Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın arabuluculuğuyla Almanya’nın Münih şehrinde bir araya geldi.
Münih Güvenlik Konferansı’na katılan Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin 31 Ekim 2022 tarihindeki Soçi görüşmesinden bu yana bir görüşme gerçekleştirmediği biliniyordu.
Taraflar arasında son olarak Laçin koridoru üzerine gerilim yaşanmıştı.
Üçlü görüşme gerçekleştirildi
Yaşananların ardından 59. Münih Güvenlik Konferansı kapsamında Almanya’nın Münih kentinde bulunan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev temaslarını sürdürüyor.
Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan 3’lü görüşmesinin Münih’te başladığı belirtildi.
Millet İttifakı’nı oluşturan altı partinin genel başkanlarının katıldığı “deprem” gündemli görüşmesinin ardından paylaşılan açıklamada, ertelenen rutin toplantının 2 Mart’ta yapılacağı bildirildi.
Millet İttifakı’nı oluşturan altı partinin genel başkanları, 11 kenti etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremleri konuşmak için bir araya geldi.
Saadet Partisinin ev sahipliğinde yapılan toplantı, saat 14.20’de başladı.
Toplantıya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu katıldı.
Ertelenen toplantı 2 Mart’ta yapılacak
Toplantının ardından 6 parti liderinin imzasının olduğu bir yazılı açıklama yayınlandı:
Toplantının ardından altı partiden yapılan ortak açıklamada “Depremin etkilerinin ortadan kaldırılmasına dair kısa, orta ve uzun vadede yapılacak işler ve buna dair ortak çalışmalar için bir komisyon kuracağız.” denildi.
Ayrıca altılı masanın ertelenen rutin toplantısının ise 2 Mart Perşembe günü yapılacağı bildirildi.
Tüm isimsiz kahramanlarımıza minnettarız
Toplantının ardından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Ülke ve millet olarak tarihimizin en büyük acılarından birini yaşıyoruz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. İktidarın şaşkınlığına, acziyetine ve ayrıştırıcı tutumuna rağmen; depremin ilk anından itibaren sorumluluklarını yerine getiren, ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışan kurumlarımıza ve kamu görevlilerimize teşekkür ediyoruz. Muazzam bir dayanışma gösteren, büyük bir fedakarlık ve gayretle çalışan STK’larımıza, vatandaşlarımıza, uluslararası dayanışma gösterenlere ve emek sarf eden tüm isimsiz kahramanlarımıza minnettarız.
Deprem ülkesi olan Türkiye’mizde afet öncesi gerekli hazırlıkların yapılmadığı, yeterli tedbirlerin alınmadığı apaçık ortadadır. Eskiden Başbakanlık’a bağlı olan AFAD’ın kurumsal kapasitesinin zayıflatılması, liyakatten yoksun insanlara üst düzey kadrolarda sorumluluk verilmesi, depreme dayanıksız binalara hiçbir rapor istenmeden imar affı çıkarılması ve inşaat sektöründe yolsuzluklara kapı aralayan ölçüsüz rant hırsı milletimize ölümcül bir fatura ödetmiştir.
Ülkemizin her kurumunda yaşanan özerklik, liyakat ve şeffaflık kaybı afet yönetimini ve depreme müdahale sürecini de doğrudan etkilemiştir. Hiçbir bürokratın inisiyatif alamadığı, her konuda talimatın bir kişiden beklendiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yüzünden acılar ve zayiat katlanarak artmıştır. Afet süreci ne yazık ki iyi yönetilememiş, arama-kurtarma çalışmalarında geç ve yetersiz kalınmıştır. Başlangıçtan itibaren, temel ihtiyaçların temininin ve yardım faaliyetlerinin doğru koordine edilemediği, bunların sonucunda felaketin etkisinin vahim boyutlara ulaştığı acı bir gerçek olarak görülmektedir.
‘Kriz daha da derinleşti’
Ne yazık ki, belediyeler ve STK’lar arasında ayrım yapılmış, bunların sürece dahil edilmeleri hususunda geç kalınmıştır. Kutuplaştırıcı söylemlerden vazgeçilmemiş, tek bir merkezden alınan kararlar çalışmaları yavaşlatmıştır. Kolluk kuvvetlerinin, madencilerin ve iş makinelerinin sahaya geç gönderilmesi, sosyal medya platformlarında bant yavaşlatma, borsanın kapatılmaması gibi akıl dışı uygulamalar telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurmuş, krizi daha da derinleştirmiştir. İktidar barınma, seyyar tuvalet ve hijyen konusunda yeterli adımları halen atmamış, bölgede salgın hastalık riskine karşı gerekli tedbirleri de almamıştır. Deprem sonrası yaşanan iç göçle ilgili herhangi bir planlama ve yönlendirme yapılmamıştır. Tüm hata, kusur, ihmal ve kasıtlar apaçık ortadadır. Hukuki, idari ve siyasi sorumlular da arşivlenerek dosyalarda ve hafızalarımızda not edilmiştir. Millet İttifakı olarak, omuzlarımızdaki ağır sorumlulukların farkındayız. Şimdi önümüzde zorlu bir sınav bizleri beklemektedir. Yaşanan bu felaketten dersler çıkararak, şehirlerimizi ve geleceğimizi ortak akılla inşa etmek mecburiyetindeyiz. Unutulmamalıdır ki; jeoloji, sismoloji, psikoloji, sosyoloji, ekoloji, tıp, ekonomi, eğitim, hukuk, siyaset, şehir planlama ve mimarlık birbirlerinden asla bağımsız düşünülemez, hiçbiri ihmal edilemez.
“Komisyon kuracağız”
Bu çerçevede tüm bu alanların uzmanlarıyla süreci an be an takip edeceğiz. Depremin etkilerinin ortadan kaldırılmasına dair kısa, orta ve uzun vadede yapılacak işler ve buna dair ortak çalışmalar için bir komisyon kuracağız. Uyarıyoruz! Afet bölgelerinde yabancılara ev, arsa ve arazi satışı yasaklanmalıdır! Bölgenin yeniden imarı esnasında Hatay başta olmak üzere demografik ve sosyal yapının korunması büyük önem arz etmektedir. Özellikle bu konunun takipçisiyiz!
YÖK’e tepki
Toplantımızda ele aldığımız bir diğer konu ise üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi kararıdır. Bu karardan derhal geri dönülmesi gerekmektedir. Gençlerimizi nitelikli eğitim hakkından mahrum edecek hiçbir çözüm gerçek bir çözüm değildir. Depremzede vatandaşlarımızın barınma ihtiyacı için turizm sektörünün kapasitesinin ve büyükşehirlerdeki boş konutların kullanılması ve bu yönde derhal çalışmaların başlaması gerekmektedir. Biz siyaseten sorumluluk alacağız. Ortak Politikalar Metnimizde yer alan “Kentleşme” ve “Afet Yönetimi” (https://bit.ly/kentlesme-afet-yonetimi) başlıkları altındaki yol haritamızı aynen uygulayacağız. “Nasıl olsa deprem olmaz” diye değil, “yarın deprem olacakmış gibi” güçlü bir kriz yönetimi inşa edeceğiz. Halkımız müsterih olsun!
Bizler hızlı, sağlıklı ve kalıcı çözümlerimizle insanca yaşam standartlarına uygun yaşanabilir şehirler inşa etmekte kararlıyız. Aç ve açıkta tek bir insanımızı dahi bırakmayacağız! Acılarımızı hep beraber paylaşacak, maddi ve manevi yaralarımızı hep birlikte saracağız. Ülkemizin en acil ihtiyacı; içinde bulunduğumuz siyasi enkazı kaldıracak, devlet kurumlarını şeffaf ve halka hizmet esasına göre güçlendirecek, kriz koşullarında ülkeyi yönetebilecek, içinde bulunduğumuz ekonomik krizden ülkemizi çıkaracak, iktidarın içine düştüğü israf ve şatafata son verecek, yaşanan felaketten ötürü etkilenecek olan ekonomimizi güçlendirecek, devlet yönetiminde liyakati esas alacak yeni ve etkin bir iktidardır. Milletimizden aldığımız destekle, kendimize olan inancımızla Türkiye için hazır olduğumuzu duyururuz.
Son olarak, Suriye’de meydana gelen depremin yaralarını sarabilmek adına uluslararası camiaya bugün buradan çağrıda bulunuyor; Suriye halkına da sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesine gönderilen yardımlarda Türk bayrağına sarılı yazmalar ve bebek patiği duygulandırdı.
6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin yarattığı acı giderilmeye çalışılıyor.
Tüm ülke depremzedeler için seferber olurken, duygulandıran yardımlar peş peşe geliyor.
Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen Adıyaman ve ilçelerindeki meydana gelen hasar nedeniyle bir çok ev kullanılamaz hale geldi.
Depremzedeler için Çorum’dan gönderilen yardım kolilerinin birinin içerisinden çıkan Türk bayrağına sarılı çeyizlik yazmalar ve bebek patiği depremzedeleri duygulandırdı.
Yardım kolilerinin içerisinden çıkan miniklerin notlarında ise “Kalbimiz ve dualarımız sizinle” diye yazıldı.
Türk bayrağı da, belediye tarafından kurulan konteynere asıldı.
Fransa’da yaşayan 24 yaşındaki Gülfem Zengin, deprem felaketine duyarsız kalmayarak toplanan yardımları, deprem bölgesine ulaştırmak için kendine ait tırı ile Türkiye’ye geldi.
Yıllar önce Fransa’ya taşınan Yozgatlı gurbetçi bir ailenin kızı olan 24 yaşındaki Gülfem Zengin, 6 Şubat Pazartesi tarihinde Kahramanmaraş’ta yaşanan ve 10 ilde etkili olan deprem felaketine duyarsız kalmadı.
4 yıldan bu yana tır kullandığını söyleyen Gülfem Zengin, 2 yıl önce kendine aldığı tır ile Fransa’da bir dernek öncülüğünde toplanan yardımları Kahramanmaraş’a ulaştırmak için yola çıktı.
“Bu mesleğe 20 yaşında başladım”
2 bin 660 kilometre yolu tek başına gelen Gülfem Zengin İstanbul’da mola verdiğinde şu ifadeleri kullandı:
Ailemde tır kullanan kimse yok. Uzun yolu ve büyük araçları sevdiğim için meslek olarak yapmaya karar verdim. Doğma büyüme Fransa’da yaşıyorum, ailem Yozgatlı. Bu mesleğe 20 yaşında başladım. Şu an 24 yaşındayım ve 4 yıldır bu işi yapıyorum. Önce kendi şirketimi kurup kendi tırımı aldım. Benim kendi tırımı alarak istediğim yerlere gitmek gibi hayallerim vardı. Hayallerimden biri de Türkiye’ye gelmekti. Geçen sene 6 ay içinde 3 kez Türkiye’ye gidip gelmiştim. Şimdi de depremden dolayı tekrardan Türkiye’ye geldim. Zaman kaybetmemek için karayolundan geldim. Macaristan, Romanya ve Bulgaristan bana çok güven vermiyordu.
“2 buçuk günde Fransa’dan Kapıkule’ye giriş yaptım”
Türkiye’ye 2 buçuk günde geldiğini söyleyen Gülfem Zengin şöyle dedi:
Bir de kadın olduğum ve yalnız olduğum için içimde korkum vardı. Türkiye’de çok üzücü bir durum var. Biz derneğimizle beraber tırımıza yükleme yaptık. Fransa’dan Avusturya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan’dan şimdi de Türkiye’ye karayolu üzerinden geçiş yaptım. 2 buçuk günde Fransa’dan Kapıkule’ye giriş yaptım. Benim için bu durum gurur verici çünkü bende bu korkumu aşacağımı düşünmüyordum. Ama depremdeki insanların çaresizliği benim için daha önemliydi.
“Gülfem Hanımı takdir ediyorum”
Kahramanmaraş’a kadar Gülfem Zengin’e eşlik edeceğini söyleyen Gökhan Baylan ise şöyle konuştu:
Gülfem Hanımla daha önceden bir iş dolayısıyla tanıyordum. Ben de 2 gün önce Maraş’taydım. Arkadaşlarımızla gittik, yardımlarımızda bulunduk. Gülfem Hanım dün beni aradı, nasıl yapacağını sordu. Tırdaki ürünlerini depoya indirmek istiyordu. Depodan tren vasıtasıyla Kayseri’den Maraş’a aktaracaklardı. Ben 5-6 saatlik bir telefon trafiğiyle Maraş Valisi’ne oradan da AFAD Bölge Müdürlüğüne ulaştık. Gülfem Hanımı takdir ediyorum. Etrafta çok fazla tır var ,ama Gülfem hanım kadın ve yaşı genç olmasına rağmen özgüvenli davrandı. Yaptığı büyük bir iş, kendisini tebrik ediyoruz.
Gülfem Zengin ve arkadaşları daha sonra yola çıktı.
Bandırma’da önüne çıkan köpeği ezmemek isterken kontrolü kaybedip karşı şeritten gelen kamyonla çarpışan sürücü yaralandı.
Başıboş köpekler vatandaşların canını tehlikeye atmaya devam ediyor.
Son olarak Balıkesir’de 16 BAA 48 plakalı otomobil sürücüsü Bandırma-Çanakkale istikametine giderken yola çıkan köpeğe vurmamak isterken direksiyon hakimiyetini kaybetti.
Köpeğe çarpmamak için kaza yaptı
Otomobil karşı şeritten gelen kömür yüklü İlyas Uydaş idaresindeki 17 ZB 603 plakalı kamyon ile kafa kafaya çarpıştı.
Çarpışma esnasında kamyon anayolu kapattı. Otomobil sahibi ise aracın içerisinde sıkıştı.
Otomobil kullanılamaz hale gelirken araçta sıkışan Elçin Okumuş kurtarılarak olay yerine gelen 112 acil sağlık ekipleri tarafından müdahale edilerek Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.
Sağlık durumu iyi
Otomobil sürücüsünün durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Otoyola dökülen kömür sebebi ile yol 1 saatliğine trafiğe kapandı.
Muş Valiliği ekiplerinin Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesindeki enkazlarda yaptığı arama kurtarma çalışmaları sırasında depremden 300 saat sonra bir inek sağ olarak çıkarıldı.
İçişleri Bakanlığı tarafından Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesine koordinatör olarak görevlendirilen Muş Valisi, ekipleriyle bir taraftan vatandaşların ihtiyaçlarını karşılarken bir taraftan da enkazlarda arama kurtarma çalışmalarını sürdürüyor.
İlçenin Kullar Mahallesi’nde ekipler, enkazdan gelen hayvan sesi üzerine iş makineleriyle çalışmaya başladı.
İş makinesinin yardımıyla enkaz kaldırılırken bir inek bulunduğu tespit edildi.
İnek enkazdan çıkarıldı
Ekiplerin çalışması sonucu enkaz altındaki inek saat 16.30 sıralarında enkazdan çıkarıldı.
İnek, daha sonra iş makinesine bağlanan halatla temiz bir alana götürüldü.
Zor nefes aldığı görüldü
300 saat sonra enkazdan çıkarılan ineğin zor nefes aldığı gözlendi.
Gazeteci Adem Metan’a konuşan DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Essum Aslan, enkazdan AK Partililer çıkarılıyor iddialarına tepki gösterdi. Aslan, Burada herkes eşit şartlardaydı” dedi.
Türkiye felaketin pençesinde…
Kahramanmaraş merkezli 7.7 büyüklüğündeki depremin meydana getirdiği yıkımın yaraları sarılıyor.
Milyonlar afet yaralarını sarmaya odaklanırken, muhalefet partileri deprem üzerine siyaset yapmayı sürdürüyor.
Suriyeli sığınmacılara yönelik provokatif siyasetiyle bilinen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ katıldığı televizyon programında akıldışı iddialarda bulunmuştu.
“Enkazdan önce AK Partililer çıkarılıyor”
Enkazlardan önce AK Partili vatandaşların çıkarıldığı iddiasında bulunan Özdağ, şu ifadeleri kullandı:
Net söyleyeyim önce AK Partililer çıkartılıyor. Bunu söylemek istemezdim ama sahada bunu duyuyorsunuz. İnsanlar bunun için bağırıyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Burada yapılacak tek şey yetkiyi askere devretmek.
Bölgede sürdürülen çalışmaları yerinde incelemek için siyasiler de deprem bölgesine gidiyor.
Bu isimlerden birisi de DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Essum Aslan.
Gazeteci Adem Metan’ın sorularını yanıtlayan Essum Aslan, deprem bölgesinde yaşadıklarını ve gördüklerini paylaştı.
“Burada herkes eşit şartlardaydı”
Enkaz altından AK Partililer kurtarılıyor iddiasına cevap veren Aslan şu ifadeleri kullandı:
Burada enkazın altında kimin olduğunu kimse soramadı zaten. O canı oradan sağlıklı ve canlı çıkarmakla ilgili herkesin tek bir amacı vardı. Herkes can havliyle bir taşı kaldırabilir miyim bunu gördüm ben. Burada siyasi söylemlerden bahsettiğinizde insanların sadece size karşı nefret duygusunu artırıyorsunuz. Burada siyaset konuşamazsınız, enkazın altında kim olduğunu da konuşamazsınız. Herkes eşit şartlardaydı, kim kime yardım edebiliyorsa bir lokmasını paylaştı. Bu süreç Türkiye’de insanların birbirleriyle yardımlaşmasını öğretti bu süreç.
“Siyaset konuşulacak zaman değil”
Şimdi siyaset konuşmanın zamanı olmadığını söyleyen Essum Aslan, “Şu anda hepimizin sağduyulu doğru gözlemleri iletmemiz gerekiyor.” diyerek şu açıklamada bulundu:
Ben burada siyasetçi olarak bulunmuyorum. Undan sonra yapılacak 2 şey çok önemli; buranın yeniden yapılanması ve adaletin doğru tesisi.
İnsanlar gıdaya ulaşıyor, çadırlar kuruldu, barınma ihtiyacı büyük oranda çözülmeye çalışılıyor. Binalardan örnek alınıyor burayı çok iyi takip etmeliyiz. Bu felaketi yaşadık bundan sonra geçmişten ders alarak planlama yapmamız gerekiyor.
“Burayı doğru planlamayla yeniden cazibe merkezi haline getirmeliyiz”
DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Aslan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’la ilgili burayı doğru planlamayla yeniden cazibe merkezi haline getirmeliyiz. Hem nüfusun geri gelmesini sağlayıp hem de depreme dayanıklı yeniden bir şehir planlaması fırsatı oluşmuş oluyor. Bundan sonraki süreçte hata yapmamalıyız çünkü hata cana mal oldu.
“Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın”
Bazen bu kadar acı tecrübeler bir sonrası içinde ciddi referanslar oluyor bu bizim için çok önemli bir ders. Bu ülke bizim burası bir deprem ülkesi, bu gerçekle doğru yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Ölümün en acısı yaşandı burada. Dolayısıyla şu anda tek yürek olup kimlikleri bir kenara bırakarak ayağa kalkmamız gerekiyor. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti. Görüşme basına kapalı olarak gerçekleştirildi.
Dünya, deprem felaketinde binlerce vatandaşını kaybeden Türkiye’ye taziyelerini sunuyor.
Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti.
İki lider arasındaki görüşme basına kapalı olarak gerçekleşti.
Geçmiş olsun dileklerini iletti
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Vahdettin Köşkü’nde gerçekleşen kabulde, Libya Başbakanı Dibeybe, deprem dolayısıyla geçmiş olsun dileklerini iletti.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milo Cukanoviç, Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani, Lübnan Başbakanı Necip Mikati ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak depremde hayatını kaybedenler için taziyelerini iletti, yaralılara şifa dileğinde bulundu.
Dayanışma mesajları verildi
Kabul ve görüşmelerde, liderler Türkiye’ye desteklerini ve Türk halkıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la telefonda görüşerek deprem nedeniyle geçmiş olsun temennilerini iletti.
Adıyaman’da tedavi gördüğü hastanede depreme yakalanan 84 yaşındaki Emine Kadıoğlu, kendisini bir hemşirenin kurtardığını anlattı.
Depremin en çok etkilediği noktalardan biri de hastaneler oldu.
Depremden önce hastanelerde tedavileri süren vatandaşlar sarsıntılara hastanelerde yakalandı.
Adıyaman’da tedavi gördüğü hastanede depreme yakalanan Emine Kadıoğlu, bir hemşirenin yardımıyla hasar gören hastaneden çıktı.
“Tek kalmıştım sağ olsun bir hemşire beni aşağı indirdi”
Kadıoğlu’nun torunu ve torununun çocuğu depremde hayatını kaybetti. Evinin tamamen yıkıldığını da söyleyen Kadıoğlu, “Ben depremde Adıyaman’da hastanenin üst katındaydım. Deprem esnasında duvardan duvara çarptım. Ben tek kalmıştım sağ olsun bir hemşire ‘Kimse var mı’ diye seslendi. Ben de seslenince beni aşağı indirdi. Benim 5 oğlum, 5 kızım var. Torunum ve torunumun çocuğu öldü. Evim yıkıldı, evim yok. Keşke evim tamamen yansaydı da milletim böyle olmasaydı. Bundan sonra bana apartman verseler benim gözümde değeri yok” dedi.
“90 hastamız var”
Bunların yanı sıra Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde ortapedi bölümünde tedavi gören yaralılarla ilgili son bilgileri paylaşan Ortapedi ve Travmatoloji Uzmanı Necati Doğan, “Bizim üstlendiğimiz 90 hastamız var. Bunların 30’u çocuk yoğun bakımda. 20’si genel yoğun bakımda, 40 kadarı da serviste tedavi görüyor. Bunların birçoğunun ilk müdahaleleri tamamlandı. Şu an yara takipleri bazı yaptığımız kas rahatlatması gibi işlemler var. Bunların takibini yapıyoruz” dedi.
Azerbaycan’da aracının üzerine yüklediği yardım malzemelerini depremzedelere getiren Server Beşirli’ye bir iş adamı araba hediye etti.
Kahramanmaraş merkezli depremin ardından birçok ülkeden yapılan yardımların en anlamlısı Azerbaycan’da yaşayan Server Beşirli’den gelmişti.
Aracının üzerine yüklediği yardım malzemelerini Bakü’ye götürmek için yola çıkan Server Beşirli’nin çekilen fotoğrafı gündem olmuştu.
Topladığı yardım malzemelerini Bakü’deki koordinasyon merkezine teslim eden Server Beşirli, daha sonra kuzenleriyle birlikte Adıyaman’a geldi.
Bölgede yardım malzemesi dağıtan Beşirli, depremzedelerin acılarına ortak oluyor.
“Ben bunu araba için yapmamıştım”
Adıyaman’da depremzedelere yardım ettiği için gururlu olduğunu ifade eden Beşirli, şu ifadeleri kullandı:
Sosyal medyada gördüm ve kardeş ülke için elimden geleni yapmak istedim. Bakü’de bulunan toplama merkezine götürmek için eşyaları arabamın üzerine yükledim. Tam 3 kez arabamla yardım malzemesi götürdüm. Orada iş adamı Hüseyin Bey ile karşılaştık. Ona benim de Türkiye’ye gelmek istediğimi söyledim. Sağ olsun bizi buraya gönderdi. Burada da elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Burada erzak dağıtıyoruz, çadır kuruyoruz, ihtiyaç olan her işi yapıyoruz. Sağ olsun bir iş adamı araba hediye etmiş. Ben bunu araba için yapmamıştım, kardeş ülke için yapmıştım. Sağ olsunlar, Allah razı olsun. Eski arabamı çok seviyorum. Satmayı falan düşünmüyorum, istiyorlar. O benim özel arabam. O bir kardeş sembolü oldu. Ben onu hediye ederim, müzeye koyarım ama satmam.