AA

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) bugün başlattığı “Merkezin Güncesi”nde, “Kur Korumalı Mevduat Sahibi Firmaların Döviz Alım Davranışları” adlı blog yayınlandı.

TCMB ekonomistlerinin yaptığı analizde DDM ile ilgili başlatılan TL’ye geçiş sürecinin ek bir döviz talebi yaratmadığı, vadesi dolan firmaların nette döviz alıcısı olma ihtimalinin yapılan düzenlemeler sonrasında belirgin oranda düştüğü ortaya çıktı.

Analizde, TCMB’nin uyguladığı sıkılaşma sürecinin bir hedefinin de TL’ye olan talebi artırmak olduğu belirtilerek, şöyle denildi:

TL mevduatın toplam mevduattaki payını artırarak para politikası aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda 20 Ağustos’ta yapılan düzenleme, bankalara vadesi gelen kur korumalı mevduat (KKM) ve DDM hesaplarını TL mevduata dönüştürme hedefleri getirdi.

“Döviz alıcılarının alımlarında düşüş görüldü”

Analiz kapsamındaki firmaların yaklaşık yüzde 30’unun dönüşüm vadesinde nette döviz alıcısı iken, bu oranın 20 Ağustos 2023 tarihli düzenleme sonrası belirgin şekilde düşüş gösterdiği kaydedilen analizde, şu bilgiler verildi:

Düzenlemenin döviz talebi üzerindeki olumlu etkisi eylül sonrası dönemde de devam ediyor ve daha az oranda firmanın vade sonunda nette döviz alıcısı olduğu görülüyor. Aynı örneklemdeki firmaların yaklaşık yüzde 8’inin ise vade sonu gelen DDM hesabının olmadığı haftalarda nette döviz alıcısı olduğu görülüyor.

“Nette döviz alıcısı olma ihtimalinde düşüş yaşandı”

TCMB ekonomistlerinin yaptığı analizde, DDM vadesi dolan firmaların nette döviz alıcısı olma ihtimalinin örneklemdeki diğer firmalara göre ortalamada yüzde 23,4 daha yüksek olduğu, bu oranın 28 Ağustos sonrasında yüzde 15,4 seviyesine düştüğü bildirildi.

“Analiz bulguları, düzenlemenin başarılı olduğunu gösteriyor”

DDM vadesi dolan firmaların döviz alıcısı olma ihtimalinin de örneklemdeki diğer firmalara göre ortalamada yüzde 27,8 daha yüksek olduğu ve bu oranın 28 Ağustos sonrasında yüzde 16,3 seviyesine gerilediği aktarılan analizde, özetle şu değerlendirmelere yer verildi:

Yeni politika çerçevesinde yapılan düzenlemede tanımlanan hedefler ve faiz oranlarındaki artışın bir sonucu olarak TL mevduat payının artışı hedeflenirken, atılan adımların sonuçları da yakından izleniyor. Bu çalışmada özet bulgularına yer verilen etki analizlerine göre, DDM ile ilgili başlatılan TL’ye geçiş süreci ek bir döviz talebi yaratmadığı gibi, vadesi dolan firmaların nette döviz alıcısı olma ihtimali yapılan düzenlemeler sonrasında belirgin oranda düşüyor. Analiz bulguları, düzenlemenin bu boyutta başarılı olduğunu ve atılan adımlar sonrasında ek döviz talebi oluşturulmadan TL mevduata geçişin desteklendiğini gösteriyor.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

DHA

Yurt genelinde kış sezonu yüzünü gösterdi.

Kuvvetli fırtına ve sağanak, Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde etkili oluyor.

Doğu Karadeniz’de dün gece başlayan ve devam eden sağanak, yaşamı olumsuz etkiledi.

Dalgalar kara yoluna ulaştı

Rize’de etkili fırtına nedeniyle Karadeniz’de metrelerce yükseklikte dalgalar oluştu.

Sahillere vuran dalgalar kıyıyı aşarak Karadeniz Sahil Yolu’na ulaştı.

Yer yer su birikintileri ve göllenmelerin oluştuğu yolda sürücüler zor anlar yaşadı.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

ensonhaber.com

Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü, Ankara şehrinin belirli bölgelerinde meydana gelecek olan arıza nedeniyle su kesintisi olacağını duyurdu.

Gelen haberle birlikte Ankara’da yaşayan vatandaşlar, olası sıkıntıları önlemek adına tedbirler almaya başladı.

Su kesintisinin meydana geleceği tarih ve etkilenecek bölgeler hakkında bilgi sahibi olmak isteyen vatandaşlar, arama motorları üzerinden detaylı araştırmalar yaparak bilgi edinmeye çalışıyor.

ASKİ’nin duyurusuna göre, 27 Kasım tarihinde belirli ilçeler ve mahallelerde planlanmış

su kesintisi gerçekleşecek.

İşte 27 Kasım Pazartesi Ankara’da su kesintisi olan bölgeler…

Ankara’da su kesintisi yaşayan bölgeler

Ankara’da su kesintisi yaşanacak olan ilçelere aşağıdaki linke tıklayarak ulaşabilirsiniz.

ASKİ SU KESİNTİSİ VE ARIZA SORGULAMA

ensonhaber.com

Özel hayatı ve kendine has tarzıyla da sık sık gündeme gelen ünlü manken Didem Soydan, sosyal medyada da aktif bir isim.

Paylaşımlarıyla sürekli gündeme gelen Didem Soydan, yine gündem olmayı başardı.

Her paylaşımı olay
olan ünlü isim cesur paylaşımlarına bir yenisini daha ekledi.

Siyah
tamamen dantel bir elbise giyen Didem Soydan, iddialı elbisesiyle verdiği pozları peş peşe yayınladı.

Ünlü ismin son gönderisi kısa sürede binlerce beğeni ve yorum
aldı.

Ünlü isme sosyal medyada; ‘Ne güzelsin’, Tanrı kadını yarattı’ gibi yorumlar yapıldı.

ensonhaber.com

Fenerbahçe ile Fatih Karagümrük arasındaki mücadelenin 53. dakikasındaki tartışmalı pozisyon için flaş bir iddia gündeme atıldı.

Güven Yalçın’ın şutunda Samet Akaydin’in müdahalesinin penaltı olduğu yönünde itirazlar yükseldi. Hakem Arda Kardeşler, bir süre VAR hakemi Hüseyin Göçek’in incelemesini bekledikten sonra oyunu devam ettirmişti.

Hüseyin Göçek kendisini savundu

Lider Haber kanalında yayınlanan Telegol programında sunucusu Serhat Ulueren, “VAR konuşmasını Temsilciler Kurulu’ndaki 4 üyenin birisinden aldım!” diyerek VAR konuşmalarını yayınladı.

Hüseyin Göçek, maç sonrasında Temsilciler Kurulu üyesine, “Pozisyonu gördüm. Pozisyon doğal akışta devam ederken bir şekilde oyun durdu. Durduktan sonra Arda Kardeşler oyunu başlatacaktı, Arda başlatma dedim. Araya girdim.” ifadelerini kullandı.

(Görüntü beIN Sports’tan alınmıştır)

İşte VAR konuşmaları: (Resmi veri değil iddiadır)

VAR Hüseyin Göçek:

Arda, bir dakika oyunu başlatma.

Hakem Arda Kardeşler

Ne oldu?

Hüseyin Göçek

Samet kayarak giriyor, Livakovic’ten önce müdahalesi var, sağ dirseği açık. Top dirseğine çarpıyor veya dirseğiyle topu kesiyor. Pozisyona bakar mısın? Seni VAR’a davet ediyorum. Gel monitörden pozisyonu izle, yorumlayabilirsin. Kol, vücuttan fazla açık.

Arda Kardeşler

Hüseyin, pozisyona çok uzak değildim. Önüm açıktı. Pozisyonu net gördüm. Tamamen bir çarpma, elle veya kolla oynama yok.

Hüseyin Göçek

Benim önümde şu an görüntü duruyor. Gel pozisyona istersen sen de bak.

Arda Kardeşler

Çok yakın mesafe. Kolun doğal konumda olduğunu düşünüyorum. Çünkü pozisyonu gördüm. Ben oyunu devam ettireceğim.

Özel İçerik

Çoğumuzun Google Chrome’daki asma kilit simgesinin ne anlama geldiğine dair hiçbir fikri olmadığı ortaya çıktı ve uzmanlar bilgisizliğimizin bizi riske attığı konusunda uyarıyor.

Cardiff Metropolitan Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, insanların yüzde 63’ünün sembolün ne anlama geldiğini bildiğini düşündüğünü, ancak yalnızca yüzde 7’sinin aslında gerçekleri bildiğini ortaya çıkardı.

Bu kilit simgesi ne işe yarıyor

Çoğu kişinin düşündüğünün aksine, Chrome’daki web site çubuğunun solundaki bu kilit simgesi, sitenin güvenilir olduğu veya orijinal olma ihtimalinin daha yüksek olduğu anlamına gelmez.

Bunun yerine, asma kilit sembolü yalnızca bilgisayarınızdan gönderilen verilerin şifrelenmiş olduğunu gösterir.

Baş araştırmacı Fiona Carroll, yaşları 18 ile 86 arasında değişen 528 kişiyle anket yaparak onlara Google Chrome tarayıcı çubuğundaki “asma kilit simgesinin” ne anlama geldiğini sordu.

Simgenin ne anlama geldiğini bildiğinden emin olan birçok katılımcı, asma kilidin sitenin bir şekilde güvenli olduğunu gösterdiğine inanıyordu.

Katılımcılar asma kilit simgesinin bir web sitesinin güvenli olduğunu, virüslerden ve şüpheli bağlantılardan arınmış olduğunu veya sitenin güvenilir veya orijinal olduğunu gösterdiğini söyledi. Ancak bu yanıtların hiçbiri doğru değil.

Yanıt verenlerin yalnızca küçük bir kısmı, asma kilidin web sunucusundan bilgisayara gönderilen verilerin şifrelendiği anlamına geldiğini doğru bir şekilde bildi.

Kilit simgesi bize ne söylüyor

Asma kilit, web sitesi sunucusu ile kullanıcının bilgisayarı arasındaki iletişimin HTTPS adı verilen bir sistemle şifrelendiği anlamına gelir.

İletişimler üçüncü bir tarafça dinlenemez veya ele geçirilemez, ancak sitenin kendisi yine de güvensiz olabilir.

Asma kilit, paylaştığınız verileri başka kimsenin göremediği anlamına gelse de özellikle de kimlik avı veya sahte bir web sitesi olması durumunda bilgilerinizin yine de web sitesi tarafından çalınabilir.

Bu nedenle, Chrome tarayıcınızın üst kısmında asma kilit simgesinin görünmesi, sitenin güvenli olduğu anlamına gelmez. Çünkü artık birçok kimlik avı sitesi, HTTPS protokolünü kullanıyor ve tarayıcıda kilit simgesi görünüyor.

Google kilit simgesini kaldıracak

Sorun o kadar ciddi ki Google Chrome, simgeyi tamamen kaldırmaya hazırlanıyor.

Mayıs ayında Google Chrome, kullanıcıları yanıltmaktan kaçınmak için asma kilit simgesinin daha tarafsız bir ‘ayar simgesi’ ile değiştirileceğini belirten bir blog yazısı yayınladı.

Yanlış anlamalar o kadar yaygın ki, FBI da dahil olmak üzere birçok kuruluş, kilit simgesinin web sitesi güvenliğinin bir göstergesi olmadığına dair açık talimatlar yayınlıyor.

Aşağıdaki yeni simge ise yanlış anlaşılmaları en aza indirmek için sitenin güvenilir olduğunu ima etmeyecek şekilde tasarlandı ve bu ay içinde kullanıma sunulması planlanıyor.

Hatta bazı kullanıcılar, artık Chrome’daki adres çubuğunda bu simgeyi görmeye çoktan başladı.

AA & Ensonhaber

Savunma sanayiinde yerlilik hamleleri adeta göğüs kabartıyor.

Dünyanın gıpta ile baktığı projelerin kimi göklere çıkarken kimisi de hazırlık aşamasında.

Türkiye’nin lider havacılık sanayisi şirketi Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ), yurt içi yoğun bir yıl geçiriyor.

Yılın son günlerine yaklaşılırken gözler insansız savaş uçağı ANKA-3 ve milli muharip uçak KAAN’a çevrildi.

İlk uçuşları için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.

ANKA-3 yıl bitmeden gökyüzüne çıkacak

“Uçan kanat” yapısı sayesinde düşük radar görünürlüğü, yüksek hız, yüksek taşıma kapasitesi gibi birçok avantaja sahip ANKA-3, tasarım, yapısal ve alt sistem iyileştirmelerinin ardından ilk uçuşa hazır hale getirildi.

ANKA-3’ün yıl tamamlanmadan ilk kez gökyüzüyle buluşması bekleniyor.

Yük testleri sona erdi

Türkiye’nin en önemli teknoloji geliştirme projesi KAAN için de bir süredir devam eden yük testleri tamamlandı.

En ufak parçasına kadar sökülen KAAN’ın ilk uçuşunda üzerinde yer alacak görev sistemleri ve alt sistemleri de yapılan bağımsız testlerinin ardından uçak üzerindeki yerlerini almaya başladı.

KAAN için tarih belli oldu

Bu montaj faaliyeti motorların prototipteki yerini almasıyla sonlanacak. Montaj faaliyetinin ardından piste çıkacak KAAN, önce yavaş sonra hızlı taksi ile ilk uçuşuna hazırlanacak.

Aralık ayının ortasında bu faaliyetlerin yoğunlaşması ve 27 Aralık’ta KAAN’ın ilk uçuşunu gerçekleştirmesi hedefleniyor.

İlk uçuşlar boyasız gerçekleşecek

ANKA-3 ve KAAN prototipleri daha önce HÜRJET gibi ilk uçuşlarını boyasız gerçekleştirecek.

Bu sayede uçuş sırasında ortaya çıkacak ve hava araçlarında iyileştirme yapılacak hususların tespiti daha kolay mümkün olacak.

ANKA-3’ün özellikleri

V formundaki hava aracının, herhangi bir yatay ve dikey stabilizeye sahip olmadığı görülüyor. İç silah istasyonları bulunan ANKA-3 İnsansız Savaş Uçakları, iç ve dış silah istasyonlarına sahip olacak. ANKA-3, bir adet turbofan jet motorundan güç alacak.

TUSAŞ’ın İnsansız Savaş Uçağı, yaklaşık 7 tonluk bir azami kalkış ağırlığına sahip olacak. Gelecek yılın ilk yarısı içerisinde görücüye çıkması planlanan insansız savaş uçağı, ANKA’dan elde edilen tecrübeler ışığında geliştiriliyor.

KAAN’ın özellikleri

5’inci nesil çok rollü savaş uçağı olan KAAN, hem hava-hava, hem de hava-yer muharebelerinin gereksinimleri için üstün kabiliyetler sağlamaktadır.

Türk Havacılık Uzay Sanayii’nin, yüksek hayatta kalma kabiliyetine haiz, güçlü ve atik platformu KAAN; sahip olduğu akıllı ve güçlü savaş kabiliyetleri ile tam bir savaşçıdır.

KAAN’ın geliştirilmesi en önemli adımlardan bir tanesi olan aerodinamik geometrinin belirlenmesi ve en iyileştirilmesi için test faaliyetleri ile en gelişmiş mühendislik araç ve yöntemleri kullanılmıştır.

KAAN’ın fiziki özellikleri

-Kanat açıklığı: 14 metre

-Uzunluk: 21 metre

-Yükseklik: 6 metre

-Azami hız: 1,8 Mach

-Servis tavanı: 55.000 ft

-Pozitif / negatif G limiti: +9g / 3,5g

-Yüksek durumsal farkındalık

-Optimize edilmiş pilot iş yükü

-Muharebe hasar tespiti

AA

Son dönemde dünya genelinde uluslararası doğrudan yatırımlarda gerileme görülürken Türkiye yaptığı ekonomik reformlar ve sağladığı imkanlar meyvesini vermeye başladı.

OECD verilerine bakıldığında, yatırımlar bu yılın ilk 6 ayında geçen yıla oranla dünya genelinde yüzde 36, Avrupa Birliği’nde (AB) yüzde 86, G20’de yüzde 38, OECD’de yüzde 42 geriledi.

2023’ün ikinci çeyreğinde, bir önceki çeyreğe göre bakıldığında ise yatırımlar dünya genelinde yüzde 38, AB’de yüzde 153, G20’de yüzde 33, OECD’de yüzde 58 düştü.

Türkiye’de ise uluslararası doğrudan yatırımlardaki bu gelişmelerin etkisi daha az hissedildi.

Bu yılın ilk yarısında söz konusu yatırımlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33 azaldı. Bu yılın ikinci çeyreğinde ise birinci çeyreğe kıyasla yüzde 13 geriledi.

9 ayda 93 yeni yatırım

Türkiye’de son 20 yılda atılan ekonomik adımlar ve siyasi istikrar uluslararası doğrudan yatırımcıların rotasını belirlemede etkili oldu. 1973-2002 döneminde 15 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım çekilirken 2003’ten bu yana toplam yatırım tutarı 255 milyar doların üstüne çıktı.

2003 yılı öncesi yıllık ortalama 1 milyar dolarla küresel uluslararası doğrudan yatırımlar pastasından yüzde 0,2 pay alan Türkiye, 2003-2022 döneminde yıllık 13 milyar dolarla yüzde 1’lik paya sahip oldu.

2002’de 5 bin 600’den fazla uluslararası şirket faaliyet gösterirken bu rakam 2023’te 80 bini aştı. Bu yılın 9 ayında 93 yeni yatırım projesi geldi. İlk sırada 17 projeyle taşımacılık ve depolama, ikinci sırada 9 projeyle endüstriyel ekipman sektörü yer aldı.

Yazılım ve bilişim, gıda ve içecek, kimya, otomotiv ekipmanları, seramik ve cam, plastik ve iş hizmetleri öne çıkan sektörler oldu. Faaliyet türlerine göre 40 projeyle imalat başı çekerken bunu 30 projeyle satış ve pazarlama, 8 projeyle AR-GE, 4 projeyle bölgesel yönetim merkezleri, 3 projeyle iş hizmetleri takip etti.

ABD, Almanya, Fransa, İtalya, Çin (Hong Kong dahil), Japonya, Hollanda ve Birleşik Arap Emirlikleri söz konusu yatırımlarda öne çıkan ülkeler arasında yer aldı. Ayrıca, gelecek dönemde Türkiye’ye yapılacağı açıklanan 17 uluslararası doğrudan yatırım projesi bulunuyor.

Taşımacılık ve depolama, yazılım ve bilişim, iletişim ve elektronik, gerçekleşeceği açıklanan yeni yatırımlar arasında öne çıkıyor.

Dev şirketler yakın takipte

Dünyanın önde gelen şirketleri bu yıl da Türkiye’yi yakından takip ediyor. Yılın 9 ayında Çinli e-ticaret devi Alibaba İstanbul Havalimanı’nda kuracağı lojistik merkez ve Ankara’da açacağı veri merkeziyle toplam 1 milyar doları aşan yatırım gerçekleştireceğini duyurdu.

Katar Yatırım Otoritesi ve Esas Holding’in girişim sermayesi kolu Esas Ventures, yapay zeka pazarlama platformlarından Insider’a 105 milyon dolar yatırım yapacak. Ulaşım ve depolama sektöründe dünyanın önde gelen markalarından Alman DHL Grup, Türkiye’nin taşımacılık ve kargo sektöründe önde gelen şirketlerinden MNG Kargo’nun yüzde 100 hissesini aldı. FedEx, İstanbul Havalimanı’nda yeni bir küresel hava transit tesisi inşa edeceğini açıkladı.

Amazon 100 milyon dolarlık yatırımıyla Tuzla’daki lojistik merkezini bu yıl açarken merkezde 800 kişiye istihdam sağladı. Toplam 7 milyar Türk lirası değere ulaşması beklenen yatırımıyla Toyota’nın Avrupa’daki ilk batarya ve şarj edilebilir hibrit araç üretim tesisi Sakarya’da kuruldu. Ford da dünyanın en çok tercih edilen ticari araç modeli Transit’in ilk tam elektrikli versiyonunu (Ford E-Transit) Ford Otosan’ın Gölcük fabrikasında üretmeye başladı. Otomobil sektörüne yedek parça üreten Fransız Valeo, Bursa’daki tesisini genişleteceğini duyurdu.

Rusya’nın önde gelen petrol ve doğal gaz şirketi Tatneft, Aytemiz Akaryakıt’ı 320 milyon dolar karşılığı aldı. PepsiCo, tasarım odaklı inovasyon projelerine liderlik edeceği “Dizayn ve İnovasyon Merkezi”ni hizmete sundu. Çinli teknoloji şirketi Huawei, Ankara’da ilk yerel bulut hizmetini uygulamaya geçirdi.

Avrupa’nın seyahat teknolojisi şirketi Amadeus, sürdürülebilir ve hafif inşaat alanında faaliyet gösteren Saint-Gobain de Türkiye’de yatırım yapan şirketler arasında yer aldı.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

ensonhaber.com

Hava koşulları hayatı olumsuz etkiliyor. Sıcaklığın hızla
düştüğü İstanbul ve İzmir için yeni bir uyarı geldi.

Geçtiğimiz gün şiddetli rüzgar sebebiyle İstanbul’da birçok
felaket yaşandı. Ancak felaket henüz bitmiş değil.

Özellikle İzmir’de yaşanan hava olayının sebep olduğu deniz
taşmalarının ardından vatandaşlara önlem almaları konusunda uyarılar yapılıyor.

Meteoroloji kaynakları yeni felaketi Twitter hesabından
duyurdu. O tarihlerde İstanbul ve İzmir yeni felaketle karşı karşıya kalacak.

O tarihlerde geliyor!

Meteoroloji kaynağı Hava Forum’un resmi Twitter hesabından yapılan açıklamaya göre Salı akşamından itibaren lodos geri gelecek. İstanbul ve İzmir’de yaşanacak olan lodos, yağışı da beraberinde getirecek.

Hava Forum, gelecek olan felaketle ilgili şu ifadelere yer verdi:

“Gözü yaşlı lodos yine geliyor. Salı akşamından itibaren lodos esecek. Salı gecesi ve Çarşamba sabahı arası İzmir-İstanbul hattında lodos köyleri kuvvetli olacak. Lodos Salı akşamı ve Çarşamba gününe yağış da getirecek. Bir sonraki lodos Cumartesi olabilir…”

AA

İran’da sıra dışı bir olay yaşandı.

İran devlet televizyonuna konuşan Meşhed Rezevi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nigar Ramazanpur ilginç bir bilgi paylaştı.

Bebek 7 kilo doğdu

Ramazanpur, 4 gün önce dünyaya gelen bebeğin 7 kilogram doğduğunu ifade etti.

İran’ın “en ağır” bebeğinin sezaryenle dünyaya geldiğini aktaran Dr. Ramazanpur, bebeğin normalin üzerinde bir ağırlıkta doğmasının annesinin şeker hastası olmasından kaynaklandığını söyledi.

Bebeğin ailenin 5’inci çocuğu olduğunu belirten İranlı doktor, cinsiyeti ve adı hakkında ise bilgi vermedi.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)