İHA

Siirt’te merkeze bağlı Kayaboğaz köyü mevkiinde E.Y’nin kontrolünden çıkan 72 DD 322 plakalı otomobil şarampole yuvarlandı.

Kazanın 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesi üzerine olay yerine sağlık, AFAD, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi.

Bir bebek can verdi, 8 kişi yaralandı

Sağlık ekipleri, yaptıkları kontrollerde 1,5 yaşındaki M.Y’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Araçtaki 8 yaralı ise, yapılan ilk müdahalenin ardından Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.

Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

İHA

Akşam saat 19.00 sularında Gaziantep’in İbrahimli ilçesinde bulunan Abdulkadir Güllüoğlu KYK Yurdu’nda, asansörde bulunan 7 öğrenci, asansörün 3. kattan eksi 1’e hızlı inmesi sonucu büyük korku yaşadı.

Öğrencilerin panik anları kameralara yansıdı

Yaşanan olayda bir öğrenci fenalaşırken, asansördeki kız öğrencilerin korku dolu anları kameralara yansıdı. Öğrencilerin ihbarı üzerine yurda 112 sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Fenalaşan öğrenciye sağlık ekipleri olay yerinde müdahale etti.

Öte yandan yurt öğrencileri, bina önünde yurt yönetimini protesto etti.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

İHA

Eski Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart’ın tarihi şapkasının yeni sahibi belli oldu.

Bonapart’ın 19. yüzyılda Fransız İmparatorluğu’nu yönettiği döneme ait bicorn şapka, Fransa’nın başkenti Paris’teki Osenat Müzayede Evi’nde düzenlenen açık artırmada, 1,9 milyon euroya alıcı buldu.

Şapkayı satın alan kişinin kimliği ise henüz kamuoyu ile paylaşılmadı.

“Bu imparatorun sembolüydü”

Müzayedeci Jean Pierre Osenat yaptığı açıklamada şunları söyledi:

İnsanlar bu şapkayı her yerde tanıdı. Savaş meydanlarında gördüklerinde Napolyon’un orada olduğunu biliyorlardı. Özel hayatında da şapkayı ya kafasında ya da elinde taşır, bazen de yere fırlatırdı. Bu bir imgeydi, imparatorun sembolüydü.

Napolyon’un hayatı boyunca yaklaşık 120 bicorn şapkaya sahip olduğu ve çoğu özel koleksiyonlarda olmak üzere günümüze sadece 20 tanesinin kaldığı tahmin ediliyor.

600 bin ila 800 bin euro arasında fiyat biçilmişti

Napolyon’un şapkasına açık artırma öncesi 600 bin ila 800 bin euro arasında fiyat biçilmişti.

Napolyon’un şapkası geçen yıl hayatını kaybeden bir sanayici tarafından bir araya getirilen Napolyon’un eşyaları ile birlikte satılırken, diğer eşyalar arasında Napolyon’un 1815’deki Waterloo yenilgisinden sonra arabasından yağmalanan gümüş bir tabak ve içinde tıraş bıçağı, gümüş bir diş fırçası, makas ve diğer eşyalarının bulunduğu ahşap bir makyaj çantası da yer aldı.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

DHA

İsrail, Gazze’de Hamas baskınını ve rehineleri bahane ederek adeta sivil katliama girşti.

Gazetecilerin ve sağlık personellerinin bile hedef olduğu saldırılar nedeniyle bölgede mahsur kalan 44 Türk vatandaşı, uçakla Mısır üzerinden İstanbul’a getirildi.

Türk Hava Yolları’na (THY) ait uçakla saat 14.30’de Kahire’den İstanbul’a gelen Türk vatandaşları İstanbul Havalimanı’nda Dışişleri Bakanlığı ve AFAD yetkilileri tarafından çiçeklerle karşılandı. Gazze’de yaşanılanlar ile ilgili olarak açıklama yapan vatandaşlar Türkiye’ye geldikleri için çok mutlu olduklarını söylediler.

“Arabalar cesetlerin üstünden geçiyordu”

Dün Refah Sınır Kapısı’ndan geçerek Mısır’a ulaşan Türk vatandaşlarından Kerem Hüseyini,

Gazze’den ayrılırken yerlerde cesetler vardı. Bizim arkamızdaki arabayı İsrail keskin nişancıları vurmuştu. Orada da bir şehit vardı. Arabalar cesetlerin üstünden geçiyor. Gazze artık yaşanmaz bir yer oldu. Gece 5’de bombardıman başlıyor, sabah 5’e kadar sürüyor.

dedi.

“Sınır kapısı bombalandığında sadece çocuğumu kucaklayıp kaçtım”

Eşinin ailesini ziyaret için Gazze’ye giden ve savaş nedeniyle bölgede mahsur kalan Muhsine Almacar ise şunları söyledi:

İstanbul’da olduğumuz için çok mutluyuz. Yaklaşık iki aydan beri oradayız. Gazze’den çıkmamıza üç gün kala zaten savaş başladı. Eşim yabancı onun ailesini ziyaret etmek için gittik. Savaşa denk geldik. Refah Sınır Kapısı’na gittik, bizi çok iyi karşıladılar. Zaten Türk bayrağını görünce çok mutlu olduk, böyle sahiplenilmek çok güzel bir şey. Her şeyi hallettiler, uçak biletlerini tahliye sürecimizi. 7’sinde savaş başladı bizim Gazze’den çıkış günümüz ayın 10’nuydu. Refah sınır kapısına ismimizi yazdırdık. Ayın 10’nda kapıya gittiğimiz zaman İsrail sınır kapısını bombaladı. O zaman nasıl kaçacağımızı bilmiyorduk, valizlerimizi orada bıraktık. Çocuğumu direkt kucakladım, hiçbir şeyimizi almadık.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

DHA

Saat 16.00 sıralarında, İstanbul’un Bağcılar ilçesin Yıldıztepe Mahallesi 566 Sokak’ta frenleri boşalan çöp kamyonu, yokuş aşağı gitmeye başladı.

Şoförünün atladığı kamyon, 7 araca çarptı

Bunun üzerine şoför Mustafa Yaşar, kamyondan atladı. Kamyon, sokakta park halindeki 7 otomobile çarparak durabildi. Kazada, kamyon şoförü yaralandı.

“Allah’tan yolda kimse yoktu”

Olayı gören Ahmet Tur, “İlk önce şoför atladı, ardından büyük bir ses geldi. Araçlara büyük hasar verdi.” diye konuştu.

Hüseyin Çakmak ise,

Şoför araçtan atlayınca, beyaz bir otomobile çarptı kamyon. Ardından diğer araçlara çarparak aşağı indi. Allah’tan çoluk çocuk yoktu. Bir kişi yaralıydı, 112’yi aradım. Şoförün bacağı, kolu kırık olabilir. Yaraları vardı.

dedi.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

İHA

Dolandırıcılar her yolu deniyor.

Çeşitli tuzaklara sık sık düşen vatandaşlar için yetkililer uyarılarda bulunuyor.

Ancak buna rağmen dolandırma vakaları son bulmak bilmiyor.

İstanbul’da Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, 65 müştekinin sunduğu şikayet dilekçelerinde şüphelilerin filo şirketi olarak hizmet verdiği, araç satışı yaptıkları ve araç bedellerinin tahsil edilmesine rağmen kendilerine vaat edilen araçların teslim edilmediği belirtildi.

Müştekilerin dolandırıldıklarını beyan ederek şikayetçi oldukları ve soruşturma aşamasında da mağdurların sayısının artmaya devam ettiği bilgisine ulaşıldı.

Akrabalarının üzerlerine şirket kurdular

Soruşturma kapsamında şüpheliler H.C. ve A.C.’in kamu görevlisi olarak çalışmaları nedeniyle eşleri ve akrabaları olan şüpheliler üzerine CNGZ Filo ve Araç Kiralama Ltd. Şti kurdurdukları tespit edildi.

Şüphelilerin daha sonra bu şirket üzerinden müştekilere araç satışı vaad etmeye başladıkları, fiyat sabitlemek bahanesiyle araç bedellerinin tamamını peşin olarak tahsil ettikleri ve yazılı araç satış vaadi sözleşmesi yaptıkları, ancak bu sözleşmede satılacak olan aracın şase numarası/plaka gibi ayırt edici bilgilerinin bulunmadığı belirlendi.

400 milyon liralık vurgun

Şüphelilerin kiralamak suretiyle temin ettikleri araçları; satış vaat ettikleri ve parasını ödeyen müştekilere kiraladıkları, 6 ay ve 6 bin km şartı olduğu için bu süre sonunda araçların kendilerine devredileceklerini beyan ettikleri, ancak bu süre sonunda da çeşitli bahanelerle müştekileri oyaladıkları ve araçların devrini vermedikleri, hatta birçok müştekiden fiyat farkı adı altında ekstra ücret aldıkları, bu şekilde müştekileri dolandırıp mağdur etmeye devam ettikleri de soruşturma kapsamında ortaya çıktı.

8 kişi gözaltına alındı

Alınan ifadeler ve toplanan deliller kapsamında şüphelilerin müştekileri toplamda ilk tespitlere göre 400 milyon TL dolandırdıkları tespit edildi. A.C., H.C. ve diğer 8 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

Bugün Bakırköy Adliyesi’ne sevk edilen 7 şüpheli tutuklanmaları talebiyle 3 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebi ile Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.

Soruşturma sürüyor

Olayla ilgili 1 şüphelinin aranılmasına devam edilirken soruşturma sürüyor.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

AA

Dünya bir ayı aşkın süredir bir vahşete tanıklık ediyor.

Gazze’yi abluka altına alan İsrail, gün geçtikçe saldırılarını artırıyor.

Bölgede bir insani dram yaşanırken, son gelen bilgiye göre ise can kaybı sayısı 12 bini geçti.

İşgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kenti merkezli Al-Haq isimli insan hakları örgütünün hukuk danışmanı avukat Ahmed Abofoul, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında öldürülen çocuklar ve uluslararası örgütlerin çocuk ölümlerine ilişkin tutumunu değerlendirdi.

“Salgın hastalık riski var”

Gazze’de sağlık sisteminin çöktüğünü belirten Abofoul, “Bölgede taşan tuvaletler nedeniyle salgın hastalık riski var” dedi.

Gazze’de 3 haftada öldürülen çocuk sayısı dünyada son 4 yıldaki öldürülenleri aştı

Abofoul, şu anda Gazze’de kaç kişinin hayatını kaybettiğinin, bunların kaçının çocuk olduğunun belirlenmesinin giderek güçleştiğine işaret ederek şöyle devam etti:

Sağlık sistemi çökmeden önce bildiğimiz şey, İsrail’in Gazze’de her 4 dakikada 1 Filistinliyi öldürdüğüydü. Save the Children’a göre, İsrail’in Gazze’de sadece 3 hafta içinde öldürdüğü çocuk sayısı, 2019’dan bu yana dünyadaki çatışma bölgelerinde öldürülen yıllık çocuk sayısını aştı. İsrail, şu anda saatte ortalama 6 çocuk ve 4 kadın öldürüyor.

“Buna artık son verilmeli”

İsrail’in Gazze’de bugüne dek bin 50’den fazla katliam gerçekleştirerek, aileleri tüm akrabalarıyla nüfus kayıtlarından sildiğini aktaran Abofoul, şöyle devam etti:

İsrail 125’in üzerinde sağlık tesisini hedef aldı, yaklaşık 20 hastane hizmet dışı kaldı. Savaşın ilk haftasında Gazze’yi, ABD’nin Afganistan’ı bir yıl boyunca bombaladığından daha fazla bombaladı. İlk 25 günde Rusya’nın Ukrayna’da 1,5 yılda öldürdüğünden daha fazla sivili öldürdü. Bir ay içinde Gazze’ye iki Hiroşima nükleer bombasına eşdeğer bomba attı. İşgal ordusu, Gazze’de kişi başına 10 kilogram patlayıcıya eşdeğer bombardıman gerçekleştirdiğini itiraf etti. İsrail şu ana kadar Sırpların Bosnalı Müslümanlara yönelik soykırımında öldürülenden daha fazlasını Gazze’de öldürdü. Bu bir soykırım. Buna artık son verilmeli.

“İsrail çocuk ve kadınları kasıtlı olarak hedef alıyor”

Abofoul, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin savaş zamanlarında çocuklara yönelik 6 ağır ihlalden bahsettiğine dikkati çekerek, “İsrail bu ihlallerden 3’ünü, ‘Çocukların öldürülmesi ve sakat bırakılması, okullara veya hastanelere saldırılar ve çocukların insani yardıma erişiminin engellenmesi’ Gazze’ye yönelik saldırılarında kasıtlı ve sistematik olarak işledi.” diye konuştu.

Silahlı kuvvetler ve silahlı grupların, uluslararası insancıl hukuk uyarınca, çatışma dönemlerinde savunmasız durumda olan çocuklar başta olmak üzere sivilleri koruyucu tedbirler almakla yükümlü olduğunu vurgulayan Abofoul, “Sivil altyapı, özellikle de hastaneler, uluslararası insancıl hukukta özel koruma statüsüne sahip. İşgalci İsrail ordusu henüz bu korunan yerlerin bu özel korumayı kaybettiğine dair ciddi veya ikna edici kanıtlar sunmadı.” ifadesini kullandı.

“İnsanları aç bırakma politikası güdüyorlar”

Abofoul, eldeki tüm verilerin İsrail’in çocuk ve kadınları kasıtlı olarak hedef aldığına işaret ettiğinin altını çizerek, şunları dile getirdi:

İsrail’in çoğu kadın ve çocuk olmak üzere korunan sivilleri, hastaneleri, ambulansları, BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) okullarını, fırınları, UNRWA gıda depoları ve su rezervlerini sistematik olarak hedef alması, insanların Gazze Şeridi’ni terk etmesi için kasıtlı aç bırakma politikasına işaret ediyor. Bunlar aç bırakma, zorla yerinden etme, etnik temizlik ve işkence de dahil olmak üzere bir dizi savaş suçu ve insanlığa karşı suçtur. Bu, gözlerimizin önünde gelişen ve sık sık ciddi soykırım belirtileri gösteren bir başka Nekbe.

“Tarih, İsrail’in çocuklara yönelik işlediği suçları normalleştirenleri affetmeyecek”

Gazze nüfusunun yüzde 50’sinden fazlasının çocuk olduğunu kaydeden Abofoul, “Gazze’deki çocukların çoğu, İsrail’in önceki bir ya da birkaç saldırısını zaten deneyimledi. Bazıları daha önce de yaralandı ve ebeveynlerini veya sevdiklerini kaybetti. Dünyada hiçbir çocuk böyle bir acı çekmemeli. Filistinli çocukların bunları yaşamak zorunda kalması insanlık için utanç verici bir leke olarak kalacak.” görüşünü paylaştı.

Abofoul, Gazze’deki sağlık personelinin Filistinli çocuklar için “Ailesi Hayatta Olmayan Yaralı Çocuk” (Wounded Child No Surviving Family) ifadesinin kısaltması “WCNSF” ifadesini kullanmaya başladığını anımsatarak, “Bu var olmaması gereken bir kısaltma. Hiç kimse bunu hak etmez. Bu tür bir zulmün ve insan hayatını hiçe saymanın hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Ebeveynlerini ya da ailelerini kaybeden çocuklar için kalbim acıyor. Filistinli çocukların katlanmak zorunda kaldığı acılar hayal edilemez ve insanlık dışı” dedi.

“Bu kişilerin ellerinde Filistinli çocukların kanı var”

Filistinli çocukların ağır travma geçirdiğine de değinen Abofoul, sözlerini şöyle sürdürdü:

Son saldırıdan önce hazırlanan çeşitli raporlarda, Gazze Şeridi’ndeki çocukların yüzde 91’inden fazlasının bir tür travma yaşadığı ortaya konmuştu. Tek başına bu oran bile insanlığın bilincini sarsmaya yetmeliydi ancak ne yazık ki Filistinlilerin çektiği acılar normalleştirilmiş ve hoş görülmüş gibi görünüyor. Tarih, İsrail’in çocuklara yönelik işlediği suçları normalleştiren ve rasyonelleştirenleri affetmeyecek çünkü bu kişilerin de ellerinde Filistinli çocukların kanı var.

“BM Filistinli çocukları korumakta utanç verici şekilde başarısız oldu”

Abofoul, başta BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) olmak üzere BM’nin farklı organlarının silahlı çatışmalar sırasında çocukları koruma sorumluluğunu yerine getiremediğine vurgu yaparak, “BM Filistinli çocukları korumakta utanç verici şekilde başarısız oldu” görüşünü paylaştı.

BM’nin çatışmalarda çocuk haklarını ihlal eden ülkelere ilişkin hazırladığı kara listeye İsrail’i dahil etmeyi reddettiğini ancak söz konusu listede Rusya’nın yer aldığını dile getiren Abofoul, sözlerini şöyle tamamladı:

BM’nin çatışmalarda çocuk haklarını ihlal eden ülkelere ilişkin yıllık kara listesinde İsrail’in hala yer almaması tam anlamıyla skandal. BM sadece Filistinlileri ve çocuklarını hayal kırıklığına uğratmakla kalmıyor, aynı zamanda kutsal görev ve sorumluluğunu da utanç verici şekilde yerine getirmiyor. BM’nin Filistinli çocukları dünyadaki diğer çocuklar gibi koruma konusundaki başarısızlığı ve isteksizliği, güvenilirliğini ve etkinliğini sorgulanır hale getiriyor.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

İHA

Yurdun birçok ilini etkisi altına alan soğuk ve yağışlı hava, bazı yerlerde kar nedeniyle ulaşımın kesilmesine, bazı yerlerde de sellere neden olarak bazı vatandaşları yollarda ve evlerinde mahsur bıraktı.

4 kişi, köpekleriyle araçta mahsur kaldı

Zonguldak’ın Kdz. Ereğli ilçesine bağlı Kızılca beldesinde 2’si kadın 4 vatandaş, yanlarına aldıkları 2 köpekle birlikte araçlarıyla seyir halindeyken aniden yolda su seviyesinin artması ile araçlarında mahsur kaldı.

Jandarma, vatandaşları köpekleriyle kurtardı

Olay yerine sevk edilen jandarma ekipleri, vatandaşları köpekleri ile birlikte kurtararak, güvenli bir bölgeye tahliye etti.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

AA & Ensonhaber

Türkiye 2 gündür soğuk ve yağışlı havanın etkisi altında. Karada olduğu gibi denizlerde de yük ve yolcu taşımacılığına yönelik uyarılarda bulunuldu.

Ancak, Karadeniz açıklarında bir gemi karaya otururken, bir başka gemiyle de irtibat kesildi.

Rusya’dan İzmir Aliağa Limanı’na yük taşıyan Türk bayraklı gemi, Karadeniz bölgesinde etkili olan fırtına nedeniyle Ereğli Limanı’na sığındı.

Limanda barınamayan gemi, bir süre sonra kayboldu

Burada barınamayınca tekrar hareket eden gemiyle irtibat, iç limandan çıktıktan kısa süre sonra kesildi.

Liman yetkililerinin, “Kafkametler” isimli 12 Türk personeli bulunan gemiyle yeniden iletişim kurma çalışmaları sürüyor.

AA

Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor…

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile İsrail’in yoğun saldırılarını sürdürdüğü Gazze’deki gelişmeleri ele aldı.

Elysee Sarayından yapılan açıklamaya göre, Macron, Mısırlı mevkidaşı Sisi ile yaptığı telefon görüşmesinde, Gazze’ye insani yardımların hızlandırılmasını istediğini belirtti.

Ateşkesin önemine vurgu yaptılar

Gazze’de “bir an evvel insani ateşkesin sağlanması gerekliliğini” vurgulayan Macron, Fransa’nın 4’üncü tıbbi yardım uçağını Gazze’ye gönderme hazırlığı içinde olduğunu, 10 ton yardım taşıyan uçağın hafta başında bölgeye ulaşacağını söyledi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinden görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada ise Mısır’ın Gazze’deki yaralıların tedavi edilmesinde ve yabancı uyrukluların tahliyesinde gösterdiği çabanın ele alındığı ifade edildi.

Mutabık kaldılar

Açıklamada, tarafların Gazze’ye insani yardımların sağlanmasının garanti altına alınması konusunda mutabık kaldığı aktarıldı.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)