Keles ilçesinde taziye yakınlarını taşıyan otobüs ile otomobil çarpıştı. Kazada 1 kişi hayatını kaybederken, 3 kişi de yaralandı.
İHA
Bursa’da Keles ilçesi, Güneybudaklar mevkiinde Baraklıya taziye için vatandaşları taşıyan otobüs sürücüsü Necdet Ö., ters şeritten gelen Kadir S. idaresindeki otomobil ile çarpıştı.
Yağışlı havanın etkisiyle meydana gelen kazada yolcuları taşıyan otobüs yan devrilirken, otomobil ikiye bölündü.
Bir kişi hayatını kaybetti
İhbar üzerine bölgeye çok sayıda 112 Ekibi sevk edilirken, feci kazada otobüste bulunan Abdullah Öz hayatını kaybetti, İbrahim Ç., Kadir S. ile Yusuf A. yaralandı.
Soruşturma sürüyor
Kazanın yağışlı hava sebebiyle yaşandığı belirtilirken, jandarmanın soruşturması sürüyor.
Öğle saatlerinde Kağıthane ilçesinde de etkili olan şiddetli yağışların ardından 4 katlı binanın arkasında bulunan istinat duvarı çöktü. Bölge halkı, “Her yağmurda buralar su içinde kalıyor” dedi.
DHA
İstanbul’un Kağıthane ilçesinde hareketli anlar yaşandı.
Meteorolojinin uyarılarının ardından kentte sabah saatlerinden itibaren yağmur etkili olmaya başladı.
Birçok yerde yağış nedeniyle çökme ve su baskınları yaşandı. Talatpaşa Mahallesi Sultan Şah Sokak’ta da saat 12.00 sıralarında 4 katlı bir binanın arkasında bulunan istinat duvarı çöktü.
Ölen ya da yaralanan olmadı
İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri, çökmenin yaşandığı alana güvenlik şeridi çekerek önlem aldı.
Zabıta ekiplerinin de çalışma başlattığı olayda ölen ya da yaralanan olmazken, binanın zemin katındaki evde hasar meydana geldiği görüldü.
“Her yağmurda buralar su içinde kalıyor”
Yan apartmanda oturan Birol Cigaoğlu, “Arkadaki binanın çatı suyu bizim binanın arkasına akıyor ve bu yağmur suları birikip göllenme oluyor. Yan binanın arkasında istinat duvarı çöktü. Bu olay her iki binayı da riske sokuyor. Her yağmurda buralar su içinde kalıyor. Arkadaki binanın çatısındaki giderlerin düzgün bağlanması lazım. Yoksa her yağmurda bu sorun devam eder.” dedi.
Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın eski teknik direktörü Christoph Daum, Almanya’da A Milli Takım’ı ziyaret etti.
DHA
Türkiye’de Beşiktaş ve Fenerbahçe ile şampiyonluk yaşamış, bir dönem Bursaspor’da da görev yapmış Alman teknik adam Christoph Daum; A Milli Takımı, Berlin’de kamp yaptığı otelde ziyaret etti.
TFF Milli Takımlar Sorumlusu Hamit Altıntop ile bir süre Türk ve Avrupa futbolu hakkında görüşen Daum, daha sonra teknik direktör Vincenzo Montella ile bir araya geldi ve yeni görevinde başarılar diledi.
Montella, görüşme sonunda Daum’a milli futbolcuların imzaladığı A Milli Takım forması hediye etti.
Kanser tedavisi görüyor
Hatırlanacağı üzere Christoph Daum, geçtiğimiz yıl kansere yakalandığını ve tedavi gördüğünü açıklamıştı.
Galatasaray’ın Leipzig’den kiraladığı Angelino için Almanya’dan üzücü haber geldi. Oyuncu 3 maç daha oynarsa sarı-kırmızılılar 6 milyon euroyu ödemek zorunda kalabilir.
ensonhaber.com
Galatasaray’da sezon başında RB Leipzig’den büyük umutlarla kiralanan İspanyol sol bek Angelino için çarpıcı bir gelişme yaşandı.
“20 maç oynarsa parayı alırız”
Alman basınından Bild’in haberine göre; Angelino’nun performansından memnun olmayan Galatasaray, oyuncunun sözleşmesinde yer alan “20 maç oynarsa 6 milyon euroluk satın alma maddesi zorunlu hale gelir.” maddesini kaldırmak için RB Leipzig ile görüşmelerde bulunuyor. Ancak RB Leipzig yönetiminin, yapılan sözleşmeden taviz vermeyi asla düşünmediği ve 6 milyon euroluk maddenin gerçekleşmesi halinde parayı almak istediği yazıldı.
Sezon sonuna kadar oynamayabilir
Buna karşın Galatasaray ile Leipzig Sportif Direktörü Rouven Schröder arasındaki görüşmelerin sürdüğü kaydedilirken, Galatasaray’ın Angelino’yu sezon sonuna kadar oynatmama fikrini dahi kenarda tuttuğu ifade edildi.
17 maçta 1 gol 1 asist
Bu sezon Galatasaray formasıyla 17 maça çıkan 26 yaşındaki oyuncu, bu maçlarda 1 gol 1 asistlik performans sergiledi.
Sabah saatlerinden itibaren il genelinde etkili olan şiddetli yağmur, esnafı mağdur etti. Duruma tepki gösteren ve 20 bin liradan fazla zararı olduğunu söyleyen vatandaş, “Her sene bu sıkıntıyı yaşıyoruz” dedi.
İHA
İzmir’de sağanak yağış nedeniyle cadde ve sokaklar göle döndü.
Her yağmur sonrası benzer manzaraların ortaya çıktığı kentte, ev ve iş yerlerini su bastı.
Kısa sürede hayatın felç olduğunu bölgede, ortalama 58,5 kg yağış düştü.
Esnafın yağmur çiledi
İtfaiye ve belediye ekipleri ile birlikte gerek bina görevlileri gerekse de iş yeri sahipleri baskına neden olan suların tahliyesi için çalışmalar yürütüyor.
Konak ilçesi İnönü Caddesi’nde bulunan birçok binanın bahçesi ile yine çok sayıda iş yerinde sağanak yağış sonrası su baskınları meydana geldi.
“20 bin liradan fazla zararım var”
Bulunduğu binanın bahçesi su basan ve iş yerinde de su baskını nedeniyle zarar meydana gelen kıyafet mağazasının işletmecisi Ertuğ Kenan Erduran, “Biz her sene bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Şu an 15-20 bin liradan fazla zararım var. Erkenden müdahale etmemiş olsaydım şu an benim zararım daha da fazla olacaktı. Kim karşılayacak zararı mı? Yazık yani.” dedi.
“Daha köklü bir çözüm bekliyoruz”
Oğlunun işlettiği çiğ köfte dükkanını su basan baba Altan Yenice ise “İzmir bunu her zaman yaşıyor. Biz de bölge sakinleri, dükkan sahipleri olarak maalesef gene bu olumsuz hava şartlarından büyük şekilde zarar gördük. Sağ olsunlar, itfaiyeci arkadaşlar biraz evvel geldi dükkandaki tahliye işlemlerimizi yaptık. Ama bu devamlı yaşanan bir olay. Onun için ilgililerin gerekli tedbirleri almasını istiyoruz. Olay olduktan sonra onların da yapacağı bir şey yok ama gerekli önlemleri de almaları gerekiyor. Biz bunları, bu sıkıntıları maalesef devamlı yaşıyoruz. Artık bundan sonra daha köklü bir çözüm bekliyoruz ilgililerden.” diye konuştu.
İBB’ye tepki
Ayrıca, bina bahçeleri su basan vatandaşlar ile iş yerlerini su basan esnaflar yaşanan olaydan dolayı İzmir Büyükşehir Belediyesine tepki gösterdi.
Öte yandan, bir iş yerinde meydana gelen su baskını esnaf tarafından cep telefonu kamerasıyla kayda alınırken, Fahrettin Altay bölgesinde de sağanak yağışla birlikte etkili olan kuvvet rüzgarda bir ağaç park halindeki otomobilin üzerine devrildi.
Almanya dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil” dedi.
ensonhaber.com
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya ziyaretinin dönüşünde uçakta açıklamalarda bulundu.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarının ardından Gazze’deki altyapıyı yeniden inşa edeceklerini belirten Erdoğan, yeni anayasa isteğini de tekrarladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi için yüzde 50+1 şartının değişmesinin “isabetli olacağını” söyledi.
“50+1 değişmeli, en çok oy alan kazanmalı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
50+1 şartının değişmesi konusunda aynı fikirdeyim, isabetli olur. Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi halinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz ve yanlış yollara da sevk etmez. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa… Bundan sonra kim bilir daha neler çıkar? Ama oy sayısı itibarıyla “en fazla oyu alan aday seçilir” denildiği zaman seçim hızlıca tamamlanır. Diğer yandan Mevcut anayasamızın satır aralarında darbeci zihniyetin ruhunun dolaşıyor olması bizleri en çok rahatsız eden konu. Ayrıca dünya 1980’li yıllardan bugüne çok değişti. Bu değişiklikler anayasa metnine yansıtılmaya çalışılsa da bu anayasamızın metinsel bütünlüğünü yok etti. Yeni, sivil, kapsayıcı ve çağın gerekliliklerine tam uyumlu bir anayasayı Türkiye’ye kazandırmak, ulaşmayı arzu ettiğimiz en önemli hedeflerimizden biri. Meclis’te yeni anayasa çalışmalarına birkaç defa başladık ancak muhalefetin engellemeleri, verdiği sözleri yerine getirmemesi nedeniyle hep yarım kaldı. Biz verdiğimiz sözün arkasındayız, milletimizi hak ettiği sivil anayasaya kavuşturacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Her kim Suriye’den, Irak’tan, Karabağ’dan, Libya’dan, Kudüs’ten bize ne diyorsa, bilerek ya da bilmeyerek büyük Türkiye yürüyüşüne çelme takıyordur. Bir bilim insanın eğitimini zeka ile karıştırmayın. Diplomanız olabilir, ama cahil olabilirsiniz. Ülkemimiz de pek çok cahil bulunuyor.”
ensonhaber.com
“Her kim Suriye’den, Irak’tan, Karabağ’dan, Libya’dan,
Kudüs’ten bize ne diyorsa, bilerek ya da bilmeyerek büyük Türkiye yürüyüşüne
çelme takıyordur. Bir bilim insanın eğitimini zeka ile karıştırmayın. Diplomanız
olabilir, ama cahil olabilirsiniz. Ülkemimiz de pek çok cahil bulunuyor.
Maruz kaldığımız her saldırının mutlaka bir maliyeti
olmuştur.”
Milli Türk Talebe Birliğimizin 62. Genel Kurulu’nun hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum. Kuruluşundan bugüne Milli Türk Talebe Birliğimizin çatısı altında görev alan, hizmet veren herkese şükranlarımı sunuyorum. Bugün de aynı kutlu mücadeleyi sürdüren kardeşlerimizin her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Genel kurulumuzda hizmet bayrağını devralacak olan kardeşlerime rabbimden başarılar diliyorum. Bilindiği gibi Milli Türk Talebe Birliği’nin kuruluşu 1916’ya kadar gider. Cumhuriyetin ilanından sonra da çalışmalarını sürdüren birliğimiz Hatay meselesinin en hararetli günlerinde aldığı aksiyon sebebiyle 1936 yılında kapatılmıştı. Yaklaşık 10 yıl sonra yeniden faaliyete geçen Milli Türk Talebe Birliği 1965 yılına kadar ismine ve temsil ettiği misyona pek de uyuşmayan bir yönetimin elinde adeta bizar olmuştu. Daha sonra yeniden isminde ifadesini bulan milli bir çizgiye yönelen birliğimiz benzer pek çok sivil toplum kuruluş gibi 12 Eylül darbesinin enkazı altında kalmıştır.
Kalbi ülkesine ve milletine hizmet aşkıyla çarpan büyüklerimizin ve gençlerimizin ısrarlı takibiyle birliğimiz 2008’de resmen tekrar faaliyete geçmiştir. Milli Türk Talebe Birliği yaklaşık 107 yıllık tarihi ile ülkemiz gençliğinin önünde maziden atiye kurulan bir köprü olmayı sürdürmektedir. Çanakkale Savaşı döneminden başlayıp, milli mücadele ve cumhuriyetin çeşitli evrelerine kadar uzanan süreçte birliğimiz daima milletimizin saldırı altındaki değerlerinin savunucusu olmuştur.
Türkçe hassasiyetinden Bulgaristan’daki Türk mezarların tahribine karşı çıkmaya, Hatay’ın anavatana katılmasından Sovyet tehdidi ile mücadeleye, Kıbrıs meselesini sahiplenmekten Doğu Türkistan ve Kerkük’teki gelişmelere, Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması davasından Büyük Türkiye Vizyonuna kadar gerçekten çok geniş bir yelpazede bunun örneklerini görmek mümkündür. Biz de gençlik yıllarımızda bu çatı altında pek çok faaliyete katıldık. Pek çok kültür ve sanat programında bir fiil yer aldık. Fakir de burada tesisler müdürlüğü yaptı, kültür müdürlüğü yaptı ve özellikle de üstadımızın jübilesi ile alakalı burada bir seçim yapıldı. Bu koltuklar o zaman yoktu. Tahta koltuklar ve iki arkadaş finale kaldık. Bir arkadaşım o kendine göre çok uzunca bir üstadın takdimine hazırladı. Ben de şöyle bir A4’ün yarısı kadar bir takdim hazırladım. Tabi üstadımızın bazı ifadeleri çok ağırdı. Diğer arkadaşıma onu yaptırmadı. Görevi fakire verdi. Jübilesini spor sergi sarayında yapıyoruz. Yani bugünkü Harbiye’de bulunan salonun yerinde spor sergi sarayı vardı. İstanbul’un en büyük spor salonu orasıydı. Trübinler çöktü muhteşem bir katılım ve üstadımızın orada başlayan o jübile serüvenini İzmir, Ankara devam ettirdik. Böyle bir süreç söz konusu. Böyle bir süreç söz konusu. Şimdi Ayasofya’yı konuşuyoruz hep. Ayasofya’da su terazisinin Sultanahmet’te bulunuyoruz konuşmacılar orada. Miting meydanda devası ve o meydandaki mitingde az önce de söylendiği gibi üstadımız orada Ayasofya açılacak, Ayosafya açılacak hem de nasıl açılacak diyerek o günden işaret fişeğini yaktı. Elhamdülillah Ayasofya’yı açmak da bizlere nasip oldu.
Milli Türk Talebe Birliği’nin en önemli özelliği ülkemizdeki milliyetçi ve mukaddesatçı gençlerin tamamını kucaklamayı başarabilmesidir. Kimi dönemlerde farklı ekollerin ağırlığı hissedilmiş olsa da birliğin bu vasfını korumaya özen gösterdiğini görüyoruz. Bugün de birliğimizden beklentimiz gençlerimizin siyasi, sosyal, kültürel ve teknolojik olarak yoğun bir küresel bombardıman altında kaldığı şu dönemde aynı kuşatıcılığı sergilemeye devam etmesidir. Şu anda karşımda bulunan spor salonunda bulunan tüm gençlerimizden benim ricam, istirhamım aman ha şu kucaklayıcı vasfınızı asla kaybetmeyin. Bir olacağı, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız.
Yılan Hikayesi’nde canlandırdığı Gülsüm karakteri ile hafızalara kazınan oyuncu Neriman Uğur’un son hali dikkat çekti. İşte ünlü oyuncunun son hali..
ensonhaber.com
Bir dönemin en popüler dizileri arasında yer alan Yılan Hikayesi dizisinde rol almış oyuncuların son halleri merak uyandırıyor.
İlk olarak 7 Ekim 1999 yılında Kanal D ekranlarında yayınlanmaya başlayan dizi 3 sezon sürdü.
23 Mayıs 2002 yılında yayınlanan 90. bölümü ile ekranlara veda eden Yılan hikayesi Türk televizyon tarihinin en bilinen dizileri arasında yer almaktadır.
Başrollerinde Mehmet Ali Alabora ve Meltem Cumbul’un yer aldığı dizi yayınlandığı dönem büyük bir hayran kitlesine ulaştı.
Yılan Hikayesi dizisinde Gülsüm karakterine hayat veren başarılı oyuncu Neriman Uğur’un son hali ortaya çıktı. Birçok dizi ve filmde rol alan Neriman uğur başarılı kariyeri ile hafızalarda yer edindi.
65 yaşındaki oyuncu son olarak FOX TV’nin Yasak Elma isimli dizisinde Sevim Avcıoğlu karakterine hayat vererek ekranlara çıktı.
Ünlü oyuncunun son halini görenler ise şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Usta oyuncu yıllar içindeki değişimi ile dikkatleri üzerine çekti.
İşte Neriman Uğur’un son hali..
1958 yılında Muğla’da dünyaya gelen Neriman Uğur, Yılan Hikayesi dizisinde gösterdiği performans ile büyük bir üne kavuştu.
Neriman Uğur, 1983 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Ana Sanat Dalı Oyunculuk Bölümü’nden mezun oldu.
Neriman Uğur, Kırık Ayna, Parmaklıklar Ardında, Canan, Acı Aşk, Huzur Sokağı, Arka Sokaklar, Ramo ve Yasak Elma gibi birçok dizide rol almıştır.