Muhalafetteki parti içi hesaplar nedeniyle mayıs seçimlerinden mağlup ayrıldıklarını söyleyen Meral Akşener, seçimden önce yüzde 60 ile kazanacaklarını iddia eden muhalefet üyelerini hedef aldı. Akşener, “Yüzde 60 şakşakçılarının keyfi yerinde” dedi.
ensonhaber.com
Muhalefette mayıs seçimlerinden sonra başlayan olumsuz hava dağılmadı.
CHP’de genel başkanı götüren, İyi Parti’de ise büyük bir bölünmeyi tetikleyen seçim yenilgisinden sonra parti içinde olduğu kadar muhalefet partileri arasındaki kavgada da sertlik dozu artıyor.
Bu kapsamda partisinin TBMM grubuna hitap eden Meral Akşener’in gündeminde yine seçim yenilgisi vardı.
Gündemi değerlendiren Akşener, seçimin yenilgi faturasını yine diğer muhalefet partilerine kesti.
Diğer muhalefet partilerini hedef aldı
Son dönemde parti içinde yaşanılan yolsuzluk ve taciz skandallarının muhalif medyada geniş yer bulmasına da öfkelenen Akşener, hem muhalif partileri hem muhalif yayın organlarını hedef aldı.
“Yüzde 60 şakşakçılarının keyfi yerinde”
Mayıs seçimlerinin muhalefetteki parti içi hesaplar nedeniyle kaybedildiğini belirten ve muhalif kesimin ‘kola kutusu koysak seçilir’ küçümsemelerini hatırlatan Akşener şöyle konuştu:
Seçimleri elbirliğiyle Sayın Erdoğan’a hediye edenlerin keyfi yerinde. Parti içi hesaplarını görmek için Türkiye’yi feda edenlerin keyfi yerinde. Yüzde 60 şakşakçılarının, kola kutusu meraklılarının keyfi yerinde. Ama tüm itirazlarında haklı çıkan İyi Parti, zor durumdaymış.
Abbas ve Filistin yönetimi, çatışmalara insani ara verilmesi için varılan mutabakatı memnuniyetle karşıladı. Filistin Devlet Başkanı Abbas, iki ülkenin çabalarını takdir etti.
AA
İsrail ile Hamas, çatışmalara insani ara verilmesi konusunda uzlaşıya vardı.
Kadın ve çocuklardan oluşan en az 50 rehinenin 4 günlük sürede serbest bırakılması öngörülüyor.
Bu süre zarfında ateşkesin sağlanması için mutabık kalındı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, varılan uzlaşıdan memnuniyet duyuyor.
Abbas uzlaşıdan memnun
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekreteri Hasan eş-Şeyh, Abbas ve Filistin yönetiminin, İsrail ile Hamas arasında çatışmalara insani ara verilmesi için sağlanan uzlaşı karşısında memnun olduğunu söyledi.
Eş-Şeyh, Abbas’ın, Katar ve Mısır’ın anlaşma konusunda gösterdiği çabayı takdir ettiğini kaydetti.
“Filistin halkının özgürlüğünün yolu açılmalı”
Aynı yetkili, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarının kapsamlı şekilde durması, insani yardımların bölgeye girişi, uluslararası meşruiyete dayalı siyasi çözümün hayata geçirilmesi, işgalin sona ermesi ve Filistin halkının özgürlüğünü, bağımsızlığını ve egemenliğini kazanması yolunun açılması konularındaki çağrılarını yinelediklerini ifade etti.
Dört günlük insani ara
İsrail, Hamas ile esir takası anlaşmasını ve çatışmalara 4 günlük insani ara verilmesini kabul ettiğini duyurmuştu.
Katar Dışişleri Bakanlığı da sabah saatlerinde yaptığı açıklamada, İsrail ile Hamas arasında çatışmalara insani ara verilmesi konusunda uzlaşıya varıldığını, bu aranın ne zaman yürürlüğe gireceğinin ise 24 saat içinde ilan edileceğini bildirmişti.
50 esir kademeli olarak serbest bırakılacak
İsrail basınına konuşan kaynaklar, Hamas’ın elindeki esirleri aşamalı olarak serbest bırakacağını belirtti. Hamas’ın 4 gün boyunca her gün 12 veya 13 esiri serbest bırakacağı ifade edildi.
300 Filistinli tutuklunun listesi yayınlandı
Tel Aviv yönetimi, İsrailli esirlerin serbest bırakılmasına yönelik anlaşma kapsamında serbest bırakılabilecek 300 Filistinli mahkum ve tutuklunun listesini yayınladı.
Listede yer alan Filistinli tutuklulardan 287’sinin 18 yaş altı çocuk, 13’nün kadın olduğu belirtiliyor.
Sokak satıcısını hedef alan Obama dönemi yetkilisi Seldowitz, satıcıyı ‘terörist’ olmakla suçladı. Seldowitz, İsrail tarafından öldürülen Filistinli çocukların sayısının ‘az’ olduğu yönünde skandal ifadeler kullandı.
ensonhaber.com
İsrail ordusunun Gazze’ye saldırılarında çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 14 bini aşkın sivil öldürüldü.
ABD’de eski Dışişleri Bakanlığı çalışanı ve ulusal güvenlik görevlisi Stuart Seldowitz, Manhattan’da sokak satıcısını taciz etti.
Mısırlı satıcıya “terörist” diyen Seldowitz, “4 bin Filistinli çocuğu öldürdüysek, bu yetmez.” ifadesini kullandı.
Alışveriş yapıp yapmak istemediği sorulan Seldowitz, satıcı tarafından bulunduğu noktayı terk etmesi yönünde defalarca uyarıldı.
“Teröristleri destekliyorsun, berbat bir insansın”
Seldowitz, uyarıya aldırış etmezken, söz konusu satıcının, bulunduğu yerde satış yapma izni ve vizesi olmadığını savunurken, “Sen bir teröristsin, teröristleri destekliyorsun. Berbat bir insansın.” ifadelerini kullandı.
İzni olduğunu söyleyen Mısırlı, “Burada doğdum. Amerikan vatandaşlığım var.” ifadesini kullandı.
“4 bin Filistinli çocuğu öldürdük ama bu yeterli değil”
Suçlamalara yanıt veren satıcı, “Çocukları ben değil siz öldürüyorsunuz.” dedi. Bunun üzerine Stuart Seldowitz, İsrail’in katliamını öven ifadelere imza attı:
4 bin Filistinli çocuğu öldürdük ama bu yeterli değil.
ABD basını: Şoke edici görüntüler
Görüntüler, ABD basınının gündemine oturdu. New York Post, “şoke edici görüntüler” dediği haberinde şunları aktardı:
Görüntülere göre, Başkan Obama döneminde görev yapan eski bir Beyaz Saray güvenlik danışmanı, satıcıya birçok kez İslamofobik sözler söyledi.
Helal gıda satıcısını taciz etti
New York Times gazetesi, “Eski bir Dışişleri Bakanlığı çalışanı ve ulusal güvenlik yetkilisi, bir helal gıda satıcısını taciz etti ve adamı ‘terörist’ olarak nitelendirdi.” diye yazdı.
Apple’ın bir sonraki bütçe iPhone’u iPhone SE 4 bir kez daha ertelendi. Telefonun, 2026 yılından önce satışa sunulması beklenmiyor.
ensonhaber.com
Apple, geçtiğimiz yıllarda iPhone 13 serisinde daha küçük ekranlı “mini” modeline yer vermişti. Ancak satışların pek de iyi gitmemesi nedeniyle şirket, iPhone 14 ve 15 serisinde böyle bir model tanıtmadı.
Apple’ın bunun yerine iPhone SE 4’ü çıkarmayı planladığı belirtilirken, telefonla ilgili yeni bilgiler gelmeye devam ediyor.
Apple’ın tedarik zinciri ortaklarına göre, şirketin 2024 yılı için iPhone SE 4 planı bulunmuyor.
Bu nedenle, telefon için en erken 2025 yılına işaret ediliyordu. Ancak gelen bilgiler, biraz daha beklememiz gerekeceğini gösteriyor.
iPhone SE 4, 2026’dan önce gelmeyecek
Apple’ın bir sonraki bütçe iPhone’u iPhone SE 4 bir kez daha ertelendi. Telefonun, 2026 yılından önce satışa sunulması beklenmiyor.
Apple, Qualcomm’a olan bağımlılığını azaltmak amacıyla uzun süredir kendi 5G modemi üzerinde çalışıyor ve yeni iPhone SE modelinde de bu modem kullanılacak.
Ancak Apple, 5G modem özelinde sorunlar yaşamaya devam ediyor. Bu nedenle telefonun ertelendiği söyleniyor.
Ayrıca bundan önce yaşanan performans ve sıcaklık sorunları düşünüldüğünde modemin aktif kullanıma alınmasının ancak 2026 yılında mümkün olacağı belirtiliyor.
Bu nedenle, 500 dolar civarında bir fiyat etiketiyle satışa sunulması beklenen iPhone SE 4 için uzun bir süre daha beklememiz gerekebilir.
Yeni iPhone SE 4 nasıl olacak
Yeni nesil iPhone SE, iPhone 14 mini’nin boşluğunu dolduracak ve önceki SE modellerinde olduğu gibi tek ana kamera ile karşımıza çıkacak. Geçtiğimiz günlerde, telefon hakkında yeni detaylar ortaya çıktı.
Ghost isimli proje altında geliştirilen cihaz, iPhone 8 tasarımını geride bırakacak ve iPhone 14’e oldukça benzer bir görünüşe sahip olacak, hatta cihazın boyutlarının iPhone 14 ile tamamen aynı olacağı belirtiliyor.
Telefonun yan tarafında Touch ID parmak izi tarayıcısına yer verileceği de belirtiliyordu. Ancak son raporlar, Touch ID yerine Face ID’nin olacağını söylüyor.
Geçtiğimiz yıllarda iPhone SE kameralarında fazla bir geliştirme yapmayan Apple, iPhone SE 4 modelinde ise oldukça gelişmiş kameralar kullanacak.
İddiaya göre yeni SE modeli, 48 MP bir kameraya sahip olacak. Söz konusu kameranın iPhone 14 Pro veya iPhone 15’te kullanılan kamera ile aynı olma ihtimali de var. Telefonun arka kısmında ikinci bir kameranın yer alması beklenmiyor.
Brezilya’nın Arjantin’e 1-0 mağlup olduğu karşılaşmanın öncesinde yaşanan saha olayları maçın önüne geçti. Polisin sert müdahalesi sosyal medyada gündem oldu.
ensonhaber.com
Maracana Stadı’nda oynanan Brezilya-Arjantin maçı, iki ülkeyi destekleyen taraftarların milli marşlar okunurken kavga etmeye başlaması üzerine yarım saat geç başladı.
Arjantin Milli Takımı kalecisi Emiliano Martinez’in Arjantinli taraftarlara sert müdahale eden polisleri durdurmaya çalıştığı arbede devam ederken, takım kaptanı Lionel Messi arkadaşlarıyla birlikte soyunma odasına gitti. Arjantin’in 22 dakika sonra sahaya geri dönmesiyle başlama vuruşu yapıldı.
Messi’den olaylara tepki
Arjantin, 63. dakikada Nicolas Otamendi’nin attığı golle rakibini 1-0 mağlup etti.
Bugünü kadar sahasında oynadığı Dünya Kupası eleme maçlarında 51 galibiyet, 13 beraberlik elde eden Brezilya, ilk kez mağlup oldu.
Messi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu takım tarih yazmaya devam ediyor. Maracana’da büyük bir zafer kazandık ancak bu zafer Brezilya’da Arjantin taraftarlarının bir kez daha baskı altına alınmasıyla hatırlanacak. Bu çılgınlık tolere edilemez ve artık sona ermeli.” ifadelerini kullandı.
Arjantin bu galibiyetin ardından grupta 15 puanla liderlik koltuğunda oturuyor. Brezilya ise 7 puanla 6. sırada yer alıyor.
9’uncu sınıf öğrencisi, sınıfta kız arkadaşı tarafından öldüresiye darbedildi. Saldırganın, “Saçın çok güzelmiş” diyerek dövdüğü anlar kameraya yansıdı.
İHA
Liselilerin kavgasına bir yenisi daha eklendi.
Erkek kavgalarının yanı sıra kız öğrenciler arasında çıkan kavgalar da sıkça gündem oluyor.
Bununla da kalmıyor, öğrenciler o görüntüleri sosyal medya hesaplarından paylaşıyor.
Tartışma kavgaya döndü
Bu kez olayın adresi Kocaeli.
Zehra Emine Öçgüder Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 9’uncu sınıf öğrencisi oldukları öğrenilen gençler arasında tartışma çıktı.
Tartışma esnasında B.G isimli öğrenci, arkadaşı E.T’ye saldırdı. B.G., saçını çekip yere yatırdığı E.T’ye dizi ile vurdu.
“Saçın çok güzelmiş” diyerek darbetti
Gözyaşlarına boğulan E.T., korku dolu gözlerle arkadaşına baktığı sırada B.G., “Saçın çok güzelmiş.” dedikten sonra genç kıza tokat ve tekme attı.
O anlar sınıftaki başka bir öğrenci tarafından kayda alındı.
Sinem Kobal’ın daha önce girdiği kırmızı ceketin aynısını Beren Saat, giydi.
ensonhaber.com
Ekranlara dönmek için hazırlanan güzel oyuncu Sinem Kobal, geçtiğimiz haftalarda katıldığı bir davette kırmızı bir ceket giymişti. Kobal’ın derin göğüs dekolteli bluzunu şimdi de Beren Saat giydi.
Aynı bluzu giydiler
İnternette yayınlanan bir programa konuk olan Beren Saat’in Sinem Kobal’la aynı bluzu giymeyi tercih etmesi sosyal medyada gündem oldu.
İkiliyi pişti yapan ceket fiyatı merak edildi.
230 bin TL
Ünlü bir markaya ait bu kırmızı ceketin fiyatı ortaya çıktı. Beren Saat ve Sinem Kobal’ı pişti yapan bluzun fiyatı tam tamına 230 bin TL.
Ünlü isimlerin pişti olmasını sağlayan ceketin fiyatını duyanlar çok şaşırdı.
22 Kasım 2023 Çarşamba günü birbirinden güzel diziler, filmler ve haber bültenleri ekranlarda yerini aldı. İddialı yapımların reyting savaşı sona erdi. İşte zirvenin sahibi…
ensonhaber.com
Her gün bir önceki güne ait Total, AB ve ABC sıralaması belli olurken dünün reyting sonuçları merakla bekleniyor.
Dün akşam gündüz kuşağı programları ve birbirinden güzel diziler ekranlardaki yerini aldı. Güçlü yapımların reyting savaşı sona erdi.
İzleyiciler, dün akşamın reyting sonuçlarını merak ediyor. Peki dün akşam en çok izlenen dizi ve programlar hangileri?
22 Kasım Pazar reyting sonuçları
Total’de reyting listesinin ilk sırasında Galler Türkiye
UEFA EURO 2024 Grup Elemeleri Karşılaşması, ikinci sırada Yabani, üçüncü sırada
Esra Erol’da yer aldı.
AB’de ise birinci sırada Galler Türkiye UEFA EURO 2024 Grup
Elemeleri Karşılaşması, ikinci sırada Masterchef Türkiye All Star, üçüncü
sırada Aile yer aldı.
20+ABC1 listesinde ise ilk sırada Galler Türkiye UEFA EURO
2024 Grup Elemeleri Karşılaşması, ikinci sırada Yabani, üçüncü sırada Aile yer
aldı.
Veliaht Prens Selman, vahşice işlenen suçların önüne geçmek için kolektif çabanın gerekliliğine işaret etti. Selman, tüm ülkelerin İsrail’e silah satışını durdurması gerektiğini söyledi.
AA
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Gazze konusunda yeni bir çağrıda bulundu.
Daha önceki açıklamasında saldırılara son verilmesini isteyen Selman, İsrail’e silah ve mühimmat ihracatının durdurulması gerektiğini söyledi.
Selman, Gazze’deki duruma ilişkin BRICS liderleri ve BRICS üyeliğine davet edilen ülke liderlerinin katıldığı çevirimiçi zirvede konuştu.
“İsrail’e silah ve mühimmat ihracatı durdurulmalı”
“Bütün ülkeler, İsrail’e silah ve mühimmat ihracatını durdurmalı.” diyen Selman, Gazze Şeridi’ndeki sivillere yardım sağlamak için insani koridorların açılması ve saldırıların derhal durdurulması gerektiğini vurguladı.
Selman, 2 milyondan fazla Filistinlinin yaşadığı Gazze’deki insani felaketin her geçen gün daha da kötüleştiğini ve bunun için kararlı çözümlerin üretilmesi gerektiğini söyledi.
“Kolektif çaba gerekiyor”
“Gazze’de masum sivillere, sağlık tesislerine ve ibadethanelere karşı vahşice işlenen suçları durdurmak için kolektif bir çaba gerekiyor.” ifadelerini kullanan Bin Selman, Suudi Arabistan’ın Gazze halkına hava ve deniz yoluyla insani yardım ulaştırdığını söyledi.
“İki devletli çözüm dışında seçenek yok”
Veliaht Prens Selman, Filistin’de güvenlik ve istikrarın sağlanması için ülkesinin Filistinlilerin meşru haklarını garanti altına alacak iki devletli çözüm ve uluslararası kararların uygulanması dışında başka bir seçenek olmadığı konusundaki tutumunu yineledi.
İsrail’in Gazze’yi işgalinde son durum
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310’dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu.
İsrail ordusuna göre, 7 Ekim’den bu yana Gazze’deki çatışmalarda 68, Lübnan sınırında da 6 İsrail askeri öldürüldü. İsrail’e göre, Kassam Tugayları’nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde 5 bin 600’ü çocuk ve 3 bin 550’si kadın olmak üzere 13 bin 300 kişi öldürüldü.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 218 Filistinli hayatını kaybetti.
Hastaneleri hedef aldılar
İsrail ordusu, Gazze’de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 77 Hizbullah mensubu öldü.
Beylikdüzü’nde özel bir hastanede yağ aldırma ameliyatı sonrası hayatını kaybeden Gönül Özkul’un ailesi ihmal iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu.
DHA
İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde Özkul ailesinin iddialarına göre, 49 yaşındaki Gönül Özkul yanında kızı Dilan Özkul ile birlikte 20 Kasım Pazartesi günü sabahın erken saatlerinde özel hastaneye geldi.
Eşine varis ameliyatına gireceğim diyerek geldiği hastanede karından yağ aldırma ameliyatı geçiren Gönül Özkul’un ameliyattan çıktıktan sonra nabzı durdu.
Yoğun bakım servisine alınan Özkul yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Özkul ailesi, doktorların ve hastanenin ihmali olduğunu iddia ederken, hastane tarafından aileye verilen ölüm raporunda ise doğal ölüm yazdığı görüldü.
Aile ihmal iddiaları üzerine savcılığa şikayette bulundu. Özkul’un cenazesi kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.
Adli Tıp Kurumu’nda otopsi incelemesinin tamamlanmasının ardından Gönül Özkul dün Zeytinburnu Erikli Baba Cem Evi’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından defnedilmek üzere Erzincan’a götürüldü.
Özkul’dan geriye vefat etmeden bir gün önce ailesiyle yemek yerken çekilen fotoğrafı kaldı.
“Kalbinin durduğunu söylediler”
Kızı Dilan Özkul, “Annem Pazartesi günü saat 11.00’de ameliyata girdi. Doktorumuz A.M.U. aracılığıyla ameliyata girdi. Bana ameliyatın 4-5 saat süreceğini söylediler. Saat 18.00’de doktor bey yanıma geldi ve bana annenin durumu kritik, operasyon güzel geçti ama kalbinin durduğunu söylediler. Ben durumu anlamadım. Anesteziden geç uyanacak gibi anladım sonra beni 8’inci katta ameliyathaneye çağırdılar. Burada bekle dediler.
O sıra bana eksik bilgi vermiş. Bana, ‘Annenin durumu kritik’ dedi ama 15 dakika sonra ‘Anneni hayata döndürdük’ dedi. Yani bana orada annemin nabzının gittiğini söylemedi, sadece durumunun kritik olduğunu söyledi. 15-20 dakika sonra yanıma geldi, ‘Annen hayata döndü ama şu an kritik bir aşamadayız, yoğun bakıma alacağız’ dedi. Yoğun bakıma almamız için de ‘Sen git giriş aç’ dedi. Benim bildiğim normalde ben daha giriş yapmadan yoğun bakım aciliyeti olan bir hastanın oraya alınması gerekiyor. Giriş kayıt ücreti ya da kayıt ücreti beklemesi gerekmiyor.
“Madem tüm tahliller yapıldı annem neden öldü?”
Belki de benim annem orada öldü zaten. Olay bu şekilde oldu. Sonrasında anestezi doktoru benimle konuştu. ‘Anneniz uyandı aslında, ellerini kollarını hareket ettirdi ama işte birden nabzı durdu. Aslında biz ameliyat esnasında tüm tahlilleri yapmıştık’ dedi. Madem tüm tahlilleri yaptınız, benim annem niye öldü? Herhangi bir ölüm sebebi belirtmediler. Bana, ‘Biz de çok şaşkınız, nasıl böyle bir şey olabilir, bu binde bir yaşanan bir şey.
Anestezi esnasında oldu’ dediler. Ben burada sadece doktor A. M. U.’nun yani ameliyatımıza giren doktoru değil, tüm ameliyathanedeki doktorları, asistanları hepsini suçluyorum. Özellikle anestezi birimini suçluyorum. Çünkü benim annemin daha önce yapılan ameliyatlarını, kaç tane yapıldığını biliyorlar. Ona göre narkoz verip ona göre anestezi uygulanması gerekiyordu. Benim anneme sabah test yaptılar.
Bu testlerden zaten ne kadar anestezi verecekleri ortaya çıkması gerekmiyor muydu? Bizi sabah 06.30’da hastanede niye bekletip de bütün testleri yaptınız ya da tüm testleri yaptınız mı? Ben e-devletten baktığım zaman hiçbir test görünmüyor. Bu olaylar yaşanırken ruh sağlığım iyi olmadığı için doktorla henüz konuşamadım. Bana onlar bir şeyleri anlatırken bile krize girdiğim için çok anlayamıyorum. Bana sadece anneniz zaten yoğun bakıma girerken ölmüştü dediler. O zaman niye yoğun bakıma soktunuz? Ya da benim giriş açmamı neden beklediniz ki?” ifadelerini kullandı.
“Girip çıkar zannettik ama girip çıkamadı”
Ameliyatı gerçekleştiren doktorun annesini daha önce de burnundan estetik ameliyatı yaptığını kaydeden Dilan Özkul, “O gün ameliyata giren tüm doktorlar, asistanlar, anestezi birimi yani ameliyathanede olan herkes ve ameliyatımızı yapan A. M. U. ‘dan şikayetçi oldum. Annem estetik ameliyatı oldu. Babama yoğun bakımda olduğunu söyledim sadece. Zaten o sıra babam gelirken annemin öldüğünü öğrendim.
Bize dedikleri şeylerin yüzde 60’ı şaşkınım kelimesiydi. Bir doktorun şaşkınım kelimesiyle bir ihtimali yok bence. Bir de şöyle bir ayrıntı var. Normalde yoğun bakıma girdikleri zaman tahliller ve her şeyi tek tek e-devlette görünmesi gerekiyordu, ya benim annemi yoğun bakıma aldıkları zaman hiçbir tahlili girmediler. Yoğun bakımda hiçbir hareket yoktu.
Yapılmadı. Normal bir ameliyata girildiğinde e-devletteki tahliller de mesela yok, e-nabız uygulamasında da gözükmüyor. Normalde yapılan tahlillerin orada gözükmesi gerekiyor. Hiçbiri yok. Annemle gireceği ameliyatı babama varis ameliyatı olarak söylemiştik. Göbek operasyonu olarak girdi aslında. Babamın panik olmaması açısından söylememiştik. Girip çıkar zannettik ama girip çıkamadı” dedi.
“Ortada bir ihmal varsa hata yapan cezasını çeksin”
Eşinin ölümünde ihmali olanların cezasını çekmesini istediğini kaydeden Haydar Özkul ise, “Eşimin ölümünde ihmal olduğunu düşünüyorum. Bir hata varsa, hata yapan cezasını çeksin istiyorum. Ben eşimin girdiği ameliyatı varis ameliyatı olarak biliyordum. Eşim bana varis ameliyatı olduğunu söyledi. Varisi gerçekten vardı. Ben varis ameliyatı olarak bildiğim için bu kadar basit bir ameliyattan risk olduğuna ihtimal vermiyorum. İşin içinde çok büyük ihmal olduğunu düşünüyorum. Suçlu kimse, hata kimdeyse, ben kimseye çamur atmak da istemiyorum ama hatası olan cezasını çeksin.
Ben aslında bu tip şeyleri yapma taraftarı da değilim. Kimseyi zorda bırakmak da istemiyorum ama benden sonra oraya giden hastalara bunu yapmasınlar. Şikayette bulunduk, savcılık da geldi. Her türlü belgeleri toparladılar. Ben şikayetçiyim. Ben yaşadım, başkası yaşamasın. Kızım dün akşam aradı beni. Ben tam eve gidiyordum, evin kapısının önünde beni aradı. Baba çabuk gel dedi. Doktorun o an bana söyledikleri bir kulağımdan giriyor, bir kulağımdan çıkıyor.
Tıbbi kelimeler kullanarak bana açıklamalar yaptı. Benim bilmediğim kelimeler. Gereken neyse onu yapacağız. Eğer ortada bir hata ve ihmal varsa hatayı yapan cezasını çeksin. Ben sadece kendim için değil başkaları için de bunu istiyorum” diye konuştu.
Aynı hastanede bir estetik kurbanı daha
Özkul’un yağ aldırma ameliyatı sonrasında hayatını kaybettiği özel hastanede Şubat ayında da burun estetiği olan bir kişinin ameliyat sonrasında hayatını kaybettiği öğrenildi. Konuyla ilgili hastane yönetimi ve doktorlar açıklama yapmak istemedi.
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)
