6569d9c141cd4245.jpg
Uncategorized

Başkan Ahmet Nur Çebi, takımla vedalaştı

Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, siyah-beyazlı futbol takımını ziyaret ederek oyuncular ve teknik ekibe veda etti.

Başkan Ahmet Nur Çebi, takımla vedalaştı

İHA

Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde Futbol A Takımı’na veda ziyaretinde bulundu.

Ziyarette, Yönetim Kurulu Üyeleri; Fırat Fidan, Adnan Demir, Enis Ulusoy, Fatih Hakan Avşar, Kerem Gürel, Elçin Kılıç ve Serkan Leke de yer aldı.

Teknik Direktör Rıza Çalımbay, teknik ekip ve futbolcularla sohbet eden Çebi, yeni dönemde başarılar diledi.

Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’yla da buluştu

Öte yandan Başkan Ahmet Nur Çebi, Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’yla Beşiktaş Stadyumu’nda bir araya geldi.

Buluşmada; Kamu Kurumları ile Olan İlişkilerin Yönetilmesinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Celal Aral, Amatör Şubeler ve Süleyman Seba Tesisi’nden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Seyit Ateş, Beşiktaş Bedensel Engelliler Spor Şubesi Komite Başkanı ve Futbol A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Elçin Kılıç, Spor Okulları ve Amatör Şubeler Yöneticisi Hakan Çelebi, Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nın Genel Menajeri Erdem Göksel, İdari Menajer Handan Karatekin ile antrenör-sporcu Kaan Dalay ve sporcular yer aldılar.

Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımına yeni dönemde başarılar dileyen Çebi, siyah-beyazlılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

Kaynak

6569d83e4554b200.jpg
Uncategorized

Hasta oldum, sinir krizi geçireceğim

Kamuoyunda “yüksek karlı gizli fon” adıyla bilinen 2’si tutuklu 7 sanığın yargılandığı dolandırıcılık davasında sanık Seçil Erzan’ın müşteki Arda Turan ile yaptığı mesajlaşmalar dava dosyasına girdi. Buna göre yazışmada Turan’ın, “Ne ramazan bıraktınız ne oruç ne ibadet. Sinir krizi geçirtiyorsunuz adama” ifadeleri dikkat çekti.

Seçil Erzan ve Arda Turan arasında yeni mesaj kayıtlarına ulaşıldı: Hasta oldum, sinir krizi geçireceğim

AA

Futbol dünyasından ünlü isimlerin ‘yüksek kar vaadiyle fon’ dolandırıldığı olaya ilişkin yeni kayıtlar çıkıyor.

Fatih Terim Fonu olarak anılan dolandırıcılık olayında Denizbank eski Levent Şube Müdürü Seçil Erzan’a en çok para kaptıran isimlerden biri Arda Turan’dı.

Son olarak İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın tutuklu sanığı Seçil Erzan’ın müşteki Arda Turan ile WhatsApp üzerinden yaptığı yazışmalarda, parasını almak isteyen Turan’ın yaşadığı sorunlar, sanık Erzan’ın kendisini oyalamaya çalışması yer aldı.

Yazışmalara göre, Turan’ın “Evin içinde panik halindeyim, senden ricam, yarın herhangi bir eksik gedik olmasın. Pazartesi herkes ödeme için mesaj atmış.” şeklindeki mesajına sanık Erzan “Gerçekten sakin ol, ben işin başında sağlam durmalıyım ki işi çözeyim. Sen panik olunca ben de panik olmaya başlıyorum.” yanıtını verdi. Turan da cevabında, 40 gündür benzer problem yaşadığını belirtti.

Arda Turan ile Seçil Erzan arasında yapılan bir görüşme daha ortaya çıktı

Yazışmada sanığın “Hayır, hayır para için panik yapmıyorsun yanlış anladın sen beni, seninki için bekletiyorum onu, konuşamıyorum burada.” sözleri üzerine Turan, “Beklesin Seçil, benim 5 kuruş param yok, kaç para çıkacak yarın? Ben oraya 15 milyona yakın nakit soktum, çıkardın. 35 bin dolar param kaldı, kredi çektim. 5 kuruş param yok Seçil, farkında mısın? Ben şaka yapıyorum gibi geliyor.” ifadelerini kullandı.

Yazışmaların devamında 7 Mart’tan Nisan’a kadar sanığın Turan’a çeşitli söylemlerle “paranı alacaksın” derken, Turan 24 Mart’ta “Ben 2 ayda 1 milyonu zor aldım ve hala oradaki eksi, şu, bu. Yoruluyorum. Öyle bir şey söylüyorsun ki zaten uyku uyumuyorum. 3-4 aydır bir gün oh demedim. Ama her gün bu parayı konuşmaktan düşünmekten kendimden iğrendim. Lütfen rica ediyorum yardımcı ol.” cevabını verdi.

“Ne ramazan bıraktınız ne oruç ne ibadet”

Parasını alamayan Turan sanığa sonraki süreçte “Ne ramazan bıraktınız ne oruç ne ibadet. Sinir krizi geçirtiyorsunuz adama. Ne kadar çıkacak diyorum, ona da cevap yok. Ne olduğu, ne yaptığımız belli değil. Kalkıyorum Emre’ye, Muslera’ya yalan söylüyorum. Hasta oldum. Şimdi sinir krizi geçireceğim.” mesajını yazdı.

Başka bir yazışmada da Turan, müşteki Emre Çolak’ın kendisine attığı “Abi günaydın, bugün para yatıyor mu?” mesajının resmini sanığa iletirken, sanık Erzan ise elinden geleni yaptığını, dayanacak gücü kalmadığını, kimsenin bu yüke katlanamayacağını ifade etti.

Bankanın kamera kayıtları da dosyada

Öte yandan bankaya ait bazı güvenlik kamerası kayıtları da dosyaya girdi. Görüntülerde, tutuklu sanık Ali Yörük’ün, iddiaya göre bazı müştekilerden alarak yanında getirdiği poşetin içendeki parayı bankada teslim etmesi yer aldı.

Yine sanık Seçil Erzan ile yanındaki iki kişinin, 27 Eylül ile 2 Aralık 2022’de masanın üzerindeki paraları çantaya koymaları da güvenlik kamerasınca kaydedildi.

İddianamede kamuoyunun yakından tanıdığı isimler var

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan’ın bir bankanın Levent’teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker’den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.

İddianamede, Çeviker’e para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak daha sonra Çeviker’in Erzan’a ulaşamadığı, durumu bildirdiği bankanın araştırma yaptığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunduğu ifade ediliyor.

Sanık Erzan’ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon bulunduğunu ve yine kamuoyunda tanınan Fatih Terim, Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.

İddianamede, Erzan’ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturarak, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.

Erzan’ın 226 yıla kadar hapsi isteniyor

Tutuklu sanık Erzan’ın “özel belgede sahtecilik” ve “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçlarından 69 yıldan 226 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk’ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 65 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi kabul etmesi üzerine 4’ü tutuklu 7 sanık 20 Kasım’da hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme heyeti, tutuklu 2 sanığın tahliyesine karar vererek duruşmayı 12 Ocak 2024’e ertelemişti.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

Kaynak

6569d6f0eefd1878.jpg
Uncategorized

Efsane basketbolcu Dirk Nowitzki’den Alperen Şengün’e övgü

Amerikan Basketbol Ligi’nin (NBA) efsane oyuncularından Dirk Nowitzki, Houston Rockets’ta forma giyen milli oyuncu Alperen Şengün’ün bu sezonki performansından övgüyle bahsetti.

Efsane basketbolcu Dirk Nowitzki'den Alperen Şengün'e övgü

AA

NBA’de 1998-2019 yılları arasında Dallas Mavericks formasıyla bir kez sezonun en iyi oyuncusu ve 14 kez all-star seçilen eski Alman basketbolcu Dirk Nowitzki, bu sezon Houston Rockets formasıyla gösterdiği performansla basketbolseverlerin takdirini toplayan milli basketbolcu Alperen Şengün hakkında konuştu.

Houston Rockets’ın spor iletişim ağı Space City Home Network’e röportaj veren eski basketbolcu, şu ifadeleri kullandı:

Alperen’in geriye doğru çekilerek şut atma stilinde büyük gelişmeler var. Bunun üzerinde çalıştığı belli. Açıkçası, Alperen’in oyun stilinden oldukça etkileniyorum. Çok yönlülüğü, pasları ve skorer yönü… Muhteşem bir sezon geçiriyor. Onun adına çok mutluyum.

“Bu sezon yapacağı etkiyi, şimdiden merakla bekliyorum”

21 yaşındaki milli oyuncuyla henüz yüz yüze tanışma fırsatı bulamadığını kaydeden Nowitzki, şunları dedi:

Hakkında, hep olumlu şeyler duyuyorum, iyi birisine benziyor. Umarım, bu performansını sürdürür. Yıldan yıla, daha iyi olmak istersiniz. Sezon bittiğinde eve gitmek, sıkı çalışmak ve oyununuza bir şeyler eklemek istersiniz. Özellikle gençseniz, daha komple bir oyuncu olarak dönmek istersiniz. Alperen’in gelişimine bakınca, bunu başardığını görüyoruz. Bu sezon yapacağı etkiyi, şimdiden merakla bekliyorum.

Batı Konferansı’nda 8 galibiyetle 9. sırada yer alan Rockets’ta Şengün, bu sezon 21 sayı, 8,9 ribaunt ve 5,6 asist ortalamasıyla mücadele ediyor.


Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

Kaynak

6569d4d7e5ba3930.jpg
Uncategorized

Kasım kampanyaları kargoculara yaradı! Hareketlilik yüzde 35 arttı

Kasım ayı indirim kampanyaları alışverişe hız verince kargocuların da mesaisi arttı. Sektör temsilcilerine göre, ayın en hareketli günü ise 24 Kasım oldu.

Kasım kampanyaları kargoculara yaradı! Hareketlilik yüzde 35 arttı

AA

Kasım’da çeşitli adlarla geçen ay düzenlenen kampanyalar alışverişteki hareketliliği artırdı.

Türkiye Kargo, Kurye ve Lojistik İşletmecileri Derneği (KARİD) Başkanı Fatih Önyol, alışverişteki kasım ayı kampanyaları dolayısıyla kargo sektöründeki yoğunluğun yaklaşık yüzde 35 arttığını bildirdi.

Kargo sektörü, Türkiye’de yaklaşık 250 bin kişiye doğrudan istihdam sağlıyor, sözleşmeli araçlar gibi dolaylı istihdam göz önüne alındığında bu sayı 1 milyonu aşıyor.

Kargo sektörünün de hareketli bir dönemden geçtiğini belirten Önyol, geçmiş yıllarda alışverişlerin belirli günlere sıkışması nedeniyle tüketicilerin satın almak istediği ürüne ulaşmada sorunlar yaşayabildiğini anlattı.

“Kampanyaların sınırlı sürelere sıkıştırılmasının doğru değil”

Önyol, bu konudaki sektör tercibesini şöyle ifade etti:

Geçmişte edinilen lojistik tecrübeler, büyük ölçekli kampanyaların sınırlı sürelere sıkıştırılmasının doğru olmadığını gösterdi. Koronavirüs salgınından bu yana kasım kampanyaları tek bir güne sıkıştırılmayıp, ay içine dağıtıldı. Yaşanan bu durum, tüketicilere daha sağlıklı bir alışveriş ortamı sunarken bize de daha kusursuz kargo operasyonları gerçekleştirme şansını veriyor.

“Taşıma kapasitesi iki katına çıktı”

Salgın döneminde yapılan operasyonel geliştirmeler ve yatırımlarla sektörün taşıma kapasitesini 2 katına çıkardıklarına dikkati çeken Önyol, şöyle konuştu:

Bu yıl kasım ayı kampanyalarıyla sektörde yaklaşık yüzde 35’lik kargo artışı yaşandı. Ayın en hareketli günü 24 Kasım oldu. Hem ‘Muhteşem Cuma’ hem de ‘Öğretmenler Günü’ aynı zaman dilimine denk geldi ancak kargo sektörü geçmiş yıllara oranla çok daha fazla yük taşıyabiliyor. Normal günlerimiz dahi artık geçmişin kampanya yoğunluğuna çok yakın. Buna karşın çok daha kaliteli, hızlı ve sorunsuz hizmet veriyoruz. Yatırımlarımızın devam etmesi, yeni aktarma merkezlerinin inşası, yeni şubeler, yeni personel elimizi güçlendiren en büyük etkenlerden biri oldu.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

Kaynak

6569d71453e56255.jpg
Uncategorized

Filistinlilerin İsrail karşısındaki duruşundan etkilenen ABD’li kadın Müslüman oldu

ABD’li internet çizgi roman sanatçısı ve bağımsız kıyafet tasarımcısı Nefertari Moonn, Gazze’de anneler, babalar tüm ailelerini kaybetmelerine rağmen bir şekilde sahip oldukları şeyler için hala minnettar olduklarını söyledi.

Filistinlilerin İsrail karşısındaki duruşundan etkilenen ABD'li kadın Müslüman oldu

AA & Ensonhaber

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yaptığı saldırılara karşılık Filistinlilerin inançlarına bağlılığı ve duruşundan etkilenip Müslüman olduğunu belirten ABD’li Nefertari Moonn “Filistinlilerin yaşadığı tüm yıkıma rağmen hala Allah’a inandığını, yakardığını, gülerek dualar ettiğini görmek son derece etkileyici ve güzel.” dedi.

Florida eyaletine bağlı Tampa şehrinde internet çizgi roman sanatçılığı ve bağımsız kıyafet tasarımcılığı yapan 35 yaşındaki Nefertari Moonn, Kur’an-ı Kerim okumaya duyduğu ilgiyi, Müslüman olma sürecini ve İsrail’in Gazze’de 7 Ekim’den bu yana sivilleri hedef alan saldırılarını değerlendirdi.

Filistinlilerin cesaret ve inançlarından etkilendi

Moonn, eşi Müslüman olduğu için İslam’a uzak olmadığını ancak İsrail’in saldırıları karşısında Filistinlilerin cesaret ve inançlarından ödün vermeyen duruşundan etkilendiğini dile getirerek, bunun kendisini Kur’an’ı ve İslam’ı araştırmaya yönelttiğini söyledi.

Filistinlilerin, ölüme çok yakın yaşadıklarını ve inançlarını hiç kaybetmediklerini gördükten sonra arkasındaki ilahi nedeni araştırmaya başladığını aktaran Moonn,

(Gazze’de) Anneler, babalar, erkek ve kız kardeşler tüm ailelerini kaybetmelerine rağmen bir şekilde sahip oldukları şeyler için hala minnettar olduklarını söylüyor. Dünya genelindeki pek çok insan gibi bu durum benim de çok ilgimi çekti.

şeklinde konuştu.

“Onların inançlarından aldıkları gücü görmezden gelmek istemiyorum”

Moonn, Filistinlilerin sergiledikleri duruşun, kendisini İslam’a yakınlaştırdığına vurgu yaparak,

Eminim pek çok kişi, Filistinlilerin bu çalkantılı zamanlarında bile inançlarını nasıl koruduklarını görüp Kur’an’a, İslam’a yöneldi. Bu dönemde onların inançlarından aldıkları gücü görmezden gelmek istemiyorum.

diye konuştu.

“Beni İslam’a yönlendiren, sadece Filistin halkının inancı ve cesareti”

Yaşadıkları her türlü felakete rağmen hayatlarına devam eden Filistinlilerin, gördüğü en güçlü ve en dayanıklı kişiler olduğunu ifade eden Moonn, şöyle devam etti:

İsrail’in saldırılarının Müslüman olmamda etkili olduğunu söyleyemem. Beni İslam’a yönlendiren sadece Filistin halkının inancı ve cesaretiydi. Filistinlilerin yaşadığı tüm yıkıma rağmen hala Allah’a inandığını, yakardığını, gülerek dualar ettiğini görmek son derece etkileyici ve güzel. Bunun ardındaki nedeni araştırmak gerekiyor çünkü onlar gördüğüm en güçlü ve dayanıklı insanlar fakat ben bunun daha da fazlasının İslam’la ilgili olduğuna inanıyorum.

“Kur’an birçok Amerikalının onun hakkında bildiklerinin yanlış olduğunu gösteriyor”

Moonn, Müslüman olduktan sonra ailesi veya çevresinden herhangi bir baskı görmediğini dile getirerek, şunları anlattı:

Ailem hakkımda olumsuz bir şey söylemedi. Müslüman olmam ya da İslam’a uymam için görünüşümü değiştirmemle ilgili olumsuz bir şey ifade etmedi. Her zaman çok anlayışlı ebeveynlerim oldu. Bu nedenle kendim olmaktan, kendimi ve dini inancımı ifade etmekten asla korkmadım. Çünkü ailem bana inandıklarımla özgürce düşünme fırsatı verdi. Ben de daha fazla insanın Kur’an’ı okumasını sağlamaya çalışıyorum, hatta okuma yaşındaki küçük yeğenlerimin bile Kur’an’ı tanımaları için uğraşıyor, bu konuda ne düşündüklerini görmeye çalışıyorum.

“Çoğu Amerikalının İslam hakkında bildikleri yanlış”

Kur’an-ı Kerim okumaya başladıktan sonra çoğu Amerikalının İslam hakkında bildiklerinin yanlış olduğunu fark ettiğine dikkati çeken Moonn, sözlerini şöyle sürdürdü:

Kur’an’ı okumak, Kur’an’ın ne kadar mantıklı ve tutarlı olduğunu göstereceği gibi bizim bildiğimiz ve birçok Amerikalının (İslam hakkında) bildiklerinin tamamen yanlış olduğunu gösteriyor. Birçokları gibi Kuran’ı kendiniz okumaya ve kendi araştırmanızı yapmaya başladığınızda sahip olduğunuz birçok inançla örtüştüğünü görüyorsunuz. Ben Kur’an ve İslam’a her zaman saygılıydım. Belki de bunun benim için bir kader olduğunu hissediyorum. Her zaman içimde bir şeyler beni İslam’a çağırıyordu. Açıkçası bu his, beni İslam’a sevk etti.

“Hepimiz artık olayların aslında o gün başlamadığını biliyoruz”

Moonn, Filistin topraklarındaki son gelişmeleri, 7 Ekim’den itibaren değerlendirmenin doğru olmadığının altını çizerek,

Hepimiz artık olayların aslında o gün başlamadığını, bunun İsrail ile Filistin arasında çok uzun yıllardır süren bir durum olduğunu biliyoruz. İşgalin nerede başladığını ve Filistin halkına daha önce neler yapıldığını biliyoruz. Bu açıkça bir toprak gaspı.

değerlendirmesinde bulundu.

“Dünya, İsrail’in her adımını artık sorguluyor”

İsrail’in Filistinlilere saldırmak için kullandığı argümanların gerçekliğini yitirdiğinden ve olayları sorgulayan kişiler nezdinde inandırıcılığının kalmadığından bahseden Moon, şunları dile getirdi:

İsrail’in yaptıklarına karşı gerçekten söyleyebilecek hiçbir şeyim yok. Ülke olarak savundukları, sebep olarak öne sürdükleri her şeyin yalanlarla dolu olduğunuzu görüyoruz, biliyoruz. Şimdiye kadar söyledikleri hiçbir şey gerçek değildi. İsrail’in attığı her adımın, dünyada sorgulayan ve araştıran insanlar tarafından takip edildiğini bilmelerini istiyorum. Herkes ve hatta hükümetlerimiz bile artık onların tarafında olmadığımızı, desteklemediğimizi anlamaya başlıyor.

“Siz, birçok insanın zihnini ve kalbini İslam’a açtınız”

Moon, Filistinlilerin yalnızca 7 Ekim’den bu yana değil, yıllardır süregelen baskı ve zulme şahitlik ettiğine işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

Tüm dünyanın şu anda sizin için mücadele verdiğini bilmenizi istiyorum. Siz birçok insanın zihnini ve kalbini bizim olduğumuz bu hale açtınız. Hatta sizin sayenizde, yaşanan pek çok şeyin de farkına varıyoruz ve biliyoruz ki şu anda zor zamanlardan geçiyor ve size verdiğimiz desteği göremiyorsunuz. Gerçekten hepimizin sizin için dua ettiğini bilmenizi istiyorum. Hepimiz güvenliğinizi diliyor ve acıyı ortadan kaldırabilmeyi umuyoruz.

Kaynak

6569ce8adfdfb818.jpg
Uncategorized

Silivri’de işçileri taşıyan minibüs kaza yaptı: 12 yaralı

Silivri Gazitepe-Kadıköy kavşağında işçileri taşıyan minibüs takla atarak tarlaya uçtu. Kazada yaralanan 12 kişi hastaneye kaldırıldı.

Silivri'de işçileri taşıyan minibüs kaza yaptı: 12 yaralı

İHA

İstanbul’un Silivri ilçesinde feci bir kaza yaşandı.

Gazitepe-Kadıköy kavşağında fabrika işçilerini taşıyan minibüs, henüz bilinmeyen bir sebeple yoldan çıkarak tarla içerinde takla atarak durdu.

İşçiler yola savrulurken, ihbar üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Yaralılar hastaneye kaldırıldı

Kazada yaralanan 12 kişi, olay yerine sevk edilen ambulanslarla hastanelere sevk edildi.

İnceleme başlatıldı

Olayla ilgili polis tarafından inceleme başlatıldı.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

Kaynak

6569d16e5f984231.jpg
Uncategorized

Denizli’de eşini öldürdüğünü canlı yayında itiraf etmişti: Müebbet hapsi isteniyor

Pamukkale ilçesinde, eşi Mine Kocadağ’ı, katıldığı televizyon programında boğarak öldürdükten sonra gömdüğünü itiraf eden tutuklu sanık Mithat Kocadağ duruşmada, “Eşimi çok seviyordum. Bunların yaşanmasını istemezdim” dedi.

Denizli'de eşini öldürdüğünü canlı yayında itiraf etmişti: Müebbet hapsi isteniyor

DHA

Denizli’nin Pamukkale ilçesine bağlı Gözler Mahallesi’nde yaşayan 1 çocuk annesi Mine Kocadağ, geçen sene aniden ortadan kayboldu.

Bir otelde bahçıvan olarak çalışan eşi Mithat Kocadağ, polise gidip, kayıp ihbarında bulundu.

Polisin yaptığı aramada Mine Kocadağ bulunamadı. Kocadağ’ın ağabeyi Tayfun Koç, polise verdiği ifadesinde, kardeşini, eşinin öldürmüş olabileceğinden şüphelendiğini söyledi.

İddiaları reddetti

Mithat Kocadağ ise ifadesinde eşinin nerede olduğunu bilmediğini savundu.

O dönem yapılan aramalardan sonuç alınamadı. Soruşturmayı derinleştiren cinayet büro ekipleri, çelişkili ifadeler veren Mithat Kocadağ’ın, çalıştığı otelden alınan güvenlik kamerası kayıtlarında el arabasıyla çuval taşıdığı görüntülere ulaştı.

Polis ekipleri otelin arkasında ve bahçesinde ocak ayında Mine Kocadağ’ı aradı, ancak iş makineleriyle yapılan kazı çalışmalarında bir ize rastlanmadı.

Daha önce çalıştığı otelin bahçesine gömmüş

30 Ocak’ta bir televizyon kanalındaki programa katılan Mithat Kocadağ, canlı yayında eşi Mine Kocadağ’ı öldürdüğünü itiraf edip, cesedini gömdüğü yeri tarif etti.

Tarif üzerine Kocadağ’ın daha önce çalıştığı otelin bahçesinde yapılan kazı çalışmasında eşinin çuvalda cesedi bulundu.

Savcı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasıyla çuvaldan çıkartılan Mine Kocadağ’ın cesedi, otopsi için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Kurumu’nun morguna kaldırıldı.

“Ön otopside boğazına düğümlenmiş şekilde havlu bulundu”

Mithat Kocadağ’ın eşini gömdükten sonra otelden istifa ederek ayrıldığı belirlendi.

İstanbul’da polis tarafından gözaltına alınan Mithat Kocadağ ifadesinde şunları söyledi:

Olay gecesi saat 03.00’te mutfakta tartıştık. İttim, yere düştü. Başını vurdu ve öldü. Saat 05.00’e kadar yaklaşık 2 saat boyunca kanlar içinde yerde kaldı. Yerden kaldıramadım. Mine’nin yüzünü havluyla sildim. Sonra da sarılıp, öptüm. Cesedini mutfaktan, önce banyoya götürdüm. Sonra ise yatak odasındaki bazanın altına sakladım. Sabah duş aldım ve işe gittim. Ceset bazanın altında 2 gün boyunca kaldı. Cesedi bazanın altından çıkarıp, çarşafa sardıktan sonra çuvala koydum, o şekilde taşıdım. Kardeşimin otomobilinin bagajına koydum. Cesedi ilk önce köye götürmek istedim ama daha sonra çalıştığım yere götürdüm. Saat 06.00’da otelin bahçesine gömdüm. Cesedi el arabasıyla taşıdım, sera olan yerin yakınına gömdüm. Üzerine biraz toprak attım.

Denizli’ye getirilen Kocadağ, ifadesinde eşinin düşerek öldüğünü söylerken, yapılan ön otopside ise boğazına düğümlenmiş şekilde havlu bulundu.

Kocadağ, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Müebbet hapis istendi

Soruşturmanın ardından Mithat Kocadağ hakkında ‘eşi kasten öldürme’ suçundan hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle Denizli 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edildi.

Bugün görülen ikinci duruşmaya Kocadağ tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlanırken, öldürülen Mine Kocadağ’ın annesi Ayşe Koç, babası Mustafa Koç, cinayet şüphelisinin annesi Ümmü Kocadağ ile babası İbrahim Kocadağ ve avukatlar katıldı.

“Eşimi çok seviyordum, pişmanım”

Kocadağ, duruşmasındaki ifadesinde, “Eşimi çok seviyordum. Bunların yaşanmasını istemezdim. Pişmanım” dedi.

Duruşma savcılığın olaya ilişkin mütalaasını sunmak üzere 19 Aralık tarihine ertelendi.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

Kaynak

6569d018cae97642.jpg
Uncategorized

Gazze’deki zulmü durdurmak bütün insanlığın ortak görevidir

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İsrail’in kadın, çocuk, yaşlı ve engelli demeden Filistinlilere karşı topyekun bir soykırım gerçekleştirdiğini belirterek, “Bir kötülüğü ortadan kaldırmak din, dil ve ırk ayrımı olmaksızın bütün insanlığın ortak görevidir.” dedi.


AA

Gazze’de haftalardır İsrail’in zulmü sürüyor…

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde “İnsan Özü İtibariyle Değerlidir” konulu hutbe irad etti, cuma namazı kıldırdı.

İnsanın yeryüzünün en değerli varlığı olduğunu vurgulayan Erbaş, “İnsanın bu değeri, dış görünüşünde, malında, mülkünde, şan ve şöhretinde değildir. İnsanın, vahye muhatap olan bir aklı vardır. İyiyi kötüden, hakkı batıldan ayırabilen bir iradesi vardır. Sevgi, şefkat ve merhamet gibi güzel duygularla donatılması gereken bir kalbi vardır. bilgisini verdi.

“Engelleri sebebiyle hiç kimseyi dışlamamıştır”

İnsanlığın saygınlığını ve gerçek değerini Hz. Muhammed’den öğrendiğini söyleyen Erbaş, şu ifadeleri kullandı:

O, hiç kimseyi, dış görünüşüne, malına ve mülküne, makam ve mevkiine göre değerlendirmemiştir. İnsan olması hasebiyle herkese değer vermiş, sevgi, saygı, şefkat ve merhametle davranmıştır. Allah Resulü insanları engelli ya da engelsiz diye ayırmamıştır. Engelleri sebebiyle hiç kimseyi dışlamamıştır. Farklı engel gruplarında yer alan sahabelere yakın ilgi göstermiş, her daim destek olmuştur. Birikim ve yeteneklerine göre önemli görevler vermiş, onları topluma kazandırmaya çalışmıştır.

Erbaş, İslama göre engelliliğin, görememek, konuşamamak, işitememek ve yürüyememek olmadığının altını çizerek, “Asıl engellilik, hakkı duymamaktır, hakikati görmemektir, doğruyu söylememektir. Kişinin kalbini imandan, gönlünü İslam’dan, söz ve davranışlarını güzel ahlaktan mahrum bırakmasıdır. İmkanlarını Allah’ın rızası ve insanlığın faydası için kullanmamasıdır. Samimiyetini riyakarlığa feda etmesidir. Hasılı asıl engellilik, insanın kendi eliyle değerini yitirmesidir.” açıklamasını yaptı.

“Hayatın her alanını engellilerin kullanabileceği şekilde planlayalım”

İnanç, azim ve gayretin hiçbir engel tanımadığını belirten Erbaş şunları kaydetti:

Önemli olan birbirimize engel çıkarmamak, hayatı birbirimize zehir etmemek, zorlaştırmamaktır. Engelli kardeşlerimizin ve ailelerinin hayat mücadelesinde onların yanlarında olmaktır. Onları ziyaret ederek, hal ve hatırlarını sormak, dualarını almaktır. Kendilerine içten ve samimi davranmaktır. Onlara karşı komşuluk ve insani görevlerimizi en güzel şekilde yerine getirmektir. Çalışmalarını ve üretmelerini zorlaştıran bütün engelleri ortadan kaldırmaktır. Yollarımızı, sokaklarımızı, binalarımızı ve hayatın her alanını onların kullanabileceği şekilde planlayalım.

Mazlumun dini, mezhebi, inancı ne olursa olsun yanında yer almak, zalimin ise karşısında olmak gerektiğini vurgulayan Erbaş, “Hak ve hukuk tanımayan vicdan yoksunu siyonist zalimler, kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden Filistinli kardeşlerimize topyekun bir soykırım gerçekleştiriyor. Bunu her yerde, her zaman, her vesileyle haykırmaya devam edeceğiz. Bir kötülüğü ortadan kaldırmak din, dil ve ırk ayrımı olmaksızın bütün insanlığın ortak görevidir.” ifadelerini kullandı.

Erbaş, cuma namazını kıldırdıktan sonra İsrail’in saldırıları altında olan Filistinliler için dua etti.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

Kaynak

6569d4924b327246.jpg
Uncategorized

Denizli’de miras kavgasında sopayla dövülerek öldürüldü

Çameli ilçesinde 43 yaşındaki Mehmet Deniz, akrabalar arasında miras nedeniyle çıkan kavgada sopayla dövülerek öldürüldü, 5 kişi gözaltına alındı.

Denizli'de miras kavgasında sopayla dövülerek öldürüldü

DHA

Denizli’nin Çameli ilçesine bağlı Taşçılar Mahallesi’nde Mehmet Deniz ile ağabeyi Aziz D., eşi Filiz D., kızları Yasemin D., Gül Yağmur D.Y., damadı Emrah Y. arasında miras yüzünden tartışma çıktı.

Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine akrabaları Mehmet Deniz’i sopayla dövdü.

Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine acil sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi.

Kurtarılamadı

Ambulansla Çameli Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Deniz, yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybetti.

5 kişi yakalandı

Olay yerinden kaçan 5 kişi, Muğla’nın Fethiye ilçesi Göcek Mahallesi’nde yakalanıp, gözaltına alındı.

Soruşturma sürüyor

Olayla ilgili jandarma ekipleri tarafından başlatılan soruşturma sürüyor.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

Kaynak

6569d1e5816b0408.jpg
Uncategorized

400 bin lira zararım var

İş yerindeki sobanın koltuğu tutuşturmasıyla çıkan yangında, iş yeri ve üst katındaki evi yanan esnaf o anları takip ederken gözyaşlarına boğuldu.

Antalya'da iş yeri yanan esnaf o anları elleriyle başını tutarak izledi: 400 bin lira zararım var

DHA

Antalya’da korku dolu anlar yaşandı.

Muratpaşa ilçesinde havalandırma sistemleri atölyesinde saat 13.30 sıralarında yangın çıktı.

Atölyenin ortaklarından Muhammet Sıbat, öğle saatlerinde sobayı yakıp cuma namazı için iş yerinden ayrıldı.

İş yerinden eve sıçradı

Sobadan yandaki koltuğa kıvılcım sıçramasının ardından yangın çıktı. İş yerini saran yangın, atölyenin üzerindeki eve de sıçradı.

Evde yalnız yaşayan Zehra Gürlü’nün ihbarıyla adrese gelen itfaiye ekipleri, yangına müdahale edip, kadını kurtardı.

Fenalık geçirdi

Fenalık geçirip gözyaşı döken Gürlü’yü yakınları sakinleştirdi.

Dumandan etkilenen Zehra Gürlü’ye ambulansta sağlık ekipleri ilk müdahalede bulundu.

Elleriyle başını tutup yangını izledi

Atölyedeki makinelere de zarar veren yangının hasara neden olduğu işletmeyi gören Muhammet Sıbat, elleriyle başını tutup uzun süre soğutma çalışmalarını izledi.

Atölyenin diğer ortağı Sadi Şahin, yangının sobadan kaynaklandığını belirtti.

“350-400 bin lira zararım oldu”

Hava sıcak olmasına rağmen ortağı Muhammet Sıbat’ın sobayı yakmasına anlam veremediğini anlatan Şahin, “Arkadaşım namaza giderken sobayı yakıp bir de koltuğa yanaştırmış. Üst kattaki ev de yandı. Masrafları nasıl karşılayacağız bilmiyorum. 350-400 bin lira zararım oldu. Makinelerim de yandı.” diye konuştu.

Soğutma çalışmalarının ardından polis, olayla ilgili inceleme başlattı.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

Kaynak