Uncategorized

Batı Afrika’da güç mücadelesi! Kıta dışı aktörler bölgesel krizi derinleştiriyor

Batı Afrika ülkelerinde son yıllarda peş peşe yaşanan darbeler, bölgesel anlamda krizin derinleşmesine ve istikrarsızlığa neden oluyor. ABD, Fransa, Rusya ve Çin gibi dış faktörler ise bu istikrarsızlığın oluşmasında büyük rol oynuyor.

Batı Afrika'da güç mücadelesi! Kıta dışı aktörler bölgesel krizi derinleştiriyor

AA

Batı Afrika ülkelerinde yaşanan darbeler, son yıllarda giderek artmaya başladı…

Ekonomik kriz, siyasi istikrarsızlıklar ve terör örgütlerinin faaliyetleri Batı Afrika ülkelerini olumsuz etkileyerek darbeye davetiye çıkarıyor.

2020’den bu yana Mali, Çad, Gine ve Burkina Faso’da yaşanan
askeri darbelere bir yenisi daha eklendi ve bu defa Nijer’de asker, yönetime el koydu.

Sivil yönetime geçiş sağlanamaması nedeniyle de uluslararası kamuoyu, darbeci yönetimleri tanımak zorunda kaldı.

Askeri darbelerin son durağı: Nijer

Nijer’de 2021 seçimlerini kazanan Cumhurbaşkanı Muhammed
Bazum, kendilerine “Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP)” adını veren
bir grup asker tarafından 26 Temmuz’da darbe sonucu devrildi.

Darbenin arkasında yaklaşık 10 yıldır Cumhurbaşkanı Muhafız
Alayı komutanı olarak görev yapan General Omar Tchiani’nin olduğu ortaya çıktı.

Nijer ordusu, güvenlik güçlerinin farklı unsurları arasında
kan dökülmesinin önüne geçmek, Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum​​​​​​​ ve ailesini
korumak için darbe bildirisini desteklemeye karar verdiklerini duyurdu.

Diğer bir sıkıntı ise terör

Batı Afrika ülkelerinde siyasi istikrarsızlık, kıta dışı
aktörlerin güç rekabeti, bölge rejimlerinin zayıflaması ve Libya’da Muammer
Kaddafi rejiminin devrilmesi güvenlik açığını derinleştirdi.

Uyuşturucu, silah ve akaryakıt kaçakçılığı gibi yasa dışı
yollardan yüksek gelirler elde eden silahlı örgütlere karşı devletler, darbe ve
iç karışıklık gibi nedenlerle ordularına yeterli bütçe ve ekipman sağlayamıyor.
Terör örgütü El Kaide ve DEAŞ bağlantılı gruplar, Çad Gölü Havzası, Nijerya,
Mali, Nijer ve Burkina Faso’nun ortak sınır hattında yüzlerce insanın yaşamını
yitirdiği saldırılar düzenliyor.

Nijerya, Nijer, Mali ve Burkina Faso başta, bölgedeki 15
ülkede terör saldırılarının artması nedeniyle ocak ile haziran ayları arasında
yaklaşık 4 bin 600 kişi hayatını kaybetti.

Batı Afrika’da yılın ilk 6 ayında 1800 terör saldırısı
düzenlendi, yaklaşık 7 milyon kişi evini terk etmek zorunda kaldı.

ECOWAS üyesi ülkelerin, bölgede isyancılara karşı ve darbe
durumunda müdahale edecek bölgesel güç oluşturma konusunda 2022’de anlaşmasına
rağmen darbelere karşı etkili önlemler alınamadığı değerlendirmesi yapılıyor.

Gana Devlet Başkanı Nana Akufo-Addo geçen sene yaptığı
açıklamada, Batı Afrika’nın bazı bölgelerindeki terör sorununun, tüm bölgeyi
etkisi altına alabileceği konusunda uyarmıştı.

Dış etkiler, Batı Afrika üzerinde güç gösterisi yapıyor

Geçmişte sömürge güçlerinin rekabet merkezi Afrika kıtası,
bugün özelikle Rusya, Fransa ve ABD gibi küresel aktörlerin güç mücadelesine
sahne olmaya devam ediyor.

Eski sömürgelerinde hakimiyetini sürdürmeye çalışan Fransa,
diğer ülkelerin Afrika’da artan varlığından rahatsız olan ABD ve askeri
ilişkilerle kıtada hakimiyetini derinleştirmeye çalışan Rusya bu rekabette öne
çıkan ülkeler arasında yer alıyor.

Rusya, ham madde kaynakları ve enerji üretimi ile altyapı
projelerine hakim olmaya çalışıyor. Bu adımlarıyla Rusya, Afrika’nın toplam
silah ithalatının yüzde 35’ini karşılıyor.

Kıtanın eski sömürge güçlerinden ve halen farklı alanlarda
Afrika’da nüfuz sahibi olan Fransa ise Rusya’nın Afrika’daki adımlarından
rahatsızlığını belli eden ülkelerin başında geliyor.

Öyle ki France24 televizyonu, Afrika-Rusya Zirvesi öncesi
Rusya’nın Afrika’da desteklediği kişileri konu aldığı yayınında Rusların
Pan-Afrikanizm üzerinden Fransa karşıtlığını körüklediğini öne sürdü.

Wagner yayılmaya devam ediyor

Fransa eski sömürgelerinde nüfuzunu devam ettirmeye
çalışırken Rusya ise Wagner, Patriot, Sewa Security Service ve RSB gibi Rus
güvenlik şirketleri etkisini artırmaya çalışıyor.

Yerel güçlere askeri eğitim veren, liderlere yakın koruma
sağlayan ve enerji noktalarını koruyan Rus paralı askerler, bu hizmetlerinin
karşılığında ülkelerdeki doğal kaynakları kullanmak, silah, teknoloji ve askeri
hizmet tedarik etmek için bazı imtiyaz ve ruhsatlara sahip oluyor.

Wagner’in halihazırda Orta Afrika Cumhuriyeti, Mali, Sudan,
Mozambik ve Madagaskar’da eğitim ve koruma faaliyetleri bulunuyor.

Mali’de siyasi istikrarsızlık ve El Kaide bağlantılı
grupların faaliyetlerine karşı 2013’te Serval Operasyonu’nu başlatan Fransa,
2014’te ise askerlerini Moritanya, Çad, Nijer, Burkina Faso’ya konuşlandırarak
Barkhane Operasyonu’nu başlatmıştı. Ancak bu ülkelerdeki güvenlik sorunlarını
çözemeyerek tek tek çekilen Fransız askerleri geçen sene Nijer’e konuşlanmıştı.

Binlerce askeriyle Afrika’daki faaliyetlerine rağmen etnik
çatışmalar, isyanlar ve terör faaliyetlerini engelleyemeyen Fransa’ya ek olarak
Rusya’nın varlığı da bölgesel krizi derinleştiriyor.

ABD, Rusya ve Çin’e karşı Afrika’da

ABD, Rusya ve Çin’in Afrika kıtasıyla askeri, ekonomik ve
diplomatik ilişkilerinin ilerlediği bir dönemde, geçen sene yaklaşık 50
Afrikalı lideri Washington’da ağırladı. ABD ile Afrika ülkeleri arasında en son
2014’te zirve düzenlenmişti.

Zirvede sağlık, iklim değişikliği, ekonomi, Ukrayna-Rusya Savaşı
ve uzay projeleri gibi pek çok konu başlığı ele alındı.

1980’li yıllardan itibaren “Afrikalı sorunlara Afrikalı
çözümler” stratejisiyle politika üreten ABD, son yıllarda kıtada askeri
varlığını artıran bir dış politika geliştirdi.

En fazla askeri üsse sahip ülkeler

Kıtadaki en fazla askeri üsse sahip ülkelerden biri olan
ABD’nin Kenya, Nijer, Burkina Faso, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti (OAC),
Cibuti, Çad, Somali ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) gibi ülkelerde kalıcı
ve geçici askeri üsleri bulunuyor.

Afrika’daki askeri varlığını 2007’de kurulan ABD Afrika
Komutanlığı (AFRICOM) bünyesinde birleştiren ABD’nin, Afrika’daki 54 ülkenin
50’sinde askeri personeli bulunuyor.

Afrika ülkeleriyle Soğuk Savaş döneminden beri ilişkilerini
geliştiren Çin ise Afrika ülkeleriyle ekonomik ilişkilerini derinleştiriyor.

Enerji güvenliği için bölge ülkeleriyle işbirliği yapan ve
ürettiği ürünler için Afrika’da pazar oluşturmayı amaçlayan Çin, Afrika
ülkelerindeki güvenlikle ilgili problemlerden uzak duran bir politika
yürütüyor.

Afrika’da ABD’den sonra en fazla askeri üsse sahip ülke ise
Fransa.

Fransa’nın Cibuti, Çad, Gabon, Fildişi Sahili, Nijer ve
Senegal’de askeri üssü bulunuyor.

İngiltere’nin Kenya’da ve Almanya’nın da Nijer’de askeri
üssü mevcut.

İtalya, Japonya, Çin, Suudi Arabistan’ın Cibuti’de, Birleşik
Arap Emirlikleri’nin Somaliland’da askeri üsleri bulunuyor. Hindistan’ın ise
Seyşeller’deki askeri üssü dikkati çekiyor.

Rusya’nın kıtada askeri üssü bulunmazken, 6 ülkede üs
kurmayı planladığı ileri sürülüyor.

Mali’de cunta lideri 2 kez darbe yaptı

Mali’de bir grup asker 18 Ağustos 2020’de ayaklanarak eski
Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita’yı devirip yönetimi ele geçirdi. Keita’nın
istifasından sonra 25 Eylül’de geçiş sürecinin Cumhurbaşkanı Bah N’Daw ve
yardımcısı, cunta lideri Assimi Goita yemin ederek göreve başladı.

24 Mayıs 2021’de ordu, kabine değişikliğini gerekçe
göstererek tekrar yönetime el koydu ve Geçiş Konseyi Başkanı Bah N’daw ve
Başbakan Moctar Ouane’yi gözaltına aldı. Darbenin arkasındaki Assimi Goita, 7
Haziran 2021’de yemin ederek resmen cumhurbaşkanlığı görevine başladı.

Tepkilere rağmen hükümet, anayasal yönetime geçiş için
cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Şubat 2024’te yapılacağını duyurdu.

Çad’da yaşanan gelişmeler

Cephe hattında çıkan çatışmada yaralanan Cumhurbaşkanı İdris
Debi İtno’nun hayatını kaybetmesi sonrası oğlu Muhammed İdris Debi İtno, 20
Nisan 2021’de ülke yönetimine el koydu.

Askeri Geçiş Konseyi (AGK) Başkanı General Muhammed İdris
Debi İtno 2022’de, seçimlere kadar sürecek 2 yıllık yeni geçiş dönemi için
cumhurbaşkanlığına getirildi.

İtno’nun geçici cumhurbaşkanı seçilmesi muhalefetin
tepkisine neden oldu.

Terör olayları artışa geçti, yönetime el konuldu

Mali’nin komşusu Gine’de devrik lider Alpha Conde’nin
anayasayı değiştirerek 3’üncü dönem de cumhurbaşkanı adayı olması ülkede
darbeye giden sürecin başlangıcı oldu.

82 yaşındaki Conde 2020’de 3’üncü kez seçilerek başa gelmeyi
başarsa da iktidarı hayal ettiği gibi olmadı ve 2018’de oluşturduğu elit timin
başına bizzat getirdiği Yarbay Mamady Doumbouya tarafından 2021’de devrildi.

Terör olaylarının artışa geçmesinin ardından Ocak 2022’de
Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba’nın yönetime el koyduğu ülke, tüm
yaptırımlara rağmen cuntayı sürdürdü.

Burkina Faso’da darbeciler darbeyle indirildi

Terör olaylarının artışa geçmesinin ardından Ocak 2022’de
Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba’nın yönetime el koyduğu ülke, tüm
yaptırımlara rağmen cuntayı sürdürdü.

Sık sık ülkedeki güvenlik sorununu çözememekle suçlanan
Damiba, 30 Eylül 2022’de Yüzbaşı İbrahim Traore ve destekçileri tarafından
düşürüldü.

Komşu ülke Mali’deki El Kaide ve DEAŞ bağlantılı terörist
grupların, 2015’ten bu yana ülkenin kuzeyinde ve doğusunda yaptığı saldırılar,
ülkeyi darbeye götüren sürecin omurgasını oluşturdu.

Gine Bissau’da darbe girişimi

Gine Bissau’nun başkenti Bissau’da 1 Şubat 2022’de
Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo’nun kabine toplantısı esnasında darbe
girişimi yaşandı.

Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo, olayın ardında
uyuşturucu çetelerinin yer aldığını belirterek “Amaçları darbe yaparak
beni, Başbakanı ve tüm kabineyi öldürmekti.”
ifadesini kullandı.

Kaynak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir