AA & Ensonhaber

Doğumundan bir ay sonra belinde oluşan sıvının hastanede ameliyatla alınması sırasında omurilik sinirlerinin zarar görmesi sonucu zaman içinde yürüme ve görme yetisi azalan 33 yaşındaki Hakan Zengin, 12 yaşından beri tekerlekli sandalyeyle yaşıyor.

Atatürk Üniversitesi Spor Yönetimi ön lisans programı ikinci sınıf öğrencisi Zengin, yaşadığı Güneyyayla köyünde vücudunun üst kısmını güçlendirmek için ilk olarak halterle ilgilendi.

Önce halter sonra atletizm

Aydın’ın Nazilli ilçesinde 19 Mart’ta Türkiye Halter Federasyonunca düzenlenen Bedensel Engelliler Türkiye Şampiyonası’nda 59 kiloda kaldırdığı 117 kiloyla Türkiye 2’ncisi olan Zengin, bu başarısının ardından spora daha da merak duymaya başladı.

Ardından atletizme de yönelen Zengin, İzmir’de 30-31 Ekim’de Cumhuriyet’in 100. yılı anısına düzenlenen Turkcell Bedensel Engelliler Türkiye Şampiyonası’nda disk ve gülle atma müsabakalarında birinci olarak iki altın madalya elde etti.

Olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil etmek istiyor

Sporda hedeflerini tek tek gerçekleştiren Zegin’in asıl hayali, milli takıma seçilip Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil etmek.

Para sporcusu Hakan Zengin, halter müsabakalarının yılda bir defa düzenlenmesi nedeniyle, “Yetmez.” diyerek atletizme de başladığını söyledi.

Merkeze 22 kilometre uzaklıkta bulunan küçük bir köyde yaşadığını aktaran Zengin, stadyumdaki antrenmanlara her zaman gidemediğinden evinin önündeki sokakta halter ağırlıklarını gülle ve disk gibi atarak müsabakalara hazırlandığını aktardı.

İki defa stadyumda antrenörle teknik çalıştıktan sonra İzmir’deki şampiyonaya Burdur Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü sporcusu olarak katıldığını dile getiren Zengin, “F55 kategorisinde yarışarak dört kiloluk gülleyi 6 metre 3 santimetreye, diski de 17 metre ye attım.” dedi.

“Spor benim için bir tutku”

Madalyaları Cumhuriyet’in 100. yılında kazanmanın ayrı bir gururunu yaşadığını vurgulayan Zengin,

Engellilerin neler yapabileceğini, engel tanımayacağını bir kez daha gösterdim. İçimde hep futbol oynamak vardı. Madem futbol oynayamıyorum, o zaman ben de başka spor dallarına yöneldim. Spor benim için bir tutku. Spor sayesinde bir organ kazandım. Nefes alma gibi bir şey oldu benim için.

ifadelerini kullandı.

Avrupa uluslararası yarışmalarda ve paralimpik oyunlarında yarışma hayalinin içinde her geçen gün büyüdüğüne dikkati çeken Zengin, şöyle konuştu:

Hayallerimi bir gün gerçeğe dönüştüreceğime inanıyorum. Bu heyecan ve coşku benim içimde var. Kim ne derse desin, ben bunu yapacağım. İmkansızlıklara rağmen bunu yapacağım. Şu ana kadar bunu gösterdim, göstermeye de devam edeceğim. Yeni bir hikaye yazacağım. Yaşadığım, nefes aldığım sürece bir kutup yıldızı olmak için mücadele edeceğim. İlk hedefim milli takıma seçilmek. Bunun için daha bilinçli, teknik ağırlıklı bol bol çalışacağım. Milli takıma seçilmek istiyorum. Kürsüye çıkıp İstiklal Marşı’mızı dinleteceğim. Daha sonraki hedefim de küçük, güzel şehrime, Burdur’uma bir olimpiyat madalyası getirip, neler yapabileceğimi göstermek.

Çoban: “Daha iyi yerlere gelecek”

Atletizm antrenörü Armağan Çoban, Hakan Zengin’in haftada en az iki kez Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün tesislerine getirilebilmesi halinde, daha iyi başarılar elde edeceğine inandığını vurguladı.

Zengin’in para sporlarda gelecek vadeden bir sporcu olduğuna değinen Çoban,

Hakan, ‘Ben yapacağım, başaracağım’ diye buraya geldi. Milli takıma da seçilirse, uluslararası müsabakalarda derece elde edeceğine inanıyorum. Daha iyi yerlere gelecek çünkü çok azimli, istekli bir sporcu.

ifadelerini kullandı.

İHA

Rize’de 11 yaşındaki B.Ç. isimli çocuk yürüyüş yapmak amacıyla ailesiyle birlikte sahilde geziyordu.

Aniden dengesini kaybeden çocuk, 3 metrelik duvardan denize düştü.

Olay nedeniyle ailesi ve çocuk büyük bir korku yaşadı.

Yüzerek kendini kurtardı

B.Ç., panik halinde yüzerek dolgu zeminindeki beton blok üzerine çıktı.

Karaya çıkamayan çocuk, bir süre deniz polisini beklemek zorunda kaldı.

Ekipler harekete geçti

Kıyıda mahsur kalan B.Ç.’nin kurtarılması için, ailesi ve çevredekiler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi.

İhbar üzerine bölgeye deniz polisi ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Sağlık durumu iyi

Deniz polisinin getirdiği botla kıyıya yanaşan B.Ç., ambulansla Rize Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Tedbir amaçlı kontrolden geçirilen çocuğun sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

O anlar kamerada

Çocuğun kurtarılarak karaya çıkarıldığı o anlar kameralara yansıdı.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

AA & Ensonhaber

Doğu Anadolu’daki illerde erken doğumla dünyaya gelen bebekler, 3 yıl önce hizmete giren Erzurum Şehir Hastanesi’nin Yenidoğan 2. ve 3. Düzey Yoğun Bakım Üniteleri’nde tedavi ediliyor.

Yapılan tetkik ve tahlillerin ardından bebeklerden hayati tehlikesi olanlar, kuvözlerde yaşam destek cihazlarına bağlanıyor, biraz daha iyi durumda olanlara ise planlanan tedaviyle hayata tutunduruluyor.

Minikler, kuvözlerde 7/24 takip ediliyor

Ünitelerde görevli 20 doktor, 100 hemşire ve 30 personel, 600-700 gram olan prematürelerin yanı sıra çeşitli hastalıkları olan yeni doğmuş bebeklere özenle bakıp kuvözlerde 7/24 takip ediyor.

Bebeklerin banyo, bakım ve beslenmelerini titizlikle yapan görevliler, bu süreçte temizlik ve hijyeni ön planda tutuyor. Birimde, belirli aralıklarda bebeklerini emziren annelere, hemşire ve doktorlarca eğitimler de veriliyor.

Tedavilerin ardından genel durumu düzelip 2 kiloyu aşan ve anne-bebek uyum odalarında bir süre gözlemlenen bebeklerin tedavileri, annelerinin kucağına alıp eve götürmesiyle son buluyor.

Sağlıkçıların, bebekleri sağlıklı şekilde annelerinin kucağına vermek için gösterdiği zorlu ve bir o kadar heyecanlı çaba görüntülendi.

“3 yılda 10 bin bebeğe hizmet verdik”

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi sorumlusu Prof. Dr. Hasan Kahveci, AA muhabirine, yenidoğan bebekleri hastalık durumuna göre tedaviye aldıklarını söyledi.

Çalışmalarından bahseden Kahveci,

3 yılda 10 bin bebeğe hizmet verdik. Hayati tehlikesi olanları hemen makinelere bağlıyor, olmayanlara tedavi planlıyoruz. Bebekler akut tedavileri bittiğinde ve büyüme aşamasına geçtiklerinde, sadece oksijen aldıklarında veya oksijen ihtiyaçları bitip beslenmeye başlayarak 2 kiloyu geçtiğinde anneleriyle kalacakları uyum odalarına alıyoruz.

dedi.

Kahveci, ünitelerinde hali hazırda 77 yatak bulunduğunu belirterek, daha fazla yatak sayısıyla da hizmet edebilecek kapasitede olduklarını dile getirdi.

Doktor, hemşire ve personelin bebeklere anne ve babası kadar şefkat gösterdiğini vurgulayan Kahveci, şöyle konuştu:

Bir anne, baba nasıl bebeğine şefkat gösteriyorsa hemşirelerimiz, doktorlarımız da kendi çocukları gibi buradaki bebekleri şefkatle bakıp büyütüyor. Bu bebekler şefkatle büyüdüğü için ileride daha iyi ve sağlıklı oluyor. Birimde aynı anda 90’a yakın bebeğe bakıyoruz. Hastanede hemen hemen tüm yan dallar mevcut. 600, 700 gramlık, 23-24 haftalık bebekleri takip edip büyütüyoruz. Hemen hemen her ay buradan 600-700 gramlık bebekleri sağlığına kavuşturup evine göndermeye başladık.

Kahveci, bazı bebeklerin tedavisinin 2 gün, bazılarının ise 200 güne kadar sürdüğünü belirterek, 3 saatte 1 annelerin bebeklerinin yanına geldiğini, zaman zaman ise dede ve ninelerin torunlarını görmesine olanak sağladıklarını aktardı.

“Allah razı olsun çocuğuma anne şefkatiyle baktınız, demeleri bize yetiyor”

Yenidoğan hemşiresi Fulya Göktaş ise bebeklere, kendi çocukları gibi davrandıklarını vurgulayarak,

600 grama da tombik bebeklere de aynı şefkatle bakıyoruz. Amacımız hiçbir bebeğin yatmaması ama elimize gelen bebeğe anne şefkatiyle bakıyor, tedavisini yapıyoruz. Bebeği anneye verdiğimizde ‘Allah razı olsun çocuğuma anne şefkatiyle baktınız’ demeleri bize yetiyor.

dedi.

Anne Pınar Akbulut da geceden beri emziremediği bebeğini, hemşirelerin eğitimiyle emzirmeye başladığını ifade etti.

Akbulut, “Biz uyuyoruz, hemşireler bebeklere bakıyor, tedavilerini yapıyor. Daha ne isteriz, hepsine ayrı ayrı teşekkür ederiz. Hastane hizmetlerinden çok memnunuz.” şeklinde konuştu.

Kemile Demir de 15 gün yoğun bakımda kalan bebeklerini sağ salim kucağına alıp eve gitmenin mutluluğunu yaşadığını anlatarak, “Bebeğimizi önce Allah’a sonra doktorlara emanet ettik. Onların sayesinde çok mutluyuz. Burada bebeğimize anneden daha üstün baktılar.” diye konuştu.

Başhekim Doç. Dr. İbrahim Hakkı Tör de bölge halkı için oldukça önemli bir ihtiyacı karşılayan tam donanımlı Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde her türlü ekipman ve tıbbi malzemenin vatandaşın hizmetine sunulduğunu anlatarak,

Ebeveynler hekimlerin tavsiye ve uyarılarını dikkate almalı. Yenidoğan birimlerindeki kuvöz, vantilatör cihazları gibi yaşam destek ekipmanları ve tecrübeli hekim kadrosuyla bebek ölümlerinin ciddi oranda önüne geçiliyor.

dedi.

ensonhaber.com

Dünya, 1 ayı aşkın süredir İsrail-Filistin savaşını yakından takip ediyor.

Sert müdahalelerini acımasızca sürdüren İsrail ordusu, gece-gündüz demeden sivillerin olduğu hedefleri vuruyor.

Hastaneler, camiler ve kiliseler bombardımana uğrarken, Gazze’de halk için güvenli bir alan kalmadı.

Son olarak Şifa Hastanesi’ne saldıran İsrail, çok sayıda hasta ve bebeklerin ölümüne neden oldu..

Saldırı altında Gazze’de hayat adeta durdu..

Gazze’de tüm telefon ve internet hizmetleri kesildi

Filistin Telekomünikasyon Şirketi Paltel ve Jawwal, bölgedeki tüm internet ve telefon hizmetleri kesildiğini duyurdu.

ensonhaber.com

Polatlar davasında her geçen gün yeni detaylar ortaya çıkıyor.

Yaşantıları ile dikkat çeken Dilan Polat ve Engin Polat’ın, lüks villalarından cezaevine düşme serüveni gündem konuları arasında.

Polatlar ve ailelerinden birçok kişinin de içlerinde bulunduğu 14 şüpheli 5 Kasım günü tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet” suçlarından başlatılan soruşturmayı yürütüyor.

Davanın kilit ismi itirafçı olacak

Davanın kilit olarak nitelendiren ve tutuklu bulunan bir isim de Ahmet Gün.

Gazeteci Murat Ağırel’in paylaşımına göre, çiftin avukatı olan Ahmet Gün, savcılığa verdiği ifadesinde etkin pişmanlık yasasından yararlanmak istediğini paylaştı.

Buna göre Ahmet Gün, itirafçı olacak.

Ahmet Gün kimdir, dava ile alakası nedir?

Dilan ve Engin Polat çiftinin devam eden soruşturmasında dosyanın kilit isimlerinden birisi olan Ahmet Gün şirketlerin mali müşaviri.

MASAK raporuyla ortaya çıkan detaylara göre Polat ailesinin şirketlerine 5 ayrı şirket sahte fatura kesmişi.

Bu şirketlerden biri de BYZ Gün Güzellik Kozmetik İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi oldu.

Aynı zamanda bu şirketin kurucu sahibinin ise Ahmet Gün’ün kızı olan B.N.G. olduğu ortaya çıktı.

Bir diğer yandan Ahmet Gün ile ilgili ortaya atılan bir iddia da şoföründen geliyor.

Buna göre, “Ahmet Gün farklı kişiler adına paravan şirketler kurdu. Rüşvetle vergi borçlarını sildirdi” ifadesi verildi

Etkin pişmanlık yasası

Tüm bunların yanında “etkin pişmanlık” yasası akıllarda soru işareti oluşturdu.

Peki bu ne anlama geliyor?

Türk Ceza Kanunu sisteminde iki yöntemle etkin pişmanlık hükmünden yararlanarak ceza indirimi almak mümkündür.

Suç ortakları bildirerek, suçun ortaya çıkması sağlanır

İlk yöntem, yargılanan kişinin, soruşturma aşamalarında suç ortaklarını, suça yardım eden kişileri, azmettirenleri savcılığa veya mahkemeye bildirerek suçun ortaya çıkmasını ve suç faillerinin cezalandırılmasını temin etmesiyle etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak ceza indirimi alır.

Bir diğer yöntem ise şöyle;

İşlenen suç nedeniyle mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin etme suretiyle giderilmesi halinde sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak ceza indirimi alır.

İHA

Isparta’da hırsızlık olayı yaşandı.

İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Hırsızlık Büro ekipleri iki iş yeri ve kurumdan hırsızlık, bir bisiklet hırsızlığı ve bir ikametten hırsızlık yapıldığı ihbarı üzerine çalışma gerçekleştirdi.

Ekipler tarafından incelenen güvenlik kamerası kayıtlarıyla iş yerinden hırsızlık yapan şüphelinin F.T., bisikleti çalan şüpheli şahısın M.Y. olduğunu belirlendi.

Hırsızlar tutuklandı

2 şahıs düzenlenen operasyon sonucunda gözaltına alındı.

Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 2 şahıs, çıkarıldıkları sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

O anlar kameraya yansıdı

Öte yandan, çeşitli hırsızlık suçuna karışan 7 şüpheli hakkında da adli işlem başlatılırken, şahısların hırsızlık yaptığı anlar iş yeri ve apartmanın güvenlik kameralarına yansıdı.

Görüntülerde şüphelilerden birinin iş yerindeki kasa kısmına gelerek yazar kasadan paraları aldığı, diğer şüphelinin ise apartmanın bodrum katına inerek bisikleti götürdüğü görülüyor.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

İHA

Titreme ile denge ve koordinasyon güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösteren ve dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen Parkinson hastalığına umut olabilecek bir buluşa imza atıldı.

İsviçreli bir firma, omuriliğe yerleştirilerek bacak kaslarını harekete geçiren ve hastaların yeniden yürümesini mümkün kılan bir nöroprotez geliştirdi.

İlk denemede başarılı sonuç

25 yıldır Parkinson hastası olan 63 yaşındaki Marc Gauthier’e Lozan Üniversite Hastanesi’nde (CHUV) takılan nöroprotez, ilk denemede başarılı sonuç verdi.

5 kilometre yürüyebiliyor

Rehabilitasyon sürecinin ardından zorluk yaşamadan 5 kilometre yürüyebildiğini açıklanan Gauthier’in sandalyesinden kalkabildiği, merdivenleri kendi başına çıkabildiği ve asansöre binebildiği açıklandı.

CHUV’da sinir bilimi profesörü olan Gregoire Courtine, omuriliğine iletilen elektriksel uyarıların Gauthier’in yürümesini sağladığını söyledi. Courtine, çok sayıda kişinin bu yöntemden faydalanabileceğine inandıklarını da sözlerine ekledi.

Parkinson, yürümeyi imkansız hale getiriyor

Beyindeki nöronlarda işlev bozukluğu sonucu ortaya çıkan, kronik ve artan hareket bozukluklarına yol açan Parkinson, ileriki evrelerinde hastaların yürüyemez hale gelmesine neden oluyor.

Genelde 60 yaş ve üstü kişilerde görülen hastalık, nadiren genç bireylerde de ortaya çıkabiliyor. Dünya genelinde yaklaşık 10 milyon Parkinson hastasının olduğu biliniyor.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

İHA

Çanakkale’nin Çan ilçesinde Serhat Çetin’in kullandığı motosiklet, B.B. idaresindeki kamyona arkadan çarptı.

Kazayı gören diğer sürücüler durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi.

Olay yerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan motosiklet sürücüsü Çetin, ambulansla Çan Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Kurtarılamadı

Genç sürücü yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Sürücü gözaltına alındı

Polis kazayla ilgili inceleme başlatırken, kamyon sürücüsü gözaltına alındı.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

DHA

Fenerbahçe’nin yıldız oyuncusu Cengiz Ünder, A Milli Futbol Takımı’nın Almanya ve Galler ile oynayacağı maçların kadrosundan çıkarıldı. Sakatlıktan yeni çıkan tecrübeli kanat oyuncusunun milli arada tam olarak hazır hale gelmesi için bu kararın alındığı öğrenildi.

Bugün milli takım kafilesiyle Berlin’e götürülmeyen Cengiz Ünder, Samandıra’ya dönerek hazırlıklarına takımıyla birlikte devam edecek.

Takımın yanında olmak için çağrıldı

Antalyaspor maçında yaşadığı sakatlık sonrasında bir süre sahalardan uzak kalan ve Adana Demirspor maçına sonradan dahil olan Cengiz Ünder, hem teknik direktör Montella ve teknik heyet ile birlikte çalışma ortamını görmek, hem de kaptanlardan birisi olması sebebiyle takımın yanında olması için kadroya dahil edilmişti.

Milli aradan sonra hazır olacak

Ünder, son maçlar öncesinde de A Milli Takım’ın EURO 2024’e katılmayı garantilemesi nedeniyle kadrodan çıkartıldı.

Çalışmalarını Sarı-lacivertli kulüpte sürdürecek olan deneyimli futbolcunun, milli aranın ardından yüzde yüz hazır olması bekleniyor.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

İHA

Muğla’nın Seydikemer ilçesinde korkunç bir saldırı meydana geldi.

29 yaşındaki Mustafa Sazboğaz ile 26 yaşındaki eşi Merve Sazboğaz şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma aşamasındaydı.

Boşanmayı kabul edemeyen Mustafa Sazboğaz, eşinin ailesinin yaşadığı eve geldi.

Eşinin aile evini bastı

Öfkeden deliye dönen Sazboğaz, pencereden eve girip, eşinin annesi, babası ve eşini önce darp etti, ardından bıçaklayarak olay yerinden uzaklaştı.

Yaralılar hastaneye kaldırılıp tedavi altına alındı.

Şüpheli Mustafa Sazboğaz, olayın ardından jandarma tarafından yakalanarak gözaltına alındı.

“Kasten öldürmeye teşebbüs”

Sazboğaz, emniyetteki işlemlerin ardından, nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanıp cezaevine konuldu.

Mustafa Sazboğaz için, ‘Konut dokunulmazlığını ihlal’, ‘Mala zarar verme’, ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ ve ‘eşi kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘kadına karşı kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlarından dava açılarak 3 kez müebbet hapis cezası istendi.

“Kendi annem babam gibi seviyordum”

Tutuklu sanık duruşma esnasında kendisini şu sözlerle savundu:

Kızımı görmek istemiştim. Hatta Aydın Aile Mahkemesi’ne de başvurdum. Boşanmak istemiyordum. Ben o gün onlar benim kayınvalidem, kayınbabam olsa da annem, babam gibi sevdiğim için evlerine gittim. Böyle bir olay olduğu için çok pişmanım. Kendilerinden ayrı ayrı özür diliyorum. Tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum.

“Hafızası silinmiş gibi”

Tutuklu sanığın avukatı Bülent Demen ise müvekkili için şu ifadeleri kullandı:

Müvekkilim olaydan bu yana hafızası silinmiş gibiydi. Kendisini cezaevinde 6-7 kez gördüğümde hep sıkıntılıydı. Cezai ehliyetinin yaptığı eylemin ağırlığına uygun olmadığı aşikar. Çocuğunu görmeye gittiğinde hakaretlere uğramış, saldırıya uğramış. Bu yüzden gözü kararıp olayı bu noktaya getirmiş.

43 yıl hapis cezası

Fethiye 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında mahkeme heyeti tutuklu sanık Mustafa Sazboğaz’ın toplamda 43 yıl 4 ay hapis cezası almasına karar verdi.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)