65532ddf124bc404.jpg
Uncategorized

AB, Gazze’deki sivil ölümlere sessiz: Ateşkes çağrısı yapmadılar

İsrail’in sivil can kayıplarına yol açan saldırıları karşısında AB’nin ateşkes çağrısı yapamaması, bloğun etkinliğinin sorgulanmasına neden oldu.

AB, Gazze'deki sivil ölümlere sessiz: Ateşkes çağrısı yapmadılar

AA


İsrail ordusunun Gazze’ye saldırıları ikinci ayında devam ediyor.

Saldırılar, yaklaşık 5 bini çocuk 11 bini aşkın sivili hayattan kopardı.

Her geçen an ağırlaşan tabloya rağmen, Avrupa Birliği (AB), halen ateşkes çağrısında bulunmadı.

Ekim ayının sonuna doğru AB’nin ateşkes çağrısı yapması yönündeki beklentiler arttı.

Ateşkes değil, “insani aralar” çağrısı

Brüksel’de 26-27 Ekim’de düzenlenen olağan AB liderler zirvesinde günler süren müzakerelerin ardından “insani koridorlar ve çatışmalara aralar verilmesi” yoluyla insani yardımların ulaştırılması çağrısında bulunuldu.

AB ayrıca İsrail-Filistin çatışmasının sonlandırılması için kısa zamanda uluslararası konferans düzenlenmesini istediğini duyurdu.

Zirvenin bittiği gece Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda oylanan Gazze’de ateşkes çağrısı yapan karar tasarısına AB ülkelerinden verilen oylar, Birliğin bu konudaki tutumunun arkasında yatan nedeni de gözler önüne serdi.

‘Hayır’ diyen ülkeler

Tasarıya “hayır” oyu kullanan 14 ülkeden 4’ü AB üyeleri Avusturya, Macaristan, Çekya ve Hırvatistan olurken, çekimser oy kullanan 45 ülke içinde 15 AB ülkesi Almanya, İtalya, Yunanistan, Hollanda, Polonya, Bulgaristan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve İsveç yer aldı.

Tasarıya AB’nin 27 üyesinden yalnızca Belçika, İrlanda, Fransa, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Slovenya ve İspanya olmak üzere 8 ülke destek verdi.

“İsrail’in yanındayız”

AB yönetimi, Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’in “Filistinlilere ve kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle başlattığı saldırıların ardından yaptığı ilk açıklamalarda Hamas’ı kınarken, “İsrail’in yanındayız” mesajları verdi.

Başta AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen olmak üzere AB liderleri, duruma ilişkin değerlendirmelerinde Gazze’deki can kayıplarını ve giderek kötüleşen insani durumu görmezden gelerek sık sık “İsrail’in kendini savunma hakkı bulunduğu” yönünde açıklamalar yaptı.

AB Komisyonu’nun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi’nin 9 Ekim’de yaptığı Filistinlilere yönelik tüm kalkınma yardımlarını gözden geçirme, tüm ödemeleri dondurma kararı açıklaması şaşkınlığa yol açtı.

AB içerisinde tepkilere neden oldu

Von der Leyen’in 14 Ekim’de toplam sivil can kaybı sayısı 1500’ü geçmişken İsrail’e yaptığı ziyarette İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya koşulsuz destek vermesi, Gazze’deki duruma değinmemesi, sivil kayıplardan kaçınılması yönünde hiçbir çağrıda bulunmaması AB içerisinde tepkilere neden oldu.

Dünya genelindeki AB delegasyonları çalışanları von der Leyen’e İsrail yanlısı tutumu nedeniyle tepki gösteren bir mektup göndererek, “AB’nin tüm itibarını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu” uyarısında bulundu.

Aynı günlerde Avrupa başkentlerinde birbiri ardına düzenlenen Filistin’e destek gösterilerinde AB’nin tutumu sert biçimde eleştirilmeye başlandı.

Çifte standart tepkisi

Birliğin demokrasi ve insan hakları gibi değerlerin savunucusu olduğu yönündeki iddialarının, Rusya’nın Ukrayna’daki sivillere saldırıları karşısında tavrının konu Filistinlilere geldiğinde çifte standarda dönüştüğüne dair sesler yükseldi.

Bu gelişmelerin ardından İsrail’in kendini savunma hakkını kayıtsız şartsız destekleyen AB’nin söylemine bunun “uluslararası insancıl hukuka göre kullanılması” gerektiği ifadeleri eklendi.

“Uluslararası toplumda alarm zillerini yükseltiyor”

AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in “Gazze’de kuşatma ve temel ihtiyaçların karşılanmaması nedeniyle ortaya çıkan trajik manzaralar ve ciddi bombardımanın getirdiği yıkım, uluslararası toplumda alarm zillerini yükseltiyor” ifadeleriyle davette bulunduğu olağanüstü liderler zirvesi, 17 Ekim’de İsrail’in 500 kişinin ölümüne yol açtığı hastane saldırısına denk geldi.

AB kurumlarının liderleri bu olayın ardından dahi, “İsrail’in saldırılarının uluslararası hukuka uygun olmadığı, savaş suçu teşkil ettiği ya da derhal durması gerektiği” gibi ifadeler kullanmaktan imtina etti.

Bunun yerine zirvenin sonuç bildirisinde İsrail’in kendini uluslararası hukuk ve insani hukuk çerçevesinde savunma hakkına destek verildiği, AB’nin iki devletli çözüme bağlılığı, Filistin yönetimini ve halkını desteklemeye devam edeceği mesajları verildi.

İsrail ürünlerine boykot, silah satışının kesilmesi…

Bu ayın başından itibaren AB’nin başkenti konumundaki Brüksel de dahil hem sokaktan hem siyasi çevrelerden İsrail ürünlerine boykot, silah satışının kesilmesi gibi çağrılar yükselmeye başladı.

Von der Leyen 8 Kasım’da Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurul oturumunda yaptığı konuşmada, İsrail’in uluslararası insancıl hukuk kapsamında kendini savunma hakkı bulunduğunu yineleyerek, İsrail’i desteklemek kadar Gazze’deki sivilleri korumanın da gerekli olduğunu söyledi.

İsrail’in sivil kayıplardan kaçınmaya çalışması gerektiğini belirten von der Leyen, AB’nin Gazze’ye Refah sınır kapısından yaptığı yardımların yeterli olmadığını, denizden insani yardım koridoru açmak için çalıştığını duyurdu.

Paris’te 9 Kasım’da düzenlenen “Gazze için Uluslararası İnsani Konferans”ta da von der Leyen, “esas meselenin iki devletli çözüme bölgesel ve uluslararası ortaklarla birlikte yatırım yapmak” olduğunu vurguladı.

İnsani yardım koridoru çağrısı

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından 12 Kasım’da Birlik adına yapılan açıklamada şu ifadeleri kullandı:

AB, insani yardımın Gazze halkına güvenli şekilde ulaşabilmesi için çatışmalara derhal aralar verilmesi, sınır geçişlerinde kapasitenin arttırılması ve özel bir deniz yolu da dahil insani yardım koridorlarının oluşturulması çağrılarına katılmaktadır.

Dün düzenlenen AB dışişleri bakanları toplantısından da ateşkes çağrısına dair uzlaşı sinyali çıkmadı.

Borrell, toplantının ardından yaptığı açıklamada, Filistinliler için yeni bir devlet inşa edilmesi, bunun için çatışmanın sonrasına bakılması gerektiği mesajlarını verdi, Gazze’de zorunlu göç ve İsrail işgaline izin verilmeyeceğini söyledi.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

Kaynak

6553304b48f62875.jpg
Uncategorized

Yılmaz Tunç’tan yeni anayasa vurgusu: Bu konuda herkes hemfikir

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘yeni anayasa’ tartışmalarına ilişkin konuştu. Tunç, “Son tartışmaları da dikkate aldığımızda, yeni anayasaya ihtiyacımız olduğu açık. Bu konuda herkes hemfikir” dedi.

Yılmaz Tunç'tan yeni anayasa vurgusu: Bu konuda herkes hemfikir

ensonhaber.com


Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘yeni anayasa’ tartışmalarına ilişkin konuştu.

Bakan Tunç açıklamasında şunları söyledi:

Son tartışmaları da dikkate aldığımızda, yüksek mahkemelerde görüş ayrılıklarının da ortaya çıktığını düşündüğümüzde yeni anayasaya ihtiyacımız olduğu açık. Bu konuda herkes hemfikir.

Ayrıntılar geliyor…

Kaynak

65532dbc8ec28171.jpg
Uncategorized

Polatlar davasında yeni gelişme: Avukatları tahliye istedi!

5 Kasım’dan bu yana cezaevinde tutuklu bulunan Dilan ve Engin Polat’ın avukatları Sulh Ceza Hakimliğine tahliye istemi ile başvurdu.

Polatlar davasında yeni gelişme: Avukatları tahliye istedi!

İHA


Türkiye’de sıkça konuşulan konulardan biri de Dilan ve Engin Polat.

Lüks hayatını sosyal medya hesabından paylaşarak dikkatleri üzerine çeken Dilan Polat ve şirketleri soruşturmaya girdi.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Engin Polat ve Dilan Polat haklarında “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “Suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi”, “Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” ve “Vergi kanununa muhalefet” suçlarından soruşturma başlattı.

5 Kasım’da tutuklandılar

Aralarında Dilan Polat ve Engin Polat’ın da yer aldığı 14 kişi soruşturma çerçevesinde 5 Kasım Pazar günü tutuklandı.

O günden bu yana konu gündemdeki yerini korurken, tutukluların alacakları ceza da merak ediliyor

Tutukluluğa itiraz edildi

Bir diğer yandan Sulh Ceza Hakimliğine giden Engin ve Dilan Polat’ın avukatı Sevinç Horoz, tutukluluğa itiraz etti.

Horoz, Polat çiftinin tahliye olmasını talep etti.

İtirazı değerlendirmeye alan hakimlik ise henüz kararını açıklamadı.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

Kaynak

65532925d339a806.jpg
Uncategorized

İstanbul’da yağışlı hava barajlara yaradı: Doluluk oranı yükselişe geçti

Megakent’te 3 gündür etkili olan sağanak yağmurun ardından gözlerin çevrildiği kırmızı alarm veren barajlarda su seviyesinin arttığı gözlemlendi. Alibeyköy Barajı doluluk oranı bir gün önce 15.6 olarak ölçülürken, 24 saat içinde 17.66’a çıktı.

İstanbul'da yağışlı hava barajlara yaradı: Doluluk oranı yükselişe geçti

DHA


Meteoroloji Genel Müdürlüğü, İstanbulluları sağanak yağmur için uyardı.

Ardından hafta sonu başlayan şiddetli yağışlar, pazartesi günü de devam etti.

Yağmur nedeniyle sürücüler ve vatandaşlar zor anlar yaşarken, barajlardan ise sevindiren haber geldi.

Su seviyesi yükselişte

Yaz ve sonbahar aylarının ardından düşen barajlarındaki doluluk oranları sonunda yükselişe geçti.

Ortalama doluluk oranı yüzde 16.47’den yüzde 17.08’ye çıktı.

Ancak barajlardaki doluluk oranlarında yaşanan artışa rağmen ortalama doluluk oranı son 10 yılın en düşük doluluk oranı olarak kayıtlara geçti.

Alibeyköy Barajı 24 saat içinde arttı

İstanbul’a su sağlayan önemli barajlardan bir olan Alibeyköy barajı, yağışlı havadan olumlu yönde etkilendi.

Baraj doluluk oranı bir gün önce 15.6 olarak ölçülürken, 24 saat içinde 17.66’a çıktı. İstanbul’un en dolu barajı yüzde 35.37 ile Ömerli barajı oldu.

Barajlarda son durum

İşte İstanbul barajlarının güncel doluluk oranları…

Ömerli – Yüzde 35.37

Darlık – Yüzde 26.92

Elmalı – Yüzde 20.32

Terkos – Yüzde 08.62

Alibeyköy – Yüzde 17.66

Büyükçekmece- Yüzde 5.4

Sazlıdere – Yüzde 2.92

Istrancalar – Yüzde 18.82

Kazandere – Yüzde 6.74

Papuçdere -Yüzde 2.96

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

Kaynak

65532e427ba76313.jpg
Uncategorized

CHP’de yerel seçim çalışmaları hız kazandı: Çalışmalar incelenecek

Yeni genel başkan ve parti yönetimini seçen Cumhuriyet Halk Partisi’nde yerel seçim çalışmaları hız kazandı. Özgür Özel, parti yönetimi ve teşkilatlarıyla toplantılarını artıracak, kalan zamanlarını sahada geçirecek.

CHP'de yerel seçim çalışmaları hız kazandı: Çalışmalar incelenecek

ensonhaber.com


Türkiye yerel seçimlere hazırlanıyor…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ‘A Takımı’nı belirlemesinin ardından partisinin yerel seçim çalışmalarına ivme kazandırdı.

Özel, bu kapsamda çarşamba günü 81 il başkanıyla genel merkezde bir araya gelecek.

Belediye başkanlarının çalışmaları incelenecek

Toplantıda CHP’li belediye başkanlarının icraatlarına ilişkin kapsamlı inceleme yapılacak.

Başkanların projeleri değerlendirilecek, seçim öncesi verilen vaatlerin gerçekleştirilme oranlarına bakılacak.

Toplantıda, adayların ön seçim ile mi yoksa temayül yoklamasıyla mı belirleneceğine karar verilecek.

Danışmanlar dönemi sona erdi

Özgür Özel, yerel seçim hazırlık sürecini olabildiğince sahada geçirecek.

81 ili ziyaret etme planında ona Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ile milletvekilleri de eşlik edecek.

CHP’nin eski genel başkanı Kılıçdaroğlu döneminde parti yönetiminde etkili olan başdanışmanlar, Özgür Özel’li yeni dönemde olmayacak.

MYK üyelerini 14’ten 24’e çıkaran Özel, parti yönetiminde genel başkan yardımcıları ile sıkı temasta olacak.

Yerelde ittifak belirsizliği

İyi Parti Genel Başkanı’nın CHP ile yerelde ittifaka kapıları kapatan açıklamaları gündemdeki sıcaklığını korusa da CHP koridorlarında Özgür Özel’in ilerleyen günlerde büyük şehirlerde ittifak için İyi Parti’nin kapısının çalabileceği öne sürülüyor.

Kaynak

65532df184047294.jpg
Uncategorized

Devlet Bahçeli: Yargıtay görevini eksiksiz yaptı

Yargıtay’a sahip çıkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bize göre Yargıtay 3. Dairesi, görevinin gereğini eksiksiz yapmıştır. Sorun yumağının merkezinde AYM’nin lekeli kararları bulunmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli: Yargıtay görevini eksiksiz yaptı

ensonhaber.com


Yargıtay’a sahip çıkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bize göre Yargıtay 3. Dairesi, görevinin gereğini eksiksiz yapmıştır. Sorun yumağının merkezinde AYM’nin lekeli kararları bulunmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Ayrıntılar gelecek…

Delet Bahçeli’nin ifadeleri şöyle:

“Hukuk, adalete yönelmiş toplumsal hayatın denge ve düzenidir. Hukuksuz devlet olamaz. Asıl olan adalettir. AYM ile Yargıtay arasındaki anlaşmazlık hukuk devleti açısından arzu etmediğimiz bir durumdur. Bir kahırdan ümit ediyorum birçok hayır da doğacaktır. Yaşanan süreç bir devlet ve ya rejim krizi değil, siyasi partilerin uydurması ve kuruntusudur. Kriz bekleyenlere açıkça söylüyorum ki avuçlarını yaşayacaklar. AYM, adalet ve hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır. AYM’nin bireysel başvurularda hukuku tahrip edici kararlar alması, vakayı adliyeden sayılamayacak bir sapmadır. Bu mahkeme, TİP’ten vekil seçilen ve Gezi Davası’ndan 18 yıl kesinleşmiş hükmü bulunan Can Atalay için hak ihlali vermiştir. 3 ay gibi kısa bir sürede karar vermesi ister istemez HDP’nin kapatılması davasında neden hala karar vermediğini akıllara getirmektedir.”

“AYM’nin millet vicdanına ve hukuk normlarına aykırı ihlal kararları diğer mahkeme kararları için yeniden yargılama sebebidir. Daha vahimi, AYM, TBMM’ye karşı kanun yapılıncaya kadar ihlal kararı vereceğini ilan etmektedir. Bu mahkemenin yetkileri arasında yasal düzenleme denetlemek yoktur. Gazi Meclis, AYM’nin vesayeti altında hiç değildir. Milletin üstünde bir güç olamaz. TBMM’de oturma eylemi yapan güruhun Yargıtay’a laf etmesi küstahlıktır, seviyesizliktir. Sokak çağrısı yapanlar ilkesizlerdir. Siz oturmaya devam edin, Türk milleti size Osmanlı şamarı vura vura kaldırmasını da bilecektir. Ortalıkta bal gibi AYM’nin yetkisini asarak yargısal aktivizmi vardır. AYM, TBMM’ye parmak sallamaktadır.”

“Nerede bir suçlu varsa, Türkiye’ye nefret kusan, ihanet eden bir hain varsa AYM tarafından hak ihlali kararıyla ödüllendirilmektedir. Bu olacak iş midir? AYM, zulmün yanında, milletin karşısında bir mihrak olarak sivrilmiştir. PKK’ya para aktarılmasının önünü açan AYM’dir. Terörist Demirtaş hakkında hak ihlali kararı veren AYM’dir. Dağda, ovada başını ezdiğimiz hainlerin sırtını sıvazlayan AYM’dir. Bu mahkeme böyle giderse Fetullah Gülen ile Murat Karayılan’a da hak ihlali ile kucak açacaktır. Bize göre Yargıtay 3. Dairesi, görevinin gereğini eksiksiz yapmıştır. Sorun yumağının merkezinde AYM’nin lekeli kararları bulunmaktadır.”

“Ya AYM kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır”

Kaynak

65532b850d313982.jpg
Uncategorized

Motosiklet sürücüsü genç kız hayatını kaybetti

Efeler ilçesinde alkollü minibüs sürücüsü motorlu bisiklet sürücüsüne çarptı. Yola savrulan genç, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Olayla ilgili inceleme devam ediyor.

Aydın'da feci kaza: Motosiklet sürücüsü genç kız hayatını kaybetti

İHA


Aydın’da korkunç bir kaza yaşandı.

Efeler ilçesi Işıklı Bulvarı üzerinde gece 00.30 sıralarında minibüs sürücüsü M.Ş., Ayça Ölmez idaresinde olan motorlu bisiklete arkadan çarptı.

Çarpmanın etkisiyle motorlu bisiklet ve sürücü yola savruldu.

Savrulmanın etkisiyle genç kız, kafasını sert bir şekilde yere çarparak ağır şekilde yaralandı.

Kazayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi.

Tüm çabalara rağmen kurtarılamadı

İhbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Kısa sürede bölgeye gelen sağlık ekipleri, ilk müdahalenin ardından genç kızı Aydın Devlet Hastanesi’ne kaldırdı.

Hastanede tedavi altına alınan motosiklet sürücüsü Ayça Ölmez, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Minibüs sürücüsü alkollü çıktı

Minibüs sürücüsü M.Ş., olay yerinde ekipler tarafından sorguya alındı.

M.Ş.’nin muayenesinde 2.10 promil alkollü olduğu tespit edildiği öğrenildi.

Acı haber Muğla’ya ulaştı

Aslen Muğla’nın Datça ilçesinde yaşayan ve Aydın’da Maliye 2. sınıf öğrencisi olduğu öğrenilen Ayça Ölmez’in ani ölümü ailesi ve sevenlerini yasa boğdu.

Talihsiz genç kızın ölüm haberini alan aile cenazeyi teslim almak için Aydın’a gelirken, olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

Kaynak

65532c27b8a75626.jpg
Uncategorized

Bir isim daha istifa sinyali verdi

Nebi Hatipoğlu, Durmuş Yılmaz ve Bahadır Erdem’in istifalarıyla sarsılan İyi Parti’de şimdi de 27. Dönem Aksaray Milletvekili Ayhan Erel istifa sinyali verdi. Bununla birlikte partinin Ankara’da bir merkezden belirli isimler tarafından yönetildiğine dair iddia İyi Parti’yi karıştırdı.

Peş peşe gelen ayrılıklar İyi Parti'yi karıştırdı: Bir isim daha istifa sinyali verdi

ensonhaber.com


Genel seçimlerden mağlubiyetle ayrılan muhalefet bir türlü toparlanamadı.

Bu partilerin başında da İyi Parti geldi.

İyi Parti içerisinde yaşananlar nedeniyle peş peşe istifalar gelmeye başladı.

Geçtiğimiz hafta Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu İyi Parti’den istifa ederek AK Parti’ye katıldı.

Hatipoğlu’nun ardından bu kez de Partinin kurucularından Durmuş Yılmaz, istifa ettiğini açıkladı.

Ancak İyi Parti’de istifa depremi Yılmaz ile sınırlı kalmadı.

Bu kez de partide Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı olarak görev yapan Bahadır Erdem İyi Parti’den istifa ettiğini duyurdu.

Önce Hatipoğlu sonra Yılmaz, en son da Erdem’in istifası geldi

Erdem istifa nedeni olarak, İyi Parti’nin yerel seçimlerde özellikle Ankara ve İstanbul’da aday çıkartmayı planlaması yüzünden bu kararı aldığını paylaştı.

Hatipoğlu’nun ardından Yılmaz ve Erdem’in ayrılmalarıyla sarsılan İyi Parti’de istifa dalgası bitmeyecek gibi görünüyor.

Öte yandan 27. Dönem Aksaray Milletvekili Ayhan Erel’den de manidar bir paylaşım geldi.

Sinyali verdi: Gitme vakti geldiyse, kaldığın her an ziyandır

Yaptığı paylaşımla istifa sinyali veren Erel, “Gitme vakti geldiyse, kaldığın her an ziyandır” ifadelerini kullandı.

Erel’in istifa sinyali verdiği paylaşımının yanı sıra parti içerisindeki karışıklıkla ilgili dikkat çeken bir iddia daha ortaya atıldı.

Buna göre bu iddia Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ın Genel Başkan Meral Akşener ve Özel Kalem Müdiresi Esma Bekar ile eşinin hesaplarını incelettiğiydi.

Bu iddiayla ile birlikte Dikbayır’a yakınlığıyla bilinen İyi Parti Sakarya İl Teşkilatı’nın görevden alınması gözleri yeniden İyi Parti’ye çevirdi.

“İyi Parti, Ankara’da bir merkezden yönetiliyor”

Bunun üzerine Kriz sonrasında Dikbayır, dilekçe vererek iddiaların araştırılmasını istedi.

Yaşanan gelişmeler ardından son olarak TV100 Ankara Temsilcisi Deniz Gürel, İyi Parti’nin Ankara’da bir merkezden yönetildiğine dair iddiayı gündeme getirdi.

Gürel, bu isimlerin Uğur Poyraz, Ümit Dikbayır, Adnan Beker, Uğurhan Tiryaki ve bazı partililer olduğunu aktardı.

Gürel’in konuya ilişkin sözleri şöyle:

“Bütün bu İYİ Parti’de olan biten her şeyin Ankara’da bir merkezden bir ofisten yönetildiğine dair iddialar var. Sayın Akşener’in de bu iddialarla ilgili bilgilendirildiği ve bu iddiaların çok güçlü bir şekilde İYİ Parti’nin zirve yönetiminde kale alındığıyla ilgili bilgiler var. Uğurhan Tiryaki’nin ofisinde Uğur Poyraz, Ümit Dikbayır, Adnan Beker ve partinin bazı isimleri bir araya gelerek bu ofiste Genel Merkez ve Sayın Akşener’in aleyhinde konuşmalar yaptığı iddia ediliyor.”

Kaynak

6553272ae84cc300.jpg
Uncategorized

İstanbul’da metro arızalandı! Yolcular araç içinde mahsur kaldı

Yenikapı – Kirazlı arasında sefer yapan metronun durağa gelmeden arızalanması sebebiyle yolcular bir süre araç içinde ışıklar yanmadan bekledi. Ardından metrodan inen yolcular, istasyonda yoğunluk oluşturdu.

İstanbul'da metro arızalandı! Yolcular araç içinde mahsur kaldı

AA & Ensonhaber


İstanbulluların ulaşım çilesi devam ediyor.

Hemen her gün metrodan İETT otobüslerine, metrobüslerden yoğun trafiğe sorunların ardı arkası kesilmiyor.

CHP yönetimine geçtikten sonra sıkça yaşanan sorunlar, Megakentlileri adeta çileden çıkarıyor.

Her sabah işe ve okula gitmek için yollara düşen vatandaşlar, İBB’ye tepki gösteriyor.

Metro durağa varmadan arızalandı

Yaşanan arıza olaylarına bugün bir yenisi daha eklendi.

Yenikapı-Kirazlı Metro Hattı’nda Yenikapı istikametine sefer yapan bir metro, Üçyüzlü durağına varmadan tünel içerisinde arızalandı.

Kapı açılmayınca araçta mahsur kaldılar

Araç, tünelde bir süre beklerken yolcular da dışarı çıkamadı. Daha sonra hareket eden metro, Üçyüzlü durağına vardığında bu sefer otomatik kapı sistemi devreye girmedi.

Vatandaşlar, ışıkları yanmayan ve kapıları açılmayan metrodan dakikalarca inemedi. Metroda mahsur kalan yolcular, bir süre sonra kapıları manuel sistemi kullanarak açıp dışarı çıkabildi.

“20 dakikadır tünelde bekliyoruz”

Bu sırada, “Araç teknik bir arıza nedeniyle seferine devam edemeyecektir. Araçta yolcu kalmaması önemle rica olunur.” anonsu yapıldı.

Arızalı metrodan inen bir yolcu, “20 dakikadır şurada tünelde bekliyoruz. Elektrik yok, bir şey yok.” diyerek duruma tepki gösterdi.

Gelen araca binemediler

Vagondaki yolcuların boşalmasıyla Üçyüzlü durağında yoğunluk oluşurken, vatandaşlar daha sonra gelen metrolara binmekte güçlük çekti.

Kaynak

655328a1ee0c4331.jpg
Uncategorized

Dilan Polat’ın ardından dikkat çekmişti! Rabia Toprak’tan açıklama geldi..

Dilan Polat’ın tutuklanmasının ardından gözler diğer fenomenlere çevrildi. Dikkat çeken isimlerden biri de Rabia Toprak oldu. Rabia Toprak hakkındaki iddialar hakkında bir paylaşım yaptı. İşte o açıklama..

Dilan Polat'ın ardından dikkat çekmişti! Rabia Toprak'tan açıklama geldi..

ensonhaber.com


Dilan Polat ve Engin Polat’ın tutuklanmasının ardından benzer paylaşımlar yapan sosyal medya fenomenleri hakkında çeşitli iddialar ortaya atılıyor.

Polat ailesinin kara para aklama ve vergi kaçırma iddialarıyla gündeme oturmasının ardından sosyal medyada lüks yaşantılarını paylaşan isimler dikkat çekmeye başladı.

Özlem Öz-Tayyar Öz, Şulemsi ve Şuheda Kaya’nın ardından son günlerin en dikkat çeken isimleri arasında Rabia Toprak’ta yer alıyor.

2020 yılında yayınladığı yemek videolarıyla tanınan ve fenomen olduktan sonra lüks bir hayat yaşamaya başlayan Rabia Toprak’ın çok sayıda evi, iş yeri ve arabaları olduğu iddia edildi.

3 yıl önce bir köy evinde, ev yemekleri paylaşan Rabia Toprak’ın kısa sürede tekstil fabrikası kurması ve lüks bir hayata geçiş yapması, takipçilerinin dikkatini çekti ve mal varlığının sorgulanmasına neden oldu.

Hakkındaki iddiaları yalanlayan Rabia Toprak, avukatı aracılığıyla yasal yollara başvuracağını açıkladı.

Sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Rabia Toprak paylaşımında şu ifadelere yer verdi;

“Sevgili takipçilerim, sosyal medya hesaplarım üzerinden yapmış olduğum paylaşımların kişisel verilerimi içermesi sebebiyle bu paylaşımların iznim olmadan üçüncü şahıslar tarafından paylaşılması Türk Ceza Kanunu 136. maddesi kapsamında ‘Kişisel verileri başkasına verme, yayma ele geçirme’ suçunu oluşturmaktadır. Öte yandan sosyal medya hesaplarım üzerinden yapmış olduğum paylaşımların altına yazılmış olan hakaret içerikli yorumlar da Türk Ceza Kanunu 125. maddesi kapsamında ‘Hakaret suçunu’ oluşturmaktadır. Söz konusu suçları işleyen şahıslara karşı avukatım arcalığı ile suç duyurularında bulunulacaktır.”

Kaynak