Uncategorized

Mülklerinin anahtarlarını dönme umuduyla saklıyorlar

Vatan hasreti çeken “Ceraş Kampı”ndaki Filistinliler, bir gün geri dönme umuduyla mülklerinin anahtar ve tapularını hala saklıyorlar.


AA

İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları iki ayı aşkın süredir şiddetini artırarak devam ediyor.

Gazze’de sivil gözetmeksizin yapılan bombalamalar sebebiyle 20 bine yakın sivil yaşamını yitirdi.

İsrail katliamlarına her gün bir yenisini ekleyerek dünyanın gözü önünde soykırım gerçekleştiriyor.

Mülküne ait anahtar ve tapuyu, döneceği umuduyla yıllardır saklıyor

Bölgede durum böyleyken saldırı altındaki vatanlarına hasretlik çeken Filistinliler de var.

Ürdün’ün kuzeyindeki “Ceraş Kampı”nda kalan ve yarım asırdan fazla bir süre önce göç eden
Filistinlilerden, 73 yaşındaki Abdurrezzak Ebu Huveymil, tehcire
zorlanan her Filistinli gibi vatanına döneceği umuduyla babasından
aldığı Gazze’deki mülklerine ait anahtar ve tapuyu özenle muhafaza
ediyor.

Filistin’de 1950’de Biru’s Seba kentinde dünyaya gelen ancak
sonrasında ailesi İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’ye göç etmek
zorunda kalan Ebu Huveymil’in ailesinin sıkıntıları bulunla sınırlı
kalmıyor. Aile 1967 Arap-İsrail Savaşı nedeniyle bu sefer de Gazze’den
Ürdün’e göç etmek durumunda bırakılıyor.

“Diaspora, geri dönüş hayalinin gerçekleşmesine engel
olamayacak”

Topraklarına dönme
umudunu her zaman diri tutan kamptaki Filistinlilerden Ebu Huveymil,
vatanlarından tehcir edilen Filistinlilerin yaşadığı acıları, AA
muhabirine anlattı.

Ebu Huveymil, İsrail’in vatanlarından göçe
zorladığı tüm Filistinlilerin geri dönme umudu her zaman taşıdığını
vurgulayarak, “Diaspora, geri dönüş hayalinin gerçekleşmesine engel
olamayacak.”
dedi.

Babasından aldığı Filistin topraklarındaki
mülklerinin anahtar ve tapusunun 1920’li yıllara ait olduğunu ifade eden
Ebu Huveymil, anahtar ve tapuların “vatanlarına dönüşün
kaçınılmazlığını gösterdiğini”
söyledi.

Gazze’de devam eden İsrail
saldırılarına ilişkin konuşan Ebu Huveymil, “(İsrail’in) hedefi Gazze
Şeridi’ni boşaltmak. Filistin davasını canlandırmayı amaçlayan tek yer
Gazze’dir ve bu da onların hedefleriyle çelişiyor.”
diye konuştu.

“Çocuklarımıza küçüklükten Filistin sevgisini aşılıyoruz”

Babasının
1994 yılında 85 yaşında vefatından önce Gazze’deki mülklerinin anahtar
ve tapusunu kendisine verdiğini aktaran Ebu Huveymil, büyük bir
ihtiramla sakladığı tapunun 1928 yılına ait olduğunu kaydetti.

Babasından
miras kalan tapunun İngiliz Manda yönetiminden alınan 6 Filistin lirası
değerindeki mısır tarlasına ait, sakladığı anahtarın ise buğday ve arpa
deposunun anahtarı olduğunu belirten Ebu Huveymil, şöyle devam etti:

“Zamanında Yahudilerin yürüttüğü askeri eğitime dikkat etmedik ama onların kanında ihanet vardı. Bu yüzden onların gerçekleştirdiği cinayetlere, tacize ve saldırılara şaşırdık. Bize ve evlerimize saldırılar oldu, bu yüzden ailelerimiz, bir an önce geri dönme umuduyla burayı terk etti.”

Yahudi
saldırılarından sonra babasının altınlarını getirmeye fırsat
bulamadığını Gazze’de bir ağacın altında gömdüğünü söyleyen Ebu
Huveymil, “1994’te anahtar ve tapuyu babamdan aldım, onları çocuklarıma
vereceğim ve onlar da çocuklarına aktaracak. Çocuklarımıza küçüklükten
Filistin sevgisini aşılıyoruz.”
dedi.

“Filistinliler geri dönmeyi umuyor”

Kamp sakinlerinin
“geleneklerine ve eşyalarına bağlı olduğunu, hatta yanlarında
getirdikleri elbiseleri bile halen sakladıklarını”
dile getiren Ebu
Huveymil, “Bu eşyaları geri dönüş umuduyla saklıyoruz, umarım yakın bir
zamanda gerçekleşir.”
diye konuştu.

Ürdün’ün kuzeyinde, “Gazze
Kampı”
olarak anılan ve 1967 Arap-İsrail Savaşı sonucunda Gazze
Şeridi’ni terk eden Filistinli mültecilerin kaldığı “Ceraş Kampı”nda 1
kilometrekarelik alanda zor şartlarda yaşayan yaklaşık 35 bin Filistinli
yaşıyor.

Ürdün’de farklı zamanlarda inşa edilen, yaklaşık 2 milyon insanı barındıran 13 Filistin mülteci kampı bulunuyor.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

Kaynak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir