Türkiye’nin vergi konusunda daha farklı çözümler geliştirmesi gerektiğini belirten BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, verginin kazançtan dolayısıyla da mal varlığı çok olandan daha çok alınması gerektiğini belirtti. Destici, “Fakir, zengin ayırt etmeden vatandaşın sırtına yüklenmemeli” dedi.
DHA
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi.
Destici burada gündeme ilişkin açıklamalarda bulunurken vergi sistemine yönelik bir öneride bulundu.
Zenginden çok fakirden az vergi alma modelini öneren Destici şöyle konuştu:
“Fakir, zengin ayırt etmeden vatandaşın sırtına yüklenmemeli”
“Başta dolaylı vergiler olmak üzere Özel Tüketim Vergisi bu kapsamın içerisinde işte KDV olmak üzere zam yaparak vergi artışlarıyla bütçe açığını kapatmak. Bunlar geçmiş yani dediğim gibi 70’li yılların çözüm önerileri, çözüm yollarıydı. Bugün artık vatandaşımız daha farklı çözümler bekliyor, daha konforlu çözümler bekliyor.
Kendi hayatını adeta zorlaştıracak değil ya da kemerini böyle son iliğine kadar sıkacak şekilde değil daha böyle konforlu daha rahat çözümler bekliyor vatandaşlarımız. Dolayısıyla bütçe açıkları elbette kapatılmalı, ama bu sadece örneğin dolaylı vergiler vasıtasıyla fakir, zengin ayırt etmeden vatandaşların hepsinin sırtına birden yüklenmemeli.
“Vergi kazançtan, zenginden alınır”
Kimin mal varlığı fazlaysa o daha fazla katkı sağlamalı, daha fazla vergi ödemeli. Düşük gelirli ise işte asgari ücretliyse, 7 bin 500 lira gibi bir emekli maaşı alıyorsa, bundan vergi almak bence hem ahlaki değil, hem yasal da değil aslında.
Çünkü vergi de anayasaya da baktığımız zaman vergi kazançtan alınır. Yani kazanandan alınır, zenginden alınır. Ama maalesef ülkemizde önemli bir kısmı dolaylı vergi olduğu için toplanan vergilerin örneğin akaryakıttan alınan ÖTV zenginle fakir aynı oranda ödüyor”
“İsveç’in NATO üyeliğinin Meclis’ten geçmeyeceğini düşünüyoruz”
İsveç’in NATO üyeliği sürecine de deyinen Destici, “Biliyorsunuz son zamanlarda İsveç olsun, Danimarka olsun bu ülkelerden yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı büyük saygısızlıklar yapıldı. Bütün İslam dünyası, Müslümanlar incindi. Bütün bunlar olurken İsveç’in NATO üyeliği de söz konusuydu. Finlandiya’ya evet diyen Türkiye teröre sahip çıktığı için, teröristlere ev sahipliği yaptığı için Türkiye bugüne kadar İsveç’in NATO’ya giriş vizesini vermedi.
En son NATO toplantısında sayın Cumhurbaşkanımız yapılan görüşmelerde İsveç’in NATO’ya girişinin oylanacağı kararnameyi ya da tasarıyı meclise sevk edeceğini söyledi. Ama İsveç’te hemen peşine yine Kuranı Kerim’e yönelik kutsallarımıza yönelik saldırılar gerçekleşince bu sefer ‘Evet ben gönderirim ama takdir milletvekillerinindir’ dedi. Yani bir açık kapı bıraktı. Bu hal ve vaziyette elbette ki meclisten İsveç’in NATO’ya üyeliğinin biz geçmeyeceğini düşünüyoruz. Geçmemesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.