının renk spektrumuyla aynı hizada olan farklı dalga boylarındaki ışıktan oluşur. Bir nesnenin rengi, nesnenin hangi dalga boylarını emdiğine ve hangisini yansıttığına bağlıdır.
Genel olarak deri ve biyolojik dokular karmaşıktır. Cildin farklı doku ve hücre türlerinden oluşan birkaç katmanı vardır. Deri hücreleri, yağ hücreleri, saç kökleri, melanin ve kollajen lifleri ve tabii ki kan damarları var.
Beyaz ışık cilde çarptığında geniş dalga boyu spektrumu ve renkleri benzersiz bir şekilde etkileşime girer.
Spektrum genelinde kırmızı ışık (700 nm) deriden en fazla nüfuz ederken, mavi ışık (450 nm) en az nüfuz eder.
Mavi ışık cilde en az nüfuz ettiğinden, aynı zamanda ciltteki moleküler maddeler tarafından ilk saçılan ışıktır.
Damar bulunan bölgelerde kırmızı ışık damarlara ulaşacaktır. Damarlar çoğunlukla oksijensiz kan içerirken, arterler (atardamarlar) oksijenli kan taşır.
Oksijeni alınmış kan kırmızı ışığı emer. Oksijenli kan kırmızı ışığı yansıtır, bu nedenle atardamarlardan veya kılcal damarlardan gelen kan, damarlardaki kestane rengi görünen kandan daha parlak kırmızı görünür.
İki olayı birleştirdiğinizde mavi görünümlü damarlar elde edersiniz. Cilt mavi ve yeşil ışığı saçar ve damarlar kırmızı ışığı emdiği için göze yalnızca mavi ve yeşil dalga boyları ulaşır.
Işığın oyununu kendiniz gözlemleyin
Işığın oyununu kendiniz görmek istiyorsanız yapabileceğiniz küçük bir deney var. Kolunuza kırmızı ve mavi ışık tutun. Bunu yapmak için bir el fenerini kırmızı ve mavi selofan kağıdı ile kaplayın.
Daha sonra feneri, elinizin arkasındaki veya kolunuzun içindeki damarlara tutun ve yakıp söndürün.
Kırmızı ışıkta damarlarınızın daha belirgin hale geldiğini göreceksiniz. Mavi ışıkta yalnızca mavi renkli cildi görürsünüz, damarları göremezsiniz.
Doktorlar ve gece kulüpleri bunu kendi avantajlarına kullanıyor. Hemşireler ve doktorlar, enjeksiyon ve kan alma amaçlı damarları tespit etmek için kırmızı renkte parlayan (700 nm) veya kızılötesi ışık (760 ila 1 milyon nm) bir damar bulucu kullanabilirler. (Yukarıdaki görsel.)
Gece kulübü tuvaletleri ise tam tersini yapıyor; mavi ışık kullanarak damar içi uyuşturucu kullanımını caydırıyor ve damarların yerini bulmayı zorlaştırıyor.
Neden atardamarları değil de sadece damarları görebiliyoruz
Çoğu atardamar, vücutta daha derinlerde bulunur. Bilekten geçen ve nabzı saymak için kullanılan radyal atardamarlar gibi birkaç atardamar vücut yüzeyine yakındır. Ama onları yine de göremeyiz.
Bunun için üç sebep var. Birincisi, atardamarlar hala en yüzeysel damarlardan çok daha derinlerde bulunuyor.
İkincisi, atardamarların duvarları çok daha kalın olduğundan ışık dalgaları kanla etkileşime giremez.
Üçüncüsü, atardamarlar oksijenli kan taşırlar ve bu kan, kırmızı ışığı oksijensiz kan kadar absorbe etmez.
Göremediğiniz iki tür damar daha vardır: Adından da anlaşılacağı gibi vücudun derinliklerinde bulunan derin damarlar ve akciğerlerden çıkan akciğer damarları.
Kılcal damarlarınızı görebilirsiniz ve bunlar yeşil veya mavi görünmez.Çünkü kılcal damarlar saçtan bile daha incedir, damarlardan ziyade cilde daha yakındırlar ve içlerinden akan parlak kırmızı kan nedeniyle kırmızımsı pembe görünürler.
Damarlarınız yeşil de görünebilir
Ten renginize, ne kadar bronzlaştığınıza ve yarı saydam bir cilde sahip olup olmadığınıza bağlı olarak damarlarınızın rengi biraz farklı olabilir..
Damar ne kadar derin olursa o kadar yeşil görünür, damar ne kadar yüzeysel olursa ışığın dağılma şekli nedeniyle o kadar mavi ve hatta mor görünür.
Bunu morluklarda da görüyoruz. Daha yüzeysel bir morluk mor görünür. Daha derin bir morluk ise genellikle yeşil görünüyor.
Yağışın etkili olmasıyla birlikte Küçükçekmece’deki Kanarya Mahallesi’nde asfalt yol ve kaldırım bir evin bahçesine doğru yaklaşık 4 metre çöktü.
Doğalgaz kesildi
Olay esnasında bölgede vatandaşların olmaması ise faciayı önledi.
Olayın ardından bölgeye gelen ekipler tarafından çökmenin meydana geldiği yerde doğalgaz kesildi.
Öte yandan bölgeye gelen ekipler güvenlik şeridi oluşturdu.
“Su hala içeri doğru girmeye devam ediyor”
Olayın gerçekleştiği anda büyük bir ses duyduklarını ifade eden Ahmet Vatansever, şu cümleleri kullandı;
Daha önce de ufak bir çökme vardı ama kaldırımda bir şey yoktu. Şu anda yağmur dolayısıyla kaldırımda çöktü. Su hala içeri doğru girmeye devam ediyor. Durum çok acil. Burası ana yol. Minibüs yolu. Devamlı bir trafik sirkülasyonu var. Olay gerçekleştiğinde gümbür diye bir ses geldi. Baktık yol çöktü. Şu anda da su giriyor içeri.
9 yaşındaki kız çocuğuna taciz ettiği iddia edilen şahıs, tepkiler üzerine gözaltına alındı ardından serbest bırakıldı. Bunun üzerine mahalleli sopalarla sokağa döküldü.
Kent merkezine 15 kilometre uzaklıktaki 75 hane 280 nüfuslu Altınbulak Mahallesi’nde 7 çocuk babası M.K.’nın 9 yaşındaki kız çocuğuna tacizde bulunduğu öne sürüldü.
Ardından tepkiler artınca şahıs gözaltına alındı.
Serbest bırakılınca evini basmak istediler
M.K. işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede mahkemece serbest bırakıldı. Dün akşam mahalle meydanında toplanan kalabalık, M.K.’nin evini basmak istedi.
İhbar üzerine mahalleye jandarma ekipleri sevk edildi. Bölge halkı ellerinde sopalarla, ‘Huzuru bozanları köyümüzde istemiyoruz’ diye bağırarak tepki gösterdi.
Mahalleden çıkarıldı
İhbar üzerine bölgeye gelen jandarma ve köyün ileri gelenleri izin vermedi.
Yakutiye İlçe Jandarma Komutanı, kalabalığı sakinleştirdi. M.K. jandarma tarafından mahalleden çıkarılırken, bir süre sonra kalabalık dağıldı.
Mahalle Muhtarı Nuri Demir, M.K.’nin mahallede huzursuzluk çıkardığını söyledi.
“Serbest bırakılması bizleri çok üzdü”
Mahalleliden Hanifi Demir ise, “M.K.’nin tutuklanmasını beklerken serbest bırakılması bizleri çok üzdü. Köyümüz huzursuz. Komşumuzu bıçakladı, silah çekip tehdit ediyor. Buna benzer bir sürü olayları var.” dedi.
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, düzenlediği bastın toplantısında MYK’da İmamoğlu’na yakın isimlerin fazla olması nedeniyle Özgür Özel’in emanetçi başkan olduğu algısına yanıt verdi. “Saygısızlık ve daha da ötesinde hadsizliktir”
ensonhaber.com
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), 38. Olağan Kurultay sonrasında ilk kez toplandı.
Genel merkezde gerçekleştirilen toplantıya, CHP’nin yeni lideri Özgür Özel başkanlık etti.
Toplantının ardından CHP Sözcüsü Deniz Yücel bir basın toplantısı düzenledi.
Bu toplantıda çeşitli sorular yanıtlandı.
Sorulardan biri ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu kapsıyor.
Özgür Özel emanetçi başkan mı?
Yücel’e “MYK’da Ekrem İmamoğlu’na yakın isimlerin ağırlıkta olduğu ve bu nedenle Özgür Özel için emanetçi başkan yorumları yapıldığı” sorusu yöneltildi.
“Saygısızlık ve daha da ötesinde hadsizliktir”
Yücel şu cevapla soruyu yanıtladı;
Sayın Özgür Özel’e emanetçi genel başkan yakıştırmasını yapmaları, en hafifinden Özgür Özel’e de Ekrem İmamoğlu’na yapılmış bir saygısızlık ve daha da ötesinde hadsizliktir. CHP’nin Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri bir kişinin yakınlığıyla ya da uzaklığıyla belirlenmiyor.
“Yakınlık ya da uzaklık bir kriter değil”
Sayın Ekrem İmamoğlu bizim 25 yıl sonra İBB’yi kazanan çok başarılı bir belediye başkanımızdır. Ancak ne Parti Meclisi için ne de Yüksek Disiplin Kurulu üyesi için bir kişiye yakınlığın ya da uzaklığın bir kriter olmadığını ifade etmek istiyorum.
Burdur’da Halk Sağlığı Başkanlığı personelinin Atatürk’ün vefat günü olan 10 Kasım’da çiğ köfte partisi yaptığına yönelik görüntülere ilişkin Burdur Valiliği’nce soruşturma başlatıldı.
İHA
Sosyal medyada Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalin 85’nci yıl dönümünde paylaşılan bir video vatandaşların tepkisini çekti.
Paylaşılan videoda Burdur Halk Sağlığı Merkezi’nde sağlık çalışanları tarafından 10 Kasım’da çiğ köfte partisi düzenlendiği görüldü.
Görüntüde çalışanlar oyun havaları eşliğinde oynadı.
10 Kasım’da yapılan çiğ köfte partisi: İdari soruşturma başlatıldı
Yaşananların ardından olayla ilgili Burdur Valiliği harekete geçti ve soruşturma başlatıldı.
Valilikten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İlimizde, ’10 Kasım’da Çiğ Köfte Partisi’ başlıklı yerel ve ulusal basın ile sosyal medya hesaplarında yer alan haber içeriği ile ilgili olarak valiliğimiz tarafından idari soruşturma başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur”
‘İlçe ve köylerden gelen personellere verilen eğitimin son günüydü’
Öte yandan 10 günlük eğitim semineri için ilçe ve köylerden gelen personelin Halk Sağlığı Merkezi’nde eğitim gördüğü ve eğitimin son günü 10 Kasım’da bir parti düzenledikleri öne sürüldü.
Düzenlenen partinin 10 Kasım günü olması, çektikleri video ve görüntülerin doktorların WhatsApp grubunda paylaşılması sonrası tepkilerin geldiği aktarıldı.
Çek yazar Franz Kafka ölmeden önce yazdıklarını yakması için yakın arkadaşı Max Brod’a eserlerinin yok edilmesini istedi. Kafka öldükten sonra Max Brod yazarın yakmasını istediği eserlerini bir bir yayınladı.
ensonhaber.com
Dünya edebiyatının ustalarından olan gerçeküstücülüğün temsilcilerinden Franz Kafka, üretkenliği ve sıra dışı eserleriyle anılmaya devam ediyor. Dönüşüm, Şato, Amerika gibi çok okunan kitaplar kaleme alan Kafka, düşünceleriyle de fark yaratmayı bildi.
Yazarın ölmeden önce bir vasiyeti vardı. O da yayıncısı ve yakın arkadaşı olan Max Brod’a yazdıklarını öldükten sonra yakması yönünde oldu.
Kafka, 1901’de liseyi bitirdikten sonra Prag Üniversitesi’nin Hukuk Fakültesi’ne girdi. Ancak daha çok ilgisini çektiği için Alman edebiyatı derslerini izliyordu. 1902’de daha sonra yayıncısı olacağı Max Brod’la tanıştı.
Eserleri yayınladı
Max Brod, Kafka’nın yaşamı boyunca ilişki kurabildiği sayılı kişiden biri oldu. Kafka’nın ölümünden sonra yakılmasını vasiyet ettiği tüm yapıtlarını Max Bord toplayıp yayınladı.
Max Brod
Bir teşekkür
Okurların merak ettiği soru da bu… Max Brod, Kafka’yı dinleyip ve vasiyetini yerine getirseydi bugün hiçbirimiz Kafka kitaplarını okuyamayacaktık. Dünya edebiyatının ve okurlarının Brod’a bir teşekkür borcu var.
Franz Kafka
Genç yaşta hayatını kaybetti
Ünlü yazar, 3 Temmuz 1883’de Prag’da doğdu. Çek asıllı Avusturyalı yazar Kafka’nın Prag’da, 1893-1901 arasında gittiği Avusturya Lisesi, onun yalnızlığını ve kendi içine kapanmasını pekiştirdi.
Genelde, gerçekliğin değişemeyeceğine, değişse de daha farklı olmayacağına inandığı için, siyasi gerçekler karşısında direniş göstermemiştir.
Meteoroloji uzmanı Kerem Ökten sosyal medyadan Türkiye’nin kasım ayı yağış tablosuyla ilgili şaşırtıcı detayları paylaştı.
ensonhaber.com
Türkiye, en sıcak yaz ayını geride bıraktı…
Eylül ve ekim aylarının sıcak geçmesinin ardından ise vatandaşlar, yağmura hasret kaldı.
Bu durum barajların alarm vermesine ve su seviyelerinin kritik düzeye inmesine de neden oldu.
Ancak tüm bu olumsuzlukların yanında Türkiye, yeniden beklenen yağış hava dalgasına girdi.
Meteoroloji uzmanı Kerem Ökten uzun zamandan bu yana, 4 ay
gibi bir süredir dört gözle yağış bekleyen vatandaşlarımıza kasım ayı için
müjdeli haberi verdi.
16 günlük döngü başlıyor!
Ökten tarafından paylaşılan bilgiye göre kasım ayında
Türkiye’de bol miktarda yağış bekleniyor.
Ökten, ayrıca bazı illerimize yönelik özel bir uyarı da
yaparak şu ifadeleri kullandı:
“Kasım ayında Türkiye çok yağış alacak. Aşağıda
gördüğünüz yağış sadece 16 günlük. Biraz önce güncellendi. Özellikle kuraklıkla
boğuşan Bodrum, ağır yağışlar alacak. İstanbul ve İzmir de bol yağış
alacak…”
Derince ilçesinde meslek lisesi öğrencileri, tasarladıkları mini sumo robotuyla uluslararası robotik yarışması Robochallenge 2023’te şampiyon oldu.
AA & Ensonhaber
Türkiye’nin genç beyinleri, Cumhuriyet’in yeni yüzyılında yeteneklerini teknolojiyle birleştirerek yeni başarışara imza atıyor.
Kocaeli’nin Derince ilçesindeki Çınarlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Elektrik Elektronik Bölümü öğrencileri Selim Tuğra Tosun, Mehmet Çiçek, Emre Mert Efe ve Doğu Baran Özgün’den oluşan Çınarlı Robot Takımı, Romanya’nın başkenti Bükreş’te 3-5 Kasım’da düzenlenen yarışmada ülkelerini temsil etti.
Bükreş Politehnica Üniversitesince düzenlenen ve Avrupa’nın en büyük robot yarışmaları arasında gösterilen organizasyona 19 ülkeden katılan 224 takım, 644 robotla 15 kategoride mücadele etti.
Mini robotlarıyla Avrupa şampiyonu oldular
Yarışma boyunca başarılı performans sergileyen Çınarlı Robot Takımı, finalde karşılaştığı Romanya ekibini 3-0 mağlup ederek “Mini Sumo Kids” kategorisinde şampiyonluğa ulaştı.
Elektrik bölümü öğretmeni Oğuzcan Bayrakdar ile elektronik bölümü öğretmeni Lütfi Biçer’den oluşan takım ise yetişkinlerin mücadele ettiği “Mini Sumo” kategorisinde ikincilik kazandı.
Mini sumo müsabakaları, iki robot arasındaki birebir karşılaşmalardan oluşuyor. Robotlar, rakibi iterek veya kaldırarak pist dışına çıkarmaya çalışıyor.
Robotların ağırlığı 500 gramı, en ve boyları 10 santimetreyi geçmiyor
Lise ekibinin danışmanı Bayrakdar, AA muhabirine, robotik kodlamanın önemi dolayısıyla öğrencileri ile çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Hem öğrencileri hem de kendilerini geliştirmek için ders dışında robot yaptıklarını anlatan Bayrakdar, tecrübe kazanmak ve yeni ekiplerle tanışmak için yarışmalara katılmaya karar verdiklerini aktardı.
Bayrakdar, tasarladıkları robotun üstünde sensör ve motorlar kullandıklarını kaydederek,
Kurallar dahilinde dış tasarımı tamamıyla bize ait. Yarışmanın belli kuralları var. Robotun ağırlığı 500 gramı geçmemesi, en ve boy uzunluğunun 10 santimetre olması gerekiyor.
dedi.
Bir robotun yarışmada galip gelebilmesi için rakibini dohyonun (robot pisti) dışına atması gerektiğini aktaran Bayrakdar,
Finalde Romanya takımıyla karşılaştık. Ondan önce Meksikalı takımı eleyip finale çıktık. Cumhuriyet’in 100. yılında Romanya’da İstiklal Marşı’mızı okutmak, bayrağımızı açmak bizim için çok değerli ve kıymetliydi.
diye konuştu.
Bayrakdar, yarışmada çok sayıda ülkeden kaliteli robotların yer aldığını anlatarak, şöyle devam etti:
Biz inandık. Öğrencilerle burada neredeyse gecelere kadar çalıştığımız oldu robotlar üzerinde. Rakiplerimizin videolarını izliyoruz, ona göre robotlarımızı geliştiriyoruz. Kullandığımız motorları daha güçlü yapıyoruz. Arduino kart (mikro denetleyici platform) üzerinde zaten yazılımla kontrol ediyoruz. Mekanik aksamını kendimiz tasarlıyoruz. Bazı aksamları tasarlayıp 3D yazıcıda basıyoruz. Her geçen gün kendimizi geliştiriyoruz.
Yarışmanın öğrenciler için çok güzel deneyim olduğunu vurgulayan Bayrakdar,
Yarışmalarda derece almak için robotik kodlama kısmını çok iyi bilmeniz gerekiyor. Okuduğu bölümde de ilerideki meslek hayatında da onlara büyük katkı sağlıyor. Romanya’da Avrupa birinciliği bizim için çok değerli ama takım olarak daha iyilerini başarabileceğimize inanıyoruz. Yurt dışındaki farklı yarışmalara katılmak ve derece almak istiyoruz.
ifadesini kullandı.
“Çok büyük emek sarf ettik”
Çınarlı Robot Takımı üyesi Selim Tuğra Tosun, ilk defa yurt dışına çıktıkları için yarışmaya heyecanlı ve tedirgin şekilde gittiklerini, birinci olunca da büyük sevinç yaşadıklarını dile getirdi.
Robotik kodlamanın yaygınlaştığına işaret eden Tosun, kendisinin de okuldaki seçmeleri kazanarak takıma girdiğini ve gelecekte savunma projelerinde yer almak istediğini anlattı.
Mehmet Çiçek ise yaklaşık 2 ay boyunca yarışmaya hazırlandıklarını belirterek,
Derslerimiz bittikten sonra robot yapıyoruz. Hobi olarak yapıyoruz. Yarışmaya hazırlık olarak derslerimiz bittikten sonra okulda devam ettik. Bu iş üzerinde çalıştık. Gerek arkadaşlarım, gerek ben çok büyük emek sarf ettik.
şeklinde konuştu.
“Yarışmada birinci olmak çok gurur vericiydi.” diyen Çiçek, Cumhuriyet’in 100. yılında gelen bu galibiyetin ardından başka yarışmalara katılmaya planladıklarını sözlerine ekledi.
Real Madrid’e transfer olduğu 4 ayda 3 kez sakatlanan ve henüz 1 dakika bile süre alamayan Arda Güler açıklama yaptı.
ensonhaber.com
Real Madrid’e transfer olduğu kısa süre içerisinde 3. kez sakatlanan Arda Güler, hayranlarını üzdü.
Fenerbahçe’den 20+10 milyon euro karşılığında Real Madrid’e transfer olan 18 yaşındaki yetenekli oyuncu, menisküs sakatlığı nedeniyle 59 gün boyunca sahalardan uzak kaldı ve 7 maç kaçırdı.
Ardından, sahalara geri dönemeden 33 günlük kas sakatlığı nedeniyle 7 maç daha kaçırdı. Arda Güler, Vallecano ve Braga maçlarında kadroya girdikten sonra yeniden sakatlandı ve Carlo Ancelotti, 5-6 hafta sahalardan uzak kalabileceğini duyurdu.
Kulüp doktoru kovuldu
Real Madrid, Arda Güler’in 3 kez üst üste sakatlanması üzerine 6 yıllık kulüp doktoru Niko Mihic’in görevine son verdi.
“Yıkıldım…”
Arda Güler, 3 kez sakatlanması üzerine, “Bu kötü şans! Yıkıldım! Ne zaman oynayacak olsam… Hep aynı şeyler oluyor.” ifadelerini kullandı.
Gözyaşlarına boğuldu
Haberin detayında, Arda Güler’e 3. kez sakatlandığı açıklandığında gözyaşlarına boğulduğu da belirtildi.