Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin kredi risk primindeki (CDS) gerilemeye ilişkin, “Uyguladığımız ekonomik programın sonuçları 2024’ün ikinci yarısından itibaren net şekilde görülecek” ifadesini kullandı.
ensonhaber.com
Bakan Şimşek, kredi risk primindeki gerilemeyi değerlendirdi
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sosyal medya hesabından, Türkiye’nin kredi risk primindeki gelişmelere ilişkin paylaşımda bulundu.
“Ekonomik programın sonuçları 2024’ün ikinci yarısında görülecek”
Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin dün 364,64 baz puana inerek yaklaşık son 2,5 yılın en düşük seviyesini test ettiğine ilişkin habere işaret eden Şimşek şu notları paylaştı:
Uyguladığımız ekonomik programın sonuçları 2024’ün ikinci yarısından itibaren net şekilde görülecek, böylece yatırımcı güveni daha da pekişecek ve ülkemize küresel fon akışı hız kazanacaktır. Bu da dezenflasyon programının kısa vadeli büyüme görünümü üzerindeki aşağı yönlü riskleri sınırlayacaktır.
Fenerbahçe’de sakat oyuncuların tedavi süreci olumlu seyrediyor. Milli maçlar nedeniyle lige verilen arada Rodrigo Becao dışındaki tüm futbolcuların sahalara döneceği öğrenildi.
ensonhaber.com
Süper Lig ve UEFA Avrupa Konferans Ligi’nde yoluna namağlup bir şekilde devam eden İsmail Kartal yönetimindeki Fenerbahçe, son dönemde sahaya sakatlık nedeniyle bir çok futbolcusundan yoksun çıktı.
Üst üste çıktığı 3 maçta da galibiyet alamayan Fenerbahçe’de sakat oyuncuların yokluğu sonuçları etkilese de sarı-lacivertlilere milli maç arası iyi gelecek.
Becao dışındaki isimler geri dönüyor
TRT SPOR’un haberine göre; Futbolculara 3 gün izin veren teknik direktör İsmail Kartal, bu süreçte sakat oyuncuların da tedavi süreçlerini yakından takip etti.
Fred, Alexander Djiku, Mert Hakan Yandaş, Serdar Aziz ve Joshua King’in kısa süre içerisinde takımla birlikte çalışmalara başlayacağı kaydedildi.
Almanya’da ameliyat olan Rodrigo Becao’nun ise Ocak ayının ortalarında saha çalışmalarına başlayabileceği gelen haberler arasında.
İlk maç Karagümrük’e karşı
Fenerbahçe, milli maçlar nedeniyle liglere verilen aranın ardından 26 Kasım’da Fatih Karagümrük’ü ağırlayacak.
Sarı-lacivertliler, 30 Kasım’da ise Konferans Ligi H Grubu’ndaki 5’inci maçına Danimarka ekibi Nordsjaelland ile deplasmanda karşılaşacak.
Zorlu testleri başarıyla geçen GÖKBEY genel maksat helikopteri, ilk görevi için gün sayıyor. Toplam 700 uçuş test saatine ulaşan GÖKBEY’in ilk teslimatı yakın zamanda Jandarma Genel Komutanlığı’na gerçekleştirilecek.
AA
Türkiye’nin ilk özgün helikopteri GÖKBEY, zorlu testleri birer birer geride bırakarak ilk görevi için gün sayıyor.
Türk Havacılık Uzay Sanayii’nin özgün projesi GÖKBEY genel maksat helikopterinin test ve sertifikasyon faaliyetleri başarılı şekilde devam ediyor.
Bu kapsamda önemli kilometre taşlarını birer birer geride bırakan GÖKBEY helikopteriyle son dönemde hız ve irtifa testleri gerçekleştirildi.
Maksimum servis irtifasında uçtu
GÖKBEY maksimum servis irtifası olan 20 bin fite ilk kez ulaşarak başarılı bir testi geride bıraktı. Motor performans testleri tamamlandı.
1 saat süren testlerde GÖKBEY helikopteri bu irtifada hem çift motor hem de tek motorla uçuş yaptı.
Böylece önemli bir güvenli uçuş gereksinimi başarı ile tamamlanmış oldu.
700 saat uçuş test saatine ulaşıldı
GÖKBEY Programı kapsamında 3 prototip helikopterle toplamda 700 uçuş test saatine ulaşıldı.
Helikopterin askeri versiyonları, askeri sertifikasyon ve kalifikasyon süreçleri sonrasında kullanıcılara teslim edilecek.
Sivil versiyon ise Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile yürütülen sivil sertifikasyon sürecinin sonunda Genel Müdürlük tarafından yayınlanacak tip sertifikası ile sivil kullanıcılara sunulacak.
Bu doğrultuda 3 adet GÖKBEY, yakın zamanda Jandarma Genel Komutanlığına teslim edilecek.
Milli motoru da hazırlanıyor
Türk Silahlı Kuvvetleri ve diğer kurumların genel maksat helikopteri ihtiyacının karşılanması amacıyla Özgün Helikopter Programı Sözleşmesi 2013 yılında imzalandı.
Savunma Sanayii Başkanlığı ile Türk Havacılık Uzay Sanayii arasında imzalanan sözleşme kapsamında geliştirilen GÖKBEY helikopteri, ilk uçuşunu 6 Eylül 2018’de gerçekleştirdi.
GÖKBEY, 19 Nisan 2023’te TEI tarafından milli imkanlarla geliştirilen ve üretilen TS1400 turboşaft motorları ile ilk test uçuşunu başarıyla tamamladı.
GÖKBEY, geniş görev yelpazesine sahip olmasından ötürü taşıma, VIP, kargo, hava ambulans, arama kurtarma ve kıyı ötesi taşıma görevlerinde bulunabilecek.
Yerli ve yabancı ihtiyaç sahibi kullanıcılar için GÖKBEY helikopteri, görevlerini en zorlu iklim ve coğrafyalarda, yüksek irtifa ve sıcaklıkta, gece ve gündüz koşullarında milli TS1400 turboşaft motorları ile etkin şekilde icra edebilecek.
İçişleri Bakanlığı görevini kaybeden Braverman, Başbakan Sunak’ı halka verdiği söze ihanet etmekle itham etti.
AA
İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman, tepki çeken tavırları nedeniyle koltuğunu kaybetti.
Braverman, nefret söylemleri, göçmen düşmanlığı ve Filistin karşıtlığıyla biliniyor.
Filistin’le dayanışma gösterilerine karşı çıkan Braverman, Başbakan Rishi Sunak’ı “halka ihanetle” suçladı.
Braverman, İngiltere Başbakanı Sunak tarafından görevden alınmasının ardından X hesabından paylaştığı mektupta, Başbakan’a yönelik sert eleştirilerde bulundu.
“Başbakan olmak için kişisel yetkiniz olmamasına rağmen…”
Suella Braverman, mektubunda görev süresi boyunca başarılı olduğunu savunarak şu ifadeleri kullandı:
Yaz aylarındaki liderlik yarışında parti üyelerinin çoğunluğu tarafından reddedilmiş olmanıza ve dolayısıyla başbakan olmak için kişisel yetkiniz olmamasına rağmen, temel politika öncelikleri konusunda bana verdiğiniz kesin güvenceler nedeniyle sizi (Sunak’ı) desteklemeyi kabul etmiştim.
“Halka verdiği söze ihanet etti”
Sunak’ı, yasa dışı göçün azaltılması, göçmen teknelerinin geçişi ve Kuzey İrlanda Protokolü’ne ilişkin konulardaki yürüttüğü temel politikaları “her birini açıkça ve defalarca yerine getirmemekle” suçlayan Braverman, Başbakan’ı halka verdiği söze ihanet etmekle itham etti.
Braverman ayrıca, geçen hafta Londra’daki Filistin’e destek yürüyüşünün düzenlenmesine engel olmadığı gerekçesiyle, Sunak’ın, “belirsiz, zayıf ve İngiltere’nin ihtiyaç duyduğu liderlik niteliklerinden yoksun” olduğunu öne sürdü.
“Başbakan sözlere değil, eylemlere inanır”
Başbakanlık Ofisi 10 Numara’dan bir sözcüye, Braverman’ın Başbakan Sunak’a yönelik eleştirilerinin sorulması üzerine, “Başbakan sözlere değil, eylemlere inanır.” yanıtını verdi.
Braverman’ın Filistin gösterileri üzerinden polisle yaşadığı gerginlik, tartışmalara yol açmıştı
İngiltere’de nefret söylemleri, göçmen düşmanlığı ve Filistin’le dayanışma gösterilerine karşı tutumuyla bilinen Braverman, dün Başbakan tarafından görevden alınmıştı.
Londra polisini suçlaması istifayla sonuçlandı
Suella Braverman’ın İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının ardından başlayan Filistin’e destek gösterilerine izin veren Londra polisini “taraf tutmakla” suçlaması üzerine başlayan gerginlik, yoğun tartışmalar ve istifa çağrılarına neden olmuştu.
Braverman, Londra’da 14 Ekim’den bu yana her hafta düzenlenen Filistin ile dayanışma yürüyüşlerini “nefret yürüyüşü” olarak nitelendirmiş, polisi de Filistin eylemleri söz konusu olduğunda “çifte standart uygulamakla” itham etmişti.
Başbakan Sunak, dün, görevden aldığı Braverman’ın yerine Dışişleri Bakanı James Cleverly’yi atamıştı. Eski İngiltere Başbakanı David Cameron ise yeni Dışişleri Bakanı oldu.
Türkiye’de geçen ay yağışlar normalinin altında, geçen yılın ekim ayı yağışlarının üzerinde gerçekleşti. En fazla yağış alan il Rize oldu.
AA
Türkiye, rekorların kırıldığı yaz mevsimini geride bıraktı.
Şimdilerde yurt genelinde sonbaharın etkileri yaşanıyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2023 Ekim Ayı Alansal Yağış Raporu verilerinden derlenen bilgilere göre, 1991-2020 döneminde ekim ayında metrekareye 49,4 kilogram olan yağış normali, bu yılın ekim ayında metrekareye 36,6 kilogram olarak ölçüldü.
Son 5 yıldır normalin altında
Böylece, Türkiye genelinde ekim ayı yağışları, son 5 yıldır normallerinin altında seyretmiş oldu.
Yağışlar, geçen ay bir önceki yılın ekim ayına göre ise metrekareye 5,8 kilogram artış gösterdi.
Kocaeli, Samsun ve Adana’da yağışlar arttı
Ekim ayı yağışlarında Kocaeli, Sakarya, Samsun, Adana, Kayseri, Muş, Bitlis, Siirt, Şırnak ve Hakkari çevrelerinde yüzde 40-60 artarken, kıyı Ege, Marmara’nın batısı, Ankara, Eskişehir, Antalya ve Şanlıurfa çevrelerinde normallerine göre yüzde 80’in üzerinde azaldı.
Yağışlar geçen ay Doğu Anadolu Bölgesi hariç tüm bölgelerde normal seviyenin altına düşerken, Ege yüzde 75 ile yağışın en fazla azaldığı bölge oldu.
İzmir’de ekim ayı yağışları yüzde 90 azaldı
En fazla yağış alan il metrekareye 248,8 kilogram ile Rize, en az yağış alan il ise metrekareye 5 kilogramla İzmir olurken, normaline göre en fazla azalma gösteren il yüzde 90 ile İzmir olarak ölçüldü.
Yağışlı gün sayıları Orta ve Doğu Karadeniz sahil kesimi ile Kahramanmaraş, Bayburt, Erzurum, Bingöl, Muş, Bitlis, Siirt ve Kahramanmaraş çevrelerinde 10-15 gün aralığında gerçekleşti.
Ege Bölgesi’nin kıyı kesimleri, Tekirdağ, Kırklareli, Ankara ve Kırıkkale çevrelerinde ise 3 günün altına düştü.
Dünyaca ünlü Brezilyalı manken Adriana Lima, doğum sonrası kilo vererek eski formuna kavuştu. Katıldığı galada boy gösteren Lima, yeniden aldığı kilolarla ve estetik operasyonlarıyla dikkat çekti.
ensonhaber.com
Ünlü model Adriana Lima, son zamanlarda uğradığı değişimlerle gündeme geliyor.
Geçtiğimiz yıl üçüncü çocuğunu dünyaya getiren Lima, hamilelik sürecindeki fazla kilolarıyla dikkat çekmişti.
Eski formuna kavuştu
Eleştirilere maruz kalan model, bir süre sonra eski görünümüne kavuşarak cesur paylaşımlarına devam etti.
Spor yaparak formunu yakalayan Lima, hayranlarından yeniden övgü almaya başladı.
Görenler tanıyamadı
Son olarak bir film galasına katılan Adriana Lima, kırmızı halıda boy gösterdi.
Ancak yüzündeki değişimi görenler Lima’yı tanıyamadı.
Eski halinden eser kalmadı
Los Angeles’taki galaya damga vuran ünlü model, hem tarzıyla hem de estetiğiyle gündem oldu.
42 yaşındaki Lima’nın hayranları Fransız askısı yaptırdığını öne sürdü. Estetiğin dozunu kaçırması ise bir kez daha eleştirileri beraberinde getirdi.
Ceyhan ilçesinde otoyolda ters yönden giderken polisin ‘dur’ ihtarına rağmen tersten gitmeye devam ettiği öne sürülen hafif ticari araç, otomobile çarpınca 3 kişi hayatını kaybetti.
İHA
Adana’nın Ceyhan ilçesine bağlı Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) otoyolunda Kemal Boz kullandığı hafif ticari araç ile otoyolda ters şeride girdi.
Bir çok sürücüyü tehlikeye atarak ilerleyen Boz’a polis ekipleri ters yönden gittiği için ‘dur’ ihtarında bulundu.
“8 kilometre tersten gidip, otomobille çarptı”
Boz, polislerinde ihtarına uymayarak yaklaşık 8 kilometre boyunca otoyoldan tersten yoldan gitmeye devam etti.
Bu sırada otoyolda ilerleyen Fatih İlkgün’ün kullandığı otomobile çarptı.
Bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.
3 kişi hayatını kaybetti
Olay yerine gelen sağlık ekipleri kazada ters yönde ilerleyen Kemal Boz, eşi Dönay Boz ve çarptıkları otomobil sürücüsü Fatih İlkgün’ün öldüğünü belirledi.
Kazada ölen kişilerin cenazeleri otopsileri yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Beşiktaş Başkan Adayı Hasan Arat, “Beşiktaş’ı temsil etmek milli bir iştir. Bu vatanı kuran, Beşiktaş’ın sporcularıdır. Beşiktaş’tan daha büyük bir temsil tanımıyorum” dedi.
AA
Beşiktaş Kulübü’nde 3 Aralık’ta gerçekleştirilecek olağanüstü seçimli genel kurulunda Serdal Adalı ile yarışacak Hasan Arat, Anadolu Ajansı muhabirlerinin sorularını yanıtladı.
Beşiktaş’ın sıkıntılı bir süreçten geçtiğini belirten Hasan Arat, şu ifadeleri kullandı:
Temmuz ayında uyarıda bulundum. 22 Ağustos’ta olağanüstü genel kurula gidilmesini söyledim. Bu, yönetim tarafından tam anlaşılamadı ama 45 gün sonra olağanüstü seçim kararı alındı. 6 Ekim’de alınan bu kararın tarihi uzun süre açıklanmadı. 3 Aralık’ta seçim olacak. Seçim tarihi 17 Aralık olarak açıklanmıştı. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Olağanüstü seçimler 30 gün içinde yapılmalıdır. Yönetimler istifa etmelidir. Yönetim hala istifa etmedi.
“Kişisel ihtiraslar maalesef Beşiktaş’ın önüne geçti”
Yaptığı uyarıların yönetim kurulu tarafından dikkate alınmadığını aktaran Arat, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sürekli bir taht oyunları oynayarak plazalardan Beşiktaş’ı dizayn eden bir yapı var. 23 seneden beri olan bir yapı. Bu yapının artık Beşiktaş’tan elini çekmesi lazım. Beşiktaş’ı Beşiktaşlılara bırakmaları gerekiyor. Beşiktaş’ın halk takımı olduğunu unuttular. Bu dizayn yüzünden Beşiktaş vakit kaybetti. Avrupa kupalarındaki şansını kaybetti. Antrenör atamasını çok geç yaptılar. Hoca (Şenol Güneş) istifa ettiği anda Rıza Çalımbay’ı getirmeleri gerekiyordu. Camiayı iyi tanıyamadıklarını düşünüyorum. İyi okuyamadılar. Beşiktaş çok büyük hasar gördü. Sürekli uyardım ama kişisel ihtiraslar maalesef Beşiktaş’ın önüne geçti.
“Beşiktaşlılar oyuna sahip çıksın”
“Artık söz Beşiktaşlıların.” diyen Hasan Arat, kongre üyelerine de çağrıda bulunarak, şu ifadeleri kullandı:
Beşiktaşlıların gelip mutlaka oy kullanması lazım. 23 yıllık yapılanma maalesef kümeler oluşturmaya başladı. Beşiktaşlıların oyu üzerinde sürekli matematik yapıyorlar. Beşiktaşlılar oyuna sahip çıksın ve gelsin mutlaka oy kullansın. Her bir oy çok kıymetli. Buradaki bu düzene son vermemiz lazım. Beşiktaş’ı Beşiktaşlılara teslim etmek gerekiyor. Bu değişimi yapabilecek sadece Beşiktaşlılardır. Yaklaşık 21 bin 500 civarında hazırun oy kullanabilecek. Genelde seçimlerde de yüzde 60 civarında katılım olmuş. Sandıkların patlaması lazım. Gelen her birey, Beşiktaş’a sahip çıkacak. Bu, köprüden önceki son çıkış. Bir daha bunun sonrası yok. Bu tehlikeyi bilerek çok önceden çalışmalarıma başladım. Tüm Türkiye’yi dolaşıyorum. Yurt dışına gittim. Çok çalışıyoruz. Beşiktaş kongre üyesi ve taraftarının tam anlamıyla ne istediğini çok iyi biliyoruz. Oyuncu ihtiyaçlarını da belirlemeye başladık. Çok hazırız. Tüm projelerimizi 17 Kasım Cuma günü anlatacağız. Sonra yavaş yavaş yönetim kurulu üye adaylarımızı açıklayacağız.
“Taht oyunlarından vazgeçsinler”
Eski yönetimlerin hesap sorma vaadiyle göreve geldiğini ancak sürekli birbirlerini aklamaya çalıştığını savunan Arat, şöyle konuştu:
Eski yönetime mahkeme açtık, diyorlar. Diğer taraftan anlaşma imzalıyorlar ve bu anlaşmalar genel kurula bile sunulmuyor. Beşiktaş’ın Fulya’da kaybettiğini biliyor musunuz? Bu yönetim Fulya ile ilgili çıkıp ‘Unutun bunları, geçti.’ diyor. Çünkü aralarında anlaşma imzaladılar. Bu anlaşmayı genel kurula sunmadılar. Bu maskeli balo devam ediyor. Taht savaşları devam ediyor. Beşiktaş’tan vazgeçsinler. Herkes Beşiktaş’tan aldı ve gitti. Süleyman Seba’dan sonra Beşiktaş’a bir tek tapu kazandıramadılar. Olanları mahvettiler. Beşiktaş’ın artık yakasından düşsünler. Beşiktaş, Beşiktaşlıların kullanacağı oylarla eski DNA’sına, fabrika ayarlarına dönecek. Eğer dönmezse bu iş bundan sonra çok zor. Taht oyunlarından vazgeçsinler. Neden hep aynı insanlar tekrardan geliyor? 3-4 kez ibra olmayanlar, tekrar yönetime gelmeye çalışıyor. Önemli ve çok kritik bir seçim. Beşiktaş, halkın takımıdır. Beşiktaş, Türkiye için çok önemli bir camiadır. Sosyolojik olarak çok dikkat etmek gerekir. Beşiktaşlıları küstürmeyin. Yetişen gençleri bedavaya sattılar. Üç gencin satıldığı fiyata 90 dakika oynamayan oyuncu aldılar. Kendi gençlerimize sahip çıkamadık. Bu mu Beşiktaşlılık?
“Beşiktaş’ı dizayn etmeye çalışıyorlar.” diyen Arat, şu değerlendirmede bulundu:
Buraya 23 yıldır gelen her yönetim ‘Geçmiş yönetimden hesap soracağım.’ diye geldi. Hepsi sonunda birleşti. Şu anda beraber omuz omuza, Hasan Arat’ı nasıl bu kulübe sokmayız diye propaganda yapıyorlar. Beşiktaşlılar çok akıllıdır. Bunların bu dizaynına izin vermeyecek. Beşiktaş, Beşiktaşlılarındır. Bunu hiç unutmayın. Beşiktaşlı akıllıdır. Gerekeni yapacaktır. Gelin projelere ve kadrolara bakın. Oyunuzu kullanın. Kazanandan da her türlü hesabınızı sorun. Beşiktaş, gruplar benim deyip kendilerine sandalye pazarlayacak insanların yeri değildir. Beşiktaş, bu tiyatroları daha önce gördü. Sürekli yaşadı. Vazgeçsinler. Bunun altında kalırlar. Bu oyunlardan vazgeçsinler.
“20 yıldır neredeydiniz?” eleştirilerine yanıt
Kendisine yönelik yapılan “20 yıldır neredeydiniz?” eleştirisine de yanıt veren Hasan Arat, şu görüşleri paylaştı:
Divan kurulunda yaptığım konuşmada nerede olduğumu gösteren bir fotoğraf var. Bu, onun cevabı. Gösterdiğim yer Beşiktaş Basketbol Müzesi. O müzede benim eski ikinci başkan olarak ay-yıldızlı formam duruyor. Bu soruyu soranların Beşiktaş’ın geçmişini ve tarihini iyi bilmediklerini düşünüyorum. Bu kulübe 1977’de girdim. Camiamla hiçbir zaman ilişkim kesilmedi. Ben o dönemde vatanım için uğraştım. Milli görevde çalıştım. Şimdiki hedefim de ay-yıldızlı Beşiktaş bayrağını temsil etmek.
“Beşiktaş taraftarını kimse yönlendiremez”
Hasan Arat, mevcut başkan Ahmet Nur Çebi’nin istifa tezahüratlarının kendisi tarafından yaptırıldığı iddialarının hatırlatılması üzerine, şu şekilde konuştu:
İktidardaki kaybetmeye yakın yönetimler, birilerine hep iftira atar. Beşiktaş taraftarını kimse yönlendiremez. Baba Hakkı’nın bir lafı vardır; ‘Bu formayı bana taraftar giydirdi, taraftar çıkarır ancak.’ der. Bu kulüpte spor yapmış ve idareci olmuş birisi olarak bunu yapmayacağımı Beşiktaş camiası gayet iyi bilir. Bu konuda cevap vermem bile benim için züldür. Yazıktır.
“Yöneticiler, seçildikten sonra Beşiktaş’tan çok uzaklaşıyor”
Siyah-beyazlı kulüpte yöneticilerin, taraftarların her zaman yanında olması ve onlara müdahalede bulunmaması gerektiğini vurgulayan Hasan Arat, şunları kaydetti:
Taraftara saygı göstermeleri lazım. Yöneticiler, seçildikten sonra Beşiktaş’tan çok uzaklaşıyor. Kendi iş planlarını Beşiktaş’ın içinde düşünüyorlar. Beşiktaş’a başkan olacak insanın devletle hiçbir işinin olmaması lazım. Özgür olması gerek. Özgürseniz taraftarınızla ilişkileriniz de özgür olur. 10 yıl boyunca Beşiktaş taraftarının hiçbir davasına gitmemiş bir yönetici olabilir mi? Bir gün ‘Benim taraftarım suçsuzdur’ demediler. Korktular. Taraftara sarılacaksınız. Onlar sizin her şeyiniz. Bu taraftar Rıza hocayı bağrına bastı. Beşiktaş, başka bir yer. Belli bir medyayı etrafında topluyorlar. Onlara istedikleri gibi haber veriyorlar. Medya, başkanın ve yöneticilerin medyası oluyor. Beşiktaş’ın medyası, Beşiktaş’ın menfaatlerini korumalı.
İletişimde büyük bir sorun var. Taraftar, kulübün yapacağı işi 3 gün önce medya mensubundan duyabiliyor. Şeffaflık yok. Taraftarı niye Türkiye’ye hep kötü göstermeye çalışıyorsunuz? Beşiktaş taraftarı, Türkiye’nin en duyarlı ve sosyal meselelere en çok kafasını yoran taraftarıdır. Onları anlamak yerine şikayette bulunuyorsunuz. Onları anlayacaksınız. Korkmayacaksınız, onlara sarılacaksınız. Gittiğim yerlerde 10 yaşındaki çocuklara soru sorduruyorum, onların hayallerini öğreniyorum. İlişki kesilirse olmaz. Beşiktaşlı olmayan ve birileri vasıtasıyla kulübe üye olan, çeşitli siyasi akımlardan gelip toplu üyelik yapmışlar varsa onları uyarıyorum; sakın kongreye oy kullanmaya gelmeyin. Beşiktaş, Beşiktaşlılarındır. Yurt dışında bir futbol okulumuz yok. 23 senedir ne yapmışlar merak ediyorum. Hepsi maşallah işlerini büyütmüşler ama Beşiktaş küçülmüş.
“İlk önce Rıza hoca ile konuşacağız”
Bu sezon beklentilerin oldukça uzağında kalan siyah-beyazlı futbol takımıyla ilgili de görüşlerini aktaran Hasan Arat, teknik direktör Rıza Çalımbay’ın göreve geç getirildiğini belirtti.
Çalımbay’a güvendiğini ifade eden Arat, şunları dedi:
Hemen ertesi sabah getirilmeliydi. Geç de olsa seçime kadarki dönemi huzursuz geçirmememiz çok kıymetliydi. Rıza hocanın bu dönemi iyi geçireceğini düşünüyorum. Arkadaşlardan (Serdal Adalı) ‘Yarın Rıza hoca ile konuşacağım’ lafı duydum. Şu anda istifa etmeyen bir yönetim var. Hiç kimsenin Rıza hoca ile strateji konuşması yakışık almaz. Yönetim hala burada. Sabırlı olmak lazım. Biz hazırlıklarımızı yaptık. Yerli ve yabancı tüm alternatiflerimiz hazır. Seçimi kazanırsak bu alternatiflerimizi devreye sokacağız. İlk önce Rıza hoca ile konuşacağız. O bize doğru bilgiler verir. O gerçek bir Beşiktaşlı. O zamana kadar performans ve bu kimya oluşmuşsa neden devam etmeyelim? Tabii ki devam ederiz. İsim üzerinde spekülasyon yapmak çok doğru olmaz. Rıza hoca şu an antrenörümüz ve ona sahip çıkmamız lazım. Hoca varken isim konuşulmasına karşıyım. Tabii ki birçok hocayla görüştüm. Beşiktaş istediği oyuncuyu getirir. Transfer konusunda da hazırlığımız var. Beşiktaş, sadece teknik direktör ve sportif direktörle transfer politikasını belirleyemez. Beşiktaş’ın kendi stratejisi olacak.
“Bana sansür uyguluyorlar”
Siyah-beyazlı kulübün maddi durumuna hakim olduklarını belirten Arat, şöyle konuştu:
Beşiktaş’ta çok iyi bir denetleme kurulu var. ‘Beşiktaş’ın Tüpraş gelirleri kırdırıldı.’ dedik. Aksine bir cevap çıkmadı. Plazalarda Beşiktaş’ı dizayn edenler, mangal partilerinde dolaşan gazetecilerle Beşiktaş’ın kongresini dizayn etmeye kalkıyor. Sakın yapmasınlar. Beşiktaşlı artık her şeye uyandı. Bu gazeteciler 2000’li yılların gazetecisi değil çünkü sosyal medya var. Bana sansür uyguluyorlar. İstediğiniz kadar sansür uygulayın. Hasan Arat konuşmaya devam edecek. Türkiye’de sansür uygulanan insanlar daha başarılı olmuştur. Dedikodularla değil gerçeklerle bu camiayı yürütebilirsiniz. ‘Bu yol, Beşiktaşlıların yolu’ diyoruz. Başkalarının sizin oyunuz üzerinden pazarlık yapmasına fırsat vermeyin. Dernekler bundan çok rahatsız.
Serdal Adalı ile seçim sürecinde görüşüp görüşmeyeceği sorusunu yanıtlayan Arat, şu ifadeleri kullandı:
Serdal Adalı ve ailesi Adana’dan eski dostlarım. Çok sevdiğim bir ailedir. Ne olduğunu bilmediğim bir şekilde bu yapılanmada Serdal’ı çok ön plana çıkarttılar. Serdal Bey, çok kıymetli bir insandır. Alınan karara saygı duymak lazım. Kendisiyle ilgili düşüncelerimi söyledim. Etrafında oluşan oluşum o kadar iç açıcı değil.
“Beşiktaş’ı temsil etmek milli bir iştir”
Siyah-beyazlı kulüpte başkanlığa seçilmesi halinde tüm enerjisini camia için kullanacağını anlatan Arat, şu şekilde görüş belirtti:
Beşiktaş Başkanı, başka bir iş yapamaz. ‘Ben o işi de bu işi de yaparım.’ diyemezsiniz. Uluslararası alanda çok önemli görevlerde bulunmama rağmen Beşiktaş Başkanlığı’nı tercih ediyorum. Beşiktaş tam zamanlı bir iştir. Beşiktaş’ı temsil etmek milli bir iştir. Bu vatanı kuran, Beşiktaş’ın sporcularıdır. Beşiktaş’tan daha büyük bir temsil tanımıyorum. Herkesin Beşiktaş’a borcu vardır. İlk maaşımı 1977’de Beşiktaş’tan aldım. Beşiktaş sayesinde üniversite okudum. Milli görevi 15 yıldan beri yapıyorum. İş Beşiktaş’a gelince her şey durur. Hayatınızın bu olması gerekiyor.
Uluslararası alanda aldığı görevlerin dünyanın dört bir yanında herkesle ilişki ve önemli bir iletişim ağı kurmasını sağladığına dikkati çeken Arat, şu değerlendirmede bulundu:
Özellikle futbol alanında Avrupa, Asya ve Afrika’da çok iyi ilişkilerim var. Bunları Beşiktaş lehine kullanacağım. Bu ilişkilerden doğan önemli mesajları gelecek 10 gün içinde camiamla paylaşacağım.
“Birbirinin içinden çıkan yönetimler döneminin bitmesi lazım”
Geçmiş yönetimlere yönelik herhangi bir tasarrufunun olup olmayacağı sorusu üzerine Hasan Arat, şunları söyledi:
Beşiktaş’ta 2 kritik rapor hazırlandı. Biri Deloitte, biri de KPMG raporu. Bir önceki başkan (Fikret Orman), bir önceki başkan (Yıldırım Demirören) için rapor düzenlettirdi. Şimdiki başkanla bir önceki başkan, aynı raporu kasalarına koydu. Beşiktaşlı hiçbir şey görmedi. Aynı başkanla da barış anlaşması imzaladılar. Şimdiki başkan, bir önceki başkan hakkında KPMG raporu düzenlettirdi. Kimseyle paylaşmadılar. Burada bir gariplik var, değil mi? Neden yine kendi içlerinden birini aday gösteriyorlar? Bu raporlar ve yapılanlar ortaya çıkmasın diye. Burada çok tehlikeli bir durum var. Hesap sorma vaadiyle seçime girmeyiz. Projelerle seçime gireriz. Hesap sorması gereken denetleme kurulu raporu ve genel kuruldur. Bir yönetim, bir önceki yönetimden hesap sorma vaadiyle yönetime gelemez.
KPMG raporunun denetleme kuruluna teslim edilmediğinin altını çizen Arat, şu sözleri sarf etti:
Bu başkanla 2 önceki başkan arasında yapılan barış ve ibra protokolü denetleme kuruluna verilmedi. Başkan ‘Benim kasamda duruyor.’ diyor. Beşiktaş sizin şahsi şirketiniz mi? Vermek zorundasınız. Bütün bu şeyler sumen altı ediliyor. Ortada bir maskeli balo oynanıyor. Bunları çok üzülerek izliyorum. Birbirinin içinden çıkan yönetimlerin döneminin bitmesi lazım. Beşiktaş’ta matruşka döneminin bitmesi gerek. Beşiktaşlılara Beşiktaş’ı geri vermemiz lazım. Bu insanların elinden kurtarmamız lazım.
“Eski Beşiktaş başkanları otursun oturduğu yerde”
Hibrit bir yönetim kurulu oluşturacaklarını belirten Hasan Arat, şu ifadeleri kullandı:
İş insanları ve profesyoneller olacak. Hepsi çok iyi Beşiktaşlı. Emekli olduğunda Beşiktaş çarşıda ev almayı düşünen insanlar var. Müthiş Beşiktaşlılar. Çok iyi bir kombinasyon yapacağız. Baştan beri planladığımız her şeyi yaptık. Hiç kimseden icazet beklemedik. Eski başkanlardan icazet alalım, yok öyle bir şey. Eski Beşiktaş başkanları otursun oturduğu yerde. Bu işlere bulaşırlarsa saygınlıklarını kaybederler. Maçlara, genel kurullara ve divan toplantılarına neden gelemiyorlar? Şimdi mi akıllarına geldi Beşiktaş’ı dizayn etmek? Ortaya çıktılar, Hasan Arat gelmesin ve bu kulübü istediğimiz gibi idare edelim diyorlar. Yok öyle şey. Beşiktaşlı buna itiraz ediyor. Beşiktaş’ı dizayn etmekten vazgeçin.
“TFF’de Beşiktaş lobisi yok”
Eski başkan ve yöneticilerin Beşiktaş sayesinde Türkiye Futbol Federasyonunda (TFF) görev yaptığını da savunan Arat, sözlerini şöyle tamamladı:
Beşiktaş için ne yaptılar? Beşiktaş, en acılı günlerini onlarla birlikte yaşadı. Orayı bıraktılar, tekrar Beşiktaş’ı dizayn etmeye çalışıyorlar. Beşiktaş Başkanı’na parmak sallandı. Böyle bir şey olabilir mi? Benim ve arkadaşlarımın olduğu yönetimde kimse buna cesaret edemez. Kimsenin haddi değil. Devlet Beşiktaş’ı çok sever. Gereken her şeyi yapar. Sadece Beşiktaş için isteyeceksiniz. Beşiktaş lobisi TFF’de yok. Camia olarak bir olursanız gerekeni yaparsınız. Sesinizi çıkarırsınız. Beşiktaş, olimpiyatlara sporcu yollayamıyor. Çünkü ona kafa yoran kimse yok. Beşiktaş, önemli transferler yapacak. Bunun hazırlığını yaptık.
Başkanlık seçimi ne zaman?
Beşiktaş’ta Olağanüstü Seçimli Genel Kurul 26 Kasım tarihinde gerçekleşecek.
Belirtilen tarihte kongrede çoğunluk sağlanamazsa 3 Aralık tarihinde çoğunluğa bakılmaksızın seçim yapılacak.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, başıboş köpek saldırısından kurtulmak için ‘Köpek görünce ağaç olacaksın, cenin olacaksın’, ‘O havlarsa, dişlerini gösterirse sen de esne’ gibi akla, bilime sığmayacak tavsiyelerde bulunulduğunu söyledi.
DHA
Başıboş sokak köpekleriyle ilgili soruna bir türlü çözüm bulunamadı.
Aç kalan köpekler insanlara saldırmaya başladı, onlarca ölüm ve yaralanma vakası meydan geldi.
Hal böyle olunca vatandaşları canından bezdiren sorunla ilgili mantığa sığmayacak öneriler geldi.
Bunlardan biri, ‘Köpeği gördüğünde ağaç olacaksın’ görüşü oldu.
Ancak Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu’nun aktardığına göre durum pek de öyle değil.
Sabuncuoğlu, Sağlık Bakanlığı verilerine göre günde 800 kişinin kuduzdan şüpheli ısırık vakasıyla hastanelere müracaat ettiğini bildirdi.
Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, açıklamasında, “Veteriner hekimler, halk sağlığını koruma çabası içindeler. Bizim başarısız olduğumuz, halk sağlığını koruyamadığımız bir nokta var, o da başıboş köpeklerin halk sağlığına yönelik tehdidi. Bunun en başında halkımızın çok iyi bildiği kuduz hastalığı var. Ne yazık ki kuduz, şehirlerimizin bir adım ötesindeki yabanda. Tilki, çakal, diğer birçok yırtıcı hayvanın yaşadığı ortamdan kuduz virüsünü bize sokakta karşılaştığımız başıboş köpekler getiriyor. Başıboş köpekler, ülkemizin çok ciddi bir halk sağlığı sorunu. Geçtiğimiz yıl kasım ayından günümüze kadar 4 kişinin kuduz yüzünden hayatını kaybettiğini biliyoruz. 2019 yılında Sağlık Bakanlığı şu veriyi paylaşmıştı. Türkiye’de 2019 yılı itibarıyla her gün 800 kişi kuduzdan şüpheli ısırık alıyor, yaklaşık 4 doz kuduz aşısı oluyor. Yaban hayatından kuduzun insanlara yaklaşımı, her daim devam ediyor. Bununla ilgili önlemlerimizi almamız ve başıboş köpeklerin sağlığını, üremesini yönetmemiz imkansıza yakın bir durum. Başıboş köpeklerin sokaktaki varlıklarını sıfır seviyesine indirmemiz gerekiyor. Sıfır başıboş köpek politikası uygulamamız gerekiyor” diye konuştu.
Başıboş köpeklerin kist hidatik hastalığına da sebep olduklarını ifade eden Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, şunları söyledi:
“Ne yazık ki ülkemizin sokakları, köpeklerin dışkılarıyla dışarı çıkan, gözümüzle görmediğimiz kist hidatik hastalığına sebep olan yumurtalarla bulaş halinde. Bu yumurtalar da insanın özellikle çocuklarımızın, erişkin insanlarımızın sağlık açısından güvenliğini riskli bir duruma sokuyor. Çünkü bu parazit yumurtaları bağırsaktan emiliyor, bütün vücudumuzu dolaşıyor. Hayati organlarımızda tedavisi çok zor. Bu çok ciddi bir halk sağlığı sorunu. Her geçen gün de ülkemizde insidansının arttığını bildiğimiz bir hastalık.”
Türkiye’nin çeşitli kentlerinden özellikle de 3 büyük kentten çok ciddi ısırılma haberleri geldiğini, insanların sokağa çıkmaktan imtina ettiğini kaydeden Sabuncuoğlu, “Sokaklar başıboş köpeklerin kontrolü altına girdi neredeyse. Başıboş köpekler her yerdeler. Marketlerdeki gıda reyonlarına bile yaklaşmış durumdalar. Parazitleriyle birçok hastalık taşımaları, saldırmaları ve insanın beden bütünlüğüne yaptıkları zararla çok ciddi halk sağlığı ve güvenliği sorunu olduğunu düşünüyoruz. Bazı sivil toplum kuruluşları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda bazı eğitimler veriyorlar. İşte ‘Köpek görünce ağaç olacaksın, cenin olacaksın. O havlarsa, dişlerini gösterirse sen de esne’ gibi afaki, akla hayale, bilime sığmayacak tavsiyelerde bulunuyorlar. Bu yaptıkları yanlış bir şey. İnsanlar bu şekilde köpek saldırılarından korunamaz. Veteriner hekim olarak ailelerimize şu tavsiyede bulunuyorum. Lütfen çocuklarınız ve kendinizin kişisel hijyen önlemlerini artırın. Çocuklarımız dışarda kist hidatik yumurtalarıyla, köpek saldırılarıyla muhatap oluyor ve korkuyorlar. Çünkü karşımızda çene açısı çok geniş, çok güçlü çenesi olan bir kemiği çerez gibi, cips gibi çıtır çıtır yiyebilecek dişleri olan hayvan türüyle karşı karşıyayız. Isırılma durumunda hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor” dedi.
“19 sene geçti, bir tane hayvansever örgüt bile bu anlamda bir barınak yapmış değil”
Başıboş köpek sorununu çözmek için 2004 yılında yasa çıkarıldığını hatırlatan Sabuncuoğlu, “Yaşananlar başıboş köpeklerin suçu değil tabii ki. Köpeklerin, dışarıda ve sokakta olmasını destekleyen bir güruh var. Onların bu konuda sorumluluğu bence. 2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı yasayla devlet hayvansever derneklere destek sağlıyor. Ülkemizde yaklaşık 3 bine yakın hayvansever isimli kuruluş var. Yasayla deniyor ki ‘Siz başıboş köpekleri barınaklarda, iyi, ideal şartlarda yaşatmak için ve hiçbir ticari amacınız olmadan, kazanç gözetmeden bu hayvanlara barınak yapabilirsiniz. Devlet hazineden arazi veriyor. Araziler üzerinde bina bağışlıyor. İçerisindeki ekipmanlarla ilgili finansal destek oluyor. Ancak şimdiye kadar, yani 5199 sayılı Kanun yürürlüğe girmesinden 19 sene geçti, bir tane hayvansever örgüt bile bu anlamda bir barınak yapmış değil. Onlar köpeklerin sokakta olmasını, başıboş olmasını istiyorlar. Bir kurum çatısı altında, hayvanların refahının gözetildiği, bakım besleme şartlarının iyileştirildiği durumda barındırılmaları gerekmektedir” diye konuştu.
Hindistan örneğini verdi
Başıboş hayvan sorunun Türkiye ile birlikte Hindistan’da da yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Sabuncuoğlu, şunları söyledi:
“Hindistan’da yılda 20 bin insanın kuduz sebebiyle hayatını kaybettiğini bildirdi. Türkiye’de bazı kesimlerin ‘Kısırlaştırılsın sokakta bırakılsın, yerinde yaşatılsın’ mantığıyla başıboş köpeklerin sayısı her geçen gün artıyor. Kısırlaştırma asla bir çözüm olarak modern dünyada görülmedi, Türkiye için de geçerli değil. Bir an önce sıfır başıboş köpek politikası izlenerek sokaklarda bir tane bile köpek bulundurmamamız gerekiyor. Kısırlaştırma sadece Türkiye ve Hindistan’da uygulanıyor. Bu şekilde sorunun çözülmesi mümkün değil. Başıboş köpekler çok ciddi sağlık ve güvenlik sorunlarına yol açıyor. İnsanlara saldırıyorlar. Köpeklerin bir tanesi de sürü halinde gezmeleri de tehlikeli. Şehirlerimizin güvenli hale getirilmesi gerekiyor. Sıfır başıboş köpek politikasını ivedilikle Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve gazi Meclis’imizden talep ediyoruz. Bir an önce 5199 sayılı kanunun istismara kapalı bir şekilde tekrar düzenlenmesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bir muasır medeniyet gibi sıfır başıboş köpek politikasına geçmesini diliyoruz.”
Beyoğlu Kulaksız’da çocuklarının yaşadığı kavga ailelerine yansıyınca akşam karşı karşıya gelen iki baba birbirine girdi. Kavga sonucu silahlarını çeken iki adam, birbirlerini bacaklarından vurdu. Olay sonrası yaşananlar kameralara yansırken, Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri tedavileri sonrası şahısları gözaltına aldı.
İHA
İstanbul Beyoğlu Kulaksız’da geçtiğimiz günlerde yaşanan olayda, gündüz saatlerinde semtte iki çocuk arasında henüz bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı.
Kavganın büyümesi üzerine araya giren vatandaşlar onları ayırdı. Ancak çocuklar olayı kapatmayarak ailelerine anlattı.
Bunun sonrasında akşam saatlerinde çocukların babaları Hakan S. ve Hasan B., gece saatlerinde semtte bir sokakta karşı karşıya geldi.
İkili arasında başlayan tartışmanın yerine küfürleşme aldı. Küfürleşmenin kavgaya dönüşmesi sonucu taraflar silahlarına sarıldı. Tabancalardan çıkan kurşun sonucu Hakan S., hem sol hem de sağ bacağından 3 kurşunla yaralandı.
Çocuklar tartıştı: Babalar birbirini vurdu
Hasan B. de bacağından vurulup yere yığıldı. Olayın ardından ihbar üzerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi.
Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralı Hakan S.’yi (29) yaptıkları ilk müdahalenin ardından ambulansla Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi’ne kaldırarak tedavi altına aldı.
Hasan B.’nin ise kendi imkanlarıyla bindirildiği bir araçla hastaneye götürüldüğü bilgisine ulaşıldı. Şahısların hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi.
Gözaltına alındılar
Öte yandan olayla ilgili çalışma başlatan Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri, önce yaralıların ardından çevredekilerin ifadesine başvurdu.
Edilebilen bilgiler çerçevesinde şahısların, çocukları arasında çıkan kavgadan dolayı birbirleriyle tartışıp ateş açtıkları ortaya çıktı.
Hastanede tedavileri tamamlanan iki şahıs ardından polis tarafından gözaltına alındı.
Diğer yandan olay sonrası yaşanan panik anları ve yaralıların taşınması kameralara anbean yansıdı.