656478b77fd45560.jpg
Uncategorized

Hakan Fidan, İspanya Dışişleri, Avrupa Birliği ve İşbirliği Bakanı Albares ile görüştü

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İspanya’nın Barselona şehrinde düzenlenen Akdeniz için Birlik (AiB) 8. Bölgesel Forumu kapsamında İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi’ni temsil eden mevkidaşları ile birlikte, İspanya Dışişleri, Avrupa Birliği ve İşbirliği Bakanı José Manuel Albares ile bir araya geldi.

Hakan Fidan, İspanya Dışişleri, Avrupa Birliği ve İşbirliği Bakanı Albares ile görüştü

İHA

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Akdeniz için Birlik (AiB) 8. Bölgesel Forumu’na katılmak üzere geldiği İspanya’da temaslarına başladı.

Bakan Fidan’dan peş peşe görüşmeler

Bakan Fidan, Barselona şehrinde düzenlenen forum kapsamında İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi’ni temsil eden mevkidaşları ile birlikte İspanya Dışişleri, Avrupa Birliği ve İşbirliği Bakanı José Manuel Albares ile görüştü.

Gazze’deki savaş ana gündem maddesi

Görüşmede, Gazze’deki savaşın durdurulması ve kalıcı barışın sağlanması için neler yapılabileceği ele alındı.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

Kaynak

656477d323e51640.jpg
Uncategorized

CHP’li Hasan Akgün 7. kez Büyükçekmece adayı

Yerel seçimler için adaylarını belirlemeye başlayan CHP, Büyükçekmece’de değişikliğe gitmeyecek. Değişimcilere verdiği destekle bilinen Hasan Akgün, bu dönem de aday gösterilecek.

CHP'li Hasan Akgün 7. kez Büyükçekmece adayı

ensonhaber.com

Türkiye’de yerel seçimler için geri sayım başladı…

31 Mart’ta yerel yönetimlerin belirlenmesi için sandık başına gitmeden önce siyasi partiler de adaylar için hazırlıklarına devam ediyor.

Birçok yerde bazı isimlerin adaylığı kesinleşirken, bu isimlerden biri de Hasan Akgün…

Büyükçekmece Belediye’sinin mevcut belediye başkanı olan ve CHP’den 6 kez üst üste aday olup seçim kazanan Hasan Akgün, 7. kez bu göreve talip olduğunu duyurdu.

Geçtiğimiz gün adaylık başvurusunun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Akgün, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı;

“Türkiye rekoru bende…”

7. kez belediye başkan adaylık dosyamı CHP Büyükçekmece İlçe Başkanlığımıza sunmak istedim. Türkiye’de üst üste seçilme rekoru bende. 6 kez üst üste seçildim. Bulunmuş olduğum ilçede, beldede her kim olursa olsun sokaktaki canlılar dahil, gökteki kuşlar dahil her bir canlı ama öncelikle en kutsal varlık olan insanımıza hizmet etmeyi ibadetlerin en büyüğü gördüm. O nedenle hep halka hizmetin Hak’ka hizmet olduğunu, o nedenle insana hizmet etmenin en büyük şeref olduğunu asla unutmadım. İlk günkünden daha heyecanlıyım.

İmamoğlu’na yakın isimlerden

Diğer taraftan Hasan Akgün, olaylı geçen CHP kurultayında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’in başında olduğu değişimciler hareketine destek veren isimler arasında bulunuyordu.

İmamoğlu’na yakınlığı ile de kamuoyunun gündemine gelen Akgün, son yerel seçimlerde usulsüz ikamet değişikliği davasından yargılanıyor.

Kaynak

6564767d2464d195.jpg
Uncategorized

Akıcı, bilgilendirici ve akıllarda uzun süre yer edinecek bir tarih okuması

Haçlı seferlerinin mantığını anlamanın günümüzde yaşananları anlayabilmek için de çok önemli olduğundan bahseden İpek Kobaner’in kitabı yıllarca başucu kaynağı olarak okurlarıyla buluşacak kaynak eserler arasında.

Akıcı, bilgilendirici ve akıllarda uzun süre yer edinecek bir tarih okuması

ensonhaber.com

Kim demiş tarih sıkıcıdır diye? Yıllardır Türkiye’nin dört bir yanında yaptığı eğitici gezilerle, enfes tarih anlatımıyla, tarihten hikayeleri betimleme gücüyle bilinen ve kendi alanının en sevilen uzmanlarından biri olan İpek Kobaner, yine akıcı bir üslupla tarihin eski sayfalarından birine ışık tutuyor.

Haçlı Seferleri dönemini anlatan Yağma Yağmur Doğma Güneş: Kudüs Düştü, okurlara biz tarihi hiç bilmiyormuşuz, dedirtecek nitelikte ve üslupta kaleme alınmış.

İpek Kobaner neden bu döneme ışık tuttuğunu ise şöyle açıklıyor:

“İlgim 20 yıl öncesine dayanıyor”

“Bu konuya ilgim yirmi yıl öncesine dayanıyor. Özellikle tıp tarihi çalışmaları esnasında Urfa Haçlı kontluğunun milletimiz tarafından bilinmediğini görmüştüm. Orada yaşayan insanlar bile Urfa’da bir haçlı kontluğu olduğunu bilmiyordu. Ne yazık ki Türklerin gözünden bu konular pek irdelenmemişti. Daha çok batılı yazarlar tarafından ve onların gözünden yazılmıştı. Birkaç da Arap yazarın kaleme aldığı eser vardı, onlar da Arapların gözünden yazılmıştı. Fakat Türkler bu arada ne yaptı, Anadolu’da neler oldu, Kılıçaslan ne yaptı, Süleyman Şah’ın kurduğu Anadolu Selçukluları haçlılarla nasıl baş etti, bunlarla ilgili bahse rastlanmıyordu. Yola çıkışım da bu nedenle oldu.”

Akıcı bir tarih kitabı

İpek Kobaner terminolojiye boğmadan, tarihle sıkmadan, rahat okunabilecek ve tamamen kaynaklara dayanan bir tarih kitabı kaleme almış. Herkesin özlediği, tarih kitabı okusak ama sıkılmasak, sevsek diyeceği akıcılıkta bir kitap…

Haçlılar, Kudüs’e doğru yola çıktılar. Tanrı’nın buyruğunu yerine getirecekler, hacı olup günahlarından arınacaklardı. Ancak bu yolculuk sırasında çok kan döktüler, kutsal şehre varana kadar çok yeri yakıp yıktılar. Çok fazla sayıda Müslüman’ı, Yahudi’yi hatta Hıristiyan’ı öldürdüler.

Yapılanlar o kadar acımasızdı ki zaman zaman tarihçiler, bu yolculukta yapılan vahşeti anlatacak kelimeleri bulmakta zorlandılar.

Hakim güç savaşları

Peki ya Türkler?

Peki ya o esnada Türkler? Kılıçarslan başlangıçta Haçlıları çok sıkı takip ediyordu. Sıradan halktan oluşan ilk orduyu tarumar etti.

Hatta o güvenle Malatya’yı kuşatmaya gitti. Diğer tarafta kuşatma haberlerini alınca hızlıca Malatya’dan geri döndü ancak iş işten geçmişti. İkinci kez karşılaştığı Haçlı ordusu o dağınık düzendeki askerlerden bu kez çok farklıydı.

Zırhlılardı ve adeta o dönemin teknolojisine göre tank gibiydiler. Üstelik çok ama çok kalabalıktılar. O dönemin bir dezavantajı da Türk devletlerinin arasında birlik olmayışıydı. O dönem aralarında güç savaşları hakimdi.

“Başınızın çaresine bakın”

Hal böyle olunca yardım alamayan Kılıçarslan başkentine bir haber gönderdi ve “Başınızın çaresine bakın!” dedi. Böylece İznik’teki adamları Bizans’a teslim olmaları gerektiğini anladılar ve yağmalanmaktan kurtuldular.

Yamyamlık hikayeleri gerçek mi

Haçlıların Antakya’ya gelişlerine kadar pek çok olay oldu ve Haçlılar sonunda kendilerini Antakya surlarının önünde buldular. Kadim Antakya’ya hayran kaldılar. Uzun süre de kaleyi alamadılar.

Kalenin önünde geçen günlerin sonunda kıtlık başladı, çok aç kaldılar. İlk insan yeme hikâyeleri böylece başlamış oldu. Ölüleri gömüldüğü yerden çıkarıp kaynatıp yedikleri de kaynaklarda yer alan bilgiler arasında.

Antalya kalesi ya bir depremle alınır ya ihanetle alınır, derler. Antakya’yı da Haçlılar bir ihanetle aldılar. Antakya’da yaşayan Hıristiyanlar dâhil herkesi kılıçtan geçirdiler.

Bazı kaynaklar Hıristiyan kızların bazılarının haç kolyelerini göstererek kurtulduğundan bahseder. Kutsal Kâse, Kutsal Mızrak, Kutsal Emanetler yazılı kaynaklara göre, Haçlılar inanılmaz bir hikâye ile Antakya’da Kutsal Mızrağı buldular.

Hatta Antakya’yı da böyle bir manevi güçle savunup ellerinde tuttular. İkinci Haçlı seferinde ise Kutsal Kâsenin hikâyesini öğrendiler. Sonrasında özellikle Fransa’da bunun üzerine kitaplar yazıldı.

Yazar İpek Kobaner

Artık Kudüs’e gitme zamanı

Antakya’dan Kudüs’e doğru yola çıkıldı. O sırada tüm ordunun yine aç olduğundan bahsediyor İpek Kobaner. Suriye tarafında Maarra adlı bir kenti ele geçirdiler. Tarihin en vahşi hikâyelerinin geçtiği günlerdi o günler.

Sonunda Haçlı orduları Kudüs’e girdiğinde vahşetin ölçüsü yoktu, ortalık adeta kan gölüne dönmüştü.

Din ve ırk fark etmeksizin acımasız bir katliam oldu şehirde. Böylece Antakya, Urfa, Trablus, Kudüs elden gitti. Döneminin en güzel en zengin şehirlerinde taş taş üstünde bırakmadılar.

Haçlı seferleri ve sonrasındaki Moğol istilasının Türklerin ve bölge topluluklarının bilim sanat ve felsefede gelişmesini durduran en önemli faktörlerden biri olduğunu söylüyor, tarihçi yazar.

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com

Kaynak

65647735b02b1876.jpg
Uncategorized

Karadeniz’de göçmen kaçakçılığına geçit yok: 3 kişi gözaltına alındı

Samsun’da, polisin Karadeniz’deki göçmen kaçakçılarına yönelik operasyonunda, Trabzon ve Rize’de yakalanan 3 şüpheli gözaltına alındı.

Karadeniz'de göçmen kaçakçılığına geçit yok: 3 kişi gözaltına alındı

İHA

Samsun İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, Karadeniz’de göçmen kaçakçılığı yapan 3 şüpheliye yönelik çalışma yaptı.

İkisi Trabzonda biri de Rize’de yakalandı

Ekipler, eş zamanlı operasyonda Trabzon’un Ortahisar ilçesinde Afgan uyruklu K.N.’yi, Of ilçesinde S.Ö.’yü, Rize’nin İkizdere ilçesinde ise S.D.’yi yakalayıp gözaltına aldı.

Samsun’a getirilen şüphelilerle ilgili soruşturma sürüyor.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

Kaynak

6564738b21ab1272.jpg
Uncategorized

Tiktok’ta para karşılığı gömleğinin düğmelerini açan kadın gözaltına alındı

Müstehcen içerikli canlı yayıp yaparak 1 saatte 100 bin lira topladığı belirlenen G.D. adlı TikTok kullanıcısı gözaltına alındı. İfadesi alınan şahıs ardından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildi.

Tiktok'ta para karşılığı gömleğinin düğmelerini açan kadın gözaltına alındı

DHA

Sosyal medyada son yıllarda yapılan paylaşımlar oldukça tepki çekiyor.

Gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine birçok vatandaş beğeni ve para uğruna ilginç içerikler çekiyor.

Bunun bir örneği de geçtiğimiz günlerde yaşandı.

Para karşılığında gömleğinin düğmelerini açtı

Müstehcen bir video çekerek TikTok hesabında paylaşan 35 yaşındaki G.D., kısa sürede gündem oldu.

Ardından videolara yenilerini eklemeye devam eden kadın, görüntülerde kadının para karşılığında gömleğinin düğmelerini yavaş yavaş açtığını tespit etti.

Öte yandan kadının 1 saatte 100 bin lira topladığı da belirlendi.

Ekipler baskın düzenledi

Bunun üzerine ekipler harekete geçerek G.D.’nin Kartal’daki evine baskın yaptı. Gözaltına alınan G.D., Gayrettepe’de bulunan Asayiş Şube Müdürlüğüne getirildi.

Gözaltına alındı

Ahlak Büro Amirliğinde işlemleri yapılan G.D. savcılık talimatıyla mevcutlu olarak İstanbul, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildi.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

Kaynak

656466a1d886f884.jpg
Uncategorized

Ateşkesin en az 4 gün daha uzatılması

Katar ve Mısır, İsrail ile Filistin arasındaki ateşkesin uzatılması için girişimlerine devam ediyor. Bu kapsamda da ateşkesin uzatılması olası olarak değerlendiriliyor.

Katar ve Mısır devrede! Hedef: Ateşkesin en az 4 gün daha uzatılması

ensonhaber.com

İsrail, 7 Ekim’den bu yana Gazze’yi açık hava hapishanesine çevirdi…

Binlerce masum sivili öldüren İsrail, Katar, Mısır ve ABD’nin araya girmesiyle birlikte ateşkes anlaşmasını kabul etti.

4 günlük ateşkese onay veren ve bu kapsamda da esir takasını gerçekleştiren İsrail, sürenin sona ermesinin ardından yeniden Gazze’ye saldıracağını belirtti.

Gazze’deki soykırımı tamamen durdurmayı düşünmeyen İsrail’in ateşkesi 4 gün daha uzatması için ise Katar ve Mısır yeniden devreye girdi.

Ateşkesin süresi uzayacak gibi duruyor

Katar ve Mısır’ın hedefi, ateşkesin en az 4 gün daha uzatılması…

Ateşkesin uzatılması olası olarak
değerlendiriliyor ve bu kapsamda başta yaşlılar olmak üzere daha fazla İsrailli
rehine ile Filistinli mahkumun serbest kalması bekleniyor.

İsrail’in Gazze’yi işgalinde son durum

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim
sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere
kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme”
gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne
yoğun hava bombardımanı başlattı.

İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310’dan fazlası asker
olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu.

İsrail ordusuna göre, 7 Ekim’den bu yana Gazze’deki
çatışmalarda 70, Lübnan sınırında da 6 İsrail askeri öldürüldü.

İsrail’e göre, Kassam Tugayları 7 Ekim de 239 İsrailliyi
esir aldı. Hamas ile İsrail arasında varılan mutabakat kapsamında 26 İsrailli
kadın ve çocuk, 78 Filistinli kadın ve çocuk esir karşılıklı serbest bırakıldı.

Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim’den bu yana İsrail
saldırılarında Gazze Şeridi’nde 6 bin 150’den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası
kadın olmak üzere 14 bin 854 kişi öldürüldü.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim’den bu yana
İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 239 Filistinli hayatını
kaybetti.

İsrail ordusu, Gazze’de on binlerce yaralı ile sivilin
sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da
ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda
yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana
sınırda yaşanan çatışmalarda 85 Hizbullah mensubu öldü.

İsrail ile Hamas arasında çatışmalara insani ara verecek
uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00’de (TSİ 08.00) yürürlüğe girdi. Uzlaşıya
göre çatışmalara 4 günlük insani ara verilecek. Hamas’ın elindeki 50 İsrailli
esire karşılık, İsrail hapishanelerindeki 150 Filistinli serbest bırakılacak.

Kaynak

6564711f93a9e587.jpg
Uncategorized

Türkiye’yle ilişkilere, özel meselesi gibi bakıyor

PASOK, Yunanistan Başbakanı Miçotakis hükümetinin Ankara ile temaslarına ilişkin, “Türkiye’yle yapılan görüşmelerin içeriğini kimse bilmiyor” dedi. Yunan partisi, Türkiye’yi suçlayıcı ifadelere imza attı.

Başbakan Miçotakis'e suçlama: Türkiye'yle ilişkilere, özel meselesi gibi bakıyor

ensonhaber.com

Yeni dönem kapsamında Türkiye ile Yunanistan arasında siyasi diyalog yoğunlaştırıldı.

Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gelecek ay görüşeceklerini söyledi.

Atina’da Erdoğan-Miçotakis zirvesi hazırlığı

İki ülke arasındaki 5. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısı 7 Aralık’ta Atina’da gerçekleştirilecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bu çerçevede bir araya geleceklerini söyleyen Miçotakis, “İkili ilişkilerimizi ve Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri ele alacağız.” dedi.

Miçotakis’in Türkiye konusunda izlediği politika, ülkesinde tepkiye neden oldu.

“Türk-Yunan ilişkilerini kişisel meselesi olarak algılıyor”

PASOK’un parlamento temsilcisi Michalis Katrinis, “Miçotakis, dış politikanın uygulanmasını ve Yunan-Türk ilişkilerine dair konuları kişisel ve özel meselesi olarak algılıyor.” diye konuştu.

“Görüşmelerin içeriğini kimse bilmiyor”

ANT1 televizyonuna konuşan Katrinis, “Türkiye ile yapılan görüşmelerin ve müzakerelerin içeriğini kimse bilmiyor.” dedi ve ekledi:

Başbakan ikili görüşmenin içeriği ve Türkiye ile müzakere konusunda partilere ve siyasi liderlere bilgi verme ihtiyacı hissetmiyor.

Türkiye’yi suçlamaya çalıştı

Türkiye’yi “saldırgan söylemlerde” bulunmak ve “provokasyon” yapmakla suçlayan PASOK temsilcisi, şunları dile getirdi:

Türkiye birkaç gün önce Ege’yi bölen ve Zürafa Adası’nı Türk tatbikatına dahil eden bir NOTAM yayınladı. Diğer yanda Trakya’da Türk azınlığından bahseden Sayın Fidan’ın açıklamaları da var.

Tüm bunlar, egemenlik haklarımızı sorgulayan Türk yetkililerin saldırgan açıklamalarının ardından geldi.

Silahlı kuvvetlerin güçlendirilmesini istiyor

Michalis Katrinis, PASOK olarak Yunanistan silahlı kuvvetlerinin yeni ve modern silah sistemleriyle güçlendirilmesini desteklediklerini sözlerine ekledi.

Kaynak

656473ca1ee5e909.jpg
Uncategorized

Mauro Icardi’den Wanda Nara’ya sürpriz teklif: Yeniden evleniyorlar

Galatasaray’ın yıldız ismi Mauro Icardi, Wanda Nara ile tekrardan nikah masasına oturmaya hazırlanıyor.

Mauro Icardi'den Wanda Nara'ya sürpriz teklif: Yeniden evleniyorlar

ensonhaber.com

Galatasaray’da geçirdiği kiralık sezonun ardından bonservisi
alınan ve sarı-kırmızılıların kazandığı şampiyonlukta büyük pay sahibi olan Mauro Icardi, yeniden damat oluyor.

Wanda Nara, Gente dergisine
verdiği demeçte Mauro İcardi’nin 10 yıl sonra kendisine yeniden evlenme teklif
ettiğini açıkladı.

Nara, “Icardi bir düğün daha önerdi ama bunu organize
edecek vaktimiz olmadı. Eğer bu hayali gerçekleştirmeyi başarırsak bunun Arjantin’de
olacağını varsayıyorum
” dedi.

Öte yandan Galatasaray Sportif
AŞ Başkanvekili Erden Timur’dan Mauro Icardi’ye düğün için başka bir teklif daha sundu.

“Çırağan
Sarayı’nda yapalım”

Timur’un, “Şampiyon olalım. Düğününü Çırağan
Sarayı’nda yapalım. Tüm dünya
boğazın incisine geliyor”
dediği öğrenildi.

Başarılı futbolcunun, bu
öneriyi Wanda Nara’ya götüreceği ifade edildi.

Wanda ile İcardi’nin düğünü Çırağan’da
olursa hem dünya çapında futbol yıldızları hem de Arjantin sosyetesinin önemli
isimleri Türkiye’ye gelecek.

Kaynak

656470fea3f71419.jpg
Uncategorized

İstanbul’da yerel seçim öncesi deprem gündemi! Murat Kurum’un konuşması gündemde

Yerel seçimler yaklaşırken ‘beklenen İstanbul depremi’ konusunda hazırlık ve tedbir tartışmaları alevlendi. Adı İBB adaylığı için geçen Murat Kurum’un İstanbul’da dönüşmesi gereken 1,5 milyon yapı olduğuna yönelik açıklaması yeniden gündeme geldi.

İstanbul'da yerel seçim öncesi deprem gündemi! Murat Kurum'un konuşması gündemde

ensonhaber.com

Deprem ülkesi olan Türkiye, daha 9 ay önce tarihi bir felaket yaşadı.

Henüz daha deprem felaketinden etkilenen 11 ilin yaraları sarılırken sık sık ülkenin muhtelif noktalarında büyüklü-küçüklü depremler meydana geliyor.

İstanbul ise bu konuda en büyük tehlike arz eden ve tedirginliğe neden olan şehir…

Uzmanlar uzun yıllardır ‘beklenen büyük İstanbul depremi’ için halkı ve yetkilileri uyarıyor.

İstanbul özelinde en büyük sorumluluk ise yerel yöneticilere düşüyor. Bu kapsamda yerel seçimlere kısa süre kala halkın ve kamuoyunun gündeminde deprem konusu var.

İstanbullular 5 yıl boyunca İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu liderliğinde adım atılmayan depremden önce tedbir ve yatırımlar konusunda, sorumluluk alacak, proje üretecek adayları görmek istiyor.

Yerel seçim yaklaşırken Murat Kurum’un açıklamaları gündemde

AK Parti’de yerel seçim hazırlıkları kapsamında temayül yoklamalarının da yapılmasının ardından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığı için adı en sık geçen isimlerden eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, İstanbul Milletvekili Murat Kurum’un bu konudaki proje ve açıklamaları yeniden gündeme geldi.

Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinden sonra yine yoğun bir şekilde tartışma konusu olan ‘beklenen İstanbul depremi’ hakkında açıklamalarda bulunan Kurum, 300 bin konutun acil değişmesi gerektiğini söylemişti.

İstanbul’da riskli 1,5 milyon konut

İşte Kurum’un tekrar gündem olan o sözleri:

“Bir seferberlik anlayışıyla kentsel dönüşüm sürecini yürütmek zorundayız. Buradaki kararlılığımızı hep birlikte elimizi taşın altına koyarak yürütmek zorundayız. Sayın Cumhurbaşkanımız önümüzdeki günlerde önemli projelerimizi açıklayacak. Gerek kentsel dönüşümdeki finans desteğine ilişkin kararlılığımızı gerek Marmara Bölgesi’ne ilişkin kentsel dönüşüm hedefimizi.

Oluşturulacak yeni rezerv alanlardaki uydu kentlerimizle birlikte ilave nüfus getirmeden çalışacağız. İstanbul’da dönüşmesi gereken 1,5 milyon bağımsız bölümün olduğunu, bunların acilen dönüşmesi gereken 300 bininin bir an önce dönüştürülmesine ilişkin, İstanbul’da sadece bakanlığımızın 94 bin bağımsız bölümden oluşan projeleri var.

2 yakada 2 rezerv alan

Riskli 1,5 milyon konutu dönüştüreceğimiz 2 rezerv alana, hem Anadolu hem Avrupa Yakası’na taşıyacağız. Bu çerçevede yoğunluğu azaltarak kentsel dönüşüm projelerimizi, tüm deprem bölgelerinde ve Marmara Bölgeleri’nde devam edeceğiz.

Sanayi alanlarımızı da depreme karşı güçlendirecek adımlarımızı atacağız. Tüm bu çalışmaları 780 bin kilometrekare vatan toprakları içerisinde eş zamanlı yürüteceğiz.”

“Kentsel dönüşüm milli güvenlik meselesidir”

Yine Kurum’un aynı günlerde yoğun incelemeler esnasında yaptığı bir konuşma da hafızalara kazınmıştı.

Kenntsel dönüşümün bir beka meselesi olduğunu söyleyen Kurum, “Milletimizin desteğiyle kentsel dönüşümü yapacağız, İstanbul’da da Ankara’da da İzmir’de de yapacağız ve vatandaşımızı çaresiz bırakmayacağız. Hiçbir parti gözetmeksizin bütün belediyelerimize söyledik. Kentsel dönüşüm için bize gelen hiçbir belediyeye kafamızı çevirmedik. Anlaşan bütün vatandaşlarımıza sürecin önünü açtık. Biz kentsel dönüşüm sürecinin önünü açtık ve açmaya da devam edeceğiz. Etmek zorundayız. Bu, bir milli güvenlik ve beka meselesidir.” ifadelerini kullanmıştı.

Kaynak

65647266605d8205.jpg
Uncategorized

Kendi kendini yönetmeyi başarabilen takımların yedi özelliğini anlatan kitap: Peloton Liderliği

Kenan Cavnar’ın yazdığı kitap, ortak bir rakibe karşı birlikte hareket etme davranışı kazandırmasıyla kurumlara kendini yöneten takımlara sahip olma ve çalışanlarına organizasyonun önemli bir parçası olduklarını hissettirme konusunda önemli ipuçları sunuyor.

Kendi kendini yönetmeyi başarabilen takımların yedi özelliğini anlatan kitap: Peloton Liderliği

ensonhaber.com

Kurumlar ekipler arası güven ve işbirliği sağlayarak nasıl değer yaratabilir ve dışarıdan bir müdahaleye gerek kalmadan kendini yöneten takımlara nasıl dönüşür?

Kurumların kolektif hareket etme alışkanlığı kazanarak kendini yöneten takımlara sahip olabilmesi için hangi modelden yararlanması gerekir? Bir kurum nasıl çevik bir takıma dönüşebilir?

Kenan Cavnar, Peloton Liderliği modeliyle, kurumların hedef birlikteliği anlayışıyla kendini yöneten takımlara dönüşmeleri için bir yaklaşım sunuyor.

Bu model sayesinde ekipler değişimi kolayca anlayabilir, birbirleriyle olumlu yönde çatışabilir, hatalardan birbirlerini sorumlu tutabilir ve işler istedikleri gibi gitmediğinde birbirlerini destekleyebilirler.

İyi hissettirme sanatı

Peloton Liderliği modeli, gerektiğinde başkalarının liderliği ele almasına izin vermesi ve böylece tüm ekiplerin performansının artmasını sağlaması yönüyle diğer liderlik yaklaşımlarından ayrılıyor.

Kurumun vizyon ve stratejisine göre kendi rolünü yerine getiren takımlara sahip olmak istiyorsanız, bu kitap tam da sizin için. Benzer şekilde, problemlere karşı birlikte hareket eden, birbirine güvenen, çalışanlarıyla aynı yolda hareket ederek liderliği paylaşmaya gönüllü liderler için.

Tutkulu ve yetenekli çalışanlarla desteklenen kurumsal gelişimin başarı kriterlerini merak edenler için. Geleceğin yolunu belirleyen, kendini yöneten ekiplerden oluşan çevik bir organizasyona liderlik yapmayı düşünen herkes için.

Peloton Liderliği

Liderliğinizi ve ekibinizi daha iyi bir seviyeye taşımaya hazır mısınız? Peloton Liderliği; liderlik kavramını, bisiklet yarışlarındaki Peloton’un (en kalabalık yarışmacı grubu) dinamiklerine benzeterek günümüz iş dünyasına başarının kapılarını aralayacak yepyeni bir perspektif sunuyor.

Bu kitap, Peloton yarışlarındaki her bireyin bir lider olduğunu, buradan aldığı ilhamla bu tür bir liderliğin gücünün bir organizasyonu nasıl motive edip, bir arada tutabildiğini yaratıcı bir dille okuyucularına sunuyor.

Özgüvenli liderlik

Peloton Liderliği; yalnızca bir liderin etkisine dayanmaz, aksine her takım üyesinin katılımını ve sorumluluk almasını teşvik eder. Birlikte yoldayken güçlenmek, hedeflere ulaşmak arzusuyla güçlü takımlar oluşturmanın ipuçlarını veren bu kitap, aynı zamanda size özgüvenle liderlik yapmanızı sağlayacak stratejiler, iletişim teknikleri, takım motivasyonu ve kültürü güçlendirme gibi konulara odaklanan pratik örnekler ve bilgiler de sunuyor.

Liderliğe dair pratik ipuçları

Bir grup bisikletçinin, fiziksel dayanıklılık ve zihinsel güç gerektiren Granfondo yarışlarına hazırlanmasıyla donatılmış heyecan verici bu hikâyede, Gaye ve arkadaşlarıyla birlikte kendini yöneten takım olma deneyimini keşfedecek ve liderliğinizi güçlendirecek pratik ipuçları elde edeceksiniz.

Peloton Liderliği, liderlik ve takım çalışması kavramlarını bisiklet sporuyla harmanlayarak, sizi daha önce deneyimlemediğiniz bir liderlik yaklaşımının keşfine davet ediyor.

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com

Kaynak