Melis İştien verdiği bir röportajda; “Yeniden evlenmem için çok aşık olmam lazım. Çok heyecanlanmam, çok beğenmem, çok eğlenmem ve çok iyi sevişmem gerekiyor. Bunları yaşayabildiğim biri benim için aşktır” dedi.
ensonhaber.com
Son zamanlarda Youtube üzerinden yaptığı şovla gündeme gelen Uraz Kaygılaroğlu’nun eski eşi Melis İşiten, özel hayatı hakkında konuştu.
Gazeteci Oya Çınar’a konuşan İşiten, evliliğe kapalı olmadığını aksine aşık olursa evlenebileceğini söyledi.
İşiten ayrıca, “Erkek olsam kendimle sevgili olurdum”diyerek hayranlarını da şaşırttı.
İşiten evliliğe dair şu ifadeleri kullandı;
“Yeniden aşık olmam lazım”
Çok saygı duyuyorum bunu tercih edenlere ama ben o insan değilim. Uraz o insan değildi o gün. Bugün ne hissediyordur bilemem ama benim şu anda yeniden çok aşık olmam lazım. Ben çok aşık olmayı seven biriyim.
Zaten aşka aşığım. Yeniden evlenmem için de yine o kadar aşık olmam lazım. İnsan bir kere aşık olmuyor neticede. Şu an öyle biri yok ama o duyguya girersem, yine o kadar yüksek yaşarsam yine hızlıca evlenebilirim.
Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin yaklaşık 3 yılın ardından ilk kez 350 baz puanın altına inerek 348,2 seviyesine gelmesi ve 6 aylık CDS’nin ise 44 ,07 puana düşmesinin sonrasında, uzmanlar gerilemenin devam edeceğine dair yorumda bulundu. Buna göre 5 yıllık CDS’nin 120’ye düşmesi bekleniyor.
ensonhaber.com
Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 348,2 ve 6 aylık CDS’si ise 44,07 puana geriledi.
Ekonomist Prof. Mahmut Demirbaş, Türkiye’nin kısa vadeli ve orta vadeli borç ödeme sorununun söz konusu olmadığını belirterek, kredi risk primi (CDS) puanlarının aşağı yönlü eğilim gösterdiğini belirtti.
Demirbaş, kısa vadeli 6 aylık CDS puanının 30’a orta vadeli 5 yıllık cds puanının ise 120’ye kadar düşmesinin beklendiğini dile getirdi.
“Türkiye için oldukça olumlu bir gelişme”
Bu olumlu durumu, emtia piyasasında özellikle Brent petrol ve hampetroldeki düşüş trendine ile birlikte değerlendiren Demirbaş şu açıklamada bulundu:
Turkiye nin kısa vadeli ve orta vadeli borç ödeme sorunu sozkonusu değildir. Cds puanlari aşağı yönlü egilim göstermektedir. Bu olumlu durumu, emtia piyasasında özellikle Brent petrol ve hampetroldeki düşüş trendine ile birlikte degerlendirebilirsek Türkiye için oldukça olumlu bir gelişme olacaktır. Enflasyon içerisinde kamu zamlarının payı son derece önemlidir. Kamu kaynaklı enflasyonu etkileyen unsurlar elimine edilebilir ise enflasyonla mücadelede yol alınabilinir.
“Türkiye’ye sermaye akışı hızlanacak”
Sonucunda da negatif reel faizden kurtulunur. Negatif reel faizden kurtulmak CDS puanlarını daha da aşağıya çekecek ve aynı zamanda ülkeye olan sermaye akışı ise hızlandıracaktır.
Faiz ve yatırım ortamı ilişkisi
Sermaye akışının hızlanması kur sonlarından korunmak ve faizlerin aşağı yönlü hareket etmesine imkan sağlayacaktır. Faizlerin düşmesi ise yatırım ortamının iyileşmesi ve piyasaların normale dönmesi demektir.
Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği (TPFD) Başkanı Saffet Akyüz, Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk’un adım adım yukarı çıktığını ve bunu da hak eden bir antrenör olduğunu söyledi.
İHA
Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanı Saffet Akyüz, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine dernekle ilgili çalışmalar, Süper Lig’deki şampiyonluk yarışı ve ligdeki golcüler hakkında açıklamalarda bulundu.
3 yıldır görevde olduklarını belirten Akyüz, şu ifadeleri kullandı:
Bir meslek olmadığı için, gönülle yapılan bir şey olduğu için şu an öğrenme sürecimizi tamamlayıp, ustalık dönemine geçmek istiyoruz. Derneğimiz aslında uzun süredir Hakan Ünsal’dan beri bütçe daha yukarı bir bütçe sağlandığı için hizmetlerimiz de bu oranda arttı. Sezon başı kamplarımız var. Boşta kalan oyunculara sezon başı kamp yapıyoruz. Daha sonra profesyonel futbolcuların kulüplerle, federasyonla yaşadığı sorunlarla avukatlık ve danışmanlık hizmeti veriyoruz. Futbol oynamış ama futbol hayatında başarısız olmuş, futbol sonrasında sakatlık yaşamış, boşanmış, çalışamayacak olan yaklaşık 50 üyemize maddi destekte bulunuyoruz. Bu süreçte futbol sonrasında sorun yaşamış avukatlık hizmeti, emeklilikle ilgili danışmanlık hizmeti veriyoruz. Futbolcuların hakem olmasıyla ilgili organizasyonu tekrarlamak istiyoruz. Çünkü futbolu bilen, empati kurabilen insanların hakem olmasının daha iyi olacağına inanıyoruz. Futbolculuk sonrasında yaşamış oldukları sakatlıklarının tedavisi için Ataköy’de fizik tedavi merkezimiz var. 3 yıllık süreçte şunu gördüm; değerli ve güçlü olabilmek için seni temsil eden futbolcuların derneğe destek olması gerekiyor. Bu anlamda birlik, beraberlik anlamında sıkıntı yaşıyoruz. Aktif sporcuların desteğini daha çok görmek istiyoruz. Çünkü güçlü bir dernek, üyeleriyle güçlü olabilir. İnşallah bu süreçte de bunu sağlamak istiyoruz.
“Derneğimizi daha güçlü ve kalıcı hale getirebilmek için çalışıyoruz”
Güney Afrika’da düzenlenecek FIFPRO kongresi hakkına bilgi veren Başkan Akyüz, şu şekilde konuştu:
FIFPRO’ya üyeyiz. Evrensel değerlere ulaşmak, futbolumuzu daha iyi yere getirebilmek için, derneklerin sorumluluklarının neler olduğu önemli. Bu anlamda Avrupa’da bizden çok daha güçlü dernekler var. Biz de derneğimizi daha güçlü ve kalıcı hale getirebilmek için çalışıyoruz. Değerli olabilmek için üyelerin bize sahip olabilmesi gerekiyor. Şimdi de önümüzde Güney Afrika’da bir FIFPRO kongresi var. Burada futbolu, futbolcuların bu büyük pastada nasıl değer alabilir, futbol sonrasında nasıl kalıcı olabiliriz, kadın futbolunda aileleri nasıl işin içine sokabiliriz ile ilgili bir kongreye gidiyoruz. İnşallah oradan güzel izlenimlerle döneceğiz.
“Galatasaray ve Fenerbahçe üst seviyede kadro kurdu”
Süper Lig’de bu sezonki şampiyon yarışının sorulması üzerine Saffet Akyüz, şu cevabı verdi:
Ligimizde son yıllarda son haftalara kadar rekabetin olmasın güzel. Bu sezonki başlangıçta da Galatasaray ve Fenerbahçe daha üst seviyede kadro kurdu. Bunu artılarını iki takım da Avrupa kupalarında gösteriyor. Bu rekabet tahmin ediyorum lig sonuna kadar gidecek. İki takım da bence bir düşüş sürecine girdi. Başarı için bu düşüşün ne kadar süreceği önemli. Bu düşüşte teknik ekibin oyunculara ne kadar nüfuz edeceği, denge kurabileceği önemli. Bu düşüşü kısa süren takım bence şampiyonluk ipini göğüsleyecektir. İki takımın da etkili bir kadrosu var. Kadro derinlikleri uzun maratonda önemli. Hak eden kazansın. Türkiye’nin gündeminde hakemler var. Bu VAR sisteminde insanların içinde olması sebebiyle, oraya gelen hakemler geliş hiyerarşileri çok önemli. Biz futbolcular sisteme dahil olursa, tarafsız şekilde yönetecek hakemler olmasını istiyoruz. İyi olanın, hak edenin kazanacağı bir lig olmasını diliyorum
“Futbolu doğal ortamına tekrar sokaklara indirmemiz gerekiyor”
Süper Lig’deki golcüler hakkında da yorum yapan Akyüz, şu değerlendirmede bulundu:
Bunlar uluslararası oyuncular. Icardi, Dzeko dünya starı bir oyuncu. Aboubakar da öyle. Biz dernek olarak şuna bakmak istiyoruz; biz bunların içinde nasıl Türk oyuncular yer alabilir, bunun çalışmasını yapmamız gerekiyor. Biz Türk futboluna nasıl değerli hale getirebiliriz, dernek olarak bunla ilgili çalışmamız gerekiyor. Federasyonla, devletle, futbolu doğal ortamına tekrar sokaklara indirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu uluslararası oyuncularla baş edebilecek oyuncuların açıkçası iyi bir eğitimden geçmesi gerekiyor. Bunun için de altyapı, zemin ve çocukların özellikle sokakta bireysel olarak özelliklerini geliştirecek alanların oluşturulması gerekiyor. Yoksa biz yine dünyanın en iyi oyuncularını belli bir yaşa geldikten sonra Türkiye’ye getirip, onlarla övünmemiz gerekiyor. Türkiye olarak kendi çocuklarımızı yetiştirmemiz gerekiyor. Şu an baktığımızda yabancı oyuncular Türk Ligi’ni domine ediyor, 14 yabancı var. Bu kırabilecek bir sistem açıkçası gözükmüyor. Buna altyapıya önem vererek, çocuklarımızı sokağa indirerek bir rekabet yapmak gerekiyor.
“Okan Buruk adım adım yukarı çıkan ve bunu hak eden bir antrenör”
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk’un, genç nesil antrenörler içinde iyi bir çıkış yakaladığını belirten Başkan Akyüz, şunları dedi:
Buraya gelirken de belli bir periyottan, Elazığspor’dan başlayan bir hikayeyle beraber adım adım yukarı çıkan ve gerçekten bunu hak eden bir antrenör. Galatasaray’da da ona verilen şansı çok iyi değerlendirdi. Antrenörlerin kalıcı olması için biraz yaşadığı zorlukları, bu düşüşlerdeki tepkileri ve onları ne kadar kısa sürede takım içinde çözüp, tekrar yoluna devam etmesi önemli. Okan Buruk’un önündeki engel bu. Kalıcı olabilecek sorunlarda nasıl tepki verecek, bunlara bakmak lazım. Ama şu anki yolu gerçekten yaklaşık 10 yıllık kariyerde maksimum seviyede verimli, çok pozitif. Oyuncuyken de öyleydi. Antrenör olarak da çok pozitif. İsmail Kartal da çok zorlu bir süreçten geldi. 3. kez Fenerbahçe’ye geldi. Antrenörler oluşturdukları ekiplerle değerlidir. İki takım da Türkiye Ligi’nin üstünde iyi ekip kurdu. Onun karşılığı olarak da meyvelerini topluyorlar. Demek ki ortada bir ekip ve iyi bilgi var ki bu takımı oluşturmuşlar.
“Sadece antrenör olarak kalmamız gerekiyor, yönetici olarak kademe kademe yukarı gitmemiz gerekiyor”
Futbolun içinden gelmiş insanların futbolun içine girmesi gerektiğini vurgulayan Saffet Akyüz, sözlerini şöyle tamamladı:
Sadece antrenörler olarak sistemde yer almamız gerekiyor. Hakem olarak yer almamız gerekiyor, yönetici olarak, altyapı departmanlarında yönetici olarak yer almamız gerekiyor. Çünkü empati kurmak gerekiyor. Bizler gibi okumuş, eğitimli insanların tekrar futbolun içine girmesine federasyonumuzun ve kulüplerimizin teşvik etmesi gerekiyor. Biz birini araya sokarak antrenör, yönetici olmamız gerekiyor. Onların futbolun içinde olmanız gerekiyor diye söylemeleri gerekiyor. Eğer futbol gelişecekse hak edenlerin sistemin içinde olması gerekiyor. Bunla ilgili beklentilerimiz var. Daha çok sporcunun futbolun içinde, federasyonun içinde olması gerekiyor. Basketbol federasyonuna baktığımızda, başındaki kişi basketbolumuzu ABD’de, Avrupa’da temsil etmiş biri. Futbolda çok büyük bir pasta var. Bizim burada futbolcular da kendimizi eleştirmemiz gerekiyor. Sadece antrenör olarak kalmamız gerekiyor, yönetici olarak da alt seviyelerde başlayıp, kademe kademe yukarı gitmemiz gerekiyor. Bugün baktığımızda Hamit Altıntop haricinde futbol federasyonunda bizi temsil eden hiç kimse yok. Bunun çoğaltılması gerekiyor.
Ereğli ilçesinde kuru yük gemisi kuvvetli fırtına ve yağış sonucunda sürüklenerek karaya oturdu. Gemide hasar meydana gelirken 13 mürettebat kurtarıldı.
Yurt genelinde etkisini geç gösteren kış, yağışlarla başladı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü birçok ile kuvvetli fırtına ve yağış uyarısında bulundu.
Bu şehirlerden biri de Zonguldak.
Kuvvetli fırtına ve yağış uyarısının ardından şehir merkezinde ekipler geceden bu yana teyakkuza geçti.
Ortalık savaş alanına döndü
Fırtına sebebiyle ağaçlar yollara devrildi. Bir apartmandan düşen taş ve tuğla parçaları park halindeki otomobili hurdaya çevirdi.
İtfaiye ekipleri yollara devrilen ağaçlar sebebiyle polis ekipleri ile birlikte güvenlik önlemi alarak ulaşımı kontrollü sağladı.
Kozlu Sahil Yolu’nda şiddetli yağış sebebiyle su birikintileri yaşandı.
Sahili su bastı
Belediye ekipleri mazgallarda temizlik çalışması yaptı. Kozlu Sahili’nde kuvvetli fırtına sebebiyle dev dalgalar meydana geldi. Dalgalar sebebiyle sahil sular altında kaldı.
Ereğli ilçesinde de panik anları yaşandı.
Gemi karaya oturdu
Fırtınada bir kuru yük gemisi yardım çağrısında bulundu.
Gemi ardından sürüklenerek kıyıya geldi ve karaya oturdu.
Mürettebat kurtarıldı
Gemide hasar oluşurken, 13 mürettebat ekiplerce kurtarıldı.
Öte yandan tam fırtına uyarıları devam ederken ekipler teyakkuza geçerek ihbarları değerlendiriyor.
Ünlü sunucu Metin Uca, son yolculuğuna uğurlandı. 62 yaşında hayatını kaybeden Uca’nın cenaze namazı sırasında gerginlik yaşandı. O anlarda cenazeye katılanlarla birlikte imam duruma tepki gösterdi ve gerginlik son buldu.
ensonhaber.com
Bir süredir yoğun bakımda tedavisi süren televizyon programcısı, yazar ve sunucu Metin Uca, 62 yaşında hayatını kaybetti.
Uca, Ankara Kocatepe Camii’nden son yolculuğuna uğurlandı.
Türk bayrağına sarılı tabutun üzerine Fenerbahçe forması koyulduğu görüldü.
Gerginlik çıktı: Camiye getirilmeyi istemiyordu
Metin Uca için cenaze namazının kılındığı sırada bir grubun “Camiye getirilmeyi istemiyordu” diyerek bağırdığı duyuldu.
Bunun üzerine cenazeye katılanlar ve imam tepki gösterdi.
Namaz kılanların arkasından bir grubun ise yuhlamaları yine imamın araya girmesiyle son buldu.
Cenazeye katılanlar ve imam tepki gösterdi
Uca, Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedilecek.
Öte yandan Metin Uca, ölmeden önce çıktığı bir programda yaptığı konuşmasında vasiyetiyle ilgili konuşmuştu.
Uca, “İki yüzlü cenaze törenlerini istemediğim için bedenimin yakılmasını çok istiyorum. Umarım dostlarım ve bu konuda bıraktığım vasiyet çerçevesinde bunu yaparlar. Tören istemiyorum çünkü” diyerek vasiyetini açıklamıştı.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Tatlıoğlu, “Karadeniz’de güçlü bir deniz kuvvetleriyiz” dedi. Tatlıoğlu, Türkiye’nin hak ve menfaatlerini savunmaya devam edeceklerini söyledi.
AA
Deniz Harp Okulu, yeni yaşını kutluyor.
Heybeliada Yerleşkesi’nde düzenlenen gören, askerlerin geçit törenine sahne oldu.
Tören için Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Donanma Komutanı Koramiral Kadir Yıldız ve Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Erhan Afyoncu’nun yanı sıra amiraller, subaylar, eski deniz kuvvetleri komutanları ve okuldan mezun emekliler vapurla Heybeliada’ya geldi.
Helikopter ve su üstü unsurları eşlik etti
Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait helikopter ve su üstü unsurlarının eşlik ettiği özel vapura, Heybeliada açıklarında TCG Anadolu personeli tarafından denizcilere özgü “çimariva” adı verilen selamlama yapıldı.
Heybeliada’ya ulaşan davetliler okul yerleşkesine geçti. Davetlileri, Deniz Eğitim Komutanı Tümamiral Erhan Aydın, Milli Savunma Üniversitesi Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Ramazan Özoğul ve diğer yetkililer karşıladı.
Oramiral Tatlıoğlu ve davetlilerin tören alanındaki yerlerini almalarının ardından Deniz Harp Okulunun 250’nci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen tören başladı.
Geçit töreni yapıldı
Yoğun yağış altında gerçekleşen törende, ilk olarak öğrenci alayı daha sonra da Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Tatlıoğlu’nun devre arkadaşlarının bulunduğu emekli subaylardan oluşan manga geçiş yaptı.
Davetlilerin yoğun alkışları arasında “1981 devresi” emekli subayların yaptığı tören geçişinin ardından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından henüz teslim alınmayan ancak bayrak çekilen ilk milli fırkateyn TCG İstanbul rehberliğinde denizde tören geçişi icra edildi.
“Nizam Heybeliada” adı verilen düzende, aralarında fırkateyn, çıkarma gemisi, korvet, mayın gemileri, Sahil Güvenlik gemileri ve denizaltıların da bulunduğu 21 unsur ile Heybeliada açıklarında tören geçişi gerçekleştirildi. Geçiş sırasında Oramiral Tatlıoğlu, okulun yerleşkesinden gemileri selamladı.
“Türkiye’nin haklarını korumaya devam edeceğiz”
Törenlere Piri Reis Konferans Salonu’nda devam edildi.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende konuşan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, 1773’te kurulan, dünyanın en köklü ve alanında öncü eğitim kurumlarından Deniz Harp Okulunun, yetiştirdiği subaylarla Deniz Kuvvetlerinin geldiği seviyeye çok büyük katkı sağladığını ifade etti.
Tatlıoğlu, Deniz Kuvvetlerinin, “köklü geçmiş, güçlü gelecek” anlayışıyla, personeli, yerli ve milli savunma sanayinin desteğiyle, Türkiye’nin hak ve menfaatlerini çevre ve dünya denizlerinde azim ve kararlılıkla korumaya devam edeceğini vurguladı.
Son dönemde Karadeniz’in sadece güvenlik anlamında değil, doğal gaz kaynakları dolayısıyla ekonomik anlamda da önemli hale geldiğine dikkati çeken Tatlıoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı olarak Türkiye’nin doğal gaz ve petrol arama faaliyetlerine destek olduklarını, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Karadeniz’in jeopolitik mücadelede yeni bir döneme girdiğini belirtti.
“Çok güçlü bir mayın filomuz var”
Karadeniz’e döküldüğü belirtilen mayınların serbest kalanlarıyla mücadele konusunda Deniz Kuvvetleri Komutanlığının tecrübesine dikkati çeken Tatlıoğlu, “Çok güçlü bir mayın filomuz var. Karadeniz’de bu mayın tehdidini bertaraf ettik, etmeye devam ediyoruz.” dedi.
Tatlıoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı filosunun, hem ticari gemileri hem sondaj gemilerini çok iyi koruduğunu ve Karadeniz’de herhangi bir güvensiz durumun oluşmadığını aktardı.
“Karadeniz’de güçlü bir deniz kuvvetleriyiz”
Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, “Karadeniz’de güçlü bir deniz kuvvetleriyiz. Diğer kıyıdaş ülkelerle Karadeniz’in güvenliğini sağlıyoruz. Dolayısıyla Montrö Sözleşmesi hükümlerine uyulmasının önemini sürekli ifade ediyoruz.” diye konuştu.
Kıbrıs konusunu da çok önemsediklerini belirten Tatlıoğlu, “Cenevre görüşmelerinde iki devletli çözüm dedik ve noktayı koyduk. Kıbrıs’ta beklentimiz iki devletli çözüm.” dedi.
Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, düzensiz göçle mücadele konusunda verdikleri destek sonucu Ege’de düzensiz göçmen sayısının yüzde 98 oranında azaldığını da bildirdi.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı olarak İHA’ları çok etkin kullandıklarını belirten Tatlıoğlu, “Ege’de 24 saat kesintisiz taktik resmi temin ediyoruz.” diye konuştu. Eğitim ve tatbikatların devam ettiğini bildiren Tatlıoğlu, NATO görevlerinin de sürdüğünü aktardı.
Oramiral Tatlıoğlu, 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yapılan çalışmalarda etkin rol aldıklarını, TCG Bayraktar ve TCG Sancaktar’ın hastane olarak kullanıldığını, 24 gemi ile çalışmalara destek sağladıklarını anlattı.
“TB3’ü yılın sonunda almayı hedefliyoruz”
Türkiye’nin, ilk milli korvetin ardından ilk milli fırkateyni de yaptığını belirten Tatlıoğlu, denizde ikmal muharebe destek gemisi Derya’yı da Aralık ayında teslim alacaklarını bildirdi.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı olarak TB2, Anka ve Aksungur insansız hava araçlarını çok etkin şekilde kullandıklarını anlatan Tatlıoğlu, TB3’ü de bu yılın sonunda almayı hedeflediklerini ve TCG Anadolu’ya konuşlandıracaklarını kaydetti.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, “Türk Deniz Kuvvetleri Karadeniz’de, Ege’de, Akdeniz’de çevre denizlerde kendisine verilen görevleri başarıyla icra etmiş, etmeye de devam edecektir. Türk Deniz Kuvvetlerimiz çevre denizlerimizde vardır ve her zaman da var olacaktır.” diye konuştu.
Tarihinin en yüksek mezun sayısı
Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Erhan Afyoncu da Deniz Harp Okulunun Türk Deniz Kuvvetlerinin gücüne güç katmaya devam edeceğini söyledi.
Milli Savunma Üniversitesi Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Ramazan Özoğul, okulun 250’nci yılındaki diploma töreninde, tarihinin en yüksek mezun sayısına ulaşarak 466 öğrenciyi mezun ettiklerini belirtti.
Okulda 1685 öğrencinin eğitim gördüğünü, 96 dost ve müttefik ülke öğrencisine de ev sahipliği yaptıklarını aktaran Özoğul, şunları kaydetti:
Bilimsel ve akademik çalışmalarda da başarılarımızı bu sene perçinledik. TEKNOFEST yarışmasında 2 mavi takımıyla birincilik ve Armada takımımızla üçüncülük elde ettik. Amerikan Uzay ve Havacılık Enstitüsü tarafından düzenlenen Jet Motoru Tasarım Yarışması’nda da 55 ülke arasından birincilik elde ettik.
Deniz Harp Okulu, geçmişten aldığı güçle 250 yıllık donanmamızın ana subay kaynağı olmaya devam etmektedir. Gelecekte de aziz milletimizin emrinde, ülkemizin savunmasında şanla ve gururla görev yapmaya devam edecektir.
“Gelecekte de kadın amirallerimizin olacağına inanıyorum”
Yüksek Askeri Şura kararları kapsamında amiralliğe terfi eden, TSK’nın ilk kadın amirali Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Savunma Planlama ve Proje Yönetim Başkanı Tuğamiral Gökçen Fırat ise mezunu olduğu Deniz Harp Okulunun 250’nci kuruluş yıl dönümünü kutladı.
Amiral rütbesine ulaşan ilk kadın subay olarak duyduğu gururu dile getiren Fırat, “Genç kadın subaylarımıza, öğrencilerimize ve kariyer seçme aşamasında bulunan gençlerimize rol model olmanın sorumluluğunu hissediyorum. Deniz Kuvvetlerimizde pek çok önemli görevi icra eden kadın subaylarımız var. Gelecekte de kadın amirallerimizin olacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Mezunlar adına en kıdemli mezun olarak Emekli Albay Kaya Ünal’ın da konuşma yaptığı tören, bando eşliğinde marşların okunması ve geleneksel nöbet devir tesliminin ardından sona erdi.
Öğle yemeğini Harbiyelilerle öğrenci yemekhanesinde yiyen Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ve davetliler daha sonra “Anılar Salonu”nun açılışını yaptı.
İtalyan spor basını, Kenan Yıldız’ın milli takımdaki performansını değerlendirdi. İtalyanlar, ‘Yıldız, Almanya’nın dünyasını kararttı’ ifadesini kullandı.
AA
İtalyan spor basını, Serie A ekibi Juventus’ta top koşturan ve dün A Milli Futbol Takımı’nın Almanya’yı 3-2 yendiği maçta bir gol atan genç oyuncu Kenan Yıldız’ı performansı dolayısıyla övdü.
Özel maçta Almanya karşısında 45+2. dakikada attığı golle dikkati çeken 18 yaşındaki oyuncunun performansı İtalya’da da yankı buldu.
İtalyan spor basınının önde gelen gazetelerinden Tuttosport, Kenan Yıldız’ın dünkü performansıyla ilgili “Yıldız, Almanya’nın dünyasını kararttı” başlığını atarken, attığı gol ve dilini çıkararak yaptığı gol sevincinin eski İtalyan golcü Alessandro Del Piero’yu hatırlattığını yazdı.
A Milli Takım’da ilk maçına çıkan Kenan Yıldız, ilk golünü de hemen buldu. Ve ne güzel bir gol. Dar bir açıdan, üst köşeye sağ ayakla çekilen güçlü ve isabetli bir şut.
Yıldız’ın Almanya doğumlu olduğu hatırlatılan haberde, şu yorum yapıldı:
Kendisini alt seviye milli takımlarda bile dikkate almayan bir milli takımı, maç içinde skoru 1-2’ye getirirken attığı golle pişman etti.
Haberde şu ifade de yer aldı:
A Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella, göreve geldiğinden beri ona güvendi ve bunun karşılığını tamamen aldı.
Del Piero’ya benzetildi
La Gazzetta dello Sport’ta da İtalyan teknik adam Vincenzo Montella yönetimindeki Türkiye’nin dün akşam Berlin’deki müsabakada Almanya’yı 3-2 yenerken, kaydedilen gollerden birini, A Milli Takım formasını ilk kez giyen Kenan Yıldız’ın attığına dikkat çekildi.
Kenan Yıldız’ın takımı Juventus’a yakın internet sitelerinde de genç oyuncunun dün akşamki performansından övgüyle bahsedilirken, hem attığı gol hem de gol sevinci Juventuslu eski oyuncu Alessandro Del Piero’ya benzetildi.
Elazığ İstasyon Caddesi’nde kimliği belirsiz 2 çocuğun, seyir halinde bulunan pikabın arkasına asılarak gittiği anlar, cep telefonu kamerasına yansıdı.
İHA
Çocukların seyir halindeki araçlara asılarak gitme alışkanlığı çeşitli kazalara neden oluyor.
Elazığ’da böyle bir olayda çocuklar pikap arkasına asılarak hayatlarını hiçe saydı.
Tehlikeli yolculuk yapan çocukların kimlikleri öğrenilemedi.
Elazığ’da merkeze bağlı İstasyon Caddesi’nde meydana gelen olayda 2 çocuk, seyir halinde devam eden pikabın arka kısmına asılarak gitmeye başladı.
Çocuklardan biri bir süre sonra pikabın arkasından atladı.
Diğer çocuk ise bir süre daha seyir halindeki pikaba asılarak tehlikeli oyunu sürdürdü.
Çocukların o anları kamerada
2 çocuğun, seyir halinde bulunan pikabın arkasına asılarak gittiği anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.
Kıtanın birçok ülkesinde Gazze’ye saldırıların durdurulması için protesto gösterileri yapıldı.
AA
Avrupa’nın dört bir yanında Filistin’e destek gösterileri gerçekleştirildi.
Göstericiler, İsrail’in saldırılarının durdurulmasını, Gazze’ye özgürlük gelmesini istedi.
Fransa’nın başkenti Paris’te vatandaşlar, yağmura rağmen Gazze’de ateşkes sağlanması çağrısıyla gösteri düzenledi.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının sona ermesi talebiyle Cumhuriyet Meydanı’nda başlayan gösteri, Millet Meydanı’nda sona erdi.
Fransız protestocular, gösteride, Gazze’de ateşkes sağlanmasını talep etti.
Macron’un İsrail’e desteğine tepki
Hükümetin ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un İsrail’e desteğini eleştiren göstericiler, Paris yönetimini İsrail’e suç ortaklığı yapmakla suçladı.
Ellerinde “Katil İsrail, Macron Suç Ortağı” yazılı döviz taşıyan göstericiler, “Tek Bir Çözüm: Boykot ve Yaptırım”, “Özgür Filistin” ve “Bu Çatışma Değil, Bu Soykırım” sloganları attı.
Yağmurun altında yürüdüler
Yağmurlu havaya rağmen sokağa inen Parisliler, ellerindeki şemsiye ve Filistin bayrağıyla saatlerce yağmurun altında yürüdü.
Olumsuz hava koşullarına aldırmayan göstericiler, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana İsrail ordusunun saldırılarında öldürülen Filistinli çocukların isimlerinin yer aldığı metrelerce uzunluktaki afişi Fransız siyasetçilerle taşıdı.
Afişi taşıyan göstericilerden Foued Meftah, Filistin halkına desteğini göstermek amacıyla gösteriye katıldığını belirtti.
Cenevre’de Filistin’le dayanışma yürüyüşü
İsviçre’nin Cenevre kentinde binlerce kişi, soğuk havaya rağmen Filistin ile dayanışma için yürüyüş yaptı.
Kentteki Parc Des Cropettes Meydanı’nda toplanan binlerce kişi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etti.
Göstericilerin buradan başlattığı yürüyüş, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi’nde son buldu.
İsrail’in soykırımına tepki
Soğuk havaya rağmen binlerce kişinin katıldığı gösteride, Filistin’e destek sloganları atıldı.
İsrail’in Filistinlilere yönelik “soykırım” yapmasını eleştiren göstericiler, özellikle Gazze’de çocuklar ve kadınların öldürülmesine tepki gösterdi.
Ellerinde İsrail’i eleştiren ve Filistin’in özgürlüğünü destekleyen dövizler de taşıyan eylemciler, Gazze için “derhal ateşkes” çağrısında bulundu.
“İşgal durdurulsun, Gazze’yi yaşat”
Avusturya’nın başkenti Viyana’da, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik işgalinin sonlandırılması için geniş katılımlı yürüyüş düzenlendi.
Başkentin önemli noktalarından Mariahilfer Strasse’de toplanan göstericiler, “Gazze’de soykırıma hayır”, “İşgal durdurulsun”, “Gazze’yi yaşat” yazılı pankartlar taşıdı.
Gösteride, Gazze’de öldürülen sivil ve çocuklara dikkati çekmek için bazı göstericiler kefen giyerken, bazıları da çocuk tabutları ve içi doldurulmuş kefenler taşıdı.
“Dünyadaki gerçekleri görebiliyorum”
Gösteriye katılan soyadını açıklamak istemeyen Avusturyalı Nascha, bir anne olarak gösteriye katıldığını, Gazze’de yaşananların katlanılmaz olduğunu ifade etti ve ekledi:
Benim çocuklarım var ve onların barış içinde yaşayabiliyor olduklarının gerçekten farkında olmadıklarını görüyorum.
Dünyadaki gerçekleri görebiliyorum. (Gazze’de) Annelerin, çocukların, babaların nelere dayanması gerektiğini görüyorum ve bu beni derinden etkiliyor.
Aktivist Medina Altagic, Gazze’deki Filistinlilere desteklerini göstermek üzere burada olduğunu ifade ederek, haftalardır Filistinlilerin Gazze’de katledildiğini, vicdan sahibi herkesin dayanışma içinde olduğunu göstermek için sokaklara çıkması gerektiğini vurguladı.
“İsrail apartheid devlet”
Altagic, şu ifadeleri kullandı:
İsrail’in insanların özgürlüğü için var olan bir ülke olmadığını biliyoruz, İsrail, Yahudilerin özgürlüğünü dahi sağlayan bir ülke değil. O bir apartheid devleti, bir zamanlar Güney Afrika’da olduğu gibi bir apartheid devleti.
Böyle bir apartheid devleti istemiyoruz, Filistin halkı için özgürlük istiyoruz. Gazze ve Batı Şeria’daki kardeşlerimiz için özgürlük istiyoruz.
Aktivist Michael Pröbsting, “Şu an İsrail ordusu, Gazze’deki kardeşlerimizi öldürüyor ve katlediyor. Kahrolsun İsrail’in devlet terörü demek için buradayız.” ifadelerini kullandı.
Pröbsting, Filistin halkı ve Yahudilerin birlikte yaşayacağı özgür Filistin’in yeniden kurulmasıyla şiddetin son bulacağını söyledi.
Yapay zeka uygulaması ChatGPT’yi geliştiren OpenAI Üst Yöneticisi (CEO) Sam Altman’ın görevinden ayrılacağı bildirildi.
AA
OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT, neredeyse her şeyi bilen kişisel bir öğretmen gibi birçok soruya doğal yanıtlar verebiliyor.
Yapay zeka uygulaması ChatGPT’yi geliştiren OpenAI Üst Yöneticisi (CEO) Sam Altman’ın görevinden ayrılacağı açıklandı.
OpenAI tarafından yapılan açıklamada, şirketin yönetim kurulunun Sam Altman’ın CEO’luk görevinden ve yönetim kurulundan ayrılacağını duyurduğu aktarıldı.
Açıklamada, şirketin baş teknoloji yöneticisi Mira Murati’nin geçici olarak Altman’ın görevine getirildiği kaydedildi.
Samimi değildi
Altman’ın ayrılışının yönetim kurulu tarafından yürütülen inceleme sürecinin ardından geldiği belirtilen açıklamada, bu süreçte Altman’ın yönetim kuruluyla olan iletişiminde tutarlı bir şekilde samimi olmadığı ve bu durumun Altman’ın sorumluluklarını yerine getirmesine engel olduğu ifade edildi.
Açıklamada, “Yönetim kurulunun artık Altman’ın OpenAI’ya liderlik etmeye devam etme becerisine güveni yok.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)