AA

Türkiye’de çok konuşulan bir konu da Dilan Polat davası.

Adeta parayla oynayan Dilan Polat ve Engin Polat’ın cezaevine girme süreci büyük bir kesim tarafından takip ediliyor.

Yaşanan son gelişme, çiftin araçlarıyla ilgili.

Fon yetkilileri teslim aldı

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında el konulan ve önceki gün Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen araçlar, fon yetkililerince teslim alındı.

Lüks araçlar görüntülendi

Yedieminden alınarak bir alışveriş merkezinin kapalı otoparkına getirilen araçlarda inceleme yapılarak eksper raporu tutturuldu ve kayıt altına alındı.

Sayıları 16’yı bulan ve aralarında Ferrari, Porsche, Mercedes ve Audi gibi markaların da yer aldığı araçlar AA tarafından görüntülendi.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım’da düzenlenen operasyonda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat’ın da aralarında bulunduğu 17 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili Mali Suçları Araştırma Kurulunca (MASAK) ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda, tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat’ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa’da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat’a ait bir medikal şirketin Ankara’da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

İHA

Sinop’un Ayancık ilçesine bağlı Kurt köyü Büyükçakır
Mahallesi’nde; Arif Özcan, Hamdi Özcan ve Ali Özcan’a ait ahşap bir evde yangın çıktı.

Kısa sürede rüzgarın şiddetiyle büyüyen alevler, iki katlı evi sarmaya başladı. Bölgeye, çevredekilerin ihbarı üzerine itfaiye sevk edildi.

Ev, ambar, ahır küle döndü

Alevler aynı zamanda evin yanında bulunan 1 ahır ve 1 ambara
da sıçradı. Soğutma işlemlerinin sona erdiği yangında 1 ev, 1 ahır ve 1 ambar
küle döndü.

Yangının elektrik kaynaklı çıktığı tahmin edilirken, olayla
ilgili inceleme başlatıldı.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

İHA

Antalya’da korkunç bir olay yaşandı.

Manavgat ilçesinde meydana gelen olayda, çalışmakta olan 26 yaşındaki inşaat işçisi, bir anlık dalgınlık sonucunda 21 metre yükseklikten toprak zemine düştü.

Olay yerinde can verdi

İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekibi, yaptığı kontrolde 26 yaşındaki inşaat işçisi Harun Çetin’in yaşamını yitirdiğini belirledi.

Olay yerine Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Kumköy Karakolu ve Olay Yeri İnceleme birimine bağlı ekipler sevk edildi.

Cenaze Adli Tıp’a gönderildi

Harun Çetin’in cenazesi, Olay Yeri İnceleme ekibi, Cumhuriyet Savcısı ve Adli Tabibin yaptığı incelemelerin ardından Antalya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

Osmaniye nüfusuna kayıtlı olduğu belirlenen Harun Çetin’in, Manavgat Demirciler Mahallesi’nde ikamet ettiği bildirildi.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

ensonhaber.com

Türkiye ile Yunanistan, pozitif gündem temelinde hareket etmeyi hedefliyor.

Taraflar, uzlaşma alanlarını öne çıkararak ilişkilerde yeni bir sayfa açmak istiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Aralık’ta 5. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısına katılmak üzere Yunanistan’ın başkenti Atina’yı ziyaret edecek.

Erdoğan, “Temenni ederim ki Yunanistan’la ilişkilerimiz daha iyi bir noktaya ulaşır. Yeni bir süreci temennim odur ki inşallah başlatırız.” demişti.

Türk vatandaşlarıyla ilgili vize planı

ABD merkezli Bloomberg, Atina yönetiminin, Türk vatandaşlarına adaları ziyaret etmeleri için geçici vize vermeyi planladığını yazdı.

Konuya yakın kaynaklara işaret edilen haberde, Yunanistan’ın Türk vatandaşlarına geçici vize vererek Ege adalarından bazılarını sınırlı bir süre için ziyaret etmelerini kolaylaştırmayı planladığını söyledi.

Erdoğan’ın ziyareti sırasında açıklanabilir

Daha önceki bir prosedürü yeniden canlandıracak girişimin, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın perşembe günü Atina’ya yapacağı ziyaret sırasında duyurulabileceği belirtildi.

“Avrupa Komisyonu, Atina’nın bu geçici vizeyi verme kararını onayladı.” hatırlatması da yapıldı.

Ekonomik faaliyetleri teşvik edecek

Vize verilmesine ilişkin geçici tedbirin yeniden canlandırılmasının, iki ülke arasındaki ekonomik faaliyetleri teşvik edeceği kaydedildi.

Rodos, Midilli, Sisam, Sakız, Kos, Ileryoz ve Meis adalarını ziyaret edecek Türk vatandaşları için bir yıllık vize başvurusu yapılması yönünde bir anlaşmanın düşünüldüğü konuşuluyordu.

5. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 2010’da hayata geçirilirken, son oturumunu ise 2016 yılında gerçekleştirdi.

AA

19 Mayıs 2023 tarihinde, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde başlayan Arap Birliği
zirvesine 12 yıl sonra katılan Beşşar Esad ve yönetimi, bugün ise büyükelçi atandığını duyurdu.

Beşşar Esed rejiminin haber ajansı SANA, Suriye Dışişleri
Bakan Yardımcısı Eymen Sosan’ın Suudi Arabistan Büyükelçisi olarak atandığını bildirdi.

Böylece Esed yönetimi, 11 yıl aradan sonra Suudi
Arabistan’da büyükelçi görevlendirmiş oldu.

12 Kasım 2011 yılında üyelik askıya alındı

2011’de protestoculara karşı sert tutumu ve ülkede başlayan
iç savaş üzerine üyeliği askıya alınan Suriye’den elçiler geri çekildi. Arap Birliği, 12 Kasım 2011’de yine Suriye’nin üyeliğini askıya aldı.

2011 yılında başlayan süreç, 19 Mayıs 2023 yılında yapılan Arap Birliği Zirvesi’ne Esad’ın çağrılmasıyla sonlanmaya başladı.

Üye ülkelerin dışişleri bakanları, 19 Mayıs’ta gerçekleşen Arap Birliği Zirvesi’nden önce 7 Mayıs’ta,
Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlenen Arap Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda,
Suriye’nin dönmesi konusunda anlaşmaya varmıştı.

Zirvede konuşan Esad, “normalleşme” sinyali verdi

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman
Al Sani ise o dönem yaptıkları açıklamada, “Suriye’nin Arap Birliğine dönüşü
konusunda Arap fikir birliğinin dışına çıkmak istemiyoruz. Her ülkenin kendi
kararı var” demişti.

Mayıs ayında Arap Birliği Zirvesi’nde konuşma yapan Beşşar Esad ise ilişkilerin normale dönüşünün sinyalini verdi.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

İHA

Terör örgütü PKK’nın mağdur ettiği ailelerin direnişi devam ediyor.

Bu kapsamda Diyarbakır’da 3 Eylül 2019’da ailelerin eyleme başladı.

HEDEP il binası önünde çadır kuran aileler, yaz-kış demeden evlatlarına ‘teslim ol’ çağrısında bulunuyor.

Diyarbakır’dan Ankara’ya destek

Farklı kentlerden Diyarbakır’a gelen ailelerin direnişi bugün ise bin 556’ncı güne ulaştı.

Bugün de bir araya gelen aileler dün Ankara’da HDP Genel Merkezi önünde kızı Şeyma için nöbete başlayan Nazlı Sancar’a destek verdi.

“HDP bizi asla yıldıramaz”

10 yıldır oğlu Eren’den haber alamadığını belirten Fadime Aksu, şu ifadeleri kullandı:

Oğlunu alana kadar Diyarbakır’daki HDP il binasının önünden bir yere gitmeyeceğini vurgulayan Aksu, “5 yıldır buradayım. 10 yıldır evladımdan haber alamıyorum. Usanmadan, tükenmeden evladımı almadan bir yere gitmeyeceğim. HDP bizi asla yıldıramaz. Onlar çocuklarını özel okullarda okuturken, bizim çocuklarımızın eline silah verip devletimize düşman ettiler. İnşallah bir gün o silah onlara dönecek. Eren oğlum eğer beni görüp duyuyorsan gel, devletimize teslim ol. Nazlı Sancar Ankara’ya gitti, orada HDP ile savaşıyor. Biz hiçbir zaman yılmayacağız. Ben de buradan kalkıp Ankara’ya gideceğim ve o binayı onların başına yıkacağım. Nazlı Sancar’a destek veriyorum.” dedi.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

AA & Ensonhaber

Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin cezalarını bitirdikten sonra topluma yeniden kazandırılması ve iş sahibi olabilmeleri için yurdun birçok bölgesinde üretime ve ekonomiye katkıları sağlanıyor.

Bunlardan biri de Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda yürütülen faaliyetler.

Kurumun müdürü Hasan Torun, gazetecilere yaptığı açıklamada, kurumun 1962 yılında kurulduğunu ve 7 bin 300 dekarlık alanda tarımsal ve hayvansal üretim gerçekleştirdiklerini belirtti.

Torun, Adalet Bakanlığı İşyurtları Daire Başkanlığı onayıyla temel üretim faaliyetlerinin tarım ve hayvancılık olduğunu vurgulayarak, bunun yanı sıra mobilya, demir, döşeme gibi 28 farklı atölyede faaliyet gösterdiklerini ifade etti.

Birçok kurumun et ihtiyacı karşılanıyor

Torun, aynı zamanda çeşitli kurumların et ihtiyacını da karşıladıklarını aktararak, şunları kaydetti:

Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesinin, bazı hastanelerimizin, ceza infaz kurumları, adliyeler ve Adalet Bakanlığı gibi bazı bakanlıklarımızın et ihtiyacını karşılıyoruz. Yaklaşık 120 kuruma et gönderiyoruz. Soğuk zincirimiz var. Hayvanlarımızın çoğunluğunu burada yetiştiriyoruz. Çevredeki yetiştiricilerin de hayvanlarını alarak ekonomiye katkı sunuyoruz.

Meslek bilen hükümlülerin burada kendini geliştirdiğini, diğerlerinin ise zanaat öğrendiğini vurgulayan Torun, kurumun içerisindeki Meslek Eğitim Merkezi’nde hükümlülerin kalfalık, ustalık belgesi alınmasını sağladıklarına dikkati çekti.

Bir gün teorik, 4 gün de uygulamalı eğitim

Dışarıda mesleki eğitim merkezlerinin verdiği belgelerin aynısını kurumda verebildiklerini vurgulayan Torun,

Milli Eğitim Bakanlığı bu merkezi idare ediyor. Hükümlülerimiz, haftanın bir gününü Meslek Eğitim Merkezi’nde teorik eğitimle, 4 gününü ise kurumumuzda iş yurtlarımızda geçiriyor. Kurumda, etten sonra da ileri işleme yapıyoruz. Sucuk, kavurma, döner gibi ürünlerimiz de mevcut. Bunları da yine ceza infaz kurumlarına ve diğer satış yerlerinde satışa sunuyoruz.

ifadelerini kullandı.

Eğitimini alan hükümlü: “Belgemi aldım, dükkan açacağım”

Kaynak atölyesinde çalışan hükümlülerden D.Ş. de 6 yıldır cezaevinde olduğunu dile getirerek, “Daha önce hiç çalışmadım. Demir atölyesinde başladım. Kaynak mesleğini öğrendim. Dışarda da bu işi yapacağım. Eğitimimi de alıyorum, belgemi de aldım. Dükkan açacağım.” dedi.

Mobilya atölyesinde çalışan hükümlü O.G. ise mesleği üzerine sertifika aldığına dikkati çekerek,

Mobilya alanında kendimi geliştirdim. Montajlama, bantlama, ebatlama, CNC programlama üzerine bilgiler öğrendim. Burada şeflerimizle senkronizasyonlu şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Nasip olursa cezamı tamamladıktan sonra dışarıda da aynı mesleği devam ettirmeyi planlıyorum.

diye konuştu.

ensonhaber.com

İyi Parti İstanbul Milletvekili Sibel Yanıkömeroğlu partisinden istifa etti.

Yanıkömeroğlu yaptığı açıklamada “CHP’nin işbirliği önerisinin reddedilmesi bardağı taşıtan damla oldu; istifamı verdim. Millet bize bu sistemi değiştirelim diye oy verdi. Milletvekili olarak bu misyona devam edeceğim” dedi. Yanıkömeroğlu, herhangi bir partyiyle temasının olmadığını da söyledi” diye konuştu.

Ayrıntılar geliyor…

ensonhaber.com

Salep, köklü Osmanlı mutfağından günümüze gelen geleneksel
bir içecek ve tatlandırıcı olarak bilinirken, aynı zamanda kozmetik sektöründe
de farklı sorunların giderilmesinde kullanılan bir bitki haline geldi.

Özellikle sıcak içeceklerde, tatlılarda ve dondurmaların
yapımında kıvam artırıcı ve tatlandırıcı olarak tercih edilen salep,
Karadeniz’in özellikle Ordu ve Giresun bölgelerinde üretimiyle dikkat çekiyor.

Salep üretimi, doğası gereği zahmetli ve dikkat gerektiren
bir süreçtir.

Ancak, bu uğraşın getirisi yüksek olması nedeniyle, özellikle
Ordu ve Giresun’da fındığı bırakıp salep ekmeye başladılar.

İşte maliyeti düşük olmasına rağmen yoluğa tövbe dedirten
salebin kazancı…

Salep ekmenin karı büyük

İHA’ya konuşan salep üreticisi Süleyman Yüksel, konu hakkında şu açıklamayı yaptı:

“Salep
toprağı beğenmeyince, bu sefer nasıl toprak istiyor bunu araştırmaya başladım.
Kitaplarını okudum. Hangi cins salep, hangi yörede oluyor onları ezberledim.
Sen 100 bin liralık mal ürettin. Bunun yüzde 40’ı tohum masrafı ve işçilik
masrafı. Geri kalan yüzde 60’ı kar.

İkinci sene ve üçüncü sene yüzde 100’ü kar. Bir de tohumunu
da kendi veriyor. Artık ben tohuma para vermiyorum. İklime uygun salep cinsini
buldun mu, biraz da uzman bir insansan 1 dönüme 1 tona kadar dikilir. Ama genel
itibariyle iklimden iklime değişse de 250 300 kilodur.

Tabi 1 dönüme 500 kilo diken de var, 750 kilo diken de var,
1 ton diken de var. 1 ton diken diyor ki ben 2.5 ton ürün alıyorum. Bunun 1
tonunu tekrar tohum yapıyorum. Bana yıllık 1.5 ton tohum veriyor.

Araştırma enstitüleri diyor ki 250 ton dikersin 750 kilo
hasat edersin. 250 kilosunu tekrar tohum yaparsın. Sana yıllık 500 kilo gelir
getirir diyor. Biz daha Türkiye’de tükettiğimiz salebin yüzde 20’sini
üretiyoruz.

500 rakıma kadar serapias, balya, orkistanta, kum salebi
bunlar oluyor. Ben o cinsleri ayrı ayrı saksılara dikiyorum ki onların hangi
toprakta daha güzel oluyor denemesini yapıyorum. Bunu üreten arkadaşlar
kaynatmaya başladılar. Çekirdek salebin kilosunu 2023 itibariyle 3000 3300 lira
arasında alırlar. Bugün öğütülmüş salebin kilosu 3000’den aşağı değildir.”

Yokluğa tövbe dedirtir

Süleyman Yüksel, salebin kazancı ile ilgili, “Bu işin
üzerinde duracak, titiz olacak. Adamı 2 senede kalkındırır. Yokluğa tövbe
dedirttirir. Yeter ki canla başla girsin işe. Orta halli bir vatandaş 2 dönüm
ekse ihya eder adamı. Çoluğuna çocuğa yokluğa tövbe dedirtir.” dedi.

Salep ne kadar sürede yetişir?

Salep bitkisi, toprak altında çiçeğin oluşturduğu yumrular
sayesinde ürün verir. Salep tohumunun salep verebilmesi için 2-4 yıl arasında
bir zaman geçmesi gerekir. İlk yıl oluşan yumru salep yapımında kullanılmaz. Bu
nedenle ikinci oluşan yumru salep yapımında kullanılır.

İHA

Geçen hafta yaşanan fırtınalı hava, balıkçıların denize açılmasına engel olmuş, balık tezgahlarında hamsi yok denilecek kadar azalmıştı.

Havaların normale dönmesi ile birlikte tezgahların en sevilen balığı hamsi, yeniden tezgahları süslemeye başladı.

Geçen hafta 80 liraya kadar çıkan fiyatlar, hamsinin bollaşmasıyla yeniden düşüşe geçti.

Hamsinin fiyatı 20 ile 40 lira arasında

Sinop tezgahlarındaki hamsiler, büyüklüğüne göre 20 ile 40 lira arasında satışa sunuluyor.

“Şu anda sadece kasa parasını kurtarmak için satış yapıyoruz”

Balık satıcısı İsmail Değer, fiyat değişikliklerinin nedenini şu sözlerle açıkladı:

Zaten şu anda 20 ile 30 lira arasında hamsi satan her balıkçı zarar ediyor. Şu anda bu fiyatlar, hiçbir balıkçıyı kurtarmaz. Sadece o günkü aldığı kasa parasını kurtarır. 20 liraya satan bir balıkçı, 300 liradır kasası 20 liraya satmıştır. Birisi 350 liradır, 25 liraya satmıştır. Kimisi 400 lira ise 30 liraya satmıştır. Şu anda bizim tezgahımızda da 40 lira. Çünkü 600 lira kasası, 600 lirayı 50 liradan satarsan, 750 lira eder. Şu anda sırf kendi parasını çıkarıyoruz.

“Burada maksat eldeki hamsinin bitmesi”

Burada maksat kazanmak değil eldeki hamsinin bitmesi, bir nevi çekişmeli bir rekabet var. Normal bir rekabet de değil. Kimisinin kendi kayığı var, kendi kayığının balığını satıyor. Kimisi alıp satıyor. Kâr etmek falan yok şu anda. Fiyat farkını sorduğunuzda ‘kasa farkı’ olarak düşünüyoruz. Üstelik bazı kasalardaki hamsiler çok iridir, bazıları incedir para etmez. Para etmeyenlerin kasası 250 liradır, iri hamsilerin kasası da 500 liradır. Aradaki fark budur.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)