Deprem bölgesinde yapım işleri ve malzeme fiyatlarında fırsatçılık yapanlar 3 milyon 300 bin liranın üzerinde idari para cezası ile karşı karşıya kalacak.
ensonhaber.com
Asrın felaketinde 11 il büyük yara aldı…
Aradan geçen bir yıllık sürede yaraların sarılması amacıyla çalışmalar ara vermeden devam etti.
Fırsatçılara karşı harekete geçildi
Kalıcı konutların yapımı sürerken ortaya çıkan fırsatçılar için de devlet harekete geçti.
Bu kapsamda yapı malzemelerinin satışında ve yapım işlerinde fahiş fiyat uygulayanlara ceza 10 kat artıyor.
Ceza 331 bin liradan başlayacak
AK Parti’nin hazırladığı 80 maddelik torba teklif içinde yer alan düzenleme, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın denetiminde hayata geçirilecek.
Buna göre fahiş fiyat uygulayanlara en az 331 bin 270 lira idari para cezası verilecek.
Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu şartlara göre bu cezayı 3 milyon 312 bin 890 liraya kadar yükseltebilecek.
Teklifin görüşmeleri sürüyor
Fahiş fiyat uygulayan fırsatçılara verilen cezayı 10 kat artıracak düzenlemenin de bulunduğu kanun teklifinin Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri sürüyor.
Teklifin gelecek hafta Genel Kurul’da kabul edilerek kanunlaştırılması planlanıyor.
Düzenleme ile deprem bölgesindeki toparlanmanın da hızlanması bekleniyor.
Hatay’da internet üzerinden hayali iş makinesi satışı yaparak Ankara’da bir vatandaşı 950 bin TL dolandıran 4 şahıs, polis ekipleri tarafından yakalandı.
İHA
Ankara’da yaşayan H.Ş., iş makinesi almak için internet üzerinden iletişime geçtiği şahısların kendisini 950 bin TL dolandırdığını söyleyerek polise başvurdu.
Olay üzerine harekete geçen polis ekipleri konuyla ilgili çalışma başlattı.
Tutuklandılar
Hatay Emniyet Müdürlüğü görevlilerince yapılan çalışmalar sonucunda dolandırıcılık olayının faillerinin; H.T., H.C.A., F.E. ile A.D. olduğu belirlendi.
25 Kasım tarihinde İskenderun’da gözaltına alınan şüpheliler tutuklandı.
Art arda yapılan uyarıların ardından beklenen sağanak geldi. Birçok ilçede yağış sonrası yaşanan su baskınları trafiği ve vatandaşları olumsuz etkiledi.
DHA
İstanbul için uyarı üzerine uyarı yapıldı…
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, AKOM ve İstanbul Valiliği, dün Megakent’te fırtına ve sağanak beklendiğini açıkladı.
Ardından dün akşam şiddetli fırtına yüzünü gösterdi.
Bu sabah saatlerinde de devam eden rüzgarın ardından öğle saatlerinde yer yer yağmur başladı.
İstanbullunun yağmur çilesi
Sağanak yağış kısa sürede İstanbul’u olumsuz etkiledi.
Her yağmur sonrası ortaya çıkan manzaralar bu yağmurda da eksik olmadı.
Rögarlar taştı, ana erterlerde su baskınları oldu, cadde ve sokaklar göle döndü. Sürücüler ve vatandaşlar da yağmurdan nasibini aldı.
Silivri’de dere taştı
Silivri’de de kuvvetli yağış sonrası dere taştı. Dere yatağının çevresindeki ev ve yolları su bastı. Bölgede tahliye çalışması başlatıldı.
Giriş katları su bastı
Küçükçekmece sağanak yağışta rögarlar taştı, yollar göle döndü. Bazı binaların ise girişini su bastı.
Vatandaşlar ve sürücüler ise yolda ilerlemekte zorluk çekti.
Bir su baskını daha…
Sarıyer İstinye’de sağanak yağışın ardından Balabandere Caddesi’ni su bastı.
1 araç mahsur kaldı. Belediye ekipleri caddedeki suyu tahliye etmek için çalışma başlattı.
“Yağmurda su kanalı çekmediği için taşıyor”
Arnavutköy’de dere kenarında bulunan evleri ve bahçeleri su bastı. Evlerini su basan vatandaşlar çek pas yardımı ile suyu tahliye etmeye çalıştı.
Evde bulunan eşyalarda kullanılmaz hale geldi. Göle dönen sokak ve bahçelerde ördeklerin yüzdüğü görüldü.
Öte yandan, bazı vatandaşların evleri geçtiğimiz aylarda yaşanan sel felaketinde de su basmıştı.
Daha önce de sel baskınında evini su basan Bekir Duran, “Burada bir su kanalı var yoğun yağmurda su kanalı çekmediği için taşarak buraya kadar geliyor su bu üçüncü defa su basması ben buraya önlem almaya çalıştım duvar ördüm ama yine de su bastı evimi. Çok yağmur yağdığı zaman basıyor normal yağmur da bir durum olmuyor. Ben eşyalarımı yeni almıştım şimdi hepsi tekrar kullanılamaz hale geldi.” dedi.
Şelaleyi andırdı
Beyoğlu, Şişli ve Kağıthane’de etkili olan sağanak yağış nedeniyle bazı cadde ve sokaklar sular altında kaldı.
Yağış vatandaşlara zor anlar yaşatırken, sürücüler havanın karaması nedeniyle araçların farlarını açarak ilerledi.
İnsan müdahalesi olmadan öldürme kapasitesine sahip silahlarla ilgili endişeler yeni değil. İşte yapay zeka destekli silahların barındırdığı riskler…
Özel İçerik
Öldürücü drone sürülerinin çok geçmeden dünya çapındaki savaş alanlarının standart bir özelliği haline gelmesi muhtemel.
Bu durum, kullanımının düzenlenip düzenlenmeyeceği ve nasıl düzenleneceği konusundaki tartışmaları alevlendirdi ve ölüm kalım kararlarının eninde sonunda yapay zeka (AI) programlarına aktarılma olasılığına ilişkin endişeleri artırdı.
Zamanla yapay zeka, silah sistemlerinin belirli hedef türlerini seçme ve onlara saldırma konusunda kendi kararlarını verecek.
Yapay zeka teknolojisindeki son gelişmeler, ölümcül otonom silahlar olarak bilinen bu sistemler etrafındaki tartışmayı yoğunlaştırdı. Ancak bazı açılardan otonom silahlar yeni bir şey değil.
Üzerinden bir kişi veya nesne geçtiğinde otomatik olarak etkinleşecek şekilde tasarlanan mayınlar, 19. yüzyılın başlarında Amerikan İç Savaşı sırasında kullanıldı.
Pentagon onlarca yıl önce otomatik silahlar kullandı
1970’lerin sonlarından itibaren Amerika Birleşik Devletleri, CAPTOR denizaltı karşıtı mayını olarak bilinen bir silahla bu konsepti genişletmeye başladı .
Mayın bir uçaktan veya gemiden atılıp okyanus tabanına yerleşebilir ve cihazın sensörleri bir düşman hedefi tespit ettiğinde otomatik olarak patlayana kadar orada kalabilir.
1980’lerden itibaren düzinelerce donanma gemisi, gelen düşman füzelerini aramak ve takip etmek için yüksek güçlü bir radar sistemi kullanan AEGIS silah sistemine güvenmeye başladı.
Daha sofistike otonom silahlara doğru ilerlemenin bir sonraki adımı, AIM-120 gelişmiş orta menzilli havadan havaya füze gibi “ateşle ve unut” güdümlü mühimmatlar biçiminde geldi.
Eski bir üst düzey Pentagon yetkilisi ve Army of Yok kitabının yazarı Paul Scharre, güdümlü mühimmatların genellikle ateşlendikten sonra kurtarılamayacağını ve “polis tarafından bir şüpheliyi takip etmek için gönderilen bir saldırı köpeği” gibi davrandığını yazdı.
Yörüngelerini hassaslaştırmak için belirli bir derecede özerkliğe sahipler, ancak Scharre bunu “sınırlı özerklik” olarak tanımladı. Örneğin,Harpoon gemisavar füzeleri sınırlı özerklikle benzer şekilde çalışıyor.
Yakın zamanda otomatik silahlar
Ukrayna’daki savaş, başıboş mühimmat olarak bilinen bir tür otomatik silahın kullanımını ön plana çıkardı.
Bu cihazların tarihi, İsrailli bir askeri yüklenicinin Harpy olarak bilinen, yaklaşık iki saat boyunca havada kalabilen, yüzlerce kilometre boyunca düşman radar sistemlerini arayıp onlara saldıran bir insansız hava aracını tanıttığı 1989 yılına kadar uzanıyor.
Daha yakın zamanlarda, Kaliforniya merkezli AeroVironment gibi ABD askeri müteahhitleri, patlayıcı savaş başlığı taşıyan benzer başıboş mühimmatlar sattılar.
Bu üniteye Sustalı 600 adı veriliyor, bir tank veya başka bir hedef bulana kadar yukarıdan uçuyor, ardından zırh karşıtı savaş başlığını ateşliyor.
Silahın hedefe saldırması için hâlâ insan onayı gerekiyor. Ancak insanı denklemden çıkarmak, cihazı tamamen özerk hale getirmek nispeten kolay olacak.
Drone sürüleri yakında savaşlarda yerini alabilir
Birkaç ay önce yayınlanan bir tavsiye belgesine göre, Pentagon şu anda insansız hava aracı sürüleri oluşturmak için çalışıyor.
Nihai sonucun, gözetim ekipmanı veya silah taşıyan yüzlerce hatta binlerce yapay zeka destekli otonom drone’dan oluşan bir ağ olması bekleniyor.
Drone’lar büyük olasılıkla Çin’e yakın konumlandırılacak, böylece herhangi bir çatışma çıkması durumunda hızlı bir şekilde konuşlandırılacak ve Çin’in kendi sınırları boyunca inşa ettiği geniş gemi ve uçaksavar füze sistemleri ağını yok etmek veya en azından bozmak için görev yapacak.
Bu, GPS sinyalleri ve iletişimler engellendiğinde bile çalışmaya devam edebilecek binlerce ucuz, otonom ve bazen ölümcül insansız hava aracının önümüzdeki bir veya iki yılda karşımıza çıkacağı anlamına geliyor.
Büyük bir askeri yapay zeka yüklenicisi olan Palantir Technologies’in yöneticileri de dahil olmak üzere bazı askeri yükleniciler, en gelişmiş algoritmaların henüz yeterince güvenilir olmadığını, bu nedenle tamamen otonom yapay zeka kontrollü ölümcül saldırılar üretebilen drone’ların yıllar alabileceğini söyledi.
Burada gündeme dair önemli açıklamalar yapan Erdoğan, Cumhur İttifakı ortağı Devlet Bahçeli’den de bahsetti.
İttifaklarının temelinde samimiyet ve sevgi olduğunu sık sık dile getiren Erdoğan, kürsüden inmeden önce yeniden bir araya geleceklerinin de sinyalini verdi.
Akabinde beklenen haber geldi
Ardından basın ekibine açıklamada bulunan Erdoğan, Ankara’da Cumhur İttifakı zirvesinin gerçekleşeceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Bahçeli ile biraz sonra görüşeceğiz.” dedi.
İkilinin görüşmesinde gündeme dair konular ve özellikle yerel seçimin ele alınması bekleniliyor.
Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, kulüp dergisindeki yazısında taraftara seslendi.
ensonhaber.com
2 sezon önce yıllardır süren şampiyonluk hasretine son veren Trabzonspor’da bu sezona iyi başlanamadı.
Hoca değişikliğinin ardından toparlanma sürecine giren bordo-mavililerde Başkan Ertuğrul Doğan da taraftara seslendi.
“Maalesef kimya uyumsuzluğu yaşandı”
Kulüp dergisinin 212’nci sayısı için bir yazı hazırlayan Doğan, şunları söyledi:
Trabzonspor’a ve bu güzel renklere gönül veren herkese, çok iyi bildikleri bir şeyi hatırlatarak başlamak istiyorum. Önemli olan tek şey Trabzonspor’un başarısıdır. Özellikle bugün, koşulsuz sevginize ve desteğinize ihtiyaç var. Biz camia olarak şampiyonluğun Trabzonspor için bir gelenek haline gelmesi gerektiğine inanarak bu yola çıktık. Önümüzdeki 3 sezonun çok önemli olduğunu, sürekli yükselen bir grafik çizerek daima yarışın içinde olmayı hedeflediğimizi tekrarlamak isterim. Bizler, inandığı şeylerden kolay vazgeçmeyen, tuttuğunu koparan, hırslı insanlarız. Bu sezona, bu karaktere uygun olduğunu düşündüğümüz bir hocayla başladık. Maalesef bir kimya uyumsuzluğu yaşandı ve bir karar vermek zorunda kaldık.
“Şampiyonluk ruhu geri gelecek”
Doğan, kulübün yanında olma zamanı olduğunu vurguladı.
Bu karar için ne çok erken, ne de geç kaldık. Son 10 sezonda Türkiye’de en çok galibiyet alan, en çok puan toplayan, Trabzon’a 1 Türkiye ligi şampiyonluğu, 2 süper kupa şampiyonluğu getiren, Trabzonspor’un başında çıktığı maçların yüzde 86’sını, derbilerin yüzde 79’unu kaybetmeyen Abdullah Avcı, tabi ki doğal seçimimizdi. İki sene evvel yaptığımızı yeniden yapmak için kendisini Karadeniz’in dalgalı sularına yeniden davet ettik. Biz hayatı diri yaşayan, duygularını yüksek sesle ifade eden, tez canlı insanlarız. Bu yüzden de bizi en iyi biz anlarız. Ama böyle zamanlarda Trabzonspor’un başarısı her şeyin önünde gelmek zorunda. Görüş ayrılıklarımızı bir kenara bırakma ve her şeyimizle takımımızın, hocamızın, kulübümüzün yanında olma zamanı. Bunu yaptığımızda hep birlikte göreceğiz, birkaç hafta içinde şampiyonluk ruhu geri gelecek. Bu topraklarda çok yakında, alışık olduğumuz fırtına geri gelecek. Bir defa yaptık. Bir daha yapalım.
Bordo-mavililer 13. hafta sonunda 23 puanla 5. sırada bulunuyor.
Beşikdüzü ilçesinde önceki gün fırtınada sahilde fotoğraf çekilmek isterken dev dalgalara kapılarak denizde kaybolan 2 lise öğrencisini arama çalışmaları üçüncü gününde devam ediyor.
İHA
Trabzon’da Beşikdüzü ilçesi Liman mevkisinde korkunç bir olay yaşandı…
Önceki gün fotoğraf
çektirmek için limana gelen İMKB Fen Lisesi 10. sınıf öğrencileri Emir Berke Aşık ve Uğurcan Korkmaz, denize düştü.
Bölgede başlatılan arama çalışmaları Trabzon AFAD, Erzurum
AFAD, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Deniz Polisi, Beşikdüzü İlçe Emniyet
Müdürlüğü, JAK, Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Kızılay, MEB AKUB, SÜR-AK,
ANDA ekiplerinin katılımıyla 27’si dalgıç olmak üzere toplam 90 personel ile
üçüncü gününde sürüyor.
15 araç, 1 gemi ve 2 bot kullanılıyor
Bölge ekipler tarafından didik didik aranırken, arama
çalışmalarında 15 araç, 1 gemi, 2 bot, 2 sonar cihazı, 1 helikopter ve 1 dron
kullanılıyor.
Organit tarım üreticilerinin önümüzdeki yıl DOKAP kapsamında destekleneceği açıklandı. En fazla kaynağın “bölgesel ekonomik kalkınma faaliyetleri”ne ayrılacağı belirtildi.
AA
Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, gelecek yıl organik tarım faaliyetleri kapsamında 2 bin 500 üreticiye destek sağlayacak.
DOKAP’ın 2024 Yılı Performans Programı’na göre, kurum destekleri, bölgesel kalkınmanın hızlandırılması amacıyla sorumluluk sahasındaki (Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Gümüşhane, Rize, Artvin, Bayburt, Tokat, Çorum, Amasya) illerde yürütülecek yatırımlara verilecek.
Destek, bu illerdeki üreticiler için araştırma, planlama, programlama, projelendirme, izleme, değerlendirme ve koordinasyon hizmetlerinin yerine getirilmesiyle yenilikçi destek programlarının tasarlanması ve uygulanması görevlerini yürütecek.
Desteklenecek konu ve bütçeleri
DOKAP’a 2024 yılında “bölgesel ekonomik kalkınma faaliyetleri” için 360 milyon 562 bin lira, “bölgesel kültür ve turizmin geliştirilmesi ile çevrenin korunması” kapsamında 318 milyon 487 bin lira, bölgesel sosyal kalkınma faaliyetleri için 20 milyon 95 bin lira olmak üzere toplam 699 milyon 144 bin lira bütçe ayrıldı.
Turizmde 10 proje gerçekleşecek
Başkanlık, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 2024’te turizm alanında 10 proje gerçekleştirmeyi planlıyor.
DOKAP, bölgenin bitkisel üretim altyapısının geliştirilmesi için de projelere destek sağlayacak. Bu kapsamda gelecek yıl bölgenin bitkisel üretim altyapısının geliştirilmesi amacıyla 45 projeye destek verilmesi hedefleniyor.
Gübre alanında da desteklerin sağlandığı bölgede, 200 ton organik gübre desteği verilmesi öngörülüyor.
Başkanlıkça gelecek yıl 3 organik ürünün desteklenmesi planlanırken bu alanda 2 bin 500 üreticiye destek sağlanması hedefleniyor.
DOKAP’ın kapsadığı illerin gayrisafi yurtiçi hasılasındaki artışın ise gelecek yıl yüzde 19’a ulaşması bekleniyor.
En fazla kaynak “bölgesel ekonomik kalkınma faaliyetleri”ne
Başkanlık, 2024’te “bölgesel ekonomik kalkınma faaliyetleri” kapsamında tarım-bitkisel üretim sektöründe kırsal gelir kaynaklarının araştırılarak çeşitlendirilmesi ve bölgenin geçim kaynağı olan tarım ürünlerinin iyileştirilmesi için çalışacak.
Tarım ve hayvancılık sektöründe hayvansal ürünlerin yenilikçi teknolojilerle veriminin artırılması ve bu alana destek verilmesi, küçük ölçekli tarımsal sulama projeleriyle bölgedeki su ihtiyacı olan alanların ihtiyaçlarının karşılanması için faaliyette bulunacak Başkanlık, tarımsal araştırmalar alanında projeler uygulayarak hem bölgenin hem de bölge halkının ekonomik olarak kalkındırılmasına yönelik faaliyetler yürütecek.