6565a7567fc7f277.jpg
Uncategorized

Kira kadar aidat ödüyorlar! Yaşadıkları sorunlar bitmeyince kayyum istiyorlar

Çok haneli sitelerde yönetim sorunları yaşanıyor. Büyük sitelerde dönen sıcak para, illegal grupların dikkatini çekiyor. Bu gruplar zaman zaman baskı yaparak yönetimi ele geçiriyor. Site sakinleri mağdur ediliyor. Bu konudaki düzenlemeler ise yolda.

Kira kadar aidat ödüyorlar! Yaşadıkları sorunlar bitmeyince kayyum istiyorlar

AA

Büyük sitelerde yaşayanlar, artan aidat sorununun yanı sıra ödeme yaptıkları halde doğazgaz ve sularının kesilmesine anlam veremiyor.

Sitelerin sakinleri yönetime gelen grupların ödemeleri sağlıklı yapmamasından endişe duyuyor ve konutlarında tedirgin yaşıyor.

Binlerce kişinin ikamet ettiği devasa sitelerde, yüksek aidatlar ve mevcut kanuni düzenlemelerin günümüz ihtiyaçlarını karşılamaması ev sahiplerine zor günler yaşatıyor.

Bir ilçe büyüklüğündeki sitelerin içindeki AVM, market, yüzme havuzu, spor salonu, SPA merkezi ilk başta maliklere cazip gelse de buraların bakım masrafları aidatların yükselmesine neden oluyor.

Yönetimsel sorunlar aidatların artma sebebi

Bunun yanında gelir giderlerinin şeffaflıkla paylaşılmaması, masrafların yüksek gösterilmesi gibi yönetimsel sorunlar site sakinlerini kira kadar aidat ödemek zorunda bırakıyor.

Ödenen yüksek aidatlar maliklerini evinde kiracı durumuna düşürüyor

Ödenen yüksek aidatlarla maliklerini evinde kiracı durumuna düşüren sitelerde, her ay toplanan paranın orta ölçekli bir işletmenin bütçesine denk gelmesi, illegal grupların da dikkatini çekiyor.

İstanbul’da bulunanbir site aynı sorunları yaşıyor

İstanbul Esenyurt’ta 19 blok ve 3 bin 692 daireden oluşan bir sitede yaşananlar da tüm bu sorunların son örneklerinden biri oldu.

Adının asayiş olaylarıyla ve fahiş aidatlarla anılmasından rahatsızlık duyan site sakinleri, yaşadıkları sorunları anlattı.

Sibel Karagözoğlu, site yönetiminde bir takım illegal örgüt mensuplarının olduğunun iddia edildiğini belirterek, yönetime operasyon yapıldığını, kiminin tutuklandığını kiminin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını bildirdi.

“Geçen yıl sitenin 60 milyon lira borcu olduğu belirtildi”

Buna rağmen aynı yönetimin yine iş başında olduğunu aktaran Karagözoğlu, şöyle konuştu:

İllegal örgütlerle ismi anılan kişilerin aklanana kadar site yönetiminde olmasını istemiyoruz. Çok yüksek aidatlar ödüyoruz. Sürekli ek bütçeler çıkarılıyor karşımıza. Geçen yıl sitenin 60 milyon lira borcu olduğu belirtildi. Bizler site olarak kayyum atanmasını ya da sicili temiz profesyonel bir yönetim şirketi istiyoruz. İllegal örgüt üyelerinin yönetimde olmadığı, her gün adının kötü anılmadığı bir sitede yaşamak istiyoruz.

Karagözoğlu, kayyum gelene kadar maliklerin bir araya gelerek, “Değişim Grubu”nu kurduklarını ve ocak ayında yapılacak seçime hazırlandıklarını ifade ederek, herkesin mutlu olduğu bir sitede yaşamak istediğini dile getirdi.

“Kira kadar aidat ödüyoruz”

Site sakinlerinden Bülent Toprak da sitede yaklaşık 11 yıldır yaşadığını belirterek, şunları dile getirdi:

Bizler 10 yıl kredi ödeyerek, alnımızın teriyle evimizi aldık. Yaşlandığımızda başımızı sokacak bir evimiz olsun istedik. Bir gün bile aksatmadan düzenli olarak aidatımızı ödüyoruz. Buna rağmen 60 milyonluk borç ile karşı karşıya kaldık. Sitenin İSKİ, İGDAŞ gibi kurumlara olan borcundan dolayı zaman zaman suyumuz ve doğalgazımız kesiliyor. Kış günü soğukta kaldık, sıcak yemek yiyemedik. Kira kadar aidat ödeyen biri olarak, bunu hak etmediğimi düşünüyorum. Ödediğimiz paralar nereye gitti? Yönetimin önümüzdeki yıl da yatırım bütçesi adı altında bir ödeme daha alacağını duyuyoruz. Biz artık evimizde kiracı olmaktan bıktık.

“Aidatı ödemek için kredi çektim”

Nurettin Çelik, 12 yıldır oturduğu sitede yönetimin dayattığı ek bütçeyi ödemek için kredi çekmek zorunda kaldığını anlattı. Sitede sürekli asayiş sorunları yaşandığını ve silah sesleriyle uyandıklarını kaydeden Çelik, şu bilgileri paylaştı:

Sitede uzun süredir kendimizi güvende hissetmiyoruz. Usulsüz alınan ek bütçe ve fahiş aidatlardan kim sorumluysa hukukun önünde hesap vermesini istiyorum.

“Bir an önce buraya kayyum atansın”

Ahmet Hamo, evlendikten sonra oturmak amacıyla söz konusu siteden ev aldığını kaydederek, geçmiş borcu ödenmeyince su saatinin söküldüğünü şu söylerle anlattı:

Ancak evi alır almaz yönetim bana sitenin 60 milyon liraya yakın bir borcu olduğunu, bunun için ek bütçe çıkardığını söyledi. ‘Bu borç kimin borcu? Ben daha yeni taşındım bunu kabul etmiyorum’ dedim. Bunun üzerine yönetim su saatimi söktü. Devletten ricamız bir an önce buraya kayyum atansın. 2 yıl önce aldığım evde bir gün bile oturamadım, şu an kiradayım. Adımıza sahte imza atanlara da gerekli cezaların verilmesini istiyoruz.

“Avuç dolusu aidat ödüyoruz, o da yetmiyor”

Asude Gürsoy, 10 yıl önce keyifle oturmak için aldığı evde cehennem azabı yaşadığını dile getirerek, yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti:

Avuç dolusu aidat ödüyoruz o yetmiyor, ek bütçe o yetmiyor ortak alan gideri ödüyoruz. Bu kadar para ödememize rağmen hala İSKİ’ye borcumuz var. Kışın ortasında doğalgazımız, suyumuz kesildi. Ödediğimiz aidatların nereye gittiğini bilmiyoruz. Ocak ayında seçim var, bu seçimden önce kayyum atanmasını istiyoruz. Şeffaf olarak aidatların, gelir giderlerin detaylarının gösterilmesini istiyoruz.

Yasal düzenleme bekleniyor

Avukat Şeref Kısacak, 1965’lerde apartman hayatı için yapılan Kat Mülkiyeti Kanunu’nun, sitelerin ihtiyaçlarını karşılamadığını dile getirdi. Öncelikli olarak yasal düzenleme eksikliği olduğunu belirten Kısacık, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ortak yaşama kültürümüz yok. Birbirini hiç tanımayan kasaba nüfusundaki insanın bir arada yaşaması ve yönetim sistemimizin yanlışlığı sorunları beraberinde getiriyor. Ayrıca sitelerdeki sorunları çözme konusunda uzman avukat, hakim hatta kanun da yok. Sitede bir usulsüzlük olduğunda tek başınıza dava açacaksınız, senelerce uğraşacaksınız. Bütün yargılama giderlerini de siz yatıracaksınız. 10 yıl sonra davanız bitecek. Hak arayanlar elde etmek istedikleri menfaatlere sitelerde ulaşamıyor. Devletin site sakinlerini kaderine terk etmemesi lazım. Sitede yolsuzlukla ilgili bir şikayet olduğunda genel kurula bir bakanlık temsilcisinin gelmesi, sahte vekalet toplayanlara çok ağır cezaların uygulanması lazım. Suistimali önleyecek mekanizmaların kurulması gerekiyor.

Kısacık, kamu denetiminin de arttırılması gerektiğini belirterek, “genel kurula katılanların malik mi, vekaletnameler doğru mu” bunların da denetlenmesi gerektiğini öneriyor.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

Kaynak

6565ab46a3f12998.jpg
Uncategorized

İzmir’de küçük Eymen’i öldüren anne ve sevgilinin cezaları onandı

Yargıtay, Bornova’da cesedi tandırda bulunan 5 yaşındaki Eymen Sadık Durak’ın öldürülmesiyle ilgili haklarında ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve toplam 38’er yıl hapis cezası verilen anne Mine Durak ile sevgilisi Serkan Elçetin’in cezalarını onadı.

İzmir'de küçük Eymen'i öldüren anne ve sevgilinin cezaları onandı

DHA

İzmir’de kan donduran cinayette yargı süreci tamamlandı…

Duyanların tüylerini diken diken eden cinayet davasında süreç 2019’da başladı.

İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri, eşi ölen Mine Durak’ın oğluna iyi bakmadığı ve şiddet uyguladığı ihbarı ile harekete geçti.

Ekipler, 2019 yılının eylül ayında inceleme başlattı. Polis, uzun süre eve gelmeyen Mine Durak’ı yakınlarının yanında buldu.

Küçük Eymen’e ise ulaşamadı. Polise çelişkili ifade veren Durak, oğlunun erkek arkadaşı tarafından dövülerek öldürüldüğünü öne sürdü.

Mine Durak’ın gösterdiği yerde arama yapan polis, ağzı tuğlayla kapatılmış tandır çukurundaki poşette, Eymen’in elleri ve ayakları bağlı cenazesini buldu.

Eymen’in cesedi, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Polis ekipleri, Mine Durak ile sevgilisi Serkan Elçetin ve onun erkek kardeşi E.E.’yi gözaltına aldı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Durak ve Elçetin, tutuklandı, E.E. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

İlk karar üst mahkemece bozuldu

Soruşturmanın ardından dava açıldı. İzmir 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında; sanıklardan Mine Durak’a ‘nitelikli kasten öldürme’ ve ‘eziyet’ suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu ve 7 yıl hapis, Serkan Elçetin’e de aynı suçlardan ağırlaştırılmış ömür boyu ve 6 yıl hapis cezası verildi.

Sanık avukatları cezanın fazla, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları ise cezaların az olduğu gerekçesiyle karara itiraz etti.

Dosya, İstinaf Mahkemesi’ne taşındı. Dosyayı inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, yerel mahkemede yapılan yargılamada; sanık Serkan Elçetin’in cep telefonunun kilitli olması nedeniyle incelenemediği için Jandarma Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı’na gönderilerek, bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğine karar verdi.

Sanık Durak’ın ise cezai ehliyeti konusunda İstanbul Adli Tıp Kurumu 4’üncü İhtisas Kurulu’ndan rapor aldırılmasına hükmedilerek, yerel mahkemenin kararı bozuldu.

Yeni görüntüler ortaya çıktı

Bozma kararının ardından dava bir kez daha İzmir 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme başkanı, sanık Mine Durak’ın cezai ehliyetinin belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu 4’üncü İhtisas Kurulu’ndan rapor alınmasını, sanık Serkan Elçetin’in telefonunda minik Eymen’e ait istismar görüntüsü olup olmadığının tespiti için bilirkişi raporu istedi.

Bilirkişi raporu tamamlanarak, dava dosyasına girdi. Raporda, Eymen’in yaşça büyük bir erkeğin istismarına uğradığı görüntülerin olduğu, Eymen’in bir araçta tamamen çıplak halde ve vücudu ile yüzünde darp izinin görüldüğü fotoğrafların bulunduğu belirtildi.

İncelemede, Mine Durak’ın Eymen ile çekilmiş videosu da bulundu. Söz konusu videoda Durak’ın, minik Eymen’i istismar ettiği görüntüler olduğu belirtildi. İncelemede, Durak’ın uyuşturucu madde yapımında kullanılan bir mekanizmayla çekilmiş video kaydının da bulunduğu tespit edildi.

Ayrıca telefonda, ‘Güzelbahçe Deniz’ ismiyle kayıtlı bir kişiyle mesajlaşmalar da yer aldı. ‘Güzelbahçe Deniz’ isimli kişinin Elçetin’e, cinsel içerikli mesajlar gönderdiği belirtildi. Elçetin’in telefon kaydında, ‘Aa Annem’ olarak kayıtlı kişiden, ‘Sen Mine’ye mesaj at. Oğlunun ifadesini alacakmış. Götürsün, gitsin. Polis çok ciddi konuştu. Sakın yanlış bir şey söyleme oğlum’ şeklinde mesajların olduğu da yine raporda yer aldı.

Elçetin’in telefon rehberinde ‘Mineee’ ismiyle kayıtlı numaraya cinsel içerikli mesajlar da attığı belirtildi. Ayrıca, bilirkişi raporunun ardından mahkemenin, Elçetin’in telefonunda ‘Güzelbahçe Deniz’ olarak kayıtlı kişi hakkında suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.

Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu’nca hazırlanan raporda Mine Durak’a yapılan muayene sonucunda cezai sorumluluğunu ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı ve bulunduğu suçlara karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu belirtildi.

İstinaf onayladı

İzmir 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Durak ve Elçetin’i birlikte ‘fikir ve eylem birliği içinde hareket edip kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

Sanıklara, ‘çocuğun nitelikli istismarı’ suçundan 20’şer yıl hapis cezası verildi, bu ceza suçun birden fazla kişiyle gerçekleştirilmesi nedeniyle 30’ar yıla yükseltildi. Suçun ‘cebir ve tehdit’ ile gerçekleştirilmesi ve birden çok kez zincirleme olarak gerçekleşmesi nedeniyle de her 2 sanığın cezaları artırılıp, 67’şer yıl 6’şar aya çıkarıldı. Sanığa yasalar gereği 30 yıldan fazla ceza verilemeyeceği için, bu cezaları 30’ar yıl hapis cezasına çevrildi.

Heyet, Elçetin ve Durak’ı, ‘eziyet’ suçundan da 8’er yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanık avukatlarının itirazı üzerine dosya istinafa taşındı. Dosyayı görüşen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle onadı.

Ayrıca, Mine Durak ve Serkan Elçetin’in, cinsel istismarda bulundukları anların görüntülerini kayda alarak ‘müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanmak’ suçundan asliye ceza mahkemesinde ayrı ayrı 10’ar yıla kadar hapis istemiyle bir dava açıldı.

Yargıtay’dan da onama kararı

Elçetin ve Durak’a verilen ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve toplam 38’er yıl hapis cezası istinafta onanmasının ardından bu kez Yargıtay’a gitti. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığını, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiğini belirtti.

Daire, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığına, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığına vurgu yaptı. Alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğunun altını çizen Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığına karar verdi. Temyiz istemlerinin reddine hükmeden Ceza Dairesi, sanıklara verilen ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve toplam 38’er yıl hapis cezasını onadı.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

Kaynak

6565ab2abffa3172.jpg
Uncategorized

Türk heyeti Gazze’de! Sahra hastanesi için inceleme yapılacak

Gazze’de kurulması öngörülen sahra hastanesinin fizibilite çalışmalarını yapacak teknik heyet bu sabah Mısır üzerinden Gazze’ye intikal etti.

Türk heyeti Gazze'de! Sahra hastanesi için inceleme yapılacak

ensonhaber.com

Gazze’de kurulması öngörülen sahra hastanesinin fizibilite
çalışmalarını yapacak teknik heyet bu sabah Mısır üzerinden Gazze’ye intikal
etti.

AYRINTILAR GELİYOR…

Kaynak

6565ab0431be4122.jpg
Uncategorized

Nur Fettahoğlu, Selma Ergeç ve Cansu Dere buluşması

Yıllar önce Muhteşem Yüzyıl’da rol alan Nur Fettahoğlu, Selma Ergeç ve Cansu Dere sık sık bir araya gelmeye devam ediyor.

Nur Fettahoğlu, Selma Ergeç ve Cansu Dere buluşması

ensonhaber.com

‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinde Mahidevran rolüyle
izlediğimiz Nur Fettahoğlu, Hatice Sultan rolünü üstlenen Selma Ergeç ve
Firuze Hatun’u oynayan Cansu Dere’n’in
dostluğu proje bitse de devam etti.

Dizi çok uzun bir süre önce bitse de, üçlü birbirlerinin
hayatından hiç çıkmadı. İster özel gün ister gezmek olsun, iki ünlü oyuncuyu
sık sık bir arada görüyoruz.

“Yüzümüz kırışana
kadar”

‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinin oyuncuları Cansu Dere (Firuze),
Selma Ergeç (Hatice) ve Nur Fettahoğlu (Mahidevran) bir kez daha bir araya
geldi. Üçlünün pozlarını Nur Fettahoğlu şu notla paylaştı: “Yüzümüz kırışana
kadar, her yaşanmışlıkta, doya doya! İyi ki!”

“Saygısızlık ve şımarıklık”

Ünlü yapımcı
Timur Savcı, geçtiğimiz aylarda bir YouTube kanalına konuk olmuştu. ‘Muhteşem
Yüzyıl’da Hürrem Sultan’ı canlandıran Meryem Uzerli’nin 2013 yılında
‘tükenmişlik sendromu’ yaşadığı gerekçesiyle çekimleri yarıda bırakıp
Almanya’ya gitmesine ilişkin olarak konuşan Timur Savcı, durumu tüm ekibe karşı
saygısızlık, şımarıklık olarak nitelendirmişti.

Timur ne dediyse, doğru söylemiştir”

Timur Savcı’ya oyuncu Cansu
Dere’den de destek gelmişti. Dere’ye yapımcı Timur Savcı’nın
Meryem Uzerli için söylediği “Diziyi bırakması şımarıklıktı” açıklaması
sorulmuştu. 41 yaşındaki oyuncu, “Timur ne dediyse, doğru söylemiştir” demişti.

Kaynak

6565a42a2d8a4724.jpg
Uncategorized

İstanbul’da toptancılar ile market çalışanlarının tekmeli yumruklu kavgası

Markete malzeme getiren toptancılar ile market çalışanları arasında başlayan sözlü tartışma kavgaya dönüşürken, tekme tokat birbirine giren tarafların o anları kameralara yansıdı.


DHA

İstanbul’un Ataşehir İlçesi Örnek Mahallesi Şehit Cahar Dudayev Caddesi’ndeki bir markette mal getiren toptancı, araçtan indirdiği malzemeleri tek tek içeri koymaya başladı.

Bu sırada market çalışanlarından biri, toptancıyı “Niye oraya koyuyorsun onların yeri burası değil” diyerek uyardı.

Çalışanın uyarısına rağmen toptancı, markete getirdiği malzemeleri yine aynı yere bıraktı.

Çocuklarını alıp geri geldi

Bunun üzerine toptancı ile market çalışanları arasında sözlü tartışma yaşandı. Çevredekilerin araya girmesiyle tartışma büyümeden sona erdi.

Marketten ayrılarak evine giden toptancı, bir süre sonra çocuklarını da yanına alarak markete geri geldi.

Ağaca sarılarak kurtulmaya çalıştı

Çalışanlar ile markete gelen toptancılar arasındaki tartışma tekmeli yumruklu kavgaya dönüştü. Markete gelenler, yere yatırdıkları bir çalışanı peş peşe yumruklamaya başladı.

Market çalışanı, ağaca sarılarak tekme ve yumruklardan kurtulmaya çalıştı ancak başarılı olamadı. Kavgayı görenler tarafları ayırmakta zorlandı.

Market çalışanları ile toptancılar arasında yaşanan tekmeli yumruklu kavga cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde, market çalışanları ile toptancıların tekmeli yumruklu kavgası sırasında, çevredekilerin kavgayı ayırmaya çalıştığı da görülüyor.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

Kaynak

6565a7a772985508.jpg
Uncategorized

2023 Kaymakamlık sınavı ne zaman yapılacak? Kaymakamlık sınavında kaç soru sorulacak?

ÖSYM tarafından düzenlenecek olan Kaymakam Adaylığı Giriş Sınavı’na katılacak adayların sınava girecekleri yerler belli oldu. Peki sınav hangi tarihte yapılacak?

2023 Kaymakamlık sınavı ne zaman yapılacak? Kaymakamlık sınavında kaç soru sorulacak?

ensonhaber.com

İçişleri Bakanlığı Kaymakam Adaylığı Giriş Sınavı için geri sayım başladı. Sınava girecek adayların sınav giriş belgeleri ÖSYM tarafından erişime açıldı.

Sınava katılacak adaylar sınavın ne zaman yapılacağı konusunda araştırmalarına hız kazandırdı.

Sınavda adaylara, 50 sorudan oluşan Genel Yetenek ve Genel Kültür Testi ile 70 sorudan oluşan Alan Bilgisi Testi uygulanacaktır.

Adayların testteki sorulara verdikleri doğru ve yanlış cevaplar ayrı ayrı toplanacak, doğru cevap sayısından yanlış cevap sayısının dörtte biri çıkarılarak ham puanlar elde edilecektir.

Adayların testlerden aldıkları ham puanlar toplanarak sınav puanları hesaplanacaktır. 100 tam puan üzerinden 70 ve daha yüksek puan alan adaylar, en yüksek puanlı adaydan başlanarak puan sırasına konacaktır.

70 ve daha yüksek puan alan adaylardan, ilan edilen kadronun (77), 4 katı olan 308 aday mülakata katılmaya hak kazanacaktır. 308. adayla aynı puanı alan diğer aday

Peki, Kaymakamlık sınavı ne zaman ve saat kaçta yapılacak? İşte o tarih..

Kaymakamlık sınavı ne zaman yapılacak?

2023 İçişleri Bakanlığı Kaymakam Adaylığı Giriş Sınavı 3 Aralık 2023 Pazar günü gerçekleştirilecek.

Sınav, saat 10.15’te başlayacak ve sınav süresi 165 dakika olacaktır. Adaylar, saat 10.00’dan sonra sınav salonlarına alınmayacaktır.

Kaymakamlık sınavı aşağıdaki sınav merkezlerinde yapılacak;

010 Adana

062 Ankara/Çankaya

067 Ankara-Yenimahalle

210 Diyarbakır

250 Erzurum

341 İstanbul-1 (Kadıköy, Maltepe, Ateşehir)

343 İSTANBUL-3 (Beyoğlu, Şişli, Beşiktaş, Kağıthane, Sarıyer)

352 İzmir/1 (Karşıyaka, Bornova, Çiğli)

610 Trabzon

Sonuçlar ne zaman açıklanacak?

023-Kaymakamlık sınav sonuçları 28 Aralık 2023 tarihinde açıklanacak.

Salih Demirgan

Salih Demirgan
Seo Editor

Kaynak

6565a6cd89cc9580.jpg
Uncategorized

Minik öğrenciyi havaya kaldırıp yere vurdu! O anlar kamerada…

Müdür yardımcısı Mehmet Serkan G., ilkokul birinci sınıf öğrencisi E.S.’yi (6) koltuk altından tutup, havaya kaldırdıktan sonra sınıfa fırlatarak belinden ve sırtından yaralanmasına neden oldu.


DHA

Muğla’nın Milas ilçesinde akılalmaz bir olay yaşandı.

Bir öğretmenin minik öğrenciye uyguladığı şiddet kan dondurdu.

Olay, 6 Ekim’de ilçeye bağlı Sakarya İlkokulu’nda meydana geldi.

Öğrenciyi havaya kaldırıp yere vurdu

Okulun müdür yardımcısı Mehmet Serkan G., koridordaki birinci sınıf öğrencisi E.S.’yi koltuk altından tutup, havaya kaldırdıktan sonra sınıfa fırlattı.

E.S., okul çıkışında kedisini alan annesi S.Ö.S. ile eve döndü. Evde, belinde ağrı olduğunu söyleyen E.S., annesinin ısrarı üzerine yaşananları anlattı.

Sırtında morluklar da oluşan E.S. için darp raporu alındı. Ardından da müdür yardımcısı Mehmet Serkan G. hakkında Milas Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.

Açığa alındı, ardından görevine iade edildi

Durumun İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne de bildirilmesi üzerine Mehmet Serkan G. hakkında idari soruşturma başlatılıp, 19 Ekim’de açığa alındı.

İdari para cezası da verilen Mehmet Serkan G., 3 Kasım’da tekrar görevine iade edildi.

Güvenlik görüntüleri ortaya çıktı

Mehmet Serkan G. hakkında başlatılan adli soruşturma sürerken, olaya dair güvenlik kamerası görüntüleri de ortaya çıktı.

Görüntülerde Müdür Yardımcısı’nın E.S.’yi koltuk altından tutup, diğer öğrencilerin gözü önünde sınıfın içine doğru fırlatması yer alıyor.

“İki gün yürüme güçlüğü çekti”

Olayın ardından başlattıkları hukuki sürecin takipçisi olacaklarını belirten anne S.Ö.S şu ifadeleri aktardı;

Oğlum, müdür yardısı tarafından kaldırılıp, 1,5 metre kadar yükseklikten beton zemine fırlatılmasıyla sırtüstü düşmüş. Sırtı morardı ve iki gün yürüme güçlüğü çekti. Bu insanlıktan yoksun kişi tarafından yerde acılar içinde ağlayarak bırakıldı ve hayatına kastedildi. Bu durum arkadaşlarının korku dolu bakışları önünde gerçekleşti.

“Nasıl bir eğitimci ona emanet edilmiş 6 yaşında bir çocuğun hayatına kastedebilir?”

Nasıl bir insan, nasıl bir eğitimci ona emanet edilmiş 6 yaşında bir çocuğun hayatına kastedebilir? İki haftalık uğraşlarımız sonucu, açığa alındı ancak 6 günlük üstünkörü ve özensiz yapılan soruşturma sonucu idari ceza verilerek, şiddeti yaşayan oğlum ve tanık olan arkadaşlarının yaşadığı travma göz ardı edilerek ‘görev yeri değişikliği’ yapılmadan görevine iade edildi. Bu çok ciddi kabul edilemez bir durumdur.

“Oğlum, ne acıdır ki bir eğitimci tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete uğradı”

S.Ö.S., şöyle devam etti:

Kamera görüntülerinde olaya tanık olan çocukların korku dolu bakışları görülüyor. Bu durumda şiddet failiyle, mağdurların aynı ortamda eğitim alması kabul edilebilir mi? Bu ortamda sağlıklı bir eğitim almaları mümkün mü? Bu şiddet faili şahıs okula döndüğü günden beri çocukların güvenliği için okuldan ayrılamıyorum. Oğlum, arkadaşlarını ve öğretmenini sevdiği, alıştığı için önerilen ‘okul değişikliğini’ reddediyorum. Çünkü oğlum, ne acıdır ki bir eğitimci tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete uğradı, hayatına kastedilen bir durumla karşı karşıya kaldı.

“Öğretmenlikten men edilinceye kadar durmayacağıma, şerefim üzerine söz veriyorum”

Daha fazla psikolojisinin bozulmasını istemiyorum. Bu kapsamda internet üzerinden ‘Okulda Şiddete Son’ imza kampanyası başlattık. İmza kampanyamıza destek veren duyarlı insanlar hep yanımızdaydı ve destek olmaya devam ediyorlar. Çocuğuma bunu yapan kişi öğretmenlikten men edilinceye kadar durmayacağıma, şerefim üzerine söz veriyorum.

Milas İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ise olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini belirtip, bu nedenle herhangi bir açıklama yapmayacaklarını söyledi.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

Kaynak

6565a6eba7fa3803.jpg
Uncategorized

Merriam-Webster seçti: 2023’ün kelimesi otantik

İngilizce sözlük Merriam-Webster, otantiki yılın kelimesi olarak ilan etti. Sözlük, kelimenin seçilme gerekçesini açıkladı.

Merriam-Webster seçti: 2023'ün kelimesi otantik

AA & Ensonhaber

Merriam-Webster sözlüğü, 2023’e ilişkin yılın kelimesini duyurdu.

İngilizce kaynaklar arasında öne çıkan sözlük, yılın kelimesinin otantik olduğunu söyledi.

Merriam-Webster’ın açıklamasına göre, bu yılın kelimesine yönelik ilgi, “yapay zeka hakkındaki gelişmeler ve sosyal medyadan” kaynaklanıyor.

2023’ün kelimesi belli oldu: Otantik

2023’te en çok kullanılan kelime “otantik”in “2023’ün kelimesi” ilan edildiği ifade edildi. Bu sözcüğün yıl içinde aranma oranlarında “önemli artış” gözlemlendiği vurgulandı.

Gerçek ile sahte arasındaki çizgi bulanıklaşıyor

Kelimenin popülaritesinin, “‘gerçek’ ile ‘sahte’ arasındaki çizginin giderek bulanıklaşmasıyla arttığı” aktarılan açıklamada, en çok aranan bir diğer sözcüğün de sahte videolar üretilmesini sağlayan; yapay zeka temelli teknoloji için kullanılan “deepfake” olduğu belirtildi.

2022 ve 2021’de seçilen kelime

Öte yandan Merriam-Webster sözlüğü, “bir kişinin kendi gerçeklerini sorgulamasına neden olacak şekilde manipüle edilmesini” tanımlamak için kullanılan bir terim olan “gaslighting”i “2022’nin kelimesi” ilan etmişti.

“Aşı” ise “2021’in kelimesi” seçilmişti.

Kaynak

6565a855d873d365.jpg
Uncategorized

Arda Turan ve Seçil Erzan’ın yeni ifadeleri: Bana çok yardımcı oldu

Seçil Erzan mahkemedeki ikinci ifadesinde Arda Turan’ın kendisine yurt dışından para getirip evini sattığını söyledi. Turan ise ‘’Yıllardır çalışıp kazandığım bütün paramı emeğimi Seçil Erzan beni kandırarak yok etmiştir. Bütün birikimim bir anda gitti’’ dedi.

Arda Turan ve Seçil Erzan'ın yeni ifadeleri: Bana çok yardımcı oldu

İHA

Futbol dünyasında yaşanan dolandırıcılık gündemdeki yerini koruyor.

Yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış sporcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 18 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandıran Şube Müdürü Seçil Erzan’ın davasında yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor.

“Arda yurt dışından para getirdi, evini sattı”

Seçil Erzan, 11 Nisan’da Savcılığa verdiği ilk ifadesinde, ‘’Bütün futbolcuları da müşterimiz olsun ya da olmasın hepsini tanırdım. Arda Turan’ı Florya Şube müdürü olduğum dönemde Galatasaray Spor Kulübü ile birlikte çalışıyorduk. Bir gün Arda Turan’ı aradım ve şubeye davet ettim. Kendisine ‘bir fon var, 5 koyup 10 alıyorsun ancak acil para gerekli’ şeklinde sözler sarf ettim. Arda Turan bana çok yardımcı oldu. Yurt dışından para getirdi. Evini satıp bana para getirdi. Hatırladığım kadarıyla 6 milyon TL para almıştım ancak bu zamana kadar ödeme yaptım. Anaparayı kesinlikle Arda Turan’a geri ödedim. Sadece vaat ettiğim fazladan parayı ödeyemedim’’ dedi.

“Arda bana bu süreçte en insanca davranan kişilerdendi”

3 Mayıs’ta alınan ikinci ifadesinde ise Arda Turan’ın son dönemde ‘fon alacağım’ şeklinde ikna ettiği kişilerden olduğunu belirten Erzan, ‘’Kendisi bana bu süreçte en insanca davranan kişilerdendir. Arda Turan toplamda bana 13 milyon 900 bin dolar parayı parça parça olacak şekilde teslim etmiştir. Ben kendisine 6 milyon 400 bin dolar parayı geri ödedim ancak geri kalan parayı ödemedim. Arda Turan’dan aldığım bu paraların bir kısmını dışarıda bir kısmını da bankada elden teslim aldım. Odamın içerisinde kamera bulunmamaktadır fakat merdivenlerden çıkınca benim odamı gören kamera mevcuttur. Bana para teslim etmeye gelen kişiler elinde çanta ile gelirler, parayı teslim ettikten sonra boş çanta ile giderler. Benim bu zamana kadar 3 tane Rolex saatim olmuştu. Birini Merve ve Tanın hediye etmişti. Çünkü onlara o kadar çok para kazandırmıştım ki onlar da bana Rolex saat hediye etmişti. İkincisini Arda Turan nişan hediyesi olarak vermişti. Üçüncüsünü de ben de 20 yıllık birikimim ile kendim almıştım. Fon vaat ettiğim kişilerden aldığım paralara ilişkin el yazımla oluşturulmuş bir kağıt verdim’’ şeklinde konuştu.

“Yıllardır çalışıp kazandığım bütün paramı emeğimi Seçil Erzan beni kandırarak yok etmiştir”

Arda Turan ise 14 Nisan 2023’de verdiği ifadesinde, 3 milyon dolar parayı elden bankanın Levent Şube’sinin yan tarafından bulunan bir pastanede teslim ettiğini söyleyerek, ‘’Yaklaşık 1 ay sonra Seçil Erzan bana 1 milyon dolar nakit parayı elden verdi. Bunu verirken de fon çalıştı ve payına bu düştü. Eyüp Sultan Sütlüce’de bulunan arazimi satıp 4 milyon dolar daha nakit parayı elden verdim. Zaman zaman bana ödeme yaptı. Toplamda bu zamana kadar 13 milyon 900 bin dolar nakit elden para verdim. Seçil Erzan bana verdiğim paraya ilişkin yazılı bir belge sundu hatta bu belgede bankanın kaşesi ve kendisine ait ıslak imzası bulunmaktadır. Yıllardır çalışıp kazandığım bütün paramı emeğimi Seçil Erzan beni kandırarak yok etmiştir. Her şeyden öte para için yalan söylediğimi söyleyerek beni zor duruma sokmuştur. Çok üzgünüm, bu olay beni çok yıprattı. Bütün birikimim bir anda gitti’’ ifadelerini kullandı.

Konuya ilişkin bankanın teftiş kurulu başkanlığı inceleme raporunda ise müşteki Arda Turan’ın parasını bankacılık sistemi dışında değerlendirmesi için Seçil Erzan’a verdiğini, verdiği parayı geri alabilmek için uzun bir süre Seçil Erzan ile şahsi iletişim kurup bankayı hiç bir şekilde bilgilendirmediğini, söz konusu yapının bir saadet zinciri olduğu belirtildi.

21 Kasım’da görülen davanın ilk duruşmasında ise mahkeme, 2 sanığın tahliyesine hükmederken, sanık Erzan’ın tutukluluk halinin devamına karar vermişti.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

Kaynak

6565a5a767fb1679.jpg
Uncategorized

Acı dolu kareler: Gazzelilerin güneye göçü sürüyor

İsrail, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yaşayan ve yaklaşık 1,1 milyon kişiden oluştuğu belirtilen Filistinlilerden bölgenin güneyine geçmelerini istedi. Bu kapsamda ise Gazzelilerin göçü devam ediyor.

Acı dolu kareler: Gazzelilerin güneye göçü sürüyor

REUTERS

İsrail, 7 Ekim’den bu yana nefes aldırmadığı ve açık hava hapishanesine çevirdiği Gazze’de masumları öldürmeye devam ediyor.

Gazze Şeridi’nde öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin
150’den fazlası çocuk, 4 bini aşkını kadın olmak üzere 15 bini geçti.

Buna reğmen durmayan İsrail, Filistinlilerin evlerini de yok etti. Binlerce mahalleyi bombalayarak enkaza çeviren İsrail, Filistin halkını ise kuzeyde istemiyor.

1,1 miyon kişinin güneye geçmesini isteyen ve baskı yapan İsrail, direnenlere ise acımıyor.

Zorlu göç yolu

Çatışmalar 53`üncü gününde devam ederken, İsrail ordusu,
Gazze Şeridi`nin kuzeyindeki 1 milyondan fazla kişinin Gazze`nin güneyine
gitmesi yönündeki çağrılarını sürdürüyor.

Evleri ve sığındıkları hastane ve okullar bombalanan
Gazzeliler bölgenin güneyine doğru gidiyor.

Yaya halde göç ettirilenler arasında yaralı durumda olanlar,
tekerlekli sandalyede götürülenler ve koltuk değnekleri ile yürümeye çalışanlar
da var.

Kaynak