6555f50713fd0460.jpg
Uncategorized

İlkay Gündoğan’ın menajeri Galatasaray iddialarını yalanladı!

İlkay Gündoğan’ın menajeri İlhan Gündoğan oyuncusunun Galatasaray’a transfer olacağı iddialarını yalanladı. Menajer, “İlkay’la ilgili birkaç gündür basında yer alan haberler gerçeği yansıtmıyor. İlkay için Bayern Münih maçından önce hiçbir Galatasaraylı yönetici ile görüşmedim” dedi.

İlkay Gündoğan'ın menajeri Galatasaray iddialarını yalanladı!

AA


Barcelona forması giyen İlkay Gündoğan’ın menajeri İlhan Gündoğan, basında yer alan Galatasaraylı yöneticilerin İlkay Gündoğan’ın transferi için kendisiyle görüştüğü yönündeki haberlerin asılsız olduğunu söyledi.

“İlkay, Barcelona’da mutlu”

İlhan Gündoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:

İlkay’la ilgili birkaç gündür basında yer alan haberler gerçeği yansıtmıyor. İlkay için Bayern Münih maçından önce hiçbir Galatasaraylı yönetici ile görüşmedim. Bu konuda hiçbir gelişme, görüşme ya da bize ulaşan bir şey olmadı. Bunu net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Bu haberlerin nasıl ortaya çıktığına da ne ben ne de İlkay anlam veremiyor. İlkay, Barcelona’da mutlu ve orada başarmak istediği hedeflere odaklanmış durumda.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

Kaynak

6555f4d54581b518.jpg
Uncategorized

Gelinim Mutfakta altın bilezik kimin oldu?

Nursel Ergin’in sunduğu Gelinim Mutfakta programı tüm heyecanıyla devam ederken, bugün birinci olan ve çeyrek altını kazanan gelinin kim olduğu araştırılmaya başlandı.

Gelinim Mutfakta altın bilezik kimin oldu?

ensonhaber.com


Gelinim Mutfakta yarışması uzun bir süredir, Nursel Ergin’in
sunumu ile devam ediyor.

Bugüne kadar en az 4 defa sunucu değiştiren yarışma, gündüz
kuşağında iyi bir izlenme oranı elde ediyor ve reytinglerde hatırı sayılır bir
konumda..

Her gün yeni bölümleriyle ekrana gelen yarışma, en iyi yemek
yapan gelin adayını çeyrek altınla ödüllendiriyor.

Saat 13 suralarında başlayan yarışma, yemek yapımının
dışında da heyecanlı anlara sahne oluyor.

Yarışmayı gün içinde izleme şansı bulamayanlar ise
“Gelinim Mutfakta çeyrek altını kim kazandı?” sorusunu gündeme
getirdi.

Bazı gelinler istediği puanı alamazken, en iyi puanı alan
bir gelin adayı ise çeyrek altın alarak, günü birinci olarak tamamladı.

Peki, Gelinim Mutfakta kim birinci oldu? 16 Kasım 2023…

Gelinim Mutfakta yarışmasında kazanan belli olduğunda haberimizde yer vereceğiz.

Kaynak

6555e3cc3f313583.jpg
Uncategorized

Gençosman Killik, Aile ve Gençlik Fonu’na neden hayır dediklerini Ensonhaber’de açıkladı

CHP Genlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik, Ensonhaber yayınına katıldı. Gündeme ilişkin konuşan Killik, Aile ve Gençlik Fonu’na neden hayır dediklerini, “Gençlerin hiçbir sorununa çözüm üretmiyor” sözleriyle açıkladı.

Gençosman Killik, Aile ve Gençlik Fonu'na neden hayır dediklerini Ensonhaber'de açıkladı

ensonhaber.com


Onur Çavuşoğlu’nun sunumuyla yayınlanan Eksi Artı programı, hafta içi her gün Ensonhaber‘in YouTube kanalında ekranlara geliyor.

Gündeme ilişkin gelişmelerin ele alındığı programda, siyasetten magazine her alandan isimler katılıyor.

AK Parti ve CHP gençlik kolları başkanlarından açıklama

Geçtiğimiz günlerde AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Eyyüp Kadir İnan önemli açıklamalarda bulundu.

Bugün ise programın konuğu CHP Genlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik oldu.

İnan yayında, Aile ve Gençlik Fonu’nu değerlendirdi. Gözler ise Killik’in konuya ilişkin yapacağı açıklamalara çevrildi.

“Gençlerin ihtiyacı bugün Aile ve Gençlik Fonu’ndaki vaatler mi”

Yasaya neden hayır dediklerini açıklayan Killik, şöyle konuştu:

Seçimlerle ilgili genel değerlendirme yaparken gençlerin ihtiyacı bugün Aile ve Gençlik Fonu’ndaki vaatler mi? AK Parti’nin gençliğe bakış açısı doğru bir bakış açısı değil. Siz iktidar partisisiniz. Muhalefet sizin verdiğiniz sözlerin tutulup tutulmadığını denetlemekle yükümlü.

Bu yasa teklifine neden karşı çıktık… Aile ve gençliği korumak üzerine yasa teklifi hazırlanıyor. Bunu bir komisyona getiriyorlar. Sağlık, aile ve çalışma sosyal politikalar komisyonunda bu görüşülecek. Aynı gün içerisinde Sağlık Bakanlığı’nın bütçesi görüşülecek. Milletvekillerimiz diyor ki, biz bu kanun teklifini başka bir güne alalım aynı zamanda bütçe görüşmelerine geçilecek. Apar topar öncelikle bu yasayı komisyondan geçirmeye çalışıyorlar.

“Gençlerin hiçbir sorununa çözüm üretmiyor”

Kanun teklifinde 150 bin liralık kredi desteği veriliyor evlenirken. Gençlerin evlenmek yönünde büyük problemleri var da, aileyi korumak için yapılması gereken 150 bin lira kredi vermek mi? Komisyona getiriliş yöntemini hem de aslında gençlerin hiçbir sorununa çözüm üretmemesi sebebi ile teklife çok sıcak bakmadık.

Eyyüp Kadir İnan ne demişti?

2023 seçim kampanyasında gençlerimize birçok vaatlerimiz vardı. Bir tanesi de Aile ve Gençlik Fonu. Kaynağımızın gücü de enerjide elde ettiğimiz bağımsız ve hür politikalardır. Bugün Doğu Akdeniz’de Türkiye bambaşka bir şekilde var. Karadeniz’de de sondaj çalışmaları devam ediyor. Petrol, doğal gaz ve maden gelirlerimiz ciddi oranda artışa geçti.

Bu konuda Cumhurbaşkanımız gelir artışımızı kimlere armağan edelim diye düşündüklerinde hiç şüphesiz gençlerimize ayrılma kararı alındı.
Gelirlerin yüzde 20’lik oranını Aile ve Gençlik Fonu’nun kaynağı haline getiriyoruz. Bu fonla beraber gençlerimizin gelişimi ve girişimi özellikle aile kurmadaki zorlukları hafifletecek her türlü projeyi destekleyecek bir fon olacak.

“Millet İttifakı ret oyu verdi”

4-5 haftadır yoğun bir emek ortaya koyuldu. 9 maddelik kanun teklifimizi takdim ettik. Enerji politikalarımız güçlendikçe bu fonun geliri artacak. Bu gelir de doğrudan gençlerimize destek olacak.
Bugün sadece, önümüzdeki sene yürürlüğe girdiği andan itibaren 4,5-5 milyarlık kaynağı doğrudan gençlerimizin hizmetine sunuyoruz.
Dün TBMM’deki yasama faaliyetlerinde bu iş komisyonda görüşürüz. Ağırlıkla Millet İttifakı’nın milletvekilleri, gençlere bu kaynağın aktarılmasına teker teker ret oyu verdi.

Kaynak

6555f31b9b730565.jpg
Uncategorized

Ahmet Ferit’e Mektuplar kitabı yakın dönem Türkiye tarihini aydınlatıyor

Türk düşünce tarihinin değerli iki ismi, iki dost, Yusuf Akçura ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk İçişleri Bakanı Ahmet Ferit Tek’in 31 yıllık mektuplaşmaları, 2. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e dönemin politik ve düşünsel iklimine dair ipuçları sunuyor.

Ahmet Ferit’e Mektuplar kitabı yakın dönem Türkiye tarihini aydınlatıyor

ensonhaber.com


Prof. Dr. İsmail Türkoğlu ve Prof. Dr. Ömür Ceylan tarafından yayıma hazırlanan eser, Ahmet Ferit’e Mektuplar adıyla okura sunuldu. Kitap, Yusuf Akçura ve Ahmet Ferit Tek’i daha yakından tanıyabilmek için okurlara bir fırsat sunarken, ikilinin yaşamlarının gölgede kalan kısımlarını gün yüzüne çıkarıyor. Kitapta mektupların orijinal hâllerine de yer veriliyor.

Rusya Türklerinin siyasi mücadeleleri ve Jön Türk hareketi hemen hemen her hafta birbirlerine yazan Akçura ve Tek’in mektupları; Rusya Türkleri’nin 1905 İhtilali sonrası giriştikleri siyasi mücadelenin tarihine ayna tutuyor.

Bununla beraber Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu siyasi çıkmazda izlemesi gereken ve Yusuf Akçura’nın üzerinde durduğu üç siyasi yöntem olan Osmanlılık, İslamcılık ve Türkçülük politikalarının sorgulandığı Üç Tarz-ı Siyaset adlı kitabın yazılış serüveni, Jön Türkler’in muhaceretteki mücadeleleri ve birbirleriyle olan ilişkilerine ışık tutuluyor.

Yusuf Akçura’nın torunu Yusuf Akçura’nın izniyle Türk siyaset ve kültür tarihi açısından son derece önemli olan bu mektupların yayımlanmasının mümkün olduğunu paylaşan

Prof. Dr. İsmail Türkoğlu ve Prof. Dr. Ömür Ceylan, ikilinin yıllara yayılan dostluğunu şu sözlerle aktarıyor:

“Birbirlerini seven iki dost”

“Yusuf Akçura ve Ahmet Ferit Tek, Kuleli Askerî Lisesi’nde başlayan samimiyetlerini, Akçura’nın vefatına dek sürdürmüş iki yakın dosttur. Yusuf Akçura’nın 1903’te Fransa’dan Rusya’ya dönüşüyle yoğunlaşmaya başlayan mektuplaşmalar 1935’e kadar devam etmiştir. Bu 32 yıllık sürenin bir bölümünü (1909-1925) İstanbul ve Ankara’da birlikte geçirmişlerdir. Ahmet Ferit Tek’in 1925’te Hariciye Vekâleti’nde görevlendirilmesiyle mektuplaşmalar yeniden başlamıştır. Mektuplardan anlaşıldığı üzere birbirlerine hemen hemen her hafta mektup yazmışlardır. Birbirlerini bu derece seven, saygı duyan iki dost herhâlde Türk siyaset ve kültür hayatında enderdir.”

Kitaptan…

“Sen üç siyasetten yalnız birincisi kabil diyorsun. Ben de bilahare görmüş olacağın gibi yalnız birincisi gayr-i kabildir diyorum. Ne kadar taban tabana zıt efkâr. Lakin birinci kısım makalem sırf tarih idi, ma-vaka’ayı hikaye idi. Tabii bence doğrusu zannolunan bir nokta-i nazardan bakılarak. Lakin asıl kabil-i tatbik olur olan üçüncü makaledir ki onu şimdi artık okumuşsundur ve ancak onu okuduktan sonra öyle [2a] bahsedebileceğiz, şimdilik kesiyorum. Eğer karşılık makale yazarsan elbet hoş olur… Acele ediyorum değil mi? Belki benimkini de derç etmeyecekler. Amma ne beis var; yaşasın Şûrâ-yı Ümmet! […] komaz birlikte derç eder. Ve mesleğimize de muvafık olur.”

Yusuf Akçura kimdir…

Rusya’nın Simbir vilayetinde fabrikatör bir ailede doğdu (1876). Babasının vefatı ve işlerinin bozulması üzerine küçük yaşlarda annesiyle beraber İstanbul’a taşındılar. Koca Mustafa Paşa Askeri Rüştiyesi, Kuleli Askerî Lisesi ve Harbiye’yi bitirdikten sonra Erkan-ı Harp Sınıfı’na ayrıldı. Burada okurken aralarında Ahmet Ferit’in (Tek) de olduğu bir grup arkadaşıyla birlikte 1897’de Trablusgarp’a sürgün edildi.

Bir yıl hapis yattıktan sonra affedildi. Rütbesi iade edildikten sonra bir müddet Trablusgarp Fırkası’nda görev yaptı ve Ahmet Ferit’le birlikte Paris’e kaçtı. Ecole Libre des Sciences Politiques’i 1903’te tamamlayarak Simbir’e döndü. Ahmet Ferit ve diğer arkadaşlarıyla yıllarca kesintisiz sürecek mektuplaşması da bu dönüşle başladı.

1903-1908 yılları arasında Rusya’da yaşadı, Rusya Türklerinin siyasi faaliyetlerine aktif olarak karıştı. Rusya’da bulunduğu sırada “Üç Tarz-ı Siyaset” isimli meşhur makalesini kaleme aldı.

Türk siyasi tarihinde bir dönüm noktası olan bu önemli makalesinin arka planını, yakın arkadaşı Ahmet Ferit’e yazdığı mektuplarda paylaştı. Kazan’daki Muhammediye Medresesi’nde tarih ve Osmanlı edebiyatı dersleri verdi. Müslüman İttifakı Partisi’nin merkez komite üyeliğine seçildi.

Türk Yurdu dergisi

Kazan Muhbiri gazetesini çıkardı. II. Meşrutiyet’in ilanı üzerine İstanbul’a döndü. Türk Yurdu dergisini çıkarmaya başladı ve Türk Ocağı’nın kuruluşuna katıldı. Darülfünun’da dersler verdi. Balkan Savaşlarına ihtiyat yüzbaşısı olarak katıldı.

Birinci Dünya Savaşı sırasında Ruslar tarafından esir alınan Türk askerlerinin akıbetini araştırmak için 1917’de Rusya’ya gitti ve ayrıntılı bir rapor hazırladı. Millî Mücadele’ye iştirak etti.

Cumhuriyet’in kuruluşunda mühim roller oynadı ve sonrasında Atatürk’ün yakın çevresinde yer aldı. Aynı zamanda Kurtuluş Savaşı sırasında ihtiyat yüzbaşısı olarak vazife yaptı. Trablusgarp’ta sürgünde iken onlara kol kanat geren Şevket Paşa’nın kızı Selma Hanım’la evlendi, yakın arkadaşı Ahmet Ferit’le bacanak oldu.

Yusuf Akçura öldü

Bu evlilikten Tuğrul ve Ülken adında iki çocuğu oldu. Ankara ve İstanbul üniversitelerinde dersler verdi. TBMM’de milletvekili olarak 1935’e kadar bulundu. Türk Tarih Kurumu’nun kurulması ve ilk millî ders kitaplarının neşredilmesinde aktif rol aldı.

Yakın dönem Osmanlı ve Avrupa tarihi hakkında çok sayıda eser ve makale kaleme aldı. İstanbul Üniversitesi’ndeki dersinden dönerken Haydarpaşa Garı’nda geçirdiği kalp kriziyle 1935’te vefat etti.

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com

Kaynak

6555f2a60b9e2518.jpg
Uncategorized

Almanya’nın Gazze planı: Kontrol, Birleşmiş Milletler’de olsun

Berlin’in Gazze’nin geleceğiyle ilgili niyeti gayriresmi belgeye yansıdı. Filistin ve Mısır’ın Gazze’nin kontrolünü ele almayı istemeyeceği belirtilerek, “Kontrol BM’ye geçsin” önerisinde bulunuldu.

Almanya'nın Gazze planı: Kontrol, Birleşmiş Milletler'de olsun

AA & Ensonhaber


Almanya’nın, İsrail’in işgali altındaki Gazze konusuyla ilgili planı ortaya çıktı.

Berlin yönetimi, saldırılardan sonra bölgenin kontrolünün Birleşmiş Milletler’de (BM) olmasını istiyor.

İki sayfalık gayriresmi belge ele geçirildi

ABD merkezli Politico dergisi, Almanya’nın hazırladığı ve Gazze’nin geleceği konusunda senaryoların değerlendirildiği 2 sayfalık gayriresmi belgeyi ele geçirdi.

Belgede, “İsrail’in şu hedefini biz de paylaşıyoruz, Hamas İsrail’i ve vatandaşlarını terörize edecek bir pozisyona tekrar asla getirilmemeli.” ifadesine yer verildi.

‘Gazze’nin kontrolü BM’de olsun’ önerisi

İsrail’in Gazze’yi yeniden işgal etmesi, Filistin ya da Mısır’ın Gazze’nin kontrolünü alması gibi senaryoların ele alındığı belgede, Filistin ve Mısır’ın böyle bir sorumluluğu istemeyeceği, İsrail’in de Gazze’deki varlığının siyasi olarak istenmediği vurgulandı.

Belgede, BM’nin Gazze’nin kontrolünü ele almasının “BM çatısı altında Gazze’nin uluslararasılaştırılması” anlamına geleceği ifade edilerek, bu noktadan sonra “dikkatlice bir geçiş süreci” yaşanabileceği aktarıldı.

Filistinli diplomat: Kabul edilemez

Filistin’in BM Misyon Temsilcisi Abdalrahim Alfarra, Politico’ya yaptığı açıklamada, BM’nin Gazze’nin kontrolünü ele almasının “kabul edilemez” olduğunu belirtti.

BM’nin görevinin sınırları korumak ve iki devletli çözüm için çalışmak olduğunu belirten Alfarra, bu belge konusunda Filistin yönetimi ile istişare yapılmadığını kaydetti.

Gazze’nin geleceği konusunda konuşulmadan önce şu andaki durumun konuşulması gerektiğini bildiren Alfarra, “Şu anda insanlarımızı nasıl korumamız gerektiği hakkında konuşmuyorlar.” eleştirisinde bulundu.

İsrail’in Gazze’yi işgalinde son durum

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanı başlattı.

İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310’dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığı duyuruldu.

İsrail: 239 vatandaşımız esir

Gazze Şeridi içerisindeki çatışmalarda da 50 İsrail askeri öldürüldü. İsrail’e göre, Kassam Tugayları’nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.

Gazze’deki hükümete göre 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde 4 bin 710’u çocuk ve 3 bin 160’ı kadın olmak üzere 11 bin 500 kişi öldürüldü.

Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 197 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu, Gazze’de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 74 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askeri öldü.

Kaynak

6555f33f94a3a938.jpg
Uncategorized

Ağustos ayından bu yana maçın nerede oynanacağı biliniyordu

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, Süper Kupa maçı hakkında “Sıcak para Suudi Arabistan’dan geldi. Kulüplerin de bu paradan yararlanmaları için teklife evet dedik” ifadelerini kullandı.

TFF'den Süper Kupa açıklaması: Ağustos ayından bu yana maçın nerede oynanacağı biliniyordu

ensonhaber.com


Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), geçtiğimiz sezonunun Süper Lig şampiyonu Galatasaray ile Türkiye Kupası şampiyonu Fenerbahçe arasındaki Süper Kupa’nın Suudi Arabistan’da oynanacağını duyurmuştu.

Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Süper Kupa’nın Türkiye’de oynanmaması üzerine verdiği tepkiler sonrasında TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’den yeni bir açıklama geldi.

“Ağustos ayından bu yana maçın nerede oynanacağı biliniyordu”

Radyospor’a konuşan Büyükekşi, anlaşmaları Ağustos ayında yaptıklarını söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

İki takımın da TFF’ye verdiği bir yetki var. TFF “Size ek gelir kazandırmak istiyoruz, var mısınız yok musunuz?” diye sorduk. Ali Koç da Dursun Özbek de ‘Varız’ dediler. Bunun üzerine teklif hazırlayan TFF, iki taraftan da vekalet aldı. İki kulüp, TFF’ye imza yetkisi verdi. O yüzden biz rahatız. “Bizden habersiz biz el kaldırmadık” diyemezler. Ağustos ayından bu yana maçın nerede oynanacağı biliniyordu.

“4 ülkeden ciddi teklifler vardı”

Başkan, sözlerine şu şekilde devam etti:

Almanya, İngiltere, Arabistan ve Azerbaycan’dan ciddi tekifler vardı. Almanya ile İngiltere üzerinde çok durduk. Güvenlik sorunu nedeniyle iki ülkeyi elemek zorunda kaldık. Orada bir taşkınlık olup güvenliği sağlayamayacağımızı söyledik, diğer taraflar da bunu garanti edemedi. İki ülke, Azerbaycan ve Arabistan kaldı. İki ülkenin arasındaki en iyi teklifi Arabistan verdi. Değişim içindeler. Dünyanın gözü orada. Dünyanın en iyi oyuncularını transfer ettiler. 2034 Dünya Kupası için milli takım oluşturmak için tura çıktılar. Genç oyuncuları aileleriyle Arabistan’a getirip bir milli takım oluşturmak istiyorlar. Dünya Kupası’nı kazanmak için bir takım oluşturmak istiyorlar. Kendi vatandaşları yapabilecekleri oyuncuları bulup 2034’te yer almak isteyen bir Arabistan var. O anlamda çalışmaları olduğu için bize yapılan en iyi teklif bu.

“İlerleyen günlerde netleşir”

4’lü turnuva projesinin bu sezon için olmadığını kaydeden Mehmet Büyükekşi, şu sözleri sarf etti:

Bu sene iki takım oynayacak. Dörtlü turnuvaya örnek İspanya’nın Kral Kupası var. İlerleyen günlerde netleşir.

“İki başkanın da bilgisi dahilinde kesinleşmiş bir tarih var”

Kulüpler, Süper Kupa’nın Ağustos’ta oynanacağını biliyorduysa neden iki kulüp Yüksek Divan Kurulu toplantılarında bu karar alındı?” sorusu üzerine Mehmet Büyükekşi şöyle konuştu

Ben de anlamadım. İki takımın da çok büyük sıcak paraya ihtiyacı var. Yüksek Divan Kurulu’nda Uğur Dündar’ın çağrısında yönetim ve başkan o gün el kaldırmadı. Galatasaray’da da başkan hariç yönetim ve divan kurulu üyelerinin karşı çıkması var. Başkan zaten olayı biliyor. Olayın içinde ve bu çalışmaları biliyor. Geldiğimiz nokta itibarıyla Süper Kupa, Arabistan’da 29 Aralık’ta oynanacak. İki başkanın da bilgisi dahilinde kesinleşmiş bir tarih var. Suudi Arabistan’da Süper Kupa yapılacak. Tek sorun 100. yıl. İnsanların tepkisi 100. yıl nedeniyle. 2024 Avrupa Şampiyonası’na katılarak yüzüncü yılı taçlandırdık. 2032 Avrupa Şampiyonası’nı Türkiye’ye alarak 100. yılı taçlandırdık. 100. yıl coşkusunu iki takımımızı yurtdışında oynatarak da taçlandırdık. TFF olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yaptık. Galatasaray ve Fenerbahçe hocalarının haberi var. Haberleri olmasına rağmen tek endişeleri iki maçı da kaybetme riskleri. Bir teknik direktör bir maçı kazanıp diğerini kaybederse fazla sorun olmaz. Ancak iki maçı da kaybeden teknik direktör için sorun olabilir. Bu anlamda Bu anlamda kulüplerin endişesi var.

“Dörtlü turnuva için 50-100 milyon eurolar var”

En iyi teklifin Suudi Arabistan’dan geldiğini hatırlatan Mehmet Büyükekşi, şu şekilde konuştu:

Sıcak para oradan geldi. Kulüplerin de bu paradan yararlanmaları için teklife evet dedik. Dörtlü turnuva için 50-100 milyon eurolar var. Sözleşme bedellerini söylemem doğru olmaz. 50-100 milyon Eurolar doğru. Ama artık dönüşü olmayan bir yoldayız. Bu saatten sonra değişmez.

Kaynak

6555f1947b467954.jpg
Uncategorized

Hadise makyajsız haline beğeni yağdı

Her yaptığı olay olan ünlü şarkıcı Hadise, bu defa makyajsız pozlarıyla adından söz ettirdi.

Hadise makyajsız haline beğeni yağdı

ensonhaber.com


Sahnesindeki ve kliplerindeki cüretkar sahneleriyle çok konuşulan ünlü
şarkıcı Hadise sosyal medya paylaşımlarıyla da gündeme geliyor.

Ünlü isim şimdi de makyajsız haliyle sosyal medyanın
gündemine oturdu.

Doğal halini takipçileriyle paylaşan Hadise’nin bu pozları
kısa sürüde binlerce beğeni ve yorum aldı.

‘Yaşlandıkça gençleşiyor’

Hadise’ye sosyal medyada; ‘Her haliyle mükemmel kadın’, ‘Yaşlandıkça gençleşiyor’ gibi
yorumlar yapıldı.

‘Bizde Bir
Kitap Tekrar Okunmaz’

Ünlü şarkıcı Hadise ile iş
insanı Mehmet Dinçerler, yaklaşık bir yıl aşk yaşadıktan sonra Mart 2022’de
nişanlanmış, iki ay sonra da Çırağan Sarayı’nda gerçekleşen sade bir törenle
evlenmişti. Sessiz sedasız nikâh masasına oturan ünlü çiftin mutluluğu
kısa sürdü. Ayrılık kararı ile günlerce konuşulan ünlü çift, beş ay süren
evliliklerini 1 Ekim 2022’de tek celsede bitirdi. Zaman zaman eski eşiyle
barıştığına dair hakkında haberler çıkan Hadise, bu iddialara ‘Bizde Bir
Kitap Tekrar Okunmaz’
diyerek cevap vermişti.

Kaynak

6555f0e8952d4115.jpg
Uncategorized

Hareketin Felsefi kitabında dünyaca ünlü sporcuların şaşırtan hikayeleri

Kitap, boksu sadece bir spor dalı olarak değil bir hayat görüşü olarak okumaya ve yaratacağı değişimi deneyimlemeye davet ediyoruz sizi.

Hareketin Felsefi kitabında dünyaca ünlü sporcuların şaşırtan hikayeleri

ensonhaber.com


Hayatımıza hareket katmak yalnızca sağlığımız için değil, özgüvenimiz için de son derece önemlidir. Üstelik bu kattığımız hareket bize ummadığımız kapılar açabilir, yaşamımızı geri dönülmez şekilde değiştirebilir. Dünyaca ünlü sporcuların yaşam öykülerinde bunun örneklerine sıkça rastlarız.

Bu hikayelerin derinine indiğimizde ise yaşamın içindeki gerçek kahramanların farkına varırız. Bu gerçek kahramanların sadece bireysel başarıya ulaşmaya değil, başkalarına yardım etmeye ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye de çabaladığını görürüz. Hareketin Felsefesi’nde bu kahramanların gerçek hikayelerini okuyacaksınız.

İlham veren hikayeler

Hareketin Felsefesi, çocukların ve gençlerin sporla tanışmalarına, sporla olan ilişkilerini dönüştürmelerine ve potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı olacak bir kitap. Onların sağlığını, özgüvenini ve disiplinini geliştirmelerine katkıda bulunurken, aynı zamanda onlara hayatta her şeye ulaşabileceklerine dair ilham verecek yaşanmış hikayeler de barındırıyor.

Şampiyonların tesadüfleri

Dünya Halter Şampiyonu Naim Süleymanoğlu’nun üniversitede halter dersinden kaldığını, Muhammed Ali’nin boksa, çalınan bisikleti yüzünden tanıştığı bir polis memuru sayesinde başladığını, çetelerin yetiştirdiği bir suç makinesi olan Mike Tyson’ın boksa başlamadan önce sabıka kaydının sayfalarca uzunlukta olduğunu biliyor muydunuz?

Sayfa: 160

Farklı ve yeni bakış açıları

Boksör, Milli Takım Antrenörü ve Uluslararası Antrenör Furkan Derbazlar, sporun çocuklar ve gençler üzerinde yarattığı mucizevi değişimleri, insan ve toplum üzerindeki muazzam gücünü, karakter gelişimi üzerindeki etkisini ve dünyaya bakış açısında yarattığı geniş açıyı, bu kitabında örneklerle açıklıyor.

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com

Kaynak

6555ef12bc58f486.jpg
Uncategorized

Guy Finler’in Duaların Kayıp Sırları kitabında insanın içine olan yolculuğu

Modern çağın mistik filozoflarından kabul edilen, dünyaca ünlü bir yazar ve ruhani eğitmen olan Guy Finley’in yeni kitabı Duaların Kayıp Sırları, okurlara yeni bir rehber sunuyor.

Guy Finler'in Duaların Kayıp Sırları kitabında insanın içine olan yolculuğu

ensonhaber.com


Bu kitabı okuduktan sonra yeni ve daha yüce bir iç farkındalığın ışığında Hayat’ın ta kendisi olan hayattaki tek ilişkiye yönelik seçim yapmaya ve gerçekten dua etmeye başlayarak kendi içinizde kendinize uyanacaksınız.

Kitaptaki anlayışlar ve uygulamalarla bilinçsiz şekilde kalıcı olmayan iç ilişkilere yönelmenin ruhani uykusunda olduğunuzu fark edecek ve uyanmanız gereken bu uykunun sizden daha büyük bir güç olmadığını anlayacaksınız.

Şimdiye kadar milyarlarca kişi hayatın gerçek anlamını anlamadı. Daha hızlının Daha Yüce olmadığını, daha çok olanın Daha Derin olmadığını, kurnazlığın Zekâ olmadığını ve heyecanın Sevgi olmadığını henüz keşfedemediler.

Tanrı’nın size kalbiniz kadar yakın olduğunu görmek ve bambaşka bir hayata uyanmak için eşsiz bir rehber…

Hakikat bizden bilerek saklanmaz. Eğer Yaradan’ı hayatlarımızda hissetmiyorsak, sebebi biziz. Yaratıcı ilke her yerde kendini gösterir, o esen her meltemde, her çiy damlasında ve dalgaların hareketindedir…

Peki ama onu neden algılayamayız?

Bize engel olan nedir?

Hayatımız ve dünya

Türkiye’de yüz binlerce okura ulaşmayı başaran Guy Finley bu kitapla bizi kendi sınırlı dünyamıza hapseden düşünce duvarlarını yıkıyor. Çoğu insan için sadece eksik olan şeyi istemek olarak görülen duanın şimdiye dek keşfedilmeyen gücüyle tanıştırıyor. Öz uyanış uygulamalarıyla bizleri sıradan dünyadan alıp asıl gerçeğin kalbine ulaştırıyor.

Sayfa: 168

Kalbimiz kadar bize yakın olan gerçek

Hayatımız bu dünya içinde devam eden yorgun bir yürüyüşten ibaret değildir. Her birimiz, sadece iyiliğimiz için olan ve anbean gerçekleşen Büyük Görünmez İstek’in birer parçasıyız. Yalnız değiliz ve unutulmadık. Samimi bir duayla içsel gözlerimizi açabilir ve bize kalbimiz kadar yakın olan gerçeğe uyanabiliriz.

Guy Fınley

Yazar hakkında…

Guy Finley, dünya çapında bilinen, kâr amacı gütmeyen öz farkındalık okulu Life of Learning Foundation’ın kurucusu ve direktörüdür. Otuz yıldır bireylerin yaşamlarında tavizsiz özgürlük bulmalarına ve kendilerini gerçekleştirmeyi sürdürmelerine yardımcı olmaktadır.

Finley, çağların bilgeliğini damıtarak herkese erişilebilir hale getiren bir ruhani öğretmendir. Bir modern çağ ustası olan Finley, Özgürleşebilmek-Özgür Olma Cesareti, Korkusuzca Yaşayabilmek, Vazgeçebilmek dahil olmak üzere kırktan fazla sayıda kitabın ve eşsiz ses kaydının çok satan yazarıdır.

Bununla birlikte, Omega Institute, Kripalu ve diğer önemli ruhani merkezlerde düzenli olarak atölye çalışmaları ve yoğun çalışma programları yapmaktadır.

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com

Kaynak

6555edb514174165.jpg
Uncategorized

Fiyatları gören en yakın BİM’e koşuyor

BİM, 17 Kasım tarihinden itibaren satışa sunulacak aktüel ürünler kataloğunu yayınladı. İşte 17 Kasım tarihlerinden itibaren BİM mağazalarında bulunacak aktüel ürünler..

BİM'den fırsat dolu indirimler: Fiyatları gören en yakın BİM'e koşuyor

ensonhaber.com


BİM mağazalarında her hafta düzenli olarak satışa sunulan aktüel ürünler vatandaşlar tarafından yakından takip ediliyor. 17 Kasım Cuma günleri olmak üzere aktüel ürünler satışa sunuluyor.

Mağazalarda sürekli olarak satışı olmayan bu aktüel ürünler uygun fiyatları ile vatandaşlar tarafından ilgi görüyor.

İndirimli ürünler, sınırlı stok nedeniyle büyük ilgi görüyor ve hızla tükeniyor.

BİM mağazalarının 17 Kasım Cuma gününden itibaren satışa sunulacak aktüel ürün katalogları yayınlandı.

Peki BİM aktüel ürünler kataloğunda bu hafta hangi ürünler yer alıyor? İşte 17 Kasım Cuma günü satışa çıkacak ürünlerin yer aldığı BİM aktüel ürünler kataloğu..

17 Kasım BİM aktüel ürünler kataloğu

Kaynak